Şehvetin bir hap içinde satıldığı ve vücudun pazarlama aleti olduğu bir dünyada, hayatınızda hiç cinselliğe karşı zerre kadar ilgisi olmayan erkek veya kadın birisiyle karşılaştınız, böyle bir insanı tanıdınız mı? Hiçbir cinsellik istemeyen, yaşamayan ve yaşamayacak olan bir kimse çevrenizde oldu mu? Sağlıklı, genç, ama cinsellikle ilgisi olmayan? Sehvetin bir hap içinde satıldığı ve vücudun pazarlama aleti olduğu bir dünyada, aseksüellik de ne ola ki? Aseksüel, yani cinsel olarak tarafsız... Hiç bir cinse cinsel arzu duymayan ve istemeyen...
Şüphesiz böyle bir insana ‘hastalıklı’ olarak bakıldığını hemen tahmin edebilirsiniz. Cinsellik konusunda uzman doktorların da dünyanın pek çok yerinde bu insanları ‘tedavi’ye çalıştıklarını da kestirebilirsiniz.
Tıpkı homoseksüellerin sapkın kabul edilip tedavi edilmesi gereken insanlar olarak görüldükleri gibi...
Ama aseksüeller oldukça yaygın. Onların sesleri çıkmıyor, belki de cinsel açıdan tarafsız davrandıkları için.. Oysa hepsi sağlıklılar, iş- güç sahibiler, gençler, yakışıklılar, güzeller.. Ve aralarında da çıkarsız bir dostluk var...
Ülkemizde de aseksüel insanlar yaşıyor. Aseksüellik üzerine de birbirinden çok farkıl bir tartişma var.. Ünlü kişiler, yaşlılıklarında artık seks hayatları bitince, içine girdikleri aseksüel durumdan büyük hoşnutluk duyduklarını ve hayatlarının önünde yeni bir pencere açıldığını belirtiyorlar.
Ülkemizdeki kullanımı üzerine bu sayfamızda bir yazı bulacaksınız, ama biz burada size, ABD’de örgütlü olan ve yeni yeni ortaya çıkan aseksüellerin liderleriyle yapılan ilginç bir röportajı sunuyoruz.
Bu aseksüel gençlerin lideri David Jay.. her halde David Jay olmak kolay olamaz yaşadığımız dünyada. 22 yaşında ve bugüne kadar kimseyle cinsel ilişkiye girmemiş. Kimseye karşı cinsel bir istek duymamış; asla duyacağını da sanmıyor.
David’inkine benzer hikayeler anlatan daha pek çok kimse var. Diğerlerinin, buluşma, öpüşme ve dokunma gibi duygulara nasıl ilgi duyduklarını anlayamadan büyümeyi anlatıyorlar.
Bugüne kadar bu insanlar, başkalarının da aynı şeyleri yaşadıklarını hiç düşünmeden, tecrit edilmiş hissediyorlardı.
İlk bilimsel araştırma
Ama şimdi, Jay’in kurduğu bir internet sitesi sayesinde birbirlerini tanıyorlar ve ortak bir temelde kimliklerini buluyorlar. Kendileri için ‘aseksüel’ kelimesini kullanıyor ve çevrelerine ve ailelerine, bunun heteroseksüel veya eşcinsel olmak kadar doğal olduğunu anlatıyorlar.
Tişörtler ve broşürler bastırıyor, kendileriyle övünebilmeyi ve aseksüel olabilmeyi tartışıyorlar. Aslında yaptıkları; kusurlu, sakat veya cinsel olarak yetersiz olmadıklarını dünyaya yüksek sesle söylemek. Bundan böyle görmezlikten gelinmemesi gereken gerçek bir cinsel kimliğe sahipler.
Bundan birkaç ay önce olsaydı, bu kişilere ‘farklı’ etiketini yapıştırıp dışlayabilirdik.
Ancak, kamuoyunda pek duyurulmayan veya ilgi çekmeyen kemirgenler ve koyunlar üzerine yapılan bir araştırma, memelilerdeki aseksüel davranışların o kadar da ender olmadığını ortaya koydu. İnsanın cinselliği üzerine çalışan bir araştırmacı, geçen ağustos ayında, toplumdaki aseksüel kişilerin sayısı üzerine ilk tahmini rakamları yayımladı ve bu kişilerin sayısının eşcinseller kadar olabileceğini öne sürdü.
Bu değerlere bakarak şunu sorabilir miyiz? Aseksüel devrimin doğuşuna tanık olmak üzere miyiz?
‘Onlara insan denmez’
Cinselliğimizi keşfetmek, kutlanması gereken çok normal bir süreçtir. Belki biraz da olsa dizginlemeye çalışabiliriz, ama asla inkar etmeyiz. Doktorlar, eğer cinselliğe karşı ilgimiz azalıyorsa, soruna bir çözüm bulmamızı tavsiye ederler.
Aseksüel olmanın en zor yanlarından biri, diğerlerini, kendinizde hiçbir sorunun olmadığına ikna etmektir. Jay, ‘Sokaktaki birine gidip ‘ben aseksüelim’ derseniz, size inanılmaz gözlerle bakar’ diyor.
Buna çok güçlü bir örnek vermek gerekirse, ABD’deki Ulusal Din Konferansı’nın her yıl çıkardığı Vision 2002 adlı dergiye bakın. Dergideki bir makalede yer alan cümle aynen şöyle:
‘Aseksüel bir insana ne denir? İnsan denmez. Aseksüel insanlar var olmazlar. Cinsellik Tanrı’nın verdiği bir hediye ve insan kimliğinin temel bir parçasıdır.’
Ama artık, aseksüel toplum dışındaki insanlar da bu yargıları sorgulamaya başladı.
Toronto Üniversitesi'nden Elizabeth Abbott, bunun bir gerçek olduğuna inanan az sayıda akademisyenden biri. Cinsel bekarlık
Abbott, dinî veya başka gerekçeler nedeniyle ‘cinsel bekarlık’ yaşayanlar hakkında yazdığı kitabın ardından, hiç cinsel ilişki yaşamadığını itiraf eden insanlardan kendisine mektup yağdığını anlatıyor.
Ancak, bu kişiler için cinsellik bir tercih değil, tek kelimeyle yapmak istemedikleri bir şeydi. Abbott, o anda aseksüel insanların da varlığını fark ettiğini söylüyor:
‘Aseksüel, birinin karısı veya kocası olabilir. Ama sosyal baskılar, bu kişileri kapalı kapılar ardına gizlemiş. Kendilerini gizlemek zorundalar, çünkü cinsellik üzerine kurulan bir toplumda yaşıyoruz. Cinselliği hiç ama hiç istemeyen ve istemediği için de hiçbir sorun yaşamayan birini düşünün.’
Jay’e göre, diğer insanları, ‘böyle olmanın normal olmak anlamına geldiğine’ ikna etmek, verdikleri en büyük savaş. Ben neyim?
Birçok aseksüel, cinsel eğilimlerinin farkına ergenlik çağının başlarında varmış. Örneğin, Massachusetts’te yaşayan, mavi gözlü 17 yaşındaki Aspen (isim değiştirildi) de onlardan biri. 15 yaşında eline sözlüğü alarak, ‘aseksüel’ kelimesinin karşılığına baktığını ve kendini anlatan bu kelime için bir anlam aradığını anlatıyor.
Hiçbir açıklama kendine uymamış ve defterine şu satırları aktarmış:
‘Ben neyim? Ben hiç bir şeyim. En azından karşılığı olan bir kelime yokÉ kendimi zannettiğim şeyin içinde, seksle ilgili herhangi bir kelime yok; homoseksüel, heteroseksüel, biseksüel, transseksüel gibi mesela. Ben tamamen farkı bir şeyim.’
Maine’de yaşayan 20 yaşındaki Kate Goldfield cinselliğe dair duygularını anlatıyor:
‘Bu benim için, ’18 yaşına geldiğinde bir mekiğe binip Mars’a gideceğiz’ demek kadar uzak’ diyor Kate. Bir yazar, 40 yaşında hislerini şöyle anlatıyor:
‘Hayatım boyunca hiçbir zaman sekse ilgim olmadı. Bu kavramı anlıyorum ama ilgilenmiyorum. Dünyanın geri kalanı gibi cinselliğe karşı güçlü duygular beslemiyorum’.
Tanrı dudaklı David
Jay, Calvin Klein reklamlarındaki mankenler gibi değil, ama azımsanmayacak kadar da yakışıklı. Uzun boylu ve zayıf; kahverengi gözleri var ve birçok kızın öpmek isteyeceği kadar çekici, Yunan tanrılarınınki kadar güzel dudakları.
‘Aseksüeller elde edemedikleri için cinselliği reddediyorlar’ düşüncesinin tamamen yanlış olduğunun yaşayan kanıtı sanki. Bugüne kadar herhangi birinin kendisini cinselliğe teşvik edip etmediği sorusunua şu yanııt veriyor:
‘Evet, bu kesinlikle oldu. Birini öptüğüm de oldu. Sonunda o kızla bir ilişki yaşadık; ama içinde cinsellik olmayan türden. Fiziksel bir ilişkimiz vardı. Birçok anlamda çok yakındık. Mesela sürekli sarılırdık.’
Jay’in kızlardan bu şekilde hoşlanması, aseksüel insanların yaşamlarının gizli yönleri arasında en şaşırtıcı gerçeklerden biriydi.
Mesela bazı aseksüelller var ki, onlar cinsellik bir yana, hiçbir anlamda karşı cinse yakınlık duyma gereği hissetmiyor ve kendilerine ‘yalnızlar’ diyorlar.
Eş, ama cinsellikten uzak
Ama Jay gibiler, erkekler veya kadınlarla yakınlaşmayı istiyor. Bazı insanların, eğilim olarak tanımladığı bu duygu tamamen ama tamamen duygusallığa dayanıyor. Bu insanların arzusu, sevdikleri şeyleri birlikte yapacak ve birlikte vakit geçirecek eşler bulabilmek; ama tabii ki cinsellikten uzak bir eş.
Bununla birlikte, bazı aseksüeller tahrik olabiliyorlar. Bazıları erekte oluyor ve masturbasyon yapıyor. Bunlara karşın, cinsel hazzın kimi fiziksel deneyimlerini yaşasalar bile, bir diğer insanla cinsel bir yakınlık isteği duymuyorlar. Birkaç aseksüel, porno filmleri seyretmenin veya erotik resimlere bakmanın hiç anlamadıkları tuhaf olaylar olduğunu anlattı.
Bir kızla cinselliğin olmadığı bir ilişki yaşayan bir lise öğrencisi, ‘Bazı hislerim tabii ki var. Ancak, bu hislerle ne yapmam gerektiği konusunda vücudum mantıklı bir karara varmıyor. Tahrik oluyorum. Ama olduğumda rahatsız oluyorum, çünkü benim için çok anlamsız. Onunla ne yapacağımı bilemiyorum’ diye anlatıyor cinsel yaşamını.
Aseksüelliğe tanım aranıyor
Aseksüelliğin resmi bir açıklaması henüz yok, ancak tüm farklı insan tanımlarını içermesi gerekiyor. Bazıları şöyle diyor: ‘Çizgiyi, diğerleriyle cinsel ilişkiye girme noktasında çekmeliyiz’. Örneğin bazı aseksüeller, çocuklarının olmasını istiyor. Ancak büyük bir kısmı cinsel ilişkiden kaçınmak için tüp bebek yöntemini tercih edeceğini söylüyor.
Birbirleriyle iletişim kurmalarını sağlayan sanal lar bu konuları tartışıyorlar. Bu ortamlardan biri 2001 yılında Jay’in kurduğuwww.asexuality.org (AVEN) adlı internet sitesi.
Aseksüellik hakkında çok geniş ve detaylı bilgiler sağlayan ve tartışma ortamları içeren sitenin başta 50 olan üye sayısı bugün 1200’e çıktı. Siteye, Suudi Arabistan’dan Çin’e ve Küba’ya kadar onlarca ülkeden ziyaretçi uğruyor.
Aseksüelliğin varlığı, bitkileri veya solucanları saymazsak, akademik çevrelerde neredeyse sıfır. Indiana Üniversitesi'nde okuyan ve bu konudaki ilk bilimsel çalışmalardan birini hazırlayan Nicole Prause, ‘Bu konu o çevrelerin gündeminde yok. Üzerine hiçbir şey yazılmamış’ diyor.
Bunun nedenlerinden biri de, insan cinselliği üzerine yapılan araştırmaların çoğunlukla, cinsel yolla bulaşan hastalıkları veya genç yaşta hamile kalmayı konu alması.
‘Akli bozukluk’
Öte yandan, araştırmacılar seks yapmayan insanlar üzerine bir çalışma yaparlarsa da bunu, ‘cinsel yönden aktif olmamak, tedavi edilmesi gereken bir sorun’ mantığı üzerine kuruyorlar.
‘Hipoaktif cinsel arzu’, psikolog ve psikiyatrların İncil’i sayılan Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorder’da (DSM-IV) akli bozukluk olarak sayılıyor. Kitap, bunun yetişkinlikte ortaya çıkabileceğini ve kişinin yaşamı boyunca süreceğini söylüyor. İnsanı strese sokması halinde bir bozukluk olarak kabul ediliyor.
Ancak kitaptaki hipoaktif yani az cinsel arzu tanımı, cinsellikten iğrenen ve karşı cinse karşı hiç ilgi duymadan da mutlu ve sağlıklı olabilen insanları içermiyor. Jay, gerçek cinsel kimliği tanınmayan insanların, büyük grubun bir alt kümesi olduğunu söylüyor.
Chicago Üniversitesi'nden sosyolog Edward Laumann da, ‘Bu, henüz toplumda adı konmamış bir kategori’ diyor aseksüeller için, ‘Aseksüelliği, mavi gözlü doğmak gibi, doğuştan gelen bir özellik olarak kabul eden insanlar olmalı.’
Koçlarla araştırmalar
Aseksüel memeliler üzerine yapılan çalışmalar, bu özelliğin sanıldığı gibi çok da ender olmadığını ortaya koyuyor. 1980’lerde fareler ve gerbillerle (maymuna benzeyen bir kemirgen) yapılan incelemelere göre, topluluktaki erkeklerin yüzde 12’si kadınlarla ilgilenmiyordu.
Bu hayvanlara literatürde aseksüel denildi. Ancak erkeklerin çok agresif olmalarından ötürü, herhangi bir erkek hayvan bir başka erkekle aynı kafesin içine konulup, eşcinsel olup olmadıkları incelenemedi.
1990’larda 3 ayrı araştırma ekibiyse, bu konuyu ele aldı. Araştırmalardan birinde, genç, ancak cinsel olarak henüz olgun olmayan koçlar, dişi koyunlarla aynı ağıla kondu ve koçların eş tercihleri gözlemlendi.
Beklendiği gibi koçların büyük bir bölümü, zevkle koyunlarla çiftleşti. Ancak koçların yüzde 10’luk bir kısmı dişilere ne saldırdı ne de ilgi gösterdi. Daha sonra bu koçlar, içinde 2 erkek veya 2 dişi bulunan ayrı ağıllara yerleştirildi ve koklama, tekmeleme, ses çıkarma veya saldırma gibi ‘ilgi’ gösterme şekilleri incelendi.
Aseksüel koçlar
Koçların yüzde 5 veya 7’lik bir kısmı, diğer koçları kokluyor ve çiftleşiyordu. Şaşırtıcı olansa, yüzde 2 ila 3’lük bir kısmınsa, hem erkeklere hem de dişilere hiçbir ilgi göstermemesiydi.
Oregon Üniversitesi'nden Fredrick Stormshak, ‘Çiftleşmeyle hiç alakaları yoktu. Yüzde 100 aseksüellerdi’ diyor şaşkınlıkla. Bir sene sonra yapılan denemelerde de aynı sonuçlar elde edildi.
Bu aseksüel koçlar, memelilerdeki aseksüel davranışları anlamak için çok iyi bir örnek oluşturabilir. Sonuçlar örneğin, bu hayvanlardaki hormon seviyelerinin farklı olup olmadığını öğrenmekte kullanılabilir.
Benzer çalışmalar, insanlardaki aseksüellik hakkında bir fikir sunabilir, ancak insanlar ve koyunlar gibi farklı yaratıklar arasında kıyaslamanın çok dikkatli yapılması gerekir.
İnsanlardaki aseksüelliği anlamanın en iyi yolu, hiç cinsel ilişkide bulunmamış kişilerle yapılan çalışmalar ve anketlerdir. İnsanlarda anket
Laumann, 1994’te cinsellik üzerine en çok bilinen ve 3500 Amerikalının detaylı yanıtlarına dayanan bir anket yayımladı. Ankete göre, katılımcıların yüzde 13’ü son 1 yılda hiç seks yapmamıştı. Bu grubun yüzde 40’ı, kendisini aşırı veya çok mutlu hissediyordu. Ankette ayrıca, tüm yetişkinlerin yüzde 2’sinin hiç cinsel deneyim yaşmadığını gösterdi. Ancak bu değer, isteyip de mi yapamadıkları olasılığını içermiyordu.
Davranışlardan çok, kişilerin cinsel tercihlerindeki arzularına dayanan araştırmalarsa ancak son yıllarda yapılmaya başlandı. Brock Üniversitesi'nde psikolog ve insanların cinselliği konusunda uzman olan Anthony Bogaert, toplumdaki aseksüel eğilime ilişkin ilk verilerini yayımladı.
Bogaert, analizinde, yine 1994’te yapılan ve İngiltere’de 18 bin kişiyi kapsayan bir başka anketi ele aldı. Anket tam olarak aseksüelliği hedeflemese de, katılımcılara cinsel çekimle ilgili soruların yöneltildiği bir bölüm içeriyordu.
Seçeneklerden biri, ‘Hiç kimseye karşı cinsel bir çekim hissetmedim’ şeklindeydi. Uzman, katılımcıların yüzde 1’nin bu şıkkı işaretlediğini fark ettiğinin altını çiziyor. Aseksüellik gururu
Eğer aseksüellik cinsel bir eğilimse, belki de bundan gurur duyduğunu açıklayanların sayısı giderek daha da artacaktır.
AVEN internet üzerinden, hem duyarlılığı arttıran hem de kabullenmeyi teşvik eden nesneler satıyor. Örneğin bir tişörtün üzerinde, ‘Aseksüellik artık yalnızca amiplere has değildir’ yazıyor.
Konuya ilişkin duyarlılığı arttırmak için çok çalışan Jay, New Scientist’in 16 Ekim 2004 tarihli sayısında yer alan yazıya göre, panellerde konuşuyor, diğer örgütlerle bağlantılar kuruyor ve aseksüelliğin basında yer almasını sağlamaya uğraşıyor. Jay, internet sitesinde topladığı parayla ise, kapağında ‘herkesin sekse ilgisi yoktur’ yazılı broşürler bastırıp dağıtıyor.
Bogaert ve diğer akademisyenlerse, aseksüel hareketin, eşcinsellerin devrimi gibi etkili ve hareketli olmayacağına inanıyor. Abbott, ‘Aseksüellik tartışmalı bir konu. Çeken veya iten bir yanı yok’ diyor.
Ancak kimbilir, belki de bunda 10 yıl sonra aseksüel olmanın çok ‘cool’ olduğu, ‘hem bekar hem de mutlu’ olmanınsa bir karşıtlık yaratmadığı dünyada yaşarız.
Ülkemizde her 100 ünlüden biri aseksüel!
Aseksüel futbolcular var. Ve aseksüel baletler, aseksüel fırıncılar, gazeteciler, türkücüler, oyuncular... Memleketteki her 100 ünlüden biri aseksüel!
Kürşat Doğan ismiyle yayımlanan bir yazıda, hayatının bir aralığında aseksüel kalmanın keyfini anlatılıyor. "Bir insan neden aseksüel olur, veya ne zaman bunu anlar, ve bu sonradan olma özellik kalıcı mıdır? .. İstemediğim halde bir anda doğal seçimim olan aseksüellik hoşuma gitmeye başlamıştı. Özellikle ikili ilişkilere bakışım da değişmeye başlamış ve daha düzeyli, daha çok şey paylaşılan ilişkiler kurmaya başlamıştım... Eski ya da yeni kadın/erkek dostlarımla eskisinden çok daha fazla değişik konularda konuşuyor ve değişik sorunları paylaşmaya bağlıyorduk ve her iki taraf ta aseksüel olduğu için her şey çok daha rahat yaşanıyor ve kimse kimseden hesap sormuyordu... Eğer sizde şu an sizde isteyerek yada istemeyerek benim gibi aseksüelsiniz bunun mutlaka tadını çıkarın...
* * *
"Acaba hiç aseksüel arkadaşım olmuş muydu? Kendini "Seks"ten bir ok çıkarıp da ucuna "Gereksiz" yazarak ifade etmiş olabilir miydi? Bize aseksüel olduğunu söylese, herhalde onun iktidarsız ya da hasta olduğunu düşünür, ona hemen bir doktora gitmesini önerirdik. Oysa insanlar aseksüel de olabilirler... İddia ediyorum, aseksüel futbolcular var. Ve aseksüel baletler, aseksüel fırıncılar, gazeteciler, türkücüler, oyuncular... Memleketteki her 100 ünlüden biri aseksüel! Hangisi?
* * *
Elbette ki trendleri takip etmek, en trendy olmak istiyoruz. Fakat hadi bakalım, şimdi trend aseksüel olmak. Hatta aseksüel aktivist olmak. Ne yapacağız? Seksten de vazgeçilmez ki, sırf artık yeterince trendy değil diye. Depresyondayım
* * *
Şair, yazar, akademisyen Prof. Dr. Afşar Timuçin yazdığı bir makalede andropozu "Cinselliği olmayan varlık olmak ne güzel şeymiş" diye anlatmıştı. Makalesine "Çok hoş bir şey oldu, kadınlarla hiçbir ilişkim kalmadı" diye başlayan 65 yaşındaki Timuçin, "İnsanın kendini cinselliği olmayan bir varlık gibi algılaması ne güzelmiş meğer. Bilsem bu 'andropoz'a çok daha önce girerdim. (...) Kadın peşinde koşan adamlardan tiksinmişimdir. Her önlerine gelen kadına yılışa yılışa sarkarlar. İğrençtir. Neyse, hepsi bitti bunların ve ben özgürlüğümü, daha doğrusu özerkliğimi biraz geç de olsa kazandım. Ama, bugün duyduğum duygu, 'oh dünya varmış' duygusudur. İster inanın, ister inanmayın."
Popüler kültürün taşıyıcıları da erkek dünyasının, ataerkil düzenin değerlerini her gün yeniden üretmemizi sağlıyor. Karşımızda hep "yi kadın" "kötü kadın" örnekleri var. İyi kadın sadık eş, vefakár ve fedakár anne özellikleriyle temsil ediliyor. Kötü kadınsa, baştan çıkartıcı, genellikle sarışın ve tabii ki vefasız. İyi ile kötüyü birbirinden ayıran en önemli özellik de bu kadınların seks karşısındaki tutumları.
İyi kadının aseksüel olması iyilik için ön koşul. Onun cinselliğini ancak sevdiği biriyle evlendikten sonra ilişkiye girmesi halinde kabullenebiliyoruz. Bu kural kadın senaristlerin yazdığı yeni dizilerde biraz gevşetilse de, dizi kadını namusunu korumak için hala platonik aşka mahkûm. Senaristin kalemi bir türlü toplum vicdanını yaralamıyor. İyi kadın için ihanet söz konusu değil. Gerçek hayat kurguya o kadar şartlanmış ki, ihanet edenlere dizilerde bile yer yok..
Bir Aseksuellik Analizidir....
* aseksüel miyim? bu sorunun cevabını kimse sana veremez. sadece sen hangi tanımın deneyimlerini tam olarak ifade ettiğine ve seni rahat hissettirdiğine karar verebilirsin. bu sss'i okumak karar vermene yardımcı olabilir. unutmamalı ki aseksüalitenin tanımı "cinsel çekim hissetmeyen kişi" demek. elbette sadece bu tanıma uyuyorsun diye kendini aseksüel olarak tanımlaman gerekmez, bu senin seçimin.
* kimseyi cinsel olarak çekici bulmuyorum, bu aseksüel olduğum anlamına mı gelir? tanım gereği; evet, ancak bu tanımın işe yarar olup olmadığı ya da aseksüel olmanın senin için ne demek olduğu sana kalmış.
* insanların çekici olduklarını algılayabiliyorum ancak onlarla cinsellik yaşama ihtiyacı hissetmiyorum, ben nereye uyuyorum? çoğu aseksüel diğer insanların estetik olarak çekici olduklarını algılayabilir ancak bu güzelliğe bakmanın güzel bir tablo veya muhteşem bir gün batımını izlemekten farkı yoktur. bazıları başkalarını cinsel olarak çekici bulabilir. bu aseksüeller düşük şiddette cinselliğe sahiptirler, bu çekimin farkında olmalarına rağmen bu konuda herhangi bir harekette bulunmazlar. aseksüel ve seksüel kişiler arasındaki önemli fark, aseksüellerin fiziksel olarak çekici buldukları kişilerle cinsel bir şeyler yaşama güdüsü olmamasıdır, ki herhangi birisini fiziksel olarak çekici bulmayadabilirler.
* bütün hayatım boyunca yalnızca üç kişi bana çekici geldi ve bu kişilerle cinsellik yaşamak istedim. seksüel miyim, aseksüel mi? bu senin vereceğin bir karar. bence çoğunluk, az kişinin çekici gelmesini "düşük şiddette cinsellik" olarak görür. cinselliğin hayatında görece çok düşük bir rolü olduğunu düşünebiliriz, neredeyse kimseye cinsel çekim duymamak sana diğer aseksüellerle ilgili pek çok ortak nokta verecektir.
* insanları iyice tanıdıktan sonra ancak onlara karşı bir çekim hissediyorum, bu ne demek? çoğu seksüel kişi sadece bakarak bir kişinin onlar için cinsel olarak çekici olup olmadığını bilir, bu çekim onların görünüş ve vücutlarınadır. bazıları, bir kısım aseksüel de dahil, bu çekim insanların kişiliğinedir. karşılarındaki kişinin çekici olduğunu onları tanımadan bilemezler. aseksüeller için vücutlara karşı bir istek duymak değil de daha çok arkadaş seviyesinde tanıdıkları kişilere yakın olma ihtiyacı geneldir. eğer bu deneyimlediğin şey değilse gene de merak etme, aseksüelliği yaşamanın aseksüel insan sayısı kadar değişik yolu var. seksüel ve aseksüel insanlar arasındaki önemli farkın bu noktada seksüel kişilerin bu çekimlerinin cinsel arzuyu da içermesiyken; aseksüeller daha başka yakınlıklar isterler. tabii ki seksüel kişiler de aseksüel ilişkiler kurabilirler. aseksüel kişiler ise cinselliği deneyimledikten sonra hatta cinsel barındıran bir ilişkisırasında aseksüel olduklarını fark edebilir ya da aseksüel olabilirler.
* bazı şeyler beni tahrik ediyor ancak bunun başka insanlarla alakası yok, bu aseksüel olduğum anlamına mı geliyor? eğer bir fetiş ya da insanlara çekimle alakası olmayan cinselliğiniz varsa o zaman aseksüel olarak kendini tanımlaman yardımcı olabilir. kendini bir aseksüel olarak tanımlamadan önce, cinselliğini başka insanlarla yaşama güdün olup olmadığını irdelemen işe yarayabilir. cinselliğinin başka insanlara çekimi kapsaması ya da kapsamamasına aldırmadan bir başka kişi bunu bir şekilde ifade etmenize yardımcı olabilir. eğer başkalarına gerek duymuyorsan o zaman tahminen aseksüel toplum içinde kendini daha rahat hissedeceksindir. bazı insanlar için sevginin/aşkın ifadesi cinsellik içermeli, onlar için herhangi bir şekilde seksüel olma yetiniz varsa o zaman eşinizi de bu cinselliğin içine dahil etmeniz gerekir. pek çok aseksüel sevgi/aşk ile cinsellik arasında böyle bir bağlantı görmez. cinsel faaliyet göstermeden sevgilerini ifade edebilir ve yakınlık hissedebilirler. eşini cinsel hislerinin dışında tutuyorsan, özelliklede bu hislerin cinsellik ya da başka insanlarla alakası yoksa, bu senin onu reddettiğin ya da sevgini tam anlamıyla ifade edemediğin anlamına gelmez. insanlar çözümlemeleri gereken şeyler üzerine kimlikler oluştururlar. kendilerini aseksüel olarak tanımlayan insanlar başkalarıyla cinsel ilişkiler kurmadan hayatlarını duygusal olarak tamam yaşayabilmenin, cinselliğin ve cinsel ilişkilerin prim yaptiği bir dünyada yaşayabilmenin yollarını bulmaya çalışıyorlar. eğer bu senin de boğuştuğun bir şeyse o zaman aseksüel toplum araştırmaya değer. cinsel hisleri olmayan aseksüeller ile insanlarla ilgilenmeyen seksüel kişilerin pek çok ortak noktası vardır. her iki grup da, herkesin başkalarına cinsel ilgi duymasını bekleyen bir toplumda dışlanmış hissedebilir.
* geçmişte seksüeldim, bu şu an aseksüel olmadığım anlamına mı gelir? eğer şu anda az ya da hiç cinsel çekim hissetmiyorsan o zaman bu topluluktaki herkes kadar aseksüelsin. kendini aseksüel olarak tanımlayan pek çok kişi ergenlik dönemi ya da öncesinde daha seksüel olabilir. önemli olan şu anda başkalarına cinsel çekim hissetmemeleri. eğer cinselliğinde ani bir düşüş hissediyorsan bu kullanıdığın ilaçlardan birinin ya da bir hastalığın yan etkisi olabilir. bu ani değişikliğin sebeplerini bulmak için doktora başvurulması tavsiye olunur.
* benim cinselliğim fazlar halinde gidip geliyor, bazen seksüelim, diğer zamanlarda tamamen aseksüelim. aseksüel toplum içinde bir yerim var mı? diğer aseksüellerle pek çok ortak noktan olduğu kesin. aseksüel olduğun zamanlarda kendini bu şekilde tanımlamayı seçebilirsin, seksüel olduğun zamanlarda ise hala aseksüel sorunlar yaşayabilirsin --aseksüelliği seksüel eşlera anlatmak gibi-- ve aseksüel toplumda bir yer bulabilirsin.
* mastürbasyon yapıyorum, buna ne diyorsun? çoğu aseksüel, fiziksel açıdan cinsel kapasiteye sahiptir. bazıları mastürbasyon yapar, bazıları yapmaz. mastürbasyon tatminkar bir his oluşturur ve pek çok aseksüel vücutlarından tatmin edinmek için bunu kullanır. pek çoğu kendini elle tatmin ederken bazıları bunu sadece düşünceyle yapar. seksüel ve aseksüller arasındaki fark, eğer aseksüeller mastürbasyon sırasında başka kişileri düşünürlerse (çoğu aseksüel spesifik olarak cinsel bir şey düşünmezler) bile bu sadece fantazidir. o kişiyle cinsel bir şey yaşama şansları olsaydı bile bir çekim olmazdı ya da o kadar düşük olurdu ki görmezden gelinebilir. bazı aseksüeller "autosexual" olarak düşünülebilir, kendi vücutlarından zevk alma güdüleri vardır. diğer mastürbasyon yapan aseksüeller onları motive eden bir cinsel güdüye sahip değillerdir, bunu sadece hoş olduğu için yaparlar. mastürbasyon yapsın yapmasın bütün aseksüellerde ortak nokta başka insanlara karşı çok az ya da hiç çekim hissetmemeleridir.
* bazen insanlardan hoşlanıyorum, hatta sanırım bazen aşık da oluyorum, bu aseksüel olmadığım anlamına mı gelir? aseksüellerin büyük bir çoğunluğu bazen başkalarından hoşlanır ya da aşık olur. duygusal ve romantik çekim, cinsel çekimden farklıdır. bazı insanlar için eleledirler ancak bu bağıntılı oldukları anlamına gelmez. bazı aseksüeller "romantik çekim"den bahsederler. başka özel bir kişiyle samimiyet kurma ihtiyacı hissederler, ancak istedikleri bu samimiyet cinsel değildir.
* eşimle cinselliği paylaşmaktan zevk alıyorum ancak hiç kimseyle cinsellik yaşama güdüm olmadı, aseksüel olabilir miyim? çoğu aseksüel cinselliği yaşama kapasitesine sahiptir, mastürbasyonda olduğu gibi bazı aseksüeller cinselliği deneyimlemeyi zevkli bulurlar. eğer cinselliği cinsel güdü değil de, romantik ya da duygusal bir çekimin ifadesi olarak kullanıyorsan bu aseksüel kimliğinle çelişiyor anlamına gelmez. eğer başkalarına hiçbir zaman çekim hissetmiyorsan, hiçbir zaman cinselliğe "aç" değilsen o zaman aseksüel tanımı içine giriyorsun demektir. nasıl ki seksüel insanlar aseksüel ilişkiler kurabiliyorsa, aseksüel kişiler de seksüel ilişkiler kurabilirler. eğer bununla rahat ve mutluysan o zaman "aseksüel saflık"ından kuşku etmektense kutlanacak bir durumdur. aseksüellerin cinsel faaliyette bulunmayı tercih etmeleri için başka sebepler de vardır: sebep merak ya da deneyimleme olabilir, aseksüellerin iyi bir çoğunluğu geçmişte cinselliği deneyimlemiştirler. cinselliğin bazı yönleri cinsel çekim ya da güdü hissetmeyen birisi için bile motivasyon olmaya yetebilecek kadar duygusal ve zevkli olabilir. bir aşk ilişkisinde bazı aseksüeller karşılığında cinsel bir memnuniyet beklemeden, eşlerine cinsel zevk vermekten mutlu olabilir. aseksüellerin yaşadıkları seksüel ilişkiler "normal" adledilenlerden çok uzaktadır. aseksüel tarafın kendilerindeki cinsel arzu ya da zevkin eksikliği konusunda tamamiyle samimi olması hiç de ender değildir. cinsellik tamamen tek taraflı ya da cinsel organlara fazla yer vermeyen çoğunlukla duygusallığa dayalı olabilir. bu tarz ilişkiler genelde aşırı samimiyet üzerine kuruludur. bir aseksüelin bildiğimiz geleneksel seksüel bir ilişkide, eşi kendisinin aseksüelliğinden habersiz olarak kendini rahat hissetmesi pek mümkün değildir. çoğu aseksüelin cinsellik konusunda nötr olduğu ya da deneyimlediği ve hayal kırıcı bulduğunu da burda not düşmek gerekir. bazıları ise cinselliği tamamıyla itici bulmaktadır. aseksüeller arasındaki ortak nokta, insanlarla cinsellik yaşamak için güdülerinin olmamasıdır, "azmış" hissetmezler ve başkaları onlarda cinsel ilgi uyandırmaz. ancak bu gene de onları, eğer seçerlerse, cinsellikten zevk almaktan mahrum etmez.
* hoşlanma duygum yok ve sadece yakın arkadaşlarımın olmasıyla mutluyum. bu benim çok aseksüel olduğum anlamına gelir, değil mi? evet bu aseksüel olduğun anlamına gelir, ama "çok aseksüel" olduğun anlamına değil, çünkü aseksüellik içerisinde bir hiyerarşi yoktur. romantik güdüsü olan aseksüeller olmayanlara göre "daha az aseksüel" değillerdir; sevdikleri kişilerler seksüel ilişki içersindeki aseksüellerin değeri daha önce hiç cinsel deneyimi olmamış aseksüeller ile aynıdır. aseksüel toplum elitizm üzerine kurulu değildir, önemli olan şey ortak noktası diğer insanlara karşı az ya da hiç cinsel çekim hissetmeyen insanlardır. çeşitlilik her topluluk için iyi bir şeydir.
* insanları çekici buluyorum ve azıyorum ancak cinsellikten hoşlanmıyorum ve bunu asla yaşamam, aseksüel miyim? eğer başka insanlar seni cinsel olarak etkiliyorsa o zaman tanıma uymuyorsun. aseksüellik cinsel çekimin eksikliğidir, cinsel yaşamın değil. aseksüeller diğer kişilere karşı cinsel açlık hissetmezler, eğer hayatları boyunca bir kere bile cinsel bir deneyim yaşamasalar bile tamamen memnun hissederler. eğer cinsellik yaşamayı tercih etmeyen seksüel bir insansanız bu "celibacy" ya da "cinsel riyazet(perhiz)" olarak adlandırılır. seksüel insanların bunu seçmeleri için pek çok sebep vardır. bunlar dini veya ahlaki sebepler olabilir, cinselliği deneyimlemeyi sevmiyor olabilirler ya da cinselliğin uzun süreli adanmış bir ilişkinin parçası olarak var olması gerektiğini düşünüyor olabilirler. aseksüellerle aralarındaki fark, aseksüellerin aseksüelliği seçmemeleri ve sadece böyle olmalarıdır. cinsellik yaşamayı tercih edip hala aseksüel kalabilirler çünkü aseksüellik çekim ve güdülerle alakalıdır, faaliyetlerle değil. aseksüellerle aranda pek çok ortak nokta olabilir ve aseksüel toplum ile iletişim içinde olmaktan yarar görebilirsin ancak "celibate" ya da "cinsel perhiz"deki insanlara özel bir topluluk sana daha yararlı olabilir.
* seksüel bir insanım ancak cinsellik yaşama yetim yok. bazıları bana aseksüel diyor, bu doğru mu? hayır değil. eğer başkalarına cinsel çekim hissediyorsan o zaman kesinlikle aseksüel değilsin. cinsellik yetisinin olmaması teknik olarak iktidarsızlık olarak bilinir. aseksüel insanlar cinsellik yaşamamaktan mutludurlar, beri yanda iktidarsız insanlar cinsellik ister. yoksa neden viagra bu kadar iyi satsın ki? aseksüel insanlar da iktidarsız olabilirler, fark; onların sağlıklı oldukları sürece bu konuda kendilerini rahatsız hissetmelerinin olasılık dışı olması. eğer cinsellik istiyor ama yaşayamıyorsan, aseksüel toplumu kendine pek yardımcı bulabileceğini sanmıyorum.
kimlik
* kendimi hetero/homo/bi/vs olarak tanımlıyorum ancak gene de aseksüel tanımınıza uyuyorum, yanlış mıyım? hayır, yanlış değilsin. çoğu romantik güdü sahibi aseksüel kişinin de bir yönelimi vardır (sadece belli tipte insanlardan hoşlanırlar). bazı aseksüeller zihinsel sebeplerden ötürü belli tipte insanlarla ilişki kurmayı tercih edebilirler ya da sadece çilek yerine çikolata tercih etmek gibi basit bir terciholabilir. bazıları kendini biseksüel olarak tanımlar çünkü kurdukları aseksüel ilişkiler cinsiyete dayalı değildir (çikolata ve çilek, ikisi de çok lezzetli). aseksüeller alışılmadık[unconventional] ilişkiler de kurabilir ve bu yüzden "polyamorous" [çok eşli] ya da "queer" [homoseksüel/****/tuhaf] olarak tanımlanabilirler. sadece tek bir şeyle tanımlanman için herhangi bir sebep yok. bi-aseksüel çok eşli ya da aseksüel çok eşli ya da aseksüel çok eşli bi kişi vs olarak.. veya tamamen kendine ait yeni bir tanımlanmayı tercih edebilirsin. ancak hatırlatmakta yarar var; eğer aseksüellik tanımına uyuyorsan, aseksüel toplumda yerin her zaman var.
* aseksüelliğin doğal olarak tuhaf [queer] olduğunu düşünüyorum, katılıyor musun? bu pek çok münazara ve tartışmanın konusu oldu. bir taraftan "tuhaf"[queer]'ın anlamı "standardın dışına çıkan her şey", özellikle de cinselliğin standardı, ve bir de bazı aseksüeller var ki kurdukları ilişkilerin tamamen alışılmadık ve bu yüzden tuhaf olduklarını düşünüyorlar. bazıları ise ilişkilerinin gayet alışıldık olduğunu buyüzden de tuhaf olarak tanımlanamayacaklarını düşünüyorlar.
* aseksüel insanlar seksüellere göre daha duygusal/akıllı/vs mi? aseksüel insanlar da seksüel insanlar gibi türlü türlüdür. bazıları daha fazla duygusal ve akıllı olurken diğerleri daha az bu özellikleri taşıyabilir. tıpkı seksüel insanlarda olduğu gibi! efsaneye göre aseksüel üstünlük; cazibe, cinsel güdü ve cinselliğin sebep olduğu dikkat dağılmasından özgür olmak gelmekte. ancak, seksüel insanlar sürekli cinsellik üzerine düşünmüyorlar ve başka şeylere de kafa yoruyorlar! ayrıca, en güzel resim, müzik ve edebiyat eserlerinin bazıları cinsel fantezi ya da eylemlerden ilhamlanmıştır. aseksüeller, seksüellerden daha iyi ya da kötü değildirler, sadece farklıdırlar.
* bu topluluğu bulduğuma çok seviniyorum. cinsellik yaşayan insanlar çok sinir bozucu/aptal/yanlış/kötü değil mi? - sinir bozucu herkesin seksüel olduğu varsayılan bir toplumda ve basının, özellikle dizi ve reklamlarla, herkesin seksüel ve cinsellikle ayartılabilir bir şekilde tasvir etmesi, seni haklı olarak ikinci plana itilmiş ve görünmez hissettirebilir. çevrendeki insanların senin gerçeğini algılayamaması, insanların sürekli senin seksüel biri olduğunu var sayması çok asap bozucu olabilir. bunu seksüel insanların ne kadar sinir bozucu olduğu hakkında söylenerek içinden atmak isteyebilirsin ancak bu en mantıklı tepki olmayabilir. eğer insanlar cinselliğini anlamadıklarından dolayı düşüncesiz davranıyorlarsa o zaman bunu anlara anlatmaya çalış. arkadaşların aseksüellerin varlığını kabullendikçe tahminen sana ve diğer aseksüellere karşı daha anlayışlı davranmaya başlayacaklardır. ne kadar çok bir aseksüelle arkadaş olduğuu bilen indan olursa, kabullenilmemiz o kadar artar. ve hatta belki basında bir yer bile buluruz. eğer aseksüel olduğunu söylemene rağmen bunu es geçip sana seksüel gibi davrananlar varsa, eh işte o zaman söylen!
- salak cinsel hayatları olan insanlar diğerlerinden daha az ya da çok salak değillerdir. cinsellik uygunsuz ve gelişigüzel bir eylem gibi görünebilir ve seksüel insanların bu konuda çok heycanlı olması kafa karıştırıcı olabilir. seksüel insanları, onların bizi kabullenmelerini istediğimiz gibi kabullenmemiz önemlidir.
- yanlış/kötü cinsellikle ya da cinsellik yaşayan insanlarla ilgili yanlış ya da kötü bir şey yoktur. cinsellik onu rızasıyla yaşayan erişkinler için zevkli güzel bir şeydir. eğer seninle birlikte anti-seksüel olacak aseksüeller arıyorsan hayal kırıklığına uğraman muhtemel. aseksüel olmak demek cinsellikten nefret etmek demek değildir, sadece bunun için güdün yok demektir. eğer seksüel dünyada aseksüel büyüdüysen cinsellikle ilgili içinde burukluk olabilir ancak bir aseksüel olarak bunun üzerinde hiç düşünmemen de gayet olası.
* aseksüeller neden "dışarı çıkmak"[come-out] isteği veya ihtiyacı hissetsin ki? bazı aseksüeller için, aseksüaliteleri tamamıyla konu dışıdır, hiçbir zaman cinsellikten bahsetmek için bir sebepleri olmaz ve başkalarıyla ilişkide tamamıyla rahat hissederler. bazı aseksüeller ise, seksüel davranışlar sergilemeleri gereken durumlarda kendilerini bulabilirler. daha kolay bir hayat için ya da uyum sağlayabilmek için cinsel çekim hissediyor gibi davranmaları için baskı altında hissedebilirler. pek çok kişi çevrelerinden sohbetlere ("hatunun bacaklara bak" gibi ofis muhabbetleri gibi) cinselliğin sokulmasıyla karşı karşıya kalabilir. sohbete ayak uydurmak ve cinsel düşünceler ve hisleriiz varmış gibi davranmak daha kolay gelebilir ancak ister utançtan kaçmak için ister hayatınızı kolaylaştırmak için olsun böyle davranarak "in the closet"[closeted/dolapta] oluyorsunuz. bazı aseksüeller cinsel çekim sahibi olmayan biri olarak "dışarı çıkmak" çok güçlendirici bulmatalar. böylece sohbetin içine cinsellik girdiğinde sessizleşmek ya da ortama uyum sağlamak için cinsel ilgi hissediyor numarası yapmak zorunda kalmıyorlar. kim oldukları ve neler hissettiklerine dair tamamen dürüst olabiliyorlar. dışarı çıkmayı düşünmek için bir diğer sebep ise aseksüellerin toplumlarda kabul edilmesi ve görülmesini arttırmaktır. sen kim olduğunla tamamen rahat hissederken, diğer aseksüeller kırılmış ve yarım insan gibi hissediyorlar. toplumumuzda aseksüellerin görünürlüğü arttıkça, aseksüellite fikrinin insan deneyiminde geçerli bir parça olması daha geniş kitlelere yayılacaktır. açığa çıkan bir aseksüel daha diğer aseksüellerin utanç içinde ya da kırık olduklarını düşünerek büyümesi olasılığını düşürecektir. açığa çıkmak, elbetteki, herkesin kendi kişisel tercihidir ve bunun kendine göre olmadığına karar verirsen kimsenin gözünde değeriniz düşmez.
* aseksüel bir topluluğa ihtiyacımız var mı ki? aseksüel bir topluluğun senin için bir değeri olmayabilr, ancak diğer aseksüeller deneyimlerini birbirleri ile paylaşarak çok şey öğreniyorlar. bir aseksüel topluluktan pek çok şey kazanabilirsiniz. bazı üyeler benzer deneyimleri olanlarla konuşmayı diler, bazıları ise topluluk içerisindeki farklılıkları keşfetmek ister. bazıları romantizm üzerine konuşmak isterken bazıları aseksüel ilişkilerinin genişliği üzerine tartışmaktan zevk alır. bir kısmı aseksüellikleriyle daha rahat olabilmenin yollarını öğrenmek isterken, diğerleri oldukları kişiyi kutlamak ister. bazıları gelecekte aseksüeller için bir şeyleri daha iyi yapmak isterken, bir kısmı aseksüelliğin var olduğu ve böyle olmanın iyi olduğunu yaymak isterler. bazıları aseksüellik teorisini ve seksüaliteyi tartışmak isterken, bazıları ise sadece fıkralar anlatıp, şiirler veya hikayeler paylaşmak ister. aseksüel toplum senin için olabilir de olmayabilir de. eğer başkalarına karşı çok az ya da hiç cinsel çekim hissetmeyen insanların deneyimlerini paylaşmaktan yarar sağlayacağını düşünüyorsan o zaman bunu bir denemelisin.
kuşkular ve korkular
* sevdiğim insanlarla cinsellik yaşamak istiyorum ama bunu yapınca hiçbir şey hissetmiyorum ve bu çok korkunç. benim neyim var? eğer cinsellikten zevk almıyor ya da fazlasıyla hayal kırıklığına uğratıcı buluyorsan bunun asıl sebebi cinsellik istememen, onun yerine kafandaki cinsellik fikrini istemen olabilir. eğer bu siteye geldiysen, aseksüel olduğundan kuşkulanıyor ya da biliyorsun, yani seni cinsel bir güdüyle hareket etme olasılığın yok. dikkatli düşün. cinsellik senin için ne manaya geliyor? cinsellikten beklentin ne? aşırı zevk aradığını mı düşünüyorsun? belki de sevginin muazzam bir ortak ifade şeklini istiyorsun. belki eşini mutlu etmek ve onun zevkiyle memnun olmak istiyorsun. ona olabildiği kadar yakın ve samimi olmak istiyor olabilir misin? cinsellikten ne beklediğini bildikten sonra buna ulaşmanın yollarını arayabilirsin. önemli olan eşinle konuşup ne istediğini bulman, hislerini anlatman ve karşılıklı ihtiyaçlarınızı ortaya koymanız.
* aseksüel olmam demek her zaman yalnız olacağım anlamına mı geliyor? hayır, hiç de bile! aseksüeller pek çok değişik ilişkiler kurabilir ve kurarlar, bunlar yakın arkadaşlıklardan romantik çiftlere, toplumumuzun henüz isimlendirmediği bağlara kadar değişebilir. alışıldık bir ilişkiyi cinsellik olmayacağını bile bile yürütemeye gönüllü birisini bulmak daha zor olabilir ancak unutmamalı ki az ya da hiç cinsel güdüsü olmayan insanlar da var ve pek çok kişi; sevgi ve yoldaşlığa cinsellikten daha çok önem veriyor. umudunu yitirme!
* peki ya bu bir dönemse? ya öyleyse? bu şu an aseksüel olmanı engellemiyor. aseksüelliğini bir noktada seksüel bir kişi olarak "açılacak"ın düşüncesiyle zaptetmeye çalışmak çok çekici gelebilir. bunun olamayacağını da söylemiyorum, ama şunu düşün; hayatının geri kalanını gelişememiş bir kişi olduğunu düşünerek mi geçirmek istersin, bir bütün olacağın günün hayali ile yaşamak? belki bir gün "açılacak"sın, ve eğer öyle olursan bu sırada huzurlu olmakla bir şey kaybetmiş olmayacaksın. bir şey olarak tanımlanmakdıktan sonra başka bir şeyle tanımlanmakta utanç verici bir şey yok. kimliğin seni kısıtlamak için değildir. eğer değiştiysen o zaman kendini daha değişik bir biçimde tanımlamalısın. gelecekte değişeceğinden korkuyorsan, bu gene de şu anda en işine yarayacak tanımı değiştirmiyor. değişimde kötü bir şey yok.
* kendimi aseksüel olarak tanımlayamıyorum. ya bir gün doğru kişiyi bulur ve onunla cinsellik yaşarsam? eğer daha hala seni cinsel olarak uyaracak birisiyle tanışmayı bekliyorsan, senin başkalarına karşı çok az ya da hiç cinsel çekim hissetmediğini söylememiz yanlış olmaz. aseksüelliğini keşfederek ve benzer deneyimde başkalarıyla konuşarak bir şey yitirmiyorsun. eğer bir gün o özel kişiyle karşılaşırsan, işte bu da muhteşem olur! aseksüel olarak tanımlanmak kendini "cinsel perhiz"e sokmak demek değil, sadece nasıl olduğunu kabullenmek. eğer istersenilişkilerin olabilir ve cinsellik yaşayabilirsin.
* benimle ilgili bir şeyler çok yanlış. bozuğum. aseksüelliğimi çocukluğumda olan bir şeyle ilişkilendirebilecekmişim gibi geliyor. sence böyle olmamın sebebi bu olabilir mi? biz aven'dekiler cinsellik olmadan gayet iyiyiz. cinselliğe bu kadar prim veren bir dünyada mutlu olmak için cinselliğe ihtiyacın olduğunu düşünmek çok kolay. aseksüellik bir fonksiyon bozukluğu değil, bir "sebep" ya da "çare/tedavi" bulmaya gerek yok. bu bir kenara, aseksüeller tıpkı seksüeller gibi biraz sevgi ve (fiziksel) yakınlığa ihtiyaç duyarlar. eğer yakın olmakta zorluk çekiyorsan ve sonuçta mutsuz oluyorsan o zaman bir çeşit danışmanlık almak iyi bir fikir olabilir. önemli olan insanlarla seni bağlayabilecek bir yol bulmak, bu yol cinsellik içerebilir de içermeyebilir de.
* cinsel olarak bastırıldığımdan ya da kendimden veya gerçek dünyadan kaçmak için bunu kullandığımdan şüpheleniyorum. gerçekten aseksüel olduğumdan nasıl emin olabilirim? aseksüel olup olmadığını ancak sen bilebilirsin. başkalarına karşı cinsel çekim hissediyor musun? cinsel dürtülere göre hareket ediyor musun yoksa göz ardı mı ediyorsun? eğer bu soruların cevaplarına net bir cevap veremiyorsan o zaman aseksüel topluluk nasıl hissettiğini keşfetmene yardımcı olabilir. bilerek ya da başka şekilde (fiziksel) yakınlıktan sakınmak için için cinsellikten kaçan insanlar var. bu kişiler, kaçtıkları duygusal sebep her neyse genelde burda da olmasına rağmen elbetteki aseksüel toplumda memnuniyetle karşılanırlar. pek çok sorundan etkili biçimde kurtulmak, cinsellikten kaçarak olmaz. aseksüel insanlar da herkes gibi ilişkilerindeki karmaşık durumlarla baş etmek durumundadır.
* aseksüel olmaktan hoşlanmıyorum. herkes gibi normal olmak istiyorum. ne yapabilirim? korkarım ki insanların cinselliğini değiştirmenin olası olduğunu gösteren kanıtlar yok. isteklerin (ya da isteksizliklerin) doğrultusunda yaptıklarını değiştirebilirsin ancak onların ne olduklarını değiştiremezsin. bir kişinin cinselliğinin sapma ya da yöneliminin, şiddetinin değişmesi zamanla mümkün ancak bu istekle olmadığı gibi herkesin başına da gelmiyor. en iyi çözüm kim ve ne olduğunu kabullenmek. cinselliğini değiştiremezsin, onu seçmedin de ama onu kabul edebilirsin.
* insanlara asla bundan bahsedemem. bir ucube olduğumu düşünür ya da benimle dalga geçerler! seksüalitenin standart olarak sunulduğu bir dünyada pek çok aseksüel hasta, bozuk ya da eksik olduğunu düşünerek büyüyor. bu korkuları içe atmak ve başkalarının aseksüelliğini senin gözünde büyüttüğün kadar büyüteceğini düşünmek çok doğal. gerçekte, bu o kadar da korkunç bir şey değil. pek çok kişi ne olduğunu anladığında aseksüelliği kabulleniyorlar. açığa çıkmanın genellikle aseksüelliğin ne olup olmadığıyla ilgili bir açıklamayı da peşinden getireceğini göreceksin. biraz sabırlı ol. kendin ilk keşfettiğinde de aseksüeliğini anlaman ve kabullenmen belki zor olmuştu, aseksüelliği ilk kez duyan insanların da benzer sorunlar çekmesi hiç de süpriz olmamalı.
* diyecek başka bir şeyin var mı? her şeyin ötesinde unutma ki senin için neyin doğru olduğunu bilebilecek tek kişi sensin. başkalarının ne dediklerini dinle ancak unutma ki yapabileceğin en iyi şey kendini düşünmektir. etiketler ve kategoriler seni belirlemez, tanımlar. kişiliğini başkalarına ifade edebilmek için özet kelimeler, kendini keşfedip anlaman için sıçrama tahtalarıdır. bir tanım sana uymuyorsa, o zaman onu kullanmak zorunda değilsin. eğer bir grup sana senin cinsinden biri olmak için sadece bir tek yol var diyorsa, onları dinlemek durumunda değilsin! aseksüel kimliği kabullenmek ya da aseksüel topluma katkıda bulunmak için pek çok sebep var ancak bunun sana göre olmadığını ya da seni kısıtladığını düşünüyorsan o zaman kendini ifade etmekten, nasıl hissettiğini söylemekten çekinme ve arkanı dönüp gidemeyecekmişsin gibi hissetme. aseksüellerin deneyimlerini yararlı bulmak için aseksüel olmana gerek yok. eğer çok az ya da hiç cinsel güdün yoksa ancak aseksüel olarak da hissetmiyorsan gene de aseksüel topluma deneyimlerini aktarmaktan çekinme....
Kaynaklar - Aven,Wikipedia
Konu zaten bu kadar uzun olmakla aseksuel olmus bile:)
Çok değişebilir bir olgu. Yani neredeyse her türlü cinsel tercihin aseksüellikle bir alakası var. Ha bu arada aramızda aseksüel varsa,-ki pek sanmıyorum- AVEN bu konuda en iyi dayanışma topluluğudur.
Hormonlardaki bir sorundan ya da eksiklikten kaynaklanıyor olabilir belki. Ya da küçük yaşta porno izlemenin yarattığı travma buna sebep oluyor da olabilir.
Bunun hakkında arkadaslarla deney yapmıstık, ben denektim.Cinsel iste korelten ilac kullandım 2 hafta boyunca.Cinsel istek korelten ilac aldım .Sonuc libido yerlerde surunurken romantizm doruklara ulasmıstı. Bunun piskolojik oldugu kaanatindeyim.