Şimdi Ara

Son Kararlar Tercih Meselesi

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
21
Cevap
1
Favori
1.138
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Aylardır araştırıyorum kafayı yemek üzereyim nerdeyse. Ehliyeti aldık şükür. Para işini de çözdük ama sıra motoru tercih etmeye geldi ve bir türlü karar veremedim.

    İlk başta Honda CBF 150 sıfır alıyım dedim. Çantası kaskı montu koruması ıvırı zıvırı 10000 TL gibi bir rakam çıkıyor ortaya. Aslında hoşuma gidiyor makine ama okuduklarıma göre yağ yakma sorunu çok fazla olduğunu söyleyenler var. Honda servisi 4000 KM'de bakım diyor kitapçık 2000 KM'de diyor. 4000 KM'de bakım olduğu zaman yağ yakmaya başlıyor ama 2000 KM'de bakıma girince yağ yakma sıfır. Ortalama 3000'de bakıma girdiğinde sorun çözülür muhtemelen. Bu motorun az yakması da ayrı bişey tabi.

    İkinci olarak YBR 125 düşündüm. Kursta da sürdüm bayağı iyiydi bu da hoşuma gitti ama görüntü olarak CBF daha heybetli duruyor ve kafası dönmüyor CBF'te YBR'de gidon nereye far o tarafa. Yamaha bayisine gittiğimde de hiç bulaşma bunlara motordan soğutur seni dedi adam direkt.

    CBR YZF tarzı bişey düşünmüyorum. Super Sport sınıfını çok sevmiyorum. Ama onlarında ikinci el fiyatlarına bakıyorum.

    Aklımda Yamaha MT serisi var. Sınava da bu motorla girdim. Haliyle motor kendini aşık etti. Anca gel gelelim yeni başlayacak birisi MT07'de zorlanır. Zaten bütçe de o kadar yok. Olursa MT 125 olur en fazla MT 25.

    Bajajlara bakıyım dedim forumlardan okudğum kadarıyla çok fazla kronik sorunu olan bir makine. O yüzden eledim ama hala aklım gidiyor. Avenger 150 güzel geliyor gözüme.

    Diğer bir konu sigorta konusu. Ehliyet çok yeni ancak yaş 28 oldu bunun etkisi olur mu bilemiyorum. Motor olmadan sigorta sorgulaması da yaptıramıyorum işin başka kötü tarafı da bu.

    Ekipman için ortalama 1500 2000 TL bütçe yeterli sanırım. Kask + mont + dizlik + yağmurluk falan.

    Çok uzattım kusura bakmayın. Son 1 ay içinde almak istiyorum. Şu an para hazır ama modele karar veremediğim için kafayı yemek üzereyim nerdeyse.



    _____________________________




  • Cbf 150 ve Ybr 125 commuter sınıfında en çok tercih edilen motorlar. İlk başlangıç motoru bana göre motordan biraz anlayana kadar kesinlikle japon olmalı. Servis ve parça bedelleri konusunda honda'dan şaşmam ben. Tercih meselesi bu ikisi de üzmez. Bajaj biraz daha riskli. İkisininde ikinci eli çok kuvvetli yani çok çabuk satabilirsin. Motoru alırken ömürlük gibi düşünürsen çok zorlanırsın. İkinci el alıp beğenmezsen satabileceğin şekilde almak daha mantıklı. Tam olarak sıkıntılarını yazmışsın ama soru çok göremedim. Özellikle bir şey sormak istersen yardımcı olurum.
    _____________________________
    Naçizane fikrimdir..
  • Sorudan ziyade tavsiye daha iyi olur aslında benim için. Sıfır almak mı mantıklı ikinci el düşük km olanları almak mı karar veremedim.

    Commuter tarzı almak mı mantıklı yoksa naked tarzı mı mantıklı.

    Kursta öğrettikleri kadar biliyoruz ama kullanım kolaylığı açısından hangisi daha iyi olacaktır.

    Birde sigorta ortalama tahmini ne kadar çıkar 28 yaş A sınıfı yeni ehliyet B sınıfı 10 yıllık ehliyet var.
    _____________________________
  • YBR ile dünya turu yapanları görmüştüm bana çok karizmatik geliyor. CBF'ler takoz gibi duruyor. Eğer ucuz alayım bir bakayım diyorsan bence denenebilir. Honda'nın parçaları daha ucuz sıkıntı yaşamazsın. Benim hoşuma giden tarz naked ama bende 5 ay sonra bir CRF 250 Rally alacağım çünkü ihtiyacım o yönde. İhtiyacın hangi yöndeyse ona göre düşün karar ver. Biz tam olarak ne amaçla kullanacağını bilemiyoruz.
    _____________________________
  • Çoğunlukla şehir içi kullanımı olacak bazen de zor olsa da uzun yol.

    İnternetteki fiyatlara baktığımda millet motorunu öve öve bitiremiyor. 20k KM için 6000 istiyor adam. Sıfırı zaten 6100 TL. Ekstraları da itelemeye çalışıyor.
    _____________________________
  • Sigorta İstanbul ankara gibi büyük şehir plaka olacaksa 700-800 TL ayır.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________
  • quote:

    Orijinalden alıntı: forumnik

    Sigorta İstanbul ankara gibi büyük şehir plaka olacaksa 700-800 TL ayır.

    Sigorta, plakaya göre mi çıkıyor yoksa ikamete göre mi?
    _____________________________
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Ünal kullanıcısına yanıt
    ikamet çok önemli değil, plaka çok etkiliyor sigortayı.
    Mesela benim 10 plaka otomobilim var, trafik sigortası 34 plaka motorumdan daha düşük.
    _____________________________
  • Sigorta şirketlerini arayıp plaka olmadan ne kadar çıkacağını öğrenme şansımız var mı acaba yoksa illa plaka olmalı mıdır?

    Yoksa ikameti değiştirip plakalı başka ilden alacam
    _____________________________
  • Merhaba Ünal,

    Uzun bir süredir forumdan uzaktım. Bu bölüme bir bakayım deyince mesajını gördüm ve gülümsemedim değil. :)

    Benim 7-8 yıl önceki halimi okudum yazdıklarında.

    Ki eminim motorculuğa ilk başlayan çoğu kişi de benzer bir süreçten geçmiştir.

    Bu yıl 6 yıl oluyor ilk motorumu alalı.

    Ve dikkat ettim de 1 motorum hariç aldığım hiç bir motor bende 1 sezon durmamış.

    Yani sen de muhtemelen aynı süreçten geçeceksin.

    Bu nedenle bu yaz sonu, hatta yapacağın kilometreyle de alakalı olarak belki yaz ortası da şimdi alacağın bu ilk motorunu satıp başka bir şey alacaksın.

    Herkesin kendi tecrübesi kendine sonuçta ve bir süre sonra başka kişiler için, başka hava, yol, şehir, rota, güzergah vb. gibi durumlar bizim kendi durumumuza %100 ışık tutmuyor.

    Ama ilk motorumu 40 yaşında almış, önceliği her zaman güvenli sürüşe vermiş, motora binince hala ilk günkü kadar keyif alan birisi olarak birkaç şey yazayım izninle:

    1. Yukarıda da yazdığım gibi bırak ilk motorunu, sonraki 3-4 motorunu bile çok uzun süreler kullanmayacaksın muhtemelen zira her bir motorun ilk heyecanını atlattıktan sonra sana hitap etmeyen bir-birkaç-bir sürü özelliğini keşfedeceksin. Bu olduğu zaman muhtemelen o gün ilan verip motoru satılık yaparsın sen de. Bundan dolayı ilk motor olarak kesinlikle ve kesinlikle ikinci el, ilk sahibinden, düşük kilometreli bir alet alalım sana. Sıfır fiyatıyla karşılaştırırken birine plaka ruhsat masrafı için yaklaşık 400 TL (falandır herhalde), diğerine de yaklaşık 150 TL noter masrafı ekle.

    2. 2. el motorun motorun küçük bir il ya da ilçeden alınmış plakası ve senin ikamet şehrin olan Ankara plakası arasında çok mantıklı bir soru sormuşsun trafik sigortası masrafı açısından. Kendi sigortacımdan aldığım bilgidir: İkametgah daha önemli. Belki 3-4 yıl öncesi bu kadar çok etkilemiyordu ama son birkaç yıldır çıkan şişik fiyatlarda öncelikli olarak ikametgaha bakıyorlar. Kendim sigorta teklifi alırken küçük bir ilçeden almış olduğum aracın plakasını hatırlattığımda 'Ama siz bunu ikametgah adresiniz olan Ankarada kullanacaksınız' demişti sigortam.net yetkilisi. Tabii yine de plakanın küçük bir ilçeden olması 06 plakaya göre bir avantaj olabilirmiş. Bunu da teyit ettirdim ama yazdığım gibi olur demediler, olabilirmiş dediler.

    3. Gelelim marka modele: Benim Honda ve Yamaha motosikletlerim oldu hep. Çin işine girmedim hiç. Hintliler çok sağlam alternatifler gibi görünseler de onlara bu işi öğreten, kendi ülkelerine fabrika kuran Japonlar sonuçta (ve yanılmıyorsam:) Hint motoru da hiç kullanmadığım için onunla ilgili de bir yorum yapmayayım en iyisi (gerçi rengimi çok mu belli ettim ne :). Hem CBF150, hem de YBR125'im oldu. Alttaki yazıyı birkaç yıl önce paylaşmışım forumda:



    quote:



    2012 model YBR 125 motorumu 5400 km kullanıp sattım.

    Bunun yarısı Ankara şehir içi, diğer yarısı da Ankara-Kalecik-Kırıkkale-Elmadağ-Ankara ve 2014 yazında da 4 günlük Ankara-Afyon-Denizli-Kuşadası-Seferihisar-Çeşme-Balıklıova-İzmir-Dikili-Burhaniye-Balıkesir-Kütahya-Eskişehir-Ankara güzergahında 2500 km. civarı uzun yol olarak gerçekleşti.

    2014 yazı sonunda motorumu sattım ve 2015 baharında da 2014 model CBF 150 aldım sıfır km.

    500 km şehiriçinde kullandıktan sonra bu motorumla da 2015 yılı 16-19 Mayıs tarihleri arasında 4 günlük Ankara-Kırıkkale-Çorum-Samsun-Ordu-Trabzon-Rize üzerinden Ayder'e gidip dönüşte de Ordu'dan Ünye-Niksar-Tokat-Zile-Sungurlu-Ankara güzerhanı takip ederek yaklaşık 2000 km uzun yol yaptım.

    Sonra bu motorumu da sattım.

    Her iki motorla da edindiğim tecrübe ışığında CBF'in YBR'ye göre avantajları şunlar:
    1. CBF biraz daha kalıplı olduğu için artçılı kullanıma daha uygun.
    2. CBF'in rüzgar koruması biraz daha iyi.
    3. CBF'in plastik kalitesi biraz daha yüksek.
    4. CBF'in koltuğu YBR'nin koltuğuna göre birazcık daha rahat.
    5. CBF'teki mevcut tek arka süspansiyondan dolayı motor genel olarak biraz daha konforlu.

    Bunlar da YBR'nin CBF'e göre avantajları:
    1. YBR kesinlikle daha kıvrak ve seri. Bundan dolayı da şehiriçi ağırlıklı kullanım için daha pratik.
    2. Şehiriçi şartlarında yüzde 10 kadar daha az yakıyor.
    3. Bu kısım benim tecrübemden çok okuduğum, duyduğum, konuştuklarımdan edindiğim izlenimdir: YBR 125 motoru CBF 150 Honda motorundan kesinlikle ve kesinlikle daha uzun ömürlü.

    Her iki motorda da 80 km üzeri hızlarda ciddi titreşim söz konusu ama bu titreşim sabit hızla 1 saat civarı ve üzeri yolculuklarda rahatsızlık veriyor. 10-15 dk tempolu gidip ışıklarda vb. durulacaksa sıkıntı yok.

    CBF'te 60 km- 5000 devre kadar rahatsız edici titreşim neredeyse hiç yokken 5500 devirle birlikte VTEC açarcasına() bir titreşim başlıyordu.

    YBR'de bu durumu gözlemlemedim.

    Ama dediğim gibi 80 km gibi süratlerden itibaren iki motor da gayet titreşimli.

    Ağırlıklı olarak uzun yol yapılacaksa bu iki motoru da önermem.

    Mümkünse çift silindirli ve daha yüksek hacimli bir motor daha uygun olur.


    Sonuç: Şehiriçi ağırlıklı kullanımda ben YBR'yi daha çok sevdim.


    TVS-Bajaj vb. motorları kullanmadığım için onlarla ilgili bir fikrim yok.

    Motorunuz hayırlı olsun.





    Forumdan o kadar uzak kalmışım ki nasıl alıntı yapılacağını hatırlayamadım şu an. Neyse, biraz kurcalayınca oldu galiba.

    Gelelim ülkemizde ve Ankarada Honda ve Yamaha motosiklet sahibi olmaya.

    Yetkili servis ağı ve hizmeti olarak Honda çoook daha sağlam.

    Hondada motoruna yapılan işlemleri başka bir serviste de görebiliyorsun.

    Yamaha için güncel durum nedir bilmiyorum ama 3 yıl önce motorun küçük kitapçığına kaşe vuruyorlarda. Yani online bir sistemleri yoktu. Bir de Honda için Bora ya da Efe alternatifin var. Biri olmazsa diğerine gidersin. Yamaha için Baydar var sadece (yanılmıyorsam). Baydar moto ile ilgili yorumları bir incele istersen. Bende kurumsallık izlenimi bırakmamıştı hiç.

    Sonuç olarak, bence, sana düşük kilometreli bir YBR alalım 2-3-4 yaşında. İlk sahibinden olsun. Küçük bir il-ilçeden alınmış olsun. Plakasını değiştirmeyelim. Sıfırına göre bin-2 bin TL hesaplı gelir. Sen de ona biner ve aldığın fiyat civarına satarsın. Bu arada biraz daha para biriktirmiş olursun ve büyüteceğin motoruna da hem maddi olarak biraz daha avantajlı, hem de motor tecrübesi olmuş biri olarak binersin.

    İlk motorunu nispeten hesaplı alırsan, motorun aksine 1 sezon değil çook daha uzun bir süre kullanacağın ekipmanları kaliteli alırsın. Ben motora robocop gibi bindiğim için ekipman masrafım 3 bin TL'nin üzerinde. Ne kadar üzerinde olduğunu şimdi yazmayayım ama.

    Aramıza hoşgeldin.
    _____________________________
    Paran varsa Japon, yoksa alman.

    If you can't afford a new German car, then you definitely can't afford a used one.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: haluk 23

    Merhaba Ünal,

    Uzun bir süredir forumdan uzaktım. Bu bölüme bir bakayım deyince mesajını gördüm ve gülümsemedim değil. :)

    Benim 7-8 yıl önceki halimi okudum yazdıklarında.

    Ki eminim motorculuğa ilk başlayan çoğu kişi de benzer bir süreçten geçmiştir.

    Bu yıl 6 yıl oluyor ilk motorumu alalı.

    Ve dikkat ettim de 1 motorum hariç aldığım hiç bir motor bende 1 sezon durmamış.

    Yani sen de muhtemelen aynı süreçten geçeceksin.

    Bu nedenle bu yaz sonu, hatta yapacağın kilometreyle de alakalı olarak belki yaz ortası da şimdi alacağın bu ilk motorunu satıp başka bir şey alacaksın.

    Herkesin kendi tecrübesi kendine sonuçta ve bir süre sonra başka kişiler için, başka hava, yol, şehir, rota, güzergah vb. gibi durumlar bizim kendi durumumuza %100 ışık tutmuyor.

    Ama ilk motorumu 40 yaşında almış, önceliği her zaman güvenli sürüşe vermiş, motora binince hala ilk günkü kadar keyif alan birisi olarak birkaç şey yazayım izninle:

    1. Yukarıda da yazdığım gibi bırak ilk motorunu, sonraki 3-4 motorunu bile çok uzun süreler kullanmayacaksın muhtemelen zira her bir motorun ilk heyecanını atlattıktan sonra sana hitap etmeyen bir-birkaç-bir sürü özelliğini keşfedeceksin. Bu olduğu zaman muhtemelen o gün ilan verip motoru satılık yaparsın sen de. Bundan dolayı ilk motor olarak kesinlikle ve kesinlikle ikinci el, ilk sahibinden, düşük kilometreli bir alet alalım sana. Sıfır fiyatıyla karşılaştırırken birine plaka ruhsat masrafı için yaklaşık 400 TL (falandır herhalde), diğerine de yaklaşık 150 TL noter masrafı ekle.

    2. 2. el motorun motorun küçük bir il ya da ilçeden alınmış plakası ve senin ikamet şehrin olan Ankara plakası arasında çok mantıklı bir soru sormuşsun trafik sigortası masrafı açısından. Kendi sigortacımdan aldığım bilgidir: İkametgah daha önemli. Belki 3-4 yıl öncesi bu kadar çok etkilemiyordu ama son birkaç yıldır çıkan şişik fiyatlarda öncelikli olarak ikametgaha bakıyorlar. Kendim sigorta teklifi alırken küçük bir ilçeden almış olduğum aracın plakasını hatırlattığımda 'Ama siz bunu ikametgah adresiniz olan Ankarada kullanacaksınız' demişti sigortam.net yetkilisi. Tabii yine de plakanın küçük bir ilçeden olması 06 plakaya göre bir avantaj olabilirmiş. Bunu da teyit ettirdim ama yazdığım gibi olur demediler, olabilirmiş dediler.

    3. Gelelim marka modele: Benim Honda ve Yamaha motosikletlerim oldu hep. Çin işine girmedim hiç. Hintliler çok sağlam alternatifler gibi görünseler de onlara bu işi öğreten, kendi ülkelerine fabrika kuran Japonlar sonuçta (ve yanılmıyorsam:) Hint motoru da hiç kullanmadığım için onunla ilgili de bir yorum yapmayayım en iyisi (gerçi rengimi çok mu belli ettim ne :). Hem CBF150, hem de YBR125'im oldu. Alttaki yazıyı birkaç yıl önce paylaşmışım forumda:



    quote:



    2012 model YBR 125 motorumu 5400 km kullanıp sattım.

    Bunun yarısı Ankara şehir içi, diğer yarısı da Ankara-Kalecik-Kırıkkale-Elmadağ-Ankara ve 2014 yazında da 4 günlük Ankara-Afyon-Denizli-Kuşadası-Seferihisar-Çeşme-Balıklıova-İzmir-Dikili-Burhaniye-Balıkesir-Kütahya-Eskişehir-Ankara güzergahında 2500 km. civarı uzun yol olarak gerçekleşti.

    2014 yazı sonunda motorumu sattım ve 2015 baharında da 2014 model CBF 150 aldım sıfır km.

    500 km şehiriçinde kullandıktan sonra bu motorumla da 2015 yılı 16-19 Mayıs tarihleri arasında 4 günlük Ankara-Kırıkkale-Çorum-Samsun-Ordu-Trabzon-Rize üzerinden Ayder'e gidip dönüşte de Ordu'dan Ünye-Niksar-Tokat-Zile-Sungurlu-Ankara güzerhanı takip ederek yaklaşık 2000 km uzun yol yaptım.

    Sonra bu motorumu da sattım.

    Her iki motorla da edindiğim tecrübe ışığında CBF'in YBR'ye göre avantajları şunlar:
    1. CBF biraz daha kalıplı olduğu için artçılı kullanıma daha uygun.
    2. CBF'in rüzgar koruması biraz daha iyi.
    3. CBF'in plastik kalitesi biraz daha yüksek.
    4. CBF'in koltuğu YBR'nin koltuğuna göre birazcık daha rahat.
    5. CBF'teki mevcut tek arka süspansiyondan dolayı motor genel olarak biraz daha konforlu.

    Bunlar da YBR'nin CBF'e göre avantajları:
    1. YBR kesinlikle daha kıvrak ve seri. Bundan dolayı da şehiriçi ağırlıklı kullanım için daha pratik.
    2. Şehiriçi şartlarında yüzde 10 kadar daha az yakıyor.
    3. Bu kısım benim tecrübemden çok okuduğum, duyduğum, konuştuklarımdan edindiğim izlenimdir: YBR 125 motoru CBF 150 Honda motorundan kesinlikle ve kesinlikle daha uzun ömürlü.

    Her iki motorda da 80 km üzeri hızlarda ciddi titreşim söz konusu ama bu titreşim sabit hızla 1 saat civarı ve üzeri yolculuklarda rahatsızlık veriyor. 10-15 dk tempolu gidip ışıklarda vb. durulacaksa sıkıntı yok.

    CBF'te 60 km- 5000 devre kadar rahatsız edici titreşim neredeyse hiç yokken 5500 devirle birlikte VTEC açarcasına() bir titreşim başlıyordu.

    YBR'de bu durumu gözlemlemedim.

    Ama dediğim gibi 80 km gibi süratlerden itibaren iki motor da gayet titreşimli.

    Ağırlıklı olarak uzun yol yapılacaksa bu iki motoru da önermem.

    Mümkünse çift silindirli ve daha yüksek hacimli bir motor daha uygun olur.


    Sonuç: Şehiriçi ağırlıklı kullanımda ben YBR'yi daha çok sevdim.


    TVS-Bajaj vb. motorları kullanmadığım için onlarla ilgili bir fikrim yok.

    Motorunuz hayırlı olsun.





    Forumdan o kadar uzak kalmışım ki nasıl alıntı yapılacağını hatırlayamadım şu an. Neyse, biraz kurcalayınca oldu galiba.

    Gelelim ülkemizde ve Ankarada Honda ve Yamaha motosiklet sahibi olmaya.

    Yetkili servis ağı ve hizmeti olarak Honda çoook daha sağlam.

    Hondada motoruna yapılan işlemleri başka bir serviste de görebiliyorsun.

    Yamaha için güncel durum nedir bilmiyorum ama 3 yıl önce motorun küçük kitapçığına kaşe vuruyorlarda. Yani online bir sistemleri yoktu. Bir de Honda için Bora ya da Efe alternatifin var. Biri olmazsa diğerine gidersin. Yamaha için Baydar var sadece (yanılmıyorsam). Baydar moto ile ilgili yorumları bir incele istersen. Bende kurumsallık izlenimi bırakmamıştı hiç.

    Sonuç olarak, bence, sana düşük kilometreli bir YBR alalım 2-3-4 yaşında. İlk sahibinden olsun. Küçük bir il-ilçeden alınmış olsun. Plakasını değiştirmeyelim. Sıfırına göre bin-2 bin TL hesaplı gelir. Sen de ona biner ve aldığın fiyat civarına satarsın. Bu arada biraz daha para biriktirmiş olursun ve büyüteceğin motoruna da hem maddi olarak biraz daha avantajlı, hem de motor tecrübesi olmuş biri olarak binersin.

    İlk motorunu nispeten hesaplı alırsan, motorun aksine 1 sezon değil çook daha uzun bir süre kullanacağın ekipmanları kaliteli alırsın. Ben motora robocop gibi bindiğim için ekipman masrafım 3 bin TL'nin üzerinde. Ne kadar üzerinde olduğunu şimdi yazmayayım ama.

    Aramıza hoşgeldin.

    Abi gördüğüme sevindim seni. Uzun zamandır bende uzaktaydm forumdan. Artık eski tadı kalmadı diyenlerdenim.

    Araştırdığım kadarıyla plaka ruhsat masrafı ortalama 250 Tl civarı tutuyor abi sıfır motor aldığımda tabi işlemleri ben yaparsam. Aldığım bayi yaparsa üstüne 50 100 TL daha ekleniyordu yanlış hatırlamıyorsam.

    Sigorta konusunu dün sigortam.net'i arayarak sordum dedim motorum yok 28 yaşındayım maliyet öğrenme şansım var mı dedim malesef ya fatura ya noter belgesi ya da ruhsat olması lazım ne desem yanlış olur ben size 1000 TL derim ama 2000 TL çıkar o yüzden evraklar olmadan malesef teklif veremiyoruz dediler. Ama şunu da ekledi plakaya göre sigorta teklifi çıkıyor dedi telefondaki kadın bana. 06 plaka ile örneğin 14 plaka arasında fiyat farkı olur dedi.

    Aklımda hep CBF vardı benim görüntüsü YBR'ye göre daha heybetli duruyor daha büyük bir araç gibi geldi. Ehliyet kursunda YBR kullandım. Honda bayisinde CBF'in üstüne oturduğumda CBF bana daha güzel geldi. Tabi güzellik değişebilir herkese göre.

    Honda servis açısından şöyle bir zorunluluğu olduğunu söyledi satıcı bana. Eğer bir ilde Honda araç satış ve servisi varsa motosiklet servisi de zorunlu. Yani hangi ilde olursa olsun Honda yetkili servisi varsa motosikleti de var.

    Yamaha Ankara'da malesef dediğin gibi hala bir tane Baydar o da.

    Honda bayisine gittiğim zaman (yanılmıyorsam Konya Yolu'ndaki Bora idi) satıcı arkadaş gayet güzel anlattı bana. Satıcı olduğunu kenara bırak CBF mi YBR mi dedim. Açık söylüyorum MT07 kullanıyorum ama CBF öneriyorum dedi. Sonrada servis konusunu söyledi. Daha rahat olduğunu söyledi. Parçaları falan söyledi.

    Yamaha'ya gittiğimde dedim YBR almak istiyorum hiç bulaşma motordan soğursun dedi. Kurye motoru dedi. İnsanlar kurye muamelesi yaparlar sana dedi. Kurye motoru olmasında ne zarar var ki bunun. Kuryeler çoğunlukta kullanabilir ki bu da motorun iyi olduğunu gösterir bence. Sürekli trafikteler onlar.Ama Honda'daki arkadaş kurye mevzusunu hiç açmadı bile. Direkt motoru tanıtmaya başladı.

    Yamaha'daki eleman bütçeyi söyleyince(ekipmanla beraber) MT 125 var ikinci el onu al derim dedi. Tamam MT serisi sevdiğim motor ama bütçe yoksa ne yapabilirim.

    Ekipmanlar için ilk başta kask mont dizlik dirsek korumalarını alma düşüncesindeyim. İlerleyen zamanlarda pantolon da eklenebilir bunlara.

    Bende senin gibi gezi yapmaya niyetliyim çoğunlukla. Ankara içi değilde Ankara dışı gidip gelme düşüncesindeyim. Hatta bir ara Gürcistan'a bile gitmeyi düşündüm ama 150'lik motorla zor olur diye vazgeçmiştim.

    Sende CBF kullanmışsın sana da soruyum yağ yakma muhabbeti nedir sende olmuş muydu bu? Satıcı bana dedi ki 4000 KM'de bakım aralığı var dedi. Kitapçığını buldum internetten 2000 KM yazıyor. Sanırım bu yağ yakma olayı kitapçık dışında servisin söylediği zamanlarda servise girdiği zaman oluyor. Okuduğum kadarıyla 2000 3000 KM'de bakım yaptıranlarda yağ yakma yok ama 4000 cvarında yapıldığında yağ yakmaya başlıyor herhalde.

    He bir de motoru sezonda satar mıyım bilmiyorum ama en üst hedefim MT 07. Üstünü düşünmüyorum şimdilik. Ancak Sport Touring tarzı uzun yola gidebilen motorları düşünürüm. Onlarda zaten BMW K serisi olur Yamaha FJR1300, Tracer 900 tarzı motorlar olur muhtemelen. SS sınıfı ile aram iyi değil o yüzden onlara bulaşmıyorum hiç.

    Hoşbuldum
    _____________________________




  • CBF150 kurye motorudur, doğru.

    YBR125 de paketçi motorudur ama.

    Motosikletten aldığım keyif açısından bakarsam, YBR biraz daha öne çıkıyor CBF'e nazaran.

    Ki Honda severim, yetkili servis olayını da anlattım falan.

    Son durumu bilmiyorum ama CBF'in yağ yakması yüzünden bakımları 2 bin kilometreye indirmişti bir ara Honda.

    Bende bir tane de Wave 110i cub motor var. Bu motorumu 4 binde bir bakıma götürüyorum zira Hondanın CBF dışındaki düşük cc'li motorlarında bu yağ yakma olayı yokmuş. En azından benim cub'da yok. Bu arada efendi kullanımda ciddi bir yağ yakma da beklemiyorum ama 20 bin km'leri geçtikten sonra yağ yakan CBF motor çok var(mış). Bir ara yolda gördüğüm, denkgeldiğim tüm CBF ve YBR motorları mümkünse durdurup sahipleriyle konuşuyordum.

    Neyse, CBF de önceki mesajımda yazdığım gibi gayet güzel motor eksiklerini bilir ve ona göre davranırsan.

    YBR bana biraz daha fazla hitap etti.

    İkisi de farklı konularda avantajlı ve dezavantajlı.

    Bence ilk motorunu sıfır alma. Çok büyük bir ihtimalle 3 vakte kadar satacaksın zira. Yanılmıyorsam 2012'de makyaj gördü YBR. 2013-14 model bir YBR şu an satılanlarla teknik olarak aynı olsa gerek. Bu senin acemilik motorun olacak. İnşallah olmaz ama belki düşeceksin, motoru yatıracaksın falan. İçin acımasın. Ya da şöyle diyeyim, daha az üzül. Sıfır motora göre 2 bin TL ve üstü avantajın olacağı bir motor alırsan kafan çok rahat edecektir. Bakımlı olsun, düşük kilometreli olsun.

    CBF de aynı şekilde yetkili servis bakımlı ve düşük kilometreli olursa, birkaç yüz TL altına satarsın hevesini aldıktan sonra.

    Bende NC750X de var ayrıca. MT07 ile benzer sınıfta sayılabilir. Tabii MT'nin gaz tepkisi falan çok farklıdır. MT07 ayrıca çok daha hafif olduğu için çok daha seri ve kıvraktır.

    Ama hafif ve güçlü motorlar acemiler için tehlikeli. Hem de çoook tehlikeli. Araya mutlaka 250'lik bir geçiş motoru daha sıkıştırmalı.

    Bir de MT07 bildiğim kadarıyla naked bir motor. Tracer modeli biraz daha uzun yol versiyonu. Naked motorla çıkacağın ilk uzun yol seyahatinin sonunda motoru satarsın büyük ihtimalle. Özgürlüğü hissetmek, rüzgarla vals yapmak fikri rüzgardan dayak yemiş olmak olarak yansıyor bir süre sonra. Tüm çıplak motorlar için benim düşüncem bu şekilde. Şehir içinde ya da yakın mesafeli gezilerde çok sıkıntı olmasa da uzun yol yapacaksan naked motor zulüm oluyor. Yakışıklı olduğu için, kendimize yakıştırdığımız için, çok beğendiğimiz için vb gerekçelerle hayalini kurduğumuz motorun gerçekleri hayalimizdekinden farklı olabiliyor. En güzeli küçük bir motorla başlayıp, yol yaptıkça, tecrübe arttıkça cc büyütüp bir sonraki aşamadaki motorla da yeterli tecrübe yaşayıp kendi beğenimizi oluşturmak. Ben naked motoru mantıklı bulmuyorum ama belki sen -tüm yazdığım dezavantajlarına karşı- kullandıktan sonra da beğenmeye devam edeceksin. Ben işin mantık kısmındayım ama bu işte mantık değil duygular öne çıkıyor çoğu zaman. En güzeli senin kullandıkça tecrübe etmen. Önceki mesajımda da yazdığım gibi herkesin tecrübesi kendine.

    Özetlersem, ilk motor olarak CBF de YBR de gayet iyi. Ama ikinci el, kazasız sıkıntısız olursa ballı kaymak. Sonra zaten tecrübe arttıkça başka motorlar hakkında fikir sahibi olabiliyoruz. Onları dizginleyebileceğimizi biliyoruz falan.

    Küçük motorla uzun yola gitme konusu tamamen zamanla alakalı. Ben küçük motorla yol yapmaktan çok daha fazla keyif alıyorum. Ortalama hız düştükçe daha fazla yer görüyorsun. Daha fazla anı biriktiyorsun. Trafikteki riskleri de genel anlamda düşürüyorsun tabii. Daha fazla detay yakalıyorsun. Bazen hızlı gidebilmek de hayat kurtarmaz mı peki? Tabii ki. Ama küçük motorla, daha doğrusu düşük hızlarda kendini riske atacak durumlara da girmemeye çalışıyorsun. Günlük maksimum 300 km civarı yapılacak geziler için çok keyifli buluyorum küçük motorları. Ki titreşim olayından çok ama çok etkilendiğim için benim maksimum süratim 80 falan oluyor küçük motorda. Genel seyir hızım da 60-70 falan. Tabii bunlar için zaman lazım. Uzun bir rota ise yolda konaklamak lazım. Yıllarca otomobille 600 km güzergahı 5 saat civarı sürelerde gitmiş birisi olarak başlarda çok sıkıcı geliyor tabii. Ama kıçıkırık YBR ile, kıçıkırık CBF ile, kıçıkırık Wave110i ile 2 bin km üstü geziler yaptım. Bir yandan da NC ile de İstanbula evden eve( Avrupa yakasına hem de) 3:45 saatte de gittim otobandan. Hangisi daha keyifliydi? Kıçıkırık motorlarla gittiklerim. Yeni bir rota planlıyorum ve hangi motorla gideceğim: Kıçıkırık olanla. Hatta küçük motorla yol yapmanın tadını aldıktan sonra otomobil yolculuklarımın ortalama sürati de düştü. Yasal hız limitlerinin altında yolculuk yapmaktan daha fazla keyif alır oldum. Tabii bu dediklerim bir yere yetişme endişesi taşımadan yapılan yolculuklar için geçerli. Böyle bir sıkıntı varsa küçük motor eziyet oluyor. Hem motora eziyet, hem de bize tabii.

    Ekipmanını mutlak surette kaliteli olanlardan alalım. Motosiklet pantolonu da ilk başta alınmalı. Allah göstermesin, düşmelerde 2 durumu hesaba katmak lazım: İlk düşme anında alınan darbe ve düştükten sonra sürüklenme sırasında alınacak darbe. Yani ekipman hem darbeyi sönümlemeli, hem de sürtünme sırasındaki ısıdan eriyip gitmeye karşı mukavemetli olmalı. Bunları karşılayacak ekipmanlar olmadan motora binmeyi akıldan bile geçirmemek gerekiyor bence. Bunlara harcanacak paraya acımamak lazım. Tam tersi, bunlar bize hizmet edecek. 10 bin TL'n var ise ben olsam kaliteli bir kask, örneğin Shoei; kaliteli bir mont, (bunun içine sırt ve bel koruması ayrıca alınmalı); muhtemelen kevlar destekli kaliteli bir denim ya da cordura pantalon; dizler için çift mafsallı dizlik, el için bilek korumalı, darbeyi sönümleyecek ve sürtünmeye de dayanacak kısa olmayan bir eldiven; ayak bileği korumalı, kısa olmayan bir bot falan. Araçların çarpışma test skorları olduğu gibi korumaların da dayanacağı mukavemet limitleri var. Korumaların hepsi bunları sağlıyor olmalı. Ayrıca kaza anında en zayıf bölgemiz olan boyun için de kaliteli bir boyunluk almak lazım. Bunların kaliteli olanlarını almaya kalksak 5 bin TL civarına çıkar bu iş. Ama darbe almış bir diz kapağının tamiratı, tedavisi nasıl olur sence? Kaça patlar? Ne kadar sürer ve tamamen iyileşme garantisi var mı? Düşünmek bile istemiyorum. Kalan 5 binle de ikinci el, cillop gibi bir motor alınır. Hevesini alınca, biraz daha para da biriktirince bu motoru satarsın 4.500'e. Ekle paranı üstüne, al daha büyük bir motor. Sonra onunla da yap bir 10-15 bin km ve biraz daha para ekleyip başka bir motoru tecrübe et falan. Bir süre sonra motorculukta seni en çok memnun eden motoru, ekipmanı, rotayı vb. daha rahat adlandırabiliyor, tespit edebiliyor, ayırabiliyorsun.

    Umarım yazdıklarım sana ve okuyan diğer arkadaşlara bir fikir verir.

    Ekipman almadıysan buluşup birşeyler bakabiliriz sana.
    _____________________________
    Paran varsa Japon, yoksa alman.

    If you can't afford a new German car, then you definitely can't afford a used one.




  • dediğin gibi Naked tarzı uzun yol için uygun değildir ama söylediğim modeller genelde Touring tarzı geçtiği için daha donanımlı oluyor. MT07 tamamen aşk. Bazıları vardır Nikon markasına aşıktır başka makineye bakmazlar bazıları vardır Şahin'a aşıktır başka araba istemez ona gözü gibi bakar. Benimki de öyle geliyor bana şimdilik. Aşk mı heves mi zaman gösterecek tabi.

    İkinci el alıyım diyorum ilanlara bakıyorum adam 20K olan makineyi 6000'e satıyor. Hemde 2015 2014 model. E zaten sıfırını bana 6100'e veriyor adamlar niye onunkini alıyım diye düşünüyorum. Düşük KM'li uygun fiyatlı bulsam alırım tabi ama olanların hepsi yüksek KM'li ve pahalı. Düşük Km olanlarda sıfırdan pahalı çoğu. Yok çantası var yok şunu taktırdım falan diye ekipmanları da hediye verecem ayağına fiyata ekliyor. Hiç bana sormuyor yani kardeşim ekstraları istersen bu fiyat istemezsen bu fiyat diye.

    https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-motosiklet-yamaha-honda-pcx-takasli-416659130/detay

    Misal bu ilan. Arkadaş hiç dayak yememiş herhalde Motorun sıfırı zaten 6600 TL 6200 Tl buna verene kadar sıfırını alırım hiç değilse motorun ne olduğunu bilirim. Benim en uyuz olduğu ve söylemek istediğim şey buydu.

    Önümüzdeki hafta bi İzmir yapıp gelcem karadan arabayla. Millet harıl harıl basıp giderken ben 90'a sabitleyip sağı solu seyrederek gidicem ki en sevdiğim şeydir. Varsın uzun sürsün hem güvenliğim önemli hem de etrafı seyretmiş olurum. Afyonda da bi sucuk ekmek yedik mi tamamdır bu iş. Dönüşte de motor işine iyice kafayı yormaya başlayacam bakalım neler çıkacak karşımıza.
    _____________________________




  • Bu fiyata satamazlar onlar.

    Sadece bizim de kullanacağımız aksesuarları olan satılık motor ilanlarını takip etmek ve bunların içinden de gerçek satıcı olanları ortalığı kızıştırmak için ilan verenlerden ayırt etmek gerekiyor.

    Yoksa 500 daha verip sıfır almak mantıklı.

    Ama aksesuarlar eğer kaliteli ise ve onların fiyatını da ekleyince sıfır + bizim de aksesuar taktıracağımız bir motorun fiyatı arasında 2 bin TL gibi bir fiyat farkı çıkacaksa eğer, yine ikinci el düşünülebilir.

    Hayırlısı olsun bakalım.

    Selamlar.
    _____________________________
    Paran varsa Japon, yoksa alman.

    If you can't afford a new German car, then you definitely can't afford a used one.
  • Honda'ya sormuştum ön arka yan demirler 545 TL demişti. Kutu çanta değilde kumaş tarzı su geçirmez olanlar + arka çanta ortalama 250 TL gibi bişey tutuyor.

    Sigortasıyla beraber herşey dahil 9500 civarı bir fiyat çıkartmıştım ben geçen ay.

    Bakalım önümüzdeki aya kalmadan kısmetse almayı düşünüyorum. İstediğim gibi bulurum umarım.
    _____________________________
  • Hocam açıkcası herşeye ybr-cbf dedelere bakmayın... Motosikletler ile çok uzun zamandır motosikletlerin içindeyim.

    Sürekli forumlarda gezer araştırma yaparım çok motorcu arkadaşım var.

    Cbf-ybr al eskide kaldı o motorlara o kadar para verilmez.

    Mt-125 alınmaz neden derseniz fiyatı çok yüksek 125 cc bi motora o kadar para verilmez kaldı ki mt-25 ile fiyatları aynı

    biri 250 cc biri 15 cc ? :)

    Bajajın kronik sorunları yok. Yok neymiş jant kırıyomuşta vs yalan dolan. Ki sorun çıktı bazı arkadaşlarım da servis 1 günde halletti. (Bajaj 200 ns)

    Evet hocam yeni başladıysanız naked motor öneririm ss almayın! Gidon açısı dar ve şehir içinde zorlanırsınız.

    Bilinçsiz sözde motorcu insanlar yüzünden artık millet motordan soğuyor motorlar kaza yapıyor yüksek cc ile başlıyor

    sonra ölüm...

    Dediğim gibi eğer şehir içiyse naked almalısınız hocam. Naked MT-25 var Bajaj pulsar 200 ns var. Benelli tnt 25 var. Ve

    en çok hoşunuza gideceğinizi düşündüğüm Ktm duke 200-250 ve 125 var gayet gösterişli ama çok dikkat gerektiren ve gerçekten sesi duruşu kaliteli motorlar.

    Ve hocam son olarak bütçeniz ne kadar. İlk motorunuz ise veya yeni yeni başladıysanız yüksek maliyetli parçası pahalı

    motorlar almayın örnek yamaha-kawasaki-ktm-benelliyi bilmiyorum yalan olmasın.

    Geriye bajaj kalıyor bajaj dominar 400 var ama gücü tatmin eder mi o fiyata değer mi bilmiyorum.

    Bajaj 150 ns var hocam motor çok güçlü 150 cc ye göre veya 200 ns var. SS ile başlamayı önermem fakat 200rs modelleri var.

    Neyse hocam ne istediğinizi bütçenizi vs detaylı belirtirseniz size daha çok yardımcı olabilirim. İstanbuldayım zaten

    motosiklet aldığınız da bizimle abimiz olarak gelebilirsiniz :) Herkese kapımız açık benim yaşım 19 yakın da motorumu

    değiştiricem (şuan ninja 300 var sıkıntılı biraz) 150 cc ye geçebilir tekrardan cc küçültmek sıkıntı olsa da öğrenci olduğum için iyi oluyor ne kadar az cc o kadar az yakmak demek.

    R6-600rr-600f gibi makineler kullandım açıkcası yürek istiyor bu motorlar bende o kadar yürek şuanlık yok :)

    Sorularınızı da sorabilirsiniz hocam
    _____________________________
    Ben Dünya'ya insanları güçlü yapmak için gelmedim, onların güçsüzlüklerini kullanmak için geldim.





  • quote:

    Orijinalden alıntı: Omer1852

    Hocam açıkcası herşeye ybr-cbf dedelere bakmayın... Motosikletler ile çok uzun zamandır motosikletlerin içindeyim.

    Sürekli forumlarda gezer araştırma yaparım çok motorcu arkadaşım var.

    Cbf-ybr al eskide kaldı o motorlara o kadar para verilmez.

    Mt-125 alınmaz neden derseniz fiyatı çok yüksek 125 cc bi motora o kadar para verilmez kaldı ki mt-25 ile fiyatları aynı

    biri 250 cc biri 15 cc ? :)

    Bajajın kronik sorunları yok. Yok neymiş jant kırıyomuşta vs yalan dolan. Ki sorun çıktı bazı arkadaşlarım da servis 1 günde halletti. (Bajaj 200 ns)

    Evet hocam yeni başladıysanız naked motor öneririm ss almayın! Gidon açısı dar ve şehir içinde zorlanırsınız.

    Bilinçsiz sözde motorcu insanlar yüzünden artık millet motordan soğuyor motorlar kaza yapıyor yüksek cc ile başlıyor

    sonra ölüm...

    Dediğim gibi eğer şehir içiyse naked almalısınız hocam. Naked MT-25 var Bajaj pulsar 200 ns var. Benelli tnt 25 var. Ve

    en çok hoşunuza gideceğinizi düşündüğüm Ktm duke 200-250 ve 125 var gayet gösterişli ama çok dikkat gerektiren ve gerçekten sesi duruşu kaliteli motorlar.

    Ve hocam son olarak bütçeniz ne kadar. İlk motorunuz ise veya yeni yeni başladıysanız yüksek maliyetli parçası pahalı

    motorlar almayın örnek yamaha-kawasaki-ktm-benelliyi bilmiyorum yalan olmasın.

    Geriye bajaj kalıyor bajaj dominar 400 var ama gücü tatmin eder mi o fiyata değer mi bilmiyorum.

    Bajaj 150 ns var hocam motor çok güçlü 150 cc ye göre veya 200 ns var. SS ile başlamayı önermem fakat 200rs modelleri var.

    Neyse hocam ne istediğinizi bütçenizi vs detaylı belirtirseniz size daha çok yardımcı olabilirim. İstanbuldayım zaten

    motosiklet aldığınız da bizimle abimiz olarak gelebilirsiniz :) Herkese kapımız açık benim yaşım 19 yakın da motorumu

    değiştiricem (şuan ninja 300 var sıkıntılı biraz) 150 cc ye geçebilir tekrardan cc küçültmek sıkıntı olsa da öğrenci olduğum için iyi oluyor ne kadar az cc o kadar az yakmak demek.

    R6-600rr-600f gibi makineler kullandım açıkcası yürek istiyor bu motorlar bende o kadar yürek şuanlık yok :)

    Sorularınızı da sorabilirsiniz hocam



    Sağolasın Ömer kardeşim.

    Bütçe aslında şu anda 15K var ama hepsini motora gömmek istemiyorum ekipman dahil. 10K civarında düşünüyorum bütçeyi herşey dahil.
    SS ile hayatta başlamam hatta SS almayı bile düşünmüyorum. Ben gezgin adamım. Her ay araç kiralayıp farklı şehirlere giderim gezerek. E en kötü 500 Tl kira + yakıta gidiyor para. Öyle yapmaktansa motorla giderim 200 Tl yakıta veririm en fazla ki o kadar bile tutmaz tahminimce.

    MT 125'i ikinci el almayı düşünüyorum zaten ama onda da bütçe zorlanıyor biraz. Bazı forumlarda kullanıcılardan okuduğum kadarıyla Bajaj düşünmüştüm. Sıfır fiyatlarına baktım biraz tuzlu geldi açıkçası. Dominor 400 dediğin makine de 17K civarından piyasaya çıkacak malesef o kadar para yok.

    Pulsar ve Discover arasında ne fark var açıkçası çözemedim. Discover 150'nin fiyatı uygun. Pulsar AS150'de uygun. Hepsi birbirine karıştı bende Bajaj konusunda. Varsa bi açıklama alırım açıkçası.

    KTM düşündüm ama dediğin gibi parça konnusunda sıkıntı yaşarım gibi geldi vazgeçtim. Düşün Ankara'da koskoca Yamaha'nın bile tek servisi varken nispeten daha yeni çıkan Bajaj'ın 3 - 4 tane falan yetkili servisi var. KTM'de aynı şekilde 1 tane servisi var. Yamaha ve KTM satış ve servis aynı yerde zaten ve benim oturduğum yere çok uzak.

    Honda'da aslında kendini kanıtlamış motor olduğu içinn istiyorum açıkçası. Hani kurye motoru paketçi motoru olması hiç umrumda değil. Benim işimi görüyorsa isterse Rossi kullansın farketmez.

    Çok uzatmayım az biraz daha tavsiyelerini bekliyorum.

    Davetin için teşekkür ederim. Şu motoru alalım da inşallah güzel zamanlarda hep beraber buluşmalar yaparız.
    _____________________________




  • Ünal kullanıcısına yanıt
    Aynen hocam mt 125 e o madar para verilmez bütçeniz 15 ise 1-2 bin ekipman+ruhsat dosya vs düz 2 bin desek 13 bin kalır ve bu paraya ktm duke veya bajaj alabilirsiniz 👍



    Hocam 150 cc motora 50 tl atın en az 300 km yol yapıyor istediğiniz kadar araştırın gazlayın ben öyle biliyorum mükemmel bişey bazen ne zaman benzin attığımı hatırlamıyordum (tvs apache zamanlarında)



    Hocam discovery 125 cc motor yani güçsüz yeni başlayanlar için 150 f-s modelleri de var onlarda biraz daha güçlüsü ama küçük motorlar



    Şu 150as da biraz daha böyle cross endureo (galiba böyle yazılıyo :D) onlara kaçıyo güç olarak pulsar ile aynı sanırım.



    Ama önerim kesinlikle BAJAJ PULSAR 150 NS VEYA 200 NS DİR.





    Tabi hocam motorum keyif vermesi önemli ama ybr-cbf e o kadar para verilmez kesinlikle verilmez. Ha son bişey daha motosiklet.net diye bi forum var orada çok bilgili abilerimiz var böyle 50-60 yaşında motorcular benden kat kat daha iyi yardımcı olurlar :)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________
    Ben Dünya'ya insanları güçlü yapmak için gelmedim, onların güçsüzlüklerini kullanmak için geldim.





  • Bu makine aklıma yattı gibi. Test sürüşü imkanı da varmış sanırım bunlard. Haftaya kadar bekleyip gidip bi incelemek lazım tabi. Bi de AS modelinde arkada disk diyo byut kampana diyo orası kafamı karıştırdı. Kampana mı disk mi bilemedim. Gidip görmek lazım.

    He bir de 150'lik bir makine olmasına rağmen NS'de killerswicth koymuşlar bunu sevdim. Çok lazım mı aslında değil ama alternatiflere bakınca ben göremedim diğerlerinde.

    Videolarını izledim şimdi benim için gayet yeterli geleceğini düşünüyorum en azından ilk başta. Sonra zaten 250'ye geçeceğimiz için çokta bişey beklememek lazım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ünal -- 3 Nisan 2017; 22:57:39 >
    _____________________________
  • Öncelikle tecrübe kazanmak için commuter öneririm,MT serisi özellikle ilk motorda sürtme düşürme gibi durumlar olacağından cüzdanı uzebilir.



    YBR mükemmel başlangıçtır ama çok sıradan diyorsan hero Hunk modelini öneririm.Kulkanimi kolay,sağlam ve selesi rahat,ön arka disk fren,5 yıl garanti gibi avantajları mevcut.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________
    ========== __NUR İÇİNDE YAT..BARKIN BAYOĞLU__ ==========
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.