Şimdi Ara

2020 YKS ‘si biraz farklı?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
6 Misafir - 6 Masaüstü
5 sn
2
Cevap
0
Favori
139
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Üniversiteye girmek isteyen öğrenciler için ön önemli sınav olan ve bu 2 yıl milyon 433 bin 219 adayın başvurduğu YKS imtihanı hakkında son günlerde pek çok tartışma gündeme gelmişti. Pandemi sürecinin başlarında 20-21 Haziran’dan 25-26 Temmuz’a ertelenen Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı pek çok öğrenciyi mutlu etmişti. Fakat salgın sürecinde ölüm ve vaka sayılarının azalmasıyla beraber sınavın 26-27 Haziran tarihlerine çekilmesi sosyal medyada ve pek çok platformda yoğun tepkiyle karşılanmıştı. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Halis Aygün sosyal medyada yaptığı açıklamada gerekli önlemlerin alındığını duyurmuştu.


        Bu önlemlerden bazılarını sıralayacak olursak

    1)     Öğrenciler sınav mahallerine girmeden evvel giriş kapısında dezenfekten ve maske dağıtılacak, isteyen adaylar kendileri de yanlarında getirebilecek.

    2)     Sınav gözetmenlerine de dezenfektan ve maske verilecek.

    3)     Sınava girilecek okulda sosyal mesafeyi korumak için öğrenci yakınları okulun dışında bekleyecek.

    4)     Sınav salonlarında sosyal mesafe korunacak şekilde gerekli oturma düzenlemeleri yapılacak.

    5)     Yönlendirmeleri yetkililer yapacak.

    6)      188 adet sınav yerine ekleme yapılmadan mevcut yerlerle iktifa ederek sınav yapılacak.


    Öğrenciler adına ayrıca;

     Yüz yüze eğitimden uzak kaldıkları dönemde işlenen konulardan soru sorulmayacak ve bu sayede öğrenciler daha az konudan sorumlu tutulmuş olacak .12'nci sınıftaki adaylar birinci dönem notlarıyla diplomalarını alacak. Ayrıca YÖK Başkanı Yekta Saraç, YKS sınavının süresinin sadece bu yıla mahsus olmak üzere daha önce 135 dakika olan süresi 30 dakika uzatarak 165 dakikaya yükseldiğini açıkladı.


          Şimdi alınacak önlemleri ve süreci değerlendirmek istersek öncelikle sınavın ileriki bir tarihe alınmışken tekrardan geriye çekilmesi ne kadar doğrudur tartışmaya kesinlikle müsait bir konu. Özellikle öğrencilerin maskeli bir şekilde sınava girecekleri göz önüne alınırsa hiç de hafife indirgenecek bir durum gibi durmuyor. Öğrencilerin zor ve karmaşık bir süreçten geçtiği şu süreçte, hayatlarında çoğunun bir kez girdiği ve bu sınav neticesinde mesleklerini, ailelerini, yaşam alanlarını, sorumluluklarını ve daha nicelerini büyük oranda belirlediği sınavda hiç mi söz hakkı yok açıkçası düşünülmesi lazım. Milyonlarca öğrencinin yanı sıra öğretmenlerin, ailelerin, eğitimcilerin tek amaç uğruna sosyal medyada tek vücut halinde bir araya gelerek sınavı ilk başta alınan tarihine geri çevirmek için paylaşımlar yaptılar. Defalarca gündem oldular lakin bir kişi bile dikkate almadı. Hele ki bir yetkilinin çıkıp “Neden bu kadar tepki gösteriyorlar anlamıyorum. Zaten sınava herkes aynı şartlar altında giriyor.” demesi doğrusu inanılacak gibi değildi. Söylemek lazım tabi ki o beyefendiye “o zaman neden üniversiteye hazırlanıyor ki bu öğrenciler direk sınava girsinler nereyi kazanırlarsa yerleştirelim.” Evet bu ne kadar mantıksızsa o söylem de o kadar mantıksız.

            Şimdi elimizi vicdanımıza koyup kendi kendimize sormak lazım. Aslında çok daha geriden başlıyor da biz 4 yıllık süreci ele alalım. 4 yıl lise eğitimi aldınız ve son yılınızda bu almış eğitimin meyvelerini toplamak için sınava gireceksiniz. Ancak bu sınav yukarıda da belirtildiği gibi hayatınızı belirli derecede etkiliyor. Bir salgın çıkıyor ve sınavı erteleyenler salgın süreci geçmemesine rağmen, hâlâ devam eden vaka ve ölüm oranlarına rağmen sınavı eski tarihine geri alıyorlar. Sesiniz çıksa duyan yok, bir kişi de gelip demiyor ki sence ne zaman olmalıydı sınav tarihi. Mevcut düzene boyun eğmek zorunda kalıyorsunuz çünkü ne derseniz boş, konuştuğunuz her vakit sınırlı vaktinizden gitmekte.

          Nitekim bu durum herkes için her zaman olmasa da mutlaka denk gelinecektir. Hayatta her zaman istediğimiz, beklediğimiz değil mücadele edip ders çıkartmamız gerekenlerden de ziyadesiyle muhakkaktır. Söylenecek söz bitmez de ezcümle ne olursa olsun ders çıkartmaya bakmak ve olan havadisten faydalanmak asıl gaye olmalıdır.








  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.