Şimdi Ara

Microsoft Mülakat Tecrübem

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
138
Cevap
99
Favori
32.966
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Merhaba arkadaşlar, Aralık (2010) - Mart (2011) aylarında Microsoft ile bir mülakat tecrübem oldu. Bu görüşmelere hazırlanırken internette daha önceki tecrübelerin aktaran insanların çok faydasını gördüm bu yüzden kendi tecrübelerimi paylaşmayı bir borç olarak görüyorum. Konu Dışı gibi bölümlerden bu konu aşırı cıvıyacağından ve genelde yazılım alanında kariyer yapmayı düşünen arkadaşlar bu bölümü takip ettiklerinden dolayı, konuyu buraya açıyorum. Okuyanlara şimdiden teşekkür ederim.


    Önce kendimi tanıtayım. Bu sene ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği bölümünden mezun oldum. Microsoft'a iş başvurumu 4. senemin ilk döneminin sonunda yaptım. Mezuniyet not ortalamam 3.0 olmasına karşın başvurduğum sırada not ortalamam 2.79 idi. Açıkçası ilk başvurum sırasında pek umutlu değildim, gözümde baya büyütüyordum Microsoft'ta işe girmeyi.

    1. Aşama; Telefon Görüşmesi

    Başvuruma ilk tepkiyi 1 hafta sonra gelen bir mail ile aldım.


    quote:

    Hello,

    My name is C..... L.... and I'm Recruiting Coordinator for Microsoft. One of our recruiters recently reviewed your resume and we are very interested in speaking with you about your interests and skills. There are many new roles and challenges to take on at Microsoft and we’d like to talk with you about the possibilities.

    ...
    Devamında telefon görüşmesinin detaylarını ayarlanmasını içeren bilgiler vs.


    Maile tabii ki hemen cevap verdim ve bir kaç gün sonrasına ilk telefon görüşmemi ayarladım. İnternette insanlar telefon görüşmesi için çok kasılmamasını tavsiye ediyorlar ve zaten telefon görüşmelerinden pek bir sonuç çıkmadığını söylüyorlardı. "Peki kısmet" dedim ve belirtilen zamanda kapattım kapıyı, geçtim telefonun başına. Dakik bir şekilde +1 ülke kodlu bir arama geldi (bu ABD'nin alan kodudur).

    Daha konuşmaya başlar başlamaz ses kalitesinin inanılmaz kötü olduğunu gördüm. Yetmezmiş gibi, görüşme yaptığım bayanın ağır iskandinav aksanını anlamak ölümdü. "S.çtık" dedim ve çok geçmeden görüşme bitse de gitsek havasına büründü. Çoğu soruyu 4-5 kez tekrar etmesini istiyordum ama hala net bir şekilde anlamadığımdan, soruyu tahmin edip ona göre bir cevap veriyordum. Sorular şöyleydi;

    1. kısım "soft" sorular: Geçmiş proje deneyimleri, sevdiğin diller, kodlama disiplinleri, takım çalışması vs. ile ilgili teknik bir bilgi gerektirmeyen sorular.
    2. kısım teknik sorular: (oldukça kolaydı fakat bunlara bile net yanıtlar veremedim)
    ------ Bir stringin palindrome (baştan da sondan da okunuşu değişmeyen örnek " a man a plan a canal panama") olup olmadığını bulan bir algoritma anlat
    ------ Kenar uzunlukları girildiğinde bir üçgenin çeşidini (eşkenar, ikiz kenar vs) veren bir yazılımı, kaynak koda hiçbir erişimin olmadan, nasıl test edersin? (Boundary analysis, border case, stress test, volume test vs. anlatmak gerekiyor)

    Sonuç olarak 30 dakikalık bir işkencenin ardından Microsoft maceramı noktaladığımı düşünerek telefonu kapattım.

    Fakat 2 hafta kadar sonra bir mail daha aldım. Söyleydi;


    quote:

    After careful consideration it has come to my attention that we have some more positions that have opened up. I would like to schedule you for an additional phone interview so that we can gather more information for these positions and your qualifications, please let me know when you are available;


    Anlaşılan o ki, beni reddetmişler (Microsoft'un en kötü yanı telefon mülakatı veya daha öncesinde sizle devam etmemeye karar verirlerse bunu bildirmeye tenezzül etmiyorlar) ve şimdi ikinci bir şans veriyorları. "Eyi peki" dedim ve 2. telefon görüşmesini de ayarladım.

    Bu görüşmede ses kalitesi oldukça iyiydi ve bu seferki bayanın diksiyonunu iyi anlıyordum. Sonra farkettim ki sorular da ilk görüşmeyle AYNI. Tabi ben de gerekeni yaptım, hiç ses etmeden takır takır yanıtladım soruları, hatta şova vurdum işi espriler şakalar vs. Bu görüşmeyi oldukça umutlu bitirdim.

    2. Aşama; On-site Interview

    2. telefon görüşmesinden yaklaşık iki hafta sonra (Ocak ayı sonuna yakın) Microsoft'tan gene bir mail aldım;

    quote:

    Hello,

    My name is J... R... and I will be your Microsoft Interview Scheduler. I’m glad to hear you’re interested in full-time career opportunities at Microsoft. I’m ready to help you arrange your interviews in Dubai:



    Microsoft Gulf LLC
    Dubai Internet City, Building #8
    PO Box 52244
    Dubai, U.A.E

    Tel: +....
    Fax: +97....

    Let me know when you can visit and if you require travel accommodations: Please select your top three preferences for your interview date and time. If you require a flight, please only select AM times. If you do not require travel please select PM time


    Feb 28th (8:30AM-1:30PM) OR (1:00PM-6:30PM)
    Mar 1st (8:30AM-1:30PM) OR (1:00PM-6:30PM)
    Mar 2nd (8:30AM-1:30PM) OR (1:00PM-6:30PM)
    Mar 3rd (8:30AM-1:30PM) OR (1:00PM-6:30PM)


    You must submit the below template filled out to me when you provide your preferred dates/times


    İlk aşamada beleşe Dubai'ye gideceğim için baya sevindim, sonra pasaporttur vizedir vs uğraşacağım için gözümde büyüdü olay sonra 1 hafta içinde bürokratik işleri hallettim ve tekrar sevindim. Bu görüşmeden önce 1 ay kadar sürem vardı ve bu süreyi hazırlanarak geçirmeye karar verdim çünkü artık görüşmeler öylesine değildi ve MS'e girmek için şansım vardı.

    Bir ay çok fazla olmasa da iyi derecede çalıştım. Google'a yazarsanız Microsoftun sorduğu tarz sorular aşağı yukarı belli, algoritmik düzeyde ufak kod soruları ve bol bol test sorusu soruyorlar. Bu yüzden ben de çalışmalarımı veri yapıları (tree, b-tree, linked list, hash table vs.) belli başlı ünlü algoritmalar (sorting, string searching vs.) ve test üzerine yoğunlaştırdım. Okuldan aldığım dersler sayesinde zaten veri yapıları, algoritmalar felan konusunda iyi düzeydeydim ama testingi nizami ve disiplinli olarak nasıl yapılacağını bilmiyordum. Bu yüzden "The Art of Software Testing" isimli bir kitap okudum, herkese öneririm.

    Sonunda mülakata gitme günü geldi. Microsoft tarafından ayarlanan biletlerle önce Ankaradan İstanbula THY ile, oradan da Emirates Air ile Dubai'ye uçtum (biletler ekonomi sınıfıydı malesef ). Havaalanından taksiyle otele gittim, gece 4 olmuştu, sabaha mülakat vardı, vurdum kafayı uyudum.

    Sabah ilen kalktım, bir duş aldım, indim birşeyler yedim (hizmet iyi değildi). Sonra taksiyle doğru Microsoft Dubai'ye. Ucu ucuna yetişiyorum diye kendime kızdım biraz. Resepsiyon beni lobiye yönlendirdi. Daha kimse gelmemişti sonra fark ettim ki 1 saat erken gelmişim "kafama s.çayım" dedim, binanın içinde Gloria Jeans vardı 14 dirhama bir kahve aldım ve yanımda getirdiğim The Art of Software Testing kitabına baktım biraz, televizyonda o sıralar gündemde olan Kaddafi felan vardı, onunla vakit geçirdim.

    Lobiye döndüğümde 2 hintli aday daha gelmişti, diğer adayları beklerken 5-10 dakika hoş beş ettik. Çok geçmeden bütün adaylar lobideydi, tanıştık, 3'ü hintliydi ve benden başka bir Türk daha vardı. Bilkent'te okuduğunu ve staj için başvurduğunu söyledi, biraz lafladık. Bu arkadaş şu an stajda Microsoft Seattle'da.

    MS mülakatı gruplar halinde yapıyor, durum şöyle; 5 adet görüşmeci var ve 5 adet aday var, görüşmeciler lobiye gelip görüşecekleri adayları alıp bir odaya götürüyorlar, görüşmeler 45-50 dakika sürüyor ve bitince adaylar lobiye dönüp 10-15 dakika dinleniyor, bu sırada görüşenler de kendi aralarında adaylar hakkında vs konusuyor ve gelip sonra adayları tekrar alıyorlar. Bu 4 kere tekrar ediyor yani her aday 4 tane görüşmeciyle görüşüyor.

    Adaylar toplandıktan biraz sonra recruiterımız Erik geldi lobiye. İki çift laf etti. Sonunda görüşmeler başlıyordu.

    Lobinin çektiğim bir fotoğrafı;

     Microsoft Mülakat Tecrübem


    1. Görüşme

    İlk görüştüğüm kişi Microsoft Silverlight'tan kıdemli bir yazılım mühendisiydi. Direk teknik konulara girmeden Windows 7 Phone hakkında ve bilgisayar grafikleri üstünde konustuk. Sansıma tam o dönem Open Gl ile baya uğraşmıştım ve bir iki ünlü grafik algoritmasının ismini konuşmaya sıkıştırarak aba altından sopa göstermeyi ihmal etmedim

    Bundan sonra binary treelerden sözü açtı. Binary treeleri çok sevdiğim için hemen sevindim. Tahtaya verilen bir binary treede istenen bir elemanı basan bir fonksiyon yazmamı istedi.

    int findrank (node * root, int rank)

    Yani rank 3 ise, fonksiyon o treenin elemanlarının küçükten büyüğe sort edilmiş listesindeki 3. elemanı basmalı.

    Oldukça kolay bir soruydu ve kısa sürede bir yandan açıklayarak soruyu çözdüm. Bir müddet complexitysini felan tartıştık, kodda bug olup olmadığını sordu, "yok" dedim. Simdi hatırlamadığım ufak bir soru daha sordu, onda da zorlanmadım. Baştaki sohbetimiz uzun sürdüğü için görüşmeyi bitirip lobiye döndük. Bana göre gayet iyi geçmişti bu görüşme.

    2. Görüşme

    İkinci görüşmemi hintli bir mühendisle yaptım. Tavırları baştan hoşuma gitmedi ama renk vermedim. Belki de ilk görüşmemdeki adama aşırı kanım ısındığından böyle hissetmiştim. Odaya girdik elime bir kalem verdi ve sandalyeye çöktü. "Bana bir XOX oynayan ve hata yapmayan fonksiyon yaz, argümanları tamamen sana kalmış" dedi.

    XOX oyunu ne kadar basit de olsa neredeyse hiç oynamadığımdan bu soru beni ters köşeye yatırmıştı. Bir iki dakika düşünmeme rağmen aklıma zekice bir çözüm gelmedi, hintliden hala kötü sinyaller de aldığım için mantıksız bir şekilde oyunun stateini basit if -else'lerle bulan kaba bir algoritmayı yazmaya başladım. Yaklaşık yarım saatte tahtaya 100 satır kod yazdım ve çoktan bu çözümün uygulanabilir olmadığını anlamıştım fakat sıfırdan başlamaya ne gözüm kesiyordu ne de aklımda daha iyi bir algoritma vardı. Sonra hintli işkenceme son verip bana priority tabanlı bir çözüm önerdi (tahtada yerlere bakmaksızın bitebiliyorsan bit, bitemiyorsan rakibi engelle, rakibi engellemeye gerek yoksa en çok sayı yapma ihtimalinin olduğu yere oyna). Bu çözüm aklıma gelmediği için kendime kızdım ve kalan zamanda yazabildiğim kadar yazdım ve tek başına lobiye döndüm.

    Moralim biraz bozulmuştu. Görüşmeler bittiğinde öğrendim ki bu soruyu her görüştüğüne sormuş ve tamamen kimse de yapamamış.



    Şimdilik burda bırakıyorum. Beklediğimden çok daha uzayacak gibi Biraz sıkıldım, daha sonra devam edicem. Okuyanlara teşekkkürler.



  • devamını bekliyorum
  • Aynen bende devamını bekliyorum...
  • Kaldığım yerden devam ediyorum.

    3. Görüşme

    Üçüncü görüşeceğim elemanı başta Türk sandım, Brezilyalıymış. Bir önceki hain hintli gibi direk teknik sorulara girmedi, ilk görüşmedeki gibi başta biraz sohbet ettik. Üzerinde çalıştığım bir projeyi, bu projenin bana ne kattığını, ne tür zorluklarla karşılaştığım ve bunları nasıl çözdüğüm hakkında sorular sordu. Tabi bütün görüşmelerde de hem meraktan hem de olabildiğince ilgili görünmek için gerek Microsoftla gerek görüştüğüm kişilerin çalıştığı ürünler hakkında ben de sorular soruyordum ve de hepsi bu soruları samimi bir şekilde yanıtlıyordu. Hatta ilk görüştüğüm kişi zaman sıkıntısı çektiğinde çekinmeden ekibini haftasonu işe çağırdığını bile itiraf etmişti.

    Görüşmenin "soft" kısmı gene oldukça iyi geçti, hem İngilizcemin iyi olmasından hem de işe alınmayı istediğimi (bu istek teklif alıp almamanızda büyük rol oynuyor) hissettirebildiğimden dolayı teknik kısım öncesi sohbetleri oldukça seviyordum.

    Teknik sorularda soruyu cözebilmeniz size %50 puan kazandırıyorsa çözme tarzınız, kendinizi ifade etme beceriniz ve soru sorma yetiniz de geri kalan puanları toplamanıza yarıyor. Özellikle bazı görüşmeciler daha soruyu anlamadan çözmeye başlıyacak mısınız diye görmek için net olmayan sorular sorabiliyor örneğin.

    Bu seferki sorum daha değişik bir veri yapısı gerektiriyordu. Soru şöyleydi; verilen devasa bir stringde her kelimenin kaç defa tekrar ettiğini tutma ve bu bilgiye ulaşma.

    Örneğin;

    "altı kere altı altımız at" altı 2 defa, kere altımız at 1er defa tekrarlanıyor.

    Bu soruyu stringi linear olarak gezip kelimeleri trie (dictionary tree olarak da bilinir) isimli bir veri yapısında tutmak ve gene buradan okumak suretiyle çözdüm. Çözümün zaman complexitysi O(N), aynı zamanda space complexitysi de O(N). Aklıma hash table kullanarak da çözmek geldi (bunu "bak abi farklı cözümler de düsünebiliyorum" baabında belirtmekden de geri durmadım) fakat bu cözümü uyguladım.

    Çözümden sonra bir iki tane ufak tefek çözümle ve uygulamasıyla ilgili sorular sordu. Ardından bir test sorusu geldi; elinde iki dikdörtgenin kesişip kesişmediğini belirleyen bir fonksiyon var, bu fonksiyonu nasıl test edersin.

    Hemen okuduğum kitaptaki yöntemleri uzun uzadıya uygulamaya başladım. Bu sırada zaman bitti ve görüşmeci tahtaya çizdiğim şemadan çözümümü kestirebildiğini söyledi ve beraber lobinin yolunu tuttuk.

    4. Görüşme

    Mülakatlarda artık son düzlüğe girmiştim fakat enerjim de iyice azalmıştı. Gerek heyecandan gerek zaman kıtlığından zaten gece pek uyuyamamıştım ve tahmin edeceğiniz gibi 2-3 saat boyunca ayakta elle bir beyaz tahtaya kod yazmak yorucu bir eylem Zaten lobide herkes birbirinin rakip olduğunun farkında orda da garip bir ambiyans var.

    Bu arada recruiterımız Erik bize hediye olarak birer tshirt (kaç beden giydiğimizi sordu, ben "en büyük boy ne varsa onu getir abi" dedim) ve birer şişe açacağı verdi üzerlerinde Microsoft logosu bulunan.

    10-15 dakikalık molanın ardından temiz yüzlü bir Amerika'lı olan son görüşmecimle, görüşeceğimiz odaya gittik. Bir beş dakikalık sohbetin ardından hemen sorusunu sordu;

    1 8 12 50
    4 9 45 57
    7 17 58 60
    40 45 90 95

    Yukarıda görüldüğü gibi bir matris var, farkına varacağınız üzere bu matrisin hem satırları hem sütunları sıralı halde. Ayrıca matriste her elemandan yanlızca bir tane var. Soru ise bu matriste verilen bir sayının olup olmadığını bulmak.

    Bu sorunun tahmin edilebileceğiniz üzere belirgin süper ötesi bir çözümü yok. Bir yandan kod yazarken bir yandan görüşmecimle bu yapıyı tartıştım ve birlikte çıkardığımız sonuçlar üzerine sürekli çözümümü geliştirdim. Çözümü ayrıntılarıyla hatırlamıyorum ama ana mantığı her yapılan karşılaştırmadan sonra matrisin aranacak bölgesini küçültmek üzerineydi.

    Kodu bitirdikten sonra biraz vaktimiz kalmıştı. Görüşmecim test mühendisi olduğu için test üzerine sohbet ettik, ben yine akıllıca sorularla ilgimi belirtmeye çalıştım ve sürenin sonunda aşağı lobiye indik.

    Görüşme sonrası ve Dubai'de Bir Gece

    Görüşmelerin ardından üzerime nasıl bir rahatlık çöktüğünü anlatamam. Bir aydır mülakatı beklerken üzerimde ne kadar stres biriktiğinin farkına o an lobide otururken vardım. Biz lobide otururken görüşmecilerimiz bir odaya gittiler ve bir daha onları görmedik. Yanımıza recruiterımız Erik ve bu görüşmelerin koordinatörü Lisa geldi. Otele dönmek için bize taksi çağırdıklarını söylediler ama Dubai'de çağırılan taksiler kolay kolay gelmiyormuş. Lobide beklerken tabi bir yandan da sohbet var. Lisa başladı Microsoft'ta hayatın ne kadar mükemmel ötesi olduğunu felan anlatmaya, taksiler de gelmek bilmiyor. Erik 10 dakikada bir arıyor taksicileri ama nafile, beklerken de Lisa devam ediyor propagandasına. Arık bir mühlet sonra zaten yorgunluktan ve 4 saat görüşmenin ardından çorba gibi olmuş kafam öyle bir hale geldi ki "Lisacım, parası neyse vereyim sus" diyecektim.

    Bir saat kadar beklemenin ardından taksiler geldi. İki hintli havaalanına gitti, geri kalan bir hintli ve iki türk olaran biz de bindik taksiye otele döndük. Daha saat 7 civarıydı bu yüzden diğer Bilkentli arkadaşla beraber gezmeye karar verdik. Odaya çıkıp üzerimi değiştirdim sonra aşağı indim.

    Otelde yediğimizi içtiğimizi minibar ve alkollü içecekler dışında Microsoft ödüyordu. Zaten gece susuzluktan bir şişe minibar suyu içmiştim ve zarardaydım. Ayrıca yanımda acıkırsam karnımı tutar diye götürdüğüm bir paket 3lü Browni İntense'in faydasını da belirtmeden edemeyeceğim. Neyse, aşağı indikten sonra Bilkentli arkadaşın otelin asıl restoranına değil cafe tarzı olan yerinde yemek yediğini gördüm. Beraberliği zedelememek için makarna, salata ve bira (sonradan hayatımın en pahalı birası olduğunu öğrenecektim) söyleyerek ben de oturdum. Televizyonda Barcelona'nın bir maçının tekrarı vardı, biraz sohbet ederek biraz maça bakarak yemeğimiz tamamladık ve çıktık otelden.


    Yarın zamanın olursa Dubai tecrübelerimi, dönüşü ve mülakat sonuçlarını yazarak yazımı noktalayacağım arkadaşlar
  • İnşallah geçmişizdir mülakattan :)
  • bekliyoruz devamını...
  • Devam..


    Dubai'de tek ulaşım aracımız taksiydi ama Türkiye standartlarına göre oldukça ucuz olduğundan pek dokunmuyordu. Otelden çıkınca hedefimizi Dubai Mall olarak belirledik. Aslında otelimiz Mall of Emirates adında başka bir alışveriş merkezine oldukça yakındı ama Bilkentli oraya mülakattan önce gittiğini söyledi bu yüzden Dubai Mall'a gitme kararı aldık. Atladık taksiye ve soluğu Dubai Mall'un önünde aldık.

    Taksiden çektiğim bir fotoğraf;

     Microsoft Mülakat Tecrübem


    Bildiğiniz üzere aylardan marttı ve turizm sezonu henüz açılmamıştı bu yüzden Mall pek kalabalık sayılmazdı. Buna karşın gördüğüm insanların en az yarısı Dubai yerlisi değildi, adeta Dubai yabancılar tarafından istila edilmişti. Tam bunları düşünürken alışveriş merkezinin önündeki göbekte virajı almaya uğraşan 20 metrelik bir hummer jip dikkatimi çekti, ben de hemen fotoğrafını çektim;

     Microsoft Mülakat Tecrübem


    Bu alışveriş merkezi pek Ankara'dakilere benzemiyordu. İnanılmaz derecede büyüktü, sıradan AVMlerin en az 4-5 katıydı ve içinde bir adet akvaryum olduğunu duyduk. Akvaryumu ziyaret etmek üzere aklımızın bir köşesine yazdık ve AVMyi keşfe koyulduk. Ben bir iPhone 4, Bilkentli ise fotoğraf makinesi almak istiyordu, bu yüzden elektronikçileri aramaya başladık. Dubai'nin pek halka eğildiğini söyleyemem, yolda gördüğümüz jet-ski galerileri, pırlanta dükkanları gibi zengin kesime hitap eden parakende marketi alışveriş merkezi içinde de farklı değildi. Kuyumcular, üst kalite giyim mağazaları ve rolex gibi pahalı aksesuar mağazaları çoğunluktaydı, bu yüzden orta katları pas geçip en üst kattaki elektronik mağazalarına gittik.

    iPhone dışında (o sıralar Türkiye'de 2500 lira üzerinde satılıyordu, Dubai'de 950$ idi) fotoğraf makineleri, bilgisayar ve telefon gibi diğer elektronik cihazlar Türkiye'dekinden pek uzun değildi. Biraz dolaştık ve ben başarısız bir pazarlık girişiminden sonra iPhoneu aldım. Mağazalarda daha fazla zaman harcamadan akvaryumun yolunu tuttuk.

    Dubai Mall'dan birkaç fotoğraf;

     Microsoft Mülakat Tecrübem


     Microsoft Mülakat Tecrübem

    Daha önce büyük boyutta bir akvaryumda bulunmamıştım, bu yüzden buradaki akvaryum benim ilgimi oldukça cezbetti. 15-20 dakika boyunca hem fotoğraf çekip hem balıkları izledik ve sonra sıkıldığımıza karar verdik ve AVM'nin dışını gezme kararı aldık.

    Akvaryumdan bir fotoğraf;

     Microsoft Mülakat Tecrübem


    AVM'nin çıkışında bir Starbucks gördük ve 21er dirhama birer içecek alıp Dubai Mall'un geniş kapılarından ortasında büyükçe bir yapay gölet bulunan bir meydana çıktık. Daha sonra farkettik ki bu dünya'nın en büyük binası olan Burj Khalifa'nın önündeki meydandı.

    Burj Khalifa beni adeta büyüledi. Dubai'den önce yurt dışına çıkmamıştım ve Türkiye'de de bununla kıyaslanabilecek bir yapı görmemiştim. Göz alabildiğince gökyüzünü adeta deliyordu ve resmen insana kendisini ufacık hissettiriyordu. Dubai'nin çok büyük oranla zengin ve elit tabaka sayılabilecek yerlilerinden zaten biraz kibir kokusu almıştım ama bu bina işleri tamamen farklı bir boyuta çıkarıyordu.

    Mülakatları bitirmenin rahatlığıyla ılık bir Dubai akşamı, serin içeceklerimiz içerek Burj Khalifa-yı izledik bir süre. Güzel bir geceydi.

    Meydandan bir kaç fotoğraf;

     Microsoft Mülakat Tecrübem


     Microsoft Mülakat Tecrübem


    ..ve bendeniz;

     Microsoft Mülakat Tecrübem


    Gece 12'ye doğru ciddi ciddi yorulmuştuk, hem bu yüzden hem de o zamana kadar ki tecrübelerimize dayanarak finansal anlamda yeterli olmayacağımızı düşündüğümüzden Dubai'nin gece hayatını pas geçmeye karar verdik ve geri dönüş için taksiye atladık. Vedalaşıp odalarımıza ayrıldık. Taş gibi bir bikinili turist kadınla birlikte geçen kısa bir asansör yolculuğunun ardından kendimi odama attım. Bir kaç gündür internete girmeye fırsat bulamadığımdan kendimi oldukça dünyadan kopuk hissediyordum, hemen kendime yastıklardan bir taht yapıp yanımda getirdiğim bilgisayarıma oturdum. Beni (büyük oranda arkadaşlarımın duty-free shoplardan siparişleriyle) dolu bir inbox beni karşıladı. Maillere cevap yazarak geçen bir yarım saatin ardından gözlerim kendi kendine kapanır olmuştu ve kendimi yatağa bıraktım.

    Odamdan bir fotoğraf;

     Microsoft Mülakat Tecrübem


    Uyandığımda uçağımın kalkışına bir saat vardı, yaklaşık 11 saat uyumuşum. Hem uçağı kaçırmanın paniği, hem de duty-freeden alışveriş yapamayacak olmanın üzüntüsü yüzünden sırtımdan soğuk terler boşaldı. Hemen eşyalarımı çantama tıkıp, çıkış yapmak üzere resepsiyona indim. 55 dirhamlık (yaklaşık 30 TL) bir hesap beni bekliyordu, "Bir birayla bir şişe suya bu kadar para mı alınır insafsızlar" diyemeden hemen kredi kartıyla hesabı ödeyip taksiyle havaalanına gittim. Ucu ucuna uçağıma yetiştim ve soluğu Ankara'da aldım.

    Son

    3-4 günlük heyecanlı bir bekleyişin ardından, recruiterım Erik'ten mülakat sonucunu belirten bir mail aldım.

    quote:

    Hi Onur,

    It was great meeting you last week! I hope you got a chance to explore Dubai a bit before you headed home. Thanks for going through the process with us, I know those events can be challenging, especially when we are “borrowing” space in someone else’s office.

    I am very happy to announce that Microsoft would like to make you an offer, congratulations!

    We would like to offer you a full-time Software Development Engineer position in Silverlight. Great job in your interviews, they were impressed. Let’s schedule some time Monday-Friday to cover the details. If you could give me a few options in my local time-zone (Pacific Standard Time), I would appreciate it. I will let you know which works for me and then set up a conference call via email.

    Again, congratulations on the offer and great work! I look forward to speaking with you.

    Cheers,
    Erik


    Tahmin edebileceğiniz gibi dünyalar benimdi. Teklifim için 3 gün sonraya bir gün belirledik. Maalesef yetkim olmadığı için teklifimi burada açıklayamıyorum, ama internette dönen rakamların aşağı yukarı isabetli olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca işin diğer benefit ve perklerini öğrenmek isteyenler Microsoft Careers'ın sayfasına bakabilirler. Sonuç olarak 10 Ekim 2011'de Microsoft Seattle'da Software Development Engineer olarak işe başlıyacağım.

    Arkadaşlar işte benim mülakat deneyimim böyleydi. Çok yorucu olmasına rağmen bir o kadar da eğlenceliydi ve iyi sonuçlandı. Her türlü sorunuzu yanıtlamaya çalışırım. Diyeceğim o ki yurt dışında bir yazılım kariyeri veya staj düşünüyorsanız Microsoft'a başvurmadan geçmeyin. Okuyanlara tekrar teşekkür ederim.
  • Tebrikler, darısı bizim başımıza inşallah ilerde :))
  • quote:

    Orijinalden alıntı: budak38

    Tebrikler, darısı bizim başımıza inşallah ilerde :))


    Sağolasın arkadaşım, umarım istediğin işi sen de yakalarsın.
  • öncelikle tebrik edeyim. mutlu sona ulaşmışsın. gerçi daha yeni başlıyor maceran. iyi projelere imza atarsın umarım.

    daha önceki aşamalar hakkında soru sorayım bari. yani üniversite hayatın ve sonraki iş hayatında neler yaptın? ne gibi projelerde rol aldın? kendi dönemindeki bölüm arkadaşların arasında çok belirgin bir biçimde sıyrılmış bir şekilde görünüyor muydun? gerçi odtü'den bahsediyoruz, coğu canavar gibidir. :)
    ayrıca çok genç görünüyorsun. yaşın kaç acaba merak ettim.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ertanunver

    öncelikle tebrik edeyim. mutlu sona ulaşmışsın. gerçi daha yeni başlıyor maceran. iyi projelere imza atarsın umarım.

    daha önceki aşamalar hakkında soru sorayım bari. yani üniversite hayatın ve sonraki iş hayatında neler yaptın? ne gibi projelerde rol aldın? kendi dönemindeki bölüm arkadaşların arasında çok belirgin bir biçimde sıyrılmış bir şekilde görünüyor muydun? gerçi odtü'den bahsediyoruz, coğu canavar gibidir. :)
    ayrıca çok genç görünüyorsun. yaşın kaç acaba merak ettim.


    İyi dilekleriniz için tebrik ederim hocam. Sorularınızı yanıtlayayım.

    1. üniversite hayatın ve sonraki iş hayatında neler yaptın?

    Hocam ben iş teklifi aldığımda henüz 4. sınıftaydım yani üni hayatımdan sonra bir iş yapmadım. Temmuzda mezun oldum 1 aydır yatıyorum, ağustosta da tatile gidicem. Üniversite hayatımda bölümümüz için gerekli olan 2 tane 6 haftalık staj yaptım, ayrıca TSK MODSİMMER'de stajımdan sonra 6 ay kadar devam ettim, MS'ten teklifi alınca ayrıldım çünkü ücret felan almıyordum. Bunların dışında derslerin kapsamlı sayılacak projelerini yaptım, CV'mden copy/paste yapıyorum;


    Internships:

    2009 Information and Communication Technologies Authority (I worked on prevention of spam mail through blockage of TCP Port 25.)
    2010 TAF METU Modeling and Simulation Center (I worked on generic simulator project data package transmission between workstations via UDP/IP.)

    Work Experiences:

    July 2010 –March 2011 TAF METU Modeling and Simulation Center (Finalized the work on generic simulation package transfer, and other aspects of the project as a paid student assistant.)



    Project Experiences:

    -Secure Scalable Media Streaming Server (September 2010, still in progress)
    Senior Year Project at METU in coordination with Portakal Technologies. Secure and scalable media server which employs reverse proxy web servers and a load balancer to dynamically distribute the incoming and existing load.
    -RMI Based Library Query System (January 2011)
    Introduction to Object Oriented Programming course project. Querying database library using Java RMI, MySQL.
    -3D Art Gallery (December 2010)
    Computer Graphics course project. Modeling and visualization of a virtual art gallery using OpenGL, GLUT.
    -Generic Simulator Data Package Transfer (June 2010 – November 2010)
    Efficient and robust data package transfer using UDP/IP between the workstations of the simulator.

    2. kendi dönemindeki bölüm arkadaşların arasında çok belirgin bir biçimde sıyrılmış bir şekilde görünüyor muydun?

    not ortalamam bakımından hayır. ama kendimi dönemimin en iyi programcılarından biri olarak görüyordum açıkçası.

    3. ayrıca çok genç görünüyorsun. yaşın kaç acaba merak ettim.

    Eylül 1990 doğumluyum hocam, şu an 20 yaşındayım.
  • eylül 90 ha. tüm hazırlıkları atladın sanırım okul hayatın boyunca. :)

    yanlız şunu diyeyim üniversitenin inanılmaz bir artısı olduğunu düşünüyorum. türkiye'de direk mezun olup microsoft'da işe başlamak her yeni mezunun harcı değildir. odtü'nün inanılmaz bir artısı var bu konuda. gerçi herşey kişide bitiyor. ama odtü tam tamamlayıcı olmuş.

    bu arada ben de 90 ağustos doğumluyum daha yeni 3. sınıfta geçtim ilk senemde kazanmama rağmen. gerçekten çok hızlı tamamlamışsın eğitimini tebrik edeyim.

    bu arada yüksek lisans hedefim var benim odtü oyun teknolojileri için.

    cevaplar işin teşekkürler. tekrar başarılar diliyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-E41040413 -- 3 Ağustos 2011; 21:15:08 >
  • Teşekkürler dostum. Ne olursa olsun eğer isteği olan herkese üniversiteyi bitirmeden başvurmasını tavsiye ederim, bu durumlarda tecrübe veya spesifik teknojilerde yeterlilik aramayıp sizin temelinize bakıyorlar. Microsoft'a girmenin en kolay yolu staja kabul olmak. Eğer stajda aşırı kötü bir iş yapmazsanız başka mülakat gerektirmeden teklifinizi veriyorlar, bir arkadaşım da bu yolla girdi.

    http://microsoftjobsblog.com/

    Bu siteden de dikkat çekici CV hazırlama, mülakata hazırlanma gibi bir çok konuda bilgi bulabilirsiniz, şiddetle tavsiye edilir.
  • işinde başarılar umarım ilerde ben de böyle iyi yerlerde çalışırım
  • quote:

    Orijinalden alıntı: justkilled

    işinde başarılar umarım ilerde ben de böyle iyi yerlerde çalışırım


    Çok teşekkürler, umarım istediğin yerlere ulaşırsın
  • Bu alanda okumadığım halde merakımdan okudum, güzel bir kaynak olmuş
    Sorular birçok yoldan çözülebilecek türdenmiş gibi geldi, güzel cidden.
    Bende sadece hobi olarak şimdilik sadece c ile ilgileniyorum,c++ ı öğrenmeyi ve javaya da göz gezdirmeyi planlıyorum belki mesleğime de katkı sağlar.
    matris sorusu kullanıcı bir sayı girecek o sayı matriste var mı diye mi kontrol edecek program? hangi programlama dilinde?
    Başarılar dilerim ve tebrikler
  • Teşekkürler dostum. Sorularda programlama dilini adayın seçimine bırakıyolardı. Ben hepsinde C kullandım.
  • hocam gerçekten zor bi iş başarmışsın.benim merak ettiğim programlamayı geliştirirken herhangi bi kurs falan aldın mı yoksa kendi çabalarının sayesinde mi oldu?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: OnurJAM


    Tahmin edebileceğiniz gibi dünyalar benimdi. Teklifim için 3 gün sonraya bir gün belirledik. Maalesef yetkim olmadığı için teklifimi burada açıklayamıyorum, ama internette dönen rakamların aşağı yukarı isabetli olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca işin diğer benefit ve perklerini öğrenmek isteyenler Microsoft Careers'ın sayfasına bakabilirler. Sonuç olarak 10 Ekim 2011'de Microsoft Seattle'da Software Development Engineer olarak işe başlıyacağım.

    Arkadaşlar işte benim mülakat deneyimim böyleydi. Çok yorucu olmasına rağmen bir o kadar da eğlenceliydi ve iyi sonuçlandı. Her türlü sorunuzu yanıtlamaya çalışırım. Diyeceğim o ki yurt dışında bir yazılım kariyeri veya staj düşünüyorsanız Microsoft'a başvurmadan geçmeyin. Okuyanlara tekrar teşekkür ederim.



    Delikanlı ben seni çok tebrik ederim bunu okuyunca yüzüme bir gülümseme indi, gerçekten çok iyi ya

    ama bak burdan kopma gitmek isteyenlere yardımcı ol, elin hintlileri doldurmuş amerikayı biraz da bizden adam gitsin

    vallahi tekrar tekrar tebrikler umarım iş yerinde şöyle gönlünce ve hakkında hayırlı bir yer olur.
  • Ben de çok tebrik ediyorum.
    Yazdıklarının her satırını okudum, çok şanslısın.
    İşe başladğında da yorumlarını okumak isterim
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.