Şimdi Ara

Ateist arkadaşlar Adalet için bi hipoteziniz var mı ?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
46
Cevap
0
Favori
787
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Şuan dünyadaki tüm hukuk düzeni özgür iradenin varlığı üzerine kurulu.
    En azından varsayımına. Neyse ateistik perspektiften determinizm ve indeterminizm de Özgür irade ile çelişiyor.

    Zira ahlaktan sorumluluktan söz etmek için özgür iradeyi varsaymamız şarttır sizde biliyorsunuz.

    İyi hoş güzel tanrıyı öldürdük. O zaman bu hukuk sistemine alternatif öneriniz nedir ?



  • Neye göre kime göre özgür bu farklı bir şey. Ve felsefede farklı görüş açıları var. Sen herkese mal etmedin bir görüşü belki ama bu şekilde bakmakta yanlış. Modern toplumsal ahlak kurallarıda gayet açık. Ama biri derse benim ahlak kurallarım ayrı size yanlış olan bana değil, başkalarına zararı dokunmadan izin verilebilir mi bilemem ki zaten başkasına zararın dokunmuyosa farklı bir durum yoktur belkide

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Modern toplumsal ahlak kuralları özgür irade ile temelleniyor.
    Özgür iradesi olmayan insanları suçluyormuyuz.
    Deli raporu olan biri eline tüfeği alıp katliam yapsa hiç bi kurum ona ebedi müebbet hapis veremez. hapsede atamaz. Ha tımarhaneye bağlar o ayrı. Ama ona suçlu gözüyle bakılmaz. Ne yaptığını bilmiyor çünkü.
    Ama determinist süreçlerde herşey zaten belirli oluyor.
    Yani taa bigbang den itibaren ikiz kulelerin yıkılıcağı belliydi demek olur.

    İndeterminizm daha çok kuantum ile aramıza katıldı. Ama oradada olasılık yasaları var.
    Tamamen rasgtgele şans işi yani özgür irade yine yok.
  • Şimdi bi kadınlakonuştuğunuzu duşunun. Kadına diyorsunuz ki islam değilsiniz, kafir değilsiniz, adem değilsiniz, maymun değilsiniz.



    Kadın o halde ben neyim dese sizin sadece, hamilesiniz dediğinizi duşunun.



    Din ve hukuk ikileminde insanlığın başlangıç kısmı ile din denen oğenin anlamlı bi şekilde yanyana okunması adına yukarıdaki mizansenden başka Bi argumanı one surmek makul değil.



    Din var hukuk var ve adalet sorunsalı mevcut. E o zaman adamın birine de tam adalet için kadına soylediğimiz gibi....... Değilsin sadece hamilesin diyelim.



    Yani tam adalet bilinen manada kadının ve erkeğin doğum yapmayacak şekilde eşcinsel bi tavır gostermesi ile sağlanıra benzer.



    İşte dinin bu esnada anılması adem ve çocuklarının hikayesi olmuş.



    Bana göre tam adalet bakımından kadın ve erkeğe değil kadın ve erkeğin yaptığı evladımsı suretaya yonelim daha makuldır.



    Çocuğunun yargıladığı ve yaratımları konusunda soz sahibi olan bi evladımsı bence adalet konusunda ateizmi yonlenderebilir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Ateizmin onundeki engeller bakımından somutlaşmış sorunlar yumağına mulkiyet duygusunun tekilliği ve bu tekilliği aşmak için alternatif hukuk kuralları silsilesi getirmek lazım.



    Ruhçuluk yok dedik. Kadının birisi sonradan babası olduğunu anladığı birisinden ki aynı zamanda evladı imiş de diyerek kendilerini yapıyorlar ve kadın kocası olacak babası ve aynı zamanda evladımsı olana aynı zamanda bu benim diyor.



    Şimdi buna delilik crayz(çılgınlık, çıldırış) veya kitabi olarak cinnet shining ( ışıltı parıltı) denir.



    Buna din argumanını sunmak zaten makul değil.



    Eski mahallenin adamları bu kadının deli hülya olduğunu bilir.



    Bana göre dini ihdas etmek isteyip yukarıdaki parıltıya esbab olan tavrın ilahi kudreti mazhar osman olarak tanımlaması ve hukuku psikoloji üzerinden okuması makul olur.



    Adamın biri eril evladının psikolojisini düzeltmek ya da memnun olsun diye cinsel bi yola itmiş diyelim. Sonuçlarının vehametini anladığında imdat polis yerine hızır acil demesi gerekmesi din argumanı olamaz. Ancak zorunlu ise artık bu durumda din ihdası ilahi makamın hızır acilin ilahiliğine mikyasla oluşacağı kabul edilmelidir.


    Yani din ve ona bağlı hukuk bu esnada akıl işi olmaktan çıkar. Duşunerek bi ilahı bulamaz olursunuz. Varacağınız en son yer 46 (kırklara değil) lara karışmak olur.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 23 Temmuz 2017; 12:5:23 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Adalet bölgeseldir, iradenin varlığını varsaydıktan sonra adil kurallar bölgesel toplumum kendi değerlerine göre oluşturacaklarıdır. Daha geniş alanlarda ise (ör:uluslar arası/ülke geneli) daha çok insan doğasınından esinlenerek oluşturulacak kanunlar geçerli olur.



    Adalete en yakın olmanın yolu federal ülke olmaktır, aynı değerleri taşıyan bölgeler kendi kanunlarını uygularken aşırılık olmaması için federal hükümetin kanunları onları dizginlem lidir. Daha efektif bir yol bilmiyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • farkli acidan bakan F kullanıcısına yanıt
    Ben irade varsayımının ateistik perspektiften olmadığını en azından şüpheli konumda olduğunu düşünüyorum.
    Yani bu kavrama baktığımız zaman genelde teistik yada deistik temeller üzerine yükseliyor.
    Ancak ateist arkadaşlar bu konuda yeni bi fikir üretmek durumunda. Ya özgür iradenin olmadığı bir adalet sistemi düşünülmeli yada özgür iradeyi tanrıyla alakasız bi yere bağlamak durumundalar.
  • Özgür irade bir ilaha bağlı değildir, verdiğimiz tüm kararlar, beynimizin içindeki kimyasalların karmaşık etkileşimleri sonucudur. İrade (henüz arkasındaki mekanizmaları çözememiş olsakta) bir örüntü dahilinde hareket etmek zorundadır.



    Davranışlarınızın arkasındaki mekanizmaları çözememiş olmamız karar verme yetimizin ilahi bir kaynaktan veya ruhdan geldiğine delil değildir.



    Aksine elimizde olan tüm deliller iradenin arkasındaki mekanizmalar bilinidiği sürece 1. Saniyedeki durum biliniyorsa ve ortam kontrollü ise 2.saniyede insanın nasıl davranıcağının bilinebileceğine işaret ediyor





    Evet aç bi insanı ortasında yemek olan boş bir odaya koyarsak nasıl davranıcağını bilebiliriz ama



    1)her insan yemeği yesede yemeği yiyene kadarki beyin aktiviteleri asla aynı (tam olarak aynı) olmaz



    2)bu beyin aktivitelerinin şekil alırken uydukları kuralları bilmediğimizden





    Dediğiniz konuda resonable doubtu geçicek bir kesinlikte cevap veremeyiz





















    Nasıl kimya, atomun kendisini bilmemesine rağmen iş yapıyorsa adalet ve psikoloji de iradenin altında yatan mekanizmaları bilmeden iş yapar.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • farkli acidan bakan F kullanıcısına yanıt
    Hayır siz bu mekanizmaları açıklayınca veya açıklamayınca özgür irade açıklanmış olmayacak.
    Açıklasanızda açıklamasanızda özgür irade diye birşey ortaya çıkmıyacak.
    Çünkü beyin kuantum stiliyle çalışan bişey değil. Yani belirsizlikler yok. O elektrik oraya gidiyor oradan bin tane yere.
    Vb vb. Var sayalım quantum süreçleri devreye girsin indeterminist olasılıkçı olsun. Bu sefer özgür irade yine olmaz şans olur. Tesadüf olur. yani bi süreçlerin açıklanması özgür iradeyi ortaya çıkarmaz.
  • Tabiki dediğiniz gibi "özgür irade" derken o etkileşimlerden bahsediyordum



    Arkasındaki mekanizmaları açıklasak bile davranışlarımıza neden olan olağanüstü bir şey bulmayacağız



    Özgür irade biz ne dersek odur determinist veya şans eseri olsun. Uzun yıllar boyunca dinlerin yardımı ile insanın evrendeki en özel tür olduğu düşüncesi ve bunun için kullanılan irade argümanı, iradenin kendisine böyle bir ün kazandırmış olabilir.





    Ben ne istediğinizi anlayamadım, eğer geleneksel özgür irade kavranramı yok diyorsanız ateistlerden ne istiyorsunuz? İrade deterministdir bu nedenle adalet yoktur demelerini mi? Evet adalet yoktur, mantıklı sonuç bu olabilir ama başka şansımız yok. Adalet de bizim uydurduğumuz bir şeydir ideal adalet geleneksel iradenin yokluğunda imkansız ise faydacılık ilkeleri uyarında en çok kişiye en çok faydayı sağlayacak sistem doğru ve adildir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • farkli acidan bakan F kullanıcısına yanıt
    Bende diyorum ki buna alternatif bir sistem önerebilecek var mı ?
    Tanrıyı red edince bazı çok önemli kavramların içi boşalıyor.
    Ve doldurulması gerekiyor. Bu konularda arkadaşlarımızın fikirlerini merak ediyorum.

    Bakalım belki farklı fikirler çıkar.
  • Alternatife gerek var mı ki?



    Hangi kavramların içi boşalıyor? Bu kavramlar belki sadece sizin için değer taşıyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • farkli acidan bakan F kullanıcısına yanıt
    Bence herkes için önemli.
    İyilik,kötülük,adalet kavramlarının varlığı tanrıyla anlamlanıyor.
  • İnsanın ihtimal dahilinde oluşma ihtimali imkansız iken oluşmuş bulunan bi proteinden tutun da insan olan yapıya kadarki surecin kontrollu olduğunu düşünmek, yine ihtimal içerisinde bi olasılık ise, kesinlik ihtiva eden varoluşsal oluş bi krizdir kaos değil.



    Varoluş kriz ise bu kaotik olmayan bi kesinliğin duşunsel veya duyuşsal yapısında kalbe darbe beyne de oksijen taşıtmayan mankuti bi oluşumdur.



    Tv deki adamın da insan olduğu gerçeğinden başlayıp o kişinin kanlı canlı yanımızda bulunup da bunu ispat edeceği zamana kadar ki sureçteki hukuku bakımından ateizmin goruntusel gerçekliğin reel olarak mevcudu konusunda halen fikir birlikteliğine varamamış olması duşundurucudur.



    Gerek evrim gerekse kainatın taşı toprağı bizi illegal olarak şaşırtmaya devam ediyor ve ben varım diyor. Bu ihtimalin kesinliği olmak bakımından goruntunun can kazanmış haline edinimsel değilde bahişdel bi hukuku vermesi mumkun olmayan bi yapıyı ele verirse, isyan ve hakkını ihkakı hak ile elde etmek isteyen anarşiyi doğurur.



    Ateizmin evrim ve ilahi olmayan kokene oykunmesindeki hukuk halen evrimleşen ancak bi turlu bu evrimi tamamlamış ancak var olan ve fakat hala ihtimal dahilinde bulunan şeyi hukuksal olarak terorize eder ve yazılı hukukunu anarşiye ovgu şeklinde duyar.



    İlahi olana ihtiyaç var zira materyali elde eden yapı bu yapıyı nasıl koruyacak. İşte ateizmin dine ihtiyacı bi ilahın varlığını iktiza etmez gerek şart kılar. Dini kullanmak elbetteki kendisine tabi olmayan ona inanç beslemeyen kesimce yapılır ve ateizm bu konuda sırıtan dişlerini inandığını söyleyen kimseden önce gostermişe benziyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • HADO77 kullanıcısına yanıt
    Hocam ilk defa yazdığınız birşeyi anladım hep böyle açık yazarsanız sevinirim sizi anlıcam diye beynimde kan kalmadı



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi VibeZero -- 23 Temmuz 2017; 15:47:24 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Tanrı var ve dinler yalan. Dolayısı ile sadece dindarlar değil ateistler de yanılıyor. Ama ateist olmak islama inanmaktan milyon kat iyidir. satanist olmak bile islama inanmaktan bin kat iyidir.
    Siz müslümanlar Allaha inandığınız için ateistlerden iyi durumda olduğunuzu sanıyorsunuz ama çok yanılıyorsunuz gün gelecek herkes ölecek ve eğer sizin için ondan sonrası varsa o zaman anlayacaksınız ama çok geç olacak pişman olacaksınız.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-5966A6FE1 -- 23 Temmuz 2017; 16:4:21 >
  • Hayır, bu kavramlar sübjektiftir ve anlamını biz veririz iyinin iyi olduğunu anlamak için ilahi müdaheleye gerek yok. Bu diğer söylediğiniz kavramlar için de geçerli.



    Ayrıca bu değerler herkes için değerli değil.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ne kadar da kendinize güveniyorsunuz. Tanrının varlığınından nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Özgür irade yoktur.Ahlak ve sorumlulukta da özgür irade yoktur.Ahlak ve sorumluluk diye bir şey yoktur çünkü.

    Biz insanlar her şeyi bizim yaptığımızı sanıyoruz.Halbuki görebilsek aslında hiçbir şey yapmıyoruz.

    Zaman dediğimiz olguya takılıyoruz.İşte ikiz kuleler bigbangden önce yazılımıydı diyoruz

    Halbuki bigbang ve şimdiki zaman aynı.Zaman sadece bir ilüzyon.Mekan sadece bir ilüzyon.

    İlüzyonlar kalktığında insan görebilmeye başlayacak.Gerçeği ve yokluğu.

    Yokluğu tanımlayabilmek içinde varlık gerekir.O yüzden tanımlamak imkansızdır.

    Çünkü bulamadım ki hiçbirşeyde bir varlık...
  • VibeZero kullanıcısına yanıt
    Ne anladın anlat bakalım. Ben bile anlamıyorum çoğu zaman.



    Konu hakkında konuşmak lazımsa bana göre çözüm dnanın yeniden programlanması ile bulunacak gibidir.



    Yani doğum yapması mumkun olmadığı bilinen bi yapının bu doğumu yapması ve yapmaması arasındaki süreçte, meydana getirdiği evladın ilahi olmayan salt insan eseri olan yapısındaki toplumsal ihtiyaç kriterine uygun şekilde davranım sureci hesab edilmelidir.



    Ortaya hiç bi şey koymayan bi yapının ısrarla var demesi ateist çelişkiyi oluşturmakta ve ademin, şitin, olun, ve ahlakın ( A S G T dna kodları) doğru şekilde okunması lazım. Bu kodlardan birini donuşumlu yani kendi kendini halkedecek şekilde varsaymak ateist hukuku olacak gibi gözüküyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.