Şimdi Ara

YGS-LYS BAŞARI İÇİN TAVSİYELER [ANA KONU] SONNN KEZZ UPPP (7. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
222
Cevap
22
Favori
65.519
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Bizim sistem yeni olduğu için hiçbir şey belli değildi ilk 10 tercihimi uçuk bölümlerden yaptım belki gelir diye ama olmadı 13e yerleştim
    İTÜ İnşaat Mühendisliği
    MF4 puanı ile giriliyor
    Ben 17905 ile girdim. Taban kaç bilmiyorum.
    Okul puanı 75 üzerinden 69
    Diploma notu 83
    Fen Lisesi mezunuyum.
    YGS 135 net



    Çalışma süresi veya ne zaman başladığı kişinin kapasitesine göre değişir. Mesela dershanedeki hocam çalışmam için çok uğraştı. Dershanede özel derece sınıfı vardı 7 kişilik. Adamlar sabahtan akşama kadar 10ar dakika arayla çalışıyolardı. Onların yanına aldı yine yapamadım. Yanımda herkes 1000soru yaptı bir günde ben 250yi geçemedim. İkinci gün dayanamadım zaten. Yıl boyunca en fazla çözdüğüm soru sayısı 250dir. mümkün değil 300 olmamıştır. Biyolojiye zaten sonuçtan da belli olduğu gibi hiç çalışmadım. Ezber olduğu için hiç sevemedim. Kız arkadaşlar gel anlatalım sana hocaları dinlemiyosun dediler. Peki dedim ama onlar anlatınca hiç dinleyemiyosun zaten malum MF4ten gireceğim için bir soru 0.5 puan dedim 10net eksik yapsam 5puan çok koymaz dedim. Neyse matematiği çok severdim ama. Türev integral çok eğlenceli gelirdi zevk için soru çözerdim onlardan. Hala da çözerim. Ama sınavda süreyi yetiştiremedim. 5 boş kaldı. Fiziği de çok seviyordum soru çözmek eğlenceli geliyodu sevdiğim konularda. Kimyayı başta sevmiyordum ama düşününce zaten biyolojiden sıçıcam bari kimya düzgün olsun dedim. Hidrokarbonlara bi başladım çalışmaya alkoller eterler benzen ve türevleri herşeye kendim çalıştım. Okuldaki kimyacımız sağolsun hiç ders işlemedi. Dershanedekini de sevmezdim. Koca kimyaya kendim evde çalıştım. Burada FEMsimetri kitapları ve FEMdergileri kesinlikle tavsiye ederim. Sonuç olarak en iyi kimyam geldi. Bir de stres yapmayacaksın arkadaş. Bende 1gram stres yoktu. sınava girip çıkacaz işte diyodum. Öyle de oldu. sadece matematiki yetiştiremeyince biraz panik oldum o kadar. Zaten tercih yaparken 1yılda yapmadığım kadar stres yaptım. herkes hukuk yaz yaz diye baskı yaptı. Ulan diyorum fen lisesi mezunuyum ben ne hukuku. direndim ve yazmadım. He bu sistemde istediğin sınava girebiliyorsun o güzel. Ben edebiyata girdim. hiçbir şey bilmiyodum. Koca sene edebiyata dair 3 deneme çözdüm. 35-40 netim vardı hepsinde 80 soruda. Sınava bi başladım abicim ilk 20 soru ygs türkçesi paragraf falan. Allah dedim bir moral geldi onları fulledim o gazla kalanları da yaptım iyi bi edebiyat puanı da geldi. Ama TM tercihi yapmadım işte. Şimdilik pişman da değilim. Şimdi seneye girecek arkadaşlara tavsiyem dersi derste dinlemeye çalışın falan tripleri yapmıycağım. Herşey sizde bitiyor çünkü. Yaptığın işten zevk almanız önemli. Konuları sevmeye çalışın. Çok değil verimli soru çözün. Soru çözerken müzik dinlemeyin mesela telefonu masanızdan uzak tutun. Ben aynı anda iki işi yapamadığımı farkettim çünkü. He yaparım diyosanız o ayrı. Başta dediğim gibi kapasite meselesi. Okul dershane bitince eve/yurda geldiğinizde 1saat soru çözmeye çalışın 30 soru bile çözseniz kârdır. Benden şimdilik bu kadar. He puanı çok iyi değil ahkam kesiyor diye düşünmeyin öyle bi çabam yok. Arkadaşın biri özelden rica etmiş bende yazdım. Kolay gelsin herkese..

    EDIT: YGS neti eklendi. Buarada sınav esnasında basit ama hayatınızı değiştirebilcek taktikler vericem ama daha sonra yazarım onları.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Lacoste. -- 14 Ağustos 2010; 13:37:37 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: asedefege

    Bizim sistem yeni olduğu için hiçbir şey belli değildi ilk 10 tercihimi uçuk bölümlerden yaptım belki gelir diye ama olmadı 13e yerleştim
    İTÜ İnşaat Mühendisliği
    MF4 puanı ile giriliyor
    Ben 17905 ile girdim. Taban kaç bilmiyorum.
    Okul puanı 75 üzerinden 69
    Diploma notu 83
    Fen Lisesi mezunuyum.
    YGS 135 net



    Çalışma süresi veya ne zaman başladığı kişinin kapasitesine göre değişir. Mesela dershanedeki hocam çalışmam için çok uğraştı. Dershanede özel derece sınıfı vardı 7 kişilik. Adamlar sabahtan akşama kadar 10ar dakika arayla çalışıyolardı. Onların yanına aldı yine yapamadım. Yanımda herkes 1000soru yaptı bir günde ben 250yi geçemedim. İkinci gün dayanamadım zaten. Yıl boyunca en fazla çözdüğüm soru sayısı 250dir. mümkün değil 300 olmamıştır. Biyolojiye zaten sonuçtan da belli olduğu gibi hiç çalışmadım. Ezber olduğu için hiç sevemedim. Kız arkadaşlar gel anlatalım sana hocaları dinlemiyosun dediler. Peki dedim ama onlar anlatınca hiç dinleyemiyosun zaten malum MF4ten gireceğim için bir soru 0.5 puan dedim 10net eksik yapsam 5puan çok koymaz dedim. Neyse matematiği çok severdim ama. Türev integral çok eğlenceli gelirdi zevk için soru çözerdim onlardan. Hala da çözerim. Ama sınavda süreyi yetiştiremedim. 5 boş kaldı. Fiziği de çok seviyordum soru çözmek eğlenceli geliyodu sevdiğim konularda. Kimyayı başta sevmiyordum ama düşününce zaten biyolojiden sıçıcam bari kimya düzgün olsun dedim. Hidrokarbonlara bi başladım çalışmaya alkoller eterler benzen ve türevleri herşeye kendim çalıştım. Okuldaki kimyacımız sağolsun hiç ders işlemedi. Dershanedekini de sevmezdim. Koca kimyaya kendim evde çalıştım. Burada FEMsimetri kitapları ve FEMdergileri kesinlikle tavsiye ederim. Sonuç olarak en iyi kimyam geldi. Bir de stres yapmayacaksın arkadaş. Bende 1gram stres yoktu. sınava girip çıkacaz işte diyodum. Öyle de oldu. sadece matematiki yetiştiremeyince biraz panik oldum o kadar. Zaten tercih yaparken 1yılda yapmadığım kadar stres yaptım. herkes hukuk yaz yaz diye baskı yaptı. Ulan diyorum fen lisesi mezunuyum ben ne hukuku. direndim ve yazmadım. He bu sistemde istediğin sınava girebiliyorsun o güzel. Ben edebiyata girdim. hiçbir şey bilmiyodum. Koca sene edebiyata dair 3 deneme çözdüm. 35-40 netim vardı hepsinde 80 soruda. Sınava bi başladım abicim ilk 20 soru ygs türkçesi paragraf falan. Allah dedim bir moral geldi onları fulledim o gazla kalanları da yaptım iyi bi edebiyat puanı da geldi. Ama TM tercihi yapmadım işte. Şimdilik pişman da değilim. Şimdi seneye girecek arkadaşlara tavsiyem dersi derste dinlemeye çalışın falan tripleri yapmıycağım. Herşey sizde bitiyor çünkü. Yaptığın işten zevk almanız önemli. Konuları sevmeye çalışın. Çok değil verimli soru çözün. Soru çözerken müzik dinlemeyin mesela telefonu masanızdan uzak tutun. Ben aynı anda iki işi yapamadığımı farkettim çünkü. He yaparım diyosanız o ayrı. Başta dediğim gibi kapasite meselesi. Okul dershane bitince eve/yurda geldiğinizde 1saat soru çözmeye çalışın 30 soru bile çözseniz kârdır. Benden şimdilik bu kadar. He puanı çok iyi değil ahkam kesiyor diye düşünmeyin öyle bi çabam yok. Arkadaşın biri özelden rica etmiş bende yazdım. Kolay gelsin herkese..

    EDIT: YGS neti eklendi. Buarada sınav esnasında basit ama hayatınızı değiştirebilcek taktikler vericem ama daha sonra yazarım onları.



    cok teşşekürler yazılarının devamını bekliyoruz




  • quote:

    Orijinalden alıntı: asedefege

    Bizim sistem yeni olduğu için hiçbir şey belli değildi ilk 10 tercihimi uçuk bölümlerden yaptım belki gelir diye ama olmadı 13e yerleştim
    İTÜ İnşaat Mühendisliği
    MF4 puanı ile giriliyor
    Ben 17905 ile girdim. Taban kaç bilmiyorum.
    Okul puanı 75 üzerinden 69
    Diploma notu 83
    Fen Lisesi mezunuyum.
    YGS 135 net



    Çalışma süresi veya ne zaman başladığı kişinin kapasitesine göre değişir. Mesela dershanedeki hocam çalışmam için çok uğraştı. Dershanede özel derece sınıfı vardı 7 kişilik. Adamlar sabahtan akşama kadar 10ar dakika arayla çalışıyolardı. Onların yanına aldı yine yapamadım. Yanımda herkes 1000soru yaptı bir günde ben 250yi geçemedim. İkinci gün dayanamadım zaten. Yıl boyunca en fazla çözdüğüm soru sayısı 250dir. mümkün değil 300 olmamıştır. Biyolojiye zaten sonuçtan da belli olduğu gibi hiç çalışmadım. Ezber olduğu için hiç sevemedim. Kız arkadaşlar gel anlatalım sana hocaları dinlemiyosun dediler. Peki dedim ama onlar anlatınca hiç dinleyemiyosun zaten malum MF4ten gireceğim için bir soru 0.5 puan dedim 10net eksik yapsam 5puan çok koymaz dedim. Neyse matematiği çok severdim ama. Türev integral çok eğlenceli gelirdi zevk için soru çözerdim onlardan. Hala da çözerim. Ama sınavda süreyi yetiştiremedim. 5 boş kaldı. Fiziği de çok seviyordum soru çözmek eğlenceli geliyodu sevdiğim konularda. Kimyayı başta sevmiyordum ama düşününce zaten biyolojiden sıçıcam bari kimya düzgün olsun dedim. Hidrokarbonlara bi başladım çalışmaya alkoller eterler benzen ve türevleri herşeye kendim çalıştım. Okuldaki kimyacımız sağolsun hiç ders işlemedi. Dershanedekini de sevmezdim. Koca kimyaya kendim evde çalıştım. Burada FEMsimetri kitapları ve FEMdergileri kesinlikle tavsiye ederim. Sonuç olarak en iyi kimyam geldi. Bir de stres yapmayacaksın arkadaş. Bende 1gram stres yoktu. sınava girip çıkacaz işte diyodum. Öyle de oldu. sadece matematiki yetiştiremeyince biraz panik oldum o kadar. Zaten tercih yaparken 1yılda yapmadığım kadar stres yaptım. herkes hukuk yaz yaz diye baskı yaptı. Ulan diyorum fen lisesi mezunuyum ben ne hukuku. direndim ve yazmadım. He bu sistemde istediğin sınava girebiliyorsun o güzel. Ben edebiyata girdim. hiçbir şey bilmiyodum. Koca sene edebiyata dair 3 deneme çözdüm. 35-40 netim vardı hepsinde 80 soruda. Sınava bi başladım abicim ilk 20 soru ygs türkçesi paragraf falan. Allah dedim bir moral geldi onları fulledim o gazla kalanları da yaptım iyi bi edebiyat puanı da geldi. Ama TM tercihi yapmadım işte. Şimdilik pişman da değilim. Şimdi seneye girecek arkadaşlara tavsiyem dersi derste dinlemeye çalışın falan tripleri yapmıycağım. Herşey sizde bitiyor çünkü. Yaptığın işten zevk almanız önemli. Konuları sevmeye çalışın. Çok değil verimli soru çözün. Soru çözerken müzik dinlemeyin mesela telefonu masanızdan uzak tutun. Ben aynı anda iki işi yapamadığımı farkettim çünkü. He yaparım diyosanız o ayrı. Başta dediğim gibi kapasite meselesi. Okul dershane bitince eve/yurda geldiğinizde 1saat soru çözmeye çalışın 30 soru bile çözseniz kârdır. Benden şimdilik bu kadar. He puanı çok iyi değil ahkam kesiyor diye düşünmeyin öyle bi çabam yok. Arkadaşın biri özelden rica etmiş bende yazdım. Kolay gelsin herkese..

    EDIT: YGS neti eklendi. Buarada sınav esnasında basit ama hayatınızı değiştirebilcek taktikler vericem ama daha sonra yazarım onları.


    Teşekkürler.




  • Nasıl yazmaya başlasam bilemedim. Direkt konuya giriyorum.

    İlk olarak hocayı dinlemek çok önemli. Öğrenci konuyu bilse de dinlemeli hocayı. Okulda bir konuyu 3. kez dinleyecek olsamda (dershanenin hızlandırması + dershane+ okul) dinlerdim. Arkalarından konuşmak gibi olmasın ama bana habire soru getiren adamlarda derste birbirleriyle konuşur ya da uyurdu. Yani dilneyin hocanızı. Sevmeseniz de dinleyin. Elbet unuttuğunuz ufak bir yeri hatırlarsınız.

    Ben öyle program işlerine girmedim. Dershane hocamın verdiği ödevler yapılacak herhangi bir programla da çözülecek gibi değildi. O da hep yapamayacağımız türden ödevler verirdi. Mesela yarıyıl tatilinin dershane olmayan haftasında 5er kitap tutuşturmuştu elimize haftaya bitecek bunlar diye. Bir de bitirmeyin o zaman görürsünüz diyordu. Ama ne oldu? 3 kitap bitti. O da daha sonra belirtti zaten biliyordum böyle lmayacağını zaten diye. Kittap kitap önümüze koyardı hoca hedefleri. Konuları bitirmişsen soru bankası bitirmemişsen konu anlatımlılar. İstisnasız herkese bitirttirdi her dersten birer konu anlatımlı.(Ben bitiremedim o ayrı )

    Ygs ve lysden önceki bir aylık süreçte bitirmediğiniz ne varsa kaldırın dedi. Dergileri bitireceksiniz dedi. Sınavdan önce konu çalışılmaz demeyin dedi.Ygsden önce ygs konularını, lysden önce lys konuları dergiden çalıştırttı, çözdürdü. Bitiren bitiremeyen herkes için çok faydalı olduğunu söyleyebilirim.

    Bir de arkadaşlarınızın çözemedikleri sorulara bakın. Sınıfızda değişik dershanelere giden değişik kaynakları olan insanlar olacaktır. Bu insanlar zaten kolay-orta zorlukta soruları çözeceği için bir soru bankasındaki asıl çözülmesi gereken güzel sorulara direkt bakabilme şansınız olacak. Bu gerçekten çok önemli.




  • Yararlı bir konu, teşekkürler.
  • Bu sene kocaeli üniversitesi-makine mühendisliğini kazanan biri olarak birşeyler de ben söyliyim bari :

    İlk olarak öğrencinin herşeyi beyninde kurması gerekiyor.Kendinizi biliyorsunuz,neleri başarıp başaramayacağınızı az çok kestirebilirsiniz.Dersaneye gittiğinizde ilk olarak hocalar "nereye girmek istiyorsunuz ?" sorusunu herkese sorar.Baktığınız zaman sınıfın yarısı tıpa girmiştir diğerleri diş hekimliği der ne bilim bazıları uçak müh. der vs. vs. yani kısacası herkes derece yapmıştır :) şimdi baktığımda sınıfta kimse tıpı kazanamadı mesela hiç kimse uçak mühendisliği gibi hava civa meslekler tutturamadı.Çünkü bu istekler birer ütopya gibi birşeydi bizim gibi sıradan anadolu lisesinde okuyan sıradan çocuklar için... Haa ben zekiyim az çalışırak derece yaparım diyorsanız yolunuz açık olsun bu anlamda yapılacak birşey yok.Ama bende normal bir öğrenciyim bu sene az çok efor sarfedip kendi adıma iyi bir yer kazanmak istiyorum diyorsanız bence doğru yoldasınız.Şimdi gelelim bence nelerin doğru olduğuna neler yapmanız gerektiğine :

    Dediğim gibi ilk önce hedefinizi çok yüksek tutmayın ama bu çok düşük tutun anlamına da gelmiyor.Gerçekçi olursak zaten öğrencilerin %80 i istediği yere giremiyor bu ülkede.Öğrencilerin istediği yerlere girememesi çalışmamasından kaynaklanmıyor çoğunlukla.Gerek Türkiye'nin eğitim konusundaki zaafları gerek talebin çok fazla olması buna neden oluyor.Bu hedef meselesi çok önemli insan kendini bilerek bazı şeylere efor sarfederse daha çok başarılı olacağı kesin.Bütün arkadaşların dersaneye gittiğini varsayarsak hemen anında çok fazla kendinizi kasmanıza gerek yok sadece ilk 1 ay derslerinizi aksatmamaya çalışın hocaların verecek olacağı yaprak testleri eve gidince bile değil anında çözün :) bunları yaparsanız pek fazla eksiğinizin olacağını sanmıyorum.Zaten konuların az olduğu dönemde olacaksınız.Hocalara ağlamaya bile başlayanlar oldu bizde diğer konulara çabuk geçelim sıkıldık artık bunlardan diye :) İşte dediğim bu 1 aylık süreçte yavaş yavaş kendi temponuzu oluşturucaksınız artık vücudunuz saat gibi çalışmaya başlıcak ve eğer hırslıysanız günlerin çok çabuk geçmesini isteyeceksiniz.Okullar açılana kadar olacağınız sınavlara kafanızı takmaya hiç gerek yok kim sınıf düşmüş kim sınıf çıkmış bunlarda önemli değil sonuçta hocalar aynı olacak ve ayrılamadığınız arkadaşlarınız veya sevgiliniz varsa yan sınıf kadar mesefa olacak aranızda.Okullar başladığında ise işte gerçekten zorlu sürece girdiğinizin farkına varacaksınız.Okuldan sonra bir yanınız dersaneye gitmek isteyecek bir yanınız is arkadaşlarla gezmek isteyecek başka bir yanınız eve gidip yatmak isteyecek.Hani derler ya sınava çalışıcaksan başka hiçbişi yapmayacaksın sadece ders çalışacaksın diye.Bence bu külliyen yalandır kardeşim.Git gez toz eğlen,eve git dinlen bunların yanına kendine çalışabileceğin süreyi fazlasıyla bulabilirsin.Bunların hepsini bir arada yapabilirsen sen zaten gerçekten başarılı bir insan olursun gerçek hayatta.Son sene okul konusunda pek fazla sıkıntı çekeceğinizi düşünmüyorum açıkcası.Hocalar beklenmedik bir şekillde hoşgörülü olabilir ancak arada 1-2 kıl hoca her zamanki gibi çıkar onlarlada aranı iyi tutarsan en azından karnene 1 gelmeden bitirebilirsin okulu.Örnek olarak kendimi gösterirsem okulda hiçbir dersi dinlemedim canım istediğimde uyudum en arka sıramda canım istediğimde açtım soru bankamı soru çözdüm derste.Hatta komik olabilir Matematik dersinde hoca integral anlatırken o konu hakkında hiçbirşey bilmeme rağmen ben açıp kitabımı permütasyon-kombinasyon sorularını çözüyordum.Bunu ben yapmak zorundaydım çünkü eski konulardan bir sürü eksiğim vardı onları bitiremeden yeni konulara geçemezdim.Biraz zorlandığımı söyleyebilirim ama herşeyi düzene sokabileceğim uzun bir süre vardı hazirana kadar.Okul mayıs gibi bittiğinde ( devamsızlık sorunu falan olmuyor rahat ol ) e-okulu açtım ve 2. dönem notlarıma baktım tam 18 tane sınavdan 1 almıştım ancak karnemde hiç 1 yok.(yani rahat olun siz ) Şimdi okul puanı falan zırvası var onunda etkisini düşürdükleri için okulun pek fazla bir etkisi olmuyor.Benim bu halimle diploma notum 72 arkadaşımın 83 lysye aktarılan okul puanları arasında ise 2 den az bir puan var.Tabi karar sizin sonuçta 2 puan benim için önemli diyorsanız kasın okuluda ama zor oluyor gerçekten pek sağlam çıkcağınızı düşünmüyorum

    Hangi konularda eksiğinizin olduğunu çok iyi bilmeniz gerekiyor.Çok fazla soru çözmeden nokta atışı diye tabir ettiğimiz ders çalışma stiliyle sınavda çıkabilecek sorular üzerinde yoğunlaşmanızı tavsiye ederim.Çok zor sorular çözerek zamanınızı öldürmenize gerek yok.Sınavlarda çözemediğiniz sorulara gerçekten önem verin gidin hocalara sorun ne bilim güzel kızlara sorun.Sorun yani bir şekilde öğrenin :) Rahatlıkla çözebildiğiniz konuların sorularını asla çözmeyin kendinizi kandırırsınız.Yapamadığınız ama yapılabilecek sorularla uğraşın 30 dk. bile olsa uğraşın.Başta dediğim gibi yaprak testleri anında çözün biriktirmeyin fazla veya biriktirin bir gününüzü sadece onlara ayırın.Konuyu güzel bir şekilde sorularla özetledikleri için onları çözmek hemen hemen her soru tipi için yorumunuzun gelişmesine katkı sağlar.Soru çözümü gibi bir olay varsa dersanenizde hergün gitmenizze gerek yok yapamadığınız soruları biriktirin bir yerde haftada 1-2 gün dersaneye giderek bunun üstesinden gelebilirsiniz.Yapamadığınız,anlamadığınız konular illaki olacaktır bunları etüt alarak kaptmanızı ben tavsiye etmem gidin evde dergilerden kitaplardan çalışın sakin kafayla dediğim gibi sorulardan korkmayın yapamadığınız soruları direkt koşa koşa soru çözümüne getirin bu size çok iyi gelecektir.

    Kısaca sayısal öğrencilerin derslerini teker teker incelersem şunları yazabilirim.

    YGS için;

    Türkçe: Sözcükte,cümlede anlam sorularıyla uğraşmayın anlatım bozuklarına abanın.YGS'den 2 hafta önce dilbilgisine çalışın rahatlıkla 30 un üstünde net yaparsınız
    Matematik: 2010 sınavını incelediyseniz şaka gibi sorular sorduklarını görmüşsünüzdür.Zorluk çıkaracak konular permütasyon-kombinasyon-olasılık olabilir.Beklenmedik bir şekilde kümelerden zor soru gelebilir belli olmaz bu işler.Geometride ise altyapınız varsa rahatlıkla %75 ini yaparsınız adamlar kolay sordular baya
    Fen Bilgisi: Bana göre sorular ne çok zordu nede çok kolaydı.Mühendis olmak isteyenler için biyoloji sorun çıkarabilir aman dikkat !! fizik-kimyayı soruları dikkatli okuyarak,2 şer defa çözerek kendi açınızdan iyi netler yapmanız garanti
    Sosyal Bilimler : Ben sosyalden 1 soru bile çözmeden girdim.(sınavlar hariç) Benim gibi birçok öğrenci olacak zaten.Bu sene sayısalcılara zor anlar yaşattı :) açıkcası 40 soruda 14 yanlışım sınavda toplam yanlış sayım 24

    LYS için ;

    Matematik : Sakın türev-limit-integral den gözünüz korkmasın diyecem ama garanti bir huzursuzluk hissediceksiniz.Ancak zaten son aylarda içiniz dışını türev-integral olucak.Hatta başka soruları türevle integralle çözmek bile isteyebilirsiniz o derece yani bunun haricinde ygsden farklı olarak parabol-logaritma-karmaşık sayılar-matris determinant gibi konular var bunlarıda temel bilginizle çok iyi yapabilirsiniz zaten ama türev-limit-integral çok önemli olmazsa olmaz diyoruz ve geçiyoruz..
    Geometri : YGS'den kaynaklı olarak 30 sorunun ilk 20 sini çözebilecek bilgiye sahip olacaksınız.Geriye kalıyor analitik geometri.Bu analitik geo. gerçekten çok nankör bir ders ama inanılmaz zevkli yapması soruları.Çabuk unutabilirsiniz konuları bir yığın hiç işine yaramıyacak formüller var zaten hiç beklenmedik anda karşına çıkabilir o yüzden YGS öncesi hiç bakmamanızı öneririm kafa karıştırmamak için.LYS den 1 ay önce ciddi şekilde soru çözmeniz size başırıyı getirebilir ama daha öncesinde düzenli olarak dersleri dinlemek koşuluyla tabi..
    Fizik : Mühendislik için olmazsa olmaz bir ders fizik.Bu sene görüldüğü gibi daha çok temel bilgiler üzerine sorular çıktı yüzeyseldi yani sorular.Pek fazla zorlayacağını sanmıyorum sizi.lise son konularına aman dikkat diyorum çok fazla soru çözün ilk başta çok sıkıcı olabilir,anlamıyor olabilirsiniz ama asla pes etmeyin elbet kavrayacaksınız ve daha sonra size çok zevkli gelicek o soruları yapmak.Sınavdada testlerdeki sorular gibi geldi bu sene rahatlıkla çözebilirsniz.
    Kimya : En kolay ders geliyor bana göre :) yapılacak tek şey madde bilgisi-periyodik cetvel konularını hatim etmek bundan sonraki bütün konular bunlara bağlı.Mol kavramını öğrenmek için kasmayın ölümüne ezberleyin terimleri falan.İlk defa göreceğiniz bağlar konusu çok kolay gelicektir sanıyorum size.Organik kimya kısmına gelirsek mol kavramında dediğim gibi ölümüne ezberleyin.Hidrokarbonları ve alkolleri yapabilir durumu gelirseniz gerisi çorap söküğü gibi gelicektir zaten ayrıca çok zevklidir bana göre korkmanıza gerek yok lise sona kadar kimyadan hiçbişi bilmeyen benim gibi adam sınavda 29 doğru yaptı yani
    Biyoloji : Benim için sosyal bilimlerle aynı kategoride MF-4 için uğraşan adam için aşırı derecede gereksiz bir ders hiç çalışmadım 1 tek soru bile çözmedim dersi dinlemedim.Sınavda soruları dikkatlice okuyarak 20 tane doğru yaptım banada yetti zaten ama gerisini siz bilirsiniz biyoloji ezberleyeceğinze kimyaya yoğunlaşın daha iyi olur bana göre


    Sonuç olarak kendime göre birşeyler paylaşmaya çalıştım.Yazının başında dediğim gibi hedef kitlem 20000-50000 arasına girebilecek normal öğrenciler.Acısıyla tatlısıyla 1 seneniz geçicek.Kendinizi dersaneye-okula kapatmayın hayata küsmeyin fazla büyütülecek bir olay yok.Gezin eğlenin,makara yapın,sevgili yapın ama derslere ilginiz kaybolmasın.Ümitsizliğe kapılabilirsiniz zaman zaman bunları aşacağınıza inanıyorum.Hayatta ve sınavda başarılar benden bu kadar gençler




  • tercihlerde açıklandıgına göre bu yıl giren arkadaşlarımızda yardım ederse çok seviniriz
  • okullar açılmadan bi ton gazla bu sene çalışcam olm. hemde hayvan gibi çalışcam karıyı kızı boşvercem vs gibi cümlelerle gazlanılır. Fakat gel gör ki 1-2 ayda hepsi gelip geçer. o yüzden sana tavsiyem. eğer temelin sağlamsa ygs ye hiç çalışma. sadece ara ara test çöz. direk lys ye çalışmaya başla. boşver ygs yi.
    ben ygs ye çalıştım. sınavdan sora lanet ettim çalıştıgım onca zamana. bütün hırsım gitti. lys ye hiç çalşmadm hatta dersaneye bile gitmedm. uludag üni- iktisat bölümündeyim.

    kendime şuan çok kızıyorum keşke bırakmasaydım lys ye çalşsaydm die ama nafile yine olsa yine çalşmazdm biliorm.
    o yüzden sen direk lys ile işe başla. yarıyıla kadar lys matematigi bitirmeye bak. arada ygs soruları çöz. eğer tm iseniz. son 3 hafta yada son 4 hafta edebiyatı ezberleyin. ben son 2 gün ezberledim .
    bir de günde 5 saat 10 saat çalşcam die kendinizi şartlamayn. ne kdr çalışabiliyorsanız o kdr çalışın. ben derslere bile girmezdim dersanede nerdeyse. hocaların peşinden ayrılmayan avanak öğrenci arkadaşlarım(!) şuan açıkta .
    herşey temelde bitiyor. biraz da zeki iseniz mutlu son sizin için kaçınılmazdır.
    Sosyal hayatınıza da devam edin derste çalışın.

    Hade kolay gele




  • quote:

    Orijinalden alıntı: :AlacaKaranlık:

    SAY-2'den 323,158 puan aldım.

    37460.'ydım.

    Netlerim şöyleydi: Türkçe = 26,25 / Sos-1 = 8,25 / Mat-1 = 27,00 / Fen-1 = 20,75 / Mat-2 = 21,00 / Fen-2 = 14,50

    Okuldan 76 puan geldi.

    Anadolu lisesi mezunuyum.


    Ne sınav umduğum gibi geçti ne de istediğim yerler tutuyordu. Allah'a şükür, çok da kötü bir puan değil. Ama 2. bölüm ağırlıklı olarak batırdı. Bilgisayar mühendisliği istiyordum; ama tutan birkaç devlet üniversitesi var, onlara da ısınamadım pek. 1 yıl daha şansımı deneyeceğim.

    @__koleksiyoncu__
    Kusura bakma hocam, sana pek umduğun gibi yardımcı olamadım. Yani, istiyorsan bu puan ve başarı sıralaması ile girebileceğim yerleri söylerim ayrıca.


    Vay be, geçen yılki iletim...

    1 yıl daha şansımı denedim ve sonunda istediğim gibi bir yer oldu. Sorduğun sorulara göre yanıtlayayım.


  • İTÜ Bilgisayar Mühendisliği (%30 İng.) kazandım.

    6. tercihimdi.

    MF-4 puan türüyle öğrenci alıyor.
    Bu yılki taban puanı 517,602.
    Bu yılki taban başarı sırası 9365.

    MF-4'te 523,147 puanla 7422. oldum.

    Netlerim şöyleydi:

    YGS Türkçe: 32,50
    YGS Sosyal Bilimler: 25,00
    YGS Temel Matematik: 37,00
    YGS Fen Bilimleri: 36,25
    LYS-1 Matematik: 43,25
    LYS-1 Geometri: 27,50
    LYS-2 Fizik: 26,25
    LYS-2 Kimya: 30,00
    LYS-2 Biyoloji: 28,75

    Konak Kenan Evren Anadolu Lisesi mezunuyum.
    Diploma puanım 79,66'ydı.
    Bu yıl okuldan 68,38 puan geldi.


  • Aslında burasının gelmesine yüksek olasılık veremiyordum. Çünkü geçen yılki SAY-2 taban başarı sırası 6930'du ve kontenjanlarının 41 tanesi %100 İngilizceye ayrıldığı için "kontenjan azalması" olarak düşününce benim MF-4 başarı sırama kadar gerileyebileceğini bile düşünmüyordum. Ama gitmiş, 9k'ya kadar gerilemiş. Bir de bu yıl yeni sınav sisteminin ilk yılı olduğu için, katsayı sisteminde öncekine göre ciddi değişim olduğu için ve sayısalda 4 farklı puan türü olduğu için neresinin gelebileceği konusunda kesin yorum da yapamıyorduk.

    Yukarıda alıntı yaptığım, geçen yıla ait ilk iletimde de demişim. 2009 ÖSS'de umduğum gibi bir sonuç bulamayınca daha iyi bir sonuç elde edebileceğim düşüncesiyle 1 yıl daha hazırlanmaya karar verdim. Akranlarımın çoğu üniversiteli olmuşken benim hâlâ lise konularıyla boğuşuyor olmam ve üniversiteye hazırlanıyor olmam koymuyor değildi tabii.

    Benim 2009 ÖSS için eksiğim 1. bölümden düzgün temelimin olmayışı, ara sınıflarda ÖSS'ye yönelik ciddi çalışmamış olmam ve 12. sınıfta bilgisayara ve foruma olan bağlılığımın biraz fazla olmasıydı maalesef. Bir de dershanede etütlere doğru dürüst katılamıyordum; çünkü Anadolu lisesinin çıkış saatiyle dershanenin etüt saatları arasında sorun oluyordu. (Okul da İzmir'in çok ters bir yerindeydi maalesef.) Sınava da eksik konularla girdim. Mesela biyolojim kötüydü.

    Tercih dönemi bittikten sonra liseden kalan kitaplarla bilgilerimi tazelemeye başlamıştım. Artık okul olmayışı da ciddi bir avantajtı. Zaman daha çok. Sadece hafta içi dershane kursu vardı. Okul yazılılarıyla, bilmem ne provasıyla uğraşmak yok; sadece YGS'ye ve LYS'ye odaklanıyorsun.

    Lisede yapamadığım konuların ve soru tiplerinin artık üstüne gitmeye çalıştım. Bunları önce tespit etmek önemli; bunu da hafta içi kursu başlamadan önce ağustosta ve eylülde, evde çalışarak yapıyorsun. Örneğin; ısı-sıcaklık konusunda su-buz karışımı sorularını lisedeyken yapamıyorken bu yıl soru kaçırmadım. Modüler aritmetik, yüzdeli kâr-zarar problemleri, kalıtım, ışık teorileri, dönüşüm-ters dönüşüm vb. konularda da böyleydi. Özellikle de biyoloji... Biyolojide çoğu konum eksikti. Biyolojide konuların dershanede işlenmelerini bekledim. Öğretmen de iyi anlatıyordu, dinletiyordu kendini. Dersi derste iyi dinleyince, bir yandan deftere iyice not alınca ve evde bunları tekrar edince konu aklında kalıyordu. Tabii ardından soru çözüp oturtmak gerekiyor. 2009 ÖSS'de biyoloji netlerim kötüyken (Hatırlamıyorum.), 2010'da YGS'de 13/13 ve LYS-2'de 29D 1Y yapmıştım.

    Bir konuya çalıştıktan sonra çözümlü örnekleri incelemek iyi oluyor. Önce o soruları kendiniz çözmeye çalışın, sonra çözümüne bakın. Testlerde ise ilk 1-2 testte konu anlatımından kopya çekebilirsiniz, yeter ki sonraki testlerde kendiniz çözerek konuyu oturtmaya çalışın. Hafızanızda konunun temelleri ve incelikleri yer edinsin.

    "Şu zamana kadar YGS, şu zamana kadar LYS" gibi bir programı sevmiyorum. Zaten ben dershanenin programını izlemiştim. Dershanede 1. bölüm (YGS) ve 2. bölüm (LYS) konularını senkronize işliyorduk. Tabii YGS'ye 1 ay kala LYS konularına biraz ara vermiştik.

    Soru sorma etütlerini kaçırmamaya çalışın. Özellikle de yukarıda söylediğim "yapılamayan belli soru tipleri" için soru sorma etütleri çok iyi olur. Çünkü bunların birikmesi ilerleyen dönemlerde sorun yaratıyor.

    Şu şubat tatili önemli gerçekten. Eksik konuları kapatmak için ve daha çok deneme sınavı çözmek için ideal bir dönem.

    Yayın yelpazesini geniş tutmak da önemli. 2009 ÖSS'ye hazırlanırken gittiğim dershaneden dolayı sadece cemaat yayınlarıyla hazırlanmıştım ve sınavdan sonra bunun bir hata olduğunu anladım. FEM, Birey, Zafer, Uğur, Körfez... Her çeşit yayını çözmeye çalışın. Soru tipi bol, orijinal soru çok. ÖSYM'nin belli bir tarzı yok bir kere. "Tam ÖSYM'nin tarzı" dediğiniz yayınlar her an fos çıkabilir.

    Konu ayrımı yapmamak lazım. 1970'lerden beri sorulmayan "Mantık" konusu bu yıl YGS Temel Matematik'te soruluverdi. Müfredatta var mıydı? Vardı. LYS-1'de ters dönüşüm sordular. LYS-2'de organik kimyadan karbonhidratları sordular, tampon çözeltileri sordular. Belli olmuyor yani nelerin sorulacağı. O yüzden konu ayrımı yapmadan her şeye çalışmak gerek. Gelecek yıl YGS'de şu biyolojideki "Bilimsel Yöntem" konusundan soru çıkmayacağı ne malum mesela?

    Türkçe çok önemli. Benim YGS'de Türkçe netim çok iyi değildi maalesef, çelişkili sorular çok geldi bana. Alan ne olursa olsun Türkçe iyi puan getiriyor. Bundan dolayı Türkçe testinden iyi net çıkartmaya bakın her zaman.

    Bir de eğer ortalamanın üstünde bir hedef varsa etkisi en az olan çapraz testleri de ihmal etmemek gerekiyor. Ben YGS Tarih için Güvender'in cep kitabını, YGS Coğrafya için de Güvender'in 2. el bir konu anlatımlı kitabını aldım. Cumartesi akşamları çalışıyordum; çünkü en rahat olduğum akşam o. Ancak maalesef YGS'de 30'un altında net yapabildim. Gerçi yine fena sayılmaz; çünkü bu yıl Sos-1 zordu, ilk defa ezber soruları da sordular ve 2009'a göre başarı düşmüş. Eğer felsefe soruları net olsaydı, tarihteki bilgi sorularını yapabilseydim rahat 30'un üstüne çıkardım. TM'ciler de Fen-1'e, sözelciler ve yabancı dilciler de Fen-1 ve Mat-1'e artık önem vermeli. Bu yıl gördüğünüz gibi, sizin bölümlerinizi sayısalcılar işgal etmiş vaziyette. Empati kurduğumda sizin için üzülmedim değil. Ama bundan çıkartılacak ders: Artık sizin de bu çapraz testlere daha çok önem vermeniz gerekiyor. Çok zor değil, size 40'ta 40 yapmanızı da söylemiyorum zaten. Ama 20'nin üstüne çıkmaya çalışın. YGS Fizik, YGS Kimya ve YGS Biyoloji için cep kitapları alabilirsiniz veya bunlar size yeterli gelmediyse güzel konu anlatımlı kitaplar alın. Mutlaka dershaneden ek dersler isteyin ve etütlere katılır. Fen-1'den 20'yi geçmeniz çok zor olmayacaktır bence. ;)




  • vay be...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: :AlacaKaranlık:


    quote:

    Orijinalden alıntı: :AlacaKaranlık:

    SAY-2'den 323,158 puan aldım.

    37460.'ydım.

    Netlerim şöyleydi: Türkçe = 26,25 / Sos-1 = 8,25 / Mat-1 = 27,00 / Fen-1 = 20,75 / Mat-2 = 21,00 / Fen-2 = 14,50

    Okuldan 76 puan geldi.

    Anadolu lisesi mezunuyum.


    Ne sınav umduğum gibi geçti ne de istediğim yerler tutuyordu. Allah'a şükür, çok da kötü bir puan değil. Ama 2. bölüm ağırlıklı olarak batırdı. Bilgisayar mühendisliği istiyordum; ama tutan birkaç devlet üniversitesi var, onlara da ısınamadım pek. 1 yıl daha şansımı deneyeceğim.

    @__koleksiyoncu__
    Kusura bakma hocam, sana pek umduğun gibi yardımcı olamadım. Yani, istiyorsan bu puan ve başarı sıralaması ile girebileceğim yerleri söylerim ayrıca.


    Vay be, geçen yılki iletim...

    1 yıl daha şansımı denedim ve sonunda istediğim gibi bir yer oldu. Sorduğun sorulara göre yanıtlayayım.


  • İTÜ Bilgisayar Mühendisliği (%30 İng.) kazandım.

    6. tercihimdi.

    MF-4 puan türüyle öğrenci alıyor.
    Bu yılki taban puanı 517,602.
    Bu yılki taban başarı sırası 9365.

    MF-4'te 523,147 puanla 7422. oldum.

    Netlerim şöyleydi:

    YGS Türkçe: 32,50
    YGS Sosyal Bilimler: 25,00
    YGS Temel Matematik: 37,00
    YGS Fen Bilimleri: 36,25
    LYS-1 Matematik: 43,25
    LYS-1 Geometri: 27,50
    LYS-2 Fizik: 26,25
    LYS-2 Kimya: 30,00
    LYS-2 Biyoloji: 28,75

    Konak Kenan Evren Anadolu Lisesi mezunuyum.
    Diploma puanım 79,66'ydı.
    Bu yıl okuldan 68,38 puan geldi.


  • Aslında burasının gelmesine yüksek olasılık veremiyordum. Çünkü geçen yılki SAY-2 taban başarı sırası 6930'du ve kontenjanlarının 41 tanesi %100 İngilizceye ayrıldığı için "kontenjan azalması" olarak düşününce benim MF-4 başarı sırama kadar gerileyebileceğini bile düşünmüyordum. Ama gitmiş, 9k'ya kadar gerilemiş. Bir de bu yıl yeni sınav sisteminin ilk yılı olduğu için, katsayı sisteminde öncekine göre ciddi değişim olduğu için ve sayısalda 4 farklı puan türü olduğu için neresinin gelebileceği konusunda kesin yorum da yapamıyorduk.

    Yukarıda alıntı yaptığım, geçen yıla ait ilk iletimde de demişim. 2009 ÖSS'de umduğum gibi bir sonuç bulamayınca daha iyi bir sonuç elde edebileceğim düşüncesiyle 1 yıl daha hazırlanmaya karar verdim. Akranlarımın çoğu üniversiteli olmuşken benim hâlâ lise konularıyla boğuşuyor olmam ve üniversiteye hazırlanıyor olmam koymuyor değildi tabii.

    Benim 2009 ÖSS için eksiğim 1. bölümden düzgün temelimin olmayışı, ara sınıflarda ÖSS'ye yönelik ciddi çalışmamış olmam ve 12. sınıfta bilgisayara ve foruma olan bağlılığımın biraz fazla olmasıydı maalesef. Bir de dershanede etütlere doğru dürüst katılamıyordum; çünkü Anadolu lisesinin çıkış saatiyle dershanenin etüt saatları arasında sorun oluyordu. (Okul da İzmir'in çok ters bir yerindeydi maalesef.) Sınava da eksik konularla girdim. Mesela biyolojim kötüydü.

    Tercih dönemi bittikten sonra liseden kalan kitaplarla bilgilerimi tazelemeye başlamıştım. Artık okul olmayışı da ciddi bir avantajtı. Zaman daha çok. Sadece hafta içi dershane kursu vardı. Okul yazılılarıyla, bilmem ne provasıyla uğraşmak yok; sadece YGS'ye ve LYS'ye odaklanıyorsun.

    Lisede yapamadığım konuların ve soru tiplerinin artık üstüne gitmeye çalıştım. Bunları önce tespit etmek önemli; bunu da hafta içi kursu başlamadan önce ağustosta ve eylülde, evde çalışarak yapıyorsun. Örneğin; ısı-sıcaklık konusunda su-buz karışımı sorularını lisedeyken yapamıyorken bu yıl soru kaçırmadım. Modüler aritmetik, yüzdeli kâr-zarar problemleri, kalıtım, ışık teorileri, dönüşüm-ters dönüşüm vb. konularda da böyleydi. Özellikle de biyoloji... Biyolojide çoğu konum eksikti. Biyolojide konuların dershanede işlenmelerini bekledim. Öğretmen de iyi anlatıyordu, dinletiyordu kendini. Dersi derste iyi dinleyince, bir yandan deftere iyice not alınca ve evde bunları tekrar edince konu aklında kalıyordu. Tabii ardından soru çözüp oturtmak gerekiyor. 2009 ÖSS'de biyoloji netlerim kötüyken (Hatırlamıyorum.), 2010'da YGS'de 13/13 ve LYS-2'de 29D 1Y yapmıştım.

    Bir konuya çalıştıktan sonra çözümlü örnekleri incelemek iyi oluyor. Önce o soruları kendiniz çözmeye çalışın, sonra çözümüne bakın. Testlerde ise ilk 1-2 testte konu anlatımından kopya çekebilirsiniz, yeter ki sonraki testlerde kendiniz çözerek konuyu oturtmaya çalışın. Hafızanızda konunun temelleri ve incelikleri yer edinsin.

    "Şu zamana kadar YGS, şu zamana kadar LYS" gibi bir programı sevmiyorum. Zaten ben dershanenin programını izlemiştim. Dershanede 1. bölüm (YGS) ve 2. bölüm (LYS) konularını senkronize işliyorduk. Tabii YGS'ye 1 ay kala LYS konularına biraz ara vermiştik.

    Soru sorma etütlerini kaçırmamaya çalışın. Özellikle de yukarıda söylediğim "yapılamayan belli soru tipleri" için soru sorma etütleri çok iyi olur. Çünkü bunların birikmesi ilerleyen dönemlerde sorun yaratıyor.

    Şu şubat tatili önemli gerçekten. Eksik konuları kapatmak için ve daha çok deneme sınavı çözmek için ideal bir dönem.

    Yayın yelpazesini geniş tutmak da önemli. 2009 ÖSS'ye hazırlanırken gittiğim dershaneden dolayı sadece cemaat yayınlarıyla hazırlanmıştım ve sınavdan sonra bunun bir hata olduğunu anladım. FEM, Birey, Zafer, Uğur, Körfez... Her çeşit yayını çözmeye çalışın. Soru tipi bol, orijinal soru çok. ÖSYM'nin belli bir tarzı yok bir kere. "Tam ÖSYM'nin tarzı" dediğiniz yayınlar her an fos çıkabilir.

    Konu ayrımı yapmamak lazım. 1970'lerden beri sorulmayan "Mantık" konusu bu yıl YGS Temel Matematik'te soruluverdi. Müfredatta var mıydı? Vardı. LYS-1'de ters dönüşüm sordular. LYS-2'de organik kimyadan karbonhidratları sordular, tampon çözeltileri sordular. Belli olmuyor yani nelerin sorulacağı. O yüzden konu ayrımı yapmadan her şeye çalışmak gerek. Gelecek yıl YGS'de şu biyolojideki "Bilimsel Yöntem" konusundan soru çıkmayacağı ne malum mesela?

    Türkçe çok önemli. Benim YGS'de Türkçe netim çok iyi değildi maalesef, çelişkili sorular çok geldi bana. Alan ne olursa olsun Türkçe iyi puan getiriyor. Bundan dolayı Türkçe testinden iyi net çıkartmaya bakın her zaman.

    Bir de eğer ortalamanın üstünde bir hedef varsa etkisi en az olan çapraz testleri de ihmal etmemek gerekiyor. Ben YGS Tarih için Güvender'in cep kitabını, YGS Coğrafya için de Güvender'in 2. el bir konu anlatımlı kitabını aldım. Cumartesi akşamları çalışıyordum; çünkü en rahat olduğum akşam o. Ancak maalesef YGS'de 30'un altında net yapabildim. Gerçi yine fena sayılmaz; çünkü bu yıl Sos-1 zordu, ilk defa ezber soruları da sordular ve 2009'a göre başarı düşmüş. Eğer felsefe soruları net olsaydı, tarihteki bilgi sorularını yapabilseydim rahat 30'un üstüne çıkardım. TM'ciler de Fen-1'e, sözelciler ve yabancı dilciler de Fen-1 ve Mat-1'e artık önem vermeli. Bu yıl gördüğünüz gibi, sizin bölümlerinizi sayısalcılar işgal etmiş vaziyette. Empati kurduğumda sizin için üzülmedim değil. Ama bundan çıkartılacak ders: Artık sizin de bu çapraz testlere daha çok önem vermeniz gerekiyor. Çok zor değil, size 40'ta 40 yapmanızı da söylemiyorum zaten. Ama 20'nin üstüne çıkmaya çalışın. YGS Fizik, YGS Kimya ve YGS Biyoloji için cep kitapları alabilirsiniz veya bunlar size yeterli gelmediyse güzel konu anlatımlı kitaplar alın. Mutlaka dershaneden ek dersler isteyin ve etütlere katılır. Fen-1'den 20'yi geçmeniz çok zor olmayacaktır bence. ;)


  • tebrik ederim azminin sonuçlarını almışsın darısı bizim basımıza

    bizimle bilgilerini paylaştıgın için cok saol




  • Orijinalden alıntı: __koleksiyoncu__


    Orijinalden alıntı: :AlacaKaranlık:


    Orijinalden alıntı: :AlacaKaranlık:

    SAY-2'den 323,158 puan aldım.

    37460.'ydım.

    Netlerim şöyleydi: Türkçe = 26,25 / Sos-1 = 8,25 / Mat-1 = 27,00 / Fen-1 = 20,75 / Mat-2 = 21,00 / Fen-2 = 14,50

    Okuldan 76 puan geldi.

    Anadolu lisesi mezunuyum.


    Ne sınav umduğum gibi geçti ne de istediğim yerler tutuyordu. Allah'a şükür, çok da kötü bir puan değil. Ama 2. bölüm ağırlıklı olarak batırdı. Bilgisayar mühendisliği istiyordum; ama tutan birkaç devlet üniversitesi var, onlara da ısınamadım pek. 1 yıl daha şansımı deneyeceğim.

    @__koleksiyoncu__
    Kusura bakma hocam, sana pek umduğun gibi yardımcı olamadım. Yani, istiyorsan bu puan ve başarı sıralaması ile girebileceğim yerleri söylerim ayrıca.


    Vay be, geçen yılki iletim...

    1 yıl daha şansımı denedim ve sonunda istediğim gibi bir yer oldu. Sorduğun sorulara göre yanıtlayayım.


  • İTÜ Bilgisayar Mühendisliği (%30 İng.) kazandım.

    6. tercihimdi.

    MF-4 puan türüyle öğrenci alıyor.
    Bu yılki taban puanı 517,602.
    Bu yılki taban başarı sırası 9365.

    MF-4'te 523,147 puanla 7422. oldum.

    Netlerim şöyleydi:

    YGS Türkçe: 32,50
    YGS Sosyal Bilimler: 25,00
    YGS Temel Matematik: 37,00
    YGS Fen Bilimleri: 36,25
    LYS-1 Matematik: 43,25
    LYS-1 Geometri: 27,50
    LYS-2 Fizik: 26,25
    LYS-2 Kimya: 30,00
    LYS-2 Biyoloji: 28,75

    Konak Kenan Evren Anadolu Lisesi mezunuyum.
    Diploma puanım 79,66'ydı.
    Bu yıl okuldan 68,38 puan geldi.


  • Aslında burasının gelmesine yüksek olasılık veremiyordum. Çünkü geçen yılki SAY-2 taban başarı sırası 6930'du ve kontenjanlarının 41 tanesi %100 İngilizceye ayrıldığı için "kontenjan azalması" olarak düşününce benim MF-4 başarı sırama kadar gerileyebileceğini bile düşünmüyordum. Ama gitmiş, 9k'ya kadar gerilemiş. Bir de bu yıl yeni sınav sisteminin ilk yılı olduğu için, katsayı sisteminde öncekine göre ciddi değişim olduğu için ve sayısalda 4 farklı puan türü olduğu için neresinin gelebileceği konusunda kesin yorum da yapamıyorduk.

    Yukarıda alıntı yaptığım, geçen yıla ait ilk iletimde de demişim. 2009 ÖSS'de umduğum gibi bir sonuç bulamayınca daha iyi bir sonuç elde edebileceğim düşüncesiyle 1 yıl daha hazırlanmaya karar verdim. Akranlarımın çoğu üniversiteli olmuşken benim hâlâ lise konularıyla boğuşuyor olmam ve üniversiteye hazırlanıyor olmam koymuyor değildi tabii.

    Benim 2009 ÖSS için eksiğim 1. bölümden düzgün temelimin olmayışı, ara sınıflarda ÖSS'ye yönelik ciddi çalışmamış olmam ve 12. sınıfta bilgisayara ve foruma olan bağlılığımın biraz fazla olmasıydı maalesef. Bir de dershanede etütlere doğru dürüst katılamıyordum; çünkü Anadolu lisesinin çıkış saatiyle dershanenin etüt saatları arasında sorun oluyordu. (Okul da İzmir'in çok ters bir yerindeydi maalesef.) Sınava da eksik konularla girdim. Mesela biyolojim kötüydü.

    Tercih dönemi bittikten sonra liseden kalan kitaplarla bilgilerimi tazelemeye başlamıştım. Artık okul olmayışı da ciddi bir avantajtı. Zaman daha çok. Sadece hafta içi dershane kursu vardı. Okul yazılılarıyla, bilmem ne provasıyla uğraşmak yok; sadece YGS'ye ve LYS'ye odaklanıyorsun.

    Lisede yapamadığım konuların ve soru tiplerinin artık üstüne gitmeye çalıştım. Bunları önce tespit etmek önemli; bunu da hafta içi kursu başlamadan önce ağustosta ve eylülde, evde çalışarak yapıyorsun. Örneğin; ısı-sıcaklık konusunda su-buz karışımı sorularını lisedeyken yapamıyorken bu yıl soru kaçırmadım. Modüler aritmetik, yüzdeli kâr-zarar problemleri, kalıtım, ışık teorileri, dönüşüm-ters dönüşüm vb. konularda da böyleydi. Özellikle de biyoloji... Biyolojide çoğu konum eksikti. Biyolojide konuların dershanede işlenmelerini bekledim. Öğretmen de iyi anlatıyordu, dinletiyordu kendini. Dersi derste iyi dinleyince, bir yandan deftere iyice not alınca ve evde bunları tekrar edince konu aklında kalıyordu. Tabii ardından soru çözüp oturtmak gerekiyor. 2009 ÖSS'de biyoloji netlerim kötüyken (Hatırlamıyorum.), 2010'da YGS'de 13/13 ve LYS-2'de 29D 1Y yapmıştım.

    Bir konuya çalıştıktan sonra çözümlü örnekleri incelemek iyi oluyor. Önce o soruları kendiniz çözmeye çalışın, sonra çözümüne bakın. Testlerde ise ilk 1-2 testte konu anlatımından kopya çekebilirsiniz, yeter ki sonraki testlerde kendiniz çözerek konuyu oturtmaya çalışın. Hafızanızda konunun temelleri ve incelikleri yer edinsin.

    "Şu zamana kadar YGS, şu zamana kadar LYS" gibi bir programı sevmiyorum. Zaten ben dershanenin programını izlemiştim. Dershanede 1. bölüm (YGS) ve 2. bölüm (LYS) konularını senkronize işliyorduk. Tabii YGS'ye 1 ay kala LYS konularına biraz ara vermiştik.

    Soru sorma etütlerini kaçırmamaya çalışın. Özellikle de yukarıda söylediğim "yapılamayan belli soru tipleri" için soru sorma etütleri çok iyi olur. Çünkü bunların birikmesi ilerleyen dönemlerde sorun yaratıyor.

    Şu şubat tatili önemli gerçekten. Eksik konuları kapatmak için ve daha çok deneme sınavı çözmek için ideal bir dönem.

    Yayın yelpazesini geniş tutmak da önemli. 2009 ÖSS'ye hazırlanırken gittiğim dershaneden dolayı sadece cemaat yayınlarıyla hazırlanmıştım ve sınavdan sonra bunun bir hata olduğunu anladım. FEM, Birey, Zafer, Uğur, Körfez... Her çeşit yayını çözmeye çalışın. Soru tipi bol, orijinal soru çok. ÖSYM'nin belli bir tarzı yok bir kere. "Tam ÖSYM'nin tarzı" dediğiniz yayınlar her an fos çıkabilir.

    Konu ayrımı yapmamak lazım. 1970'lerden beri sorulmayan "Mantık" konusu bu yıl YGS Temel Matematik'te soruluverdi. Müfredatta var mıydı? Vardı. LYS-1'de ters dönüşüm sordular. LYS-2'de organik kimyadan karbonhidratları sordular, tampon çözeltileri sordular. Belli olmuyor yani nelerin sorulacağı. O yüzden konu ayrımı yapmadan her şeye çalışmak gerek. Gelecek yıl YGS'de şu biyolojideki "Bilimsel Yöntem" konusundan soru çıkmayacağı ne malum mesela?

    Türkçe çok önemli. Benim YGS'de Türkçe netim çok iyi değildi maalesef, çelişkili sorular çok geldi bana. Alan ne olursa olsun Türkçe iyi puan getiriyor. Bundan dolayı Türkçe testinden iyi net çıkartmaya bakın her zaman.

    Bir de eğer ortalamanın üstünde bir hedef varsa etkisi en az olan çapraz testleri de ihmal etmemek gerekiyor. Ben YGS Tarih için Güvender'in cep kitabını, YGS Coğrafya için de Güvender'in 2. el bir konu anlatımlı kitabını aldım. Cumartesi akşamları çalışıyordum; çünkü en rahat olduğum akşam o. Ancak maalesef YGS'de 30'un altında net yapabildim. Gerçi yine fena sayılmaz; çünkü bu yıl Sos-1 zordu, ilk defa ezber soruları da sordular ve 2009'a göre başarı düşmüş. Eğer felsefe soruları net olsaydı, tarihteki bilgi sorularını yapabilseydim rahat 30'un üstüne çıkardım. TM'ciler de Fen-1'e, sözelciler ve yabancı dilciler de Fen-1 ve Mat-1'e artık önem vermeli. Bu yıl gördüğünüz gibi, sizin bölümlerinizi sayısalcılar işgal etmiş vaziyette. Empati kurduğumda sizin için üzülmedim değil. Ama bundan çıkartılacak ders: Artık sizin de bu çapraz testlere daha çok önem vermeniz gerekiyor. Çok zor değil, size 40'ta 40 yapmanızı da söylemiyorum zaten. Ama 20'nin üstüne çıkmaya çalışın. YGS Fizik, YGS Kimya ve YGS Biyoloji için cep kitapları alabilirsiniz veya bunlar size yeterli gelmediyse güzel konu anlatımlı kitaplar alın. Mutlaka dershaneden ek dersler isteyin ve etütlere katılır. Fen-1'den 20'yi geçmeniz çok zor olmayacaktır bence. ;)



    Çok teşekkür ediyorum verdiğiniz müthiş bilgiler için.Bende İstanbul'un önemli bir Anadolu Lisesi'nde okuyorum.Hedefim tam sizin yerleştiğiniz yer.İTÜ Bilgisayar Mühendisliği.Vermek istediğiniz ek bilgi varsa ekleyebilirsiniz.




  • Kendi hikayemi yazayim,kendi konumdan kopyala/yapistir yapiyorum.

    Herkese iyi forumlar diliyorum öncelikle.Geçen yıl say-2 sıralaması 67 bin ile (ismi lazım değil ) bi üniversitenin makine mühendisliği bölümünü kazandım.Ama mesleğin bana göre olmayışını ve kendimin çok daha iyisini yapabileceğimi düşündüm.Orta seviyede bi anadolu lisesinden mezunum.Lisede gerçekten son sınıfta bile sınava gerekli önemi vermedim.Potansiyel vardi elbet misal ilkokulda çok başarılıydım gerçekten Bu yıl okula ara verip tekrar hazırlanmaya karar verdim.Bu sefer hedefim başlıkta da belirttiğim gibi en kötü 25bin Bu sefer yapmak zorundayım gerçekten,kendimi göstermenin zamanının geldiğini düşünüyorum.Eylül ayında internet de kapaniyor.Dersane de bayramdan sonra başlayacak,ondan sonra iyice moda gireceğimi düşünüyorum.Hedeflerimin arasında en ucu diş hekimliği Olmadı ODTÜ Metalurji-Malzeme veya Petrol-Doğalgaz Mühendisliğine yönelecekmişim gibi görünüyor.

    Bu sefer gerçekten hakkını vererek çalışacağım inşaallah.Gerçekten internetin,okulun olmayışı büyük avantaj olacak diye düşünüyorum çalışan biri için.Planım da şu şekilde olacak açıklayayım.

    - Dershane öğle saatlerinde biter (en geç 2 gibi) ondan sonra 3-3.30'a kadar dinlenip yemek vs. yiyip geri kalan sürede akşam yemeği süresine kadar (6,6.30)'a kadar küçük aralıklar vererek dershanenin konu tekrarı,işlenilen konularla ilgili örnek sorular,ondan sonra alabildiğince soru

    - Yemeğin ardında yine 8'e kadar bi ara.(anime izlenebilir,haberlere bakılabilir,gitar çalışılabilir vs.) 8'den de 10.30,11'e kadar yine ufak aralıklarla bilinen konularla ilgili soru çözüp,son 45 dakika calisma süresinde de bi sonraki günün konularına bakıp,biyoloji okumak.Evet arkadaşlar biyoloji'yi her gün gece 15-20 dakka da olsa tekrar etmeyi düşünüyorum.

    - Haftasonu ders olmayacağı için belli bü süre uyulacak.(en geç 10) 11.30,12 gibi hazir olmam lazım ders çalışmaya.Haftasonu LYS'ye ağırlık vermeyi düşünüyorum.Tabi ilk zamanlar değil ama örneğin Aralık,Ocak ayından sonra LYS'yi de işin içine sokacağım.Yine arda kalan zaman da YGS'ye devam tabi.

    Evet arkadaşlar planım böyle,umarım hepimiz istediğimiz sonuca ulaşırız.Ara ara editleyeceğim konuyu.Umarım kazandığım yeri de mutlu ve huzurlu bi şekilde bu konu altında duyururum.Herkese kolay gelsin,herşey gönlünüzce olsun diyorum.




  • 2009 öss de 46.bin oldum (yemin ediyorum ki çok baştan salma 2. bölüm için konu çalışmadan girdim).ilk bölümüm çok iyiydi say 1 343 say 2 317
    2010 öss de 22 bin oldum(mat 2 çok az geldi beklediğimden dersanede 70 i geçiyordum son zamanlarda sınavdan çıkınca 66,25 hesapladım ama bir baktım sonuçlara tam 60 net geldi)

    bu sene kısmet olmadı.ama çalışmıştım geçen yıl epeyce mesela 2009da fen 2 den 30 soruda 10 net yapmıştım 2010 fen 2 de 90 soruda 76,50 yaptım hatta ilk başta doğru yaptığım 4-5 soru yu sınav heyecanıyla değiştirmiştim onlarda yanlış çıkmış.birim ve vektör sorularını yapamama rağmen iyi sayılır.

    2011 de hem eşit ağırlıktan(babam nedeniyle ) hemde sayısaldan giricem.

    hedef tm den ilk 1000 mf den ilk 3500 inşallah olur yapamadığım soruları bu sitede sorucam



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi gelenbevili172hhc -- 19 Ağustos 2010; 18:28:16 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: John Coffey

    köpek gibi çalışcaksınız arkadaşlar başka yolu yok ama şimdiden fazla stres yapmayın son 1-2 ay ziyadesiyle stres olcaksınız zaten.Enerjinizi çoğunlukla o zamana saklayın.Kesinlikle yatmayın ama ,belli bir temponuz olsun.Farklı kaynaklardan yararlanmaya bakın.Çok çok çok soru çözün özellikle sindiremediğiniz konulardan.Çalışmaktan sıkıldğınız zamanlar ya da çalışma isteğini bir türlü yakalayamadığınızda istediğiniz üni ya da bölümlerin hayalini kurun hatta internette ara sıra araştırın bu motivasyonunuzun düşmesini engeller,gaza gelirsiniz.


    Arkadaş müthiş anlatmış helal olsun




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sadece Mühendis

    Kendi hikayemi yazayim,kendi konumdan kopyala/yapistir yapiyorum.

    Herkese iyi forumlar diliyorum öncelikle.Geçen yıl say-2 sıralaması 67 bin ile (ismi lazım değil ) bi üniversitenin makine mühendisliği bölümünü kazandım.Ama mesleğin bana göre olmayışını ve kendimin çok daha iyisini yapabileceğimi düşündüm.Orta seviyede bi anadolu lisesinden mezunum.Lisede gerçekten son sınıfta bile sınava gerekli önemi vermedim.Potansiyel vardi elbet misal ilkokulda çok başarılıydım gerçekten Bu yıl okula ara verip tekrar hazırlanmaya karar verdim.Bu sefer hedefim başlıkta da belirttiğim gibi en kötü 25bin Bu sefer yapmak zorundayım gerçekten,kendimi göstermenin zamanının geldiğini düşünüyorum.Eylül ayında internet de kapaniyor.Dersane de bayramdan sonra başlayacak,ondan sonra iyice moda gireceğimi düşünüyorum.Hedeflerimin arasında en ucu diş hekimliği Olmadı ODTÜ Metalurji-Malzeme veya Petrol-Doğalgaz Mühendisliğine yönelecekmişim gibi görünüyor.

    Bu sefer gerçekten hakkını vererek çalışacağım inşaallah.Gerçekten internetin,okulun olmayışı büyük avantaj olacak diye düşünüyorum çalışan biri için.Planım da şu şekilde olacak açıklayayım.

    - Dershane öğle saatlerinde biter (en geç 2 gibi) ondan sonra 3-3.30'a kadar dinlenip yemek vs. yiyip geri kalan sürede akşam yemeği süresine kadar (6,6.30)'a kadar küçük aralıklar vererek dershanenin konu tekrarı,işlenilen konularla ilgili örnek sorular,ondan sonra alabildiğince soru

    - Yemeğin ardında yine 8'e kadar bi ara.(anime izlenebilir,haberlere bakılabilir,gitar çalışılabilir vs.) 8'den de 10.30,11'e kadar yine ufak aralıklarla bilinen konularla ilgili soru çözüp,son 45 dakika calisma süresinde de bi sonraki günün konularına bakıp,biyoloji okumak.Evet arkadaşlar biyoloji'yi her gün gece 15-20 dakka da olsa tekrar etmeyi düşünüyorum.

    - Haftasonu ders olmayacağı için belli bü süre uyulacak.(en geç 10) 11.30,12 gibi hazir olmam lazım ders çalışmaya.Haftasonu LYS'ye ağırlık vermeyi düşünüyorum.Tabi ilk zamanlar değil ama örneğin Aralık,Ocak ayından sonra LYS'yi de işin içine sokacağım.Yine arda kalan zaman da YGS'ye devam tabi.

    Evet arkadaşlar planım böyle,umarım hepimiz istediğimiz sonuca ulaşırız.Ara ara editleyeceğim konuyu.Umarım kazandığım yeri de mutlu ve huzurlu bi şekilde bu konu altında duyururum.Herkese kolay gelsin,herşey gönlünüzce olsun diyorum.


    Tam tersine Aralık'a kadar bütün lys konularını bitir (vaktin kalırsa ygs sayısal ezber konularını da çalış). Ara ara ygs e de bak. Aralık'tan sonra yeni yılda 2sini de orta ağırlıklı çalış son 1.5 -2 ay neredeyse sadece ygs'e bak daha sonrası lys konuları tekrar ve bol soru çözümü.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi GodSmacker -- 20 Ağustos 2010; 15:43:30 >




  • @GodSmacker

    O da düşünebilir hocam.Sağolun yorumunuz için


  • 85 doğumluyum.
    2006 yılında 17,218 başarı sırasıyla İTÜ - Petrol ve Doğalgaz Mühendisliğine girdim.
    mahallemdeki kıytırık bir düz lisede okudum. lise diplomam 3,30 ortaokul diplomam 2,73 dü :)
    Orta okulda sınıfta kaldım, lisedede tembeldim, öss yede 4 sene girdim (biri formalite icabıydı) :) Bu bu kısmı kendini tembel sananlara ibret olsun diyeydi :)
    okuldan 63 geliyodu. tıp dişçilik eczacılık ve şuan okuduğum bölümü istiyodum. 3 sene denedim liseyi bitirdikten sonra. çokşükür itü nasip oldu. hiç pişman değilim. yine girsem yine aynı bölümü seve seve yazarım :)

    Genel olarak çok çalışmaktan ziyade mantıklı, prensipli ve planlı çalışmalısınız. iyi bir yer istiyosanız günde 10 saatinizi bu işe vermelisiniz ki hayatınızın dönüm noktasında olduğunuzu ve gelecek hayallerinizn temelini bu döneceğiniz viraj ve okuyacağınız okul oluşturacağını bilicek olgunlukta olmalısınız.

    Günde dershanede 5 saat ders görüyorsanız o gün evde 10 yada 11 saate tamamlayacak kadar ilave çalışmalısınız. Bu anlattığım benm kapasitem içindi. fen lisesine giden arkadaşların belki bukadar çalışmasına gerek yoktur ama unutmayın öss artık soruları çözme sınavı değil, soruları en hızlı çözebilme sınavıdır. oyüzden nekadar çalışırda hızlı çözerseniz okadar iyidir.

    kendinizi piskolojik açıdan iyi hazırlayın. bu iş bir maraton işi. sene başında 15 saat çalışıp sene ortasında pilinizi bitirmeyin. sistemli bir şekilde gidin. sosyal yaşantınıza kısmende olsa önem verin. unutmayın sizde bir insansınız! ki zaten günde 10 saat çalışıp 8 saat uyusanız kalan 2 saat yemek desek 5 saattle sosyal aktivitenin en kralını yaparsınız :)

    size en büyük tavsiyem.. kimseniz çalışmadığı zamanlarda çalışın. 1 - sene başında.. 2 - sömestırda.. 3 - sene sonunda hatta ve hatta sınava 1 gün kala bile.. 4 - dershaneler başlamadan (yazın)

    sakın ola ki son hafta çalışmayı bırakmayın. sene boyunca hangi şartlarda hangi koşullarda çalıştıysanız son gecede aynı tempoyu uygulayın, diyelimki gece performansınızın yüksek olduğunu farkettiniz ve senenin birçok günü gece çalıştınız, ozaman son gecenizde bile notlarınıza bakıcak kadar çılgın olun :) anahtar kod neydi? düzen bozmak yok :)

    dershaneyi takip etmeyin. önde olan siz olun. dershane sizin çalıştıklarınıza tekrar yapsın. gördüğünüz konuları günün gününe çözüp yaprak testleriniz asla esirgemeyin. bol bol farklı kaynaklardan soru bankaları çözmelisiniz. dinine ırkına ve parasına bakmadan bütün dershanelerin denemesin girin, hepsinden faydanalanın. piyasada nekadar saçma soru nekadar kaliteli soru varsa bulmaya çalışın..

    son olarak..

    unutmayın! amacını yapamadığınız soruları yakalamak.. bunları yakalayıp öğrendiğiniz takdirde, çayınızı içim gönül rahatlığıyla sıkıntınız olmadan tercih yapıcağınız günleri görüceksiniz inşallah

    ALLAH YARDIMCINIZ OLSUN..




  • Arkadaşlar bu konuyu karma olarak hazırladım kendi tekniklerimi,bilgilerimi,netten bulduklarımı vs. hepsini birleştirip burda paylaşıyorum ben çok faydasını gördüm ve görmeye devam ediyorum sizler için özellikle 2011'e hazırlanan arkadaşlarım için paylaşıyorum.

    Hafızayı diri tutmanın incelikleri
    1. Soya: Soyadaki doğal östrojen hafızayı hem kuvvetlendiriyor hem kıvraklaştırıyor.
    2. Hafıza mineralleri: Vücutta demir ve çinko azlığı, belleği zayıflatıyor, çünkü azalan hemoglobin nedeniyle beyne yeterince oksijen taşınmıyor.
    3. Kahve: Kafein zihin performansını, hafıza ve konsantrasyonu artırıyor.
    4. Zihin egzersizi: Zihnini aktif tutanlarda bellek daha kuvvetli.
    5. Vücut egzersizi: Haftada üç kez yarım saatlik egzersiz, hafızayı zayıflatan stresi azaltıyor.
    6. Sakız çiğnemek: Sakız çiğnerken beynin ‘hippocampus’ bölümü daha iyi çalışıyor.
    7. Biloba: Aynı adlı ağaçtan elde edilen madde, damarları açıp beyne daha fazla oksijen taşıyor.
    8. Yağlı balık eti: Haftada üç kez yağlı balık veya üç gün 330 mg. balık yağı hapı, hafızayı güçlendirecek ‘Omega 3’ yağ asitlerini almanız için yeterli.
    9. Adaçayı: Zihin yorgunluğu için en iyi çare. Adaçayı familyasından limonun yağından elde edilen esansın da konsantrasyonu arttırdığı keşfedilmiş.
    10. B vitamini: Beyni serbest radikallerden koruyup beyne daha fazla oksijen gelmesini sağladığı için Niacin, B3, B13 vitaminleri bellek için çok önemli.


    Hafıza Yöntemleri

    1. Akrostiş Metodu:
    Akrostiş metodu, hafızaya alınmak istenen cümlelerin ilk harfleri kullanarak anlamlı veya kafiyeli, hafızada daha kalıcı olan başka bir kelime veya cümle oluşturma işidir. Burada iki ana kelime karşımıza çıkıyor; anlamlı ve kafiyeli. Bazı akrostişe edilmiş kelimeler anlamsız olabilir, ancak kafiyeli ve hafızada kalıcı bir özelliğe sahiptir. örneğin; “SSK” , “MEB” gibi. Bazı akrostişe edilmiş kelimeler ise anlamlı olabilmektedir. Örneğin “SENİ” akrostişi gibi.

    Uygulama Örneği:
    Dil bilgisi dersinde sıfat fiiller konusu vardır. Başlıca sıfat filer şunlardır; an (en), ası (esi), maz (mez), ar (er), dık (dik), acak (ecek), mış (miş).
    Bunları şu şekilde hafızanıza kaydedebilirsiniz: “Anası mezar dikecekmiş.” Daha sonra öğretmen size sıfat fiilleri yazılıda sorunu şu şekilde hafızanızdan çıkarıp kullanacaksınız; An - ası mez - ar dik - ecek - miş
    2. Bağlama Metodu:
    Bu metotla hafızaya alınmak istenen bilgilerin sunulan sırasına göre hafızaya alınması bu metodun ana noktasını oluşturmaktadır. Bu metot uygulanırken iki basamak kullanılır:
    1- Listelenen bilgilerin her maddesinin görsel şekli oluşturulur.
    2- Her maddenin görsel şekliyle bir sonraki madde arasında bağlantı kurulur.
    Böyle her bir madde birbiriyle görsel olarak bağlanacak ve zincir oluşturulacaktır. Bu metotla hafızaya alınmak istenen bilgiler görsel olarak öyküleştirilir. Böylece sağ beyin aktif hale gelir ve bilgiler hafızaya kaydedilmiş olur. Gerektiğinde ise yine aynı sırayla zihne çağrılarak kullanılır.

    Uygulama Örneği:
    Bu metodu kullanarak Marmara Bölgesi’nde yetişen tarım ürünlerini sırayla hafızamıza alalım.
    Marmara Bölgesi’nde yetişen tarım ürünleri; zeytin, pamuk, tütün, şeker pancarı. Bu metodu kullanarak şu şekilde hafızaya alabilirsiniz; “Evde akşam uyurken karşınıza aniden kocaman, ejderhaya benzeyen bir kedi çıktı. Kedi size sert sert bakarak mar, mar (Marmara) diye sesler çıkarıyor. Ondan o kadar korktunuz ki hemen evden dışarı çıkarak tarım malzemelerinin bulunduğu dolabın içerisine girdin. Dolabın içerisi çok karanlıktı. Bu nedenle yerde bulunan zeytinleri görmeyerek dengenizi kaybettiniz ve kafanızı dolabın içindeki pamuğa çarptınız. Kafanızdan musluktan boşalırcasına kan akmaya başladı. Kanın durdurmak için kafanızı dolapta bulunan tütün ile sardınız. O sırada acıdan bayıldınız. Uyandığınızda kendinizi şekerpancarı ekili olan tarlada.”
    Okuduğunuz bu paragrafı gözlerinizi kapatarak zihninizde anlamlandırın. Olayı yaşayın. Şimdi Marmara Bölgesi’nde yetişen tarım ürünlerini bir kağıda yazın. Hepsi hafızanızda değil mi?

    3. Yerleşim Metodu:
    En eski hatırlama hafızaya alma tekniği budur. M.Ö. 500 yılan kadar uzanan bir hikayesi vardır.
    Bu metotta iyi bilinen sabit yerler ile hatırlanmak istenen bilgiler birbirine bağlanır. Daha sonra bu sabit yerlerde dolaşılır. Bu metotta iki önemli ilke vardır; 1- Bilinen yerleşim yerleri doğal bir şekilde ve mantıklı bir sırada ezberlenir. Yani her sayı bir yerle isimlendirilir. 2- Hatırlanmak istenen bilgi yürüyüşe çıkarılarak yerlerine yerleştirilir.

    Uygulama Örneği:
    1. Aşama: Yürüyüş yapağınız yerleşim yerlerini doğal, bildiğimiz tarzda ezberliyorsunuz. Bunun için bir yerden bir yere giderken uğradığınız yerler olarak da düzenlerseniz daha kolay ezberlersiniz. Evden okula giderken uğradığınız yerler.
    a) ev b) market c) park
    2. Aşama: Hatırlanacak bilgiler belirlenir ve yürüyüş yapacağınız yerler ile bağlantı kurulur.
    Hatırlanacak kelimeler (Edebiyat dersinde öğretilen ve paragraf sorularının temelini oluşturan maddeler):
    a) öyküleme (hikaye etme), b) betimleme (tasvir etme) c) açıklama
    3. Aşama: Evden okula giderken uğradığınız yerlerin her birine hatırlamak istediğiniz bilgiyi yerleştireceksiniz. Bunu da hafıza teknikleri ilkeleri doğrultusunda yapacaksınız.
    A. Yürüyüş yapılan yer “ev”, hafızaya alınmak istenen bilgi ise “öyküleme (hikaye etme)” arasında ilginç çarpıcı bir çağrışım (hayal) kurulacak.
    Evde sabah kahvaltısı yaparken babanızın size hayat hikayesini (öyküleme) anlattığını düşünebilirsiniz.
    B. yürüyüş yapılan yer “market”, hafızaya alınmak istenen bilgi ise “betimleme (tasvir etme)” arasında ilginç çarpıcı bir çağrışım (hayal) kurulacak.
    Marketin sahibi olan yaşlı bir amcanın size okuduğu sınıfı tasvir ettiğini hayal edebilirsiniz.
    C. yürüyüş yapılan yer “park”, hafızaya alınmak istenen bilgi ise “açıklama” arasında ilginç çarpıcı bir çağrışım (hayal) kurulacak.
    Parkın yanından geçerken kocaman bir çocuğun yolunuzu kestiğini ve size buradan geçmemenizi söylediğini. Bunun nedenini sorduğunuzda ise size açıklama yapmaya başladığınız hayal edebilirsiniz.

    4. Asma Metodu (Rakam-Şekil Metodu):
    Asma metodu 17. yüzyılın ortalarında Henry Herdson tarafından geliştirilmiştir. Yerleşim sisteminin devamı olarak ortaya çıkmıştır. Bu metotla hafızaya alınmak istenen bilgiler somut olan nesnelere zihinsel olarak asılır. Bu metotta rakamlar benzediği bazı nesneler ile temsil edilir. Örneğin;
    1 sayısı kaleme benzediği için kalemle özdeşleştirilebilir.
    2 sayısı kuğuya benzediği için kuğuyla özdeşleştirilir.
    3 sayısı martıya benzediği için martıyla özdeşleştirilir.
    Sizde örnektekilerden farklı olarak size o sayıyı çağrıştıracak benzeşmeler kurabilirsiniz. Oluşturduğunuz benzeşmeleri (özdeşleşmeleri) ise ezberlemeniz gerekir. Sayıların benzediği nesnelere göre bir özdeşlik kuracağınız için ezberlemesi de hiç kuşkusuz daha kolay olacaktır.
    Bu metot az ve öz bilgiyi hafızaya almak için kullanılması gereken bir yöntemdir.

    5. Fonetik Alfabe Metodu:
    Buraya kadar size dört adet çeşitli hafıza tekniklerinden bahsettik. Bir de öyle bir teknik var ki hepsinin en muhteşemi ve en kullanışlısı olarak görülmektedir. Bu metotla hafızaya bilgileri çok kolay ve rahat bir şekilde alabileceksiniz. Bu yöntem hafıza uzmanları tarafından da en çok kullanılan yöntemdir. Bu yönteme “fonetik alfabe metodu” denmektedir.
    Bu metodun temeli isminden de anlaşılabileceği gibi yeni bir alfabe oluşturmaya dayanır. Bu alfabeye de “fonetik hafıza alfabesi” ismi verilir.
    Fonetik hafıza metodu Wikelman'ın 1948 yılında alfabedeki harflerle sayıları eşleştirmesi sonunda keşfettiği sayı-harf sistemine dayanmaktadır.
    Bu hafıza tekniğinin diğer hafıza tekniklerine göre daha avantajlı olmasının nedeni sayıların hatırlanmasında daha kullanışlı olmasıdır.
    İsimlerin Hafızaya Alınması:
    İsimleri hafızaya alabilmek için şu ilkeleri uygulamalısınız;
    1- Bugünden itibaren tanıştığınız herkesin ismini hatırlamak için her şeyi yapacağınıza söz verin.
    2- İlk tanıştığınızda kişinin ismini doğru duymaya özen gösterin. Hatta tekrar etmelerini sağlayın. Mümkünse ona anlamını sorun.
    3- Onunla konuşurken ismiyle hitap edin ve sürekli ismiyle hitap etmeye çalışın.
    4- Tanıştığınız kişinin ismiyle daha önce tanıştığınız bir kişiyi veya nesneyi, materyali bağdaştırın.
    5- Kendinize bir defter tutun. Tanıştığınız kişilerin isimlerini o deftere yazın. Hatta benzeşmelerini de yazın. Yeni yeni isimlere karşı tecrübe edinin.
    6- İçinizden onun ismini tekrar edin.
    7- Tanıştığınız kişinin yüzüne bakın ve onu. Çok iyi tanıdığınız ve isme karşılık gelen biriyle özdeşleştirin.

    Yabancı dildeki bir kelime ve anlamı nasıl hafızaya alınır?
    Hafızanıza alacağınız yabancı dildeki kelimeyi belirliyorsunuz. Yabancı dildeki kelimenin okunuşuyla, anlamı arasında “güçlü hafıza teknikleri”nin ilkelerini uygulayarak bir çağrışım (bağlantı, hikaye) kuruyorsunuz. Nasıl mı? İngilizce'de “yemek” kelimesinin karşılığı “eat” dır.
    Ve telaffuz edilirken “it” şeklinde telaffuz edilir. Şimdi bu kelimeyi ve anlamını hafızamıza alalım: “10 katlı evinizin balkonunda oturmuş yemek yerken sokaktan geçen bir itin zıplayarak yemeğinizi kapıp kaçtığını ve yediğini daha sonra it yemeğimi yedi diye bağırarak ağladığınızı hayal edebilirsiniz.”

    En çok neleri unuturuz ?

    * Adlar,
    * Rakamlar ve tarihler,
    * İstenmeyen şeyler,
    * Zor öğrenilmiş, tam olarak kavranmamış konular,
    * İnançlarımıza ve ön yargılarımıza ters düşen (garip) gerçekler,
    * Kısa sürede ve zorla öğrenmek zorunda kaldıklarımız,
    * Başarısızlıklarımız,
    * Öğrenmeye çalışmadan rasgele edindiğimiz bilgiler,
    * Öğrendikten sonra üzerinde yeterince düşünmediğimiz konular,
    * Yorgun, hasta, isteksiz ve sıkıntılı anlarımızda öğrenmeye çalıştığımız bilgiler,
    * Uzunca bir sürede çalışarak, ara vermeden öğrenilenler,
    * Anlayamadığımız, bize "anlamsız" gelen şeyler

    Verimli Çalışmayı Engelleyen Tuzaklar.
    (Lütfen azaltmaya çalışın!)

    * Gözlerini yapamadıklarınıza çevirmek
    * Müzik eşliğinde çalışmak
    * Zorlanılan derslerin dışlanması,
    * Aşırı kaygı (güvensizlik)
    * Yatarak (uzanarak) çalışmak,
    * Çalışma anında hayallere dalmak,
    * Çalışma anında hayallere dalmak,
    * Uzayıp giden telefon konuşmaları yapmak,
    * Motivasyon noksanlığı, İsteksizlik.
    * Günlük ayrıntılara boğulmak,
    * Çalışmayı tamamlamadan bırakmak,
    * Amaçların özelliklerin belirlenmesi,
    * Arkadaşlara "hayır! Diyememek,
    * Televizyona takılıp kalmak,
    * Dersler, konular hakkında yetersiz bilgi sahibi olmak,
    * Düzenli tekrarlar yapmamak
    * Plansız programsız çalışmak,
    * Kendinizi başkalarıyla kıyaslamak,
    * Zamanı denetleyememek,
    * Çevrenizin sizden beklentilerinin yüksek olması,
    * Sınav bilgi ve tekniklerini yeterince bilmemek,
    * Çalışma anında uygun dinlenme aralıklarını vermemek,
    * Yanlışlardan ders almamak, noksanları gidermemek,
    * Çözümlenemeyen ailevi veya kişisel sorunlar içinde boğulmak,
    * Fazla dış açık olmak,

    Unutmayın Boşa geçen zaman geleceğinizdir...


    Ek olarak;

    Hafızanıza alacağınız bir konuyu,formülü vs gözünüzde canlandırın sanki yaşıyormuş gibi örnek olarak kimyadan bildiğimiz gibi P.V=N.R.T diye bir formül var bunu ezberlemek yerine Nurettin adlı bir arkadaşınızla buluştuğunuzu düşünün paraya ihtiyacınız var çünkü kimya kitabı alacaksınız ona diyorsunuz ki Para Ver NuReTtin daha donra formülü hatırlamak isteğinizde bu olayı düşünün ve beyniniz geri kalan kısmı tamamlayıp size formülü verecektir.Size tavsiyem bu gibi yöntemlerle ders çalışmanızdır.Faydasını göreceksiniz.




  • Bu iş basit, sizde bitiyor olay, hocalarda sihirli değnek yok. Hoca anlatır, önemli olan sizin anlatılanı kapmanız ve soru çözmede kendinize göre bir teknik belirlemeniz. Kendinizi derse verirseniz yeter. Ders sırasında aklınız başka yerde olmasın. Gerekirse pc ve telefondan uzak durum. "off olmuyor, yapamıyorum" yerine " la bu zor bişey olsa kimse yapamazdı, bakası yapıyorsa ben niye yapamayayım, ben niye anlamayayım" diye kendize telkinde bulunmanız lazım. unutmayın ki bir konuyu anlamıyorsanız ya kendinizi vermiyorsunuzdur ya da anlamınız için anlatılma şekli farklı olmalıdır.
    Allah yardımcınız olsun
  • 
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.