Şimdi Ara

Requiem For A Dream'i Merak Edenler İçin! (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
55
Cevap
0
Favori
1.066
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • bence güzel filmdi...
    uyuşturucu vurma sahneleri cidden çok etkileyiciydi
    _____________________________
  • quote:

    Orjinalden alıntı: elif1907


    quote:

    Orjinalden alıntı: fatihhk

    iğrenç bir film. eğer uyuşturucunun kötülüklerini görmek istiyorsanız size trainspotting filmini öneririm. kat ve kat daha güzel.
    requem for a dream kesinlikle berbat bir film... yıllarca bir kitle övüp duruyor filmi bir başka kitle ise yerin dibine vuruyor. ilginçtir.

    evet haklısın bu film siyah-beyaz gibi..ya çok sevilir ya da nefret edilir..
    ama şöyle bir gerçekte var ki..seven kişiler neden etkilendiklerini,neden bu kadar çok sevdiklerini sıralarken,çoğunlukla sevmeyenler şu an senin yaptığın gibi "iğrenç" derler..amacım tartışmak değil ama bi filmi kötülerken bile sebepleriniz olmalı bence..


    Bunada +1 demekten başka çare yok. Mesela ben neden bu filmi çok sevdiğimi birtakım doneler öne sürerek söyledim. Ama etkilenmeyen kişiler sloganik söylemlerle yüzeysel bir eleştiri getiriyor sadece. Sevmiyoruz ama niye? Buna cevap yok. Aronofsky acayip yönetmendir. Tıpkı Alejandro Gonzalez Innaritu gibi. İkisi de bir çığır açmıştır. Keza David Lynch. Çok sevdiğim Elephant Man birileri tarafından iğrenç muamelesi görür. İnsanların sinemaya bakış açısıyla alakalı bir durum ortada.

    Requiem For A Dream'in imgesel anlatımı önemlidir. Mesela filmin sonunda ölen herkes cenin pozisyonunda ölür. Hangi film insana Jennifer Connely'nin yaşadığı o iğrenç dramı anlatarak utanca boğar insanı? Çok değişik kamera çekimleri vardır Aronofsky'nin. Ve müzikleri inanılmaz kullanır. Pi filmi de böyleydi. Hep imgelerle birşeyleri deklare etme amacı güder. The Fountain filmi imgenin doruk noktasıdır. Bence şunu düşünmeliyiz en azından. Seyircilerin yarısı filme "süper" diyor yarısı "iğrenç" diyor. Eyvallah diyelim buna. Peki sinema konusunda dirsek çürüten duayenler bu işi hiç bilmiyormu da tamamına yakını bu filmi el üstünde tutuyor? Sadece bunu düşünürsek netice elde edebiliriz. Artık gülmek, korkmak yada adrenalini tavana vurdurmak için sinema izleme devri bitti. Sinema bize birşeyler anlatır. Her ne kadar üstad Andrei Tarkovsky bunun tersini söylese de. Sinemanın hayatla paralel olan yanı budur. Hayat anlatılır sinemada görsel manada. Kitap bunu yeterince yapamaz. Doneyi verir ama görüntüyü göstermez. Müzikte sesle kısıtlı kalan bir sanat dalıdır. Ama sinema bambaşkadır. Bu minvalde değerlendirmeliyiz sinemayı. O zaman sevebiliriz Requiem For A Dream'i. Birşeyi beğenmeyip beğenisizliğimi net verilerle dışa vuramıyorsak, ya beğenimizde eksik vardır yada beğenimizi değerlendirdiğimiz sanat ürününde. Sözlerimi Kadir İnanır'ın hiç sevmediğim bir filmin adıyla bitireyim. "Sinema bir mucizedir"
    _____________________________
    "En iyi film, sağır ve dilsiz kişiler için yapılan filmdir. Çok fazla konuşuyoruz, çok fazla kelime var. Benim niyetim, konuşmanın ötesine geçen saf güzelliği bulabilmektir”
    Sergei Parajanov




  • Neden beğenmedim? Soyle soyliyim o halde; Klasik bir konu,Oyunculuk o kadar da abartıldıgı gibi değildi.Ayrıca her filmi herkes beğenecek diye birsey de yok.Sadece bence cok abartıldı film.Hem de asırı sekilde.Yok ağlamadan bitiremezsiniz,yok intahar derecesine getiren bir film.Aşırı şekilde abartıldı bu film ve beğenenler ise sadece oyuncular cok iyiydi ve konu çok etkileyiciydi yok çarpıcıydı demekten baska da birsey demiyorlar.Bu kesimi etkileyen 1. etkeni söyliyim size.o da filmin muziği idi. Filmin muziğinden o kadar etkilenmisler ki film gözlerinde kocaman bir dev haline gelmiş.
    Tamamen kişisel görüsler.Kimse beğenmiyor diye de elestirmemek lazım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi EneRGy. -- 15 Aralık 2007; 1:10:21 >
    _____________________________
    Tebessüm, iki insan arasındaki en kısa mesafedir.
  • çok güzel bi yazı yazmışsın..david lynch,stanley kubrick,darren aronofsky,Inarritu,lars von trier gibi yönetmelerin bakış açısı,sinemaya kattıkları farklıdır ve yineliyorum kolay kolay beğenilmez..ve elbette zevktir denilir ve geçilir..ama yapıcı eleştirilerin sebepleri olduğu kadar yıkıcı eleştirilerinde sebepleri olmalı..

    şahsım adına..bu yönetmenlerin yaptığı filmlere büyük bi saygım var..
    _____________________________
  • quote:

    Orjinalden alıntı: EneRGy.

    Neden beğenmedim? Soyle soyliyim o halde; Klasik bir konu,Oyunculuk o kadar da abartıldıgı gibi değildi.Ayrıca her filmi herkes beğenecek diye birsey de yok.Sadece bence cok abartıldı film.Hem de asırı sekilde.Yok ağlamadan bitiremezsiniz,yok intahar derecesine getiren bir film.Aşırı şekilde abartıldı bu film ve beğenenler ise sadece oyuncular cok iyiydi ve konu çok etkileyiciydi yok çarpıcıydı demekten baska da birsey demiyorlar.Bu kesimi etkileyen 1. etkeni söyliyim size.o da filmin muziği idi. Filmin muziğinden o kadar etkilenmisler ki film gözlerinde kocaman bir dev haline gelmiş.
    Tamamen kişisel görüsler.Kimse beğenmiyor diye de elestirmemek lazım.



    Hocam farkındaysan beğenmeyen insanlara eleştiri getirmiyorum. Hatta çoğu yerde beğenme kavramının göreceliliğinden bahsediyorum. Benim eleştirim sadece içi boş beğenisizlikten yahut beğeniden. Sen güzelce açıklamışsın saygı duyarım. Ama hiçbir done sunmadan yaftalar vurmak pek saygı duyulası ibareler değil nazarımızda. Senin söylediğin konuya bende katılıyorum. Bazı insanlar izledikleri filme birtakım şeyler katalar ve insanları beklentiye sokarlar. İnsanların ruh hali ve zevki farklı olduğu için hayal kırıklığına uğrayabilirler. İntihar derecesine getirmesi kişiye bağlı. Normal ruh haline sahip bir insanı ele alırsak ne ağlatabilir, ne de intihara sürükleyebilir bu film. Ama Jennifer Connely'nin yaşadığı o içler acısı dram baya bir hüzünlendirmişti beni. Filmin müziği harikaydı. Ama önemli olan bu harika müziği şematik anlamda sinemaya taşımaktı. Aronofsky bunu becerdi. Müziğin etkisi buydu. Ama sırf müzik yüzünden filmi değerlendirenler yorum yapmasın filme. Dala bakıp ağacı yorumlamaya benzer bu çünkü. Beğenmeyebilirsin hocam saygı duyarım. Ama sinemaya bakış açımı ve sinema bilgimi baz alarak bende beğendiğimi söylüyorum. Saygı karşılıklıdır hocam.
    _____________________________
    "En iyi film, sağır ve dilsiz kişiler için yapılan filmdir. Çok fazla konuşuyoruz, çok fazla kelime var. Benim niyetim, konuşmanın ötesine geçen saf güzelliği bulabilmektir”
    Sergei Parajanov




  • quote:

    Orjinalden alıntı: EneRGy.

    Neden beğenmedim? Soyle soyliyim o halde; Klasik bir konu,Oyunculuk o kadar da abartıldıgı gibi değildi.Ayrıca her filmi herkes beğenecek diye birsey de yok.Sadece bence cok abartıldı film.Hem de asırı sekilde.Yok ağlamadan bitiremezsiniz,yok intahar derecesine getiren bir film.Aşırı şekilde abartıldı bu film ve beğenenler ise sadece oyuncular cok iyiydi ve konu çok etkileyiciydi yok çarpıcıydı demekten baska da birsey demiyorlar.Bu kesimi etkileyen 1. etkeni söyliyim size.o da filmin muziği idi. Filmin muziğinden o kadar etkilenmisler ki film gözlerinde kocaman bir dev haline gelmiş.
    Tamamen kişisel görüsler.Kimse beğenmiyor diye de elestirmemek lazım.


    bizde bunun aksini söylemiyoruz zaten..zevk sonuçta..
    _____________________________




  • çok merak ediyorum bu filmi ya şimdi fragmanı gördüm daha bir hoşuma gitti
    _____________________________
    Katılım zamanı: 17 Şubat 2007
  • quote:

    Orjinalden alıntı: elif1907

    çok güzel bi yazı yazmışsın..david lynch,stanley kubrick,darren aronofsky,Inarritu,lars von trier gibi yönetmelerin bakış açısı,sinemaya kattıkları farklıdır ve yineliyorum kolay kolay beğenilmez..ve elbette zevktir denilir ve geçilir..ama yapıcı eleştirilerin sebepleri olduğu kadar yıkıcı eleştirilerinde sebepleri olmalı..

    şahsım adına..bu yönetmenlerin yaptığı filmlere büyük bi saygım var..


    Teşekkür ederim yorumunuzdan ötürü. Aynı şeyleri bende düşünüyorum. Lars Von Trier'ın Europa ve Epidemic'i gerçekten sinemada bir çığırdır. Karanlık ortamda ufuk aydınlatmak görevidir zaten Trier'ın. Kubrick'in Otomatik Portakal'ı çoğu insana anlamsız gelir. Ama o sosyal mesajlar hangi filmde var. Innaritu hakeza. Şahsen ben sinema muhabbeti yapacağım kişiye sadece bir film sorarım. En büyük üstad olan Akira Kurosawa'nın Dreams filmi. Bu filme olan yorumları o kişiye dair net intibalar bırakır bende. Çünkü o gerçekten bir film değildir. Bir efsanedir. Michael Haneke yada David Cronenberg. Şiddeti bu kadar realist kim anlatabilir onlardan başka. Daha o kadar çok usta var ki saymakla bitmez. Eleştiri konusunda da hemfikirim. Suyun dolu tarafına duyulan teşekkürün izahı nasıl yapılıyorsa, boş tarafına yapılan tenkidin de aynı izahla mukabele bulması zaruridir.
    _____________________________
    "En iyi film, sağır ve dilsiz kişiler için yapılan filmdir. Çok fazla konuşuyoruz, çok fazla kelime var. Benim niyetim, konuşmanın ötesine geçen saf güzelliği bulabilmektir”
    Sergei Parajanov




  • @de-niro

    top 10 filmini yazabilir misin ? merak ettim
    _____________________________
  • quote:

    Orjinalden alıntı: saviola83
    @de-niro
    top 10 filmini yazabilir misin ? merak ettim


    Peki hocam yazayım.

    1- Kurban (Andrei Tarkovsky)
    2- Rashomon (Akira Kurosawa)
    3- Babam İçin (Jim Sheridan)
    4- Malcolm X (Spike Lee)
    5- 400 Darbe (François Truffaut)
    6- Çingeneler Zamanı (Emir Kusturica)
    7- Baba (Francis Ford Coppola)
    8- Utanç (Ingmar Bergman)
    9- Sonsuzluk Ve Bir Gün (Theo Angelopoulos)
    10- Bir Zamanlar Amerika'da (Sergio Leone)
    _____________________________
    "En iyi film, sağır ve dilsiz kişiler için yapılan filmdir. Çok fazla konuşuyoruz, çok fazla kelime var. Benim niyetim, konuşmanın ötesine geçen saf güzelliği bulabilmektir”
    Sergei Parajanov
  • ek olarak web sitesi de oldukca etkileyici idi...
    _____________________________
    At Home:Cell 1.7Ghz, 1.5 gb ddr 333mhz, 128 mb msi ati9550,seagate 40gb 7200 rpm, nec 3550, asus 52x, lg 48x24x48, LG F700B
    On The Road:Asus A3E-Sonoma 1.73 Ghz, 512 mb ddr, 40 gb 4200rpm, Intel 915GM Express Chipset, 15.0" XGA TFT, 8XDVD-Dual, 1x web-camera, 1x card reader, 1x TV-Out, 2.75 kg
    Mobile:Toshiba e350- Intel XScale PXA255 300 MHz, 16 MB Flash ROM, 64 MB built-in RAM, TFT color LCD, 65,536 colors, Resolution: 240 x 320, 1 SD (Secure Digital) slot, supporting SDIO
    K750i
    Nikon Coolpix L4
  • Torrentten indiriyorum şuan nasıl bir filmmiş görücez ..
    _____________________________
  • felaket bir film bittikten sonra kahrolmuştum resmen bir daha da izlemedim zaten ama her insanda etkisi farklı olabilir tabi. Ne zaman o yaylıların acıklı melodisini duysam moralim bozuluyor artık





    şaka şaka o kadar da değil.
    ama hep bir burukluk oluyor içimde küçük prens kitabında küçük prens öldüğü zaman anlatanın yıldızlara baktığı sahnedeki burukluk gibi bir şey. Yaa Yaa



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi havik -- 15 Aralık 2007; 15:30:29 >
    _____________________________
    demir bağlayom kalıp çakarım her işi yaparım
  • indiriyorum bi bakalım
    _____________________________
  • severim requiem'i lakin bi farkı yoktur konu olarak emrah filminden izliceklerin haberi ola. çekimlere dicek bişi yok süperler. trainspotting diyen arkadaşada bi cevap hemen. trainspotting komedi filmi sayılır sırf her iki filmde de konu uyuşturucu diye filmleri karşılaştırmayalım.
    de-niro 10 listene baktımda stanley kubrick izlicek birine benziyon ama listede yok. gerçi Tarkovsky var
    _____________________________
    ZZzzz
  • quote:

    Orjinalden alıntı: the_jackall

    severim requiem'i lakin bi farkı yoktur konu olarak emrah filminden izliceklerin haberi ola. çekimlere dicek bişi yok süperler. trainspotting diyen arkadaşada bi cevap hemen. trainspotting komedi filmi sayılır sırf her iki filmde de konu uyuşturucu diye filmleri karşılaştırmayalım.
    de-niro 10 listene baktımda stanley kubrick izlicek birine benziyon ama listede yok. gerçi Tarkovsky var


    Hocam o liste aslında o an için yapılmış bir listedir. Aklıma gelmeyenler olmuş olabilir tabiki. Michael Haneke, David Cronenberg, Theo Angelopoulos, Bahman Ghobadi, Abbas Kiorostami, Stanley Kubrick, Alfred Hitchchock gibi ustaları unutmuştumdur. Elbette Kubrick babayı çok severim. Otomatik Portakal bir şaheserdir benim için. Keza Shining, 2001 A Space Odyssey, Full Metal Jacket, Barry London vs. O an ile sınırlı olduğu için ustaları pek koymamışımdır. Tarkovsky ayrı bir olaydır evet. Apayrı bir dünyadır.
    _____________________________
    "En iyi film, sağır ve dilsiz kişiler için yapılan filmdir. Çok fazla konuşuyoruz, çok fazla kelime var. Benim niyetim, konuşmanın ötesine geçen saf güzelliği bulabilmektir”
    Sergei Parajanov




  • quote:

    Orjinalden alıntı: EneRGy.

    Neden beğenmedim? Soyle soyliyim o halde; Klasik bir konu,Oyunculuk o kadar da abartıldıgı gibi değildi.Ayrıca her filmi herkes beğenecek diye birsey de yok.Sadece bence cok abartıldı film.Hem de asırı sekilde.Yok ağlamadan bitiremezsiniz,yok intahar derecesine getiren bir film.Aşırı şekilde abartıldı bu film ve beğenenler ise sadece oyuncular cok iyiydi ve konu çok etkileyiciydi yok çarpıcıydı demekten baska da birsey demiyorlar.Bu kesimi etkileyen 1. etkeni söyliyim size.o da filmin muziği idi. Filmin muziğinden o kadar etkilenmisler ki film gözlerinde kocaman bir dev haline gelmiş.
    Tamamen kişisel görüsler.Kimse beğenmiyor diye de elestirmemek lazım.




    kısmen katılıyorum özellikle müzik kısmına.

    bilidiğin duygu sömürüsü gibi geliyo bana bu film.bende biliyorum uyuşturucu kullanırsan böyle olacağını.bana bilmediğim bi şeyi anlatmıyor.izledikten sonra bunalıma girdim mahvoldum felan diyenlere saygım var.ama bu filmi izleyenler sanki hiç arena felan izlememiş diyorum.orda kaç defa uyuşturucu yüzünden hayatları mahvolan insanlar gördüm ve bu gerçek hayattı.

    yani diyeceğim odur ki biraz abartılan bi fim.

    bu filmin yerine trainspotting izlerim hem neşem yerine gelir hem de uyuşturucunun zararlarını gözüme sokulmadan izlemiş olurum.
    _____________________________




  • quote:

    Orjinalden alıntı: X@ndeR

    kısmen katılıyorum özellikle müzik kısmına.

    bilidiğin duygu sömürüsü gibi geliyo bana bu film.bende biliyorum uyuşturucu kullanırsan böyle olacağını.bana bilmediğim bi şeyi anlatmıyor.izledikten sonra bunalıma girdim mahvoldum felan diyenlere saygım var.ama bu filmi izleyenler sanki hiç arena felan izlememiş diyorum.orda kaç defa uyuşturucu yüzünden hayatları mahvolan insanlar gördüm ve bu gerçek hayattı.

    yani diyeceğim odur ki biraz abartılan bi fim.

    bu filmin yerine trainspotting izlerim hem neşem yerine gelir hem de uyuşturucunun zararlarını gözüme sokulmadan izlemiş olurum.



    Güzel noktalara temas etmişsiniz hocam. Biz de birşeyler söyleyelim müsadenle. Öncelikle sinema bilinmeyeni anlatmak sanatı değildir, bunun altını çizmek istiyorum. Bilineni yahut bilinmeyeni en realist şekilde insanlara sunmaktır. Requiem For A Dream'in zaten bilinmeyeni anlatmak gibi bir derdi yok. Onun gayreti, bilineni (tam ya da yarım) en çarpıcı ve realist şekilde sunmak onun gayreti. Jennifer Connely'nin maruz kaldığı durumu mesela kim tahayyül edebiliyordu. Ama maalesef bu gibi trajediler mevcut. Ki film bir keşifte bulunmak yada sır çözmek gibi bir kaygı taşımıyor. Sinemada buna gerek yok zaten.

    Birçok film sıralayabilirim. Mesela Alman filmi olan Dawnfall(Çöküş), Hitler'in hayatını anlatan muazzam bir filmdir. Bilmeyen var mı Hitler'in hayatını? Ama adamlar realist şekilde bunu perdeye yansıtmışlar. Bilinen bir hayatı sinemaya uyarlamak yanlış birşey midir? Hakeza, Gandhi filmi. Yada Guantanamo Günlüğü. Turuncu hapishanede neler yapıldığını herkes biliyor. Ama bunu birileri göstermeli. Trainspottin'i daha eğlenceli ve salt bulmanız konusunda bir itirazım yok. Ama eleştirinizi getirdiğiniz kaynak "bildiğimi anlatıyor" olursa, buna itirazım olur. Zira bu eleştiri gelmiş geçmiş en büyük İslami film olan The Message(Çağrı)'ı bile sinema yerine koyup izlemememize yol açar. Peygamber'in hayatını yada Asr-ı Saadet'i hangi Müslüman bilmiyor? Milyonlarca Müslüman bilmiyormu da senelerce bu filmi izleyip baştacı etti?. İşte eleştiriye bu minvalde yaklaşırsanız, hadiseye sağlıklı odaklanamamanız an meselesi.

    Ayrıca, mesela soygun filmi olarak Ocean's Eleven daha eğlencelidir. Ama hiçbir zaman Heat, Inside Man yada Dog Day Afternoon gibi değildir. Filmi izleyip olumsuz yönde etkilenen insanlar eminim Jennifer Connely'nin trajedik sahnesiyle sarsılmışlardır. Zira sinema eleştirmenlerince bile gelmiş geçmiş en çarpıcı ve vurucu sahnelerden biri olarak kabul edilir. Meramımı anlatabilmişimdir umarım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi De-Niro -- 16 Aralık 2007; 14:32:46 >
    _____________________________
    "En iyi film, sağır ve dilsiz kişiler için yapılan filmdir. Çok fazla konuşuyoruz, çok fazla kelime var. Benim niyetim, konuşmanın ötesine geçen saf güzelliği bulabilmektir”
    Sergei Parajanov




  • @De-Niro hocam tabi ki dediğiniz gibi sinema sadece bilinmeyeni anlatma sanatı değil.ama ben onu kastetmemiştim.söylemek istediğim bu tür olaylar zaten hayatın içinde var olan her an gözümüzün önünde yaşanan şeyler .birebir olmasada görüyoruz duyuyoruz bu tip olayları.aslında filmede bi şey dediğim yok.dediğiniz gibi bu yaşananları tüm gerçekliği ile ortaya koyuyor.ama benim demek istediğim bu filmi izleyip bunalıma girenler acaba nerde yaşıyor.sanki çevrelerinde bu tip şeyler görmüyorlar.sokakta yatanları bir dilim ekmek için her şeyi yapabilecek insanları hiç mi görmediler.

    tamam görsellik ve müzik açısından iyi bir film ama izleyip hemen bunalıma girmeyede gerek yok.

    bu arada heat çok güzel bi film ama michael mann in iyiler hep kazanır mottosuyla beni sinirlendirdiği bi film tıpkı Collateral da olduğu gibi.
    _____________________________
  • quote:

    Orjinalden alıntı: X@ndeR

    @De-Niro hocam tabi ki dediğiniz gibi sinema sadece bilinmeyeni anlatma sanatı değil.ama ben onu kastetmemiştim.söylemek istediğim bu tür olaylar zaten hayatın içinde var olan her an gözümüzün önünde yaşanan şeyler .birebir olmasada görüyoruz duyuyoruz bu tip olayları.aslında filmede bi şey dediğim yok.dediğiniz gibi bu yaşananları tüm gerçekliği ile ortaya koyuyor.ama benim demek istediğim bu filmi izleyip bunalıma girenler acaba nerde yaşıyor.sanki çevrelerinde bu tip şeyler görmüyorlar.sokakta yatanları bir dilim ekmek için her şeyi yapabilecek insanları hiç mi görmediler.

    tamam görsellik ve müzik açısından iyi bir film ama izleyip hemen bunalıma girmeyede gerek yok.

    bu arada heat çok güzel bi film ama michael mann in iyiler hep kazanır mottosuyla beni sinirlendirdiği bi film tıpkı Collateral da olduğu gibi.


    Hocam haklısın ona birşey demiyorum. Abartı yapmaları filme zeval getirmesin izleyicilerin. Ama dediğim gibi etkilenenlerin, bunalıma girenlerin çoğu Jennifer Connely'nin o içler acısı trajedisi yüzünden bu hala gelmiştir. Abartanları zaten boşver. Bu arada Michael Mann konusunda haklısın. Ama Al Pacino, Robert De Niro neydi öyle? Hele cafede buluşup birbirlerine meydan okudukları sahne. Tek kelimeyle muhteşem. Ama en sevdiğim aktör olan Robert De Niro galip gelmeliydi o filmde. Al Pacino değil.Ayrıca Collateral'de aynı. Ama harika replikler vardı o filmde. Paylaşırım isterseniz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi De-Niro -- 16 Aralık 2007; 14:55:02 >
    _____________________________
    "En iyi film, sağır ve dilsiz kişiler için yapılan filmdir. Çok fazla konuşuyoruz, çok fazla kelime var. Benim niyetim, konuşmanın ötesine geçen saf güzelliği bulabilmektir”
    Sergei Parajanov




  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.