Şimdi Ara

ABD uydusu yakaladı: Çin, dünyanın en büyük nükleer füzyon lazerini inşa ediyor (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
38
Cevap
0
Favori
1.594
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
10 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Niye gizlice inşa etsinler ki? Adamlar açık açık inşa ediyorlar. Gizli saklı olsa o binaları göremezdiniz. Not: Bir dost! ;)

  • Nevfel kullanıcısına yanıt

    Son 20 senedir icraat var, öncesinde yok söylemi gelmiş geçmiş en büyük tarih çarpıtmalarından, algıda seçicilikten ve ötekileştirmeden başka bir şey değil. Son 20 yılın icraatlerinin altyapısı öncesindeki 80 yıla ve hatta Osmanlı'nın son dönemindeki kısmi ancak çok sınırlı gelişmeleri dikkate alırsak daha da öncesine gidiyor. Ayrıca Türkiye'yi ileri taşıyan Ahmet Haşim'in ünlü mektubunda dehşet ve kaygı ile anlattığı sefaletinden ancak yeni yeni çıkan lafta dindar taşra Anadolusu değil; iyi yetişmiş seküler kesimleridir. Arkaplanından bağımsız cumhuriyetin imkanlarıyla seküler tarzda yetişmiş, düşünmüş ve giyinmiş, Türkiye'nin sanayileşmesine öncülük etmiş Demirel gibi muhafazakar sağ politikacılar da bu kapsamdadır. Türkiye'nin ilk doktorları, havacıları, kimyagerleri, mimarları, matematikçileri, mühendisleri, ilk kurum kurucuları, ilk icat yapanları, kendi alanlarında ödül alanları hep bu seküler formatta yetişmiş kesimdendir. Seküler eğitimi kısmen getirip sonradan ülkeye fayda getirecek ilk sekülerleri yetiştiren de belki haberiniz olmayabilir ama Cumhuriyet bile değil, Osmanlı'dır (ama aynı Osmanlı ne yazık ki Anadolu'yu ihmal etmiştir. Tam anlamıyla seküler cumhuriyetin kuruluşuyla beraber gelişim ivmesine Anadolu dahil edilmiştir).


    Günümüzde bir takım insanların kendisinden önce gelenlere dair tüm tarih kayıtları ve kitapları yakmaya yeltenen ve bu yetmiyormuş gibi onların mirasına da sanki kendisi yapmış gibi sahiplenen antik Çin imparatoru Çin Şi Huang Di'ninkine benzer bir tavır takınarak önceki dönemlerde yapılanları yok sayması tarafgir bir kara cehaletten ve siyasi nitelikte bir art niyetten başka bir şey değildir. Güncel siyasi saiklerle yaratılmış böylesi cahilce söylemlerden vazgeçiniz ve gördüğünüz yerde eleştiriniz. Şu yorumun birkaç tane bile olsa artı alması azıcık tarih bilen ve azıcık genel kültür sahibi herhangi bir insan evladının nezdinde bir utanç vesilesidir.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • dobrasam kullanıcısına yanıt

    Kuzey Kore ve kısmen Rusya dediğinize dahil edilebilir ama Çin'de hatırı sayılır bir kalkınma ve giderek yaygınlaşan ciddi bir refah seviyesi mevcut. Ama sebebi şu: Çin aslında birçok konuda gelişmiş demokratik uygarlığın/medeniyetin izinden gidiyor. Çin ilerlemeyi ve çağdaş medeniyeti içselleştirmiş halde. Mao dönemindeki komünist faşizan uygulamalarda kalsalardı hiçbir yere varamazlardı. Kuzey Kore'den tamamen farksız olurlardı. Çin'in Batı ile karmaşık etkileşimleriyle ortaya çıkan asırlık modern altyapılarından türeyen entelektüelleri ve teknokratları Deng Şiaoping'in reform döneminden itibaren Çin'in hızlı bir şekilde dönüşmesini sağlıyorlar. Çin halen birçok açıdan sorunlu bir yer. Ama gelişmek için çabaladıkları, ideolojilerinin ve bir takım inanç sistemlerinin körlemesine esiri olmadan doğru yönde gittikleri aşikar. Ekonomik büyümeleri ve artan yaşam standartları bir tarafa elektromobilite, yapay zeka, yeşil enerji gelişimleri dikkate değer. Diktatoryal Marksist ideolojili politik sistemleri Çinlilerin hem zayıf karınları hem de ironik şekilde güçlü yanları. Çok büyük bir ülke olduğu için Çin'in demokrat bir cumhuriyetten ziyade bir diktatorya cumhuriyet olmasının belirli avantajları mevcut.


    Ama Çin kadar büyük olmayan hiçbir ülkenin diktatorya olması mantıklı değil. En güçlü ve en kapsayıcı kurumlar, en etkin gelenek ve uygulamalar, en büyük teknolojik, bilimsel ve içtimai gelişim demokratik ülkelerde. Gerçek gelişim potansiyeli eleştiriye izin vermeyen otoriter ve totaliter ortamlarda değil, eleştiriye açık demokratik ortamlarda yatar.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • anilk91 kullanıcısına yanıt

    İHA, SİHA, çağdaş savaş uçağı vb cihazın AR-GE, seri üretim ve ihracat kabiliyetlerini kazanmak, bunlar hiç de azımsanacak/küçümsenecek başarılar değiller. 4.5-5.nesil savaş uçağı - KAAN - tasarlayıp inşa etmek ve uçurmak her baba yiğidin harcı değil. Bu gerçekten çok ciddi bir savunma sanayii gelişimi göstergesi. Ama şunu derseniz anlarım: Nükleer tarafında bence çok eksiğiz. Bırakın füzyonu, on yıllardır kullanılan klasik nükleer (fisyon) altyapısını bile kendimiz kuramıyoruz. Ruslara yaptırtıyoruz. Nükleer teknolojiler Türkiye'nin kısmen bilinçli, kısmen bilinçsiz bir takım karmaşık sebeplerle ihmal ettiği bir saha.


    Artık dünya liginde yarışan savunma sanayii tarafına gelirsek, sadece savunma sanayii elbette yeterli değil. Esas iktisadi motor gücünü sağlayan sivil sektörlerin de bir Çin, Güney Kore, Japonya, Singapur, Hong Kong ayarına gelmesi gerek. Bu konuda daha kırk fırın ekmek yenmeli. Sivil sektörlerde berbat durumda değiliz ama teknolojik, katma değer, yerlilik vb bazında halen en iyilerin arasında olmadığımız kesin.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Ancak bu teknoloji sadece enerji alanıyla sınırlı değil. Füzyon araştırmaları, mevcut nükleer silah tasarımlarının geliştirilmesine ve yeni nesil nükleer silah konseptlerinin test edilmesine de olanak sağlayabilir. Nükleer Denemelerin Kapsamlı Yasaklanması Antlaşması (CTBT) çerçevesinde fiili nükleer testler yasaklanmış olsa da, bu tür tesisler teorik olarak Çin’in nükleer kapasitesini artırmasına yardımcı olabilir.


    Daha da uçuğunu yazayım. Teoride lazerlerle Pauli dışarlama ilkesini baypaslayarak parçacıkların tek bir noktada sıkışmasına ve patlamanın tersi bir kuantum etki olarak sıkıştırılan maddenin momentum fazında belirleşsizleşmesi sonucunda - parçacığın patlama dalgası/enerjisinin basınçla bu faza kaymaya ve sıkışmaya zorlanması sonucu - içe çökmesine yol açabilirsiniz. Bu süreç sonunda Schwarzschild bariyerini delerek uzay zamanı yarıp geçen bir karadelik oluşturur. Nükleer enerjiden defalarca kez daha çok enerji devşirilebilecek/daha verimli bir karadelik. En azından teoride. Fiziğe göre lazer teknolojileri ile yapabilecekleriniz yalnızca bir enerji ve pratik sorunudur. Yeterli enerjiniz varsa lazerle yapabileceklerinizin pek bir sınırı yoktur.
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt
    Aslında söylediklerinizin özeti mahitetindeydi yazdıklarım. İha, siha, yerli otomobil falan filan bunları herkes üretiyor. Bizim üretimi az olan şeyi üretip farklılık yaratmamız lazım, yarı iletken üretimimiz yok, çip üretimimiz yok, elektronij kart üretimimiz yok. En temel şeyleri bile ithal ediyoruz.

    Kimsenin yapmadığını yapamıyoruz asla. Ülkede bilim insanı yetişmiyor hocam. Hepsinin önünü papaz eriğini imam eriğine çeviren projeyi onaylayan zihniyet ile köreltiyoruz. Bakın anadoluda gençlerin veya yetişkin insanların kendi yaşamlarını idame ettirmek için yaptıkları kişisel icatlara, hepsi geliştirilse nerelere gelebilecek zihindeler ama hiçbirisinin elinden tutulmuyor.

    Neyse konuyu toplayacak olursak her alanda çoğu gelişmiş ülkeden çoook gerideyiz. İleride Allah korusun savaş olduğunda f16lar bile yeterli kalmayacak. Bakmayın Amerikanın israile çocuk oyuncağı silahlarla filistine saldırması için destek verdiğine. İşin ucu Amerikaya, Rusyaya, Çine, Koreye dokunduğunda hiç adını duymadığımız ve anlaşmaları görmezden gelecek silahlar ortaya çıkacak. Zannetmeyelim sahada m16larla f16larla askerler savaşacak. Dünya dijitalleşiyor, savaşlar da önce siber olarak başlayacak.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >




  • erniko34 E kullanıcısına yanıt
    Beni ne kadar tanıyorsun ki zihniyetimi sorgulayacak cürreti kendinde buluyorsun? A hükümeti B hükümeti kim yaptıysa yanlış yanlıştır. Yanlışa yanlış demiyorsan o senin körlüğün, cahilliğindir. Zamanında bu ülkede araba üretilmek istendiğinde önünün özel sektör babaları tarafından kesilmesini doğru bulmuyorsam şuan da ülkedeki her bir vatandaşın sırtından alınan vergi yükünü de doğru bulmuyorum. 80 yılı sorgulayacak olursak 80 yıl önceki refah düzeyi ile şuanki refah düzeyini bir karşılaştır istatistik yap ondan sonra yorum yaz...

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Nevfel kullanıcısına yanıt
    Allah aşkına son 20 senede geçilen icraatleri saysana bi şurda? Başladık dediğin şeyler geçtiğimiz 80 senede bir yerlere getirilmiş olan düzeni tamamen içine edip üretmeden, üreteni ezip caydırdıktan sonra vergi köpeği edip, vatandaşın cebindeki 3 kuruşunu alasıya kadar vergi kölesi yapıp, refah sunmadan yaşam beklemek mi senin icraat dediğin?

    20 senede ne yaptı da bu saatten sonra hızlı ilerleyeceksin bana onu söyle. Türkiyede binlercr müteahit ve inşaat firması varken kendi yandaşına peşkeş çekilen köprü ve bilimum inşaat ihaleleri mi senin icraat dediğin şey? Yoksa aselsanın yaptığı onca suni iş sözleşmeleriyle borsada yapılan oyunlar mı icraat dediğin? Ya da yanan otellerin sorumlularını kollayıp alakasız insanları içeri atmak mı senin icraat dediğin? Adaleti, demokrasiyi, eşitliği sağlayamayan adamdan ne icraat gördü bu ülke 20 senedir de geçmiş 80 seneyi sorguluyorsun...

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • anilk91 kullanıcısına yanıt

    Kısmen haklısınız. Bizde bir en gelişmiş, en yüksek katma değer, en yüksek bilim ve teknoloji becerileri gerektiren şeyleri imal edememe sorunu mevcut - hala mevcut. Misal gene de herkesin yapamayacağı şekilde 4.5-5.nesil bir savaş uçağı - gövdesi - üretebiliyoruz ama motoru hala ithal F-16 motoru (General Electric F-110). Evet, yapıp uçuruyoz ve bu azımsanacak iş değil. Motor ama hala Amerikan. Bu da bir gerçek. Altay tankından bahsediliyor; en büyük sıkıntı yine motor - yani hassas teknoloji gerektiren kısmında - çıkıyor. Motor bulamıyoruz vs. İkinci Dünya Savaşı'ndaki sanayileşmiş ülkelerin daha kolay altından kalktığı konularda - motor veya pervaneli uçak üretimi - biz daha yeni yeni varlık gösteriyoruz ve gerçekten biraz komik şekilde bununla övünüyoruz. Elin Çinlisi, Korelisi, Tayvanlısı, Amerikalısı ise yapay zeka ile, ramjet ile, şimdiye kadar yapılmış en ince seviyelere ulaşmış işlemcilerle, yeşil enerji piyasasını yerli üretimiyle domine etmekle vs övünüyor. Kendileri füzyon araştırıyor ve nereye varacağından bağımsız olarak deneysel füzyon araştırmalarında her sene bir rekor kırılıyor ya da bir aşama/eşik aşılıyor; biz ta Soğuk Savaş döneminde adamların onlarcasını yaptığı eski tip fisyon santrallerini kendimiz yapamayıp onlara yaptırtıyoruz.


    Gerçekten Türkiye'nin kurumsal bilim ve teknoloji ile kronik bir sıkıntısı var. Bu kronik sıkıntı yavaş yavaş, biraz da çağın zorlaması gereği aşınıyor. Bu problemi biraz da Türk halkının hayata bilimsel, teknik, felsefi, akli bakamayıp sadece duygusal ve jenerik kavramsal - millet, din gibi bayağılaştırılarak ucuz edebiyatı yapılan mefhumlarla - bakmasına bağlıyorum. Kitlesel kültürümüzde bu anlamda - bilim insanları ve bilim için elverişli ortam yaratmada - ciddi bir sıkıntı mevcut. Diğerleri de milliyetçi. Ama milliyetçilik onlarda bir motivasyon, patriotizm-vatanperverlik, ölçülü bir gurur tadında. Bizde ise beynini tamamen kapatma, sürünün veya geleneğin dediğini tekrar etme, insanları susturma, yeni fikirlere burun kıvırma, bön olma, reeeee çığırtkanlığı yapma, istisnasız tüm dünyayı kendi dar referansından kötüleme, belirli bir takım retorikler ve anlatıları ezberleyip geriye kalan her şey hakkında cahil kalma aracı.


    Gerçekten bir insan şu dünyayı merak etmez mi? Çevresindeki halkları, tabiatı, dünya tarihini, başka ülkelerin tarihini, uzayı, fiziği, felsefeyi, mucitleri, düşünürleri, makineleri, çipleri, hava taşıtlarını vs? İlginç olduğu için merak ediyorsun! Öğrenirken hayret ediyorsun. İnsanları kin, aptallık ve narsisizmle doldurmak yerine hayret duygusu aşılamalılar. Zekayı ve otantikliği teşvik etmeliler. Enerjilerini insanları kontrol etme manyaklığını bırakarak eşyayı kontrol etmeye ve insanları anlamaya yönlendirmeliler.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt
    Söylediklerinize keşke ama nerde demekten başka diyecek bişey kalmıyor.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Hiçbir ülkenin Çin ile rekabet edebilmesi mümkün değil. Hem kalabalık hem zekiler. Pakistan'daki gibi kuru kalabalık değil. Ancak en önemli sebep ayaklarında din prangası olmaması. Kaynaklar din yerine bilime gidince gelişme kaçınılmaz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    İnsanlık dışı vahşi uygulamalar yaşanıyor dostum çin de adeta halk evcil hayvan muamelesi görüyor bence git gör hiçbir şey yapamaz isen gerçekleri araştır


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    İnsan hakları peki?


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Çin her alanda acayip büyüyor ve çok hızlı gelişiyor çok tehlikeli,

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Abd ve çin dünyaya ve gelecek nesillerin yaşayacagı tek eve zarar veriyor. Çinin bügün yaptıgı dünyanın en büyük barajı dünyanın agırlık merkezinde sapmaya neden olduğu kanıtlandı manyetik alanına zarar veriyor. Nalet olsun ikisinede teknoloji lerinede git milyonlarca insana sorun 1990 2000 yılları dünyanın en güzel yıllarıydı mah vettiler gezegeni

  • Abd nin ben dünyanın abisiyim, kafama göre takılır istediğimi yaparım hava civasının son bulma hikayeleri bunlar. Güçler dengede olmalı her zaman. Güçler dengede değilse, gücü eşinde tutanın insafına kalır herşey. Soğuk savaş döneminden sonra abd nin dünyanın diğer uçlarında, haklara çektirdiklerini bu yüzyılda dedelerimiz de çocuklarımız da gördü ve görmeye de devam ediyor. Soğuk savaş bitti ve dengeler bozuldu ama yeni dengeler de kurulmalı ki dünyanın diğer ülkelerinin kendi arka bahçeleri olduğunu sanamasın Amerikalı çakallar. Gerçekten yeter çünkü. Onların ve yanağı İsrail evlatlarının orta doğuda ellerini kollarını sallayarak yakıp yıkmaları son bulmalı, defolup sadece kendi kıtalarında yaşamalarının öğrerilmesi gerekiyor. Bunu çin, hindistan ve Rusya yapabilecek güçteyse zaten hemen yapmalılar, geç bile kaldılar. Kendileri her türlü füzyon fisyonu yaparken vay efendim çin yapıyor diyemezsiniz. Yapabilen yapacak elbette. Kaldı ki çin çok tehlikeli diyenlere sormak isterim, Türkiye yapabilseydi işte türkün gücü diye nağralar atarlar mıydı atmazlar mıydı? Asıl yapulmasınıntehlikeli olacağı ülkelerden aklınıza kim geliyor mesela ne adaletin ne de liyakat kalmadığı? Geçiniz efenim geçiniz. Dünyayı ha bir deli yok etmiş ha iki deli ne farkeder yok olduktan sonra. Ne demiş atalar; deli deliyi görünce sopasını saklamış. Belki Amerikalı deliye sopasını saklatacaktır Çinli deli, kim bilir.





  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.