< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > |
Hayatımda Yaptığım hatalar 1: Dindar bir genç olmak (4. sayfa)






-
-
Aynı geçişleri yaşamışız,tek farkı ben 35 yaşında defterleri karıştırıp, elhamdülillah ateist oldum,rabbime şükürler olsun
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: djozKağıt para sisteminde geçerli olamaz o dediğin.
Kağıt para (daha doğrusu "fiat para") matbaada şakır şakır basılarak çoğaltılan bir şey.
Bu da enflasyona ve paranın değersizleşmesine sebep oluyor.
Enflasyon kadar faiz uygulanması, "değer"in sabit kalması için gerekli bir şeydir.
Mesela bugün diyelim ki piyasada dolaşan toplam 1 katrilyon para var, 1 elmanın da fiyatı 1 lira.
Seneye devlet para basarak piyasadaki parayı 2 katrilyona çıkartırsa, elmanın fiyatı 2 lira olur.
Böyle bir ortamda da bu sene 100 lira borç alan birinin seneye 200 lira ödemesi normaldir.
100 elma parası borç almıştır, ve seneye yine 100 elma parası ödemiştir. Ortada sanki % 100 faiz varmış gibi görünür ama REEL FAİZ sıfırdır.
Ekonomi bilgisi olmayan cahil insanlara "fiat para sisteminde faizin haram olup olmaması" konusunu bu şekilde basitçe anlatmaya çalışıyorum hep.
Şimdiye kadar hiç biri anlamadı ve saçma sapan tepkiler vererek benim imanıma falan laf etmeye kalktılar.
Umarım sizin zekanız onlarınkinden yüksektir ve anlarsınız.
Edit:
Gerçekten konuyu doğru anlamanızı istediğim için şöyle bir örnek vereceğim.
Çay markası nedir bilir misiniz?
Pasajlardaki, hanlardaki esnaf o pasajın çaycısından toplu halde çay markası alır, ve çay içtikçe boş çay tabağına bir tane marka bırakır.
Çay markası kağıt paralardan daha itibarlıdır. çünkü çay markasında enflasyon yoktur. Çay 1 lirayken çaycıdan 10 tane marka satın alın, seneye çay 2 lira bile olsa sizin cebinizdeki markanın değeri düşmez, yine o markalarla 10 çay içebilirsiniz.
O yüzden çay markasında enflasyon yoktur, çay markasıyla borç alırsanız, geri öderken faiz vermenize gerek yoktur.
Ama kağıt para ile borçlanırsanız, seneye o kağıt para aynı miktarda çay satın alamaz.
Bu yıl 10 çay parası olan 10 lira borçlandınız diyelim, seneye çay 2 lira olduğunda siz 20 lira değil de 10 lira öderseniz, bu hakça değildir.
Faiz ödemezseniz, size borç verenin kul hakkını yemiş olursunuz.
çünkü bu yıl 10 çay parası borçlandınız, ama seneye o para sadece 5 çay alabilecek. size borç veren kişiye yazık değil mi?
Alıntıları GösterDediğiniz Açıklama Bana Mantıklı Geldi
Normal De Bu Tip Soruları Diyanet Açıklaması Lazım Ancak Şu Dönem De Kafaları Başka Yerde
-
quote:
Orijinalden alıntı: Zihnin Geleceği
Diğer dinlerde gerçek iman eden yok. Gerçek iman denen şey müslüman olmak zaten.O Zaman Kur'an Gerçek İman Ne Demek Bilmiyor Mu Yani ?
-
Kuran da bahsedilen gerçek iman zaten müslümanlık? Anlamadığın nokta ne?
-
İnsanlar ev vs. için bankadan faizli krediye çekerken keyiflerinden değil, mecburiyetten çekiyorlar. Çünkü başka seçenekler yok. Faizsiz kredi mi var? Varsa söyle herkes ona gitsin. Yıllarca yüzbinlerce TL kira ödeyip hiçbirşey sahibi olmasınlar mı? Birşey olsa evden çıksa çocukları karısı sokakta mı kalsınlar?
Daha bunu çözemeyen kişinin yazısını okumaya gerek bile yok.
-
quote:
Orijinalden alıntı: Zihnin GeleceğiKuran da bahsedilen gerçek iman zaten müslümanlık? Anlamadığın nokta ne?
Bakara Da Yahudiler Ve Hristiyanlar Da Allaha Ve Cennete İman Ederse (Ek Olarak Salih Amel İşlemesi De Lazım ) Cennete Girebileceği Yazıyor
Sende Gerçek İman Müslümanlık Diyorsun
Bu Durum Da Bakara Suresi Yanlış Demiş Oluyorsun
E Bakara Hangi Kitap Da Kur'an Da Değil Mi ?
-
Kim neden sana faizsiz kredi versin? Ben sana diyorum ki bu kurallara göre yaşamanın yolu yok. Zaten sorun burada
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Zihnin Geleceği -- 18 Aralık 2020; 20:17:17 >
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > -
boş sohbet yapmayın allah yok din yalan avrupa bunu 1500 de anladı siz hala üzerine tartışıyorsunuz yazık
-
quote:
Orijinalden alıntı: Zihnin Geleceği
Kim neden sana faizsiz kredi versin? Ben sana diyorum ki bu kurallara göre yaşamanın yolu yok. Zaten sorun buradaGünahı aleni yani açıktan işleyen ve bunu da yüzü kızarmadan anlatarak başkalarını da teşvik eden insanın "dindar"lığından söz etmek mümkün değil. İmanı bile tartışılır. Konuyla alakalı, beni de zamanında çok etkilemiş bir söz. Alt kısmı da alıntı:
“Hem deme: "Ben de herkes gibiyim." Çünki herkes sana kabir kapısına kadar arkadaşlık eder. Herkesle musibette beraber olmak demek olan teselli ise, kabrin öbür tarafında pek esassızdır.”
a. Âyet-i kerîmede de haber verildiği gibi, nefsin yapısında kötülüğü istemek vardır. Bunun için nefis, başkaların kötü hallerini de taklit etmek ister. Kötülüğü başkalarıyla birlikte yapmaktan ayrı bir zevk alır. Başkalarını hayırda ve iyilikte taklit etmez de, sadece şerde ve fenalıkta taklit eder.
Ahir zaman fitnesinin bütün dehşetiyle hükmettiği bu asırda, toplumun büyük kesimi bu fitneye kapılmakla maneviyattan uzaklaşıp dünyaya ve maddeye dalmıştır. Bununla birlikte, bu fitneden uzak duran ve onunla mücadele edenlerin sayısı da az değildir."
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Konuya objektif olarak bakmak istiyorum.
Cinselliği veya karşı cinsle duygu alışverişini yaşamayı geciktirmenin insana zarar verdiğini düşüyorum. İslam'a göre bir insan ergenliğe girince evlilik yoluyla cinselliği yaşayabilir, tadabilir. Bu zaten birçok şeriat ülkesinde geçerli olan bir hükümdür. Şu an ülkemizde evlilik yaşı 18 olduğu için ve bundan 5-6 yıl öncesinden ergenliğe girildiği için evliliği bekleyen insanda yoğun bir bastırma meydana geliyor. Birde bu genç okuyan bir gençse şu üniversiteyi bitireyim de iş bulayım da askere gideyim de derken bayağı bir yaşına kadar kendini cinsellik anlamında bastırıyor. Bu durumdan sıkılan, patlayan birey kendini cinselliği yaşamasındaki en büyük engel olan dini bilinçsizce aradan çıkarmak istiyor. Eğer ülke şeriat ülkesi değilse, dinden çıkmanın dine tutunmaktan daha kolay olduğunu düşündüğümden dolayı o birey bir iki yıl bocalasa da dini kolaylıkla aradan çıkarıyor.
Avrupa'da ise gençlerde ve ailelerinde din kaygısı çok fazla olmadığı için gençler kolaylıkla cinselliği tadabiliyorlar. Artık onlar için yeni bir normal haline geliyor cinsellik. Onlar cinsellik için evliliği şart koymadıklarından ve basit bir eylem olarak gördüklerinden dolayı evliliği daha ciddi bir kurum olarak görüp 18 yaş civarı evlenmeye izin veriyorlar.
Yani Türkiye ne Avrupa ülkesi ne de bir şeriat ülkesi olduğundan arada sıkışmış bir vaziyette. Halkın çoğunluğu cinsellik için evliliği şart koyduğu için ve evlilik yaşı yasalara göre ergenlik bitimine denk geldiği için Türkiye'deki Müslüman bireyler ya gerçekten bu durumdan dolayı daha çok dinlerine bağlanıyorlar ya dini reddediyorlar ya da dini kabul etmelerine rağmen günah işliyorlar.
Sonuç olarak direkt olarak cinsellikten dolayı dini reddettiğini kesinlikle söyleyemem, haksızlık etmiş olurum. Ancak bilinçaltında bunun yer aldığını düşünüyorum.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-FC547EB8D -- 25 Aralık 2020; 2:31:10 >
-
Ben mücadele edenlerdenim
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X