Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
önceki
|
Hızlı 
Bildirim
Vatanım Sensin - Halit Ergenç & Bergüzar Korel (10. sayfa)
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
2 Misafir - 2 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
quote:
Orijinalden alıntı: Fistful of Dollars
Hasan Tahsin'in adi ne zaman Hasan Basri oldu la?
Hasan Basri Çantay'la mi karistirdi bunlar acaba.
Ben de drek ona dikkat ettim hocam. İlk iki bölümde sadece Hasan Abi olarak söylediler, herhalde dedim tam ismini söylemek istemiyorlar bir sebepten dolayı. Ancak bu Hasan Basri olayı nedir onu anlamadım. Çünkü olay direk Hasan Tahsin' i konu alıyor.
Onun da ruhu şad olsun, kolay değil, yürek ister. Silahı ateşlemeden önce "Olamaz! Böyle ellerini kollarını sallayarak giremezler!" dediği rivayet ediliyor. -
quote:
Orijinalden alıntı: Ken Block43
quote:
Orijinalden alıntı: Ambarad
quote:
Orijinalden alıntı: Ken Block43
Ulan Mustafa Kemal Atatürk sahnesinde ağlamayan gözü dolmayan Türk değildir açık ve net.
Bu kadar kesin bi yargıya varma. Yanlış yapıyorsun. Kimse ağlamak zorunda değil nasıl bir sahne olursa olsun. Herkesin mizacı, olaylara vereceği tepki farklıdır. Kimi ağlar, kiminin tüyleri diken olur. Kiminin ikisi birden olur. Buna sen karar veremezsin. Saçmalamayın yani.
Evet sana sormak durumunda değilim ve kesin yargıya varıyorum ve aynı şeyleri tekrar söylüyorum. Gözü dolmauan ağlamayan insan Türk değildir var mı bir itirazın?
Her güzel şeyin içine neden hep bir kıyas veya saçma sapan siyaset olayları katarsınız anlamıyorum ki. Vatanını sevmeyen bu diziyi izlemez zaten neden mi? Çünkü dizide sürekli Vatana övgü dolan sözler var, vatanı için ölen insanların karakterlerini oynuyorlar. Bunları görmek istemeyen adam zaten izlemez. Saçma sapan yorumlarınızı kendinize saklayın.
-
quote:
Orijinalden alıntı: acalukaquote:
Orijinalden alıntı: Fistful of Dollars
Hasan Tahsin'in adi ne zaman Hasan Basri oldu la?
Hasan Basri Çantay'la mi karistirdi bunlar acaba.
Ben de drek ona dikkat ettim hocam. İlk iki bölümde sadece Hasan Abi olarak söylediler, herhalde dedim tam ismini söylemek istemiyorlar bir sebepten dolayı. Ancak bu Hasan Basri olayı nedir onu anlamadım. Çünkü olay direk Hasan Tahsin' i konu alıyor.
Onun da ruhu şad olsun, kolay değil, yürek ister. Silahı ateşlemeden önce "Olamaz! Böyle ellerini kollarını sallayarak giremezler!" dediği rivayet ediliyor.
ikisi de ayrı kişiler. Hasan basri de gazeteci..
şöyle bir alıntı yapmak gerekirse:quote:
Hasan Basri Çantay (d. 18 Kasım 1887, Balıkesir - ö. 3 Aralık 1964, İstanbul), TBMM 1. Dönem Balıkesir Milletvekili, öğretmen, gazeteci, politikacı, fikir ve din adamı, Kur'an müfessiri[1].
Kurtuluş Savaşı yıllarında yazılarıyla milli mücadeleye destek veren, ilk TBMM’de Karesi milletvekili olarak yer alan Hasan Basri Bey, Mehmet Akif’in yakın arkadaşı idi. Onu milli marş yazmaya ikna etmiş olan kişidir. Türkiye'deki ilk Kuran Meali çalışmalarından birisini gerçekleştirmiştir
Gazeteciliği:
Meşrutiyet'in ilk yıllarında Balıkesir’de "Nasihat" ve “Balıkesir” adlı iki gazete çıkardı. 1909 yılında İstanbul’da Sirat-ı Müstakim Dergisi’nin idare merkezinde Mehmet Akif ile tanıştı. 1911’de Balıkesir Gazetesi’ni çıkarmayı matbaanın sahibi Cemil Efendi’ye bıraktı[3]; kendisi gazeteciliğie " Yıldırım Gazetesi" ve "Karesi" gazetelerini çıkararak devam etti; I. Dünya Savaşı sonlarına doğru "Ses Gazetesi"’ni çıkardı (17 Ekim 1918- 13 Mart 1919). Bu gazetede yayımladığı bağımszı yazılarla Kurtuluş Savaşı'na kalemiyle destek verdi. Mehmet Akif, onun daveti üzerine İstanbul’dan gelerek Zağnos Paşa Camii’ndeki ünlü vaazı verdi.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi samtiger -- 11 Kasım 2016; 0:58:11 >
-
-
-
Ambarad
kullanıcısına yanıt
Aytekin ataşı severim ama şuan dizinin müzikleri bence çok güzel. Hele mustafa Kemal sahnesinde tam olmuş müzik. O sahneyi her izlediğinde gözlerim doluyor. Hem sahnenin güzelliği hen atamın özlemi hem de müzikle ağlatıyor insanı. Hele şu 10 Kasım gününde...
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
Ambarad
kullanıcısına yanıt
dur daha 3.bölümündeyiz. Daha ne müziklerle karşılaşacağız. 
-
Olayların içine o kadar dalıyorum ki, çalan müzikleri sahne sonrasında anında unutuyorum 
-
Ambarad
kullanıcısına yanıt
Ben de genelde çok takılmam ama bunun gibiler genelde etkiliyor insanı hele ki görüntü böyle içten olunca 
. Bunu işte Mahsun Kırmızıgül önde tabi adam dram için yaratılmış.
-
Gerçekten harika bi dizi oyuncuşuk inanılmaz -
acaluka
kullanıcısına yanıt
Fistful of Dollars
F
kullanıcısına yanıt
Bu arada bu kadar aşina olduğum hasan tahsin ismini sadece ilk kurşun sıkan olarak tek cümlede hatırladığım için hayıflandım. Düşünün bu adamın hayatı film olacak kadar dolu doluymuş.
Üstelik hasan tahsin de selanik koymuş))))
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
samtiger
kullanıcısına yanıt
Halit bu dizide inanılmaz mimikler ile oynuyor.
Yüzünün kasinin bakışının her hareketi olaylar ile ilgili...
Örneğin balo da kızı ile dans ederken önce gülen yüzünde kızının balo ile görüşlerini duyduğunda oluşan hafif bulutlanmayi yansıtması
Daha niceleri var.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
https://www.facebook.com/VatanimSensinPASSIONATED/?hc_ref=NEWSFEED
Yabancıların fan sayfası
-
Hem Halit Ergenç hem de Onur Saylak'ın oyuncukları muhteşem. Özellikle Halit Ergenç; adam rolünü yaşıyor resmen. -
Kıvancın yeni dizisine rağmen hem ab de hemde totelde dizi 2 kat fark açarak birinci olmuş -
en son arka sıradakileri izlemiştim başlayabilirim buna -
2. bölümü izleyememiştim 1 yarım yamalak 3. yü tam izledim :D
hafta sonu oturup baştan başlayayım en iyisi :D -
Fetullahçıların gerçekleştirdiği, vasatın çok çok altında bir sinema filmiydi. Lakin “üç kıtada çekilen tek Türk filmi” gibi revnaklı sözlerle propaganda edilmişti.
Adı, “Selam”dı.
Yolsuzluk susturuculu 17-25 Aralık 2013'teki FETÖ darbesinden 5-6 ay evvel vizyona girmişti.
İdealize edilen 3 Fetullahçı öğretmenin “hizmet” aşkıyla nasıl “kıtalar dolaştığını” anlatıyordu.
FETÖ'cü “abi” ve “ablalar” mahut filmin biletlerini “Sızıntı” abonesi yapar gibi veya “himmet” toplar gibi satmaya çalışmışlardı.
Yine de film umdukları “gişeyi” yapmamıştı. Propagandist, kötü bir filmdi.
Senaristi (N.Ş.) vaktiyle FETÖ çiftliği haline getirilen TRT'de, bütün programlardan sorumlu müdürün (B.A.) sağ kolu gibiydi. (Bülent Arınç'ın baş harflerine bakıp da karıştırmayın lütfen; “müdür” diyorum. E tabii, bu müdür de genel müdür de, hülasa, tüm TRT o dönem Bülent Arınç'a bağlıydı.)
İşbu “Selam” adlı FETÖ'cü filmin senaristi (N.Ş.) şimdilerde Aydın Doğan'ın kanalında (Kanal D) “Vatanım Sensin” adlı bir dizinin senaryosunu yazıyor. (Fazla açıklayıcı olduğu için mi nedir, dizinin adını da sonradan değiştirdiler, önceki adı “Vatan Haini”ydi.)
Dizide vatan için “vatan haini” olan Cevdet'in (Halit Ergenç) hikayesi anlatılıyor.
Mahut dizinin geçen gün yayımlanan 2. bölümünden sadece bir diyalog aktarayım:
Karar ver kumandan. Vatan için vatan haini olur musun?
Olurum çavuş…
“Olurum çavuş” diyen, dizinin kahramanı Cevdet'tir.
Bölüm finalinde Paşa, “kahramanımız” Cevdet'e, “Sen bir vatan hainisin. Vazifen bu. Bunu benden başka kimse bilmeyecek…” der.
Paşa'nın “vazifen bu” dediği, “casus” olarak “hizmet” vermekten ibarettir. Yani, herkesin “vatan haini” bildiği Cevdet, gerçekte bir “kahramandır” ama “paşa efendisinden” başka kimsecikler bilmez.
Birkaç diyalogdan veya hikâye cümleciğinden hareketle bir filmi veya diziyi mahkûm etmek bizden ıraktır.
Lakin…
Dizinin senaristinin daha evvel FETÖ'cü bir filme imza atması, zaten dönem itibariyle hayli manidar olan söz konusu diziyi daha da manidar kılıyor.
Durun, bitmedi.
Turgay Ciner'in kanalında (Show TV) bu sezon arzı endam eden bir başka dizi daha var:
“İçerde.”
Dizinin, The Departed (Köstebek) filminden uyarlandığı biliniyor.
Bir şey daha biliniyor; mezkur dizinin senaristi (E. K.) “Kollama” adlı dizinin de senaryosunu yazmıştı. FETÖ kanalı STV'de yayımlanan bu dizide, Zekeriya Öz'ün görevden alınmasından malum MHP kasetlerine kadar birçok şey “önceden biliniyordu.”
“İçerde”nin kahramanı Sarp (Çağatay Ulusoy) polis akademisinin son sınıfından “sızıntı” olduğu gerekçesiyle emniyet müdürü Yusuf (Mustafa Uğurlu) tarafından atılmıştır.
“İnlerine gireceğiz” gibi göndermelerin yer aldığı dizide, Kebapçı Celal (Çetin Tekindor) ve Yusuf müdürün sorusu manidardır: “İçerde misin?”
Her iki dizide de en hafif ifadeyle, “kahramanlık ve hainlik” üzerinden istifham oluşturulmaktadır.
Bütün bunları “drama” veya “kurmacaya” verebilirdik.
Ne ki, TSK üniforması giymiş FETÖ'cü alçaklar, “hizmet” ve “kahramanlık” aşkına, savaş uçakları ve tanklarla bu ülkenin insanlarına 15 Temmuz'da saldırmamış ve “Vatanım Sensin” ve “İçerde”nin senaristleri daha evvel FETÖ'cü işlere imza atmamış olsalardı.
Uzun lafın kısası; FETÖ hâlâ birçok yerde aktif.
O kadar ki, kripto genel sekreterler, gariban AK Partililerin canlarına okumaya devam ediyor hâlâ.
Kimi yerlerde, kim kime operasyon yapıyor, tam bir muamma!
Bundan 25 gün mukaddem, Edirne'de 15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlatılan 'FETÖ' soruşturmasını yürüten İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Şube Müdürü Engin Erdoğan, 'FETÖ' suçlamasıyla gözaltına alındı.
Çok değil, bundan 4 gün sonra da bir başka ilginç haber Konya'dan geldi.
Haber aynen şöyleydi: Konya'da, FETÖ'nün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullanan örgüt üyelerine yönelik soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Fatih Sarıtaş, bu programı kullandığı gerekçesiyle gözaltına alındı.
Geçen gün de, Cumhuriyet gazetesine yapılan operasyonu yürüten savcı Murat İnam'ın da aynı zamanda FETÖ davasında sanık olduğu iddiası öne sürüldü.
Biliyorum bu soruşturmaya 3 yeni savcı atandı, ama algı operatörleri işlerini gördükten sonra.
Maksat, Cumhuriyet gazetesinin nasıl bir Fetokulli sonucunda, “FETÖ'nün yayın organı” haline dönüştüğünü soruşturmak değil miydi? Bunun, Hikmet Çetinkaya gibi köşe yazarlarını gözaltına almakla ne alakası vardı?
FETÖ, Cumhuriyet gazetesi dahil tüm operasyonlarını “yağdan kıl çeker gibi” gerçekleştirirken, devlet mışıl mışıl uyuyordu?
Gerçi o dönemde uyansa da kâr etmezdi.
Zira FETÖ'nün nerde bitip devletin nerde başladığını herkes ancak 15 Temmuz'da idrak edebildi.
Şuncağızı da tastamam idrak etmek mecburiyetimiz vardır: Türkiye, algı faaliyeti başta olmak üzere dahili ve harici korkunç bir saldırı altındadır.
Tamam, yargı “yağdan kıl çeker gibi” davranamaz. Maslahat gözetemez. Siyasi çıkarlara bakarak hareket edemez.
Fakat…
Hemen her soruşturmada, devletin ve milletin aleyhine (“algı faaliyeti” bakımından) “malzeme” vermek zorunda da değildir.
Şayet tüm dünyaya olmadık şekilde “malzeme” veriyorsa, altında bir Fetokulli aramak da, kimsecikler kusura bakmasın, gayet doğaldır.
Görüyorsunuz işte, dizilere varıncaya kadar hâlâ algı faaliyeti yürüten korkunç bir örgütle karşı karşıyayız.
Yazar Salih Tuna
-
Reklam falan olmayınca insan ne çişe gidebiliyor ne su içmeye Önceden çayları falan hazır etmek lazım . Fragmanda vermedi bölüm sonu ne zaman çıkar acaba fragman.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
