Dünyada tabiat bir denge içindedir. Rantabl yaşamı da bu denge sağlar... Bundan bir müddet önce, Avustralyada yaşanan bir olaydan bahsedeceğim. Bir kasabada yılanlardan şikayet eden halk, yerel yönetime baş vurmuş. Yerel yönetim de olaya el atıp, yöredeki yılanları yakalayarak başka bir yöreye naklediyor. Fakat aradan bir müddet geçtiğinde bu defa kasabayı fareler işgal ediyor. Çare de yılanların bir bölümünü geri getirmekte bulunuyor. Az önce TV de bir haber dinledim. Kenelerle mücadele için, bazı üretim çiftliklerinde sülün üretiliyormuş. Peki doğadaki sülünler ne oldu...? Bulgaristana ve Macaristana sülün avlamaya giden avcılar, bu ülkeler için her yer sülün kaynıyor diyorlar. İyi de, gerek tabiat şartları ve gerekse iklim şartları sülün yaşamı için söz konusu bu iki ülkeden daha elverişli iken, bizde niye sülün yok...? Aynı şey diğer canlılar içinde geçerli, örneğin üç yanımız deniz ama balık yok.... Bütün bunların nedeni plansızlık, programsızlık, vurdumduymazlık, gamsızlık... Aç gözlülüğün, denetimsizliğin olduğu ülkemizde de şimdi keneyle boğuşuyoruz... Bekleyin bak daha ilerde nelerle boğuşacağız.....
Genel konuşmak gerekirse, üniversitelerimiz yeterince aktif değiller, bilimadamlarımız, profesörlerimiz aktif değiller. Bu kişi ve kurumların aktif olması içinde yetkili mercilerinde bunları önemsemesi gerekir. Bilimsellik bu ülkede yok gibi birşey. Herkes kafasına göre takılıyor, sistemli, planlı birşeylerin yapıldığını maalesef göremiyorum.