Şimdi Ara

Atatürkçü biri Türk devletine, dünya barışının ve sükununun güvencesi olma rolünü biçebiliir mi?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
23
Cevap
0
Favori
332
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Eğer Atatürkçü biri dünya barışının ve sükununun güvencesi olma rolünü Türk devletine biçerse bu rol Türkiye Cumhuriyetine askeri ve ekonomik gücüne kavuştuktan sonra barışı ve sükunu sağlamak için uluslararası politikalara karışma hakkını verir mi?



  • Hayır.

    Lakin zaten hakkı kim verecek ! Tabiki gücü olan hak iddia edecek. Asıl önemli sorun bu güce kavuşan gerçekten adaleti sağlamak için çaba gösterebilecek mi ?

    tabiki HAYIR.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: olağan_şüpheli

    Hayır.

    Lakin zaten hakkı kim verecek ! Tabiki gücü olan hak iddia edecek. Asıl önemli sorun bu güce kavuşan gerçekten adaleti sağlamak için çaba gösterebilecek mi ?

    tabiki HAYIR.

    Hayır mı, işte Atatürk'ün bu konudaki sözleri:

    # Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir.
    # Biz kimsenin düşmanı değiliz. Yalnız insanlığın düşmanı olanların düşmanıyız.
    # İnsan her şeyden önce mensup olduğu milletin varlığı ve mutluluğu için çalışmalı; fakat başka milletlerin de huzur ve refahıni düşünmelidir.
    # Bütün ümidim gençliktedir.
    # Her fabrika bir kaledir.
    # Ulusun hayatı tehlikeye girmedikçe, savaş bir cinayettir.
    # Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti’nin ordusu, istilalar yapmak veya saltanatlar yıkmak veya saltanatlar kurmak için şunun bunun elinde ihtiras aleti olmaktan uzaktır.
    # Askeri hareketler, siyasi faaliyetlerin ümitsiz olduğu noktada başlar. Ümidin güvenli bir surette geri dönüşü, orduların hareketinden daha seri hedeflere ulaşmayı temin edebilir.
    # Türkiye’nin güvenliğini amaç tutan, hiçbir ulusun aleyhine olmayan bir barış istikameti bizim düsturumuz olacaktır.




  • Türkiye Cumhuriyeti bir ABD veya Sovyetler gibi ideolojik, askeri ve ekonomik yayılma amacı güden bir devlet değildir.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: gençkurt


    quote:

    Orijinalden alıntı: olağan_şüpheli

    Hayır.

    Lakin zaten hakkı kim verecek ! Tabiki gücü olan hak iddia edecek. Asıl önemli sorun bu güce kavuşan gerçekten adaleti sağlamak için çaba gösterebilecek mi ?

    tabiki HAYIR.

    Hayır mı, işte Atatürk'ün bu konudaki sözleri:

    # Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir.
    # Biz kimsenin düşmanı değiliz. Yalnız insanlığın düşmanı olanların düşmanıyız.
    # İnsan her şeyden önce mensup olduğu milletin varlığı ve mutluluğu için çalışmalı; fakat başka milletlerin de huzur ve refahıni düşünmelidir.
    # Bütün ümidim gençliktedir.
    # Her fabrika bir kaledir.
    # Ulusun hayatı tehlikeye girmedikçe, savaş bir cinayettir.
    # Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti’nin ordusu, istilalar yapmak veya saltanatlar yıkmak veya saltanatlar kurmak için şunun bunun elinde ihtiras aleti olmaktan uzaktır.
    # Askeri hareketler, siyasi faaliyetlerin ümitsiz olduğu noktada başlar. Ümidin güvenli bir surette geri dönüşü, orduların hareketinden daha seri hedeflere ulaşmayı temin edebilir.
    # Türkiye’nin güvenliğini amaç tutan, hiçbir ulusun aleyhine olmayan bir barış istikameti bizim düsturumuz olacaktır.



    herkes sözünde dursaydı dünya da savaş olmazdı. dediğimi yap yaptığımı yapma diye bir söz vardı. Kimsenin gayesi savaş değilidir. Ama çıkarları uygun düşerse ve askeri gücü de varsa savaş kaçınılmazdır. Dünyada abd dışında başka bir süper güç olsa , bu isterse türk gücü olsun ve Atatürkçü olsun , sergileyeceği davranış abd nin sergilediği davranıştan çok da farklı olmaz. Uzlaşma kültürü gelişmemiş insanlarda , sen uzlaşmaya açık olsanda çatışma kaçınılmazdır.




  • Atatürkçü biri Türk devletine, dünya barışının ve sükununun güvencesi olma rolünü biçebiliir mi?


    Ah keşke Atatürk'ün bir general olduğunu ve siyasetin gerektirdiğiyle gönülden geçenin ayrı olduğunu anlayabilecek kadar büyüseniz.

    Hadi bir kıyak geçeyim de Atatürk'ün gönlünden geçeni söylediği bir sözünü paylaşayım;

    "Allah nasip eder, ömrüm vefa ederse Musul, Kerkük ve Adaları geri alacağım. Selanik de dahil Batı Trakya’yı Türkiye hudutları içine katacağım"




  • Haksız sayılmazsınız

    Olağan şüpheli, Ne yazık ki uzlaşı kültürünün sadece ülkemiz içerisinde değil tüm insanlarda gelişmediği noktasında sizle hemfikirim, anlattığınız konularda insanların hassas olmasının sağlanması, dolayısyla da insanların hükmetme arzusundan kurtulması bir eğitim ve gelişmişlik meselesidir, hele ki ülkemizde hala geleneksel sünni fıkhına dolayısıyla da bu ekolün savaş hukukuna bağlı olan müslümanlar varken... Burada biz Türkler şöyle yapardık, şöyle yaptık demeyeceğim, ama olsaydı da bir Türk gücünü ABD'nin politikaları ile bir tutmanız tarihsel realiteler ile uyuşmuyor.

    E-Nazmi, Atatürk'ün öyle bir sözü olsa da bizlere barış,medeniyet ve insanlık projesi bağlamında bıraktığı miras hiçbir Türk tarihi dönemi ile kıyaslanamayacak kadar büyüktür.
  • Her insanın içinde bir emperyalist yatar. Bunu güce erişene kadar bilemezsin.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Osmanlı zihniyetinin yok edilmesi ve müslüman kişiliğin verdiği cihat ruhu yok edilmesi için türkçülük idame ettirilmeye çalışılmıştır.
    ulus devlet söylemindeki amaç budur.
  • forvet09 kullanıcısına yanıt
    yanlış osmanlıcılığın ve ümmetçiliğin çöküşünden sonra Türk Milleti kurtuluşu ulusçulukta bulmuştur.. şu an bu berbat durumda olmamızın sebebi ise insanların kişisel menfaatlerini vatanın menfaatinin önüne geçirmesidir. cihat ruhu felan hepsi boş zorla sövdürtmeyin kendinize allahçılar.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: El Prezidente

    yanlış osmanlıcılığın ve ümmetçiliğin çöküşünden sonra Türk Milleti kurtuluşu ulusçulukta bulmuştur.. şu an bu berbat durumda olmamızın sebebi ise insanların kişisel menfaatlerini vatanın menfaatinin önüne geçirmesidir. cihat ruhu felan hepsi boş zorla sövdürtmeyin kendinize allahçılar.

    çirkinleşmene gerek yok. seninle aynı fikirde olmak zorunda değilim.
    senin kabul etmediğin söylem tüm avrupanın kabul ettiği korku söylemidir.
    içeride de fırtınanın önüne geçmesi için setlerde inşa edilmeliydi.
    var olma sebebinde bu zaten.

    kendini bilmez. önce kimliğini tespit et.
  • forvet09 kullanıcısına yanıt
    bloklusun hadi yoluna.. saçmalamaya devam et.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: El Prezidente

    bloklusun hadi yoluna.. saçmalamaya devam et.

    gerçekler ağır geldi. bu da yeni moda, gerçeği öğrenmek yerine yalanlarımla yaşayabilirim.

    "matrix'e geri göndermenizi istiyorum, hiçbir şeyden haberim olmasın"
  • forvet09 kullanıcısına yanıt
    ne yazdığın umrumda değil zaten okumadan cevap veriyorum ama şunu hepiniz bilin bir gün Atatürk'ün kurduğu bu cumhuriyeti yıkacaksınız bundan eminim ama o zaman ebenizi tersten göreceksiniz.. afganistana, irana, ıraka, pakistan,a suriyeye... döndüğümüzde iş işten geçmiş olacak ha gerçi siz o zamanda Atatürkü suçlarsınız. neyse hadi selametle yazma daha okumuyorum çünkü. umrumda olamayan birisin zerre saygım yok ne sana ne düşüncelerine.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: forvet09

    Osmanlı zihniyetinin yok edilmesi ve müslüman kişiliğin verdiği cihat ruhu yok edilmesi için türkçülük idame ettirilmeye çalışılmıştır.
    ulus devlet söylemindeki amaç budur.

    Osmanlı, İslam'ın sünni/ehli sünnet ekolüne bağlı bir devletti, dolayısıyla ya müslüman olun, ya da vergi verin, bu ikisini kabul etmezseniz sizinle savaşırız diye anlatılan savaş hukukuna bağlı bir islam devleti idi. Sizin "cihat" olarak adlandırdığınız bu savaş meşru değildir ve bu anlayış ile dökülen kan insanlara zulümdür.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: gençkurt


    quote:

    Orijinalden alıntı: forvet09

    Osmanlı zihniyetinin yok edilmesi ve müslüman kişiliğin verdiği cihat ruhu yok edilmesi için türkçülük idame ettirilmeye çalışılmıştır.
    ulus devlet söylemindeki amaç budur.

    Osmanlı, İslam'ın sünni/ehli sünnet ekolüne bağlı bir devletti, dolayısıyla ya müslüman olun, ya da vergi verin, bu ikisini kabul etmezseniz sizinle savaşırız diye anlatılan savaş hukukuna bağlı bir islam devleti idi. Sizin "cihat" olarak adlandırdığınız bu savaş meşru değildir ve bu anlayış ile dökülen kan insanlara zulümdür.

    konu anlattığın kadar basit değildir. müslümanlığın hızla yayılmasında etkin olan şeylerden biri adalet ve hoş görü mekanizmasıdır.
    bahsettiğin vergiler çok cüzi rakamlar olmakla, can, mal ve yaşadığı yerlerde güvenle kalmalarının temini için istenen şeylerdir.

    bir seferinde senelik toplanan vergiler, sefere çıkılması dolayısı ile müslüman kumandan tarafından halka geri dağıtılmıştır. sebep olarakda, "halife emri ile felan orduya yardıma gidiyoruz. size verdiğimiz senelik koruma vergisini almamız uygun değildir"

    bu mekanizmanın işlemesinden dolayıdır ki, müslüman ordulara gayri müslim halk yardım edip istihbarat yapmışlardır.

    öyle zorla at sırtından bu kadar hızlı genişlemek mümkin değildir.

    Ayrıca;

    Osmanlı son şeriat devletidir. bugün adı islam ya da şeriat ile geçen devletlerin konu ile alakaları yoktur.

    bundan sonra da kıyamet sabahına kadar şer'i hukuka göre yönetilecek bir devlet gelmeyecektir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: forvet09


    quote:

    Orijinalden alıntı: gençkurt


    quote:

    Orijinalden alıntı: forvet09

    Osmanlı zihniyetinin yok edilmesi ve müslüman kişiliğin verdiği cihat ruhu yok edilmesi için türkçülük idame ettirilmeye çalışılmıştır.
    ulus devlet söylemindeki amaç budur.

    Osmanlı, İslam'ın sünni/ehli sünnet ekolüne bağlı bir devletti, dolayısıyla ya müslüman olun, ya da vergi verin, bu ikisini kabul etmezseniz sizinle savaşırız diye anlatılan savaş hukukuna bağlı bir islam devleti idi. Sizin "cihat" olarak adlandırdığınız bu savaş meşru değildir ve bu anlayış ile dökülen kan insanlara zulümdür.

    konu anlattığın kadar basit değildir. müslümanlığın hızla yayılmasında etkin olan şeylerden biri adalet ve hoş görü mekanizmasıdır.
    bahsettiğin vergiler çok cüzi rakamlar olmakla, can, mal ve yaşadığı yerlerde güvenle kalmalarının temini için istenen şeylerdir.

    bir seferinde senelik toplanan vergiler, sefere çıkılması dolayısı ile müslüman kumandan tarafından halka geri dağıtılmıştır. sebep olarakda, "halife emri ile felan orduya yardıma gidiyoruz. size verdiğimiz senelik koruma vergisini almamız uygun değildir"

    bu mekanizmanın işlemesinden dolayıdır ki, müslüman ordulara gayri müslim halk yardım edip istihbarat yapmışlardır.

    öyle zorla at sırtından bu kadar hızlı genişlemek mümkin değildir.

    Ayrıca;

    Osmanlı son şeriat devletidir. bugün adı islam ya da şeriat ile geçen devletlerin konu ile alakaları yoktur.

    bundan sonra da kıyamet sabahına kadar şer'i hukuka göre yönetilecek bir devlet gelmeyecektir.


    Sen yanlış anladın

    Ben İslam'ın savaş/cihat hukukundan bahsediyorum, islam devleti ilk önce karşı devlete müslümanlığı teklif eder, kabul etmezse vergi vermesini teklif eder, eğer müslüman olmayan devlet ikisini de kabul etmezse islam devleti müslüman olmayan devlete savaş açar




  • quote:

    Orijinalden alıntı: gençkurt


    quote:

    Orijinalden alıntı: forvet09


    quote:

    Orijinalden alıntı: gençkurt


    quote:

    Orijinalden alıntı: forvet09

    Osmanlı zihniyetinin yok edilmesi ve müslüman kişiliğin verdiği cihat ruhu yok edilmesi için türkçülük idame ettirilmeye çalışılmıştır.
    ulus devlet söylemindeki amaç budur.

    Osmanlı, İslam'ın sünni/ehli sünnet ekolüne bağlı bir devletti, dolayısıyla ya müslüman olun, ya da vergi verin, bu ikisini kabul etmezseniz sizinle savaşırız diye anlatılan savaş hukukuna bağlı bir islam devleti idi. Sizin "cihat" olarak adlandırdığınız bu savaş meşru değildir ve bu anlayış ile dökülen kan insanlara zulümdür.

    konu anlattığın kadar basit değildir. müslümanlığın hızla yayılmasında etkin olan şeylerden biri adalet ve hoş görü mekanizmasıdır.
    bahsettiğin vergiler çok cüzi rakamlar olmakla, can, mal ve yaşadığı yerlerde güvenle kalmalarının temini için istenen şeylerdir.

    bir seferinde senelik toplanan vergiler, sefere çıkılması dolayısı ile müslüman kumandan tarafından halka geri dağıtılmıştır. sebep olarakda, "halife emri ile felan orduya yardıma gidiyoruz. size verdiğimiz senelik koruma vergisini almamız uygun değildir"

    bu mekanizmanın işlemesinden dolayıdır ki, müslüman ordulara gayri müslim halk yardım edip istihbarat yapmışlardır.

    öyle zorla at sırtından bu kadar hızlı genişlemek mümkin değildir.

    Ayrıca;

    Osmanlı son şeriat devletidir. bugün adı islam ya da şeriat ile geçen devletlerin konu ile alakaları yoktur.

    bundan sonra da kıyamet sabahına kadar şer'i hukuka göre yönetilecek bir devlet gelmeyecektir.


    Sen yanlış anladın

    Ben İslam'ın savaş/cihat hukukundan bahsediyorum, islam devleti ilk önce karşı devlete müslümanlığı teklif eder, kabul etmezse vergi vermesini teklif eder, eğer müslüman olmayan devlet ikisini de kabul etmezse islam devleti müslüman olmayan devlete savaş açar

    bunu tek taraflı olarak değerlendirme. ya sen güçlü olacaksın ya da küfür.
    çünkü biz küfre düşman değiliz. ama küfür 10.000 km den gelip seni yok etmek için türlü desiselere baş vurabilir.

    diğer çünkü, varlığı itibari ile sana düşmandır.




  • Türk Birliği’nin bir gün hakikat olacağına inancım vardır. Ben görmesem bile gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapatacağım. Türk Birliğine inanıyorum. Yarının tarihi, yeni fasıllarını Türk Birliği ile açacak, dünya sükûnunu bu fasıllar içinde bulacaktır. Türklüğün varlığı bu köhne âleme yeni ufuklar açacak, güneş ne demek, ufuk ne demek o zaman görülecek. "Atatürk"

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: forvet09

    Osmanlı zihniyetinin yok edilmesi ve müslüman kişiliğin verdiği cihat ruhu yok edilmesi için türkçülük idame ettirilmeye çalışılmıştır.
    ulus devlet söylemindeki amaç budur.

    Cihat ile intiharı ayırt etmenizi öneririm. Peygamber Efendimiz(sav) Mekkelilerle uzun süreli barış imzaladığında, İslam günden güne gelişmiş, insanlar İslama akın akın koşmuştur. Bu barış dönemi sonunda Mekke savaşılmadan alınmıştır.



    İslam akıl dinidir. Barış dinidir. İslam savaştan değil, barıştan beslenir. Önce bunu bi kafana sok, sonra cihattan bahset. Cihat, yani savaş cihadı, zorda kalınmadıkça başvurulmaması gereken bir yoldur. Allah(cc) zaten ayeti kerimesinde, gereksiz yere savaşanları sevmem demiştir. Bu devirde yapacağın cihat, kalemledir. Kanla cihat devri geçmişte kalmıştır. Gerçek Müslüman da kafasını kullanan, zamanın şartlarına ayak uyduran müslümandır.



    Tek bir bombayla milyonlarca insanın öldürülebildiği bir devirde yaşıyoruz. Benim ölmem İslama 1 gram fayda katacaksa, canım feda. Ama niyazi olmaya hiç niyetim yok. Ben ilim cihadını tercih edenlerdenim. Kalemin mürekkebi, şehidin kanından üstündür diyen bir dinin müridiyim. Klavye başında, kahvehane köşelerinde, Osmanlıcılık oynamayı bırakın da elinize kuantum fiziği kitabını alın. Bilim öğrenin.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.