Kimi zaman; bir maç için 1.000 km. yol kat edildi, maç seyredildi, 6 aydır görülmeyen ana-baba eli öpülmeden geri dönüldü. Bir 90 dakika için, aylık maaşın dörtte biri göz kırpmadan bu yola harcandı.
Kimi zaman; eşin-sevgilinin “sadece haftanın bir gününün” birlikte geçirilmesi yakarışları göz ardı edildi. Haftanın o “bir gün”ü; bazen Adapazarı’nda, bazen ülkenin uzak bir şehrinde deplasmanda -ama tribünde- geçirildi.
Bazen; soğuk bir kış gecesinin sabaha yakın saatlerinde, mesela saat 04.25’te, telefondaki son kontörle geride tek kişi kalmaması için bir otobüsçüye yalvar-yakar olundu...
Zaman zaman; hamile eş - yoldaki çocuk ikinci plana itilerek, sevdalısı olunan renklerin daha iyi yerlere ulaşması için üniversite bitirme tezine ayrılmayan vakitler ayrıldı, uykulu gözlerle bilgisayar başında sabaha ulaşıldı.
Ve kimi zaman; 5 arkadaş üniversitedeki final sınavlarına girecekken, haksız ve hukuksuz şekilde demir parmaklıklar arkasına girdi...
Bazen; gurbetin soğuğunun insanın ciğerine işlediği zamanlarda, sağdan yapılan ortaya televizyon karşısında kafa vurmaya çalışırken boyunlar tutuldu, top içeri girmeyince, yeşil ve siyah renklerden oluşan bir forma, gözyaşlarıyla ıslandı oturulan koltukta.
Öğrenci, dersine çalışması gereken zamanda beste yaptı. Avukat, müvekkilinin değil, hukuksuz içeri alınan kardeşlerinin savunmasına zaman ayırdı. Mühendis, hazırlaması gereken projeyi erteleyip, "Sakaryaspor'un Yeniden Yapılandırılması Projesi" üzerine ter döktü. Bu sevdanın her kademesi işinden - eşinden - çocuğundan - hobilerinden - sevgilisinden fedakârlıkta bulundu...
Çünkü bu topluluk şiddetli düzeyde ROMANTİK insanlardan oluşuyordu.
Amma ve lakin hayat son derece GERÇEKÇİYDİ.
1990’ların sonunda; küme düşmüş bir takımı devralan büyükler, on sene sonunda bir arpa boyu yol kat edememekten rahatsızlık duymuyordu.
Mevcut çivinin yanına çakılmış tek bir çivi olmamasını da dert edinmiyorlardı.
On senede, altyapıdan 10 tane genci takıma monte edememiş olmak, onlar için problem sayılmazdı.
Sahadaki başarısızlığın faturası ya teknik kadroya ya da futbolculara kesilir, yöneticiler başarısızlıktan muaf tutulurdu. Çünkü görev verildiğinde “hayır” deme şansları olmadığı gibi, “onay” almadan bırakma lüksleri de yoktu.
Koca şehirde; on yılda kulübe giren - çıkan paranın miktarını bilen 10 tane adam olmaması, kimsenin umurunda değildi.
Yüzde 49 hissenin sahibi Sakaryaspor Derneği’nin yerini, o derneğin kendi yöneticilerinin dahi bilmemesi, hiç önemli değildi.
On yılda 10 başkan, 50 yönetici, 10 teknik kadro ve yüzlerce futbolcunun gelip geçmiş olması, ONURSAL kadroyu hiç rahatsız etmiyordu.
Ve koca sene, bir yöneticinin sponsorluğunda deplasmana giden ve başka takım tuttuğunu söylemekten utanmayan insanların sürüklediği basın; bir yerlerden gelen emirlerle bu gerçekleri ikinci plana iten haberler yaparak, kendilerine biçilen rolü hakkıyla sahneliyordu.
Sakaryaspor bizim için ROMANTİK bir aşktı(r). GERÇEKÇİ geçinen ukâla söylemlere hep kulağımız tıkalıydı, şimdi artık körüz de.
Ancak bu ROMANTİKLİĞİMİZ, Sakaryaspor hariç herşeye GERÇEKÇİ bakmamızı sağladı. Bu şehirdeki her olayı en gerçekçi gözle görüp, en gerçekçi şekilde analiz ettik.
Büyüklerimiz(!), kendi ihmalleriyle oluşan sokaktaki her türlü şiddetten, bizleri sorumlu tutup "Ankara"lara kadar şikayet etmekten utanmıyorlardı.
Siyasetin dibine kadar gömülmüş Sakaryasporumuz'un bu durumuna sonuna kadar muhalif kalmamız bir tarafta rahatsızlık yaratıyor, buna karşılık başka muhaliflerin de Tatangalar'ı kullanma taleplerine karşı duruşumuz, başka çevrelerde rahatsızlık yaratıyordu. Bu rahatsızlıkları sebebiyle her iki kesim de Tatangalar hakkında dedikodu üretmekten geri durmuyordu.
Türkiye'nin tüm tribünlerine uyuşturucu ve karaborsayı sokabilmiş bazıları, Tatangalar'ın sert duruşunu geçemiyor, "Sakarya Tribünlerine" uyuşturucu ve karaborsayı sokamadıklarından, kantin ihalesi vb. yollarla fırsat kolluyorlardı.
Bunlar hayatın gerçekleri ve oyunun kuralıydı(!) ama ROMANTİKLER dünyanın acı GERÇEKLERİNDEN bîhaberdi.
Sonuç olarak;
Ya bu dünya bize uygun değildi, ya da biz bu dünyaya.
Bütün bu sebeplerle; TATANGALAR’ın resmi kolu olan Sakaryasporlular Derneği, gün itibariyle, her türlü faaliyetini ASKIYA ALMIŞTIR.
Bugünden itibaren, bu şehirde yaşayan HİÇ KİMSE, HİÇBİR YAYIN ORGANI, HİÇBİR KURUM Tatangalar’ın resmi temsilcisi değildir.
Bu şehirde, Tatangalar kimseyi temsil etmemekte ve hiç bir kurum veya kişi de Tatangalar’ı temsil etmemektedir.
Yani;
Bugünden itibaren, bu şehirde veya tribünde herhangi bir olayı veya herhangi bir kişiyi şikâyet etmek için müracaat edilecek, Tatangalar adına bir şahıs veya mercii bulunmamaktadır.
ÇEKİLİYORUZ!
Şehrin sokaklarından, meydanlarından, caddelerinden, TRİBÜNE çekiliyoruz. Bu çekilme; hedefe doğru bir yay gibi gerilmektir. Bu çekilme; meydanları, sokakları, caddeleri BOŞ bırakmak değil, hiçbir resmi kurum ve kişiyle muhatap olmamaktır.
Bundan böyle kendini TATANGA olarak tanımlamak; bir RUH meselesidir...
İçinde bu ruhu taşıyanlar; mutlaka birbirlerini bulacak ve gerek tribünün ve gerekse hayatın her alanında paylaşımda bulunmaya devam edeceklerdir.
Ancak söylem ve eylemleri sadece kendilerini bağlayacak olup, kendileri dışındaki üçüncü şahısların eylemlerinden sorumlu olmayacaklardır.
İşte; meydan oradadır....
Köpeklerinizi saldığınız köyde, biz de taşları serbest bırakıyoruz!
Ayrıca ;
Aziz duran İçin imza kampanyası başladı.
Anti-Aziz Duran (Aziz Duran Aday Olmasın) İmza Kampanyası"
Değerli Sakaryalılar;
14 senedir, Belediye Başkanlığı koltuğunda oturan ve çevremizdeki illerle mukayese edildiğinde, vizyonu ve yönetebilme kapasitesinin darlığı sebebiyle bizleri geçen yüzyıl şartlarında yaşamaya mahkûm eden zihniyetten kurtulmak için, önümüzde tarihi bir fırsat bulunmaktadır. Erkene alınmadığı takdirde, 2009 yılı Mart ayında gerçekleşecek olan yerel seçimlerde, bu şehri yönetme hakkını kendilerinden kurtaramadığımız takdirde, 2014 yılına kadar aynı dar görüşlülük, yandaş kayırmacılığı, ehliyetsiz yandaşların mevki-makam sahibi yapılması dışında başkaca olumlu icraatını göremediğimiz kadrolara mahkûm olma ihtimali, insanın kanını dondurmaktadır.
Bu sebeple; yasalar çerçevesinde sahip olduğumuz vatandaşlık hakkımızı kullanarak, bu ihtimali ortadan kaldırmak elimizdedir. Şu anda ziyaret ettiğiniz kampanya; Adalet Ve Kalkınma Partisi Genel Merkezi'ne ulaştırılmak üzere ve Aziz DURAN'ın ilk yerel seçimlerde A.K.P. ADAYI olmasını engelleme misyonu taşımaktadır. Aşağıda gördüğünüz matbu dilekçeyi doldurarak, önümüzdeki dönemde şehrimizin vizyon sahibi ve daha aydınlık kadrolar tarafından yönetilebilmesini sağlayabilirsiniz.
Başlatılan kampanya ile ilgili tüm kamuoyunun bilmesi gerekenler şunlardır:
1- İmza kampanyası, herhangi bir siyasi beklenti ile değil, sadece Sakarya'nın hak ettiği kadrolar tarafından yönetilmesini sağlamak amacıyla gerçekleşmektedir.
2- Bu kampanya, kesinlikle Adalet ve Kalkınma Partisi karşıtı bir kampanya değildir.
3- Bu sebeple; ne Aziz Duran'ın parti içi muhalifleri, ne de Adalet ve Kalkınma Partisi dışındaki diğer partiler, bu kampanyayı kendi menfaatleri için kullanmaya çalışmamalıdırlar.
4- Kampanya, Adalet ve Kalkınma Partisi üyelerinden herhangi birinin adaylığını desteklemek amacıyla düzenlenmemektedir.
5- Bu kampanya projesi; yapılacak olan yerel seçimlerde; herhangi bir parti karşısında diğer bir partiyi ya da herhangi bir aday karşısında başka bir adayı desteklemeyecektir. Ortaya konan eylem; siyasi bir tarafgirlik değil, AZİZ DURAN isminden ve yıllardır göreve getirdiği beceriksiz kadrolardan kurtulma mücadelesidir.
6- Aziz DURAN'ın bu şehre daha fazla zarar vermesini önlemek amacıyla gerçekleştirilen kampanyayı, kendi menfaatine kullanmak isteyecek kişi ve kurumlara kesin bir dille bildiririz ki; siyasi bir hesap peşinde değiliz. Bu sebeple; siyasete ilgi duyan veya siyasi ikbal peşinde olanların işbirliği vs. tekliflerine kapalıyız. Böyle bir teklifi HAKARET olarak adlandırırız.
ADALET ve KALKINMA PARTİSİ GENEL MERKEZİ
ANKARA
Sayın Recep Tayyip Erdoğan;
Önümüzdeki ilk yerel ve/veya genel seçimlerde; Adalet ve Kalkınma Partisi, Sn. Aziz Duran'ı Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Merkez Belediye Başkanlığı, İl Genel Meclisi Üyeliği, Belde Belediye Başkanlığı veya diğer bir makam için aday gösterdiği takdirde, bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, oyumu kullanmayacağımı beyan eder; gereği için bilgilerinize arz ederim.
Tüh ya biz İstanbul a deplasmana giderken gelirken kim taşlıcak
senin canın istediği sürece bi taşlayan çıkar merak etme
çok iyi bişi yapıonuzda devam edersiniz demi
Bu İş Moda Olacak Demiştim Aha Başladı
Okuduğunu Anlamayan Futbol Bölümü Okuyucuları
quote:
Şehrin sokaklarından, meydanlarından, caddelerinden, TRİBÜNE çekiliyoruz
Hem Tatangayı Bilme Hem Yorum yap hoş her konu böyle oldu ya neyse Derneği Kapattık Artık Sadece Tribündeyiz diyorlar Tatangayı Tribünde Tanıdık Tribünde Dost olduk Dernek olmasada Tatanga Sakaryasporun Sahibi Tatangadır. Gerisi Boş laf
tatangalar bu açıklamayı 1 haftadan daha uzun süre önce yaptı yani öyle birilerinden görme değil onlarında haklı sebepleri var bazı olaylar üstlerine atılıyor.
quote:
Orjinalden alıntı: Veloci
texas ne zaman çekiliyi acep?
Texas' da petrol bitince.
TEXAS
quote:
Orjinalden alıntı: kako kei kei
ÇEKİLİYORUZ Şehrin sokaklarından, meydanlarından, caddelerinden, TRİBÜNE çekiliyoruz. Bu çekilme; hedefe doğru bir yay gibi gerilmektir. Bu çekilme; meydanları, sokakları, caddeleri BOŞ bırakmak değil, hiçbir resmi kurum ve kişiyle muhatap olmamaktır.
Bundan böyle kendini TATANGA olarak tanımlamak; bir RUH meselesidir...
İçinde bu ruhu taşıyanlar; mutlaka birbirlerini bulacak ve gerek tribünün ve gerekse hayatın her alanında paylaşımda bulunmaya devam edeceklerdir.
Ancak söylem ve eylemleri sadece kendilerini bağlayacak olup, kendileri dışındaki üçüncü şahısların eylemlerinden sorumlu olmayacaklardır.
İşte; meydan oradadır....
Köpeklerinizi saldığınız köyde, biz de taşları serbest bırakıyoruz!
tatangaların ki bir tepkidir sadece dernek kapatılmıştır tribüne devam etmektedirler
tsc bi ara kapanmıştı yanlış hatırlamıyorsan bu sezon tekrar geri döndüler gerçi onlar 2 grup texas ve tsc
quote:
Orjinalden alıntı: KIZILÖTESİİ
TEXAS
Gidiyon mu maçlara? En son Texas tarafında maç izlediğimde zıplamaktan tüm yediğimi içtiğimi çıkarmıştım.
Teksas en köklü taraftar grubudur 46 yıllık bu oluşum kolay kolay dağılmaz...
6 ay ana babalarını görmemişler pöhh marifetmiş gibi yazmışlar bide Allah bunları ıslah etsin
pardon arkadaşlar ben pek bişi anlamdımm 1_çekilme nedeni ne?? 2_zatiş taraftar gruplarınn işi tribündür madem çekildiler tribünde ne işleri var
sorularınız okuma anlama probleminden kaynaklanıyor eğer anlayamadıysanız bir büyüğünüze söyleyin okuyup anlatsın
Gülüyorum...Sene başında dedik dimi son gülen iyi güler diye..Arkası gelecek bunların..ayrıca tatangaların anti bizans,anti istanbul edalarındayken bir yandan da beşiktaşlılarla iş pişirdiğini bilmeyen yok..