Şimdi Ara

VOLVO SEYAHATLERİNİZ (4. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
82
Cevap
1
Favori
7.751
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • selam arkadaslar,,eski bir volvocu olarak topigi uzun zamandir takip ederim.
    bir ara uyelik sorunum oldu, o yuzden fazla katilamadim. o sorun cozuldugune gore yola devam..

    volvoyla ilk tanismam 1990 yilinda bir 460 ile basladi,yasimda 20 felan,arabayi aldim ve bir hafta sonra turkiyeye yola ciktim..1700 motor 102 beygirlik bir arabaydi,, arac reno motorluymus sonradan ogrendim, bu arada isvicre lozanda yasiyorum.

    neyse 4 araclik bir konvoy olarak yola ciktik, italyada cizmenin altina yani bari kentine kadar yol var,,ordan gemiyle yunanistana gececegiz.. yaklasik 800 km yaptik ve kayin peder birazda ben gideyim dedi,,bir saat oldu olmadi ,benim arabadan bir ates topu cikti ,arabanin sag alt tarafindan,ben babanin minibusteyim..

    araba ariza yapti,ne oldugunu anlayan yok..daha sonra kilima komproseri oldugunu ogrendigim parca bozulmus,,nasil ama icinde ne varsa disari atiyor, kilimayi kapatsamda parca bloke olmus,donmeye devam ediyor. orada volvo yardimi ariyoruz ama anlasamadik adamlarla,, neyse araba gidiyormu gidiyor,ozaman devam edelim dedik,,bloke olmus bir komproserle bariye vardik..

    sehir icinde volvo servisi ariyoruz,tarif ediyorlar ama bulamiyoruz bir turlu,,arti arabada iflas etdi tam anlamiyla..direksiyon asistesi bitdi ve kamyon kadar agir bir direksiyon,tabloda butun lambalar yanmis araba iflas yani..derken bir 480 gordum,adamin onune kendimi atdim yalvaran gozlerle volvo kaput felan durumu anladi, bizi aldi ve volvo servise goturdu..

    servis sefi geldi ve kaputu acti ve durumu tahmin edin,,komproser ve dinamo beraber donuyor arti direksiyon asistesi, kayis kopmus ve hepsi iptal olmus..bize fransizca bilen birisini buldular ve olayi anlatdilar..2000 chf istiyorlar,turk parasiyla 4000 tl..

    araba garanti altinda haliyle aldigim garaji haberdar edeyim dedim,atelye sefi pust numarayi yanlis ceviriyor cikmasin diye..o zaman cep mep yok maalesef,,o sinirle cektim elinden telofonu,ilk cevirmede isvicredeki volvo cikti,,bana arabayi satana durumu anlatdim,adam 2000 chf duyunca delirdi,italyani istedi,,oda italyan allahtan

    bize yanlizca 1500 chf verecegimiz anlatdi,aksam 5 gemisine biletimiz var,araba tam 5 de bitdi..bir taksi cagirin bari dedik limani bulmak icin,gelen taksi bize bari turu attiriyor 3 km yarim saatde yaptik..limana geldik allahtan gemi bir saat rotar yapmis yetisdik..

    artik korkudan kilimanin butonuna basamadim bile,o sene kilimali ama sogumayan bir arabayla izin yaptim,donuste 4 jant ve teker degisti balon yapmis,cantlar yamulmus,,tarih 1992 tr yollari felaket,istanbul ise korku filmi gibiydi,yol anlaminda.

    ilk arabayla iznim bir felaket oldu,ama ondan sonra 5 sene 440 volvo..korkudan klima taktiramamistim,10 seneden fazla s60 ,,1 senede xc60 la yollara devam,,3 arabamda tik demedi..ilk volvoyla butun ariza hakkimi kullandim herhalde

    allah kimsenin basina vermesin ariza,birde yabanci bir ulkede,cok zorluk cektik..volvo ve macera bende cok,,fazlada yormadan bunu bitireyim..volvolarinizla hayirli yolculuklar..kazasiz belasiz...
    _____________________________




  • Bir hafta aradan sonra kar yine geri geldi:

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ


    Şimdilik bununla idare ediyoruz :)

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ


    Karşılaştırmalı inceleme yazıları daha sonra!
    _____________________________




  • Harvard Hukuk Fak'nin otoparkından:

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ
    _____________________________




  • Otopark değil Volvo galerisi :)
    _____________________________
    Lütfen atık pilleri çöpe atmayalım! Atık pil toplama noktalarına götürelim (marketlere, eczanelere, okullara, hastanelere, muhtarlıklara, belediyelere vs)...
  • arkadaşlardaki volvo sevdası bambaşka heralde c30 bile gördüm orada
    _____________________________
  • Bu arada sevgili Hesheit,

    1.6 S40'dan sonra 3.0 Mercedes ilaç değil serum gibi gelmiştir size :) Enjoy it
    _____________________________
    Lütfen atık pilleri çöpe atmayalım! Atık pil toplama noktalarına götürelim (marketlere, eczanelere, okullara, hastanelere, muhtarlıklara, belediyelere vs)...
  • üstadım

    gittiğiniz yerlerdeki volvolar ile aranızdaki aşkı muhabbet maşallah kıskandıracak düzeyde haberiniz olsun.)))

    yani volvolarda volvo yani allah için.

    gönül bağı, sevda, aidiyatlık ve görmek bu olsa gerek....
    _____________________________
    "hayat o kadar kısaki. Kırdığın kalbe değer mi?"
  • Bunlar da Kaliforniya'dan gelsin:

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ
    _____________________________




  • üstadım;

    amerika rüyalar ülkesi, özgürlükler ülkesi,

    kalitenin ve aşkın sembolü,

    aidiyat ve mükemmelliğin kraliçesi.

    inşallah bir gün bende kızımı oralarda görmeye giderim.

    beğendiğim bir resmi masaüstü yaptım bile.

    güzel günlerin tadını doyasıya bizlerin adınada çıkartmanız temennisi ile.

    sevgiyle.
    _____________________________
    "hayat o kadar kısaki. Kırdığın kalbe değer mi?"
  • iki hayran duyduğum şeyi bir arada görmek harika; san francisco golden gate köprüsü ve Volvo. paylaşımlarınız için teşekkür ederiz sayın Hesheit.
    _____________________________
  • Sayın hesheit,
    Benim özel mesajlarımda herhangi bir sıkıntı yok. Sizin özel mesajlarınızı açamıyor olmanız ilginç.
    Mesajınızı okudum.
    Saygılar
    _____________________________
    İlk ultrazeki makine, insanoğlunun yapma ihtiyacı hissettiği son buluş olacak.
    Ölmeyecek insanların ilki doğdu.
    Singularity Çok Yakın.
    SEN başarabilecek misin?
  • Bunlar da Boston'dan gelsin:

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ


    Bir de ABD'ye geldiğinizde yollarda hiç Volvo görmüyormuşsunuz
    _____________________________




  • Bunlar da New York'dan gelsin. Brooklyn Köprüsü üzerinden birinci foto Manhattan arka fonlu, ikincisi Brooklyn arka fonlu:

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ


    Ancak yanlış bir imaj vermek istemem. New York sıkça Volvo'ya rastlanan bir kent değil. Burası daha çok Lincoln Town Car, Navigator ve Escalade kenti. Durum California ve Boston'dan çok farklı.

    Not: En üst fotoğrafta sağdan ikinci kule yıkılan ikiz kulelerin yerine yapılmakta olan bina.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hesheit -- 22 Mayıs 2013; 3:56:34 >
    _____________________________




  • amerika rüya kenti. gerçekten adamlar şehircilik, modernizasyon ve çağın gerektiği yenilikleri bünyesinde bulunduran kendi içinde değişik bir nostaljisi olan bir dünya devi.

    tadını doya doya çıkarın üstadım, mümkünse bol bol gezin., dijital fotoğraf dünyanızın bütün limitlerini sonuna kadar doldurun, keza anı olarak kalacak bir sürecin kıymetini lütfen iyi bilin. birde benim yerime gezin olmaz mı? D
    _____________________________
    "hayat o kadar kısaki. Kırdığın kalbe değer mi?"
  • hesheit hocam son birkaç ayki fotografları görmemişim, çok güzel yakalamışsınız. teşekkürler emeğiniz için. Boston'ı kendi ziyaretimde benim de Volvo'lar dikkatimi çekmişti; ancak orada bulunduğum 1 ay boyunca içime dert olan şey koşu parkurunun hemen yanına her gün park edilen o buz gibi S60 T6 idi... Her gün yarım saat koşuyordum ve bu zamanımın yarısı ülkemiz hakkında düşünerek geçiyordu. Kısmet olursa bir sonraki ziyaretimde kiralama usulüyle içime dert olan bu araçları sırayla deneyeceğim:)
  • Yeniden Türkiye içi seyahatlere döndüm. İlki yeni aldığım S60 ile İst-Alanya-İst arasında oldu. Giderken Ankara üzerinden dönüşte Afyon üzerinden döndüm. Gidiş ev-otel arası 1025 km, dönüş ise 150km daha eksik oldu. Bu 150km.lik mesafe farkı yollar birbirine denk olduğu için dönüş süresine eksi bir buçuk saat olarak yansıdı.

    Bu seyahatteki izlenimlerime gelince;

    İst’dan aracın deposunu 97 oktan benzin ile seyahate çıkmadan bir gün önce doldurmuştum. Ancak arada biraz şehir içi yol yaptım. Niyetim Ankara’da depoyu yeniden doldurmaktı. Araç ile ilk uzun yol seyahatim olduğu için bir depo ile beni Alanya’ya ulaştırmazsa, son düzlükte de 97 oktan benzin arayışına girmeyeyim diye düşündüm. Ankara’ya geldim ve merkezden Konya yoluna döndüm. Döner dönmez de ilk Shell’e girdim ve “97’den doldurunuz” dedim. “97 yok” dediler. Şaşırdım. “Belki diğer Shell’de vardır” dediler. Devam ettim, onda da yok. Konya yolu üzerindeki diğer istasyonlarda da yok. “Vardı ama kalktı” diyor hepsi. Türkiye’nin ikinci büyük kenti ve başkenti Ankara’da istasyonlarda 97 oktan benzin yok! 95 almadan devam ettim.

    Kulu’da mola verdim. Malum Volvo biniyorum ya, bu Küçük İsveç’de her zaman dururum. Yine her zamanki gibi Stockholm’de yaşayan Kululu dostuma bir mesaj yazıp senin memleketteyim dedim. O da hemen geri aradı, yine her zaman yaptığı gibi. Yemek yiyeceğimi, İsveç lokantasına doğru ilerlemekte olduğumu söyledim. Bu hatta, giderken genelde Kulu’da değil, Ankara’da yer, Kulu’da sadece Olof Palme Parkı’nın girişindeki çeşmede meyve yıkardım, bu sefer yemek buraya nasip oldu. O da hemen “bizimkileri arayayım, seni yemeğe alsınlar” dedi. Yapma, etme, yolcuyum, vakit kaybedemem sızlanmaları ile kendisini fikrinden caydırdım. “O zaman çarşı içine gir, Dönerci Cengiz’e git, oranın döneri çok iyi olur, orada ye” dedi. Kabul ettim. Tarif ettiği gibi çarşı içine sürdüm. Bulamayınca bir yerde durdum ve Dönerci Cengiz’i sordum. “Haa, oranın döneri gerçekten çok iyi olur ama yanlış gelmişsiniz” dedi kapıdaki amca. “Ayrıca saat geç döner kalmamış olabilir, dur ben bir arayayım” dedi. Cep telefonundan dönercide çalışan birini aradı. Telefondaki ben şu an restoranda değilim deyince amca bu sefer ofisine girip ofis telefonundan restoranı aradı. Ben ise bireyselliğin zirve yaptığı ABD’den yeni dönmüş biri olarak Anadolu insanının bana yardım edebilmek için çırpınışını hayretle izlemekteyim. Amca geldi, yüzünde güller açıyor, “döner var, gidebilirsin” dedi ve yolu bana tariff etti. Gittim. İçerisi orta kalabalıkta; temiz bir yere benziyor. Tek servis döner. Başka da birşey yok. Dönerin de tek bir sunuş şekli var: ekmek arası. Ekmek arası bir mi, bir buçuk mu diye sordular. Bir buçuk olsun dedim. Döneri gerçekten lezzetliymiş. Çıkışta çarşı içinde birkaç tur atıp bir de dondurma yedikten sonra işi riske atmamak için 100tl’lik de olsa 95 oktan benzin aldım ve yola devam.

    Torosları inerken benzin ışığım ara ara yanmaya başladı. Akseki’den alırım, Manavgat’tan alırım derken Alanya’ya vardım.

    Alanya kalesi otoparkında araç içini serinletirken:

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ


    Cennet ülkem:

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ


    Doğaya verdiğim zarar:

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ


    Ankara’da olmayan 97 oktan benzin Antalya-Alanya arasındaki benzincilerde de yok ama Alanya’nın içindeki Shell’de var. Ben de oradan depoyu doldurdum. Sonra da yandaki yıkamada aracı yıkamaya başladım. Bu yeni aracımı ilk yıkayışımdı. Keyiflyidi. Aracın ebatlarını, dizaynını, her bir parçasını böylece çok daha iyi anlıyorsunuz. Ben kendi aracımı yıkarken yanıma bir Jetta park etti. Sahibi etrafına tepeden bakan bir tip. Hemen çevresine emirler yağdırıp gölgeye geçti. Yıkamacı çocuk bu aracı yıkamaya girişti. Bana da dönüp “bu da arabadır, bunu da yıkamak lazım” gibisinden birşeyler söyledi. Söylediklerine şaşırdım. Hatta biraz da yüzüm kızardı. “Elbette arabadır, elbette onu da yıkamak lazım” gibisinden birşeyler de ben geveledim.

    Dönüşü Afyon üzerinden yaptım. Doğal olarak Afyon’da İkbal’de mola verdim. Yemekleri güzel, porsiyonlar küçük sayılmaz; ancak, fiyatlar kazık. İyi ki beş kişilik bir ailem yok diye düşündüm!

    Bilecik yolu tamamlandığı için bu hatta en güzel kısım burası olmuş. Yol manzaralı, bölünmüş ve asfalt iyi.

    Körfez ilçesindeki çift şeritli yol artık otobana yakışmıyor. Üstelik süratli aktığından tehlikeli de. Otoban olmayan yerlerde bile bölünmüş en az çift şeritli yollar olunca otobanların ne kadar otoban olduğunun bir gözden geçirilmesi gerekli. Çoğu bu ismi dahi hak etmiyor artık. Edirne “otobanı” da buna dahil.

    Gebze’yi geçtikten sonra yol yoğunlaşmaya başladı. Sabancı Ün’ne geldiğimde ise durdu. Ben de Akfırat’ta otobandan çıkıp Via Port’a sığındım. Daha önce (2009-2011) iki yıl kadar Akfırat’da yaşamıştım. Via Port genelde bayram tatillerinde ve hafta sonlarında dolar ve otoparkta yer bulmak sorun olurdu. Görünen o ki artık hafta içi de ciddi yoğunluk oluşmaya başlamış. İlk defa otoparkını hafta içi akşam vakti bu kadar yoğun gördüm. Bir saatlik gezme, tozma, market alışverişi molasından sonra yol açıldı ve Avrupa yakasına dönüş. Dönüşte garibime giden ikinci köprünün Avrupa yakasından trafik sıkışmasının ta Mahmutbey gişelerine kadar uzadığı idi. Herhangi bir kazadan vs ötürü değil. Akşam trafiğinde ikinci köprüde yaklaşık 15 km kuyruk oluşuyor. Tek kelimeyle ürktüm. İyi ki iş ve ev aynı yakada diye düşündüm.

    Yol bitti, yazı da :)
    _____________________________




  • Sayın hesheit,

    Yine harika bir yolculuk yazısı yazmışsınız.Yeni aracınızda hayırlı olsun bu arada :)
    _____________________________
  • Bunlar da St. Petersburg’dan gelsin. Doğrusu Rusya’da (aslında St. Petersburg’da) Volvo’nun bu kadar sattığını tahmin etmezdim. Son yıllarda satışlarda artış vardı ama daha önce satılmayan yerdeki artan satış oranı olarak görüyordum bunu. Burası öncelikle bir XC kenti. Sanırım karlı kuzey kenti olmasından ötürü. Görünen o ki en çok XC90 satmış.

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ


    XC90’ı XC70 takip ediyor:

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ


    Sonra XC60’a bir kayış var:

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ


    Otomobillerden en çok S80 gördüm. Bunların da bir kısmı dört çeker idi:

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ


    Ve S60 II:

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ


    Nadir gördüğüm bir model V70:

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ


    Yine nadir bir model C70:

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ


    S60 I:

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ


    C30, yine ender bir model:

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ


    Ve diğerleri:

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ


    Satıştakiler içinden hiç görmediğim modeller V60 ve V40 oldu. Belli ki burası ne SW kenti (XCler hariç) ne de HB. Diğer markaların SW ve HB modelleri de pek görünürde yoktu. Taksiler de Avrupa’nın genelinin aksine SW değil sedan ağırlıklı. XC istisna:

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ


    Buradaki araç çeşitliliği bizden ve genel olarak Avrupadan daha fazla. ABD markaları da bol miktarda satmış. Cadillac başı çekiyor. Yine ABD’de çok tutulan Lexus, Infiniti ve Toyota Camry burada da satanlar arasında. Bu ara, en az Fransız markası gördüm. Lada’nın yeri ise bizdeki kuş serisi gibi.

    Diğer konulara gelince;

    Volvo’nun Rusya sitesinde şöyle D4 motor bir S60 oluşturayım dedim; benzer donanımlı TR fiyatından %40 ucuza geldi. Canım ülkemin can yakan vergi sistemi!

    Benzin fiyatlarına baktım, 95 oktanın litresi 31,99 Ruble = 1.88tl. T'den yaklaşık 2,5 kat ucuz.

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ


    İnsanlar trafikte daha medeni. Burada da sokak serserisi tipler var ama ağırlık yaya geçidine ayağınızı attığınız gibi duranlarda. Hatta yaya geçidine yaklaştığınızı görünce duran da var! Yine, millet eli kornada araç kullanmıyor. Tek duyduğum korna sesi aşağıdaki fotoda kazadan ötürü tıkanan şeritte caddeyi kornası ile inleten mavi jipi kullanan öküzden idi:

     VOLVO SEYAHATLERİNİZ


    Bayram sonrası yolda olanlara kolay gele.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hesheit -- 11 Ağustos 2013; 20:13:20 >
    _____________________________




  • teşekkürler sn hesheit mükemmel fotoğraflar sizin fotoğraf arşivinizi merak ettim doğrusu(nede olsa tüm Volvo foto arşivini yayınlamamışsınızdır:))

    benzin fiyatları ve vergi sistemi gerçekten ülkemizde olması gerekenden çok fazla. diğer ülkeler yaşı genç daha sağlam araçlara daha uygun fiyata erişirken benim insanımın neyi eksik. bence 10-15 yılda 1 araç için vergi veren kişi daha uygun bi vergi sisteminde o süre zarfında 3 araç için vergi vererek devlete daha fazla kazandırabilir. tabi bu işin ithalat kısmı cari açık vs kısmı da var ama trafik kazaları malum urla da meydana gelen kazada tofaşın hali ortada Tofaş değilde s60 olsaydı belki bugun hayatta olabilirlerdi diye düşünüyorum. iyi geceler
    _____________________________
  • quote:

    Orijinalden alıntı: hesheit
    İnsanlar trafikte daha medeni. Burada da sokak serserisi tipler var ama ağırlık yaya geçidine ayağınızı attığınız gibi duranlarda. Hatta yaya geçidine yaklaştığınızı görünce duran da var! Yine, millet eli kornada araç kullanmıyor. Tek duyduğum korna sesi aşağıdaki fotoda kazadan ötürü tıkanan şeritte caddeyi kornası ile inleten mavi jipi kullanan öküzden idi:
     VOLVO SEYAHATLERİNİZ

    Sn. hesheit,

    Az önce [DH] V O L V O for L I F E konusunda paylaştığım mesajım aynen şöyle:
    "BMW drivers really are jerks, studies find"
    http://autos.yahoo.com/news/bmw-drivers-really-are-jerks--studies-find-214456020.html

    İngiltere ve ABD'de yapılan araştırmalara göre BMW sürücüleri,
    - Yaya geçidine girmiş bir yayaya yol verme konusunda en kötü sürücüler,
    - Dörtyol ağızlarında daha fazla kurallara aykırı davranma eğilimindeler,
    - Hangi marka ve renk arabalardan daha fazla saldırgan tavır gördükleri sorulan sürücülerin cevaplarına göre, 35-50 yaş aralığındaki mavi BMW sürücüleri çoğunlukla agresif sürüş ve küfür gibi saldırgan tavırlar sergiliyorlar.

    İstanbul'da görmekte olduğum makas, drift gibi tehlikeli hareketlerde bulunan BMW sayısını artık unuttum. Bunların çoğu da öyle ufak tefek hareketler değil; Arka tekerlerin yol ile ilişkilerinin pek olmadığı cinsten hareketler. Çoğu da 3 serisi oluyor. Bu kaliteli ve keyifli araçların imajı malesef hiç iyi değil. İmaj olarak kendime en uzak gördüğüm premium marka BMW. Hele o X5'lerden her an karanlık bir tip inecekmiş gibi gelmiştir hep bana. Kimisi de bu imajı istiyor özellikle.

    Mesajımın ardından bu konuya bakarken yukarıdaki yazınızı ve resmi görünce bir gülümsedim.
    Bu vesileyle söz konusu araştırmanın bir sağlamasını yapmış bulunduk velhasıl. İyi araştırma yapmış adamlar demek

    Saygılar



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kurzweil -- 11 Eylül 2013; 21:39:48 >
    _____________________________
    İlk ultrazeki makine, insanoğlunun yapma ihtiyacı hissettiği son buluş olacak.
    Ölmeyecek insanların ilki doğdu.
    Singularity Çok Yakın.
    SEN başarabilecek misin?




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.