Şimdi Ara

Sömürge Tarihi (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
24
Cevap
0
Favori
447
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Üzülüyorum

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-1AB9A40D5

    Karmaşık bi mesele açıkçası. Bana kalırsa bunu sadece sömürgecilik üzerinden okuyamayız. Singapur olayında sömürgeciliğin etkisi muhakkak var fakat bir de bağımsızlık sonrası yapılan atılımlar var.

    Öncelikle yeni zelanda, kanada, avustralya ve ABD gibi ülkelerin ekseriyeti koloni vatandaşıdır, yerli değildir. Yerli nüfus yok edildiği gibi zaman içinde baskın popülasyona karışarak eridi de. Bu koloni vatandaşları arasında bulunan iyi eğitimli müstemleke memurları, toprak sahipleri, atölye sahipleri pek ala kendi içlerinde üst sınıf dahi oluşturmuştur. Bu bir sömürge devletinin nihai hedefidir zaten. Kendi vatandaşlarına yeni bir refah kaynağı bulmak ister. Daha sonra gerçekleşen Amerikan Bağımsızlık Savaşı da otonom bir yapı olmak arzusunu çeken İngiliz asıllı bir Amerikan aristokrat sınıfın komuta kademesinde gerçekleşen bir ayaklanmaydı. Özetle ortada kalkınan bir yerli halk yok, tam aksine bir emperyalin isteyeceği gibi yeni topraklara yerleşip gelişen Avrupalı vatandaşlar var. Elbette daha sonra bu insanlar da Kıta Avrupası'ndabbağımsız yapılar kurmak istediler.

    Singapuru ayrı bir kenara koyuyorum. Öncelikle burası orijinli itibariyle direkt kraliyet kolonisi değildi. Bir süre Doğu Hindistan Şirketi'nin kontrolünde kaldı ki bir aktarma limanı ve ticaret cenneti haline gelmesi bu yüzdendir. Daha sonra monarşinin boyunduruğuna girdi ve şehrin demin bahsettiğim statüsüne dokunulmadı. Bölgeye sağlanan fayda eğer ki bir ticaret cenneti olmasıysa evet, ticaret cenneti ve finans merkezi haline geldi. Şüphesiz bu durum bölgeye epey fayda sağladı. Aynı zamanda tabi ki mutual bir ilişki, Büyük Britanya için de hayli kritikti Singapur. Fakat Singapur'un endüstriyel atılımı bağımsızlık sonrasıdır. Güneydoğu Asya'nın otoriter devlet modeli hızlı bir ekonomi planıyla kalkınmayı esas alır. Devlet çok ciddi rol oynar ekonomide. Sosyolojik olarak da kenetlenmeyi, bir kalkınma hedefine yoğunlaşıp bu uğurda çalışmayı iyi yapıyor bu coğrafyadaki halklar. Asya Kaplanlarının tamamında benzeri bir kendini adama gözlenebilir. İyi sınav veriyorlar kalkınma konusunda. Eğer Singapur yalnız kolonicilik sayesinde gelişti dersek bu bölgeye has rejimlerin ekonomi planlamasını yok saymış oluruz. Elbette tarihsel süreçte yaşanan her şey bir şeylerin tetikleyicisidir, Singapur da kolonicilikten olumlu anlamda faydalanan yerlerden biri. Fakat birçok faktörle beraber değerlendirmeli diye düşünüyorum.

    Edit: Balkan olayı zaten çok başka. Singapur endüstriyel bir imparatorluğun sömürgesiyken Balkanlar dönemin teknolojisinden nasiplenememiş Osmanlı toprağıydı. Balkanların sömürge olduğu kanaatinde değilim çünkü Anadolu'dan daha evvel Osmanlı hakimiyetine giren bir coğrafya burası.
    Balkan olayında Osmanlı'nin ister istemez politikasi yuzunden boyle oldugunu soylesek bile zenginligin sadece Istanbul ve cevresinde oldugu gercegini degistirmiyor pek fazla :/ Yani osmanli sadece toprak fethedip benim oldugu gozuksun politikasinda ilerledigi icin diger yerler her zaman fakir olarak kalmadi mi? Endustriyel olmasa bile elde edilen ganimetler tum devlet topraklarina paylasilmadi ki ama. Hep istanbul'a hep padisaha gitti. Somurgecilikten ne farki kaldi bu? :S

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Bu biraz başka bir konu. İslam hukuku da devreye giriyor aslında. Hoş Orta Çağ'da yağmayı meşru zemine oturtmayan bir hukuk yoktur herhalde. Şimdi İslam'da bir yer kılıçla alındıktan sonra şehrin malları şehri alan kişilere helaldir. Ben pek da fazla İslam hukuku bilmiyorum ama en azından Osmanlı'nın iddia ettiği şey budur, onu biliyorum. Peygamber sünneti üzere beşte biri devlet hazinesine, beşte dördü muharip askerlere dağıtılırdı. Bu Osmanlı'nın aldığı yerlere sömürge muamelesi yaptığı yegane andır. Şehir, müddeti sınırlı olmakla beraber yağmalanır fakat ortada sistematik bir sömürü yoktur. Bir deniz aşırı düzen ve bürokratik ağ oluşturarak devamlı olarak periferi vilayetlerden mal toplayıp, para toplayıp, kaynaklarını İstanbul yararına seferber edip tüm refahı merkeze akıtarak bir grup insanı müreffeh yaşatma gibi bir şey söz konusu değil. Hatta Balkanlar Osmanlı'nın ciddi şekilde bayındır hale getirdiği yerlerdir. Anadolu'dan daha çok yatırım gördükleri bilinir. Bildiğimiz anlamda Avrupalı sömürgeci faaliyetlerdeyse yapılan tam olarak az önce bahsettiğim düzendir. Yani aradaki fark bu bence.

    Mallar padişaha gidiyor olayıysa elbette öyle olacak demekten öteye gitmez Yani Osmanlı hiçbir yeri almadan, emperyalist hiçbir faaliyette bulunmadan Söğüt'te bir beylik olarak kalsaydı da para Osmanlı Bey'ine gidecekti. Mutlak monarşiden bahsediyoruz burada, bu olay emperyalizmle alakalı değil tam olarak




  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.