Al Pacino ve Robert DeNiro Biyografileri

-genjuro-

Yüzbaşı

684 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Al Pacino

Al Pacino(Alfredo James Pacino, 1940 - Manhattan, New York City) ; 16 yaşında okulu bırakan Al , tiyatro eğitimi almaya başladı.Yerel tiyatrolarda , düşük izleyicili oyunlarda oynadı.Bir süre böyle devam eden Al , dönemin ünlü oyuncularını yetiştiren Aktör Stüdyosunda eğitim alma şansını yakaladı.Başarılı geçen eğitimiyle birlikte çıktığı tiyatro oyunlarından birinde en iyi erkek oyuncu ödülü alma başarısını gösterdi.Daha sonraları oynadığı oyunlarda başarılı performansına devam eden oyuncu , sinemaya giriş yapmayı denedi.

1969 yılında ilk sinema tecrübesi , müzikal bir film olan Me Natalie idi.1971 yılında oynadığı Needle Parkta Panik filmi Cannes film festivalinde ilgiyle karşılandı.Tamda bu sıralarda çok satan kitaplar listesinde uzun süre bir numarada kalmayı başarmış kitabın uyarlaması olan Baba filmi için oyuncu seçmeleri başlamıştı.Çok güçlü bir kadro kurma çabasında olan yapımcılar , önemli karakterlerden biri olan Michael Corleone rolü için oyuncu aramaktaydılar. Cannes film festivalindeki performansıyla Copolla’nın dikkatini çeken Al Pacino rolü kapmak üzereydi.Tek engel yapımcıların bu rolü tanınmış bir oyuncuya vermek istemesiydi.İsmi geçen oyuncuların tümü , filmin yönetmeni Copolla’dan veto yiyordu.Rol için adı geçen oyuncular dönemin popüler isimleri Warren Beatty, Alain Delon ve Burt Reynolds gibi oyunculardı.Hatta yapımcılar Burt Reynolds’u o kadar istiyorlardı ki bu rolde olmasa bile Sonny rolünde oynatma girişimleri içerisindeydiler. Ancak Copolla’nın ısrarları sonucu, Al Pacino kariyerinin en önemli rolünü kapmış oldu.

Dönemin en güçlü kadrolarından birini kuran yapımcılar için tek bilinmeyen ve denklem içindeki en büyük soru işareti Al Pacino’ydu.Fakat film gibi Al Pacino’nun performansıda büyük sükse yarattı.Henüz 3.filmiyle Al Pacino , en iyi yardımcı oyuncu dalında Oscar’a aday gösterildi.

Bu büyük başarının ardından bir anda yıldızı parlayan Al Pacino’ya gelen tekliflerde de artış oldu.Bu filmin ardından aynı yıl içinde 2 filmle beyazperdede boy gösterdi.Bu filmlerden Scarecrow iyi eleştiriler almasa da Serpico filmiyle bir kez daha Oscar’a aday gösterildi.

1974 yılı geldiğinde Baba filminin devamında boy gösteren Al Pacino , başrolde oynadığı filmde Robert DeNiro ile birlikte göründü.Sette birbirleriyle hiç karşılaşmamaları ilginç bir tesadüf olsa da bu ikili uzun yıllar birbirleriyle kıyaslanacaktı.Bu filmde gösterdiği performansla 3.kez Oscar’a aday gösterilen oyuncu , çok hızlı bir şekilde zirveye ulaşmış oldu.Soru işaretleriyle başladığı sinema kariyeri inanılmaz bir noktaydı artık.En çok aranılan oyuncu olmuştu.Teklifler çığ gibi büyüyordu.

Daha sonra oynadığı filmde bir kez daha Oscar’a aday gösterilen oyuncu , 4 yıl üst üste Oscar başarısını tekrarlayarak ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu kanıtlar gibiydi.Bu başarılarının ardından oynadığı ve araba yarışçısını canlandırdığı Bobby Deerfield filmi kötü eleştiriler alsa da, Al Pacino bu rolüyle Altın Küreye aday gösterilmeyi başardı.Fakat eleştirmenler gibi kendiside filmden memnun kalmadı.Bundan sonra gelen senaryoları daha dikkatli seçme konusunda iyi bir örnek teşkil eden bu filmin ardından Herkes için Adalet filmiyle fantastik bir performans daha ortaya koydu.3 yıl ara verdiği Oscar’larda bir kez daha en iyi oyuncu dalında aday gösterildi.Ancak ödülü yine kazanamadı.5 kere Oscar’a aday olan Al Pacino için küçük bir hayal kırıklığından sonra kariyerine Cruising ve Author Author filmleriye devam ederek yanlış bir adım attı.Özellikle Cruising filmi çok kötü eleştiriler aldı.Yerden yere vurulan film , o yılki en kötü filmlerle adı geçti.

Bu başarısız performanstan sonra, Brian DePalma ile Yaralı Yüz projesi için anlaştı.Kübalı bir göçmeni canlandırdığı film , seyirciler tarafından oldukça ilgiyle karşılandı.Gişede başarıya ulaşan film , eleştirmenler tarafından o kadar da beğenilmedi.İlerleyen yıllarda bu filmdeki karakteri gittikçe fenomen haline dönüştü.Bugün dahi bu filmi ilk kez izleyenler Tony Montana karakterindeki performansına hayran kalmaya devam ediyorlar.

Kariyerine devam eden oyuncu 1990 yılındaki , Dick Tracy filmindeki performansı ile bir kez daha Oscar’a aday gösterildi.Bu kez ödüle uzanması beklenen oyuncu yine eli boş döndü.Aynı yıl içinde Baba filminin devamı olan 3.filmde oynadı.Uzun zaman sonra ise bu filmi yaptığına pişman olduğunu , gereksiz ve gişe hedefi bir yapım olduğundan içinden bulunmaktan dolayı pişmanlık duyduğunu açıkladı.

1992 yılına gelindiğinde ise Al Pacino iki filmdeki performansı ile birlikte Oscar’a aday gösterildi. Glengarry Glen Ross ile en iyi yardımcı oyuncu , Kadın Kokusu filmiyle ise En iyi erkek oyuncu dalında aday gösterilen Al Pacino’yu akademi üyeleri bu kez es geçemedi ve Kadın Kokusundaki, emekli kör bir albayı canlandırdığı roldeki performansını , En iyi erkek oyuncu ödüllüyle taçlandırdı.

Carlito’nun Yolu filminde bir kez daha Brian DePalma ile çalışan oyuncu , daha sonra Heat filmiyle uzun süre kıyaslandığı Robert DeNiro ile bir arada oynadı.Bu film ikilinin ilk kez karşılıklı oynadığı film olarakta dikkat çekmekteydi.İlgi çekici olduğu kadarda çok güçlü bir kadronun oluşturulduğu film dünya çapında büyük ilgiyle karşılandı. $174,400,000 hasılat getiren film , izleyiciden de olumlu eleştiriler almayıda başardı.Fakat oyunculara herhangi bir saygın ödül kazandıramadı.

1997 yılında fantastik öğelerle işlenmiş gerilim film Şeytanın Avukatı filminde , Keanu Reeves ile başrolü paylaştı.Film gişe olarak oldukça başarılıydı.Bu filmden sonra yüksek bütçeli gişe hedefleyen filmlerde oynamaya devam etti.Köstebek filmi eleştirmenler tarafından tam not aldıysa da gişede büyük hayal kırıklığı yarattı.Daha sonra gelen Kazanma Hırsı ise gişede yapımcıların yüzünü güldürdü fakat bu seferde eleştirmenlerden olumlu not almayı başaramadı.

2002 yılında Hollywood’un yükselmeye başlayan yeni nesil yönetmenlerinden Christopher Nolan’ın Insomnia filmi hem eleştirmenlerden hem de seyirciden geçer not aldı.Büyük gişe başarısı yakalayan filmi eleştirmenlerde beğenmişti.Daha sonra attığı adımlar pekte doğru ve başarılı olmadı. Recruit ,People I Know özellikle Gigli filmi çok sert eleştirilere maruz kaldı.Bu dönemde Tv serisi olan Angels in America’daki performansıyla dibe vurmaktan kurtuldu.Bu performansı sayesinde Emmy ödülüde dahil olmak üzere bir çok ödüle aday gösterildi.

Sinemasal dalda daha sonra gelen filmleri başarılı olmamaya devam eden aktör , Ocean's Thirteen filminde göründü.Film gişede başarılı oldu.Kariyeri boyunca oynadığı filmler içinde 100 milyon barajını aşabilen 3.film oldu,Bu filmlerin hiç birinde başrol oyuncusu olmaması , oyuncunun gişede pekte başarılı olmadığının göstergesiydi.Sinema tarihinin en saygı duyulan oyuncularından olan Al Pacino gişede hiçbir zaman güçlü bir oyuncu olamadı ama konu ödül almaya gelince toplamadığı ödül kalmadı.Koleksiyonunda , Altın Küreden Oscar’a , Emmy ödülünden Bafta ödülüne kadar bir çok ödül kazanan oyuncu sinema tarihinin en iyi oyuncuları arasında gösterilmektedir.

Oyunculuk performansı dışında 2 kez yönetmenlik koltuğuna geçen Al Pacino Richard’ı Ararken filmiyle olumlu eleştiriler almayı başarmıştır.

Kısa Kısa ;
Kramer vs. Kramer , Doğum günü 4 Temmuz , Apocalypse Now , Pretty Woman filmlerindeki başrol tekliflerini geri çevirdi.
Baba 3 filminde oynamak için 7 milyon dolar istedi , bunu duyan yönetmen Copolla , Michael Corleone’nin cenazesi ile başlayan bir senaryo yazmaya başladı.Daha sonra Al Pacino ile 5 milyona anlaşmaya varıldı.
Hiç evlenmedi.
Julie Christie en sevdiği aktris
En sevdiği renk siyah
Çaylak filminde tanıştığı Colin Farrell ile iyi bir dostluk kurdu ve oyuncuyu döneminin en yeteneklisi olarak adlandırdı.
Olağan Şüpheliler filminin yönetmeni Bryan Signer, Dave Kujan rolü için Al Pacino’yu istemiş fakat Al Pacino bu rolü geri çevirmişti.Daha sonraları geri çevirdiği bu rol için; “en çok pişmanlık duyduğum roldü.” olarak açıklama yapmıştır.

_____

Robert DeNiro

Robert DeNiro(Robert Mario De Niro, Jr. , 1943 - New York City) ; 2 Kez Oscar almış oyuncu kariyerine çoğu iyi oyuncu gibi tiyatro ile başladı.Al Pacino gibi o da tüm zamanların en iyileri arasında gösterilir.Çoğunlukla Al Pacino ile kıyaslanmıştır.Kariyeri başarılarla dolu olan İtalyan asıllı Amerikan aktör Scorcese ile bir çok projede yer aldı.

İtalyan asıllı bir babanın oğlu olan DeNiro’nun gençlik yılları Manhattan’da küçük bir İtalyan mahallesinde geçti.Gençliğinde diğer yaşıtlarına göre daha farklı ve durgun olan DeNiro’ya çevresindekiler Bobby Milk lakabını taktı.New Yorkta’ki Güzel Sanatlar Lisesine giden DeNiro 13 yaşında burayı bıraktı.Daha sonra dönemin meşhur eğitim merkezlerinden olan ve çoğu iyi oyuncuyu tiyatro ve sinemaya kazandıran Aktör Stüdyosuna girmeyi başardı.16 yaşına geldiğinde ,The Bear(Ayı) tiyatro turuyla birlikte turneye çıktı.20 yaşına kadar tiyatro ile geçen dönemin ardında sinema kariyerine başladı.

Brain DePalma ile 1963 yılında ilk kez kamera karşısına geçtiği film The Wedding Party idi.Fakat Brain DePalma’nın düşük bütçeli komedi filmi olan Greetings ilk filmi olarak adlandırıldı..Sebebi ,1963 yılında çektiği film ancak 1969 yılında gösterime girebilmişti.

60’lı yıllarda Brodway’de çalışmalarına devam ederken bir yandan da kamera karşısına geçiyordu.Bazıları ufak tefek rollerdi , diğerleri ise çok ses getirmeyen düşük bütçeli filmlerdi.70’li yıllar geldiğindeyse yavaş yavaş yükselmeye başlayacaktı.İlk önemli rolü , döneminin popüler beysbol oyuncusunu ölümü üzerine olan , Bang the Drum Slowly’de başrollerden birini kapmaya başardı.Aynı yıl içerisinde Scorsese’nin , Mean Streets filminde unutulmaz performanslarından biri olan , Johnny rolünü başarı ile canlandırdı.Bu film aynı zamanda Scorsese ile uzun bir birlikteliğin, ilk başlangıcı olan film olarak tarihteki yerinide almış oldu.

1974 yılı geldiğindeyse dönemin popüler olduğu kadar , prestijli filmi olan Baba filminin devamı olan Baba II filmindeki önemli karakterlerden birisi olan , Vito Corleone rolü gelir.Kariyeri açısından tam bir dönüm noktası olan filmdeki performansı merak konusudur.Zira ilk filmde bu rolü Marlon Brando efsanevi bir şekilde canlandırmıştı.Bu rolü başarıyla canlandırabilmek için Sicilyada kalır.Bu film aynı zamanda yıllar içinde sürekli karşılaştırılacağı Al Pacino ile birlikte, ilk kez aynı filmde görüneceği filmdir.Ancak ironik bir şekilde sette hiç karşılaşmazlar.Bu filmdeki rolü ile bir ilk gerçekleşir.Oscar’a uzanan aktör , ödülü kazanır.Bu , aynı rolü farklı oyuncuların oynarak , Oscar kazandığı ilk filmdir.Ancak Oscar ödül töreninde bulunmadığı için ödülü , kendisi adına filmin yönetmeni Francis Ford Copolla alır.

Bu filmdeki mükemmel performansının ardından ikinci kez Scorsese ile çalışır.Taxi Driver adlı filmde Travis adlı, gittikçe delirmenin sınırına yaklaşan taksici rolünü başarıyla canlandırır.Filmde kullandığı ve tamamen doğaçlama olan Are You talking to me? hafızalara kazınır.Bu filmdeki performansı ile 2.kez oscar’a aday gösterilir.

Daha sonra ünlü İtalyan yönetmen Bernardo Bertolucci’nin yönettiği filmde Gérard Depardieu ile , Novecento adlı 2 dünya savaşı konulu filmde rol aldı.1978 yılına gelindiğinde ise Deer Hunter filmindeki performansıyla 3.kez oscar’a aday olma başarısını gösterdi.Bu rol aynı zamanda kendisine 3. Altın Küre adaylığında getirdi.Hemen arkasından tekrar Scorsese DeNiro işbirliği olan Raging Bull filmi geldi.Eski orta siklet boksörü olan Jake LaMotta biyografisi olan filmdeki unutulmaz perfomansıyla 2.kez oscar’a ulaşmayı başarır.

Başarılı yapımlarda rol almaya devam eden oyuncu King of Comedy filmiyle birlikte Scorsese ile birlikte tekrar çalıştı.Artık sıkı birer dost olarak adlandırılan ikili bu filmde beklendiği kadar başarılı olamadılar.Daha sonra gelen ve usta yönetmen Sergio Leone imzalı Once Upon A Time in America filmi Altın Küreye aday gösterildi.Sergio Leone gibi usta bir yönetmen DeNiro için “gerçek bir aktör” övgüsünü almayı başardı.

Kariyerine dolu dizgin devam Rober DeNiro filmleri gösterildiği dönemlerde , çoğunlukla ilgiyle karşılanmıyordu.Hemen hemen tüm filmleri gişe başarısızlıklarıyla dönmeye devam ediyordu.Seyirci bu dönem Robert DeNiro adlı oyuncu görmezden gelmeyi yeyliyordu.Fakat o iyi yapımlarda rol almaya devam etti.

1987 yılına gelindiğinde DeNiro bir kez daha Brian DePalma ile çalıştı.Untouchables adlı filmde güçlü bir kadro vardı ve film gişede iyi sonuçlar almayı başardı.DeNiro ise bu filmde unutulmaz Al Capone rolünü başarıyla canlandırmıştı.

Daha sonra gelen filmlerinden Midnight Run gişede bir nebze başarılı gibi görünsede gişe aktörü olmadığı gün gibi ortaydı.Hemen hemen tüm filmleri prodüksiyon parasını ya kurtaramıyordu ya da az bir farkla yapımcıları kara geçirebiliyordu.Ancak bu gişe başarısızlıkları onu durdurmaya yetmedi.Aynı yıl içinde birden fazla filmle görünmeye devam etti.

1990 yılında Scorsese birlikte tekrar çalıştığı Goodfellas filmi sükse yarattı.Akademi üyeleri Scorsese filmlerini iyi karşılamamasıyla ün yapmıştı.Film çok başarılı bulunmasına rağmen sadece Joe Pesci’nin Oscar’la dönmesi küçük çaplı bir hayal kırıklığı yarattı.Ancak akademinin ilgisiz kaldığı filme seyirciler sahip çıktı.Aynı yıl içinde oynadığı Awakenings filmiyle bir kez daha Oscar’a aday gösterildi.Çoğu kişinin Goodfellas filmindeki performansıyla aday gösterileceğini tahmin ediyordu ancak beklenen olmamıştı.

Daha sonraları gelen Backdraft ve Cape Fear filmleri gişede başarıyı yakaldı.Aynı zamanda Cape Fear filmindeki üstün performansı ile Oscar’a bir kez daha aday gösterilmeyi başardı.Bu iki filmin başarısının ardından ise oldukça başarısız filmler gelmeye başladı.Başarısız filmlerden kendiside sıkılan DeNiro , Chazz Palmientri imzalı senaryoda ilk yönetmenlik denemesini yaptı.Bazı çevreler tarafından başarılı bulunan film , eleştirmenler tarafından çokta iyi eleştiriler alamadı.Gişedede başarısız olan film DeNiro’nun üst üste gelen gişe hayal kırıklıklarına bir yenisini daha ekledi.

Rutin hale gelen Scorsese işbirliği , 1995 yılında tekrarlandı.Casino filmiyle boy gösteren aktör , yine beklenen ilgiyle karşılaşamadı.Film Kuzey Amerikada hasılatını kurtaramadı ancak dünya çapında yapımcıları sevindirdi.Film aynı zamanda hiçbir saygın ödül kazanamadı.Aynı yıl içinde gelen Heat filmiyse , sürekli kıyaslanan ikili , Al Pacino ve Robert DeNiro’yu bir araya getirmeyi başardı.Başarılı bulunan film gişede de iyi performans sergiledi. İlginç bir biçimde başrol oynayan bu ikili hiçbir saygın ödül kazanamadı.Belkide ödül veren kurumlar birine verip öbürüne vermemek olmaz diye düşünüp , ikiliyi çoğu ödülden mahrum bıraktı.

Robert DeNiro’yu Al Pacino’dan ayıran en büyük özellik ise , sürekli filmlerde oynamasıydı.Rol ayırmıyordu.Her yıl 2-3 filmle sinema ekranında gözüküyordu.1996-1999 arasında 8 filmle sinemalarda boy gösteren Robert DeNiro’nun yanında Al Pacino sadece 3 filmde görünmüştü.

Cop Land , Wag the Dog , Jackie Brown , Ronin yapımlarda oynamaya devam etti.1999 yılına gelindiğinde ise mafya komedisi olan Analyze This filmi ile kariyerinde ilk kez 100 milyon barajını aşmayı başardı.Artık kariyer ispatlama çabasında olmayan aktör gişeye dönük filmlerde oynamayı kabul etti.Daha sonra gelen Meet the Parents gişede büyük iş yaptı. $166,244,045. Men of Honor , 15 Minutes ve özellikle The Score gibi hem gişe hedefli hemde iyi yapımlarda rol aldı.Eddie Murphy ile rol aldığı Showtime ile hayal kırıklığı yarattı.Eleştirmenlerden ve seyircilerden olumlu not almayı başaramayan filmin ardından , gişe büyüsüne kapılan oyuncu , devam filmi olan Analyze That ile yanlış bir adım daha attı.Filmleri eskiden gişe yapmazdı ama başarılı sınıfına konurdu.Godsend filmiyle başarısız döenmi devam etti.Seslendirme denediği Sharktale’in ardından Meet the Fockers adlı komedide yer aldı.Film gişede $279,261,160 yaptı ancak koyu fanatiklerini pekte memnun etmedi.Daha sonra gelen filmleriyse vasat olarak adlandırılmaya devam etti.

Kısa Kısa ;
Aktör Raphael De Niro’nun babası
1988 yapımı Martin Scorsese imzalı Last Temptation of Christ filminde , İsa rolünü oynamayı kabul etmedi.
Raging Bull filminde aldığı 60 kg bu alanda bir rekordu.Fakat 7 yıl sonra , Vincent D'Onofrio’nun Full Metal Jacket için aldığı 32 kg ile bu rekoru kırılmıştır.
Meryl Streep en sevdiği oyuncu.
2004 yılında İngiliz Empire dergisi tarafından yaşayan en iyi aktör seçildi.
Oyuncu arkadaşı Joe Pesci ile çok iyi arkadaşlar.
Any Given Sunday filmindeki rolü geri çevirdi.Daha sonra Al Pacino’ya gitti.
Departed filminde oynamayı , 2.yönetmenlik denemesi olan The Good Shepherd filmi için geri çevirdi.

Diğer yazdığım biyografilere aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz ;)

Morgan Freeman ve Ben Kingsley
Schwarzenegger ve Stallone
Angelina Jolie
Anthony Quinn
Marlon Brando

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi -genjuro- -- 11 Nisan 2008; 15:19:05 >

-genjuro-

Yüzbaşı

684 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Archelot

Yarbay

4338 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

fuatturkrap

Yarbay

2093 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

OgzS

Yüzbaşı

686 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

De-Niro

Yarbay

2618 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

cicinho

Yüzbaşı

691 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Barbar

Yarbay

6927 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Smokinli Şövalye

Yarbay

2241 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

celikcantxxl

Yüzbaşı

356 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

дltuğ

Yarbay

2630 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

.Alp.

Binbaşı

1580 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

alehandro

Yarbay

2134 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

BatıkanÖĞÜT

Yarbay

2592 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Al Pacino ve Robert DeNiro Biyografileri

Benzer içerikler