Şimdi Ara

Yokluk - Hiçlik Düşüncesi ile Baş Etme (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü1 Mobil
5 sn
28
Cevap
1
Favori
1.639
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • HADO77 kullanıcısına yanıt
    3 kişin yokluğu temelinde bi şeyi var etmek yokluğun var edilmesi olarak ben varım dedikçe ilahi kudretin yaratışıdır.



    Yoku 3 kişiyle gosterdiğinden bi ilah yani yaratıcı vardır denir. Bu tartışılırken 4 olduğunuzu gorursunuz.



    Yokun var edilmesi an be an yaratılıştır. 3 dinozor vardı ve aslında yoktu. Yani dinozor yok demek için vardı ve bu dinolara evrildi.



    Eseme hatadır. Yok olan bi şey başka Bi varlığa değil yokluğun otesine evrilir. Ama kuşlar vardı o zaman nasıl kuşlar oldu evrilmiş olmalı. O 3 kuş dahi yoktu. Yahu ben işin içinden çıkamadım nasıl olacak?



    Yaratıldı deniyor. Birbiri ile alaka kursanız yok olmanın ptesine geçecek şekilde. Sen dinolar vardı kuşlar da vardı dediğinde ilah yarattı dedirtiyorsun bize.



    Yoktu olamazdı hiçe duştu deseydi ilah yaratmış olamaz diyecektim.



    Yapı ateizme geçit vermeyecek şekilde programlanmış. Konuştukça batıyor veya dibi boyluyor.



    Bu açıdan yaratılış mahremdir üstünde konuşulmaz veya konuşulacaksa acaba biri var da bizden bi şey mi istiyor? Yahut bi kat var da biz ordan bi ışık getirsek ne olur dediler.



    Bu da vacibul vucub denilen vahyin zorunlu hal olmasıdır. Aklın duşunuşundeki bi kural olarak bunu mantık dünyasına hep birlikte hediye ettik.





    Vahiy zorunludur. Ancak ilah kabul etmedi. Bu inkar kendini inkardır. İlah kabul etmeyebilir. Bizi vahiy ver vermezsen biz yazarız dediler. Bu aklın zorunluluğu olarak kendisi yazdı çünkü vahiy vermiyordu.





    Vahyin zorunluluğu ve inkar ilahı değil vahyin kendisi tarafından yazılırken ahd ve yeminle bu benim yazım değil inanın orada Bi ilah var demektir.



    İnanmazlar dediler.



    Gun gelecek bi an kalacak.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 18 Mayıs 2017; 11:49:26 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: olasılıksız238

    İnsan, hiçliği tahayyül edemediği için hiçliği varlığın bir formu olarak düşünüyor ve hata yapıyor. Düşüncelerinize dikkat edin, siz de bunu fark edeceksiniz. Hiçliği bir varlık formu gibi gördüğü için insan, sonsuz karanlık, azap vs. gibi şeylerle veya kötü anılarla özdeşleştiriyor yok olmayı. Oysa hiçlik dediğiniz şeyde bunların hiçbiri yok. Hiçbir kötülük, acı, keder, ızdırap veya mutluluk, sevinç, neşe yok. Olmayan bir şey üzerine düşünmenin de olanağı olmadığı için hiçliği düşünmeye, anlamaya çalışmanın hiçbir mantıklı yönü yoktur. Çünkü insan sadece var olan şeyler üzerine düşünebilir. Hiçliği düşünmeye çalıştığı zaman varacağı hiçbir sonuç olmayacaktır.

    Hiçliği bir varlık formu olarak düşünürsen zaten hiçlik sorunu diye bir şey kalmayacak. 4. cümlende söylediğin gibi acı ve ızdırap bile duymayacaksın hiç olduğunda. 65 milyon yıl önce yaşayan dev kertenkeleleri düşün. Şimdi yoklar. Eğer biz insanlar onların fosillerinin bulup çıkarmasaydık kim bilecekti. Ya da bildik de ne oldu. Onlar geri mi gelecek. Bir 65 milyon yıl sonra insanlık ne olacak. Kanseri tedavi etmişsin kimin umurunda? İstersen 1000 yıl yaşa sonunda varacağın menzil olmayınca neye yarar. Bu bağlamda dünyada yaşadığın mutluluklar da sanal oluyor gösterdiğin çabalar da. Çünkü varlık dediğin olay onu idrak edecek bir bilinçle var oluyor. Şunu çok duyuyorum. Tesadüfen bir hayat yakaladık onun kıymetini bilelim. Bu şuna benziyor zengin biri günün birinde çıkıp geliyor ve diyor ki al benim şu Ferrarinin anahtarını bir dakikalığına bu araba senin. Arabanın kapısını açıyorsun içine oturuyorsun anahtarı takıp kontağı çeviriyorsun ve son, süre doldu. Şimdi ben bunun nesinin kıymetini bileceğim?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi MANGUTAY -- 17 Mayıs 2017; 13:30:48 >




  • HADO77 kullanıcısına yanıt
    anne kısa oğul uzun diyelim. şimdi kısanın zıttı uzundur denemez. kısadan eksilen uzundur denir.

    yani bize zıtlık diye öğretilen şey aslında eksilen diye öğretilmeli idi.

    akıl yok ise akletmeyi akletmesi bakımından zıttı kavramı yani var oluşamayacağından var olan bi kavramı bu oluş biçiminde bulamaz.

    buna da rasulun zorunluluğu diyelim.

    ilki ilaha iman ikincisi rasule iman denilen yolda iman şartı olarak gözüken şeyler aklın zorunlu ilkeleri olmaya başlar.

    yani yok olduğunu ve hiçe gittiğini akleden şey yok olduğu vecihle ilah ve elçi denen kavramları düşünmeye başlar.

    dikkat edin bunu yokluğun fazlalaştırılıp hiçliğe giden hali daha farklı düşünmüş olabilir. bu şey vahyi arttırabilir.

    ancak bilinen alemde ratku elizabet(h) mağğara denen bi çıkarımın dışında insani olana yönelik bi duyuş(vahiy demiyorum) tan başkası mümkün değildir.

    yani bi ilah ve rasul olacak ancak insana bakan yönünde reel olarak ne söylemiş olabileceği bellidir ve fazlası değildir denmekte.

    neden bu var? ilk itirazımız olan ilahın sözünü kadına evirmek isteyen anlayıştan ötrü bu var. igra elif gibi iki başlangıç dahi şu an kadın olarak tahayyül edilmiş ve isimlendirilmiş. meryem melek hakeza.

    bu yüzden ilahi kattan kitap da alsa bunu kadına evireceği artık bilinen bi varlığa ayet verilmiş olsaydı aklın bu ayeti duyumsaması o 3 kelime olurdu ve öyledir de.




  • HADO77 kullanıcısına yanıt
    şimdi kitabullahı kabul etmiş kimsenin rahman, rahim, nur, allah, melek meryem igra buşra kubra yasin ğafur vs. yi ilahtan başkasının kelamı olamayacak şekilde kabul etmesi lazımdır.

    yani bu isimlerin isim değil ayet olduğunu anlaması lazım. yoksa yukarıda beyan edilen 3 kelimeyi kabul etmiş gibi olur.

    kızınız evlenince nasıl soy ismini değiştirmek doğalsa bu isim dediğiniz ayetleri de değiştirmeniz mümkündür.

    adamın biri ömür boyu üzerine titrediğiniz üzerine bütün servetinizi yığdınız bi varlığı sizinle olan soy bağını(sizin ismi silip) sırf cima için kesmesi ne kadar doğal karşılanıyorsa ilahın ayetleri isim konulmuş kimseler de o kadar doğal gelmeli.

    şayet kafanız karıştıysa adamın biri ömür boyu üzerine titrediğiniz ... kısmını yapabiliyorsanız tefekkürle okuyun. bundan daha doğal olamıyorsa bu konu bence bi düşünün.

    kendiniz veya beceremiyorsanız ehil bi vekil aracılığı ile bu isimleri değiştirin, bu ayetleri insana verip baba oğul kutsal ruhu islammış gibi anlatmayın.

    başka türlü ilahın koyduğu hacizden kurtulamayız. cebraile melek meleğe kadın deyip evlendirmenin cebrail aleyhisselama inanmış olduğunu söyleyen bi kişinin lisanında bi cevabı varsa beklerim. hele ki nur ki ALLAHUDUR teala( o nuru ala nurdur) buna kadın demek ne demek buna da cevabı beklerim. elif saire de mevcut.

    70 yıl hıfzıyet yapıp elifin kadın olduğuna hükmetmiş hadis ravilerini de beklerim.

    şu husus bi çözüme kavuşsa beynimizdeki bulutlar da ortadan kalkacak aslında daha rahat felsefe yapabileceğiz.

    sizin kızınıza hanımınıza el sürmeden yapılan bu yardımı da küçümsemeyin başkası eş etmeden bu değişikliği yapmaz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 18 Mayıs 2017; 14:2:39 >




  • Bütün yorumları okudum . Hemen hemen herkes çok mantıklı şeyler yazmış. Evet, hayat saçma, çabalamak boşuna.. ama hayat böyle diye bir köşeye çekilip ölümü beklemek ne kadar mantıklı ? Madem öleceğiz neden olmadık hayatlar yaşıyoruz. Sabit bir ücrete gündüzlerimizi hiç ediyoruz. Ben de bunu anlayamıyorum. Karşı koymak istiyorum fakat kıyamıyorum DA. Hastalığın teşhisini koyan fakat hastalığı nasıl tedavi edeceğini bilmeyen bir doktor gibiyim.

    Benim de aklıma süreli geliyor bu konu. Bir şeyler yapmak istiyorum ama yapamıyorum. Eyleme geçmek istiyorum, geçemiyorum. İşe gitmek zorundayım. Gitmesem aç kalırım.fakat bütün bir ömrümü böyle geçirmek de istemiyorum. Beni de asıl üzen işte bu. Hem bir gün öleceğimi biliyorum hem de bir hayvan gibi yaşayıp gidiyorum. Öyle işte.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bi kavram yok olmak üzere kurgulandığında o meseleyi varken yok hukmune getiren mantığın var olan şey nedir diye sorduğunda verilecek cevap materyale yönelik değildir.



    Mesela evlat var dedik. İki birey çocuk yaptı evladımsı oldu. İki birey yapmadı.



    Her iki hal bakımından ilk iki bireyin yokun tanımını yaparken diğer iki birey bu takımdan kaçındı.



    Bu kere bi insan vardı ve yokun tanımı için anne va babam yoktu dedi. Ancak bu var olduklarına inançla yoktu. Şimdi yok diyordu ancak olmalıydı.





    Varın tanımı bakımından mevcudatta olmayan şeyin tam manası ile hudule geldiğine inanç sonucu bakımından yok olan bi urune kıyasla oluşamayacağı anlaşılırsa ne yapılabilir?



    İnsan yok demek için varsa bu varlığın olmadığı bi alem bakımından insan yok olan varlığı varların alemi olarak şehadet taşır. Şahitler aleminde vardır ancak dünyada yoktur denirse ya dünya şahitlerdendir ya da başka Bi alem vardır.



    Yoku tanımladı biri de tanımdan kaçındı ve tanımsız bıraktı. Hangisi varlık alemini tanımlayabildi?



    Yok mutlak olarak varı bilmediğinden tanımlayamaz dersek tanımsız yok tanımı adına varı oluşturması bakımından eylemsiz bi duruş sergilemesi, yok olan kavramın buna nazarı ile kendisini tanımsızlaştırmak adına eyleme geçmesi halinde mesela evladımsının kendi yokluğunu tanımsızlığa yukseltmek benzetmek için eş edinip onunla eylemsiz kalması hali yoktan tanımsız yoka giderken var dediği hal bakımından kendisini tanımsızlaştırmış olur.



    Topluca kişi kendisinin bireysel yokluğunu tanımsız kılmak için eş edinip birbirine karşı eylemsiz olursa tanımsızlaşır. Ancak bu tanımsızlık yokun tanımsızlığıdır. Bu eş edinme denk edinme gibidir.



    İlahi kudret insanı kendisine muhattap alarak mesela halife dense amaç yokluğu tanımsız hale getirmek adına değil var denen alemi anlatmak adına olmalıdır.



    İnsanın eksilttiği değer yoku eksiltir ve onu tanınmayacak hale getirir. Bu halde yok tanımsız olduğu her an bakımından inşa tarafından bilinmeyecek bi varlar alemine neden olur. Yani ilahi kudrete alan açar.



    Evli çocuklu olan yoku tanımlar evli çocuksuz olan ise yoku tanımsızlaştırıp varlık denen alemi genişletir ancak yokun melekesi varlığı bilmediğinden bu alemi bilemez.



    Bekar olanın ise varlığı anne baba denen suretanın zorunlu varlığına yönelik olarak var denen hali mevcuda getirmeye yoneliktir.



    Toparlarsak yok tanımsız yok ve var olmak zorunda denen alemlerin uçu bi araya gelerek aynı yuzeyde okunabilir ise bu vardır diyebiliriz.



    Bekar bi kişi evli bir çocuklu aile evli çocuksuz yani hiç cima yapmamış bi aile aynı yuzeyde varlığı tanımlamaya çalışan bi şekildir.



    Bu 3 hal bi tabloda parada ya da yuzeyde resmedilirse bu resimin olduğu yuzey var kabul edilir.



    Şimdi ben babam annem ben evlat ve kardeşten muteşekkilim.



    Ben bekarım babam ve annem evli bi tane evlatları var(kardeşim) ve evlat denen yapım cima etmemiş bi karı kocanın goruntusu.



    Şimdi ben var oldum dersem zaten vardın denmesinin nedeni bakımından benim var denen kavramı anlamam için bekar evli çocuklu ve çocuksuz bi aileye ihtiyacım yoktu dersem, ilahın salt varlığı adına sebeb sonuç ilişkisinde sebebin olmaması halini aynı zamanda zatıyla taşıdığı hal olarak algılayabilmek lazımdır.



    O hep vardı denirken bu benim sebebim olacak yapının olmasına ihtiyaç olmayacak şekilde var olmam gibiydi diyebiliyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • HADO77 kullanıcısına yanıt
    Ben teorik olarak yokken yani ben yokum derken ki halinde mevcut olan ama işte varım dediğim tekil an o Teala hep vardı diyebileceğim bi hali tanımlamakta.



    Dikkat edilirse ben bunu yok olduğum bi zamanda var olduğumu duşunduğum bi anda yapabiliyorum.



    Anlayabildiğimiz kadarıyla varın aleminde bi şey hep vardı. Sebeb yoktu.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Bir gün bir hiç yani yok yani hicbirsey olacaginiz dusuncesi ile

    baş etmek saçmalıktır

    çünkü

    quote:

    Bir gün bir hiç yani yok yani hicbirsey

    olmayacaksın.

    olmak
    oluşta olan için söylenir.
    olanı algılamak da oluşun eseridir.

    oluşta olmayan şey
    olan şey değildir

    olmayan şey algılanmaz.

    sizi var eden biyolojinizdir.

    bu yüzden
    tecrübe ettiğiniz
    ve edebileceğiniz

    sadece yaşamdır.

    siz varken ölüm yoktur
    ölüm varkende siz yoksunuzdur.

    aklınızı başınıza alın , yoksa boş boş düşüncelerle
    değerli vaktinizi zehir edip
    hayatın hakkını veremez,
    pişmanlık çekersiniz ki.
    buna gerek yok.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi razor6247 -- 21 Mayıs 2017; 8:21:23 >




  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.