BİLEN VARMI.. YANİ MESELA MEHMET TARMAN ASLINDA KİMİ OYNUYOR.. YA DA TAHİR HOCA ASLINDA KİMİ OYNUYOR.. TÜRKİYE'DE Kİ KARŞILKLARI. TAM ANLAYAMADIM..
Şubat Soğuğu
Yapımcı: Ahmet Gül Yönetmen: Sabri Saydam Senaryo: Mahmut Bengi Oyuncular: Kenan Bal, Suavi Eren, Aytaç Yörükaslan, Özgür Özberk, Ali Berge, Alev Oraloğlu
" Biz Bahar Ülkesi’nin çocuklarıyız...
Bahar Ülkesi’nin, hiçbir baharı yaşamamış çocukları...
Hep, bir gün bahar gelecek diye ümitle bekleriz...
Hele bir de ufukta Mart göründü mü, ümidimiz heyecana döner; ve “Bu sefer tamam” deriz...
Ama kucaklamak için ellerimizi açtığımızda illa ki soğuk bir rüzgar eser; yüzlerdeki gülümsemeyi, sevincin gözyaşlarını, damardaki kanı donduran soğuk bir rüzgar...
Bu, yerini bahara bırakmak istemeyen Şubat’ın son hamlesidir...
Bu, Şubat Soğuğu’dur...
Bu Bahar Ülkesi’nin hikayesidir... Bir tarafta, eriyip giden kışla beraber elindekileri kaybetmek istemeyen acımasız bir adam; bir tarafta, ülkesine bahar çiçekleri serpmek için çırpınan kararlı bir yürek; ve tam ortada, Şubat Soğuğu’na ailesini kurban vermiş intikam peşinde bir komiser yardımcısı...
***
Komiser yardımcısı Tarık, 11 yaşındayken, bütün ailesi gözlerinin önünde kurşuna dizilmiş... Sebebi, gazeteci olan babasının Cemiyet diye bilinen bir menfaat grubunu deşifre etmesi... O gece kıl payı ölümden dönen Tarık, ailesinin intikamını almak için yemin eder... Bu cinayeti işleyen adamı sadece arkadan görmüş olsa da, onu nerede arayacağını çok iyi bilmektedir...
Aradan 14 yıl geçer… Tarık, Organize Suçlar’da komiser yardımcısı olur ve kimsenin uğraşmaya cesaret edemediği Cemiyet’le ilgili önemli sonuçlara ulaşır. Bu yüzden tehdit edilir, sevdiklerini kaybeder, en yakınındakilerin ihanetine uğrar; ama yine de vazgeçmez... 11 yaşında hayatına giren o adamın ve Cemiyet’in sonunu getirmeden de vazgeçmeyecektir...
***
Aradan geçen 14 yıl Tarık’ın aradığı adam, yani M.Aziz, Cemiyet’in başkanlığına gelmiştir... Görevi ise, bazı sermaye, medya, bürokrasi mensupları ve karanlık güçlerle işbirliği yaparak, kurdukları bu kirli yapının devamını sağlamak ve kendisi gibi olanların gizli iktidarını korumak...
M.Aziz ve Cemiyet’in karşısındaki en önemli tehdit ise, bu ülke için idealleri olan, yurtseverlik paydasında buluşan bütün kişi, kurum ve gruplardır. Bir gün düşman olarak gördükleri kişi, kültürel hassasiyetleriyle öne çıkan biridir; bir başka gün ise kirli işlerin farkında olan vatansever bir sosyal demokrat... Konjonktür neye ve kime saldırmayı gerektiriyorsa, kim bu karanlık yapının şifresini çözmek üzereyse, düşman odur... İzlenecek yol ise, ya tehdit ederek, kişilik ve özgürlük haklarına saldırarak, iftira atarak sindirmek ya da düşmanı ortadan kaldırmaktır!
***
Bu yolda M.Aziz’in düşman olarak seçtiği isimlerden biri de Tahir Mutlu olur. Fedakar bir tarih öğretmeni ve ülke çapında tanınan bir kitap yazarı olan Tahir Mutlu, son derece saygın, adı hiçbir kirli işe bulaşmamış, insanların değer verdiği bir isimdir.. Söz konusu karanlık yapının işine gelmeyen fikirleri açık yüreklilikle dile getiren, gazetelerde yazı yazan Tahir Bey’in hatırı sayılır derecede okuru ve seveni vardır… M.Aziz, gerçek anlamda bir kanaat önderi olan bu cesur adamın uğraşmaya değecek, vurunca ses getirecek biri olduğunu zaten çok iyi bilmektedir...
Çünkü Tahir Mutlu, M.Aziz’in okul yıllarından sıra arkadaşıdır...
Bir gün M.Aziz, bizzat devreye girer ve Tahir Mutlu’ya can alıcı bir teklif götürür: Kendileriyle işbirliği yapıp, diğer vatanseverler aleyhine çalışma teklifi! Ve o gün anlaşılır ki, bu iki eski dost, yan yana değil, karşı karşıya mücadele edeceklerdir...
O günden sonra kirli ve derin bir süreç başlar... Tahir Beyi sindirmeye çalışırlar, Şantajlar, soruşturmalar, hapisler ve cinayetlerle dolu bu zorlu süreçte Tahir Mutlu her şeye rağmen dimdik ayakta duracaktır...
***
Bu mücadele sırasında, eskiden beri tanışan Tahir Bey’le Tarık’ın yolları elbette sık sık kesişecektir... Çünkü bu iki gözü kara adam, aynı kirli cepheye karşı savaş vermektedir; arkalarında onları destekleyen milyonlarca vatanseverle beraber... Kenan Bal, Suavi Eren, Aytaç Yörüksalan, Aykut SÖZERİ, Diler SARAÇ, Ali BERGE, Alev ORALOĞLU gibi yılların eskitemediği sanatçılar ve Mehmet Özgür ÖZBERK, Pınaz GÜLMEZ, Peri ÇİÇEK, Hale ŞENÖZGEN, Murat MAKAR gibi genç sanatçıların rol alacağı “Şubat Soğuğu”, seyircinin soluk almadan izleyeceği ve herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği harika bir yapım.
bu diziyi ilgiyle takip ediyorum.
dizide geçen karakterler birebir gerçek hayattan alınan kişiler değil. başta bunu belirtmede fayda var. ama asıl anlatılmak istenen dizinin isminden de anlaşılacağı gibi 28 şubat ve daha öncesinde olan olaylardır.
birebir isimleri vermeden önce senaryosu yazılan konulara örnekler vereyim.
mesela gazi olayları , alevi derneklerinin yakılması, emniyeti zaaf içerisinde gösterecek saldırılar, önemli isimlere suikast gibi konularda
bu olayları yönlendiren bir cemiyet adında gizli örgütün olduğunu anlatıyor.
birebir isim vermek hernekadar bazılarını bilsemde doğru olmayacağını düşünüyorum .
Kesinlikle haklısın.Türkiye'de geçmişte yaşanmış tekrarının yeniden yayına koyulmak istenen senaryoları anlatıyor.önemli olan biz ne alabiliriz.İşin magazin boyutunu aşmak lazım.
ben izlemıyorum ama dizide 28 subat harıcı güncel olaylarda işleniyormuş.arkadaşlar izle izle diyor ama ben hiç bir diziyi izlemiyorum.5 yıldır dizilerden soyutlandım