Şimdi ciddi bir soru soracağım,bunu internette araştırdım fakat maalesef ki pek bişey bulamadım... :)
Şimdi,aslen 18 yaşından küçüğüm,fakat Asp/Web Tasarım bilgimle proje üretebilirim,mesela bi site yapabilirim bu sitede satış alış stok tipi şeyler olabilir,sorunum aslen burda değil;ve mesela ben bu yazdığım yazılımı(ya da siteyi mi diyim?) satmak istiyorum.
Ve satarken ya da sattıktan sonra sorun yaşamak istemiyorum. Eh para da kazanmak isterim tabi ki :) Öğrenciyim,fazla para göz çıkarmaz...
Ne tür resmi işler gerektiriyor veya ben toptan napiyim diye soriyim.:) Malumunuz şirket imkanım yok,şahıs olarak neler yapabilirim?
ben de şöyle bir fikir vereyim:
rentacoder.com, getafreelancer.com, project4hire.com, getacoder.com, vb. bir çok site var serbest yazılım yaparak para kazanabileceğin. rentacoder benim bildiğim kadarıyla en yaygın ve güvenilir olanı.
bu sitelerde iş ilanları açılır, yazılımcılar da bu ilanlara teklif verir. ilanı veren kendince birini seçip işi ona verir. iş tamamlanıp ilanı veren tarafından onaylanınca para transferi de yapılır.
bu iş öyle büyüktür ki, bireysel programcılarla birlikte onlarca programcı çalıştıran gruplar/firmalar oluşmuştur. Yine de bireysel olarak da çok imkan mevcut. projeler de 10$'dan başlayıp 10.000-15.000$' a kadar çıkabiliyor.
sistem iş verenlerin ve programcıların çeşitli kriterler sonrası puanlanması ile yürümektedir. yani işi alırım yapamazsam kalır demek kolay değil. zira bu herkes tarafından bilineceği için bir daha iş alamama olasılığınız yükselir. bu iş veren için de geçerli. ihtilaf durumlarında ise sitenin kendisi hakem olur.
hemen belirteyim bu sistemler dünya çapında olduğu için özellikle hintliler çok aktifler ve tahmin edileceği üzere fiyatları çok düşürmekteler. yani burada epey uğraşmak durumunda kalabileceğiniz bir uygulama için 20-30$ teklif vermek durumunda kalabilirsiniz.
para transferi için bir paypal hesabı gerekir. bunun için de bir kredi kartı.
son olarak tabi ki ingilizce. zira alıcılar genelde abd'de.
iyi şanslar
arkadaşların tespitleri gayet doğru. ben de Türkiye için birşeyler yazayım.
bugünlerde Türk Amatör Yazılım Pazarı iki şekilde iş (daha doğrusu para) yapıyor: - Ya gerçekten iyi bir yazılımcı olacaksın ve filmlerde gördüğün bilgisayarcı çocuklar gibi ekip halinde yapılan işlerde birşeyler yapıp ekibin başarısından pay alacaksın - Ya da bir işi yapmayı iyi bileceksin.
Yaşın itibari ile birinci seçenek sana cazip gelebilir. Bir maymun iştahlı olarak ben sürekli yazıyım yazayım ve her ne olursa ondan para kazanayım diyebilirsin. Ama gelecek ikincisinde.
Peki bir işi iyi bilmek ne demek?
Literatürde yazılımın ruhunu iş kuralları (business rules) dediğimiz basit hayat gerçekleri oluşturur. Bunlar gayet basit, herkesin gördüğü ancak bilincinde olmayan tarzlardır. Ve ihtiyacın özünü belirler.
Ne yapmamalısın?
Senin söylediğin ön muhasabe ve stok takip programını kullabilecek örneğin internet kafeci için bu kurallar (yani ön muhasebe ve stok takibi kuralları) nerede ise hiç bir öneme sahip değildir. Esasen bir internet kafeci veya küçük bir bilgisayarcı (cirası 100K dan düşük) bir stok ve ön muhasebe programı kullanmaz. Hatta birçok küçük işletmenin diyelim ki bakkal, market, berber, damacana su bayii, marangoz bu tür bir programı talep bile etmez. Onun için zaman kaybıdır.
Kurumsal desteği olmayan birinin yazdığı programı orta ve büyük işletmeler de bedava versen bile kullamaz, çünkü programındaki küçük bir hata çok büyük sorunlara sebebiyet verebilir. Bu tip işletmeler kurumsallaşmış firmalardan (mesela Logo Yazılım) ürünlerini alır.
Ne yapmalısın?
Genç ve azimli brprogramcıya tavsiyem program yapacağı işin özünü bilmesidir. Çünkü program bir amaç değil araçtır. Yani kod yazmış olmak için, kendini ispat etmek için yapılan iş sana biraz zor para getirir. Bir program (daha doğrusu uygulama yazılımı) bir problemin çözüm aracıdır. Yani insanlar yazı yazmak işini hızlandırmak ve kusursuz hale getirmek için bir metin editörüne ihtiyç duymuşlar ve Microsoft ta Word'ü geliştirmiş. Bilgisayar sahipleri disk kapasitesinin yetersizliğinden sıkıntı duymuşlar winzip üretilmiş. İnternette metin ve fotoğrafların birlikte görülmesi gerekmiş, Mosaic üretilmiş. IBM bir kişisel bilgisyarı yönetecek işletim sistemi talep etmiş DOS yazılmış. Sanırım bu örnek sana bir yazılımın nası bir araç olduğunu ortaya koymuştur. Yani pense var çünkü sökülmesi gereken çiviler var. Sen o zaman sorunları bulmalısın. Ki uygun araçlar geliştiresin ve para kazanabilesin.
Program üretmeye değer en uygun sorun nedir? İşte esas bilgelik burada ortaya çıkıyor. Programcıyım diyen kişilerin hiç bir derde derman olmayan yüzlerce programı vardır. Mesela 2 kişinin yaşlarının ortalamasını alan birprogram ne işe yarıyorolabilir? Koca bir hiç. Çünkü iki sayının ortalamasını almak o kadar basit bir işlemdir ki, bunun için bir program yazmaya, çalıştırmak için bir pc satın almaya, pc nin açılması için 45 saniye beklemeye gerek yoktur. Aynen günlük 20 müşterisi olan ve 20 çeşit malzeme satan bir bakkalın muhasebe programına ihtiyacı olmayacağı gibi.
Bize en çok kar getirecek sorun en uygun sorundur. O zaman görüyoruz ki bir optimizasyona (emeğimizi en çok kar getirecek işe yönlendirmeye) ihtiyaç var.
Optimizasyonu nerede yakalarım? Yukarıda belirttim, elimizde emek var ve bizden uzakta kar var. Hedefi tanıyoruz. Kar. Yani en az harcamamıza bedel ödeme. Emeğimiz ise program üretimi. Ben burada üretimin kara yönelmesinde en kritik aşamasının doğru iş kuralını yakalamak olduğunu görüyorum. Yani müşterinin muhakkak kullanacağı bir uygulama yazılımı üretmelisin. Bu da ancak müşterini çok iyi bilmen ile olacak bir iş. Çok uzaklarda arama. Bu yaşlarda senin en iyi bildiğin iş ailenin yaptığı iştir. Eğer ailenden birisinin bir ihtiyacını prgramgeliştirerek karşılarsan aynı işi yapanlara satabileceğin kusursuz bir program üretebilirsin.
Mesela baban yedek parça satıcısı. Bir yedek parça satıcısının olası sorunlarını (yazılım yazmanın en zor işi problemin ne olduğunu bilmektir yani teşhis kesinlikle doğru olmalıdır) beraber ele alalım. Eğer ihracaat yapmıyor ise düzenli nakit akışı yoktur. Rafları stok fazlası ürün ile doludur, sabahtan akşama müşteri bekler. Acil gelen epostaları zamanında okuyamamaktadır. İşte bu sorunların gerçekten böyle olup olmadığını en iyi baban bilir dolayısı ile sen. Bu sayede bıçak kadar keskin, çekiç kadar güçlü ve çivi kadar basit bir çözüm geliştirebilirsin. Bu 3 sorunu nakit akışını dış pazara yönelerek, stokları eriterek ve elektronik postaları mobilize ederek çözebilirsin. Mesela muhasebe programı ya da stok takip programı bu sorunlara çare değildir.
Dış pazara yönelmenin en kolay yolu, Dünya'nın en sık kullanılan dillerinde (İngilizce, İspanyolca, Arapça, Fransızca, Almanca) hazırlanmış, yaptığınız işi anlatan iş temalı bir web sitesi yapmaktır. Bu web sitesinde bir form uygulaması ile müşteriden site sahibine tek yönlü bir mesajlaşma uygulaması geliştirmen de mümkün.
Stok fazlasını da, yine aynı sitede yer alacak ürünler için SEO amaçlı özelleştirilmiş veya bu amaçla senin geliştireceğin form uygulamasında (dinamik web sayfalarında ürünleri) yayınlayarak eritebilirsin.
Şimdi işin en cafcaflı yerindeyiz . Elektronik postaların gecikme olmadan birine iletilmesi. Biliyoruz ki kişisel bilgisayarlar mobil olsa da cep telefonları kadar yaygın ve kişiye bağımlı değil. O zaman biz epostaları geceleri kapalı olan kişisel bilgisayarlara yönlendirmek yerine cep telefonlarına yönlendirsek müşterinin ihtiyacını nerede ise karşılarız. Bu uygulama yazılımı belirli süre aralıklarında (işte bu aralıklar nedeni ile nredeyse diyorum) POP kullanarak girilen e posta ve şifreyi kullanarak sunucudan çekip, SMS şeklinde cep telefonuna gönderecek. Bu amaçla mesaj ingilizce ise Türkçeye motomot ta çevirebilir, hatta bunu ekstra ücretlede yapabilirsin ;).
Nihayetinde; para tamamen senin uygulama yazılımı yazmaya değer doğru problemi ve çözümü bulmana dayalı. Problemi olan kişi ailenden birisi olabileceği gibi, komşunda olabilir. Yeter ki sen o işi, o işin iş kurallarını çok iyi öğrenmiş olasın.
Bu durumda en doğrusu 1. çok iyi bildiğin bir sorunu yakalaman , 2. sorunun ciddiyetini ölçmen, 3. bu sorun için prgoram üretmeye değip değmeyeceğini belirlemen (gerekirse problem sahibi ile ben senin şu işini çözeyim sen de bana şu kadar ver şeklinde pazarlık yapman) 4. her detayı ile iş aklına yatınca yazılım geliştirmendir.
Aksi taktirde başarısızlıklar ve hayal kırıklıkları seni bu işten hızla soğutabilir.
hocam, tebrik ve teşekkür ederim ders niteliğindeki bu yazın için. belki forum yöneticileri sabit konu yaparlar da daha çok kişi faydalanır.
forumda sizin cevaplarınız da gayet iyi ve tutarlı, bunu fırsat bilip teşekkür edeyim.
dili literatürden uzaklatırarak biraz yumuşatmaya ve foruma uygun hale getirmeye çalıştım. umarım ülkenin genç ve azimli insanları için faydalı olur.