Trafiği Okuma Problemi (2. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: rst78

Bunlara ilave benim uzunyolda sol şerit sevdalılarından sonra en sinir olduğum tip :



Sağ şerittesiniz, sabit hız gidiyorsunuz. bayağı ileride yavaş bir vasıta var. Daha zaman var ama eninde sonunda sollamaya çıkmanız lazım. Aynaya bakıyorsunuz sol şeritte araç var. Sol şeride çıkamıyorsunuz, sizi geçmesini bekliyorsunuz. Kamyona yaklaştığınızı göre göre bu arkadaş sizi 3 km/h hız farkıyla sollamaya devam ediyor. Sonunda mesafe bitiyor ve kamyon arkasında fren yapıyorsunuz bu gerizekalı yüzünden.



Bu tarz durumlarda ben dikkat ederim, baktım adam sıkışacak basar gaza bir an önce adamın yolunu açarım ki sıkıntı yaşamasın.



Millet çevresinden bihaber etrafında ne olup bitiyor habersiz, sadece kendi önüne bakarak araç kullanıyor. Trafiği okuma biraz beynini çalıştırma gibi bir çaba yok gerçekten.

quote:

Orijinalden alıntı: rst78

Bir de şunlar var;

Sokaktan tali yoldan anayola çıkacaksınız. Anayoldan araba geliyor, sizi de görüyor. Bekliyorsunuz geçsin de çıkayım diye. Dibinize kadar gelip hop ya sizin beklediğiniz sokağa ya da öncesinde dönüp yoldan ayrılıyor



Demiyor ki bak adam yola çıkmayı bekliyor, sinyalimi yakayım da benim döneceğimi anlasın, boşuna beklemesin çıksın yola.



Ama yok tabi ki.

quote:

Orijinalden alıntı: 3DneBandim

Takıntılı bi insanım, aynı şekilde trafikte de bu böyle, arkaya oturup kemer bağlamak istemeyen birisi olursa mesela aile gezilerinde diğer araca geç o zaman diye çıkışırım, arka taraftaki daha tehlikeli benim de ölümüme sebep olabilir.



Sollamaya çıkmadan önce düz şerit çizgisi bitene kadar beklerim ne olursa olsun, şerit müsait olunca karşıyı en az 3kere kolaçan ederim hafif sol yapıp, arka tarafı da 4 kere falan, bu en büyük takıntılarımdan.



Bir diğer takıntım ise kurtulmak istediğim ama beceremediğim bişey, keyifli keyifli giderken birinin absürd bir trafik kuralını hiçe saydığımı görürsem saniyelerce kornaya basılı tutuyorum, mesela 300m gitmemek için göbekten terse girenler.



Bir de geçenlerde şeyi keşfettim, sol aynam benim can damarımmış. Yol kenarına park edip aynayı kapatmıştım bayramda, geri açmaya çalışınca diş atlamış tam açılmadı, içerden o aynayı görmem için sağ koltuğa eğilmem lazımdı, 1 gündür kanser oldum, yolsa gidemiyorum rahat edemiyorum habire sağa sola eğiliyorum içerde şahinci apaçiler gibi, sola çıkış yapıcam camdan kafamı çıkarıyorum falan.



Benzin almaya gittiğimde mesela arabadan inince hemen demire dokunurum topraklama için dokunmazsam çıldırırım.

quote:

Orijinalden alıntı: TheCaliph_

Demire dokunma hariç takıntı değil aslında olması gereken bunlar ama bize garip geliyor. Karşıdan bir araç gelmezse çizgi bitmesini beklemeden çıkarız çünkü gerçek hayatta da böyleyiz biri bizi görmediğinde yasaklanmış bir şeyi yaparız çünkü disiplin yok bizde.

Evet arkadaki insan seni de sıkıştırıp ölümüne neden olabilir böyle omurgasında sorun olan bir tanıdığımız var. Önde emniyet kemeri bağlı ama arka koltuktaki şahıs öndekine sıkıştırıyor kaza anında.


Bana da biri tehlikeli makas attığında veya aynı şekilde göbekte falan frensiz dalınca ben de böyleyim. Çok gereksiz bir şey o kadar kornaya basmak ama sinirlendiriyor işte oysaki 10-20 saniye önce mutlu mutlu gidiyor oluyorum genelde. Tek 1 hareket ile sinirlerim zıplıyor.

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: etusch

Ben eğitimle düzeleceğine inanıyorum. Ama bilinçli aileden başlayan kaliteli eğitimle... Yine de padişahın vezire sorduğu karakter mi eğitim mi sorusu üzerine bina edilen fıkrayı da unutmayarak... İstanbul'da ben de bir buçuk ay sürekli araç kullandım. Ankaraya kıyasla istanbul çok ileri düzey trafik bilincine sahip.

1 taksi dolmuş otobüs ve uyanık geçinen antisosyaller dışında otomobillere ve nasıl olsa frene basacak diye parkta gezer gibi karşıya geçenler dışında herkese elimden geldiğince yol vermeye çalışıyorum. Yaylar konusunda da bahsettiğniz şekilde davranıyorum. Yol ıslaksa yavaş ve mümkün olduğu kadar uzaktan geçmeye çalışıyorum.

2. Galiba burada dönülecek taraftaki şeride geçmekten bahsediyorsun. Bu konuda affedersiniz mallığın dibine vurmuş durumdalar. Adam ışıkta soluna duruyor hızlı kalkıp önünden sağa kırıyor. Mallığın seviyesine bakın, bunu yaptğı yerde ışıkta durmadan sağa gidebileceği bir dönüş yeri yapılmış. Tam tersi sola dönecek sağa park ediyor. Işıkta bir an önce döneyim diye resmen trafiği kapatıyorlar. Hatta o kadar araç yığılıyor ki bazen iki yön birden kapanıyor. Ve bunu yapan sözde beyni olan tek hücreliler, bu yaşadıkları durumun neden olduğuna ve kendilerine zaman mı kazandırdığı zaman mı kaybettirdiği üzerine zerre kadar düşünceleri olmuyor. Şehri bilmeyen biri olur, dalgınlıkla hata yapar filan tamam da hep bunu yapan adam antisosyaldir, şehre inmiş mağara adamıdır.

3 uzun yolda hız sabitleyici çok kullanıyorum. aksilik hep önde yavaş bir araca rastladığımda arkadan da hızlı ama yeterince hızlı olmayan bir araç rastlıyor ve öndekine yetişmeden beni geçemiyor. Bu durumlarda gaza yüklenip ondan önce geçmeyi deniyorum, bazen de frene basıp yavaşlıyorum. bazen tehlikeli yaklaşmalar da oluyor. Bazen de arkadan gelen araç gördüğümde direk sinyal vermeye başlıyorum. O da önüne çıkmamam için gaza yükleniyor. Böylece onu biraz hızlandırmış oluyorum. İnsanlar sen özelsin sen bi tanesin gibi egoya hitap eden öğretileri çok yanlış anlamışlar. Düşünme empati vs şeyler de hep başkasına söylemek, hep başkasından beklemek için. Bi de şeridi ortalayıp gidenler var. Kayseriye giderken birinin arkasında yaklaşık 2 dk bekledim. Araçta ailesi var konuşuyorlar. Adamı geçerken bile muhtemelen beni görmedi. Bu kadar tehlikeli bi adamdı. Hiç korna çalma selektör filan yapmadım. Aynasına kafasına vs bakıyordum hiç aynaya bakmadı adam. Sanki uçak kullanıyor.

4 Geçen bi tane bemewe 3 serisi, baya da eski model bi araba Mamak viyadüğünü çıkıyor muhtemelen 50-60 km hızla ve çok kalabalık olmayan yolda en sol şeritte. Ben bunun mağara adamının yolları babasının yaptırdığı hissine ek olarak, süs balonu kadar bile olmayacak ego ve karakterin zeplin balonu kadar şişmiş haliyle yaptığını düşünüyorum. Beynin çalışmasını da kalp çalışmasını yukarı aşağı eğri çizgileri ile gösteren cihaz benzeri bi alet olsa ve onu bu bahsettiğim elemanın beynine taksak eminim kalp durduğunda çıkan o dümdüz çizgi bile çıkmaz.