Gamze hüseyinle beraberken ben sinirimden, kıskançlığımdan kuduruyorum. Sinir yüklü, olay arayan biri oldum resmen. Ne yapsam bilemiyorum. Ama geceleri ağlıyorum lan. Hüngür hüngür ağlıyorum. Kendime yakıştıramıyorum ama ağlıyorum işte. Tutamuyorum kendimi. Aslında ne için ağladığımıda bilmiyor gibiyiö. Sinirden mi? Yalnızlıktan mı? yoksa Aşktan mı? onu bilmyorum işte. BİLMİYORUM! Aradan 2-3 gün geçti. Okula gittim. O sıralar kabine sistemi vardı bizim okulda. Yani biyoloji dersinde biyoloji sınıfına, Türkçe dersinde türkçe hocamızı sınıfına giderdik. Sınıf değiştirirken merdivenlerde falan görüyordum arada gamzeyi. Onu okulda görüncce sinir, nefret dolu bakıyordum ama eve gidince öyle olmuyordu işte. Çok koyuyordu lan. Çok koyuyordu onun bana bunu yapması. Merdivenlerde onunla gözgöze gelince hep kaçırırdım gözlerimi. Ama bu sefer öyle olmadı. Onun baktığı kadar baktım. 3,4 saniye göz teması oldu. İçim içimi yedi lan. Tüm yaptıkları aklımdan uçtu gitti. o 3-4 saniye yeşil gözlerine bakarken uçtu herşey. Yok oldu. Eve gittim. Akşam dışarı çıkmam için annemden izin aldım. Tabi annem y,ne telaş içinde, bana birşey olacak diye korkuyor kadıncağız.Zar zor, geç kalmamam şartıyla verdi izin. Bizim çocuklarla buluştum. Furkan ve bekir gerçekten kardeşim diyebileceğim çocuklardı. Aramızda ne sigaranın, ne paranın lafı olurdu. Kimin ne kadar parası varsa çıkarır ortaya koyardı lan. üçümüzün tek sigarayı döndüğümüz, sokak başında oturduğumuz zamanlarda oldu, hepimizde paket olduğu, en lüks yerde kahvemizi yudumlarken o keyifli sigaramızı içtiğimiz zamanlarda.. Neyse işte. Onlara anlattım olan biten herşeyi. Zaten biliyorlardı hüseyinle kavgamızda bahsetmiştim biraz ama daha ayrıntılara indim. Bırak şu kızı dediler. Ondan sana hayır gelmez, adını bile anma ağzına artık dediler. Unut zamanla hafifler dediler. Ama sadece hafifler lan işte. GEÇMEZ Kİ LAN! Bak kendin söyledin HAFİFLER!!!
Ertesi gün okula gittiğimde gamze, yakın arkadaşı şeyma aracılığıyla benle çıkışta konuşmak istediğini iletti. Çok şaşırdım. Lan kesin hüseyinden yzaj dyr, ona dokunma falan diyecek diyorum. Karşısında nasıl ayaktaq dururum lan? Nasıl ağlamam? Bayılırım lan ben. Ama tamam dedim. Tamam gelsin konuşsun. Kendi kendime provamıda yaptım. Hüseyinden bahsederse, bana onun tek birşeyini bile savunursa, yada bana karşı tek kötü birşey söylerse canını laflarımla öyle bir acıtacaktım ki, cümle aleme rezil olacaktı. Çıkışta geldi yanıma.....
Geldi yanıma konuştu. Hakan dedi. Hakan çok özür dilerim. BEn böyle olmasını istemezdim dedi. İstemezdim ama mecburdum. Anneme babama anlattım herşeyi. Biliyorlar. babam hüseyinin Önce okuluyla sonra ailesiyle görüştü. Bundan sonra benden de senden de uzak olur. Ama annem gil seninle konuşmama da izin vermedi. Gerçi nerden bilecekler dedi. Sonra ekledi, tamam biliyorum benden nefret ediyorsun, konuşmak dahi istemiyorsun, beni görünce miden bulanıyor, bu suratından da çok belli oluyor ama ben çok vicdan azabı çekiyorum. En azından konuşalım dedi. Bense sadece dinledim. Dinledim ve çaresizce "TAMAM GAMZE" diyebildim. Ulan oysa ki neler diyecektim, neler planlamıştım aklımda, canını öyle bir yakacaktım, kendi kendine onu öyle bir rezil edecektim ki bir daha aynaya bakmaya bile yüzü olmayacaktı. Ama yapamadım işte lan. Seviyorum ne yapayım. Onca şeye rağmen, onca yaptığı şeylere rağmen ben eve gider gitmez telefona sarıldım. Ama o kadarda yüzsüz olamazdım lan. O mesaj atacaktı. İlk onun atması lazımdı. Bekledim bekledim. Her dakika bi ömür gibi geliyor insana. Sevdiğini beklerken, hele böyle bir durumda beklerken her dakika bir ömür gibi geliyor. Ve geldi en sonunda mesaj. " Hakan bana hala çok kızgın mısın? Biraz olsun yumuşadın mı? Gerçekten özür dilerim." Ne desem diye o kadar düşündüm ki. Acaba biraz yüz vermesem mi? Biraz da o mu koşsa? Beni beklettiği gibi bende mi bekletsem onu? Yapamıyorum ki işte. İçim elvermiyor. Hatanı anlaman güzel gamze dedim son çare. Sonra yavaş yavaş yumuşadım. Konuşmalarıyla yumuşattı beni. Sevecen halleriyle yumuşattı. Yeşil gözleri gözlerimin önüne geldikçe günahı olmayan bir melek gibi gözükmeye başladı gözümde.
ama bir yandan hüseyin vardı. Hüseyin gerçekten tehlikeli birisiydi. Ben ona o dayağı attıktan sonra bana birşeyler yapmasını bekliyordum ama yapmadı. Bide üstüne bu gamze olayı olunca kesin çıkacaktı karşıma. Emindim. Hem hüseyinin karşıma çıkacağına, hemde bu sefer sadece dayakla yetinmeyeceğime emindim. Bakkala ekmek almaya giderken bile arkamı kolluyordum. Rüyalarıma giriyordu lan o çocuk. Ama olsun ben gamzeyle konuşuyordum ya, o bana yeterdi. Ama gamzeyle tekrar çıkmıyorduk, sadece konuşuyorduk tabi bu benim isteğime bnağlı birşeydi çok dayanamadan tekrar onu delilerce sevdiğimi söyledim zaten. Hüseyini bekliyordum.. Bekliyordum sadece............
yoruldum yahu devamı sonraya :))
Mesajım buralarda otlana dursun. Otobüste okurum. 16 saat nasıl geçer yoksa
quote:
Orijinalden alıntı: dangerprone
quote:
Orijinalden alıntı: ahmet3212
quote:
Orijinalden alıntı: AynştaynınKayıpÇocuğu
yaz panpa 8 yıl bı kızın pesınden kostum dıye bı hıkaye vardı ona benzettım
+999 diyorum sanki kopyasının değiştirilmiş versiyonu inanmadım ben
dayım deynce hatrladım aynısı lan .d
Öyle bir hikaye bilmiyorum okumadım. İsimler zaten değiştirerek yazdım. Hikaye kendimin hikayesidir, okumak isteyenler buyursun :)
hadi şampiyon yardır devamını bekli,yruz
Takip.
İncide okumuştum bu hikayeyi kiz kanser oluyor dayısı felç falan biraz değiştirip sunmuş
quote:
Orijinalden alıntı: Jestia
İncide okumuştum bu hikayeyi kiz kanser oluyor dayısı felç falan biraz değiştirip sunmuş
link verir misin? neyse 3 partta bitirelim arkadaşlar devamını arkadaşın dediği gibi İNCİDEN okursunuz artık. Yazık.