Şimdi Ara

Akp A planı, Fetö B planı

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
13
Cevap
0
Favori
496
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Bunu zaten biliyoruz. Açıkçası Iyi Parti'nin de C planı olmadığına emin olabilir miyiz?
    Kafam buna takıldı gece gece.
    Keşke içimiz rahat güvenebilsek.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >



  • Akpnin varlığı Türkiye Cumhuriyetinin sürekliliği ve Türkiyenin toprak bütünlüğü açısından en büyük tehdittir. Beka sorunumuz olduğunu kendileri söylüyor utanmadan. Eskiden böyle büyük çaplı sorunlarımız yoktu bizim. Akpden önce hiçkimse Türkiyeden bir çakıl taşı bile almaya cesaret edemezdi. Türkiye hiç düşünmeden can veren ama asla toprak vermeyen bir ülke olarak bilinirdi. Eskiden şehitlerimize sahip çıkar, sokağa çıkıp yürüyüşler yapar, terörü lanetlerdik. Akp hiçbir düşmanın yapamayacağı şeyi yaptı, milli duygularımızı öldürdü.

    Amerikanın Türkiye üzerinde planları varsa bu planları en iyi şekilde malum şahıs üzerinden gerçekleştirebilirler. Çünkü ondan başka büyük kitleleri tek başına manipule edebilecek kimse yok bu ülkede.

    Eğer Meral Akşener başkan seçilirse amerikanın işi zor. Çünkü Akşener tek başına karar verip uygulayacak bir diktatör değil. Fetöcü olsa bile, direkt amerikadan direktif alsa bile birlikte çalıştığı Türkçü parti yönetimini ikna etmeden hiçbir kararı yürürlüğe koyamaz.

    Ne zaman partideki kilit isimler istifa etmeye başlar, o zaman bişeylerin ters gittiğini anlarız. Ki Akşener geçmişi gizli saklı olan, karanlık bir kişilik değil. Bildiğim kadarıyla partiyi kurmadan önce defalarca amerikaya gidip amerikan başkanıyla görüşmüşlüğü de yok. Pkk ya karşı duruşu, milliyetçiliği içişleri bakanlığı döneminden belli.

    Birinci öncelik vatana tehdit olan oluşumları savuşturmak olmalı, gerisi teferruat.




  • İç açıcı yorumunuz için teşekkürler. Umarız güzel çıkar.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Gerçekten haklısın milli duygularımız öldürüldü. Artık 3-5 şehit olunca haber bile olmuyor. Öyle mal gibi bakıp geçiyoruz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hiçmiyok -- 30 Ekim 2017; 13:28:19 >
  • Bu ülkenin hiçbir zaman "C" planı olmadı. Bu ülkede daima A.B.D planları devreye sokuldu

    Uğur Mumcu
  • Mesele a partisi b partisi işi değil aslında. Asıl görülmesi gereken tabanın şekillendirildiği. Şekillendirilmiş tabanın seçeceği parti zaten bellidir.

    Bakınız

    12 Eylül cunta idaresi dönemiyle devam eden süreçte 1982 Anayasası'nın 24. maddesiyle din eğiimi devlet güvencesi altına alınıp seçmeli olarak okutulan din dersleri, ilk ve orta dereceli okullarda zorunlu hale getirildi.

    1979-80 döneminde Süleyman Demirel'in açtığı 36 imam hatip lisesine, darbenin hemen ardından askeri yönetim 35 tane daha ekledi. 1982'ye kadar sadece bir (1) tane İlahiyat Fakültesi varken 1982'den sonra hızla artarak sayı 21'e çıkarıldı. 1983'te 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Yasası'nnda değişikliğe gidilerek imam hatip mezunlarına tüm fakülte ve yüksekokullara girme hakkı tanındı. Böylece imam hatip lisesi mezunlarına bürokrasinin tüm kapıları açıldı. Klasik imam hatip liselerine ingilizce eğitim veren Anadolu imam hatip liseleri eklendi.

    1984-97 yılları arasında 235 imam hatip lisesi açıldı. İmam ihtiyacının karşılanması için açıldığı iddia edilen imam hatip liseli öğrenci sayısındaki astronomik artış bir yana, imamlık yapması mümkün olmayan kız öğrencilerin de imam hatip okulu ve liselerine alınması serbest bırakıldı. 8 yıllık eğitimin şart koşulmasına kadar olan sürede sayıları 600'ün üzerinde olan imam hatip liselerinde 60 binin üzerinde öğrenci bulunuyordu.

    Harp Akademileri Komutanlığı'nın yayınladığı "Türkiye Cumhuryeti'nin Laiklik İlkesinin Devamlılığının Sağlanması İçin Yapılması Gereken Faaliyetler" isimli kitapta şeriatçılığın 1951'de Demokrat Parti (Adnan Menderes) ile başlayıp Milli Nizam Partisi (Necmettin Erbakan), Milli Selamet Partisi (Necmettin Erbakan) ve Refah Partisi (Necmettin Erbakan) ile sürdürüldüğü vurgulanarak, "12 Eylül müdahalesinden sonra da din rüzgarının, hızını arttırdığı ve dönemin partilerinin koruyucu kanatları altında yükselmeye" devam ettiğinin altı çiziliyordu. Harp Akademileri Konutanlığı'nın hazırladığı kitapta "İslami teklike"yle ilgili olarak yer alan saptamada şunlar yazıyordu:

    Asıl tehlike, geleceğin seçmen ve yöneticilerinin din eğitimiyle yetiştirilme ve yönlendirilmeleri, gelir dağılımındaki dengesizliğin irticai faaliyetlere etkisi, irticanın hortlaması için elverişli ortam yaratmasıdır. Yapılan hesaplara göre 2 bin ile 2 bin 500 arasında ihtiyaç varken 52 bin mezun veren imam hatip lisesi, kurslar vb. engellenmediğinde 2000'li yıllarda 6-7 milyon oya ulaşacak olan irticai kesim tek başına iktidar olacaktır.




  • Meral Akşener'in fetocu olduğu konusunda ortada kanıt gösterilecek hiçbir şey yok. Olsa zaten AKP ibret-i alem olsun diye hapislerde süründürür. Ortada sadece AKP'lilerin attığı iftiralar var. Öte yandan İyi Parti'de fetocuların AKP'lilerle bir olup büyük zulüm ettiği Ali Türkşen var. Ama nasıl olduysa her gün Meral Akşener fetocu mu konuları açılıyor.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • İmam hatip mezunlarının yanında tekke ve tarikat yuvalarında yetişenleri ve onların etkilediği ailelerini de koyun

    Seçmen sayısı otomatik olarak 10 milyonlu rakamların üzerine çıkacaktır.

    Bu nedenle önümüzdeki cumhurbaşkanlığı görünümlü başkanlık seçiminde halkımıza iki seçenek sunulacak

    Bunlardan biri faşist İslamın temsilcisi, öteki ise Irkçı İslamın temsilcisi olacak

    Ülkenin bugün yarısından fazlasını etkisine alan imam hatip ve tarikat kökenli seçmen yapısı başka bir alternatife izin de vermiyor
  • emekli65 kullanıcısına yanıt
    Malesef haklısınız. Yeni yapılan okulların büyük bir kısmı yine imam hatip olarak açılmakta.

    Eğitimsen'in açıklamasına göre;

    Akp A planı, Fetö B planı


    4+4+4 öncesinde 2011-2012 eğitim-öğretim yılında 537 imam hatip lisesinde (İHL) 268 bin 245 öğrenci varken 2015-2016 eğitim-öğretim yılında İHL sayısı bin 149’a, bu okullarda okuyan öğrenci sayısı ise 555 bin 870’e yükselmiştir. Açıköğretim imam hatip lisesinde okuyan 121 bin 335 öğrenciyi de eklediğimizde, Türkiye’de toplamda İHL’lerde okuyan öğrenci sayısı 677 bin 205’e ulaşmaktadır. Başka bir ifade ile Türkiye’de liseye giden her 100 öğrenciden 15’i İHL’ye gitmektedir.

    Türkiye’de imam hatip okullarında okuyan toplam öğrenci sayısı Milli Eğitim Bakanlığı’nın üstün gayretleri ve devletin bütün imkânlarını seferber etmesi sonucunda 1 milyon 15 bin’e çıkmış durumdadır. Bu sayılara açık öğretim imam hatip lisesi rakamlarını da eklediğimizde toplam sayı 1 milyon 136 bin olmaktadır. Türkiye’de okulların fiziki donanım ve altyapı sorunları sürerken fiziki altyapı sorunları en az olan, teknik olarak en donanımlı okulların imam hatibe dönüştürülmesi, siyasi iktidarın kamu okulları arasında siyasi tercihleri üzerinden resmen ayrımcılık yaptığını göstermiştir. AKP hükümetinin imam hatip aşkını yıllar içinde imam hatip ortaokulları ve liselerinin sayısındaki hızlı artışta görmek mümkündür.

    Siyasi iktidarın yıllardır “arka bahçesi” olarak gördüğü imam hatip okullarına yönelik “pozitif ayrımcılık” her fırsatta karşımıza çıkmaktadır. Çok sayıda devlet okulu ödenek yetersizliği ile karşı karşıya kalırken, bugüne kadar hiçbir imam hatip okulunun kaynak sıkıntısı çekmemiş ve talepleri anında yerine getirilmiştir.




  • Gel de göç etme.
    Siyasal islam, olacak sana radikal islam.
    İran devrim öncesi ve sonrası, örnek için yeter de artar bile.
  • Ataistlerin çoğu nihayet sarılacak bir dal buldu. Chp ye ve türevlerine sarılsada hep umutsuzdu.
    Şimdi cem uzan mantığında (onun kadar bile alamıyacak) bir projeyle yürüyorlar.
    Halk gereken tokadı atar ve buralarda omo soz mokornocosunuz naraları atılır.
  • 12 Eylül ile önü açılan dinci bu nesil siyaset, yargı ve ordu başta olmak üzere bütün köşe başlarını tutmuş durumda

    Ergenekon yalanıyla ordunun kurmay kadrosunda 30 yıllık temizlik yapılmış gelecek nesilin bunlardan olması garanti altına alınmış

    Nereden bakarsanız bakın bu nesil önümüzdeki yarım asrı kültürüyle, toplumuyla, düşünce tarzı ile etkileyecek gibi duruyor

    Büyük bir mucize olmazsa tabi

    Amerika'nın 1946 1960 arasında doğan bayb bommers kuşağının yaptığını bu dinci kuşak eliyle ülkemizde tersine devrim yapıyorlar

    Onlar gerekirse otorite karşıtı olmak pahasına sorgulamayı öğrenirken biz sorgulamadan itaat etmeyi öğreniyoruz

    Bu da gelişmiş ülkelerle aramızda olan makası her geçen gün biraz daha açıyor

    Daha acısı şudur ki hocam bu saatten sonra bu ülkede eğitimi bilimsel ve çağdaş metotlara göre şekillendirmek neredeyse imkansız

    Biri gelip mevcut eğitim sistemini çağdaş normlara uydurmaya kalktığı anda o bilinen yalan bir kere daha ortaya çıkacak

    Bunlar din karşıtı, bunlar kafir, din elden gidiyor ey müslümanlar diyecekler




  • emekli65 kullanıcısına yanıt
    Bu işin tek çaresi rahmetli Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk hoca gibi aydın bir aday çıkartmak gibi görünüyor.
    Siyonizme hizmet eden akpyi kendi silahıyla alt etmekten başka çare yok gibi.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.