Almanya bizi kıskanıyor mu? (Staj Tecrübesi)

Öncelikle herkese selamlar. Uzun yıllardır hep uzaktan takip ettiğim foruma artık üye olmanın ve bir şeyler paylaşmanın zamanının geldiğini düşündüm ve aranızdayım. Lafı fazla uzatmadan konuya geçmek istiyorum.

2020 yılı içerisinde COVID-19 belası henüz tam etkisini göstermeden Almanya'da bir staj tecrübem oldu. Staj başvuru sürecimi, staj süresince yaşadıklarımı ve gerçekten "Almanya bizi kıskanıyor"muyu (aslında cevabını şimdiden biliyorsunuz ama) tecrübelerimle anlatmak istiyorum. Belki gelecekte bu tür bir deneyimi hedefleyenler vardır ve bu bilgiler işine yarar.

Okuduğum bölümde zorunlu staj yok, bu yüzden tüm süreci kendim yürüterek staj yapma kararı aldım. Sağdan soldan araştırarak Almanyada faaliyet gösteren bir kurumda bu imkanı bulabileceğimi anladım ve kendilerine başvurdum. Aramızda geçen kısa mailleşmeler ve telefon görüşmeleri sonucunda kabul edildim. Onlar da staj imkanı verebileceklerini söylediler. Yapmam gereken tek şey uçak bileti, vize ve kişisel harcamalar için bir meblayı halletmekti. Konaklama, yemek vs. bunların tamamı kurum tarafından karşılanacaktı. Gidiş tarihimden yaklaşık 3 ay önce kabul aldığım için sallana sallana bu süreci tamamladım. Kendimi şu ülkede özel hissettiğim tek konu olan yeşil pasaport sahibi de olunca vize-konsolosluk gibi dertlerim de olmadı tabi. Çalışacağım kurum Almanayada olmasına rağmen, kurumda çalışacağım dış ilişkiler departmanı İngilizce çalışabileceğim bir yerdi. Almancam yeterli olmamasına rağmen bu da sorun olmayacaktı. Sonuç olarak elimde kalan yaklaşık 3 aylık süreyi İngilizcemi geliştirerek ve güncel Almanya politikalarını inceleyerek geçirdim.

ALMANYA'YA UÇUŞ:

Öncelike bu konuda ilk tavsiyem kesinlikle biletinizi aylar öncesinde alın. IST(Yeni Havalimanı)-CGN(Köln Havalimanı) rotasında gidiş dönüş THY uçak biletimi 700-900 TL bandında bir fiyata aldım. Uçuşuma yakın tarihlerde bu fiyatın 2000 TL ye kadar çıktığını gördüm. Bu nedenle erken davranmak sizin için en iyisi olacaktır. Eğer yolculuğunuzu THY ile tercih edecekseniz biletinizi aldığınızda anda koltuk seçimi şansınız da oluyor. Cam kenarını tavsiye ederim, özellikle benim gibi ilk kez tecrübe edecekseniz. Bunun haricinde bir şeyden bahsetmeme gerek yok sanırım, THY ve uçak için hizmetleri gayet iyi ve tatmin edici. Bunun haricinde gidiş ve dönüş uçuşlarımda bir sorun yaşamadım. Check-in saatlerini iyi takip edin ve havalimanına gitmeden kesinlikle check-in yapın.

GÜMRÜK-PASAPORT KONTROL:

Açıkçası yabancı bir ülkeye gitmemden ve orada yaşayacak olmamdan çok beni geren şey pasaport kontrolüydü. Her ne kadar yeşil pasaport sahibi olsamda pasaport kontrolünde yeşil pasaportluları daha zor bir süreç bekliyor. Bu durumun sebebi ise şu, bordo pasaportu olanlar zaten vize alabilmek için bi ton belge verip başvuru yapıyorlar. Ama yeşil pasaport sahipleri elini kolunu sallaya sallaya gittikleri için biraz daha sıkı bir sorgulama ile karşılaşma ihtimaliniz var. Öncelikle stres yapmamak gerekiyormuş bunu anladım. Yapmanız gereken tek şey dönüş uçak biletinizin yanınınzda olması ve para/kredi kartı gösterebilmeniz. Bu ikisi olduğu sürece sizi büyük bir sıkıntı olmadıkça alacaklardır. Paranın miktarını tam hatırlamıyorum ama Türkiyenin Almanyadaki büyükelçiliği ya da konsolosluklarının internet sitesinde günlük min. şu kadar miktar yanınızda olsun gibi bir ibare olacaktır.

Size en önemli tavsiyem uçaktan en son inin. Bu şunun için önemli, uzaktan pasaport kontrol noktasındaki durumu gözlemleyebilir ve buna göre hareket edebilirsiniz. Şahsen ben bunu yaptım ve en arkada uzaktan izlemeye başladım. 5 kontuar açıktı ve bunlardan 3 kontuar gerçekten yavaş ilerliyordu. Bu 3 kontuarda da kadın memur vardı. Şimdi buradan linç yemek istemiyorum ama net bir tavsiye "KADIN PASAPORT MEMURUNDAN UZAK DURUN!" Bunu sadece burada değil birçok yerde okuyabilirsiniz. Kadın memurlar daha detaylı inceliyor ve kesinlikle sizinle konuşuyorlar. Durum böyle olunca zaten gözümde bu 3 kontuarı eledim. Geriye kalan iki kontuara bakınca gayet hızlı ve konuşmadan geçiyorlardı. O kontuarları tercih ettim ve erkek memur ile aramızdaki diyalog sadece şu idi:

• Hi
• Hi, that's my passport
• ıhhhh (incelerken çıkardığı sesler)
• welcome to deutschland
• thank you, have a nice day

Bu kadar basit ve sancısız bir şekilde geçti. Bu tecrübem Köln Havalimanı için geçerli tabi. Ama öğrendiğim kadarıyla diğer Alman havaalanlarında da farklı bir şeyle karşılaşmazsınız.

KÖLN İZLENİMLERİ:

-Belki klişe olacak ama şehire girdiğim ilk andan itibaren en hoşunuza gidecek olan şey düzen. Her konuda bir düzen oturmuş ve bunlar aslında abartılacak şeyler değil. Bunları görünce "ulan bizde niye yok" diye imreniyorsunuz sadece ve tadını çıkarıyorsunuz. Köln gezmeniz açısından elbette bir Berlin ya da Münih değil ama birçok gezilecek yere sahip. Elbette ilk nokta Dom Katedrali. İlk defa böyle bir yapının içine girmiş birisi olarak her noktasına ve tarihine hayran kaldım. Görmeden gitmemeniz gereken bir yer, zaten Köln'ün turist çekebildiği tek nokta burası bence. Ayrıca katedrale giriş ücretsiz, sadece katedralin içindeki kulelere çıkıp şehir manzarası görmek isterseniz 7€ (yanlış hatırlıyor olabilirim) gibi bir ücret ödüyorsunuz. Katedralin çevresinde bir sürü hediyelik eşya dükkanı var ve fiyatlar gayet makul. Kendinize ve ailenize hatıra kalacak bir şeyler alabilirsiniz. Bunun haricinde Köln birçok müzeye ve etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Kısa bir araştırma ile onlarca müze ve etkinlik bulabilirsiniz. Sanatsal etkinlikler, konserler vs. istemeyeceğiniz kadar fazla.

-Ulaşım konusunda birçok seçeneğiniz var. Otobüs, tramvay, tren, uber... Ulaşım gerçekten ucuz ve kalacağınız tarihlere göre aylık pass şeklinde biletler alırsanız çok daha ucuz. Benim kaldığım nokta iş yerime yürüme mesafesinde idi, şehrin en merkezi noktaları Dom Katedrali gibi noktalara da 15 dk da gidebiliyordum. Bu yüzden pek toplu taşıma kullanmadım, belki birkaç kere. Bunun yerine genelde şehrin her yerinde binlerce bulabileceğiniz paylaşımlı scooterları ve bisikletleri kullandım. Eğer mesafe uzun değilse toplu taşımadan çok daha uyguna geliyor. Ulaşım konusunda bir diğer alternatif ise paylaşımlı araçlar. Hem araba hem de motor kullanabileceğiniz uygulamalar var. Bu uygulamalara girip dakikalık komik ücretlerle araç kiralayabilirsiniz. Araçlar genelde SMART ama bazı bölgelerde Mercedes, BMW gibi seçeneklerde var. Şehir hakkında söyleyebileceğim diğer bir şey ise pek güvenli hissettirmiyor, özellikle geceleri. Almanyada şöyle bir saçmalık var ki, sokaklarda kamera bulamıyorsunuz (çok merkezi yerler dışında). Dükkanların kameraları bile sokakları çekemeyecek şekilde hizalamış. Sebebi ise Almayanın kabul ettiği kişisel alanlar yönetmeliği gibi bir şey. İnsanlar evlerinin ve kendilerinin çekilmesini istemiyor. Google street view gibi uygulamalarda bile şehirin son görüntüleri 2009 yılında çekilmiş ve neredeyse 10 binadan 6 sı blurlanmış. Tüm avrupada street view gibi görüntüleme sistemleri güncelken Almanyada garip bir şekilde ya yok ya da çok eski görüntüler var. Sonuç olarak bu durumdan ötürü geceleri yürümekten kişisel olarak biraz çekindim. (Özellikle 01.00 sonrası)

MARKET-YEMEK

-Bu konuda kesinlikle tereddüt etmeyin çünkü gıda gerçekten çok ucuz. Euro kazanmasanız dahi size yine ucuz gelecektir. Marketler konusunda en önemli tavsiyem ALDI ve PENNY isimli mağazalar. Buraların BİM ve A101 ayarında marketler ama kalitede hiçbir sorun yok. Meyve, sebze, hazır yemekler, abur cubur, alkol, sigara... Aklınıza gelip bulamayacağınız bir şey yok. Hatta bu ne alaka diyeceğiniz birçok ürün görebilirsiniz. (Giyim-teknoloji gibi) Bu marketlerde benim kişisel harcamam atıştırmalık ve kahvaltı için oldu. Kahvaltı için ekmek-peynir-domates-et ürünleri(helal et her yerde var hatta olması zorunlu) gibi şeyler alıyordum. Bunun dışında içeçek olarak kahve-kola-meyve suyu tercih ediyordum. Bir iki de atıştırmalık şeyler ekleyince toplam marketten ödediğim miktar 10-12 €'yu geçmiyordu ve bu bana neredeyse 1 hafta hayli hayli yetiyordu. Öğle yemeğine para vermek gibi dertlerim olmayınca adam akıllı marketlerde para harcamadım. Ama siz ortalama bi 10€ daha eklesiniz o işi de halledersiniz. Kendim tüketmiyorum ama alkol ürünleri sudan ucuz. Gerçtekten su biradan daha pahalı. Bir kutu kola parasına 3-4 bira, bazı sanırım düşük segment şaraplardan alabiliyorsunuz. Ancak sigara konusunda bu aynı değil. Yine ben kullanmıyorum ama gördüğüm kadarıyla sigara fiyatları çok fahiş durumda ve eğer sigara kullanıyorsanız karton falan alıp stok yapın. Almanyada tanıştığım birçok kişi de aylık kullanım için karton alıyordu. Türkiyeden daha pahalıydı benim gittiğim dönemdeki kur ile. Restorantlara ya da zincir markalara gittiğinizde de yemek gayet ucuzdu. Restorantlarda 15-20 € gibi bir fiyata, zincir markalarda da 8-14€ gibi fiyatlara güzel yemekler yiyebilirsiniz.

EKONOMİK DURUM

-Tanıştığım kişiler ve edindiğim tecrübelere dayanarak şunu söyleyebilirim hayat standartları gayet yüksek. Bunu zaten biliyorsunuz. Zaten daha önceden sinir olduğum "TÜRKİYE CENNET YEĞENİM" diyen Almancı aptallara artık daha sinir oluyorum. Gerçekten şunu net olarak söyleyebilirim, kiralar dışında bellerini bükecek hiçbir şey yok. Bu da evde iki kişi çalışıyorsa halledilebiliyor gördüğüm kadarıyla. Almanyada market vs. temel ihtiyaçlar gayet ucuz ve bu konuda şikayet edilebilecek bir durum bence yok. Peki başka neler pahalı? İşin içine insan emeği giren her şey ateş pahası. Tamiratlar, araba bakımları, ev temizlikçileri vs. Bu tür olaylar aşırı pahalı. Çalıştığım yerdeki bir temizlikçi teyze giriş seviyesi officerlardan daha fazla maaş alıyordu siz düşünün. Bizim ülkemizle alakası yok bu konuda. Genel bir özet ile şunu söyleyebilirim: EMEK-İŞÇİLİK OLAN HER ŞEY VE HİZMET SEKTÖRÜ ÇOK PAHALI, HAZIR VE FABRİKASYON ÜRÜNLER GAYET MAKUL.

ÇALIŞMA ORTAMI

-Çalıştığım kurum hakkında detay veremeyecek olsam da şunları söyleyebilirim, Kesinlikle her konuda dakik olun, söylenenleri çok iyi dinleyin ve kesinlikle tartışma ortamına girmeyin. Bulunduğunuz süre boyunca misafir olduğunuzu ve geri gideceğinizi unutmayın. Çalışma ortamı içerisinde Almanlardan bizimkiler gibi liyakatsiz ve gevşek ortamlar zaten göremezsiniz. Sadece onlara ayak uydurun yeter. Bunun haricinde sizinle iletişim kurmak isteyenlere soğuk davranmayın. Ben başta biraz bu hatayı yaptım sonradan pişman oldum. Gerçekten iş ortamını rahatlatan ve iş sonrası kafa dağıtmanızı sağlayacak bir ortam oluşturmak için de bu gerekiyor. Bunun haricinde çalışa ortamınız açısından bir sorun yaşacağınızı sanmıyorum, tek kural kurallara uymak.

ALMANYADAKİ TÜRKLER

-Köln gibi bir şehirde sokakta yürürken 10 kişi çevirin en az 4ü zaten Türk çıkacaktır. Berlin kadar yoğun olmasada bildiğim kadarıyla en fazla Türk nüfusunun olduğu 3. şehir ve en fazla Müslüman olan 2. şehir. Adım başı her yerde Türklerin yönettiği mağazalar, restorantlar ve camiler görebilirsiniz. Marketlerde çalışanların yaka kartlarına bakarsanız da bir Türk görmeme şansınız çok az. Yine linç yemek istemiyorum ama biraz Türklerden uzak durmanızı tavsiye ederim. Elinizden geldiğince yeni bir kültür tanımaya çalışın ve yeni şeyler öğrenin. Türkler zaten istemediğiniz kadar var. Ayrıca bir tavsiye daha, Türklere bir işiniz düşeceğine gidin bir Almanla tarzanca anlaşın ya da ingilizce (35 yaşının altında İngilizce bilmeyen bir Alman ile karşılaşmanız çok zor) ama Türklere işiniz düşmesin. Şükür bana denk gelmedi ama bizzat şahit olduğum olaylar yaşandı. Gurbette olmanızdan ve tecrübesizliğinizden dem vurup ağır seviyorlar. Temelli geliyorsanız da özel öneri Türkler ile ev-araba-telefon ticaretine girmeyin. Tanıdığım ve ağzı yanmış çok insan vardı. Bunları yazmak bile utanç veriyor ama maalesef durum bu.

IRKÇILIK VE TOPLUM

-Bu konuda bir sorun yaşayabileceğiniz sanmıyorum. Gerçekten aşırı-sağ ve naziler oldukça azınlık durumda. Müslüman+Türk olmanız sizi en potansiyel hedef yapıyor bu gerçek ama son dönemlerde alınan tedbirler ile durumun daha iyi olduğunu gördüm. Ama yine de tavsiyem olabildiğince dışarıdan Türk olduğunuzu bağıra bağıra gösteren şeyler barındırmayın. Bahsettiğim şey onlar gibi giyinin, onlar gibi konuşun değil Mesela arabanıza tuğra, erdoğan fotoğrafı falan bastırmayın. Sonra camınızı patlamış bulma ihtimaliniz az da olsa var. Her ne olursa olsun oradaki kültürü değiştirmeye çalışmayın bence. Orası Almanya ve nüfus ne olursa olsun Türkiye olmayacak. Bunun bilincinde olun, benimseyin ama sahiplenmeyin.

Sanırım şimdilik aklıma gelenler bunlar, belki ilerde ekleme yaparım. Sizin de değerlendirmelerinizi ve varsa tecrübelerinizi bekliyorum.

boş ve saçma yazı mı diye en son paragrafa baktım. iyiki de bakmışım ...

"aşırı-sağ ve naziler oldukça azınlık durumda"

Adamlar %30 a yakın oy aldılar ki gençlerin en çok tercihi AfD idi Grün ile birlikte. yine bir alman hayaline kapılma gomünist. politik zihniyetiniz bu dünya'dan silinecek. inadına afd ye oy atacağım ...

Bulunduğum süre boyunca siyaset ve uluslararası ilişkiler alanında çalışmış biri olarak şunu net söyleyebilirim: AfD balonuna nasıl bu kadar umutla bakabiliyorsunuz anlamış değilim. Soldan aldığı bazı alt destekler ile fonlanıyor ve geçmişte olduğu gibi yeniden ters düşüp bu desteği kaybetmeleri muhtemel. Evet, şuanda önemli bir aday gözüküyor kabul ediyorum ama gelecekleri parlak değil. Gençlerin desteğini de içi boş popülistlikleri ile aldılar. Emin olabilirsiniz, sol elindeki kemik ve sağa göre daha köklü gençlik hareketi ile durumu değiştirecektir.

Almanya bizi kıskanıyor lafını ciddiye alan gerçekten varsa yazık kendisine.

Bu konu ile alakalı hiç bir şey yazmaya gerek yok.

Genc kardesim güzel deneyimleriniz olmus. Ben 14 yil yasadim Almanya da.

Iscilik konusunda evet ciddi ciddi hasta bakiciligi, yasli bakiciligi, hemsirelik, cilingirlik, insaat isciligi vs gibi islerde cok ciddi paralar var. Türkiye gibi düsünmemek lazim. Ve bu ihtiyaclari her gün katlanarak büyüyor ! Cünkü adamlarda gelecek kaygisi olmadigi icin, bizim insanimiz gibi it gibi yardira yardira calisma kültürü de yok. Zaten öyle oyumda olsun, buyum da olsun, dur ikinci evin borcuna gireyim, birde yazlik alayim, arabayi da söyle yenileyeyim tarzda tiplerde degiller.

Almanya daki Türkler konusunda da gözlemlerine katiliyorum ancak bunda Almanya ninda cok hatasi var. Ya da simdi söylenmeyecek. Zamaninda nefes alsin yeter gelsin calissinlar diye, TR ortalamasinin bile cok daha altinda adamlari almislar, Berlin, München, Köln vs gibi koca avrupa sehirlerinin merkezine koymuslar, sonra da gelmisler. Ach diese Türken, die sind ja überhaupt nicht integrationsbereit diye mal mal söyleniyorlar ! ne bekliyordun arkadasim. En boktan islerinizi yaptiracaginiz, kendi vatandaslarinizin angarya olarak gördügü, ayda 4.000 euro maasla ilan versen bile basvurmadigi isleri kim yapacakti ? Birkac dil bilen, ODTÜ, Bogazici mezunlari mi ???? Zamaninda düsünelermis bu konuyu ve ona göre secelermis ! Birde Gastarbeiter kavrami var. Hani misafir isciler bunlar birkac sene durur giderler ! Nah giderler ! markla, euro ile para kazanmanin tadina varmislar ! Giderler mi hic ? onun yerine euro lari kazanmaya devam ederler, arabalarinin arkasina tugralari ve bayraklari asarlar, irmaginin akisina ölürler ve Erdogan derler.

Bu arada kardesim ben Almanya nin her yerini avucumun ici gibi bilirim. AfD yi biraz fazla kücümsemissiniz. O kisimda size maalesef katilamayacagim. Hele malum sürecte, dünya bu kadar kötü durumda iken, bu kötü gidisatin faturasini da ülkedeki yabancilarin varligina kesmeye kalkacaklar ve üzülerek söylüyorum ki bu politika tutacak ve güclerine daha da fazla güc katacaklardir. Adamlar bircok dogu eyaletinde ve Mecklenburg- Vorpommern da birinci parti olarak ciktilar. Ülke genelinde de oylari %13 - 15 civarlarinda. Azimsanacak bir güc degiller.

Ben size ayrica sunu da net ifade edeyim kardesim ben C2 Goethe Zertifikat sahibiyim. Onun haricinde ileri düzey yine C2 Ispanyolca, Ingilizce ve Fransizca da bilmekteyim. Orta düzey portekizce ve italyanca. Üni Ispanya, MBA ABD de yaptim. Asla ama asla ne kadar is tecrübeniz olsa da, liyakatiniz olsa da, üst düzey ya da orta düzey yöneticilik pozisyonlarini asla bir Türk e vermezler. Ben bunca sene hic görmedim yani. Gözlemlerimde o dogrultuda, hala yasayan dostlariminda dedikleri bu. Ne kadar liyakatli olursaniz olun, adamlarin gözünde ciddi bir antipati ve önyargi var maalesef. Bu kadar yabancilarla ic ice olmasina ragmen, bu kadar yabancilara karsi kapali olmasi Almanlarin trajik bir durumdur. Saygi evet var ama Türklere karsi olan o antipatilerini net hissediyorsunuz. Gercekten de cok klas, karizma, Türk oldugumu bildikleri halde gayet sicak ve icten davranan insanlar da oldu tek tükte olsa.

saçmalamışsın.

Liberal sol politikanın İngiltere veya iskandinav ülekelerini ne hale getirdiği ortada. Batıyı da çöplüye çevirecekler.

Bu liberal solcuların Almanya'da fon oluşturup, ucuz evleri bu fon üzerinden arap şeyhlerine, hindu şiri şeyhlerine sattıklarını ve kira fiyatlarını nasıl uçurduklarını anlatsana?

Gay olan sağlık bakanı, AOK gibi sigorta kurumlarının artık kaynak kıtlığı çektiğini bunu da benim gibi haftada 1 kilo et yiyen insanların suçu olduğunu söyelerse liberal solcu CDU bakan. Kıçımla gülerim ... Gider AfD ye oy atarım. Bir çocuk doğurma bedeli 3000 euro. Benim Ambulans çağırıp serum saldırmam max 150 euro. ben 10 senede 1 defa bunu yapartırırken, arap 10 senede 5 çocuk çıkaracak. yani benim 10 senelik masrafım 150 euro et yememden dolayı. Ama arabın 10 senede çıkardığı 5 çocuğun maliyeti 15.000 euro!

gay span ağlamayacak. o kadar başarısız ki! istifa etti ama sırf gay olduğu için orada tuttular.

daha bir ton şey yazarım da ... neyse vakit öldürmeye değmez bu konu hakkında.

dün amerikada bir vatansever beyaz, kasabasında insanları linç eden , insanların mallarına zarar veren gasp eden birkaç marjinal solcuyu vurdu! tüm ana akım yahudi medya bunu gösterdi. ama linçe uğrayan işinde gücünde insanları , arabaları yakılan malları yağmalanan insanları göstermedi. o yüzden bu iğrenç liberal sol düzen yıkılacak globalizm ile! yolu yarılıyor milli ekonomici , üniterci politikalar yükselişleri ile.

Benim oturduğum apartmanda 3 alman aile vardı. şimdi hepsi arap oldu. kirayı ayarlayan Agency benden 10 tane kağıt istedi. yok son 6 aylık maaş bordrom eşiminde ... sonra şufa kaydı var mı yok mu polis kayıtlarım vs. 1 ay uğraştım.

ama elin arabını pat diye sokuyorlar.

bu durumu açık açık almana sordum "ulan bu kadar şey oluyor nasıl oy veriyorsunuz". adamın söylediği "1950 sonrası amerikanın ülkelerine getirdiği eğitim sistemi ve 50 yıldır sol palavralar ile insanların beyninin yıkanması" ...

Sol politika işte ülekleri ne hale getiriyor batıda ... sonra "AfD ye neden oy veriyolla"...

neyin sacma neyin mantikli oldugunu senden mi ögrenecegim ????? üslubuna hitabina dikkat ederek konusacaksan konus, yoksa kendin cal kendin oyna ! Genele konusarak yazarsan diledigini yazabilirsin elbet, lakin benle konusarak, bana hitap ederek yaziyorsan üslubuna hitabina dikkat ederek yazacaksin ! öyle yap ki, karsindaki de seni adam yerine koyup dinlesin, fikirlerini degerlendirsin ! Her fikir dinlenmeyi ve paylasilmayi hak eder, tabi üslubunca.

Sana burada liberal solculari kim savundu ? O nereden cikti ? yukaridaki genc kardese yazdigim mesajda ben böyle birsey göremiyorum ???

Sol görüslü birisi oldugumu nerenden cikardin yazdigim mesajdan onu hala hayretle merak ediyor durumdayim. Seni ilgilendirmiyor gerci ama, hadi madem konu acilmis, merakini gidereyim, bugün Almanya da olsaydim ve oy kullanma hakkim olsaydi, muhtemelen FDP ye veriyor olurdum. Freie Demokratische Partei. Türkiye de de LDP ye oy veriyorum.

Kimse kimsenin malinin yagmalanmasini vs savunamaz.

Anlattigin araplarla ilgili vs hikaye, daha dogrusu realite zaten tartismasiz su götürmez bir gercek.

Benim yukarida genc kardese yazdigim yorumlarla ilgili, onlari ilgilendiren konularda bir cevap vermemissin ki sen. Ben kavaktan, sen camdan bahsetmissin.

Ayrica bu AfD güclenmesi konusunda, elindeki Alman kimligine de ben cok güvenme derim. Bu is ileride seni de vurabilir haberin olsun ! Antipati cok yükselirse, bir ise girmeye kalktiginda, isminden ötürü adam yerine koymayabilir, kaale almayabilirler. AfD kanalindan yürümeye calisabilirsen hee bak onu bilemem iste o ayri. Hee yok kimligime Hans, Heinrich, Michael, Heiko yazdiririm ne olacak sanki dersen o is baska da, baskalarinin o sansi olmayabiliyor. Kac tane firmayla oldu sen biliyor musun, birebir ayni niteliklerimle, ayni is tecrübelerimle kendi ismimle basvurdugumda direk Leider müssen wir Ihnen mitteilen dass .... bilmem ne diye baslayan cümlelerle yazan cevaplar aliyorum, CV mi engere Auswahl a almiyorlar. 500 tane farkli ilan ( inan yemin ederim abartisiz söylüyorum ) deneyimim oldugu islere basvuruyorum, ilanda belirtilen kriterlere uyuyorum, bir tanesi mi ilgilenmez ???? Ne hikmetse resmimin altina bu yukarida yazdigim isimleri yazdigimda 5-10 tane ilandan bir iki tanesi olumlu dönmeye basliyorlar ve Bewerbungsgespräch e ya da Skype Telekonferenz e davet ediyorlar. Ne tesadüf degil mi ????? Birkac kere bozdum adamlari kusura bakmayin size 2 hafta evvel bu isimle basvurmustum, simdi sadece ismimi degistirip ve yine kendimin bir baska resmimi koyup yolladim, bu sefer görüsmek istedigini belirtiyorsunuz dedim. Yani bunun literatürdeki adi irkcilik olmuyor öyle mi ? ya da ayrimcilikta olmuyor! Benim sikayetci oldugum Almanya daki bu durum. Somut örnek sana al. Yoksa araplarla ilgili dedigin konunun zaten savunulacak yani yok. Ne desen haklisin o konuda.

Eger lisani münasiple cevap yazacaksan basim gözüm üstüne yazacaklarin dinlerim, dilersen özelden de konusur, arkadasta olurum ama hitabina üslubuna dikkat etmeyeceksen, cevap yazmana gerek yok.

Daha okunabilir konularınızda buluşmayı diliyorum

Hocam çok uzun çok ciddi yazmışsın buradaki ölücüler okumaz.

öne cikmasi icin oy verdim kardesim. Bosverin moralinizi bozmayin. Uzun yazilari okumazlar. 2-3 cümle maksimum dagarciklari o. Kendileri bilir.

Çalıştığım yerde ve iş dışında da birçok kadın ile tanıştım. Hem akranlarım için hem de yaşça büyüklerin için kesinlikle Türk kadınlarından farklı olduklarını söyleyebilirim. Buna ilişki kurmak açısından değil sadece tanışma ve arkadaşlık açısından baktığınızda bile daha açık ve olgun davrandıklarını düşünüyorum açıkçası. Ve ayrıca şunu eklemem lazım, kadınlar bu tavrı diğer erkeklere değil kadınlara da gösteriyor. Yani genel olarak bu tavrı benimsedikleri için herhangi bir ilişki kurduklarında bu güzel olgun tavırla karşılaşıyorsunuz. Özetle kolay anlaşılabilen ve iletişim kurulabilen kadınlar olduğunu düşünüyorum. Tabi farklı senaryolar da elbette vardır.

Anladım hocam. Teşekkürler.

üslübumda küfür argo yok. bence o konuda sıkıntı yapmama gerek yok.

Adamlar çekiniyorlar olamaz mı?

Ben Forum Duisburg'da AfD standında önümü kesen elemanla konuştum. Dedim bende almanca yok ama AB vatandaşı olarak oy kullanabiliyorum. Ben bu ülkeye geleli 1,5 2 sene olmuş, çalışan vergimi verene biriyim. endişe etmeye gerek yok. ülkenizde kalmıycam vs vs ama gördüğüm üzre bu ülkede araplar savaştan kaçtıklarını anlatarak bu ülkeye geliyorlar ve 4 5 çocuk yapıyorlar. çalışmıyorlar. sonradan öğrendim ki bunun sebebi sizin devlet yardımlarınızmış. Aynı şey afrikalılar için de geçerli. Açlıktan kaçtığını anlatan zenci nedense 1.90 boyunda 120 kilo ve 5 çocukla vs. Sizce bu adil mi? bana dedim ne sunabilirsiniz AfD olarak?

eleman benden gençti. Bizi ırkçı veya farklı cinsiyet karşıtı telaffuz ediyorlar ama (bir kadın ismi söyledi AFD den) kendisi lezbiyen dedi. Bizim partimizde yahudiler, Türkler bulunmaktadır. Sonuçta biz bu ülkeye katkıda bulunan insanların haklarını savunuyoruz vs vs anlattı işte.

burada çalıştığım firmayı neden bıraktım?

open-mind olacaklar diye başa getirdiler bir tane bengalli, yanına iki arap. 2 senede adamlar workforce'u HR vs tüm departmanları arapla doldurdular. ne Türk marketinden ne Alman marketinden adam gidebildi! Bende PM olarak başvurdum bir pozisyona. Mail geldi işte Prince 2 arayanlar vs vs Junior position vs. başvurdum. Bir çok kişi elendi. benden work-flow çizmem istendi ben adamlara activity node diagramlarından tut WBD structure"larını bunların da organizational sturcture"larını vs çizdim verdim 30 dakikada ellerine.

sonra karşıma mülakat için kim çıktı? arap bir kadınla yanında başka arap lavuk. kadın bildiğin muhasebe mezunu, yanındaki de sosyal bilimler mezunu mısır'dan ... la mısırda sosyal bilimler okumuş adamın ne işi olur workforce'da? neyse soruların hepsini cevapladım kağıtları açıkladım vs. bana dönüş şu oldu "teknik bilginiz çok iyi ama bize tecrübe lazım" dediler. dalga geçer gibi! dedim herhalde dalga geçiyorsunuz. mailde junior yazılmıştı. Üstelik Prince2 için bir soru bile sormadınız vs dedim çıktım.

sonra yerine o bengal hindusunun hindu arkadaşını almışlar. eleman hindistandan üni terk. burada üni okuymaya başlamış dandig duisburg ünisinde.

işte Almanlar bunu biliyorlar da almıyorlar muhtemelen.

Ayrıca iş konusunda ben Linked in açtım. beni recruitment agency den yazdılar ama bildiğin direkt Frankfurt'ta Central Bank of Europe'dan aradılar. Agency de ki mal bana linkedin den yazıyor böyle böyle işte IT aminlik yapmışsınız ingilterede vs. aşağıdaki pozisyon için uygunsanız sizinle iletişime geçebileceğimiz numaranızı bırakın vs. Bıraktım adama ... Düsseldorf'ta sandım malum agency orada. Beni frankfurt'tan aradılar. Direkt olarak Bankanın HRından. Lakin pozisyon data administration (Mailde Techniker yazıyor)... ITIL Vs bilip bilmediğimi sordular. 1200 kişiden sorumlu olacağımı vs. ben ek görüşme talebini kabul etmedim. o kadar büyük sorumluluk lacak deneyimim olmadığını vs anlattım.

Essen'de bir firma aradı funkf mu dur nedir. 50.000 senelik B1+ Almanca. Yahu Almanca bilmiyorum yazmama rağmen aradılar. Almanca konuşmaya çalışıyor benle.

bilmiyorum sana mı denk geliyorlar anlamıyorum. lakin benim hiç problemim olmadı. şimdi linked in e girip hesabını aktif etmek de istemiyorum. sonra yazıyorlar sürekli.......

Neyse hadi al mesajı da atayım.

Bunda herhalde İngiltere'de Master yapmamın etkisi var. Bilmiyorum açık söylemek gerekirse.

Buluşuruz hocam