Şimdi Ara

Skolastik Düşünce ve Bilim arasındaki benzerlik (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
56
Cevap
1
Favori
2.213
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Bu farkı insaf sınırları ile değerlendirmek lazım. İlk olmak ilklerden olmak zordur. Bir okulu inşa etmek olmasaydı bu bina edilmiş şeye bakarak kainatın da bir okul olduğu düşünülemezdi, insanlar zamanla unutanlardan olurdu. Okulcular insanı önce sınırlamışlar belki edebi ve tavrı öğretmişler ancak ondan sonra bu sınırların olmadığını olamayacağını beyan etmişlerdir. Bilim eğer ki büyüyen bir çocuksa bunun bebeklik döneminin korunması gerekiyordu.

    Okulcu görüş ilahi olan bir göze ihtiyaç duyuyordu. Anlatmak istediği şey deney kabında sığmıyordu. ancak bilimciler ise günümüzde bunu 3 boyutlu olarak modelleyebilmekte. modellenen cisimdeki bir kodun çıkarılması halinde o modelin sunumu imkansız olur ancak bu kodun eklenmesi mucize nevinden bir çaba gerektirmez. işte bu yüzden okulcular çok sert bir tavırla o modeli korumak zorunda idiler. bunu yaparken ellerinde değil akıllarında mevcut bir tasarım vardı ve bu tasarıma ihanet aslında akla ihanetti. bu nedenle düşünsel manada doğru olduğu düşünülen fikre karşı tutum ilahi bir cezayı hakettiren hal gibiydi.

    zaman içerisinde birikimle birlikte eskiden okulcu olan kişi bilimci oldukça aklın derin dehlizlerinden sıyrılıp bu aklı aktarabileceği şeyleri icat etti.

    okulcu bu açıdan gemide elinde yüküyle bekleyen kişiye benzemekte idi. devamlı bir rikkat ve dikkat ile o elinde tuttuğunu korumak zorunluluğu olduğuna inanıyordu. ancak bilimci o gemi beni de eşyamı da taşıyor diyerek beynini serbest bırakıp cismini rahatlatmayı öğrenmişti. ikisi de aynı kişiydi ama aynı akli tutumun desteklendiği haller çerçevesinde değişmiş görüntüleri olarak.




  • HADO77 kullanıcısına yanıt
    Peki bilimci tekrar okültçü olamaz mı ? Tekrar eskiye dönüp yeni bir sistem keşfedebilir.Pekala bunun için bir sebep bulunması lazım,ortada bir çok sebep varken.
  • Bu durum sınırların yıkılması ile anlamlı. Kainatı keşfeden bilim bunun bir protona dönüşeceğini söylerse bu öze dönüş gibi olacaktır. Artan bir bilimsel gelişme tekrara geldiği okula iade edilebilecektir.

    bu illa ki ilimsel gelişmeyle de olmaz belki kainat insanı ilmiyle istemez ve onu tekrara o karanlık odaya hapseder. bugün 3. bir dünya savaşı çıksa ne olacaktır. 4. sünü çıkarmak için mi ilim gelişecek denmez mi?

    ilim adamının aradığı huzur bulunursa yani ilmin deney çantasında taşınır hali mümkünse tekrar okulcu olunabilir. proflar bunu yapıyor aslında. kişi ilimle doluyor ve okula dönüyor gibi de düşünülebilir.
  • HADO77 kullanıcısına yanıt
    Yazdıkların gayet mantıklı.Belki de bilimin ulaşabileceği en son noktada insanlar tekrar okültizme dönüş yapacaklar.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mushi-Shi

    Bilime ne zaman dogmatik dedim ben ?

    quote:

    Dini yasalar onlar için dogmatikdi.Bu yargılara inanmayanlar ya cezalandırılırdı ya da toplumdan dışlanırdı.Şimdiyse tam tersi olmuş durumda.Bilim sanki inanmamız gereken tek şey olarak gösteriliyor bize.


    Böyle demişsin.İkisi arasındaki benzerlikten bahsederken benim tek çıkardığım taraf dogmatiklik.Bilim,inanman gereken şey olarak gösteriliyorsa demek ki dogmatiktir.
  • Assyria A kullanıcısına yanıt
    Eee bu yazdıklarımdan nasıl bilime dogmatik dediğimi çıkardın ? Burada bilimin bize tek gerçek olarak gösterildiğini yazmışım yani toplumun dine de bilime de dogma olarak baktığını.

    İyi baktıysan yukarıda da bilimde kesin olan tek şeyin hiçbir şeyin kesin olmadığını yazdığımı görürsün.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mushi-Shi

    Eee bu yazdıklarımdan nasıl bilime dogmatik dediğimi çıkardın ? Burada bilimin bize tek gerçek olarak gösterildiğini yazmışım yani toplumun dine de bilime de dogma olarak baktığını.

    İyi baktıysan yukarıda da bilimde kesin olan tek şeyin hiçbir şeyin kesin olmadığını yazdığımı görürsün.

    Yahu bilimde kesin diye bir şey yok tamam,zaten bilim öyle işliyor.Sen diyorsun ki bilime inanılması gerektiği bekleniliyor insanlar tarafından diye ne diye lafı eğip büküyorsun anlamadım.Tartışmayı zorlaştırıyorsun.Bir düşünce sistemine inanılması bekleniyorsa o şey dogmatik oluyor zaten.
  • Ortacag Avrupasi dedigin context nedir ? Tarimsal mi ? Beseri mi ? Toplumsal mi ? Nereden bilecegim hangi bakis acisiyla kiyaslama yaptigini ? Kiyaslama yaptigin seyden: Barbarlik. Peki, Ortacag Avrupasi diyince toplumun yasama sekli ile benzerlik kurulabilir. Bu bir kenarda dursun. ====1.
    quote:

    Bir şeyler arasında benzerlik kurmak için benzeyenlerin tüm benzetilenlere uyması mı gerekir ?

    Hayir, X ile Y arasinda benzerlik kurmaya calisiyorsun ve T benzerligini buldun. T'nin ; X ve Y nin ortak ozelligi olmasi gerekir.Bu da bir kenarda dursun. =====2
    Bilim ile Skolastik Dusunceyi kiyasladigina gore "olaylara yaklasimina gore" , bu context e gore kiyasliyor olmalisin; bu konuda da taban tabana zitlar. Sana sorduk dedin ki:
    quote:

    .Benzedikleri noktayı ise toplumun bakış açıları olarak gösteriyorum.

    Toplumun bakis acisi T ise , 2. maddeye gore T bilimin ozelligi mi ? Hayir. O yuzden Bilim vs Skolastik Dusunce degil, Toplumun Bilime Bakisi vs Skolastik dusunce olmaliydi. Bu kadar basit.
    Eger 1. maddedeki fikrime gore, yani bilimin olaylara bakisi disinda baska bir benzerlik kurabiliyorsan soyle tartisalim. Soyleyemedin simdiye kadar.
    Bu arada ben sana kiviriyorsun dedim, ki hala diyorum : ) Sebebini de yukarida belirttim. Sen de ayni seyi yap, belirt bakalim nerede kiviriyorum : )

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • Evet dediginde haklisin, bilimin calisma yontemi bu sekilde; bilimsel metoda gore. Bilimsel metoda gore sebep -> sonuc olmali en kaba haliyle. Din bu sekilde degil, sonuc -> ben oyle istiyorum seklinde calisiyor. Kaburga kemiginden yarattim , 6 gunde dunya yaptim, Vaftiz etmeden gunahlarindan arinamazsin vs. Neden sorusuna bir cevap yok. Dolayisiyla bilimsel zeminde dogru ya da yanlis diye tartisilamaz, cunku elimizde sebep yok; sonuc var yalnizca. O yuzden bilimsel sonuclari "bilirsin" ( kesinlik olmadan ), dini sonuclara "inanirsin".
    Bilim dine "yanlis" demez, cunku bilimsel metoda gore ele alamaz konuyu. Yanlislanabilirlik yok bir defa. Dogma demek, yanlis demek degil. Gecerli (valid) bir sey degil demek.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Mephalay M kullanıcısına yanıt
    Burada
    1 ....
    2 ....
    3 gibi cevaplar verebilirdim fakat bunun yerine bu anlamsız tartışmaya devam etmek istemiyorum.Çünkü sen tartışmak istemiyorsun, haklı olmak istiyorsun.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Tüm bunlara rağmen toplum konusunda haklı olduğumu görmek güzel

    Bence de sen haksiz oldugunu itiraf etmek istemiyorsun : )

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Mephalay M kullanıcısına yanıt
    Kime ve Niçin ?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Nicin in cevabi bende degil. Kime nin cevabi da yazdigini okuyacak her kimse, eger iki sorun da bir sey ifade ediyorsa.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Spheroidite

    Zaman ve mekan madde varken bir anlam ifade ediyor dogru.

    Madde nasil varoldu peki? Daha once yokken nasil "var" oldu. Tum evreni tum canliligi tum enerjiyi olusturan madde, kendisi nasil varoldu? Zaman oncesi hakkinda bir fikrimiz yok vs vs insanlari tatmin etmiyor maalesef.

    Zaman var oldukca madde neden varolsun? Zaman maddeye bagli diye bilirdik, ne zamandan beri madde zamana bagli oldu?

    Madde var oldugundan beri sadece sekil degistiriyor, asla artmiyor ve asla eksilmiyor.

    BigBang ile tum "madde" nin olustugunu en yaygin kani. Ondan once nasil bir formda oldugunu bilmiyoruz. Zaten zaman kavrami da BigBang ile olusuyorsa ondan once diye sormak biraz anlamsizlasiyor. Zamandan once saat kacti gibi bir sey. Bilmiyoruz. Bilmedigimiz bir sey uzerine de ahkam kesmenin anlami yok. Zeus yaratti dersem yanildigimi kimse ispatlayamaz. Inanc burada devreye giriyor, istedigine ozgurce inanabilirsin.
    Izafiyet teorisine gore zaman-uzay birbirinden ayri dusunulemez. Uzay dedigin sey disinda da madde olup olmadigina dair bir sey bilmedigimiz icin madde ile zaman birlikteler var sayimini yapmak yine en makulu. Zamanin maddeden bagimsiz oldugunu dusunuyorsan neden oyle dusundugunu soyle, anlayalim.
    Maddenin sekil degistirmesi de, rastlantisal olarak farkli formlarda farkli maddeleri gormemize yariyor.
    Bu son dedigim aslinda o kadar sinirsiz bir ihtimal havuzu ki, lise fiziginde ogretilen suyun kati-sivi-gaz hali gibi kavramlar artik gecersiz oluyor. Buzun bile bir suru formu var. Ice VII diye ( Buz-7) diye bir sey var ornegin, bilmem daha once duydun mu; buzun tanimlanmis formlarindan bir tanesi.
    https://en.wikipedia.org/wiki/Ice_VII
    Evrende o kadar farkli kosullar olusabiliyor ki, maddeler oyle degisimler gecirebiliyorlar ki maddeleri kategorize etmek ( ayni madde icin ) dahi cok guclesiyor.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • Konuda ben art niyet seziyorum nedense. Bilime dogmatik demişsin resmen. Bilim en az felsefe kadar sorgulanabilirdir emin ol ama sorgulamak araçtır amaç değil. Bilimsel düşünceyi reddeden kişiyi kimse asıp kesmiyor, toplumdan dışlamıyor. Bunu toplumun tamamına veya geneline yayamazsın. Varsa da bu kişileri ya da bu grupları bağlar. Skolastik düşünce ile bilim arasında benzerlik yoktur, taban tabana zıttırlar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kartal Göz -- 18 Aralık 2015; 20:24:20 >
  • Bilgiden ne anladığımız değil ne umduğunuz önemli. 1408 isimli filmde otel muduru aslında o odada mucizevi bir olay yok diyordu. O odaya gelenler hep belli bir amaç için gelmişti.
    Bu yüzden otel muduru o odadaki gizemle değil kendinle ilgilen ve bunu kendinize yapmayın demişti.

    Oda 1408 in sırrı oraya kendisini tanımlamaya giden kimsenin algısı oranında gizem doludur.

    Bilimde o şekilde sırlı gizemli mucizevi bir şey değil ancak beklentisel olana beklediğini veren bir gizem taşır.

    Oda 1408 e sahip olan dolphin oteli veya o otelin muduru için bu yer beladan başka bir şey değildir. Ancak oraya gelen kişi kendisinden önce gelen kişileri tanımadığını söylerken kendisine taktir ettiği kader konusunda daha önceden bildiği kendisini keşfeder.

    Bilimin mucizesi de böyle bir şey olmalı.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.