Şimdi Ara

SURİYE SINIRINDAKİ PETROL KUYULARIMIZ

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
9
Cevap
0
Favori
507
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Suriye sınırından petrol fışkırıyor

    TPAO Genel Müdürü Osman Saim Dinç, Suriye sınırında açılan 7 kuyuda petrol bulunduğunu belirterek, 10 kuyu daha açmayı programa aldıklarını bildirdi. Batman TPAO Kristal Park'ta yapılan TPAO koordinasyon kurulu toplantısı sonrasında açıklama yapan Dinç, toplantının verimli geçtiğini ve önemli kararlar aldıklarını söyledi.

    Batman, Adıyaman ve Trakya Bölge Müdürlüklerinin yanı sıra genel müdürlükten daire başkanları ve uzmanların da katılımıyla 65 kişiyi bulan koordinasyon kurulunda, Türkiye'deki petrolün durumu ve yapılan teknik çalışmaları ele aldıklarını kaydeden Dinç, Silopi-Nusaybin arasındaki Suriye sınırında açtıkları 7 kuyuda da petrol bulunduğunu belirtti. Dinç, şu bilgileri verdi:

    ''Petrol bulunan kuyulardaki petrol üretimi diğer kuyuların üretiminin üzerindedir. Bölgede 8. kuyunun sondajına başladık. Sondaj yaptığımız yerlere Çamurlu ve Kozluca üretim sahalarımız yakın mesafede. Bu nedenle de altyapımız hazır. Petrol boru hatlarımız var. Petrol çıkar çıkmaz hemen bu borulara aktarıp üretime kazandırıyoruz. Aynı bölgede 10 kuyuyu daha programa aldık. Hemen hemen her ay 1 kuyu temposuyla gidiyoruz.''

    ''KARADENİZ HEYECAN VERİYOR''

    Dinç, Karadeniz'de güzel ve heyecan verici çalışmaların yapıldığını belirtti.
    Kırklareli-Artvin arasında 2004 yılından itibaren yoğun arama programı başlattıklarını kaydeden Dinç, şöyle konuştu:

    ''Karadeniz'de çok güzel şeyler, heyecan verici şeyler gözüküyor. Onun üzerine yoğun bir emek ve büyük bütçelerle gidiyoruz. 2004 yılında Akçakoca açıklarında bir doğal gaz keşfi vardı, denizde... 2 yıldır çok hızlı şekilde onu üretime almaya çalıştık. Deniz tabanında 12-13 kuyu açtık. Bugünlerde üretim platformları kuruluyor. Birinin montajı bitti. 2'si önümüzdeki günlerde bitecek. Deniz tabanına boru hatları çekilecek. Akçakoca sahile depolama tesisi kuruyoruz. Gazı oraya alıp tozu, nemi ayıklanacak, ıslah edilecek. Islah edilecek gaz daha sonra boru hattıyla Düzce'den geçen BOTAŞ hattına verilecek. Onun da borularını döşeyip, bağlantısını yaptık. Kasım ayında, Karadeniz'in ilk ticari değeri olan gazını, BOTAŞ hattına bağlayıp ülke ekonomisine kazandıracağız.

    HEDEF GÜNLÜK 100 BİN VARİL

    Dinç, TPAO olarak Türkiye ve yurtdışındaki petrol üretiminden günlük 72 bin varil üretim gerçekleştirdiklerini belirtti. İki yıl sonra günlük üretimi 100 bin varile çıkarmayı hedeflediklerini söyleyen Dinç, geçen sene 21 milyon varil petrol üretimi gerçekleştirdiklerini dile getirdi.

    Dinç, ''TPAO'da son 15 yılda yurtiçi yatırım bütçesi yıllık ortalama 50 milyon dolar seviyesindeydi. Geçen sene 220 milyon dolar harcadık. Bu yılki bütçe 320 milyon dolar. Gelecek seneki bütçemiz ise 420 milyon dolar olacak ve 35 sondaj kuyusu açılacak. Daha da büyümek istiyoruz. Ulaşamadığımız yerlere ulaşmak istiyoruz.'' Dinç, Batman bölgesinde 2001 yılında 3 kuyuda sondaj yapılırken, 2002 yılında 4, 2003 yılında 6, 2004 yılında 15, 2005 yılında 19 kuyu, bu yıl ise 30 kuyu açtıklarını kaydeden Genel Müdür Dinç, gelecek yılki hedeflerinin ise 35 kuyu olduğunu sözlerine ekledi.







  • nihayet bişileer oluyo
  • onları bize kullandırırlar mı bir de o var.


    bir aralarda bilmem kaç varil kapasitesi vardı falan filan dediler. 2 hafta petrol çektiler sonra gazetelerde "kuyudan su çıktı" başlığını okuduk. ardından baktık ki orası abd lilere satılmış
  • Dünya yeni enerji çeşitleri keşfederken biz 3-5 varil çıkan 3 üncü kalite petrole sevinelim.
  • Hepsi hikaye..
  • tamda bugün ömer lütfü mete'nin konuyla alakalı güzel bir yazısı var:


    ADAM alnının üstüne kaldırdığı gözlüklerini bulmak için o yana dönüyor olmuyor, bu yana dönüyor olmuyor. Hangi deliğe göz atsa boşuna.
    Dışarıdan bakanlar da 'yazık, bu adam neyini kaybetti ki bulamıyor' diye merak ediyorlar. Belki arada bir bazıları 'gözlüklerini arıyorsan, kafanın tepesinde' diyorlar ama adam inanmıyor, kendisiyle dalga geçildiğini düşünerek anlamsız çırpınmalarını sürdürüyor.

    Bu adam, Viyana bozgunundan beri kafasının tepesindeki gözlüklerini arayıp durduğu halde bulamayan Türkiye'dir.Varlık içinde yokluk budur.

    *
    SON yıllarda en hızlı gelişen Anadolu kaplanlarından biri olan Denizli dahi, lisan-ı hal ile gözlüğünü bulamayan Türkiye'nin en çarpıcı özetini sunuyor:

    - Müthiş çalışıyorum, kafamı işletmek için ne gerekiyorsa yapıyorum, hatta kayıp gözlüğümün tepemde durduğunu biliyorum ama bir türlü elimi uzatıp onu gözüme indiremiyorum.
    Oysa Denizli'nin geniş ufuklu sanayicisi, alanında dünyanın en iyisi ile yarışa çıkacak kadar kendine güveniyor. Denizli'nin beyin merkezi olma idrakindeki yönetimiyle Pamukkale Üniversitesi, uluslararası geçerlilikte bilgi üretme yolunda ilerlemeye gayret ediyor.

    Denizli yerel yönetimi; iş adamlığı, kültürlü ve karizmatik kişiliği ile yetkin sivil siyaset öncülüğü sergileyen başkanı ile köklerini ihya ederek geleceği kurmak için yoğun çaba harcıyor. Denizli, merhum Recep Yazıcıoğlu gibi benzersiz bir liderin ardından yine onun gibi halkla sıcak ilişkiler içinde enerji ürettiren valisiyle merkezi idare çarkının ufuk tıkayıcılığını bertaraf etmeye çalışıyor.
    Lakin bütün bu parlak öncülüklere rağmen Denizli gibi bir ilimiz dahi, gözlüğünü kafasının tepesinde yitirmiş adamın en iç yakıcı örneklerinden biridir.İnanılır gibi değil ama böyle.

    Dünyanın en yüksek nitelikli 'termal' zenginliğine sahip bulunan Denizli, bir milyonluk bir şehrin bütün ihtiyacını karşılayabilecek enerji kaynağına rağmen doğalgaz zinciri ile esir alınmak üzere.
    Muazzam bir sıcak su ve buhar denizinin üzerinde oturan şehir, bırakınız sağlık turizmi ve genel turizm geliriyle ihya olmasını, bırakınız bu kaynak sayesinde kendisinin şimdiki enerji ihtiyacının asgari iki katını üretmesini, ta Sibirya'lardan elimize ayağımıza dolanan doğalgaz zinciriyle 'öz hazinesinin başına bağlanmış esir' haline getirilmek üzeredir.


    *

    EVET, kömürle ısıtılan şehir hava kirliliğinden boğulmaktadır.
    Daha temiz bir yakıt olan doğalgaz bu sorunu büyük ölçüde çözecektir.
    Fakat neredeyse toprağı elle eşeleyerek çıkarabildiğimiz sıcak su denizi üzerinde oturup da dünyanın öbür ucundan gelen doğalgazı kullanmanın mantığı var mı?

    - Efendim bu sıcak su çok sayıda mineral içerdiği için borular tıkanır.Gerekçe bu.

    Kendi hazinenden çıkan sıcak suyun boruları tıkamasını önleyecek bir teknik yokmuş veya geliştirilemezmiş gibi doğalgaza mahkumiyet gerekçesi oluşturmak ne derece dürüst bir yaklaşımdır?

    Oysa yer yer 270 derecelik ısı ile fışkırabilen bu kaynağı sayesinde Denizli'yi ihya edecek tasarının maliyeti 2 milyar dolar. Bu tasarıya göre, kaynak önce elektrik üretecek, sonra sıcaklığı bir miktar düşmüş olarak evlerin ısıtılmasında kullanılacak, oradan biraz daha düşmüş olarak fabrikaların ısıtılmasına, oradan biraz daha ılımış olarak seraların ısıtılmasına yönelecek ve en nihayetinde tekrar aynı yataklara geriye döndürülecek.

    - Hayır efendim ille de doğalgaz.Niye?

    Yeryüzünün fosil yakıt çeteleri ve milli iradeyi kelepçeleyen yerli işbirlikçileri 'başında unuttuğu gözlüğünü arayıp duran Türkiye' istiyorlar da onun için.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: boraaa

    Suriye sınırından petrol fışkırıyor

    TPAO Genel Müdürü Osman Saim Dinç, Suriye sınırında açılan 7 kuyuda petrol bulunduğunu belirterek, 10 kuyu daha açmayı programa aldıklarını bildirdi. Batman TPAO Kristal Park'ta yapılan TPAO koordinasyon kurulu toplantısı sonrasında açıklama yapan Dinç, toplantının verimli geçtiğini ve önemli kararlar aldıklarını söyledi.

    Batman, Adıyaman ve Trakya Bölge Müdürlüklerinin yanı sıra genel müdürlükten daire başkanları ve uzmanların da katılımıyla 65 kişiyi bulan koordinasyon kurulunda, Türkiye'deki petrolün durumu ve yapılan teknik çalışmaları ele aldıklarını kaydeden Dinç, Silopi-Nusaybin arasındaki Suriye sınırında açtıkları 7 kuyuda da petrol bulunduğunu belirtti. Dinç, şu bilgileri verdi:

    ''Petrol bulunan kuyulardaki petrol üretimi diğer kuyuların üretiminin üzerindedir. Bölgede 8. kuyunun sondajına başladık. Sondaj yaptığımız yerlere Çamurlu ve Kozluca üretim sahalarımız yakın mesafede. Bu nedenle de altyapımız hazır. Petrol boru hatlarımız var. Petrol çıkar çıkmaz hemen bu borulara aktarıp üretime kazandırıyoruz. Aynı bölgede 10 kuyuyu daha programa aldık. Hemen hemen her ay 1 kuyu temposuyla gidiyoruz.''

    ''KARADENİZ HEYECAN VERİYOR''

    Dinç, Karadeniz'de güzel ve heyecan verici çalışmaların yapıldığını belirtti.
    Kırklareli-Artvin arasında 2004 yılından itibaren yoğun arama programı başlattıklarını kaydeden Dinç, şöyle konuştu:

    ''Karadeniz'de çok güzel şeyler, heyecan verici şeyler gözüküyor. Onun üzerine yoğun bir emek ve büyük bütçelerle gidiyoruz. 2004 yılında Akçakoca açıklarında bir doğal gaz keşfi vardı, denizde... 2 yıldır çok hızlı şekilde onu üretime almaya çalıştık. Deniz tabanında 12-13 kuyu açtık. Bugünlerde üretim platformları kuruluyor. Birinin montajı bitti. 2'si önümüzdeki günlerde bitecek. Deniz tabanına boru hatları çekilecek. Akçakoca sahile depolama tesisi kuruyoruz. Gazı oraya alıp tozu, nemi ayıklanacak, ıslah edilecek. Islah edilecek gaz daha sonra boru hattıyla Düzce'den geçen BOTAŞ hattına verilecek. Onun da borularını döşeyip, bağlantısını yaptık. Kasım ayında, Karadeniz'in ilk ticari değeri olan gazını, BOTAŞ hattına bağlayıp ülke ekonomisine kazandıracağız.

    HEDEF GÜNLÜK 100 BİN VARİL

    Dinç, TPAO olarak Türkiye ve yurtdışındaki petrol üretiminden günlük 72 bin varil üretim gerçekleştirdiklerini belirtti. İki yıl sonra günlük üretimi 100 bin varile çıkarmayı hedeflediklerini söyleyen Dinç, geçen sene 21 milyon varil petrol üretimi gerçekleştirdiklerini dile getirdi.

    Dinç, ''TPAO'da son 15 yılda yurtiçi yatırım bütçesi yıllık ortalama 50 milyon dolar seviyesindeydi. Geçen sene 220 milyon dolar harcadık. Bu yılki bütçe 320 milyon dolar. Gelecek seneki bütçemiz ise 420 milyon dolar olacak ve 35 sondaj kuyusu açılacak. Daha da büyümek istiyoruz. Ulaşamadığımız yerlere ulaşmak istiyoruz.'' Dinç, Batman bölgesinde 2001 yılında 3 kuyuda sondaj yapılırken, 2002 yılında 4, 2003 yılında 6, 2004 yılında 15, 2005 yılında 19 kuyu, bu yıl ise 30 kuyu açtıklarını kaydeden Genel Müdür Dinç, gelecek yılki hedeflerinin ise 35 kuyu olduğunu sözlerine ekledi.


    Ayarlı partiler bizi yönetiyor. Altın dağşarının üstünde otursak ne olacak ?




  • Ne bişeler oluyoru ya.Bir sürü kaynağımız madenimiz var zaten bunlar aşikar.Birraz zaman geçsin unutulur gider.Kimse hatırlamaz.hatırlatmaz..
  • Burada iyi kabul edilebilecek bir haber verilmişken siz kalkıp bu kadar kötümser cevaplar yazıyorsunuz. Ben kendimizi bu kadar aşağılamayı kabul etmiyorum! Petrol bulunmuş ve çıkarılmış işte daha ne istiyorsunuz?
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.