Şimdi Ara

2006 BENZİNLİ COROLLADA BUJİ YOKMUŞ? (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
28
Cevap
0
Favori
1.231
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orjinalden alıntı: lokosit


    quote:

    Orjinalden alıntı: nadirgurece

    buji olmamı canım amma yapmış arkadaşınız

    niyeki belki kibrit çakıyodur


    Buji yoksa ya kibrit vardır ya da hibrit




  • quote:

    Orjinalden alıntı: daturkishulan


    quote:

    Orjinalden alıntı: extremeenvy

    herhangi bir ateşleme yok diyorsun da "multiple ignitions points" diyor daturkishsultan.

    buji yok desen tamam :)

    Bu arada o teknoloji ile ilgili bilgin varsa çoklu kontak noktalarını nasıl oluşturuyorlar?

    Aklıma şu cam küreler geldi, adını unuttum.Hani içindeki elektrik arkını görebiliyorduk, küreye dokununca da ark dokunulan yerde toplanıyodu...

    Gerçi o ayrı dünya bu ayrı ama...








    hacı zaten istesen de karışımın heryerinde eşzamanlı tutşmayı sağlayamassın.istersen ultrasonic buji kullan ister elektrik arkı kullan.tabi bu dediklerim karışımın bi çok yerinde aynızamanda tuutşmaya olanak verecektir ama hccidaki kadar verimli olmaz.çünkü hcci yakıthava karışımını dayanabileceği max sıkıştırmaoranına getirip patlatıyor.
    bu durumda

    1-termodinamik verimden max yararlanılıyor
    2-tutuşma belli bi noktada başlamadığından nox molekülleri oluşmuyor.karışımın heryerinde (mokelülerbazda konuşuyorum) tutuşma eşzamanlı başlayacağından çevre sağlığı bakımından çok iyi.
    3-yakıt neredeyse tam yakılıyor.bu da çiğ yakıt sorununu ortadan kaldırıyor ve max yakıt tasarrufu sağlıyor.yakıt tasarrufu bakımından en önemli parametrelerden biri bu çünkü.
    4-hem dizel hem benzinli mantığıyla çalışıyor.benzinlinin ve dizelin +larını alırken ikisinin -lerini almamış.
    dizeldeki gibi kesme oranı yani yakıtı sonradan püskürtme meselesi ortadan kaldırılmış ancak dizelin kazandırdığı max termodinamik verim özelliğini almış.aynı zamnda benzinlinin en büyük +sı olan sabit hacimde ısı geçişi özelliğine sahipken dizeldeki kayıpların anasını oluşturan sabit basınçta ısı geçişi özelliği bu motorda yok.

    Hocam bu Mercedes'in Diesotto teknolojisi ile aynı sanırsam, peki kim önce?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Fleetwood1991 -- 18 Ocak 2009; 23:10:06 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: newmonarch

    Hocam bu Mercedes'in Diesotto teknolojisi ile aynı sanırsam, peki kim önce?


    valla bilmemki.herlde ilk gm yapmıştır.biliyosun bu mersedes gmden 20 yıl sonra çıkıp ilk ben yaptım diyo.millete yutturuyo
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Untouch

    Arkadaşlar böyle bir şey iddaa ediyor bir arkadaşım acaba aslı varmıdır?


    Elbette. O yüzden tüm VVT-i motorlu Corolla'ların dikiz aynalarında "Denso K16-RU11" kodlu bujiler asılıdır. Motorda takacak yer olmadığı için...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: oflazca


    quote:

    Orjinalden alıntı: Untouch

    Arkadaşlar böyle bir şey iddaa ediyor bir arkadaşım acaba aslı varmıdır?


    Elbette. O yüzden tüm VVT-i motorlu Corolla'ların dikiz aynalarında "Denso K16-RU11" kodlu bujiler asılıdır. Motorda takacak yer olmadığı için...

  • Çakmak lafı şaka değil, ilk yapılan otomobillerde sıcak boru ateşlemesi denilen karpit lambası varmış. Endüksiyon bobini olmayan devirlerde bujisiz otomobil varmış demekki.

    Otto’nun çalışma arkadaşlarından Daimler , Ottodan ayrılarak kurduğu atölyede sıcak boru ateşlemesi denilen bir sistemi geliştirdi. Boru sıcaklığı ayar edilerek , motor devrini ve çalışmasını kısmen kontrol altına aldı. Böylece motor devrini 800-1000 d/d’ya çıkarmayı başardı. Bu içten yanmalı motorların otomobillerde kullanılabileceğini ortaya koydu. Fakat motorlarda hâlâ yakıt olarak hava gazı kullanılıyordu.

    Bundan sonraki çalışmalar havagazının yerine benzinin kullanılmasını sağlamak için ; benzini pülverize ederek hava ile karıştırılması üzerinde yoğunlaştırıldı. Bu amaçla Daimler Almanya’da , Forest Fransa’da çalışmalar yaptılar. Forest , filit tulumbası esasına göre çalışan ilk karbüratörü yaptıysa da başarılı olamadı.

    Daimler ise, havayı sıvı yakıt içerisine iterek yakıtı zerrelerine ayırıp bu zerreleri de ateşlemeden önce sıcak boru temas ettirerek buhar haline getirmeye çalıştı. Sonunda Daimler bu iki prensibi birleştirerek arkadaşı Wilhelm Maybach ile birlikte bugünkü modern karbüratörlerin esasını teşkil eden ilk şamandıralı karbüratörü yaptı.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: tanergode

    Eskiden bobin, distribütör, platin, meksefe, tevzii makarası, avans ayarı vardı. Motoru yıkadıktan sonra distribütör kapağı sökülür, gazete kağıdı ateşe verilerek kurutulurdu. İthal araçların Türkiye'de bulunamayan bu parçaları bir şekilde "getirtilirdi", bunun bile karaborsası olurdu.

    - Abi Cemil usta yolladı, 76 model 230.6 Mercedes'in tevzii makarası ve distribütör kapağı lazımmış.
    - Oğlum bende yok ama ustana söyle, Süleyman abinin eniştesi Almanya'dan gelecekmiş, 500 marka bulurmuş diye.
    - Tamam abi söylerim.
    - (Süleyman abi Almanya'ya telefon açar) Enişte, araba mezarlığından 10-15 tane Mercedes distribütör kapağı sök, burada iteleriz, temizler satarız. He, evet he.

    Şimdi her silindirin kendi bobini motor kapağının üzerinde, buji hariç diğer parçalar çoktan unutuldu. Tamircilerde çalışan çıraklara takma isim konulurdu, mesela "BUJİ KEMAL". Eski bujilerin motorlu demir fırçada parlatır, kumpasla 0,3 derece ayarlar, çekiçle bir vururduk, 1 yıl daha giderdi...




    amca size içim ısındı size murat bardakçı diyebilirmiyim

    bkz:murat bardakcı her guncel olayın benzerini osmanli tarihinden bulup cikaran tarihci abimiz



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi bullquard -- 19 Ocak 2009; 14:50:17 >




  • arkadaşınız sizinle dalga geçmiş olmasın
  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.