Şahsıma Münhasır (12. sayfa)
-
-
-
\_________(-.-)_________/
-
Muhammed Emin DenizyoutubeCahit Zarifoğlu-Bir gün sapsarı kesildim (Yedi Güzel Adam şiirinden)https://www.youtube.com/watch?v=xr0ephMiKEE&feature=youtu.be
-
-
RÜZGAR ALTI: Rüzgarın estiği yönün aksi.
RÜZGAR ÜSTÜ: Rüzgarın estiği yön.
BABAFİNGO: Yelkenli bir teknede eğer direk üç kısımdan ibaret ise; en üstteki parça.
ARYA: Yelkenin, sancağın veya çubukların aşağıya indirilmesi.
TOKA ETMEK: Bir şeyi yerine kadar kaldırmak Sancak toka etmek, işaret toka.
ORSA: Yelkenleri elden geldiği kadar rüzgarın estiği tarafa yaklaştırarak seyretmek.
-
Dağlar kararıp aydınlanacaklar ve o kadar...
https://www.youtube.com/watch?v=PGvIrbXc5zE&feature=youtu.be
-
Mesaim şimdi bitti. Önümde yaklaşık bir buçuk saatlik eve dönüş yolu var ve aynı zamanda altı saat sonra bir iş görüşmem var. Zaman içerisinde istediğim şeyin çok para kazanmaktan ziyade huzurla çalışabileceğim bir iş ortamı olduğunu anladım. Yeni iş için ise kararsızım. Bir yanım iş görüşmesine gitme derken, diğer yanım git ne kaybedersinki diyor.
Mevcut işimin sorumlulukları ve stresi zaman zaman dayanılmaz hale geliyor. Ne yaparım bilmiyorum, kararsızım... Sanırım artık tütmeye başladım.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
-
Bu aralar geceleri çok geç yatıyorum. Uyku tutmadığından değil, gözlerimi açık tutmaya değdiği için geçen zaman. Hatta bazen uykuya kalıyorum, kızıyorum kendime keşke biraz daha kalsaydım diyorum.
Erkenden uyandım bu sabah, kimseyi rahatsız etmeden odanın kapısını açayım dedim ama sonra birden hatırladımki ne kapı var odada ne de başka biri. Güldüm kendime şapşallığımı aklımın bir karış havada olmasına bağlamak çok mu iyimserlik olur bilemiyorum ama geçerli sebeplerim var.
Güneş çok iyi geldi her zamanki gibi. Şanslıyım çünkü hava kapalı bile olsa Güneş doğuyor benim için. Günün geri kalanında gülümsemeyi planlıyorum. Bir nevi geceye hazırlık. Sanki çok uzun bir yoldan gelmişim, yorgunum ama gece olsada uyanık kalsam, sabahın dördünü görsem diye bekliyorum. Hiç olmadığı kadar huzur veriyor bana geçen zaman…
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
-
Zaman, can çekişirken,
Akrep yelkovan, arasında;
Bir adım öteye gidemezken geceden,
Ay, ışığını çekerken sinesine,
Yıldızlar çekilirken kuytu karanlıklara,
Hüzün, Bakır bir çaydanlıkta demleniyordu,
Ve ben, son sigaramdaki dumanları da hapsediyordum içime,
Saat on ikiyi beş geçiyordu.
Ekmek bıçağında dilimleniyordu ömrüm;
Masum, yalınayak çocukluğum;
Umudun kıyısından geçmeyen gençliğim,
Ulu orta seriliyordu, harami sofrasına,
Düş bahçelerim yağmalanıyordu,
Her kes payına düşeni alıp giderken.
Bütün kimsesizliğimle,
Bütün çaresizliğimle,
Bütün çıplaklığımla, kalıyordum karanlığın koynunda;
Üşüyordum,
Tepeden tırnağa buz kesiyordu yalnızlık.
Saat on ikiyi beş geçiyordu.
Dişlerimle, şafağı sökmek isterken karanlığın göğsünden;
Gün ağarıyordu saçlarıma,
Tel tel,
Raylarımdan çıkıyordum,
Vagonlarım kopuyordu bir biri ardına,
Savruluyordum,
Bir cinayete kurban gidiyordum,
Kaza süsü verilmiş,
Faili meçhul bir ölüm biçiyordu terzi masasında,
Bir tabuta çivileniyordum.
-
-
Meleklerin ilerlemeye korktuğu yerde sadece aptallar acele eder
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
-
-
Bilemiyorum Altan bilemiyorum...
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X