Ankara Tıp (AÜTF) düşünenler mutlaka okusun

Arkadaşlar bu sene dönem bir öğrencilerinden gelen bilgileri yine dönem birlerden bir arkadaşım derledi. Özellikle fakültemizi yanlış tanımamanız adına paylaşıyorum.

*Neden AÜTF?
1-Ankara Tıp Türkiye'deki ilk tıp fakültelerinden ve çok köklü bir geçmişi var. Gelenekselleşmiş bir yapısı var; Ankara Tıp hocalarının çok büyük bir kısmı Ankara Tıp mezunu. Bu açıdan bir ekol oluşturuyor. Ayrıca okul ruhunu da hissettiriyor.

2-Not Grubu sistemi denilen bir olay var. Bu grup içerisinde her öğrenci anlatılan bir dersin sorumluluğunu alır ve sorumlu olduğu derse dair ses kayıtları, ders slaytları gibi dokümanlarla o dersin notunu hazırlar. O hafta boyunca sorumluluk alan her öğrenci hafta sonu kendine düşen dersin verilerini bilgisayara geçer ve bunu okulun yakınında bulunan kırtasiyeye teslim eder. Kırtasiyede bu notlar düzenlenir ve haftalık olarak bir önceki haftanın notları 3-5 lira arasında değişen rakamlarla satılır. Bu sistem özellikle amfi derslerine katılmayan öğrenciler için çok büyük bir avantajdır. Derse katılan veya katılmayan öğrencilerin hepsi sınava bu notlardan çalışır, hayat kurtarır.

3-Ankara Tıp, öğrenci toplulukları açısından diğer tıp fakültelerine göre çok sosyaldir. Pek çok topluluk vardır ve bu topluluklar okulun açıldığı haftadan önce öğrencilere uyum programı içinde tanıtılır. Üstelik oldukça faaldirler. Halk oyunları topluluğu her sene bir gösteri çıkarır büyük katılımın olduğu; tiyatro topluluğu birçok temsille oyunları sergiler okul salonunda; resim heykel grafik topluluğu da 2 senedir sergi yapmakta...

4-Ankara Üniversitesi'nin de güzel imkanları vardır. Özellikle tıp fakültesi öğrencilerinin hepsini kapsayan ilk 4000 bursu iyi bir fırsattır. Bu burs kapsamında yemekhaneden ücretsiz yeme, ücretsiz spor kompleksinden yararlanma ya da tömerde ücretsiz yabancı dil öğrenimi seçeneklerinden birini dilekçeyle bildirerek seçersiniz. Burs ortalamanız belli bir notun üstünde olduğu sürece öğreniminiz boyunca devam eder. Ayrıca Tandoğan'da bulunan spor tesisi de standartların üstündedir.

5-Ankara Tıp Morfoloji binası (preklinik dönem amfi ve lab derslerini alacağınız yerleşke) Kızılay'a çok yakın. Ayrıca metro ve ankaray duraklarına da çok yakın. Üzerinde bulunduğu caddeden Ankara'nın pek çok yerine giden dolmuş hatları geçmekte. Hemen önünde de tren durağı var; yeri oldukça merkezidir. Yanı başında bulunan Hamamönü de arkadaşlarla vakit geçirmek için güzel bir yer.

6-Ankara Tıp'ın eski bir tıp fakültesi olması sebebiyle oldukça tarihi ve estetik bir binası var. Hastane'ye yakın olmakla beraber kendine ait bir arazisi olduğu için hastalardan uzakta. Sadece öğrencilere ait. Okulun içinde yeşillik alanlar, basketbol sahası ve tenis kortu da bulunmakta.

7-Çalışma salonlarının sayısı fazla ve yeterli. Morfoloji yerleşkesinde 1 kütüphane ve 2 salon; cebeci yerleşkesinde ise 2 çalışma salonu var. Kütüphane içinde de tıp literatüründe önemli denecek kitapların hemen hemen hepsi bulunabilir.

8-Artan tıp fakültesi kontenjanları göz önüne alındığında ortaya çıkabilecek araçların yeterince kullanılamama sorunu fakültede çeşitli yöntemlerle ortadan kaldırılmıştır. Amfiler ikiye bölünerek alınıyor laboratuvarlara bu yüzden her mikroskopu tek kişi kullanıyor.

9-Anatomi laboratuvarında anatomi amfisinde sunum dersinden sonra her 15-20 kişiye bir profesör gelir ve maket/kadavra üzerinden ders anlatır. Çoğu tıp fakültesinde anatomi laboratuvarında profesörler gelip anlatmıyor; maketler ve atlaslarla anatomi amfisine kapatılıyor öğrenciler(Örn:Gazi Tıp). Bu Ankara Tıp'ın bir (+)sı. Ayrıca anatomi labında serbest çalışma saatleri var. Bu da çok önemli; derslerden sonra pratik yapmak ve pekiştirmek için iyi bir fırsat. Maketlerin fiyatı genellikle 1000 euro'yu aşan değerlerde olduğu için olsa gerek bazı tıp fakültelerinde anatomi laboratuvarlarını ders dışında kullanmak yasak.(Örn:Gazi Tıp) Hatta diğer tıp fakültelerinden bizim anatomi laboratuvar görüntülerini içeren cdleri satın alanlar oluyor.

Şimdi de bazı yanlış anlaşılmaya sebebiyet verebilecek kısımları düzeltelim:

* Geçme notumuz 70 değil; 2013 senesi itibariyle 60'a düşürüldü. Ayrıca eskiden olan 60 barajı ve altı için ceza puanı uygulaması da kalktı. Bu sene barajın tekrar gelmesi gündemde fakat kesinleşmiş bir durum yok. "Ankara Tıp zor." algısının neye göre oluşturulduğunu anlamış değilim. Okuma süreci olarak diğer tıp fakültelerinden daha zor olduğuna katılıyorum fakat en az kalan da Ankara Tıp'ta. Okulumuz Ankara'da 3 iyi tıp fakültesi içinde geçmesi en kolay olan fakültedir. Normal sınav zorluğunu bir kenara bırakırsak "Gelişim Sınavı" gibi tus benzeri ve alınan notun %5'inin direk sene sonu ortalamasına eklendiği bir sınav uyguluyorlar ki bu çok büyük bir avantaj.(Üstelik gelişim sınavında da çan eğrisi uygulaması var yani en yüksek notu alana direk 5 puan ekleniyor.) Bu okula gelecek dereceyi yapan kişi modül sonu sınavlarına(komite) düzenli çalışarak sorunsuz geçecektir sınıfı.

*Ankara Tıp'ta hazırlık atlama sınavı var evet ama zor bir sınav değil; üstelik sadece bu sınav için bile sınav senesi büyük kısmını unuttuğun dili bir kez daha hatırlama fırsatı buluyorsun. Hazırlık kursunda okula başlamadan edindiğin arkadaşların da okula alışmanda faydası oluyor. Hazırlığa kalma durumu da sene kaybı olarak görülmemeli. Yorucu sınav senesi üzerine dinlenme fırsatı ve okula başlarken ciddi bir arkadaş ortamı oluşturma açısından yararı var bence. Üstelik hazırlıktan gelen öğrencilerin olduğu amfilerde(genelde hazırlıktan gelen ve hazırlığı direk geçenler olmak üzere 2 amfi oluyor) not ortalamaları hazırlığı atlayıp geçenlere göre çok yüksek. Sene içi ders başarısı açısından da bir sene dinlenmenin faydası olduğunu düşünüyorum. Ayrıca 2013 senesinde uygulanan hazırlık sınavında geçme notunun 60'a düşmesinin yanı sıra sınava giren herkese 20 puan eklendi. Kendi isteği dışında sınavı geçemeyen olduğunu sanmıyorum.

*Tus başarısına gelirsek elimde 2013 tus sonbahar dönemine ait verilerin olduğu sayfa var :
http://www.drtus.com/yeni/modules.php?name=Forums&file=viewtopic&t=97623
Bu sayfayı incelediğinizde 2 kriterin olduğunu göreceksiniz: Yerleştirme yüzdesi ve puan ortalamaları. Yerleştirme yüzdesi başarısının ölçücü olduğuna inanmıyorum çünkü bir fakültenin öğrencisi örnek veriyorum 50 puanla düşük bir bölümü tercih edebilirken diğer fakültenin öğrencisi 65 puanla hedefi yüksek olduğu için tercihte bulunmayabilir. Burada belirleyici olan giren adayların puan ortalamalarıdır. Devlet üniversitelerine bakarsak en yüksek ortalama Cerrahpaşa İng. Tıp'a aittir ki intörnlük dönemleri çok rahattır üstelik üniversite sınavındaki en yüksek puanlı tıp fakültesidir. Cerrahpaşa İng.'nin ardından bu sırayı hacettepe ing. ve türkçe tıp takip eder. Hacettepe de üniversite sıralamasında ilk 1000 içindeki öğrencileri alıyor. Cerrahpaşa 90; hacettepe 177 ve 246 adayla girmiş sınava. Ankara Tıp'sa üniversite sıralamasında gerisinde olduğu istanbul fakültelerini sollayarak 4. sıraya yerleşmiş. Üstelik 437 adayla. Yani Ankara tıp’ın üniversite sınavına nazaran tus başarısı yüksek, öğrencilerine bir şeyler katıyor demek ki. Bu 2013 sonbahar tusunun verileriydi; bu bilgilerin üzerine 2014 nisan tus birincisinin de Ankara Tıp'tan olduğunu eklemek isterim.

*"Ankara Tıp'ın eğitimi karışık." deniyor bazı yerlerde. Preklinik kısım(yani ilk 3 sene) diğer fakültelere göre biraz daha detaylı işleniyor evet. Yer yer gereksizliğe kaçan kısımların olduğu konusuna da katılıyorum. Ama eğitim programının karışık olduğu söylenemez. Modül adı verilen 2 aylık ünite tarzı sürelerde konular bütünlük içerisinde işlenir. Burada kıyaslayarak örnek vermek istiyorum: Gazi tıp 1. dönemin son 2 ayında anatomide kas, kemik, damar, siniri aynı anda kısa zaman zarfında öğretir; Hacettepe tıp 2. dönemde bütün anatomiyi verir. Ankara tıpta ise konular bir anda işlenmez modül modül işlenir. Mesela dönem1'in 2. modülünde kas ve kemik görürken histolojide kas ve kemiğin yapısını, oluşum süreçlerini incelersin. 3. modülde anatomide sinir sistemini görürken fizyolojide sinir sistemi evrimi, sinir sistemi iletiminin fizyolojisini; histolojide sinir sistemi yapısını ve hücrelerini bunların oluşum aşamalarını öğrenirsin. 4. modülde damar görürken histolojide kanın yapısını, fizyolojide kan patolojisi/fizyolojisi değerlendirme testlerini görürsün. Yani bütün modüller bir bütünlük içerisindedir konuyu iyi kavrarsın. Bu yüzden eğitimi karışık değil aksine düzenlidir.

*Devam zorunluluğu kısmına gelirsek; amfi derslerinde formaliteden bir imza kağıdı dolaşır. Zaten arkadaşın veya tanımadığın biri bile senin yerine imza atabilir. İmza attıracak kişi bulmadan derse gelmesen bile geçiyorsun amfi dersleri devamsızlığı yüzünden kalan ne duyuldu ne görüldü. Ben de bu sene ilk modül haricinde hiçbir amfi dersine gitmedim kimseden imza istemedim ona rağmen hiçbir sorun çıkmadı. Fakat labda işler değişir. Anatomi, fizyoloji, mikrobiyoloji ve histoloji labları olur. Bunlara %80 gibi bir devam zorunluluğu vardır. Lab dersleri keyiflidir zaten. Üstelik hemen hemen her ders için belirginleşmiş bir lab grubun olur ve oradaki arkadaşların sınıf arkadaşların gibidir. Ortam kurma açısından da güzeldir yani lab dersleri.

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi soulsilver -- 8 Temmuz 2014; 21:14:46 >