Şimdi Ara

Ağız yaraları neyin göstergesi?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
1
Cevap
0
Favori
152
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Kişinin yemek yemesini ve konuşmasını önemli derece etkileyen ve ağrılı bir şekilde oluşan ağız içi yaraları, en çok kadınlarda görülüyor.



    AFT adı verilen ağız içi yaraları, sıklıkla yanak ve dudak mukozasında, yumuşak damakta, dil, diş eti üzerinde ve farenkste görülen solgun sarı-kırmızı hale ile çevrili ve oldukça ağrılı yaralar olarak tanımlanır. Kadınlarda daha çok görülen ağız içi yaraları, toplumun % 18 ile 20'sini etki altına alıyor.

    Bu yaralar ağızda dil, diş eti, yanak, damak gibi hassas bölgelerde meydana gelen kişinin yemek yemesine, bir şeyler içmesine, konuşmasına engel olmakta hatta tükürük salgılarını bile kontrol edememesine neden olur.

    NEDENİ, AĞIZDA VAROLAN MANTARDAN KAYNAKLANIYOR

    Ağızda yaralara, ağızda normalde de bulunan Candida albicans olarak isimlendirilen bir mantar türü neden olmaktadır. Var olduğu halde her durumda hastalık yapmamasının nedeni ise bağışıklık sistemimizin bu tür mantarı yok edebilmesidir.

    Sarı ya da beyaz renkli olabilen ülserler ve 1-2 mm kadar derinliğinde olabiliyor. Ağız yaraları tek başına olabildiği gibi çok sayıda da çıkabilir. Bayanlarda daha sık oranda görülebilen ağız yaraları değişik sebeplere bağlı olarak ortaya çıkar.

    SÜREKLİ ANTİBİYOTİK ALMAYIN

    Ağız yaralarının birçoğu çok ciddi sorunlar olduğunu ifade etmez. Kişinin sağlıksız beslenmesi ya da bağışıklık sisteminin zayıflaması sadece aft değil tüm hastalıkların altında yatan temel nedendir. Ağız yaralarına maruz kalmadan önce vücut direncini artıracak şekilde beslenmeye özen göstermesi gerekiyor. Bağışıklık sisteminin zayıf olmasına sürekli antibiyotik kullanımı da neden oluyor. Ayrıca antibiyotik kullanımı böbreklere ve bağırsak ortamında yaşayan faydalı bakterileri yok eder.

    ÖZELLİKLE BESİNLERİN BÜYÜK ETKİSİ VAR

    Ağız içi yaralarına birçok sebep etki eder. Bunların başında stres gelir. Stres, günümüzde migren, yüksek tansiyon ve gastrit gibi birçok hastalığın nedenleri arasında kabul edilir. Ayrıca kadınlarda adet öncesi dönemde aft oluşumu hızlanır.

    Yiyeceklerin de önemli ölçüde etkisi vardır. Turunçgiller, sirke, turşu, patates cipsi, tuzlu ve baharatlı çerezler gibi ağız mukozasını tahriş edebilen yiyecekler AFT oluşumunu hızlandıran önemli faktörler arasında sayılır. Bunların yanı sıra bazı bünyeler için alerjik olabilen karabuğday, çavdar, arpa, çikolata, fındık, kabuklu deniz hayvanları, soya, domates, bazı patlıcan, elma, incir, peynir gibi yiyecekle de AFT oluşumunu hızlandırır.

    ISIRMALAR DA ZEMİN OLUŞTURUYOR

    Yemek yerken oldukça sık rastlanan yanak dil dudak ısırma, sert yiyeceklerin tahrişi ve yumuşak olmayan diş fırçalama işlemleri ve iyi adapte olmayan protezlerin neden olduğu vuruklar, AFT için uygun zeminin oluşmasına neden olur.

    DİŞ MACUNU TEHLİKESİ

    Diş macunlarının temizleme özelliğini artırmak için köpük yapıcı olarak yapılarına katılan "Sodyum Lauryl Sulhate" ( SLS ) mukoza hücrelerinin yıkımını artıran tahriş edici bir kimyasaldır. SLS bu özelliği ile AFT oluşumu üzerine direkt etkili olan bir madde olarak kabul edilir. Özellikle ağız içinde yaraları olan kişilerin kullanabilmesi için günümüzde daha az oranda (%1.25) SLS içeren diş macunlarını tercih etmek gerekiyor.

    GEÇİRİLEN HASTALIKLAR DA ETKİLİYOR

    Sistemik hastalıklar dediğimiz behçet hastalığı, genital ülser, konjuktivit, retinit, lokositoz ağız içerisinde oluşan tekrarlayıcı AFT’lerle kendini gösterir. Bunun yanı sıra en sık belirtiler arasında yer alan B12 vitamini ve demir noksanlığı, sigara içme, tütün çiğnemenin gibi alışkanlıkların de AFT oluşumuna katkıda bulunan önemli faktörler arasında yer alıyor.

    BİR HAFTADA İYİLEŞEBİLİYOR

    Genellikle ağız yaraları kendi kendine bir haftaya kadar iyileşebiliyor. Doktorun verdiği antibiyotik tedavisi ve ağız içi gargarası tedavi sürecini hızlandırdığı gibi büyük oranda iyileşme de sağlar. Eğer sıklıkla ağız içi yaralarınız oluyorsa ve iyileşmesi uzun süre alıyorsa mutlaka doktora başvurmalısınız.

    TEDAVİ SÜRECİNDE NELER YAPILMALI?

    Sıcak, asidik ve tahriş edici gıdalardan kaçının. 2% Hydrogen Peroxide solüsyonuna batırılan pamuk ya da gazlı bez ile AFT bölgesi temizlenebilir. Su ile karbonat karışımından hazırlanan ince yapılı bir krem AFT üzerine sürülebilir. Yarım bardak suya yarım kaşık tuz ilavesi ile elde edilen solüsyonla günde üç kez gargara yapılabilir. Yemeklerden önce AFT bölgesine "Xylocaine" solüsyonu ya da ağız için hazırlanmış anestezik kremler uygulanabilir. AFT üzerine uygulanacak "Orabase", "Gly-oxide", "Cankaid","Ambesol" gibi ağız içi kremler uygulanabilir. "Sucralfate" tableti ılık suda eritip gargara yapılabilir.

    Özellikle başlangıç aşamasında "Tetrasiklin" tableti suda eriterek elde edilen solüsyon ile gargara yapmak AFT’nin fazla büyümesini engeller ve ağrıyı azaltır. "Chlorhexadine" gargaralar iyileşme periyodunu kısaltır.

    AFT İLE UÇUK KARIŞTIRILMAMALI

    AFT ile uçuk genellikle aynı belirtileri gösterdikleri için birbirleri ile karıştırılabiliyor. Ancak aralarında birçok temel farklılık var. AFT kesinlikle ağız içerisinde oluşur. Bulaşıcı değildir. AFT'nin oluşmasına virüsler neden olmaz.
    Uçuk ise içi su toplamış küçük kabarcıklar (Blisters) şeklinde başlar. Nadiren ağız içerisinde olsalar da genellikle ağız dışında meydana gelirler. AFT ağız içerisinde tüm bölgelerde olabilmesine karşın uçuk genellikle ağız içerisinde damak tavanı gibi hareketsiz bölgeleri tutar. Bulaşıcıdır. Virüsler tarafından meydana getirilir.

    http://www.ajanshaber.com/agiz-yaralari-neyin-gostergesi-haberi/46423







  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.