Şimdi Ara

Şiirler,güzel sözler (86. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
5.334
Cevap
42
Favori
632.656
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 8485868788
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • arkadaşlar şiirlerin altına şairi yazarsanız daha iyi olur.
  • Doyumsuzlukmuş Meğer…

    Öylesine… Bir an…Ansızın…
    Sıradanmış işte her şey, hep aynı karmaşa,
    Aynı, aynıymış durmaksızın!
    Bir sözmüş kalbi ağrıtan, karmaşa içinde yalın,
    Yalın bir gülüşmüş, sahte kalan inanılmaksızın!

    Ne gerçekmişsin, ne rüya, ne hayal!
    Hiçbir şey değilmiş gözlerinin buğusu,
    Bahtının sadeliği, kalbinin masum sesi,
    Hiçbir şey değilmişsin, benden başka meğer!

    Uzunca bir yolmuş ayrılık bende,
    Yürümüş hissetmemişiz ikimiz de…
    Yorgun düşmüş dizlerimiz,
    Nasırlaşmış yüreğimiz meğer!
    Bilmeceymiş her şey, bilmemişim,
    Bilmeyi de hiç istememiş…

    Uzunca bir yolmuş kaderim gözlerimde,
    Yürüyor ulaşamıyormuşum meğer!
    Neresiyse şu meşhur gideceğim yer…

    Üşümüş ellerim, karlara saklamışım,
    Ağlamış gözlerim, yağmurlara…
    Hep sıcaklığını aramış kışlarda, baharların,
    Bulmuş, keşfedilememiş, görmüş, hissedilememiş,
    Aramayı sıcaklık sanmış sonunda,
    Hep hatayla doluymuş çözümlerim…

    Umut bir pusulaymış kaybolduğum okyanusta,
    Akıl inanmakmış bu karanlık dünyaya,
    Durmamış, yüzmüşüm, hiç ardıma bakmadan!
    Sevmiş, inanmışım insanlığımı unutmadan.

    Umut yolmuş, sonu olmayan, ulaşılamayan…
    Yaşamak yürümekmiş, hiç yorulmadan,
    Ölüm yorulmak, ulaşılmayana ulaşmadan…
    Hayat tatlı bir şarkı, söylenmekten bıkılmayan,
    Şarkılar hep yarım kalırmış meğer,
    İnsanoğlu’nun doyumsuzluğundan…

    bi arkadaşima yazılmış bi şiir

    erkek adamiz ama özendim

    keşke banada şiir yazan olsa....
  • quote:

    Orjinalden alıntı: mustafa881

    arkadaşlar şiirlerin altına şairi yazarsanız daha iyi olur.


    evet şiirlerin altına şairleri yazılmalı daha öncede söylemiştim ama tınlayan olmadı çokmu zor bir şairin adını oraya yazmak çoğu şiir kopyala yapıştır yapılarak ekleniyor neden şairlerin ismide kopyalanmıyor gerçekten anlamış değilim
  • Elbette yazarım nedemek tınlamamak?Buyrun.
    ***
    Zaman zaman bu dünyada bir adam kalkar,
    Şişinerek: işte buradayım! der.
    Kısa bir düş boyunca sürer zaferi,
    Ölüm gelmiştir bile ve: İşte buradayım! der.
    ÖMER HAYYAM

    ***
    YENİ BİR SAYFADA SANA BAKMAK

    Her şey yapılabilir bir beyaz kağıtla,
    Uçak örneğin,
    Uçurtma mesela,
    Altına konabilir bir ayağı ötekilerden kısa olduğu için sallanan bir masa,
    Veya şiir yazılabilir,
    Süresi ötekilerden kısa bir ömür üzerine,
    Bir beyaz kâğıda her şey yazılabilir
    Senin dışında.

    Güzelliğine benzetme bulmak zor.
    Sen iyisimi sana benzemeye çalışan her şeyden,
    Bir gülden,
    Bir ilk,
    Bir sonbahardan sor,
    Belki tabiattadır çaresi, senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin,
    Ve benim bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim.
    Anlarım bitkiden filan ama anlatamam,
    Toprağın güneşle konuşmasına
    Sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla

    Sen bana ışık ver yeter
    Bende filiz çok.
    Köklerim içimde gizlidir
    Gelen giden açan soran bere budak yok
    Bir şiir istersin,
    ‘İçinde benzetmeler olan’
    Kusura bakma sevgilim
    Heybemde sana benzeyecek kadar güzel bir şey yok.

    Uzun bir yoldan gelen
    Tedariksiz, katıksız bir yolcuyum
    Yaralı yarasız sevdalardan geçtim
    Koynumda bir beyaz kâğıt boşluğu
    Her şeyi anlattım
    Olan olmayan acıtan sancıtan
    Bilsem ki sana varmak içindi
    Bütün mola sancıları
    Bütün stabilize arkadaşlıklar
    Daha hızlı koşardım,
    Sever adım gelirdim
    Gözlerinin mercan maviliğine
    ./..



    Sana bakmak,
    Suya bakmaktır.
    Sana bakmak,
    Bir mucizeyi anlamaktır.

    Sana sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır
    Aşk sorgusunda şahanem
    Yalnız kelepçeler sanıktır
    Ne yazsam olmuyor
    Çünkü bilenler hatırlar
    Hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar
    Bahçıvanlar değil tüccarlardır.
    Sen, öyle göz
    Sen, öyle toprak ve güneş ortaklığı
    Sen, teninde cennet kayganlığı iken
    Sana şiir yazmak ahmaklıktır.

    Bir tek söz kalır
    Dişlerimin arasında
    Ben sana gülüm derim
    Gülün ömrü uzamaya başlar

    Verdiğim bütün sözler
    Sende kalsın isterim
    Ben sana gülüm derim
    Gül sana benzediği için ölümsüz
    Yazdığım bütün şiirler
    Sana başlayan bir kitap için önsöz

    Sana bakmak,
    Bir beyaz kâğıda bakmaktır
    Her şey olmaya hazır.
    Sana bakmak,
    Suya bakmaktır
    Gördüğün suretten utanmak.
    Sana bakmak,
    Bütün rastlantıları reddedip
    Bir mucizeyi anlamaktır.
    Sana bakmak
    ALLAH’a inanmaktır.

    YILMAZ ERDOĞAN
  • Elbette yazarım nedemek tınlamamak?Buyrun.
    ***
    Zaman zaman bu dünyada bir adam kalkar,
    Şişinerek: işte buradayım! der.
    Kısa bir düş boyunca sürer zaferi,
    Ölüm gelmiştir bile ve: İşte buradayım! der.
    ÖMER HAYYAM

    ***
    YENİ BİR SAYFADA SANA BAKMAK

    Her şey yapılabilir bir beyaz kağıtla,
    Uçak örneğin,
    Uçurtma mesela,
    Altına konabilir bir ayağı ötekilerden kısa olduğu için sallanan bir masa,
    Veya şiir yazılabilir,
    Süresi ötekilerden kısa bir ömür üzerine,
    Bir beyaz kâğıda her şey yazılabilir
    Senin dışında.

    Güzelliğine benzetme bulmak zor.
    Sen iyisimi sana benzemeye çalışan her şeyden,
    Bir gülden,
    Bir ilk,
    Bir sonbahardan sor,
    Belki tabiattadır çaresi, senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin,
    Ve benim bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim.
    Anlarım bitkiden filan ama anlatamam,
    Toprağın güneşle konuşmasına
    Sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla

    Sen bana ışık ver yeter
    Bende filiz çok.
    Köklerim içimde gizlidir
    Gelen giden açan soran bere budak yok
    Bir şiir istersin,
    ‘İçinde benzetmeler olan’
    Kusura bakma sevgilim
    Heybemde sana benzeyecek kadar güzel bir şey yok.

    Uzun bir yoldan gelen
    Tedariksiz, katıksız bir yolcuyum
    Yaralı yarasız sevdalardan geçtim
    Koynumda bir beyaz kâğıt boşluğu
    Her şeyi anlattım
    Olan olmayan acıtan sancıtan
    Bilsem ki sana varmak içindi
    Bütün mola sancıları
    Bütün stabilize arkadaşlıklar
    Daha hızlı koşardım,
    Sever adım gelirdim
    Gözlerinin mercan maviliğine
    ./..



    Sana bakmak,
    Suya bakmaktır.
    Sana bakmak,
    Bir mucizeyi anlamaktır.

    Sana sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır
    Aşk sorgusunda şahanem
    Yalnız kelepçeler sanıktır
    Ne yazsam olmuyor
    Çünkü bilenler hatırlar
    Hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar
    Bahçıvanlar değil tüccarlardır.
    Sen, öyle göz
    Sen, öyle toprak ve güneş ortaklığı
    Sen, teninde cennet kayganlığı iken
    Sana şiir yazmak ahmaklıktır.

    Bir tek söz kalır
    Dişlerimin arasında
    Ben sana gülüm derim
    Gülün ömrü uzamaya başlar

    Verdiğim bütün sözler
    Sende kalsın isterim
    Ben sana gülüm derim
    Gül sana benzediği için ölümsüz
    Yazdığım bütün şiirler
    Sana başlayan bir kitap için önsöz

    Sana bakmak,
    Bir beyaz kâğıda bakmaktır
    Her şey olmaya hazır.
    Sana bakmak,
    Suya bakmaktır
    Gördüğün suretten utanmak.
    Sana bakmak,
    Bütün rastlantıları reddedip
    Bir mucizeyi anlamaktır.
    Sana bakmak
    ALLAH’a inanmaktır.

    YILMAZ ERDOĞAN
  • Gördüğüme Sevindim

    Görmesem daha iyiydi seni orada o gece
    Aradan yıllar geçti silinmedin hafızamdan
    Her gece gibi bir geceydi seni görene kadar
    Birer birer çıktılar yerlerinden hatıralar..
    hatıralar..unutulmaz..

    Duygularıma esir oluyorum seni görünce
    İnsan bin kere mi yanıyor bir kere sevince
    Ruh bedenden ayrılıyor çekimine girdim
    Bir kere daha yandım ama canım gördüğüme sevindim...
  • Ben Hep Böyleyim

    Keşke beni duysan
    Bak sevda bahçesi var orada
    Çok çok uzak değil
    Sende birkaç ay
    Bence birgün
    Bir kanadım olsa
    Uçup uçup bulutları sererdim

    Dönersen bir duy beni bıraktığın yerdeyim
    Ne dünya dursa bile ben hep böyleyim

    Seni soluduğum rüyamdayım
    Sana inandığım bahardayım

    Funda Arar
  • Senin Korkularini Benim Inceligimi

    Ayrilik ne biliyor musun?
    Ne araya yollarin girmesi,
    ne kapanan kapilar,
    ne yildiz kaymasi gecede,
    ne ceplerde tren tarifesi,
    ne de turna katari gökte.

    Insanin içini dökmekten vazgeçmesi ayrilik!

    Ipi kopmus boncuklar gibi yollara döktügü gözlerini,
    birer damla düs kirikligi olarak toplamasi içine.
    Ardinda dünyalar isiyan camlar dururken,
    duvarlara dalip dalip gitmesi.
    Türküsünü söylecek kimsesi kalmamak ayrilik.
    Saçina rüzgar, sesine isik düsürememek kimsenin.
    Çiçekçilerden uzaga düsmesi insanin yolunun.
    Günesin bir ceza gibi dogmasi dünyaya.
    Iki adimdan biri insanin, sevincin kundakçisi,
    hüznün armasi ayrilik.

    O küçük ölüm!

    Usta dokunuslarla bizi büyük ölüme hazirlayan.

    Ayrilik, o köpüklü öpüslerin ardindan gidip agzini yikadiginda baslamisti.
    Ben bulutlari gösterirken,
    “bulmacanin bes harfli yemek sorusuna” yanit aramanla halkalanmis,
    “Askin sarabinin agzini açtim, yar yüzünden içti murt bende kaldi”
    türküsü tenimde dügümlenirken, odadan çikisinla yolunu tutmus,
    Daglarda öldürülen çocuklarin fotograflarini bir kenara itip,
    “bu etegin üstüne bu bluz yakisti mi? ”
    diye sordugunda varacagi yere varmisti çoktan.

    Simdi anliyormusun gidisinin neden ayrilik olmadigini,
    bir yapragin düsmesi kadar ancak, acisi ve agirligi oldugunu.
    Bir toplama isleminin sonucunu yazmak gibi bir deger tasidigini.
    Bosluga bir bosluk katmadigini, kar yagdirmadigini yaz ortasinda....

    Ne mi yapacagim bundan sonra?

    Ayak izlerimi silmek için sana gelen bütün yollari tersinden yürüyecegim önce.
    Siir yazmayacagim bir süre,
    Fotograflarini günese koyacagim, bir an önce sararsinlar diye.
    Hediyelik esya satan dükkanlarin önünden geçmeyecegim.
    Senin için biriktirdigim yagmur suyunu, bir gül agacinin dibine dökecegim.
    Falci kadinlara inanmayacagim artik.
    Trafik polislerine adres sormayacagim,
    Gelecege isik düsüren bir gülüsle gülmeyecegim kimseye....

    Ne yapacagimi saniyorsun ki?

    Tenin tenime bu kadar sinmisken,
    ömrüm azala azala önümden akarken,
    gittigin gerçek bu kadar herkese benzerken..
    Senin korkularini, benim inceligimi doldurup yüregime,
    biraktigin boslugu yonta yonta binlerce heykelini yapacagim.

    Sükrü Erbas



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-4E3535519 -- 12 Mart 2006; 15:42:04 >
  • Nasıl Ayrılınır Ki

    gönül bu
    aşk bu
    sen sen
    ben sen
    ayrılamayız...
  • Nasıl Ayrılınır Ki

    gönül bu
    aşk bu
    sen sen
    ben sen
    ayrılamayız...
  • ARTIK İLGİLENMİYORUM SENİNLE

    Bunca yıkılmış dağlar üstüne
    Kalbimin kanını buharlaştırdı gözlerin

    Oysa kaç güvercin havalanmıştı içimden
    Konarak pervazlarına gülüşlerinin
    Kaç mermi sıyırmıştı ruhumu
    Acımasız yürüyüşlerinin mevzilerinde
    Dayanmıştım
    Ağlamıştım saatlerce parçalanan düşlerime
    Ta ki sevgilim
    Kızaran bir gök bulutu
    Ölümü
    Bir yıldırımla düşürdüğün ana değin
    Kalbimin haritasına

    Artık ilgilenmiyorum seninle
    Demiştin barut kokan kelimelerle
    Demiştin de hayat ölü bir bıldırcın gibi
    Tutuşup yanmıştı yanan bir tahta içinde
    Tarla küllerle dolu, ortasında yumurta
    Çatladıkça yeniden doğuruyor kanımdan
    Fışkıran harflerle kalbim olan cümleyi:
    Ben ancak bir tarih kitabı kadar
    İlgileniyorum seninle...

    NURULLAH GENÇ



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi DesertRose -- 13 Mart 2006; 0:34:17 >
  • ...

    Nasıl anlatılıyordu o duygu
    Sözler tozpempeydi
    Susmalar uçuk mavi

    Nerde benim belleğim
    Unutmuşum o en çok bildiğim sözü
    Bu gece ellerim bile dilsiz
    Konuştukça zehir yeşili
    Sustukça zifirden karanlık

    Aziz Nesin
  • Sen yüreğimin çayırlarında
    Her mevsim umudu müjdeledin bana
    Sen benim ellerinden tutabildiğim
    Yanağını okşaya bildiğim
    Sarılıp ağlayabildiğim
    Dostum, sırdaşım, biricik sevdam
    Ayrılık unutanlara mahsus
    Ben seni unutamadımki
    Ben senden ayrılamadımki
    Yıllar neleri götürdü özümden
    Neleri unuttu yüreğim
    Selemi kapıldan yoksa İstanbul yamacında
    Söyle suçumuz neydi bizim.
  • Sesin
    özledim diyordu
    aslında başka şeyler söylerken
    sesinle anlam buldu
    her şey
    renksiz yaşamlar değişti seninle
    Şimdilerde hiç kimse bu kadar mutlu olmadı
    bu kadar şanslı olmadı
    Çünkü hiç kimse böylesine aşık olmadı
    Sen
    kalbim
    nefesim
    yeryüzünde tek sevdiğim
    her şeyimsin
    Seni seviyorum
  • BANA KENDİNİ ANLAT

    Aklımdan çıkmıyorsun
    Sensiz bomboş bu hayat
    Susma öyle ne olur
    Bana kendini anlat

    Hasretim gülyüzüne
    Susamışım sevgine
    Başkasından bana ne
    Bana kendini anlat

    Boşver esen rüzgara
    Boşver yağan yağmura
    Hadi gel kollarıma
    Bana kendini anlat

    Geceleri üşür müsün
    Hemen örtünür müsün
    Beni düşünür müsün
    Bana kendini anlat

    Ah benim nar çiçeğim
    Canım ipek böceğim
    Meraktan öleceğim
    Bana kendini anlat

    Aşkımızdan kime ne
    Sevdamızdan kime ne
    Başkasından bana ne
    Bana kendini anlat

    AHMET SELÇUK İLKAN
  • birileri birilerinin varlığına katlanır
    birileride yokluğuna
    acı olan
    var olanın yokluğuna katlanmaktır
  • Şimdi şiir bence senin yüzündür
    Şimdi benim tahtım senin dizindir
    Sevgilim, saadet ikimizindir
    Göklerden gelen bir yadigar gibi

    Sözün şiirlerin mükemmelidir
    Senden başkasını seven delidir
    Yüzün çiçeklerin en güzelidir
    Gözlerin bilinmez bir diyar gibi

    Başını göğsüme sakla sevgilim
    Güzel saçlarında dolaşsın elim
    Bir gün ağlayalım, bir gün gülelim
    Sevişen yaramaz çocuklar gibi..


  • hayatın en hüzünlü anı mevsimine kapıldığın kişinin bahçesinde açabilecek bir çiçek olmadığını anladığın andır
  • quote:

    BANA KENDİNİ ANLAT

    Aklımdan çıkmıyorsun
    Sensiz bomboş bu hayat
    Susma öyle ne olur
    Bana kendini anlat

    Hasretim gülyüzüne
    Susamışım sevgine
    Başkasından bana ne
    Bana kendini anlat

    Boşver esen rüzgara
    Boşver yağan yağmura
    Hadi gel kollarıma
    Bana kendini anlat

    Geceleri üşür müsün
    Hemen örtünür müsün
    Beni düşünür müsün
    Bana kendini anlat

    Ah benim nar çiçeğim
    Canım ipek böceğim
    Meraktan öleceğim
    Bana kendini anlat

    Aşkımızdan kime ne
    Sevdamızdan kime ne
    Başkasından bana ne
    Bana kendini anlat



    çok güzel bir şiir
  • Yalnızlık

    Şemsiye yapımcıları
    ıslanmaktan
    tek kişiyi koruyacak genişlikte
    kesince kumaşları
    yağmur değil
    yalnızlıktır yağan

    Daha da hüzünlendirir her gece
    kentin sokaklarını
    bekçinin nefesiyle
    düdüğün içinde dönen
    nohut taneciğinin
    yalnızlığı

    Ne çok sevinirim bilseniz
    bir yılan
    mezarıma girerde
    göğüs kafesimin kemikleri içinde
    kış uykusuna
    yatarsa
  • 
Sayfa: önceki 8485868788
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.