Şimdi Ara

12 PKKLI ÖLDÜRÜLDÜ.

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
25
Cevap
0
Favori
1.392
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj

  • Gebersin itler.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: NidderuN


    Gebersin itler.


    +
  • ne gülerdim orda olsaydım gebersin soysuzlar.it bile demiyorum çünkü it ölse içim burkulur
  • Bu ülke bu çiP leri destekleyenlere de sıkacak.
    Az kaldı...
    C*
  • 12 it öldürüldü diye bazı bölgelerde 3 gün yas ilan edilmiş köpekler havlıyorlar, devlet bu duruma sadece bakıyorsa benim gözümde devlet falan değildir!
  • quote:

    Orijinalden alıntı: crazyarif

    12 it öldürüldü diye bazı bölgelerde 3 gün yas ilan edilmiş köpekler havlıyorlar, devlet bu duruma sadece bakıyorsa benim gözümde devlet falan değildir!

    bakmakda neki hocam hatırlarsanız sınırdan gelenleri festivallerle karşıladık
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: NitroWar


    quote:

    Orijinalden alıntı: crazyarif

    12 it öldürüldü diye bazı bölgelerde 3 gün yas ilan edilmiş köpekler havlıyorlar, devlet bu duruma sadece bakıyorsa benim gözümde devlet falan değildir!

    bakmakda neki hocam hatırlarsanız sınırdan gelenleri festivallerle karşıladık


    Kimler Karşılattı , Müsade Etti Acaba?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Blizzard Days


    quote:

    Orijinalden alıntı: NidderuN


    Gebersin itler.


    +

    +
  • quote:

    Orijinalden alıntı: NidderuN


    Gebersin itler.


    Öyle demeyelim lütfen hayvan haklarından ziyade toplumda iç içe yaşıyoruz saygı duymak gerekiyor. Bunlara bu tarz ithamlarda bulunmak bile hata ne adları var ne gömülecek toprakları.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Yazamsar


    quote:

    Orijinalden alıntı: NidderuN


    Gebersin itler.


    Öyle demeyelim lütfen hayvan haklarından ziyade toplumda iç içe yaşıyoruz saygı duymak gerekiyor. Bunlara bu tarz ithamlarda bulunmak bile hata ne adları var ne gömülecek toprakları.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sosyal-Sol


    quote:

    Orijinalden alıntı: NitroWar


    quote:

    Orijinalden alıntı: crazyarif

    12 it öldürüldü diye bazı bölgelerde 3 gün yas ilan edilmiş köpekler havlıyorlar, devlet bu duruma sadece bakıyorsa benim gözümde devlet falan değildir!

    bakmakda neki hocam hatırlarsanız sınırdan gelenleri festivallerle karşıladık


    Kimler Karşılattı , Müsade Etti Acaba?


    mhp ve btp nin yalnis tutumu yuzunden kandil bosaltilamdi...

    baktilar ki ekmegimizi elimizden aliyor akp hemen havlamaya basladilar....

    1000 tane pkk li tc ye donecekti suca bulasip bulasmadiklari tespit edilecekti....

    silahlar barzaniye teslim edilecekti...
    ust kademe gorevlileri avrupaya gidecekti....
    5000 pkk li tahminimce irak ve suruyeye gidecekti...

    ve ayrica kandilden gelenlerin avukatligini chp genel baskan yardimcisi sezgin tanrikulu yapti...

    ey muhalefet......

    420 milyardolar nereye gitti ....
    siz once bunu bize aiklayin....

    acik konusuyorum teror demokrasiyle biter ....
    o insanlarin kandirilip daga cikmasina engel olmaliyiz ....




  • CHP de kepeng kapatmış
  • quote:

    Orijinalden alıntı: idris-tolar


    quote:

    Orijinalden alıntı: Sosyal-Sol


    quote:

    Orijinalden alıntı: NitroWar


    quote:

    Orijinalden alıntı: crazyarif

    12 it öldürüldü diye bazı bölgelerde 3 gün yas ilan edilmiş köpekler havlıyorlar, devlet bu duruma sadece bakıyorsa benim gözümde devlet falan değildir!

    bakmakda neki hocam hatırlarsanız sınırdan gelenleri festivallerle karşıladık


    Kimler Karşılattı , Müsade Etti Acaba?


    mhp ve btp nin yalnis tutumu yuzunden kandil bosaltilamdi...

    baktilar ki ekmegimizi elimizden aliyor akp hemen havlamaya basladilar....

    1000 tane pkk li tc ye donecekti suca bulasip bulasmadiklari tespit edilecekti....

    silahlar barzaniye teslim edilecekti...
    ust kademe gorevlileri avrupaya gidecekti....
    5000 pkk li tahminimce irak ve suruyeye gidecekti...

    ve ayrica kandilden gelenlerin avukatligini chp genel baskan yardimcisi sezgin tanrikulu yapti...

    ey muhalefet......

    420 milyardolar nereye gitti ....
    siz once bunu bize aiklayin....

    acik konusuyorum teror demokrasiyle biter ....
    o insanlarin kandirilip daga cikmasina engel olmaliyiz ....


    bitmiş terör demokrasi ile azdırılır.Senle kavga etmeye gelmiş adamı güzel sözle ikna edemezsin.Ya dayağı atar sindirirsin yada dayağı yer sinersin.2002 de akp gelene kadar terör bitmiş başları hücreye tıkılmış eğer tekrar harekete geçerlerse idam ediklmek üzere bekletilmekteydi,pkk tam anlamı ile köşeye sıkıştırılmıştı,harekat imkanı kalmamıştı, akp ve abdullah gül tam bu zamanda can suyu gibi yetişti,gülün ve akpnin yoğun çabaları sonucu terör suçlarını kapsayan idam cezası ab kriterleri gereğince kaldırıldı ve demokrasi ayağına verilen haklar ile pkk yeniden diriltildi yani pkkyı dirilten ergenokon değil akp idi o çok kızdığınız ergenekon pkknın işini bitirmişti.
    Chp konusuna gelince ben şimdiye kadar bütün seçimlerde chp ye oy vermiş,ulusalcı,laik,kemalist bir kişiyim.Şu an chpde aynı akp gibi kürtçü bir darbe ile karşı karşıya kalındığının farkındayım.Doğma büyüme ailden bir chpli olmama rağmen benim için ülke sevgisi parti sevgisinden daha önde olduğu için gözümü kırpmadan bu seçimde chp ye değil mhp yeoy vericem ama siz akpliler aynı şeyi asla yapmazsınız sizin genlerinizde padişaha tapmak vardır,önemli olan piyasa partilerine oy vermektir,önemli olan ülke değil akp nin,anapın,dp nin sürmesidir,aramızdaki fark bu.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Malvolorne -- 17 Mayıs 2011; 13:23:06 >




  • once bir ergenekonun ne oldugunu ogren oyle yorum yap....

    ha chp ha mhp zaten yoktur bir farki...

    dikkat ette mhp baraja takilmasin....

    chp den mhp ye degil esas geciskenlik mhp den chp ye var...

    2000 yilinda teror nasil bitti...

    44tane sehit verdik....
    galiba haberin yok...

    sayinin az olmasi bitti manasina gelmz.....


    bu resimde size kapak olsun...

    kuru lafa bizim karnimiz tok

    biz belge ile konusuruz..

     12 PKKLI ÖLDÜRÜLDÜ.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi idris-tolar -- 17 Mayıs 2011; 14:30:54 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: idris-tolar

    once bir ergenekonun ne oldugunu ogren oyle yorum yap....

    ha chp ha mhp zaten yoktur bir farki...

    dikkat ette mhp baraja takilmasin....

    chp den mhp ye degil esas geciskenlik mhp den chp ye var...

    2000 yilinda teror nasil bitti...

    44tane sehit verdik....
    galiba haberin yok...

    sayinin az olmasi bitti manasina gelmz.....


    bu resimde size kapak olsun...

    kuru lafa bizim karnimiz tok

    biz belge ile konusuruz..

     12 PKKLI ÖLDÜRÜLDÜ.


    o resmin bana kapak olmasına gerek yok gerçekler acıttı herhalde ama sakin ol madem akp olarak idamın yanındaydınız niye o zaman mecliste mhp idamın kaldırılmasına hayır derken akp evet dedi,sence mhp akp gib tek başına iktidar olsaydı idamı kaldırırmıydı zaten belge diye bilgisayara yüklenmiş paçavralarla buraya hazır gelip yazı yazman nasıl bindirilmiş kıta olduğunuzu belli ediyor,bu iktidar gittiğinde gidenler sırf onlar olmıycak onlarla beraber hareket eden herkesten hesap sorulucak,iribaş ,küçükbaş farketmiyecek.Bundan emin olun.


    Şu şehit olayını unuttum 2002 yılında kaç şehit verdik bir yazsana ,terör tabiki sıfırlanmamıştı ama sıfıra yakındı ve bitmek üzereydi en azından sizin 9 yılda becerdiğiniz gibi sınırda teroristlerin karşısında savcılar hazır olda durmuyordu,yada özerklik tartışmalrı yapılmıyordu,şimdi sen git ağabilerin gelsin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Malvolorne -- 17 Mayıs 2011; 16:14:32 >




  • kuru lafa karnın toksa al kurufasulye ye,senin bilgisayardaki gibi hazır bulunan belge olmadığı için bunu bulmak biraz zaman aldı,al gerçekleri öğren kim idamı nasıl kaldırmış bak bakalım ondan sonra gücün yeterse kapak takarsın.



    Teröristbaşını Kimler İdamdan Kurtardı?

    “APO’nun idam edilmemesini sağlayan kararın altında Devlet Bahçeli’nin imzası vardır” diyerek, ortalıkta dolaşanlar artık çekilmez oldular. Bölücübaşının idam sürecinin defalarca açıklanmasına rağmen, MHP ve Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi suçlamanın herhangi bir mantıksal açıklaması yoktur. Tüm bu sebeplerden ötürü bir kez daha baştan sona bu süreci açıklamakta fayda görmekteyiz. Belki bir bilmeyen kalmıştır hâlâ da okur ve öğrenir diyerekten başlayalım dilerseniz.

    Terörist başının yargılanma süreci şu şekilde başladı;

    - 15 Şubat 1999; terörist başı Türkiye’ye getirildi.

    - 31 Mayıs 1999; terörist başı Ankara 2 No’lu Devket Güvenlik Mahkemesi tarafından yargılanmaya başladı.

    - 29 Haziran 1999; terörist başının TCK’nın 125. maddesine göre ölüm cezası ile cezalandırılmasına karar verildi.

    - 25 Kasım 1999; Yargıtay 9. Ceza Dairesi, terörist başı hakkında verilen idam cezasını oy birliği ile onadı.
    Böylece terörist başının idamına ilişkin iç hukuk süreci tamamlandı. Bu süreçten sonra terörist başı 25 Kasım 1999’da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurdu. Burada birkaç soru sormamız gerekiyor.

    Terörist başı hangi sözleşmeye dayanarak iç hukuk süreci tamamlandıktan sonra AİHM’ye başvuru hakkı kazandı?

    - Bu sözleşme ne zaman kimin tarafından imzalandı?

    - Terörist başının idam cezasının TCK’dan kaldırılmasına kimler söz verdi?

    - Terörist başının idam cezasının kaldırılmasına kim evet oyu verdi?

    - Kim hayır oyu verdi?

    - İdam cezasını kaldıran uluslar arası sözleşmeyi kim imzaladı?

    Dilerseniz ilk sorudan başlayalım;

    Apo’ya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurma hakkı nasıl tanındı?

    Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin daimi olması ve bireysel başvuru hakkı tanınması, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 11 no’lu protokolünün 1997 yılında kabulüyle mümkün kılınmıştır.
    1997 yılında kabul edilen bu protokolle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yargı yetkisi daimi olarak kabul edilmiştir. Bu protokolle bölücübaşı mahkemeye başvuru hakkı elde etmiştir. 1997 yılında Refah Partisi ve Doğru Yol Partisi koalisyonu görev yapmaktadır.
    Peki terörist başına Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurma hakkı tanıyan 11 no’lu protokol kararının altında kimlerin imzası vardı? Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın yardımcıları, 58. hükümetin Başbakanı Abdullah Gül ve Abdüllatif Şener’in bu protokolde imzası vardır.
    Terörist başı bu protokole dayanarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurmuş ve dava sonuçlanana kadar infazın ertelenmesini istemiştir.

    AİHM’nin 30 Kasım 1999’da 46221/99 başvuru numaralı ihtiyati tedbir kararı şu şekildedir:

    Mahkeme 30 Kasım 1999 tarihi itibariyle başvuruyu incelemeye aldığını ve mahkeme iç tüzüğünün 39’uncu maddesi gereğince aşağıda belirtilen ihtiyati tedbire karar verilmiştir.

    “İnsan Hakları Mahkemesi, sözleşme hükümlerine başvuranın şikâyetinin kabul edilebilirliğini ve esasını etkin bir biçimde sonuçlandırana kadar, idam cezasının infaz edilmemesi için gerekli bütün adımları atmasını ister.”

    Kısacası apo, bugün AKP’li olan Başbakan R.Tayyip Erdoğan’ın yardımcılarının da imzasıyla kabul edilen protokole göre Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurmuştur. AİHM, mahkeme sonuçlanana kadar infazı erteleyin kararı vermiştir.

    Bu karar üzerine 57. hükümet ne yapmıştır?

    Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bu kararı alması üzerine, DSP-MHP-ANAP aşağıda yer alan tavrı benimsemiştir:

    12 Ocak 2000 liderler zirvesi karar metni:

    Koalisyonu oluşturan DSP, MHP ve ANAP’ın genel başkanları, bugün Başbakanlıkta yaptıkları toplantıda, AİHM’nin terörist başı Abdullah Öcalan hakkındaki kesinleşmiş idam cezasının infazının bir süre ertelenmesine ilişkin ihtiyati tedbir kararını ayrıntıları ile değerlendirmişlerdir.
    Bilindiği gibi Türkiye’nin de yargı yetkisini kabul etmiş olduğu AİHM’nin Türk yargısınca verilmiş kararları değiştirmesi hiçbir şekilde söz konusu değildir. Anayasamızdan ve uluslar arası taahhütlerimizden kaynaklanan süreç tamamlandığında dosya, gereği için ivedilikle TBMM’ye gönderilecektir.
    Genel başkanlar, hukuka saygı içinde aldıkları bu kararın, terör örgütü ve yandaşı çevrelerce milleti ve devleti ile Türkiye’nin yüksek menfaatleri aleyhine kullanılmak istendiğinin değerlendirilmesi hâlinde, erteleme süreci kesilerek infaz sürecine derhâl geçilmesi hususunda görüş birliğine varmışlardır.

    Bülent ECEVİT-Devlet BAHÇELİ-Mesut YILMAZ
    LİDERLERİN ALDIĞI KARARLAR:

    1) İdam cezasının değişmesi mümkün değildir

    2) Süreç tamamlandığında dosya, idamın infazı için meclise gönderilecektir.

    3) Bu karar terör örgütü tarafından Türkiye aleyhine kullanılırsa AİHM kararı beklenmeden infaz sürecine derhâl geçilecektir.

    Bu karar terörist başının idamdan kurtulamayacağına dairdir.

    Bunun yanı sıra MHP’nin hükümet ortağı olduğu dönemde terör, savaş ve çok yakın savaş suçlarına ölüm cezası verileceği hükmü kondu. Buna ilişkin Anayasa değişikliği 3 Ekim 2001 tarih ve 4709 sayılı kanunla gerçekleştirildi.
    29 Mayıs 2002 tarihli Hürriyet gazetesinin manşetten duyurduğu “Bahçeli’den Çin bombası” isimli haberde “Bahçeli: Öcalan’ın idamı meclise sevk edilsin” dedi. Öcalan’ın idam dosyasının meclise sevkini isteyen Devlet BAHÇELİ, AB’nin KADEK’i de terör listesine alması gerektiğini söyledi.

    Bahçeli’nin şartı:

    12 Ocak 2000’deki zirvede AİHM’nin kararı ne olursa olsun terörist başı dosyasının TBMM’ye sevk edileceği kararlaştırılmış ve bu kamuoyuna açıklanmıştı. Dosya hakkında yapılacak işlem, Meclis iradesi ve kararına tabi olacaktır.

    İdam cezasını, AB önünde en büyük engel görenlere KİM HAYIR DEDİ?

    İdam cezasının AB önünde engel olduğunu söyleyerek kaldırılması ile ana dilde öğrenim ve televizyon yayınını içeren uyum yasası hakkında 7 Haziran 2002 tarihinde Cumhurbaşkanının başkanlığında liderlerin katıldığı bir AB zirvesi toplanmıştır.

    MHP Genel Başkanı Dr. Devlet BAHÇELİ Çankaya zirvesi sonrası basın toplantısında aynen şunları söylemiştir (7 Haziran 2002):
    Geldiğimiz bu noktada, 10 ile 12 yıl sürecek bir müzakere sürecinin başlatılması için bir tarih verilmesinin bile, Ulusal Programın çerçevesinin dışında kalan bazı konularda ilave adımlar atılması şartına bağlandığı görülmektedir.
    Ön şart olarak dayatılan bu talepler, idam cezasının bu safhada terör suçlarını da kapsayacak şekilde kaldırılması ve ana dilde eğitim-öğrenim ile televizyon yayını yapılmasına imkân verilmesidir.
    Bugün dayatılmak istenilen üç konu ile Kıbrıs konusunda karşımıza çıkartılan denklemi, MHP’nin bugünkü konjonktürde kabul etmesi hiçbir şart altında mümkün değildir.
    (Bkz. 7 Haziran 2002 Radikal gazetesi manşet: MHP Avrupa yolunu kapattı)

    İdam cezasını AB önünde en büyük engel görüp idamın kaldırılmasına KİM SÖZ VERDİ?

    Terörist başının idam cezasının kaldırılması dâhil, ana dilde öğrenim ve televizyon yayınını mümkün kılan AB uyum yasasının çıkarılmasını AB’ye girmemiz için gerekli gören ve “Liderlerin Sözleri”nin yer aldığı, “Avrupa Hareketi 2002” isimli bir yapılanma tarafından 3 Ağustos 2002 tarihinde gazetelerde yayınlanan ilandan:

    Gelişen ve küreselleşen dünyada medeniyetin ve gelişmenin varoşlarında kalmamak, kenar mahalle ülkesi olmamak için AB’ye girilmesi gerektiğini savunuyoruz.
    Recep Tayyip ERDOĞAN
    AKP Genel Başkanı



    Avrupa Birliği’ne tam üyelik, Türk ulusunun, tarihten, coğrafyadan ve kültürden kaynaklanan doğal hakkıdır. Avrupa Hareketini bu konudaki çabaları için kutlarım.

    Bülent ECEVİT
    BAŞBAKAN




    Onurlu, güçlü, kalkınmış, geleceğe güvenle bakan, vatandaşı olmaktan gurur duyacağımız, çocuklarımıza kıvançla bırakacağımız Türkiye, Avrupa Birliği Üyesi Olan Türkiye’dir.

    Mesut YILMAZ
    Başbakan Yardımcısı ve ANAP Genel Başkanı




    Türkiye AB’ye üye olmalıdır. Bunun da barış içinde yeni bir dünya için hayati önemi vardır.

    Recai KUTAN
    SP Genel Başkanı
    Görüldüğü üzere Recep Tayyip ERDOĞAN söz verdi.

    İlanın altında aynen şu sözler yer almaktadır: “Meclis dün gece çalıştı. Bu sabah sözlerinin tutulup tutulmadığını tüm dünya görüyor.”
    İdam cezasının kaldırılmasına KİM EVET OYU VERDİ?

    TBMM tutanakları;
    AKPARTİ grubu adına Bülent ARINÇ: Ölüm cezasının kaldırılması konusu geldiğimiz noktada, bir zaruret ifade etmektedir. 1 Ağustos 2002

    AKPARTİ grubu adına Mehmet Ali ŞAHİN: Ölüm cezasının kaldırılmasını Parti olarak, Grup olarak biz de istiyoruz. 1 Ağustos 2002

    AKPARTİ grubu adına Dengir Mir Mehmet FIRAT: Asamadınız; bundan sonra da asamayacaksınız. 2 Ağustos 2002
    Kanuna geçilmesi için kabul oyu veren milletvekillerinin partileri:

    “GÖKKUŞAĞI KOALİSYONU”
    AKP 41 Evet
    ANAP 76 Evet
    DSP 55 Evet
    DYP 65 Evet
    SP 22 Evet
    YTP 50 Evet
    BAĞ.
    VE DİĞER 11 Evet
    İDAMIN KALDIRILMASINA SÖZ VERDİLER!
    İDAMI KALDIRDILAR!
    TEŞEKKÜR ALDILAR!

    AB Uyum Yasalarının kabulü kapsamında, TBMM’de sadece MHP’nin red oyuna karşılık diğer bütün partilerin evet oylarıyla 3 Ağustos 2002’de kabul edilen 4771 no’lu idam cezası kaldırıldı.

    "Bu çok büyük bir başarıdır. Ben, burada özellikle TBMM’yi takdir ediyorum, alkışlıyorum. " AKP Genel Başkanı Recep Tayyip ERDOĞAN
    (Hürriyet Gazetesi- 3 Ağustos 2002)


    İdam cezasının kaldırılmasına KİM HAYIR OYU VERDİ?

    İdam cezasının kaldırılmasına yönelik AB Uyum Yasasının maddelerine geçilmesine sadece ve sadece MHP milletvekilleri “HAYIR” demiştir.

    Kanunun tamamının oylanmasında da MHP milletvekillerinin dışında “HAYIR” oyu veren olmamıştır.

    İdam cezasının kaldırılmasına ilişkin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6 nolu protokolünü KİM İMZALADI?

    AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN idam cezasının kaldırılması yönünde 6 nolu protokolü de imzalamıştır. Bununla kalmamış savaş zamanında bile idam cezasının verilmesini engelleyen 13 nolu protokolü imzalamıştır.


    AKP, Anayasa’ya MHP zamanında konan terör, savaş ve çok yakın savaş suçlarına idam cezası verilmesi hükmünü kaldırdı.


    TARİH: 7 MAYIS 2004 KANUN: 5170
    SAYIN BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN’A AÇIK SORULAR!

    - Neden terörist başının idamıyla ilgili attığınız bu adımları dürüstçe milletimize anlatmıyorsunuz?

    - Neden idam cezasının kaldırılmasına MHP’nin karşı çıktığını ifade etmekten kaçınıyorsunuz?

    - Neden terörist başının idam cezasının kaldırılması için söz verdiniz?

    - Neden savaş, yakın savaş ve terör suçlarında idam cezası verilmesini engellediniz? Protokolü neden imzaladınız?

    - Neden savaş zamanında bile idam cezasının tamamen kaldırılması için protokolü imzaladınız?

    - Neden anayasayı değiştirerek imzaladığınız bu uluslar arası anlaşmaları kanunların üzerine taşıdınız?

    - Neden terörist başının yeniden yargılanmasının önünü açan adımlar attınız?

    - Neden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararları doğrultusunda yeniden yargılamayı mümkün kıldınız?

    Terörist başının idam cezasının kaldırılmasına söz verdiniz, idamı kaldıran yasaya, sözleşmelere evet dediniz, savaş, çok yakın savaş ve terör suçlarına idam cezası verilmesine yönelik MHP zamanında konan Anayasa maddesini kaldırdınız.

    BUNLARIN ALTINDA SİZİN İMZANIZ VAR.
    İŞTE DOĞRULAR, İŞTE GERÇEKLER.


    Hazırlayan: Muhammet Yılmaz
    .................................................. .................................................. .................................................. ......................



    Apo'yu Kimler İdamdan Kurtardı ?
    (TAM LISTE)
    TBMM zabıtlarından Meclis'teki 550 milletvekilinin Öcal'ın asılması ile ilgili ne yönde oy kullandığını isim isim açıklıyoruz.
    AKP'nin de TBMM'de 53 milletvekili ile yer aldığı, o zaman milletvekili olmayan Erdoğan'ın genel başkanları sıfatıyla misafir locasından izlediği AKP Grubu "EVET" oyu kullandı. Böylece 1 Ağustos 2002'deki olağanüstü toplantılarda idam cezası, yasalarımızdan çıkarıldı.
    SADECE MHP grubu 117 milletvekili ile buna "RET" oyu verdi. Ancak diğer partiler ittifak yapıp idam cezasını kaldırarak Öcalan'ı da kurtardılar. MHP lideri Bahçeli'nin, "Gökkuşağı Koalisyonu" adını verdiği DSP, ANAP, DYP, SP, AKP ve YTP'li milletvekilleri, ittifak halinde idam cezasını kaldırdılar. O gün Apo asılmasın diyen AKP milletvekilleri dışında yine o gün Apo asılmasın diyen ama AKP'de olmayan birçok milletvekili de şu an AKP'nin milletvekili olarak TBMM'de bulunmaktadır.

    Öcalan'ı kurtaranlar

    Kanlı terör örgütü PKK'nın elebaşısı Abdullah Öcalan'ın idamıyla ilgili olarak TBMM'ye gelen dosyaya hangi milletvekilleri "ret" oyu vererek karşı çıktı, hangileri "kabul" oyu vererek Öcalan'ı idamdan kurtardı. Bunları, Meclis tutanaklarından alınan belgelerle yayınlıyoruz
    Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde MHP dışındaki tüm siyasi parti milletvekillerinden çoğu Bebek katili Öcalan'ı asılmaktan kurtaran yasaya kabul oyu verdiler. Demokratik bir Meclis'te yapılan oylama sonucunda da ret oylarının yetersiz kalması idam yasasının kaldırılmasına neden oldu. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, MHP'ye "Apo'yu asamadınız" suçlamalarına verilecek en güzel yanıt Meclis tutanaklarından alınan bu belgelerdir. O dönemde milletvekili olmayan Recep Tayyip Erdoğan, Meclis locasından AKP'li 53 milletvekiline talimat verip, kabul oyu kullandırarak Öcalan'ı asılmaktan kurtarmaya fiili olarak önayak oldu. Işte tarihi oylamada kullanılan oylar ve renkleri:
    İdamın kaldırılması için "kabul" oyu kullanan DSP milletvekilleri

    Tayyibe Gülek
    Melda Bayer
    M.Zeki Sezer
    Uluç Gürkan
    Ayşe Gürocak
    Aydın Tümen
    Hikmet Uluğbay
    Mustafa Ural
    Ertuğrul Kumcuoğlu
    Sebahat Vardar
    Hasan Macit
    Ali Rahmi Beyreli
    Hayati Korkmaz
    Orhan Ocak
    Sadık Kırbaş
    Hasan Erçelebi
    Mehmet Kocabatmaz
    Ali Ahmet
    Ertürk Şadan Şimşek
    Necati Albay
    Hasan Akgün
    Fadlı Ağaoğlu
    Ziya Aktaş
    Nami Çağan
    Yücel Erdener
    Ahmet Güzel
    Osman Kılıç
    Necdet Saruhan
    Sulhiye Serbest
    Masum Türker
    Erdoğan Toprak
    Güler Aslan
    Saffet Başaran
    Mehmet Çümen
    Şükrü Sina Gürel
    Hasan Metin
    Atilla Mutman
    Rahmi Sezgin
    Necdet Tekin
    Fikret Tecer
    Ahmet Arkan
    M.Emrehan Halıcı
    Emin Kara
    Ismail Bozdağ
    Nazif Topaloğlu
    Ş.Ramis Savaş
    M.Cengiz Güleç
    Fevzi Aytekin
    B.Fırat Dayanıklı
    Hikmet Sami Türk
    Ömer Üstünkol
    Fikret Ünlü
    Hasan Suna
    Erol Karan





    Idamın kaldırılması için "kabul" oyu kullanan DYP milletvekilleri
    Tansu Çiller
    Sevgi Esen
    M. Halit Dağlı
    M.Nedim Bilgiç
    Mahmut Bozkurt
    Ismet Attila
    Musa Konyar
    Ahmet Iyimaya
    Yıldırım Akbulut
    S.Arıkan Bedük
    Mehmet Baysarı
    Salih Çelen
    Hasan Ekinci
    Ali Rıza Gönül
    A. Oktay Güner
    Ilyas Yılmazyıldız
    Necati Yöndar
    Yahya Çevik
    Necmi Hoşver
    Mustafa Örs
    Teoman Özalp
    Oğuz Tezmen
    Nevfel Şahin
    A. Mehmet Çay
    M.Kemal Aykurt
    Mehmet Gözlükaya
    Nurettin Atik
    M. Salim Ensarioğlu
    Salih Sümer
    Ayvaz Gökdemir
    Mehmet Sadri Yıldırım
    Burhan Kara
    Rasim Zaimoğlu
    Hakkı Töre
    Mehmet Dönen
    Ramazan Gül
    Turhan Güven
    Hayri Kozakçıoğlu
    Nurhan Tekinel
    Hasan Ufuk Söylemez
    Süha Tanık
    Yıldırım Ulupınar
    Mehmet Gölhan
    M.Ali Yavuz
    Ismail Karakuyu
    Rıza Akçalı
    Metin Kocabaş
    Mehmet Sağlam
    Metin Musaoğlu
    Veysi Şahin
    Ibrahim Yazıcı
    Mümtaz Yavuz
    Nevzat Arcan
    Kemal Kabataş
    Erdoğan Sezgin
    Takiddin Yarayan
    Kadir Bozkurt
    Nihan Ilgün
    Enis Sülün
    Ali Şevki Erek
    Eyüp Aşık
    Ali Naci Tuncer
    Necmettin Cevheri
    Hacı Filiz
    Faris Özdemir
    Saffet Kaya
    Mustafa Eren


    Idamın kaldırılması için "kabul" oyu kullanan Yeni Türkiye Partisi (YTP) milletvekilleri

    İsmail Cem
    İbrahim Y. Bildik
    Ali Tekin
    İsmet Vursavuş
    Gaffar Yakın
    Gönül Saray Alphan
    Oğuz Aygün
    Esvet Özdoğu
    Ahmet S. Sayın
    Metin Şahin
    Halit Dikmen
    Tamer Kanber
    M. Güven Karahan
    Mustafa Karslıoğlu
    Abdulsamet Turgut
    Mahmut Erdir
    Ali Ilıksoy
    Evliya Parlak
    Ali Günay
    Edip Özgenç
    Akif Serin
    İstemihan Talay
    Erol Al
    Perihan Yılmaz Doğan
    Bülent Ersin Gök
    H.Hüsamettin Özhan
    Bahri Sipahi
    Cahit Savaş
    Yazıcı Burhan Bıçakçıoğlu
    Salih Dayıoğlu
    Hakan Tartan
    Kemal Vatan
    Çetin Bilgir
    M.Hadi Dilekçi
    Nural Karagöz
    Halil Çalık
    M.Turhan İmamoğlu
    Hasan Gülay
    M.Cihan Yazar
    M. Kemal Tuğmaner
    Tunay Dikmen
    Zeki Eker
    Eyüp Doğanlar
    Tarık Cengiz
    Şenel Kapıcı
    Metin Bostancıoğlu
    Ahmet Zamantılı
    Hasan Özgöbek
    Mehmet Y. Ünal
    Hasan Gemici
    C. Tufan Yazıcıoğlu
    Faruk Demir


    Idamın kaldırılması için "kabul" oyu kullanan Saadet Partisi milletvekilleri

    Rıza Ulucak
    Latif Öztek
    A. Cemil Tunç
    Fahrettin Kukaracı
    Sacit Günbay
    Ahmet Sünnetçioğlu
    Hüseyin Karagöz
    Ali Oğuz
    Osman Yumakoğulları
    Bahri Zengin
    A. Sever Aydın
    Fethullah Erbaş
    Oğuzhan Asiltürk
    Yaşar Canbay
    M. Niyazi Yanmaz
    Musa Demirci
    Temel Karamollaoğlu
    Mehmet Bekaroğlu
    Mustafa Kamalak
    Hüsamettin Korkutata


    İdamın kaldırılması için "kabul" oyu kullanan AKP milletvekilleri

    Dengir Mir Fırat
    Sait Açba
    Mahmut Göksu
    Mehmet Özyol
    Akif Gülle
    Ismail Özgün
    Mahfuz Güler
    Zeki Ergezen
    Ismail Alptekin
    Faruk Çelik
    Mehmet Altan
    Ertuğrul Yalçınbayır
    Osman Aslan
    Nurettin Aktaş
    Tevhit Karakaya
    Ali Er
    Abdülkadir Aksu
    Mustafa Baş
    Ali Coşkun
    Hüseyin Kansu
    Mehmet Ali Şahin
    Nevzat Yalçıntaş
    Abdullah Gül-(Bir zamanların geçici Başbakanı idi),
    Salih Kapusuz
    Mehmet Vecdi Gönül
    Osman Pepe
    Remzi Çetin
    Özkan Öksüz
    Avni Doğan
    Ali Sezal
    Sabahattin Yıldız
    Eyüp Fatsa
    Musa Uzunkaya
    Ahmet Nurettin Aydın
    Abdüllatif Şener
    M.Ergün Dağcıoğlu
    Yahya Akman
    Zülfikar Izol
    Maliki Ejder Arvas
    Hüseyin Çelik
    Ilyas Arslan
    Mehmet Çiçek
    Ramazan Toprak
    Kemal Albayrak
    Abdullah Veli Seyda
    Şükrü Ünal


    Idamın kaldırılması için "kabul" oyu kullanan Bağımsızlar

    Cemil Çiçek
    Numan Gültekin
    Mehmet Ağar
    Mail Büyükerman
    Mustafa Yılmaz
    Rıdvan Budak
    Zafer Güler
    Mustafa Düz
    M.Ali Irtemçelik
    Ihsan Çabuk
    H.Fehmi Konyalı

    Idamın kaldırılması için "kabul" oyu kullanan ANAP milletvekilleri

    Mesut Yılmaz
    Mehmet Ali Bilici
    Musa Öztürk
    Halil Ibrahim Özsoy
    Yaşar Eryılmaz
    Celal Esin
    Nejat Arseven
    Birkan Erdal
    Yücel Seçkiner
    Cengiz Aydoğan
    Cengiz Altınkaya
    Yüksel Yalova
    Edip Safder Gaydalı
    Kenan Sönmez
    Beyhan Aslan
    Nurettin Dilek
    Abdülbaki Erdoğmuş
    Seyit Haşim
    Hamimi Sebğatullah Seydaoğlu
    Evren Bulut
    I. Yaşar Dedelek
    Mustafa Taşar
    Mecit Pürüzbeyoğlu
    Hakkı Oğuz
    Aykut Levent Mıstıkoğlu
    Erkan Mumcu
    R. Kazım Yücelen
    Bülent Akarcalı
    Ahat Andican
    Aydın Ayaydın
    Şamil Ayrım
    Mehmet F. Fırat
    Ediz Hun
    Yılmaz Karakoyunlu
    Cavit Kavak
    Emre Kocaoğlu
    Nesrin Nas
    Sühan Özkan
    Şadan Tuzcu
    Işın Çelebi
    Sümer Oral
    Işılay Saygın
    Rıfat Serdaroğlu
    Ilhan Aküzüm
    Murat Başesgioğlu
    Cemal Özbilen
    Sefer Ekşi
    Mehmet Keçeciler
    Miraç Akdoğan
    Ahmet Tevfik Özal
    Ekrem Pakdemirli
    Ali Doğan
    Süleyman Çelebi
    Ömer Ertaş
    Hasan Özyer
    Erkan Kemaloğlu
    Şükrü Yürür
    Sefer Koçak
    Ahmet Kabil
    Mesut Ahmet Yılmaz
    Ersin Taranoğlu
    Mehmet Çakar
    Yaşar Topçu
    Ali Kemal Başaran
    Eyüp Cenap Gülpınar
    Kamran Inan
    Lütfullah Kayalar
    Ataullah Hamidi
    Burhan Isen
    M. Salih Yıldırım
    Zeki Çakan
    Ali Güner
    Yaşar Okuyan


    İdamın kaldırılmasına "RED" oyu kullanan TEK parti olan MHP milletvekilleri

    Devlet Bahçeli
    M. Çulhaoğlu
    Ali Halaman
    A. Fatin Özdemir
    Recai Yıldırım
    Hasari Güler
    Abdülkadir Akcan
    Mehmet Telek
    Nidai Seven
    Adnan Uçaş
    Mehmet Arslan
    Koray Aydın
    Şefkat Çetin
    Sedat Çevik
    Ali Işıklar
    Abdurrahman Küçük
    Hayrettin Özdemir
    Mustafa Cihan Paçacı
    Şevket Bülent Yahnici
    Osman Müderrisoglu
    Tunca Toskay
    Nesrin Ünal
    Bekir Ongun
    Orhan Bıçakçıoğlu
    Ali Uzunırmak
    Aydın Gökmen
    Hüseyin Kalkan
    Hüseyin Arabacı
    Ibrahim Halil Oral
    Ersoy Özcan
    Süleyman Coşkuner
    Burhan Orhan
    Orhan Şen
    Hakkı Duran
    Irfan Keleş
    Salih Erbeyin
    Ali Keskin
    Mustafa Gül
    Mihrali Aksu
    Mücahit Himoğlu
    Ismail Köse
    Cezmi Polat
    Mehmet Ay
    Ali Özdemir
    Mehmet Hanifi Tiryaki
    Mustafa Yaman
    Bedri Yaşar
    Süleyman Turan Çirkin
    Mehmet Şandır
    Mehmet Nuri Tarhan
    Osman Gazi Aksoy
    Mustafa Zorlu
    Yalçın Kaya
    Hidayet Kılınç
    Enis Öksüz
    Cahit Tekelioğlu
    Ahmet Çakar
    Mehmet Gül
    Nazif Okumuş
    Esat Öz
    Bozkurt Yaşar Öztürk
    Mehmet Pak
    Mustafa Verkaya
    Yusuf Kırkpınar
    Ahmet Kenan Tanrıkulu
    Oktay Vural
    Arslan Aydar
    Mehmet Serdaroğlu
    Sabahattin Çakmakoğlu
    Hasan Basri Üstünbaş
    Ramazan Mirzaoğlu
    Meral Akşener
    Cumali Durmuş
    Kemal Köse
    Faruk Bal
    Ali Gebeş
    Mustafa Sait Gönen
    Hasan Kaya
    Basri Coşkun
    Namık Hakan Durhan
    Hüseyin Akgül
    Ali Serdengeçti
    Mehmet Kaya
    Nevzat Taner
    Metin Ergun
    Ismail Çevik
    Mükremin Taşkın
    Mükerrem Levent
    Cemal Enginyurt
    Yener Yıldırım
    Osman Fevzi Zihnioğlu
    Ahmet Aydın
    Vedat Çınaroğlu
    Hüsnü Yusuf Gökalp
    Lütfü Ceylan
    Reşat Doğru
    Nail Çelebi
    Muzaffer Çakmaklı
    Armağan Yılmaz
    Ayhan Çevik
    Ahmet Erol Ersoy
    Mesut Türker
    Şuayip Üşenmez
    Ismail Hakkı Cerrahoğlu
    Kürşat Eser
    Sadi Somuncuoğlu
    Şaban Kardeş
    Hasan Çalış
    Osman Durmuş
    Abbas Bozyel
    Ilhami Yılmaz
    Mehmet Nacar
    Birol Büyüköztürk
    Mehmet Kundakçı
    Müjdat Karayerli
    Bekir Aksoy



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Malvolorne -- 17 Mayıs 2011; 16:23:17 >




  • Terör yeniden başlarsa savaş suçlarından sayılacağı için idam cezası tekrardan yürülüğe giricekti,idamın abdullah gülün çabaları ile 2003 te tamamen nasıl kaldrıldığını anlatan birdiğer belgede bu.Bu belge meclis tutanağıdır ona göre.

    AK Parti, MHP'yi suçladı Öcalan konusunda. Bahçeli de 14 sayfalık kitapçıkla TBMM tutanaklarıyla cevap verdi.

    AK Parti'nin "Öcalan'ı idamdan MHP'liler kurtardı" suçlamasına MHP'den yanıt geldi. MHP'liler infazı ertelediklerini ancak idamı iptal etmediklerini savundu.

    Bahçeli, idamın kaldırılmasını zorunlu hale getiren uluslar arası sözleşmeyi Erbakan hükümetinin kabul ettiğini, idamın kaldırılması oylamasında MHP’nin ret, AKP’nin evet oyu verdiğinin belgeleriyle kendisini savundu.

    MHP ile AKP arasında süren açılım kavgasının detayında terörist başı Abdullah Öcalan’ı idamdan kimin kurtardığına ilişkin tartışma var. AKP ve Başbakan recep Tayyip Erdoğan, idamın kaldırılmasının MHP’nin de içinde bulunduğu 57. hükümet döneminde gerçekleştiğini ileri sürerek, MHP ve lideri Bahçeli’yi, suçlarken MHP lideri Devlet Bahçeli, bu iddialara, 14 sayfalık bir kitapçıkla yanıt verdi.

    DOĞRU VE GERÇEK

    MHP tarafından bastırılıp dağıtılan broşür tipi savunma kitapçığının kapağında ‘Aldatma, Kandırma Politikaları (AKP)’ başlığı kullanıldı. Kapakta ‘terörist başını idamdan kim kurtardı? – Maskesini düşürüyoruz… İşte doğrular, işte gerçekler’ ibareleri de yer aldı. Terörist başının yargılama sürecinin kronolojik bilgileri ve özetinin de yer aldığı kitapçıkta özetle şu bilgiler var:

    AİHM'E BAŞVURDU

    “Terörist başının idamına ilişkin iç hukuk 25 Kasım 1999 tarihinde tamamlandı. Bundan sonra terörist başı AİHM’ne başvurdu. AİHM’nin daimi olması ve bireysel başvuru hakkı tanınması, AİHS’nin 11 nolu protokolünün kabul edildiği için Öcalan bu başvuruyu yapabildi.

    PROTOKOLDE AKP İMZASI

    1997 yılında kabul edilen ve terörist başının AİHM’ne başvurabilmesinin yolunu açan protokol; Refah Partisi-DYP koalisyon hükümeti döneminde tasarı olarak TBMM’ye sevk edildi ve kabul edildi. Bu sözleşmenin altına imza atan başbakan Necmettin Erbakan, bakanlar arasında Abdullah Gül, Abdullatif Şener ve Fehim Adak gibi isimler de yer alıyor.

    BAŞVURU MHP’Yİ DURDURDU

    Terörist başının bu protokolden kaynaklanan hakkı kullanarak AİHM’ne başvurması sonrasında AİHM 30 Kasım 1999 tarihinde ihtiyati tedbir kararı aldı. Yargılama bitinceye kadar infazın ertelenmesi Türkiye’ye AİHM tarafından resmen bildirildi.

    İNFAZI ERTELEDİK İDAMI İPTAL ETMEDİK

    12 Ocak 2000 tarihli koalisyon ortakları genel başkanlarının toplantısında Bülent Ecevit, Devlet Bahçeli ve Mesut Yılmaz imzalı bir karar metni ortaya çıktı. Buna göre; AİHM’nin yargılama süreci bitinceye kadar dosyanın bekletilmesi, süreç tamamlanınca dosyanın derhal TBMM’ye gönderilmesi ancak bu bekletme kararının terör örgütü ve yandaşlarınca Türkiye aleyhine kullanılması halinde; dosyanın derhal TBMM’ye gönderilip, infaz kararının alınması yönünde hükümetin kararlılığı ortaya konuldu.

    İDAMI ANAYASAYA KOYDUK

    MHP’nin hükümet ortağı olduğu dönemde terör, savaş ve çok yakın savaş suçlarına ölüm cezası verileceği hükmü kondu. Buna ilişkin Anayasa değişikliği 3 Ekim 2001 tarih ve 4709 sayılı kanunla gerçekleşti.

    AİHM NE DERSE DESİN

    MHP AİHM’nin kararını verinceye kadar infazın durdurulmasını ancak AİHM’nin kararı ne olursa olsun idamın gerçekleştirilmesini istediğini açıkça ortaya koydu. Bahçeli, 29 Mayıs 2002 tarihinde bu yöndeki kararlılıklarını resmen dile getirdi.

    İŞTE OYLAMANIN BELGESİ

    İDAMIN KALDIRILMASINA KARŞI OLDUK

    MHP, idam cezasının AB önünde engel olduğunu söyleyerek kaldırılması ile anadilde öğrenim ve TV yayınını içeren uyum yasasına karşı oldu. 7 Haziran 2002 tarihinde cumhurbaşkanı başkanlığında AB zirvesi toplandı. Bu platformda da tavrını ortaya koydu.

    İDAMI KARARINDA AKP OYU

    İdamın kaldırılmasına kim evet oyu verdi? TBMM tutanaklarına göre:

    AKP grubu adına Bülent Arınç: ölüm cezasının kaldırılması konusu geldiğimiz noktada, bir zaruret ifade etmektedir.

    AKP Grubu adına Mehmet Ali Şahin: Ölüm cezasının kaldırılmasını parti olarak. Grup olarak biz de istiyoruz. (1 Ağustos 2002)

    AKP Grubu adına dengir Mir Mehmet Fırat: Asamadınız; bundan sonra da asamayacaksınız (2 Ağustos 2002)

    ERDOĞAN TAKDİR ETTİ

    TBMM’de sadece MHP’nin ret oyuna karşılık idamın kaldırılması yasası 3 Ağustos 2002’de kabul edildi. Kanun numarası 4771.

    MHP'NİN TAVRININ FOTOĞRAFLI BELGESİ

    DİMDİK AYAKTAYDIK

    MHP kitapçığının son bölümünde idamın kaldırılmasına ilişkin kanunun oylaması sırasında MHP’lilerin topluca ayağa kalkıp, ret oyu verdiği anın fotoğrafı da yer aldı. O günün gazete küpurlerinin de eklendiği kitapçık şu sorularla son buldu:

    VE SORULAR

    - Neden bu süreci halka dürüstçe anlatmıyorsunuz?

    - Neden idama MHP’nin karşı çıktığını ifade etmekten kaçınıyorsunuz?

    - Neden terörist başının idamının kaldırılması için söz verdiniz?

    - Neden terör suçlularına idam cezası verilmesini engellediniz? Neden protokolü imzaladınız?

    - Neden anayasayı değiştirip, uluslar arası anlaşmaları kanunların üstüne taşıdınız?

    - Neden teröristbaşının yeniden yargılamasının önünü açan adımlar attınız?

    Bildiğiniz gibi terör örgütü elebaşı, bebek katili Apo'nun bugüne kadarki birçok sözü AKP'nin Kürt Açılımında harfiyen uygulanmış ve uygulanmaya da devam etmektedir. AKP'nin bu ihanet adımlarının karşısında da bir tek MHP Lideri Bahçeli çok net ve sert bir şekilde karşı duruş sergileyerek, AKP'nin gerçek yüzünü ve planını kamuoyuna göstermektedir.

    Bahçeli'nin bu duruşu karşısında çaresiz kalan AKP'liler her zaman yaptıkları gibi, yalan ve iftiraya başvurma, hakaret etme gibi yöntemlerle konuyu başka noktaya çekmeye çalışmaktadır.

    Aşağıda Apo'nun idamı konusunda AKP'lilerin dilinde sakız olan belgeyi göreceksiniz. Bu belgede yazılanları anlamak için normal okuma yazma bilecek kadar zeka kapasitesinde bulunmanız yetecektir. Bu kadar basit bir belgeyi anlayamayan birinin de zeka özürlü olduğuna kanaat getirebilirsiniz.

    Ancak, gördüğüz gibi bu belgeyi anlayamayacak kadar zeka özürlü insanlar TBMM çatısı altında bile bulunuyor. Ve hatta bu insanların bazıları bunu anlasa bile hiç yüzü kızarmadan Türk milletini kandırmaya çalışacak kadar haysiyet ve şereften de yoksun bulunmaktadır.

    Ama biz, bu zeka özürlüler için bahsi geçen belgeyi ve ne anlattığını birkez daha anlatacağız.

    Uydurma ve saptırmalara karşı olayın gerçek yüzünü açıklıyoruz.

    12 Ocak 2000 tarihli, Bülent Ecevit, Devlet Bahçeli ve Mesut Yılmaz tarafından gerçekleştirilen ve 7 saat 15 dakika süren görüşme sonucunda açıklanan karar metni.

    Bu toplantıda Bülent Ecevit ve Mesut Yılmaz yaklaşık 7,5 saat boyunca idamın kalkması ve Türkiye'nin daha önceden yargı yetkisini kabul ettiği AİHM'in vereceği karara uyulması konusunda Devlet Bahçeli'yi ikna etmeye çalışmışlar ama başaramamışlardır.

    Yapılan görüşme sonucunda şu karar metni çıkmıştır.

    "Koalisyonu oluşturan DSP, MHP ve ANAP'ın genel başkanları, bugün (12 Ocak) Başbakanlık'ta yaptıkları toplantıda, AİHM'in teröristbaşı Abdullah Öcalan hakkındaki kesinleşmiş idam cezasının infazının bir süre ertelenmesine ilişkin ihtiyati tedbir kararını ayrıntıları ile değerlendirmişlerdir.

    Bilindiği gibi Türkiye'nin de yargı yetkisini kabul etmiş olduğu AİHM'in Türk yargısınca verilmiş kararları değiştirmesi hiçbir şekilde söz konusu değildir. Anayasamızdan ve uluslararası taahhütlerimizden kaynaklanan süreç tamamlandığında, dosya gereği için ivedilikle TBMM'ye gönderilecektir'

    Genel Başkanlar, hukuka saygı içinde aldıkları bu kararın, terör örgütü ve yandaşı çevrelerce milleti ve devleti ile Türkiye'nin yüksek menfaatleri aleyhine kullanılmak istendiğinin değerlendirilmesi halinde, erteleme süreci kesilerek infaz sürecine derhal geçilmesi konusunda görüş birliğine varmışlardır."

    BELGE NE ANLAMA GELİYOR

    Yukarıdaki metni okurken, mutlaka hatırlanması gereken şu notu tekrar hatırlamak gerekmektedir: Bilindiği gibi yukarıdaki toplantıdan daha önce Türk yargısı Apo'yu yargılamış ve idam kararını vermişti.

    Bu bilgiler ışığında yukarıdaki karar metnini tarafsız bir gözle okuduğumuzda şu sonuçlar çıkmaktadır.

    Metnin ilk paragrafı toplantının düzenlenme amacını belirtmiştir. Toplantı sonucu ile alakası bulunmamaktadır.

    Metnin ikinci paragrafında ise: AİHM'in Türk yargısının verdiği kararı değiştiremeyeceği özellikle belirtilmiş ve 57. Hükümet öncesi yapılan anlaşmalarla yargı yetkisi kabul edilen AİHM'in verdiği karar ne olursa olsun Türk Mahkemeleri tarafından verilen idam kararının ivedilikle meclise getirileceği söylenmektedir.

    Son paragrafta ise, AİHM kararının beklendiği bu süreçte PKK'nın herhangi bir terör eyleminde bulunması halinde ise AİHM karar sürecide beklenmeden idamın meclise getirileceği belirtilmiştir.

    DEVLET BAHÇELİ'NİN BAŞARISI

    Görüldüğü gibi Apo'nun idam edilmesi konusunda kesin kararlı olan Devlet Bahçeli, her ne şart altında olursa olsun Apo'nun idam dosyasının TBMM'ye getirilmesini sağlamıştır.

    BU BELGENİN DAYANAĞI OLAN AİHM KARARINDA KİMLERİN İMZASI VAR

    1997 yılında Refah-Yol hükümeti, İnsan Hakları Sözleşmesinin 11 no'lu protokolü imzalayarak, kabul etmiş ve 1997 yılında kabul edilen bu protokolle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yargı yetkisini daimi olarak kabul etmiştir. Bu protokolün sonucunda bölücü başı mahkemeye başvuru hakkı elde etmiştir. Bu protokolün altında mevcut Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ve AKP'den ayrılarak parti kuran Abdüllatif Şener'in imzası bulunmaktadır. 29 Haziran 1999 tarihinde terörist başının TCK'nın 125. maddesine göre ölüm cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, 25 Kasım 1999 tarihinde Yargıtay 9. Ceza Dairesi, terörist başı hakkında verilen idam cezasını oy birliği ile onanmış ve bu süreçten sonra terörist başı 25 Kasım 1999'da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurmuştur. AİHM' nin 30 Kasım 1999'da 46221/99 başvuru numaralı ihtiyati tedbir kararı da şu şekilde olmuştur:

    Mahkeme 30 Kasım 1999 tarihi itibariyle başvuruyu incelemeye aldığını ve mahkeme iç tüzüğünün 39'uncu maddesi gereğince aşağıda belirtilen ihtiyati tedbire karar verilmiştir.

    "İnsan Hakları Mahkemesi, sözleşme hükümlerine başvuranın şikâyetinin kabul edilebilirliğini ve esasını etkin bir biçimde sonuçlandırana kadar, idam cezasının infaz edilmemesi için gerekli bütün adımları atmasını ister."

    APO'YU KİMLER İDAMDAN KURTARDI

    Yukarıdaki süreç devam ederken 1 Ağustos 2002'deki olağanüstü toplantılarda idam cezası, yasalarımızdan çıkarıldı.

    İdamın yasalarımızdan çıkarılmasında kimlerin hangi yönde oy kullandığını hatırlarsak şu sonuç ortaya çıkacaktır.

    MHP: İdam Cezası uygulansın

    AKP, DSP, ANAP, YTP, DYP, SP: İdam Cezası Uygulanmasın

    Yukarıda da görüleceği MHP'nin idamın uygulanmasını sağlamak için verdiği mücadelede diğer bütün partilerin birleşimi ile idam cezası yasalarımızdan kaldırılmıştır. Hatta o günlerde MHP Lideri Devlet Bahçeli diğer partileri kastederek bu durumu şöyle değerlendirmişti: "Gökkuşağı Koalisyonu".

    Sonuç olarak Apo'yu idamdan Gökkuşağı Koalisyonu kurtarmıştır. Kimdir bu Gökkuşağı Koalisyonu üyeleri tekrar hatırlayalım: AKP, YTP, DSP, ANAP, DYP, Saadet Partisi...

    ECEVİT: BAHÇELİ HEP İDAM İSTEDİ, BİZ ASTIRMADIK

    BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Lideri Devlet Bahçeli arasındaki idam tartışmasına dönemin siyasileri son noktayı koydu. Eski başkanlardan merhum Bülent Ecevit’in yazarımız Behiç Kılıç’a 19 Nisan 2005’te yaptığı tarihi açıklama teröristbaşının idam konusuna açıklık getirdi. Ecevit’in, “Bahçeli idam istedi, biz astırmadık” sözleri tüm gerçekleri ortaya çıkardı. Ecevit’in 2 yıl önce söylediği, “Bahçeli idam istedi” sözleri Erdoğan’ın Bahçeli’ye, “Apo’yu sen niye asmadın” sözlerine de yanıt oldu.

    DSP’li Türker, “MHP idamı istedi” derken, ANAP’lı Aslan da, “MHP başından beri karşıydı” diyerek o günleri anlattı. O döneme tanıklık eden siyasilerin Tercüman’a yaptıkları değerlendirmeler şöyle:

    MHP şartlı destek verdi

    MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Öcalan’ın idamını istediğinin altını çizen DSP Genel Sekreteri Masum Türker, o dönemde yaşananları şöyle anlattı: MHP idamın kaldırılmasına karşıydı ama AB projesi için kabul etti. DSP idama karşı olan bir partidir. Anayasa’da da AB’ye uyum ile ilgili düzenleme yapılması gerekiyordu. Bu düzenleme yapılmasaydı AB ile ilgili ilerleme sağlanmayacaktı. Bu nedenle bu aşamada yapılması gereken değişiklikle o tarihte MHP kısmen bu idam cezasının kaldırılmasına katkı vermişti. MHP, temelde idamın kaldırılmasına karşıydı ancak AB projesi açısından kabul etti.

    Bahçeli’ye haksızlık ediyor

    MHP, Türkiye’nin tüm kesimleri için önemli olan AB projesine gerekli katkıyı vermek için özveride bulundu. Başbakan Erdoğan’a sormak lazım; ‘AB projesine karşıysan’ idam meselesini gündeme getirmekte haklısın, bu konuda tekrar idamı getirebilirdi. AKP, terör konusunu tartışma yapmaktan uzaklaştırmak için idamı ya da Cumhurbaşkanlığı konusunu gündeme getiriyor. Kanaatime göre Bahçeli’ye haksızlık ediyor.

    Apo’yu AK Parti kurtardı

    Dönemin ANAP Grup Başkanvekili Beyhan Aslan da, MHP’nin başından beri idamın kaldırılmasına karşı çıktığını belirterek şöyle dedi: “Savaş ve terör suçları hariç idam cezası kaldırılmıştı. O zaman Apo’yu içermiyordu. Bu hükümet döneminde imzalanan 6 nolu protokolle tümüyle kalktı ve Apo’yu kapsadı. Aslında Apo yakalandığında bize teslim edenler Apo’nun idam edilmeyeceği sözünü alarak teslim ettiler. O gün asılmaması konusunda teminat verildi. Adalet Bakanlığından Meclis’e Apo’nun dosyası hiç gelmedi. Gelse Apo’nun idamına hayır diyecek babayiğit yoktu. MHP başından beri karşıydı. Biz Apo’yu kapsamayan bir şekilde kaldırdık.”

    Özellikle AKPlilerin dillerinden düşürmedikleri MHP apoyu kurtardı sözleri üzerine yeni bir araştırma yaptık ve aslında apoyu idamdan kurtaran yasaya AKPlilerin evet oyu verdiğini gördük.

    Apoyu kurtaran yasadan 3 ay sonrada Türkiye genel seçime gitmişti.İşte Apoyu kurtaranlarla asmak için uğraşanların tam listesi.Bakalım yalancılar buna ne bahane bulacak.

    AKPnin de TBMMde 53 milletvekili ile yer aldığı, o zaman milletvekili olmayan Erdoğanın genel başkanları sıfatıyla misafir locasından izlediği AKP Grubu "EVET" oyu kullandı. Böylece 1 Ağustos 2002deki olağanüstü toplantılarda idam cezası, yasalarımızdan çıkarıldı.

    SADECE MHP grubu 117 milletvekili ile buna "RET" oyu verdi. Ancak diğer partiler ittifak yapıp idam cezasını kaldırarak Öcalanı da kurtardılar. MHP lideri Bahçelinin, "Gökkuşağı Koalisyonu" adını verdiği DSP, ANAP, DYP, SP, AKP ve YTPli milletvekilleri, ittifak halinde idam cezasını kaldırdılar. O gün Apo asılmasın diyen AKP milletvekilleri dışında yine o gün Apo asılmasın diyen ama AKPde olmayan birçok milletvekili de şu an AKPnin milletvekili olarak TBMMde bulunmaktadır.

    Öcalanı kurtaranlar

    Kanlı terör örgütü PKKnın elebaşısı Abdullah Öcalanın idamıyla ilgili olarak TBMMye gelen dosyaya hangi milletvekilleri "ret" oyu vererek karşı çıktı, hangileri "kabul" oyu vererek Öcalanı idamdan kurtardı. Bunları, Meclis tutanaklarından alınan belgelerle yayınlıyoruz

    Türkiye Büyük Millet Meclisinde MHP dışındaki tüm siyasi parti milletvekillerinden çoğu Bebek katili Öcalanı asılmaktan kurtaran yasaya kabul oyu verdiler. Demokratik bir Mecliste yapılan oylama sonucunda da ret oylarının yetersiz kalması idam yasasının kaldırılmasına neden oldu. Başbakan Tayyip Erdoğanın, MHPye "Apoyu asamadınız" suçlamalarına verilecek en güzel yanıt Meclis tutanaklarından alınan bu belgelerdir. O dönemde milletvekili olmayan Recep Tayyip Erdoğan, Meclis locasından AKPli 53 milletvekiline talimat verip, kabul oyu kullandırarak Öcalanı asılmaktan kurtarmaya fiili olarak önayak oldu.

    Dönem: 22 Yasama Yılı: 3

    T.B.M.M. (S. Sayısı: 793)

    İnsan Haklarını ve Temel Özgürlükleri Koruma Sözleşmesine Ek Ölüm Cezasının Her Koşulda Kaldırılmasına Dair 13 No.lu Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporu (1/940)

    Not: Tasarı; Başkanlıkça Adalet, Anayasa ve Dışişleri komisyonlarına havale edilmiştir.

    T.C.

    Başbakanlık

    Kanunlar ve Kararlar

    Genel Müdürlüğü 20.12.2004

    Sayı : B.02.0.KKG.0.10/101-983/5904

    TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

    Dışişleri Bakanlığınca hazırlanan ve Başkanlığınıza arzı Bakanlar Kurulunca 18.11.2004 tarihinde kararlaştırılan “İnsan Haklarını ve Temel Özgürlükleri Koruma Sözleşmesine Ek Ölüm Cezasının Her Koşulda Kaldırılmasına Dair 13 No.lu Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte gönderilmiştir.

    Gereğini arz ederim.

    Recep Tayyip Erdoğan

    Başbakan

    GEREKÇE

    Avrupa Konseyi bünyesinde hazırlanan İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerinin Korunmasına İlişkin Sözleşmeye Ek Ölüm Cezasının Her Durumda Kaldırılmasına Dair 13 Sayılı Protokolün 7 nci maddesi uyarınca, Avrupa Konseyine üye on devlet tarafından onaylanmasını müteakiben 1.7.2003 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Protokol ile ölüm cezasının savaş ve yakın savaş tehlikesi zamanları da dahil olmak üzere, her halde kaldırılması amaçlanmıştır.

    4709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanunun 15 inci maddesi ile, Anayasanın 38 inci maddesinde yapılan değişiklikle savaş, çok yakın savaş tehdidi ve terör suçları halleri dışında ölüm cezası verilmemesi öngörülmüştür.

    Daha sonra, 5170 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanunla, Anayasanın 15, 17, 38 ve 87 nci maddelerinde yapılan değişikliklerle ölüm cezaları Anayasadan çıkartılmıştır.

    5218 sayılı Ölüm Cezasının Kaldırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunla; 765 sayılı Türk Ceza Kanununda, 1322 sayılı Kanunların ve Nizamnamelerin Sureti Neşir ve İlanı ve Meriyet Tarihi Hakkında Kanunda, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda, 6831 sayılı Orman Kanununda, 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunda, 1481 sayılı Asayişe Müessir Bazı Fiillerin Önlenmesi Hakkında Kanunda, 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunda, 2797 sayılı Yargıtay Kanununda, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununda, 4533 sayılı Gelibolu Yarımadası Tarihî Millî Parkı Kanununda ve 30.5.1283 tarihli Demiryollarının Usulü Zabıtasına Dair Nizamnamede yer alan ölüm veya idam cezalarına ilişkin hükümler kaldırılmış ve bu kanunlarda yer alan ölüm veya idam cezasını gerektiren fiillerin karşılığında ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezası öngörülmüştür.

    İnsanın sadece insan olduğu için doğumundan itibaren yaşam hakkının da aralarında bulunduğu bazı vazgeçilmez haklara sahip olduğunu kabul eden çağımızın insan hakları anlayışına uygun olarak, 28 Nisan 1983 tarihinde imzaya açılan ve l Mart 1985 tarihinde yürürlüğe giren ve barış zamanında ölüm cezası verilmemesini öngören İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerinin Korunmasına İlişkin Sözleşmeye Ek Ölüm Cezasının Kaldırılmasına Dair 6 Sayılı Protokol 15.1.2003 tarihinde ülkemiz tarafından imzalanmış, 26.6.2003 tarihli ve 4913 sayılı Kanun ile onaylanmıştır. 6 Sayılı Ek Protokol, uluslararası hukukta ölüm cezasını kısmen de olsa, ilk defa taraf devletleri bağlayıcı bir şekilde kaldırmış bulunan bir belge olarak önemli bir işleve sahiptir.

    İnfazı ne kadar az acı verecek şekilde düzenlenirse düzenlensin, kişinin bedeni üzerinde şiddet uygulamak suretiyle yerine getirilen, böylece fiziksel acının yanı sıra, infaz anına kadar dayanılması zor bir manevî acı da verdiği için insan onuruyla bağdaşmayan, sadece tatbik edilecek kişiye değil, yakınlarına da vereceği ızdırap için cezaların şahsîliği ilkesi ile de bağdaşmayan ölüm cezası, Ölüm Cezasının Her Durumda Kaldırılmasına Dair 13 Sayılı Ek Protokol ile savaş ve çok yakın savaş hallerinde dahi kaldırılarak çağdaş ceza hukukunun gerekleri uluslararası alana da taşınmış bulunmaktadır.

    Protokolün onaylanması ile ülkemiz, yaşam hakkının korunması hususunda uluslararası hukukun bulunduğu son merhaleye ulaşmış olacaktır.

    Dışişleri Komisyonu Raporu

    Türkiye Büyük Millet Meclisi

    Dışişleri Komisyonu

    Esas No. : 1/940 11.2.2005

    Karar No. : 32

    TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

    İnsan Haklarını ve Temel Özgürlükleri Koruma Sözleşmesine Ek Ölüm Cezasının Her Koşulda Kaldırılmasına Dair 13 No.lu Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı, Komisyonumuzun 3 Şubat 2005 tarihli 10 uncu toplantısında Dışişleri Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı temsilcilerinin katılmalarıyla görüşülmüştür.

    Avrupa Konseyi bünyesinde hazırlanan İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerinin Korunmasına İlişkin Sözleşme'ye Ek Ölüm Cezasının Her Durumda Kaldırılmasına Dair 13 Sayılı Protokol'ün 7 nci maddesi uyarınca, Avrupa Konseyi'ne üye on devlet tarafından onaylanmasını müteakiben bu protokol, 1.7.2003 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

    Ek Protokol ile; kişinin bedeni üzerinde şiddet uygulamak suretiyle yerine getirilen, böylece fiziksel acının yanı sıra infaz anına kadar dayanılması zor bir manevi acı da verdiği için insan onuruyla bağdaşmayan, sadece tatbik edilecek kişiye değil, yakınlarına da vereceği ızdırap için cezaların şahsîliği ilkesi ile de bağdaşmayan ölüm cezası, savaş ve yakın savaş tehlikesi zamanları da dahil olmak üzere her durumda kaldırılmasını amaçlayan Tasarı, Komisyonumuzca uygun bulunarak aynen kabul edilmiştir.

    Komisyonumuzca, 16-17 Mayıs 2005 tarihleri arasında Başbakanlar düzeyinde Varşova'da düzenlenecek olan Avrupa Konseyi 3 üncü Zirve Toplantısından önce onaylanmasını sağlayacak, Ülkemizin saygınlığına olumlu katkıda bulunacağı düşünülen Tasarının, İçtüzüğün 52 nci maddesine göre öncelikle görüşülmesine karar verilmiştir.

    Raporumuz, Genel Kurulun onayına sunulmak üzere Başkanlığa saygı ile arz olunur.

    Başkan Başkanvekili Sözcü

    Mehmet Dülger Eyyüp Sanay Mustafa Dündar

    Antalya Ankara Bursa

    Kâtip Üye Üye

    Metin Yılmaz Ramazan Toprak Aziz Akgül

    Bolu Aksaray Diyarbakır

    Üye Üye Üye

    Abdülbaki Türkoğlu Muzaffer Gülyurt Şükrü Mustafa Elekdağ

    Elazığ Erzurum İstanbul

    Üye Üye Üye

    Hüseyin Kansu Onur Öymen Fikret Ünlü

    İstanbul İstanbul Karaman

    Üye Üye Üye

    Selami Yiğit Ufuk Özkan Nihat Eri

    Kars Manisa Mardin

    HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ METİN

    İNSAN HAKLARINI VE TEMEL ÖZGÜRLÜK-LERİ KORUMA SÖZLEŞMESİNE EK ÖLÜM CEZASININ HER KOŞULDA KALDIRIL-MASINA DAİR 13 NO.LU PROTOKOLÜN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞU

    HAKKINDA KANUN TASARISI

    MADDE 1. - Avrupa Konseyi bünyesinde hazırlanarak 3 Mayıs 2002 tarihinde imzaya açılan ve Türkiye tarafından 9 Ocak 2004 tarihinde Strazburg’da imzalanan “İnsan Haklarını ve Temel Özgürlükleri Koruma Sözleşmesine Ek Ölüm Cezasının Her Koşulda Kaldırılmasına Dair 13 No.lu Protokol”ün onaylanması uygun bulunmuştur.

    MADDE 2. - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

    MADDE 3. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

    DIŞİŞLERİ KOMİSYONUNUN KABUL ETTİĞİ METİN

    İNSAN HAKLARINI VE TEMEL ÖZGÜRLÜK-LERİ KORUMA SÖZLEŞMESİNE EK ÖLÜM CEZASININ HER KOŞULDA KALDIRIL-MASINA DAİR 13 NO.LU PROTOKOLÜN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞU

    HAKKINDA KANUN TASARISI

    MADDE 1. - Tasarının 1 inci maddesi Komisyonumuzca aynen kabul edilmiştir.

    MADDE 2. - Tasarının 2 nci maddesi Komisyonumuzca aynen kabul edilmiştir.

    MADDE 3. -Tasarının 3 üncü maddesi Komisyonumuzca aynen kabul edilmiştir.

    Recep Tayyip Erdoğan

    Başbakan

    Dışişleri Bak. ve Başb. Yrd. Devlet Bak. ve Başb. Yrd. Devlet Bak. ve Başb. Yrd.

    A. Gül A. Şener M. A. Şahin

    Devlet Bakanı Devlet Bakanı V. Devlet Bakanı V.

    B. Atalay M. H. Güler G. Akşit

    Devlet Bakanı Devlet Bakanı V. Adalet Bakanı

    G. Akşit A. Coşkun C. Çiçek

    Millî Savunma Bakanı İçişleri Bakanı Maliye Bakanı

    M. V. Gönül A. Aksu K. Unakıtan

    Millî Eğitim Bakanı Bayındırlık ve İskân Bakanı Sağlık Bakanı V.

    H. Çelik Z. Ergezen H. Çelik

    Ulaştırma Bakanı Tarım ve Köyişleri Bakanı Çalışma ve Sos. Güv. Bakanı

    B. Yıldırım S. Güçlü M. Başesgioğlu

    Sanayi ve Ticaret Bakanı En. ve Tab. Kay. Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı

    A. Coşkun M. H. Güler E. Mumcu

    Çevre ve Orman Bakanı

    O. Pepe

    İNSAN HAKLARINI VE TEMEL ÖZGÜRLÜKLERİ KORUMA SÖZLEŞMESİNE EK ÖLÜM CEZASININ HER KOŞULDA KALDIRILMASINA DAİR 13 NO.LU PROTOKOL

    Vilnius, 3.V.2002

    İşbu Protokolü imzalayan Avrupa Konseyi üyesi devletler,

    Demokratik bir toplumda herkesin yaşama hakkının temel bir değer olduğuna ve ölüm cezasının kaldırılmasının bu hakkın korunmasında ve tüm insanların haysiyetlerinin tamamıyla tanınmasında büyük bir önem taşıdığına inanarak;

    Roma’da 4 Kasım 1950 tarihinde imzalanan İnsan Haklarını ve Temel Özgürlükleri Koruma Sözleşmesinin (bundan böyle Sözleşme olarak anılacaktır) teminat altına aldığı yaşama hakkının korunmasını güçlendirmeyi temenni ederek;

    Strazburg’da 28 Nisan 1983 tarihinde imzalanan Sözleşmeye Ek Ölüm Cezasının Kaldırılmasına Dair 6 No.lu Protokolün, savaş ya da yakın savaş tehlikesi zamanında işlenmiş olan fiiller için verilen ölüm cezalarını ortadan kaldırmadığını göz önünde bulundurarak;

    Ölüm cezasının her durumda kaldırılması için nihaî adımı atmaya karar vererek;

    Aşağıdaki hususlarda anlaşmışlardır:

    Madde 1. - Ölüm cezasının kaldırılması

    Ölüm cezası kaldırılmıştır. Hiç kimse bu cezaya çarptırılamaz ve idam edilemez.

    Madde 2. - İstisna getirme yasağı

    Sözleşmenin 15 inci maddesine dayanılarak bu Protokolün hükümlerine istisna getirilmeyecektir.

    Madde 3. - Çekince koyma yasağı

    Sözleşmenin 57 nci maddesine dayanılarak bu Protokolün hükümleriyle ilgili hiçbir çekince konulamaz.

    Madde 4. - Ülkesel uygulama

    1) Her devlet, imza anında veya onaylama, kabul yahut uygun bulma belgesini tevdi ederken bu Protokolün uygulanacağı ülke ya da ülkeleri belirtir.

    2) Her devlet daha sonraki bir tarihte, Avrupa Konseyi Genel Sekreterine bildirimde bulunarak, bu Protokolün uygulama alanını, bildirimde belirtilen diğer herhangi bir ülkeye teşmil edebilir. Bu ülke bakımından Protokol, bildirimin Genel Sekreter tarafından alınışını müteakip üç aylık süreyi izleyen ayın birinci günü yürürlüğe girer.

    3) İlk iki fıkraya göre yapılan herhangi bir bildirim, Genel Sekretere gönderilecek bir ihbarla, bildirimde belirtilen ülkeyle ilgili olarak geri alınabilir ya da değiştirilebilir. Geri alma ya da değiştirme, ihbarın Genel Sekreter tarafından alınışını müteakip üç aylık süreyi izleyen ayın birinci günü yürürlüğe girer.

    Madde 5. - Sözleşme ile bağlantı

    Bu Protokolün 1 ilâ 4 üncü maddelerinin hükümleri Taraf Devletler arasında Sözleşmeye ek maddeler olarak telâkki edilir ve Sözleşmenin bütün hükümleri buna göre uygulanır.

    Madde 6. - İmza ve onay

    Bu Protokol, Sözleşmeyi imzalamış olan Avrupa Konseyi üyesi devletlerin imzalarına açıktır. Protokol, onay, kabul veya uygun bulma işlemlerine tâbidir. Avrupa Konseyi üyesi bir devlet, aynı zamanda veya daha önceden Sözleşmeyi onaylamadıkça, bu Protokolü onaylayamaz, kabul edemez veya uygun bulamaz. Onaylama, kabul veya uygun bulma belgeleri Avrupa Konseyi Genel Sekreterine tevdi edilir.

    Madde 7. - Yürürlüğe giriş

    1) Bu Protokol, on Avrupa Konseyi üyesi devletin 6 ncı madde hükümleri uyarınca Protokol ile bağlanma hususundaki rızalarını beyan ettikleri tarihten itibaren üç aylık bir süreyi izleyen ayın birinci günü yürürlüğe girer.

    2) Bu Protokol ile bağlanma hususundaki rızasını daha sonra beyan eden üye devletler için Protokol, onay, kabul ya da uygun bulma belgesini tevdi ettikleri tarihten itibaren üç aylık bir süreyi izleyen ayın birinci günü yürürlüğe girer.

    Madde 8. - Muhafaza görevleri

    Avrupa Konseyi Genel Sekreteri, Avrupa Konseyi üyesi devletlere:

    a) her imzalamayı,

    b) her onaylama, kabul etme ve uygun bulma belgesinin tevdiini,

    c) 4 ve 7 nci maddeler gereğince, bu Protokolün yürürlüğe girdiği her tarihi,

    d) bu Protokol ile ilgili diğer her işlem, bildirim ve yazışmayı,

    Bildirir.

    Yukarıdaki hükümleri tasdiken, aşağıda imzaları bulunan ve usulüne uygun şekilde yetkili kılınmış temsilciler bu Protokolü imzalamışlardır.

    2002 Mayısının 3 üncü günü, Vilnius’da, Avrupa Konseyi arşivlerinde muhafaza edilmek ve her iki metin de aynı derecede geçerli olmak üzere, İngilizce ve Fransızca tek bir nüsha hâlinde düzenlenmiştir. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri tasdikli suretleri Avrupa Konseyi üyesi devletlerin her birine gönderecektir




  • ne oldu bu belge sahtemi....?

    kopyala yapistir yapma...

    hadi sen once akp iktidara gelene kadar neden asamadin onu soyle.....

    hurriyetin linkide beni pek igilendirmez....
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.