Şimdi Ara

Tarımsal sulamada yenilenebilir enerji kullanımı kolaylaştırılıyor

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
9
Cevap
0
Favori
177
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Tarımsal sulamada yenilenebilir enerji kullanımı kolaylaştırılıyor



    Türkiye’de yenilenebilir enerjinin yaygınlaşması için yasal kolaylıklar artıyor. Bu defa tarımsal sulamada kullanılacak güneş enerjisi sistemleri için yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni muafiyeti getirildi.



    Tarımsal amaçlı sulama sistemlerinde kullanılmak üzere, panel yüzeyi 125 metrekareyi geçmeyen güneş enerjisi sistemlerinde yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni istenmeyecek. Ancak yapının betonarme temel içermeden metal konstrüksiyonla yapılması şart koşuldu. Ayrıca etüt ve projeleri yetkili idarece incelenecek.



    Ayrıca Bkz.Kuzey Denizi'ne yüzen güneş enerjisi parkı yerleştirilecek



    Güneş enerjisi panelleri, yerden 150 cm’yi geçmeyecek şekilde zemin üzerine veya çatıya konumlandırılarak yapılabilecek. Panel yüzey alanı toplamının 125 metrekareyi aşmaması gerekecek.



    Bu düzenlemeyle birlikte kırsal kesimlerde enerji maliyetinden tasarruf sağlanması ve çevreci tarım yapılması amaçlanıyor. Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) tarafından yayınlanan verilere göre Türkiye’de güneş enerjisi santrallerinin kurulu gücü 8.479 megavata, rüzgar enerjisi santrallerinin kurulu gücü ise 10.975 megavata ulaştı.









  • Hiç bir şeye faydası olmayan çözümlerdir.



    2014 tarihli meteoroloji genel müdürlüğünün türkiye iklim, sıcaklık yağış tahminlerini okumuştum zamanında

    Orada 2040 gibi 2-6 derecelik ortalama sıcaklık artışlarından, %20-50 yağışların azalmasından ve ülkenin batı ve güneyinin yaşayacağı çok yoğun kuraklıklardan bahsediyordu, senaryolar vardı





    Bu ülkenin tarımsal üretimi nerede; güney ve batısında

    Buralar 20 sene içinde iklimsel olarak kuruyacak mı; evet

    Yer altı suları şişe su şirketleri (ezici çopunluğu kuyu suyu) ve susuzluktan "suyum yok ne yapmamı istiyorsun, hani bana su sağlayan" diyip sondaj yaptıran çiftçinin kullanımı yüzünden yok olmaya başladı mı; e buna da evet (ki bu paneller bu su kuyularının başında kurulu ezici çoğunluğu)



    E sorarlar adama

    Sen bakanlık olarak ne yapıyorsun kardeşim, ne yapıyorsun

    Karadenizin eğimli ve sınırlı arazisinde ağaçları kesip; meyve sebze mi yetiştireceksin, hayvansal üretimini hangi olmayan suyun ve coğrafyanla yapacaksın o zamanda



    Ama deniz suyu ama büyük nehirlerin ıslahı ve tüm anadoluya dağıtımı hakkında ne gibi çalışman var



    Çiftçinin kuyu suyu 20 sene sonra bittiğinde o panelleri naapacak, ayna niyetine mi kullanacak
    olacaklari soyliyim, israil deniz suyunu normal sudan ucuza mal edecek sekilde aritmanin tekniklerini gelistirdi, kuraklik vurdugunda panik halinde israil yada benzeri teknolojiye sahip bir ulkeye istedigi ne kadar ucret ne kadar politik taviz varsa vermek zorunda kalacagiz, sonrasindada surekli duzenli yuksek bakim ucretleri odeyip o ulkenin politik uydusuna donusecegiz.

    tarihi okudukca degisen sartlarin, yeni cikan her teknolojinin bizim alehimize calismasi sinirlerimi bozuyordu. bu kadar mi talihsizlik olur diyordum. sonradan daha dikkatli inceleyince olayin talihsizlik degil bilgiye teknolojiye hakim olmamak oldugunu anladim. teknoloji cozum uretemiyorsan degisen sartlar daima alehine calisiyor daha kotusu teknolojiyi uretenler sartlari daima kendi lehlerine cevirmesini biliyorlar, bir sekilde seni dezavantajli duruma getiriyorlar.
  • İşte görmek istediğimiz yenilikler. Düşünenden Allah razı olsun, kim ülkenin iyiliğine çalışıyorsa yolu açık olsun, ayağına taş değmesin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Bloodin -- 8 Ağustos 2022; 23:15:22 >
  • 125 metre kare bence cok az

  • Hiç bir şeye faydası olmayan çözümlerdir.



    2014 tarihli meteoroloji genel müdürlüğünün türkiye iklim, sıcaklık yağış tahminlerini okumuştum zamanında

    Orada 2040 gibi 2-6 derecelik ortalama sıcaklık artışlarından, %20-50 yağışların azalmasından ve ülkenin batı ve güneyinin yaşayacağı çok yoğun kuraklıklardan bahsediyordu, senaryolar vardı





    Bu ülkenin tarımsal üretimi nerede; güney ve batısında

    Buralar 20 sene içinde iklimsel olarak kuruyacak mı; evet

    Yer altı suları şişe su şirketleri (ezici çopunluğu kuyu suyu) ve susuzluktan "suyum yok ne yapmamı istiyorsun, hani bana su sağlayan" diyip sondaj yaptıran çiftçinin kullanımı yüzünden yok olmaya başladı mı; e buna da evet (ki bu paneller bu su kuyularının başında kurulu ezici çoğunluğu)



    E sorarlar adama

    Sen bakanlık olarak ne yapıyorsun kardeşim, ne yapıyorsun

    Karadenizin eğimli ve sınırlı arazisinde ağaçları kesip; meyve sebze mi yetiştireceksin, hayvansal üretimini hangi olmayan suyun ve coğrafyanla yapacaksın o zamanda



    Ama deniz suyu ama büyük nehirlerin ıslahı ve tüm anadoluya dağıtımı hakkında ne gibi çalışman var



    Çiftçinin kuyu suyu 20 sene sonra bittiğinde o panelleri naapacak, ayna niyetine mi kullanacak



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ladro -- 8 Ağustos 2022; 23:45:4 >




  • ladro L kullanıcısına yanıt
    olacaklari soyliyim, israil deniz suyunu normal sudan ucuza mal edecek sekilde aritmanin tekniklerini gelistirdi, kuraklik vurdugunda panik halinde israil yada benzeri teknolojiye sahip bir ulkeye istedigi ne kadar ucret ne kadar politik taviz varsa vermek zorunda kalacagiz, sonrasindada surekli duzenli yuksek bakim ucretleri odeyip o ulkenin politik uydusuna donusecegiz.

    tarihi okudukca degisen sartlarin, yeni cikan her teknolojinin bizim alehimize calismasi sinirlerimi bozuyordu. bu kadar mi talihsizlik olur diyordum. sonradan daha dikkatli inceleyince olayin talihsizlik degil bilgiye teknolojiye hakim olmamak oldugunu anladim. teknoloji cozum uretemiyorsan degisen sartlar daima alehine calisiyor daha kotusu teknolojiyi uretenler sartlari daima kendi lehlerine cevirmesini biliyorlar, bir sekilde seni dezavantajli duruma getiriyorlar.

  • darkaura kullanıcısına yanıt

    Çıldırtırlar insanı


    Ben köylü ile dirsek temaslı bir meslekteyim


    O aşşalamaya doyamadıkları köylü (-10 derecede ayçiçeği, yonca yetiştirdiğine inanılıp binlerce dönüm destekleme verileni demiyorum, bu ülkenin güney ve batısındaki üreten gücünden bahsediyorum), işte bu sürekli aşşalanan köylü biliyor abi bu anlattıklarımızı


    Köyün dağındaki yeraltı sularını şişe su şirketlere sattılar, benim çeşmemden yazın su akmıyor diyor, ben ne içicem

    Dibimden akan dereyi belediye içme suyu diye boruya katıp şehre indirdiler, benim tarlada 10 ay kullandığım suyu 2 aya ve kotaya bağladılar diyor, bu ürünler ne ile yetişecek

    Tarlada sondaj yaptırıp su çıkarttım yüz binlerce lirayı oraya gömdüm ve bu suyu kullanıyorum ama kaç sene yetecek diyor, o da arazi içinde yer altı suyu varsa

    Ben son noktaya kadar geldim, benim işimi devam ettirecek kişi ne yapacak diyor


    Bu insanlar bunu düşünüyor ama plan proje üretecek olanların bu insanlara sunduğu hizmet güneş paneli satmak

    Yetmiyor bir de sığınmacılar var sanki biz karnımızı doyurduk bir de bunları besliyoruz.


    Nedir bu halkın çektiği çile

    Su olmayınca güneş panelini yeriz artık komple

    Düştüler bir egzoz dumanının peşine biri de 20 sene içinde ülkenin içinden geçecek kuraklıkla mücadele planı üretmek istemiyor

    İşlerine öyle geliyor çünkü


    %99'undan 10-15 şirketin suçlu olduğu hava kirliliğini bahane edip, küresel ısınmayı halkın üstüne yıkalım, yetmez bi de onları suçlayalım, tü kaka diyelim greenwash yapalım


    Susuz nasıl olacaksa o


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Maksat böyle verimsiz boş işlerle köylüyü biraz daha borçlandırıp batırmak.


    Tarım arazileri köylüden alınıp birkaç zenginin elinde toplansın diye uğraşanlar var.

  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.