Sivas'ta askerlik yapanlar (5. Piyade Eğt. Tugay Komutanlığı) (2. sayfa)

Uzun zamandır foruma girmiyordum. Profilimde yazdığım mesajlar gözükünce bu konuyu gördüm. Bi duygulandım, gidecek olan varsa belki denk gelir de okur diye 3 yıl sonra yazıyorum :)

İlk gittiğim zaman rezillikle karşılaşmıştım sabah saatlerinde teslim olmama rağmen bütün gün girişteki avluda bizi beklettiler akşama kadar. O gün hallolması gereken işler hallolmadı bizi usta askerlerin koğuşunda yatırttılar rastgele bir şekilde. Ertesi gün sabah aynı şekilde öğlene kadar beklettiler. Üzerinden zaman geçti çok detaylı da hatırlamıyorum kusura bakmayın. Acemiliğe başladık her tuvalette "Çök-Kalk merkezi" diye yazıyordu, anlam veremiyordum. İlerleyen zamanlarda anladık ki cezası oymuş. Komutan veya emanet edilen usta askere yetki verilir, ceza olarak çöküp kaldırtırlar. O dizler yok mu dizler neler söyler neler :) Genel olarak silahlı silahsız eğitimlerle geçerdi günler. Oyun salonu vardı orada pes atardık üst taraftaydı bizim koğuşlar. Sigara kolay kolay bulunmaz, kantin bi açılır bi kapanır, su dahi zor alırdık. Belli başlı saatlerde aktiviteler vardı yemeğe gitmek gibi. Arkadaşlar her gideceğiniz yere sıra oluyorsunuz, bağıra bağıra uygun adımla marş söyleyerek gidiyorsunuz. Yarışa bindirirlerdi diğer bölüklerle. Sizin sesiniz az çıkmayacak derlerdi verirlerdi gazı, sen de askere gelmişsin psikolojin de müsait o boğazını yırtardın.(Ceza almamak için de tabi) Ailemle normal sesimle konuştuğumu hatırlamıyorum. Hep sesim kısıktı benim. En baştaki ranzadan başlayıp gece nöbet tutulurdu. 2 saat veya 1 saatte bir nöbetler vardır. Nöbeti biten sonrakini uyandırırdı. Sabah güneş doğmadan koğuş kalk başlardı. Sigaranın ucundaki o ateşten nerede insan olduğunu anlayabilirdik. Mart ayında gittim hayatımın soğuğunu orda gördüm -28 dereceydi o dönem benim için rekor. Biz çok bekledik o soğukta, soğan gibi giyinin, ne varsa giyin :) Askerliğim pandemi dönemine denk geldi. Yemin töreni yapamadık. 21-22 gün duş alamadık. Islak mendille siliyorduk vücudumuzu. Bayağı da bir yazmışım. İnanın aklıma gelse daha yazardım(Dedikten sonra yazıya çok şey ekledim) :) Benim için güzel geçmedi işin özü. Aklımda kalan bir diğer şey de yemekleriydi. Hakkını yiyemem güzel yemekleri vardı benim zamanımda. Son olarak arkadaşlar orası huduta, yani sınıra asker çıkartan bir yer. Batıya çıkma şansınız var dediler biz inandık, bütün acemilikteki arkadaşlarımla doğuya çıktık. Eğer şanslıysanız Edirne ve Kıbrıs'ta galiba hudut olarak geçiyor, oraya çıkabilirsiniz veya Sivas'ta kalabilirsiniz. Ben usta birliğimi Şanlıurfa/Akçakale'de Tel Abyad sınırında yaptım 2000/1B. Gidecek olanlara bol şans diliyorum. Umarım iyi insanlara denk gelirsiniz. Hayırlı teskereler.