Şimdi Ara

Sonumuzun ırak gibi olmasından korkuyorum (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
26
Cevap
0
Favori
1.076
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: M3lank0lik

    Bizim sınırlarımızıda yabancı devletler çizdi maalesef biz çizmedik.Hele en çok göze batan ve derdi bitmeyen o lanet doğuyuda ingilizler çizdi.Hep terör sorunu yaşamamız ve sorunun hiç bitmemesi bundan.Kaybettin ve kaybettiğin savaşlarda çizildi sınırların senin istediğin gibi olmadı hep feragat etmek zorunda kaldın.Şuanki türkiye sınırları görece doğuda ve marmaranın trakya ucunda hep kırpılmış ben hobi olarak tarihide araştıran birisiyim sürekli ne ne değildir diye sonuçta geniş bir tarih arşivi var türkiyeyi tükleri belli bir noktaya razı etmişler aksi olacak şekilde tepki ve yanıt verecek kadar güçlü değildin duruma razı geldin maalesef.Senin 5 birim hakkın varsa 3 demişler yani o 3de muallak kalmış.Pek çok şeyi zoru zoruna almışsın hatayı boğazlardaki güvenliği aslen tam olarak bize ait değiller.Savaş durumunda söz hakkına sahibiz sadece.

    Alıntıları Göster
    İran sınırı 1600'lerden beri aynı Kasr-ı Şirin anlaşması çerçevisinde.Irak,Suriye sınırları bizden koparabildikleri kadar.Anca bu kadar savunabilmişiz.Sovyet sınırı da anlaşmalar çervesinde belirlendi Kars Batum vs.Ata 10 sene daha yaşasaydı sınırlar daha da farklı olurdu belki de Musul Kerkük Halep bizim olurdu
    Benim dediğim,Lübnan-Suriye bölgeleri hariç Arap yarımadasına ve Mısır Sudan Somali gibi yerlere çöken İngilterenin buraları kafalarına göre parçalara ayırması.O coğrafyalar tarih boyunca bir bütün haldeydi




  • Valla korkmayın bize kolay kolay silahla tankla savaş açmazlar.Türkiye zaten ekonomik olarak onlara bağlımlı bir Ülke Bütün banklarımız şirketlerimiz onların elinde ortağız Ekonomik olarak tek başımıza bağımsız bir güç değiliz.Ne isterlerse yapıyoruz adamların gelipte bize savaş açmasına gerek yok bizi satın almışlar zaten.Adam bir twetle Ülke ekonomisini yere bir ederim diyor ve aniden dolar yükselmeye başlıyor yani şimdi kalkıpta kimse masal atmasın bana.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi aykut291 -- 3 Kasım 2019; 21:3:33 >
    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Halk tepkisi olarak 15 temmuz en büyük cevaptır.Bu ulke icin direnis gösterecekleri ve kaçacak tayfayı herkes biliyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: İzole Bant

    İran sınırı 1600'lerden beri aynı Kasr-ı Şirin anlaşması çerçevisinde.Irak,Suriye sınırları bizden koparabildikleri kadar.Anca bu kadar savunabilmişiz.Sovyet sınırı da anlaşmalar çervesinde belirlendi Kars Batum vs.Ata 10 sene daha yaşasaydı sınırlar daha da farklı olurdu belki de Musul Kerkük Halep bizim olurdu
    Benim dediğim,Lübnan-Suriye bölgeleri hariç Arap yarımadasına ve Mısır Sudan Somali gibi yerlere çöken İngilterenin buraları kafalarına göre parçalara ayırması.O coğrafyalar tarih boyunca bir bütün haldeydi

    Alıntıları Göster
    Genel bazda söze gelirsek trakyada mesela tüklerin aldığı hatta halkının bulunduğu yani türk etmenin yerleştiği pek çok yer var sınırımızda değil ama orada o halk var varlığın var misal yunanistan ve bulgaristan tarafında kırcaali hasköy kavala dedeağaç burgaz ve daha birçok türklerin bulunduğu konuşlandığı varlığını sürdürdüğü ama işte savunup sınırlarına almadığı çok yer var aslında trakya sınırımız daha geniş olacaktı bulgaristan varnaya yunanistan selanike kadar uzanan bir sınır kaybı var güç yetirilememiş malum savaşı sürdürmek ve o noktaya getirmekte zor iş birde dünyanın savaştan bıkma durumu var ama herkes ile anlaşma yapmakta zor.Sonuçta yıkılmış bir enkazdan tekrar diriliş yapmaya çalışıyorsun kolay değil.

    Sonumuzun ırak gibi olmasından korkuyorum



    Üstteki taralı alanda olan şey ülkenin kaybı varlığına rağmen kazanmasına rağmen demokratik olarakta bu kazandığını alamamış masada razı gelmiştir.

    Doğudaki durumu ele alırsak maalesef gürcistandaki batum savaştaki silah ekipman sebebi nedeni ile takas bağlamında verilmiştir.Şuanda turistik ve çok güzel bir yer mesela.

    Sonumuzun ırak gibi olmasından korkuyorum


    Ermenistana gelirsek buda çok tartışmalı birşey normalde Rusya tarafından ermeni etmeni olarak erivanda yaşayan halka sahip olduğunu görürüz rusyanın silah desteği(çarlık rusyası) ve batılıların arka çıkması osmanlının 1918deki ateşkesi sonucu bağımsızlığını almıştır.Normalde Erivan bölgesinin doğusu azerilere, iran azerilerine ait batısıda türkiyeye ait olması gerekirdi.


    İran sınırı ise zaten belirli idi iki ülke arasında 1600den beridir aynı idi.


    Gelelim sıkıntılı sınır olan güney doğu hattına.

    Olması gereken bu idi alınan ve o zamanda bulunan türkmenler filan sonra baskın yerel kürt halkının kışkırtılması çatışmalar filan derken durumlar değişmiş ha her ne kadar askeri varlık ve etmen olsada maalesef kürt etmeni türk etmeni ayrımı doğrultusunda kerpenteye getirilip sınırda istenilen alınmamış ha asıl sebep petrol ve enerji kaynakları birde su kaynakları idi
    yani ta o zamana dayanıyor sırf bölgedeki enerjiyi sorunsuz almak için kürt türk sorununun filizlenmesi ingilizler vasıtası ile yapıldı yapay fason bir halk normalde daha büyükçene bir halk için daha kullanışlı idi ingilizler adına daha kolay manipule edilebilirlerdi çünkü.


    Sonumuzun ırak gibi olmasından korkuyorum



    Buradaki taralı alan Türkiyenin aldığı ama sonrasında kerpentere uzlaşının birleşmiş bir meclise sunulması ve bu mecliste ingilizlerin gene ortalığı bulandırması ile oldu.Hatay ilhakla alındı zar zor aynı şekilde halepte alınabilirdi çünkü orada petrol gaz gibi rezerv enerji kaynağı yoktu ama ne musul nede kerkük alınamazdı.Zor gücün yetmiyor zaten ha 1935 süreci sonrasını ele alırsak dünya yeni bir savaşa hazırlanıyordu senin ülkende de halkın 4/1 i nerede ise askerde idi gene ne olur ne olmaz diye resmen dikenin üstünde geçti o dönemler o anki sefillik ve kötü dönem ele alındığında tekrar bir savaşa girmemek en akıllıca iş olmuş yoksa normalde rusya sınırlarında savaşan nazi ve kızılordu birlikleri sen savaşa cephe açıp girsen bu sefer senin ülkende kafkas sınırında savaşacaktı savaşın seyri değişebilirdi.

    Bölünen belki türkiye olurdu bilemezsin o zaman görevde olan kişiler bunu öngörüp uzlaşıda kalmışlar ki en doğru şey bu savaşın başlangıcı savaş içinde meydana gelen katliamlar deneyler savaşta kullanılan biyolojik ve kimyasal silahlar tank roket ve uçakların gelişmesi ile sonuç 1.dünya savaşı sonu icra edilen kurtuluş savaşı ile sonlanmazdı daha kötüde bitebilirdi musul ve kerkük artık kapandı bitti midyata pirinç almaya giderken bu sefer eldeki bulgurdan da olabilirsin zira sen halep dediğinde başka bir ses bende diyarbakırı istiyorum diyebilir bu işlerin sonu yok.

    Savaş gerek ekonomik gerekse askeri güçle kazanılır şuan en büyük güç ekonomi ve teknoloji bu sebepten ötürüde global para birimi ve en geniş rezervleri ile ABD en güçlü emperyal devlet süper güç karşı gelebilen yok terör devleti ve tamamen ofansif bir güç saldırgan ve ülkelerde ele geçirmeden öte yetiştirilmiş kendi kültürü ve ideolojisi içine tesir edilmiş ajanlar ile ülkeleri uzaktan kumanda gibi yönetmek onlara daha kolay geliyor çünkü ele geçirilen bir ülkeyi yönetmek oraya bir halk etmeni taşımak zor ingilizler fransızlar bunu denedi olmadı onlarda o bölgede yaşayan o bölgenin geleneklerini etmenini huyunu suyunu bilen kişileri aldılar eğittiler onlara makam mevki verdiler ve kendi emelleri doğrultusunda hareket etmesi için ülkelerin başına koydular bu şuan bakılırsa işe yarayan birşey.En az maliyetle işi hallediyorsun bir sıkıntı çıkarsa desteklediğin gene aynı yapıda başka birini başa yeniden geçirebilirsin.O yüzden ortadoğuda kan isyan durulmuyor.


    Genel özet geçersek o zamanki bulunulan koşullar mevcut durum savaşın nereye gideceği düşünüldüğünde ve anlaşmaya varılması gereken devletlerin istekleri bizim taleplerimiz doğrultusunda maalesef galiptir bu yolda mağlup durumu tezahür etmiş 1 dünya savaşının sonucu sevre bakarsak kurtuluş savaşının neticesinde bu net kazanımdır ama kurtuluş savaşı sonucu asıl tablodaki duruma bakarsak bu net bir mağlubiyettir..Yani buna razı gelindi.Sınırlar maalesef elde edilen başarı ölçüsünde kendi isteğimizle çizilmedi maalesef diğer taraflar belirledi.

    Bir futbol maçı örneğinde bulunursak izlemedin bir maçı 1-0 da olsa tuttuğunun takımın kazanması seni sevindirir ama maçı izlediğinde ve potansiyel olarak o maçın 5-0 bitmesi gerektiğini görünce o durum seni üzer işte o averaj belki ilerde işine yarar oyunun hakkıda tam olarak verilebilirdi ama olmadı.Ülkedeki durum o hali ile aşağı yukarı buna beziyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi M3lank0lik -- 3 Kasım 2019; 21:17:46 >




  • siyasi çekişmeler bir tarafa,olası bir ülkeler arası savaşta mücadele edecekler kaçanlardan çok daha fazla olacaktır benim görüşüm.Bİz temelde millet olarak taraflı tarafsız milli mücadele,çanakkale ve kurtuluş mücadelelerinin verdiği maneviyat ile yaşıyoruz.1974 de kıbrıs harekatında yunanlılara karşı tüm siyasi görüşe sahip halkın tepkisi buna güzel bir örnektir.Aynı şekilde aponun suriyeden kovulmasını isteyen TSK'nın o dönem yine her görüşten insanı bir araya getirip gerekirse suriye topraklarında savaşa gidilecek bir şekilde bütünleştiğinide görebilirisiniz.

    TSK'nın savaş çıkınca kaçması (?) düşüncesi zaten hayallerde bile yaşanmayacak komik bir durum..Artık TSK ne darbe yıllarında içinde sürekli cunta gruplarını besleyen bir yapıda ne de darbe yapacak bir konumda.Demokratik yönetimde olması gerektiği gibi devlete bağlı bir yapı silahlı kuvvetler dolayısı ile bir ırak gibi yıllar boyu köle gibi yaşamış ve saddam döneminde dahi özgür olamamış bir milletin ordu yapısı ile TSK'yı kıyaslamak en basit söylemle ahmaklıktır..Türkiye 1983'den bu yana sandıkla getirdiği hükümetleri sandıkla göndermiştir demokratik ortamda,ırak ise son 50-60 yılda bunu yapabilmişmi?(belkide kurudluğu yıllardan beri)

    kısacası TSK nezlinde kimin savaşıp kimlerin geri planda kalacağıda bellidir.Halk ise yumurta kapıya dayanmadığı sürece savaş istemez elbette ancak ülkenin bekasına direkt etliyecek ülkeler arası bir savaştada kayıtsız kalmaz.Bu noktada da milletin sinir uçları ile oynamamak ve hayal kurmamak gerekir.Bİr savaş halinde silah gücünüzün büyük olması önem arz etmez,o savaşta ne kadar yüreğinizi ortaya koyacağınız savaşın sonucunu belirler,yoksa Atatürk "ordular ilk hedefiniz akdenizdir" lafını bol kepçeden sallayarak söylememiştir..




  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.