Yüksek km Dizel alınırmı?

quote:

Orijinalden alıntı: gokhanique


Dizel araba kullanmayı bilmeyip burada ahkam kesenler de iyice arttı.

Turbo bir tek dizel motorlarda mı var ? artık benzinlilerin çoğu turbolu ve ciddi sıkıştırma oranlarıyla çalışıyorlar. Bozulacaksa benzinlininki de bozulacak. Bu kadar büyütmeye gerek yok.

Benim tek kriterim yetkili servis bakımı. Servis demek sadece yağ filtre değişimi demek değil. Yetkili serviste en az 80 nokta kontrol ediliyor. Markalar bültenler, güncellemeler yayınlıyorlar ve siz servise gittiğiniz zaman bu işlemler uygulanıyor aracınıza. Ayrıca bir sıkıntı ile karşılaştığınızda karşınızda muhatap var. Aracım 200.000 Km de olsa yetkili servise giderim.

Yüksek km den ziyade aracın sahibi nasıl kullanmış ona bakarım. İkinci el araç satın alacak olsam tek kullanıcının olduğu tek sahibinin olduğu araca yönelirim. En önemlisi ise aracın yol bilgisayarından ortalama yakıt tüketimine bakar aracın ezilip ezilmediğini anlarım. En önemli göstergelerden biridir. Üst devir bandında kasılma var mı, maksimum güç verdiği devirde titreme gibi reaksiyon var mı, kapı fitil ve kolonlarından ses geliyor mu gibi soruların yanıtlarını ararım.

Örnek vermek gerekirse malum sitede satıcılar araçlarının gösterge panelinin fotoğraflarını koyuyorlar. Bakıyorsunuz yakıt ibresi yarın depo gösteriyor (dizel araçtan bahsediyorum) gidilecek kilometre 200 küsür. Bu demek oluyor ki sen bu arabayla durmandan yanlamışsın boş boş devir çevirmiş ezmişsin.

Bu basit bir örnekti. Kendinize göre kriter belirleyip aracı alıp almayacağınıza karar verebilirsiniz.

Bir diğer konu kaza, boya, değişen.

Boya mevzusu biraz karmaşık olmakla beraber mantıklı cevapları her zaman vardır. 10 yıllık arabada boya olmasın diyen zihniyeti sorgularım. İstanbul gibi yerde tampon değişmiş, çamurlukta boya var diye ağlayanı dinlemem.

Kaza konusu ise daha derin ki genelde boya işlemi ile karıştırılıyor. Neticede trafiğe çıkıyoruz çıkmasak bile durduğu yerde bile aracımız hasar alabiliyor. Ne yapalım ölelim mi ? hayır ölmeyelim o zaman fotoğraflarımızı çekelim yapılan işlemin belgelerini saklayalım ve paşa paşa binmeye devam edelim. Onarılamayan giderilemeyen hiçbir kusur yoktur. Sadece yeteneksiz, beceriksiz ve bilgisiz ustalar, servisler vardır. Araçlarımız lego misali parçalanabilen ve birleştirilebilen objelerdir. ( Şasiyi ayrı tutarak yazdım)

Kullanılan her malzemenin bir ömrü olduğu düşünüldüğünde zamanı geldiğinde her şey değişecektir. Bazen kaza olur bazen aksilik olur bir şey bir şekilde olur öngörülen zamandan önce değişmesi gereken parçalar olur. Orijinal parça olduktan sonra her şey değiştirilebilir. Bence sorun yoktur.

yüksek km.li araçların nasıl km yaptığına da dikkat etmek gerekir. Bazı araç sahipleri hiçbir zaman şehir dışına çıkmazlar. Hep şehir içinde kullanılır ve bazı parçalar ömrünü daha çabuk doldururlar. Manuel araçlar debriyaj balatasını, baskısını ve bilyasını, otomatik araçlar fren balatalarını daha çabuk değiştirmek durumunda kalırlar. Fakat bu gereğe uymayan araç sahipleri araçlarını satınca yeni sahipler hep sorunla karşılaşırlar ve doğal olarak yüksek km li araçlar hakkında ön yargı oluşur. Bazı kullanıcılar ise yapılan km nin çoğunu şehirler arası ya da şehirler arası sayılabilecek uzunlukta yollarda yapmakta. Bu noktada araçların daha az hırpalandığını kabul edebiliriz.