Bundan iki sene önce, 'Soul Calibur 2' adında bir oyun çıkardı Namco. İkinci oyunun üstüne, 'Efsane bitmedi' diyordu sanki. Rakiplerine sinsice göz kırpan bu oyun, sevenlerine de adeta şefkatle sarılıyordu. Oyunun bu kadar güzel olması, seriye daha yeni başlayanları da kendine çekmekte zorlanmamıştı. Ben de 'Weapon Master'ı tüm gece oynayan birisi olarak, üçüncü oyunu, yani az sonra sözü geçecek 'Soul Calibur 3'ü iple çeker olmuştum.
Herhangi bir oyunu bu kadar sevip ve oyunun beklentinizden daha iyi çıkması size ne yaşatır? Benim Soul Calibur 3'te yaşadığımı sanırım. İlk başta Namco yine Tekken 5'te yaptığı gibi hemen açılış filmi koymak yerine, bize Galaga'yı anımsatan bir demo koymuş. Bu sefer korkmadım, çünkü üçüncü oyunumun beni beklediğini biliyordum. Açılış demosu başladığında ise, yine o şah şahlı Namco yazısı çıktı ve Project Soul'un ardından Siegfried, Soul Edge'i parçalarken ekrana yansıdı. Gerisi de gerçekten harikaydı, sabredin bu yazıdan sonra gidip hemen alacaksınız zaten.
Yine geçen oyundaki gibi Tales of Souls karakterlerin kendi öyküleriyle beraber canlandırdığı bölüm. Chronicles of the Sword daha gelişmiş bir Weapon Master. Alıştırma bölümümüz Practice'in yanında bir de müzemiz var. Bunun yanında aramadığınız kadar ayrıntı, oyunu ilk açışta bitirmek hakkındaki bütün ümitlerinizi kesecek bir menü. Bahsettiklerim sadece Single Player'da tabii ki! Bunun dışında ister standart şekilde, ister turnuvada zaman geçirebileceğiniz bir VS Modes, klasik bir market (Shop) ve Options (Özellikler) bölümü bulunuyor. Altta size yardımcı olabilecek yazılı yardım botumuz her zamanki gibi bize eşlik ediyor.
Ruhların Hikayesi
Karakterlerinizin yolunu kendiniz çizmek ve hikayesini belirlemek sizin elinizde. Tales of Souls, yani bildiğimiz 'Story Battle' oldukça yenilenmiş bir şekilde 'Hoşgeldiniz' diyor. Seçtiğiniz karakter önce öyküsüyle sizi baş başa bırakıyor ki ben okuma zahmetine işin ucunda oynamak olunca pek girmedim. İlk önce dünya haritasının bir yerinden başlıyor, sonra arada çıkan şıklarla yolunuzu belirliyorsunuz. Ara filmler ise öyküyü daha çok anlayabilmeniz için yapılmış. Tabii filmleri izlerken yan gelip yatamıyorsunuz. Ekranın sağ üst köşesinde yer alan tuşlara basar/basmazsanız, Kilik'in Xianghua'ya şefkatle sarılabilmesini veya gülmesini siz belirlemiş oluyorsunuz.
Yeni gelenlere bir göz atalım...
Hatırlar mısınız? Soul Calibur 3'te Dante olacaktı hani... Ben daha rastlamadım, ama olmasını istiyorum diyorsanız bu oyunda kendi karakterinizi yaratma imkanınız var; Chronicles of the Sword. Soul Calibur 3 size dansçı, ninja, hatta hırsız gibi birçok kişilik seçeneği sunmuş. Karakterinizi yaptıktan sonra ilk önce kolay bölümlerle başlıyor, ilerledikçe sizin yanınıza verilen dost karakterlerinize de ihtiyaç duyuyorsunuz. Ben duydum şahsen. Gerçi karakterimi oradan oraya koşturtup, kaleleri yıkmayı beklediğimden anlayışlı oyunumun bana fazlasıyla dinlenme vakti verdiğini de anladım.
Bunun dışında ne kadar iyi veya kötü oynadığınızı belirlemek için sadece kendi konsolunuzda küçük bir turnuva düzenlemek isterseniz, World Competition'ı seçmeniz isteğinizi giderir. Ne zaman elendiniz, nerede şampiyonsunuz hepsini sanki gerçek bir turnuva gibi ayrıntılı şekilde gösteren bir bölüm bu. İki kişilik oynama imkanını da sunmuş Namco. İlk elden elenmek moralinizi bozabilir ama şampiyonluğun sevinci de ayrı oluyor tabi. Yalnız bu gerçek bir turnuva değil, kendinizi fazla kaptırmayın derim ben :)
Oyunda ilerledikçe karşılığı olarak aldığınız ödüller kimi zaman silah, kimi zaman resim ve bunun gibi birçok şey çıkabiliyor. Filmleri tekrar izlemek, resimlere bakıp başka dünyalara gitmek isterseniz Soul Calibur 3 müzesine uğramanız yeterli. Soul Arena'da gördüğünüz Mission bölümü, burası için açık bir kapı. Öyküde ilerledikçe çıkan karakterlerinizin ara filmleri Event Viewer'da mevcut. Başarınıza ve oyundaki ilerleyişinize bağlı olarak yüksek çözünürlükteki karakter resimleri, karakter tasarımlarında ilk adım, özel olarak hazırlanmış resimler için de sizden azim yapmanız isteniyor.
Karakterlerinizin sahip olduğu kostümlerin renklerini mi beğenmediniz? Artık her karakterin yedekte duran iki kostümü daha var. Bunları da 'Standart Character Color Edit' bölümünden değiştirebiliyorsunuz. Bu şıkkın bir üstünde duran 'Custom Character Creation' ise, 'Chronicles Of the Sword' dışında kendi karakterinizin kullanılabilmesini sağlıyor. Her ne kadar kendinizi Yoshimitsu'dan dayak yerken görmek üzücü olsa da.
Daha çok alıştırmaya gerek duyduğunuzu anlarsanız, Practice bölümünde Olcadan'dan yardım isteyebilirsiniz (Okunuşunu bilmiyorsanız baykuş demek daha iyi olur :) Mesela benim gibi) Practice bölümünde de zorlanırsanız, Glossary size rehberlik ediyor. Bunun için de orta derece bir İngilizce'nizin olması gerekli. Kendinizi hazır hissettiğiniz anda Training'i uyguluyorsunuz ve başarılıysanız oyuna artık geçebilirsiniz.
Daha fazla karakter, bir o kadar da silah
Öykümüzde bizi yalnız bırakmayacak karakterler de eklendi klasik olarak. Japon kültürünü başarılı bir şekilde yansıtan Setsuka, değişik kostümü ve silahıyla ister istemez insanın ilgisini çeken Tira ve gizemli görünümüyle Zasalamel. Bu karakterlerle yepyeni teknikler geliştirmek sizin elinizde. Ayrıca önceden belirtmiş olduğum 'Character Creation'da seçtiğiniz kişilikle beraber yeni bir stil sizi bekliyor olacak.
Grafik, ses ve oynanış nasıl peki?
Bir önceki oyuna doğru yolculuk yaptığımda Namco'nun her türlü özelliğe iyi çalıştığını söylemeden edemiyorum. Grafikler diğerine göre büyük gelişme göstermiş. Gerek parlaklık, gerek canlılık, gerekse görünüş olarak. Bir raundu sıkılmadan defalarca oynamanızın önemli nedenlerinden birisi de oyunun göze hitap etmeyi başarabilmesi. Arada küçük grafik hataları da çıkıyor, onu da her oyunda bulunduğu ve oyunun cazibesine kapıldığınızdan otomatik olarak dikkate almıyorsunuz.
Gözlerinizin olduğu kadar kulak zevkinizi de bozmayacak müzikler, karakter seslendirmeleri oldukça başarılı. Karakter profillerinden seslendirmelerin bulunduğu bir yerin olması da Namco'nun bu konuda kendine oldukça güvendiğinin bir göstergesi.
Son olarak da oynanışa geldiğimizde, 'İşte tek Namco bununla batırmış!' diyemiyorum maalesef. Zaten oyunun en çok beğendiğim kısmı bu oldu. Oldukça akıcı, gerçek teknikleri andıran hareketler, korunmalar, özel savunmalar, oyundan ayrılıp temel ihtiyaçlarınızı görmeye bile fırsat vermiyor :)
Eğer yeni başladıysanız ultra hard, yani en zor oynanışı seçmenizi tavsiye etmem. Tamam, sallaya sallaya arkadaşlarınızı dövebilirsiniz ama PlayStation2'ye karşı kafayı yemeyi göze alıyorsanız seçin, karışmıyorum. İlerledikçe yeni çıkan silahlar sizi sakinleştirmek için yeni özellikler sunuyor ve daha çok pataklamaya fırsat veriyor tabi.
Bir efsane asla ölmez
Soul Calibur 3 eski zamanları örnek alan bir oyun olduğundan, bu yakıştırma ona oldukça iyi gidiyor. Yani bahsettiğim, eski karakterlerimiz yine bizlerle. Sadece Heihachi yok, onun öleceğini de pek sanmıyorum! Yunan topraklarında doğan ancak Türk sınırlarında yaşayan Sophitia ve Cassandra. Oyunun yapımcılarının ülkesinden, yani Japonya'dan, Taki ve Mitsurugi ve daha birçok ülkeden hepimizin sevgisini kazanmış tanıdık simalar iki sene aradan sonra tekrar bizimle buluşuyor. Siegfried artık Nightmare'ın gölgesinden kurtulmuş, normal bir karakter olarak karşımızda. Onların yeni hallerini görmek zaten benim için en büyük sevinç oldu. Keşke bizim de hayatımız oyun gibi olsaydı da, seneler geçtikçe daha da gelişip güzelleşebilseydik :)
Genel olarak...
Diğer oyunun fanatiğiyseniz, Namco bu oyunu da kesinlikle beğeneceğinize garanti veriyor. Eğer ilk defa oynayacaksanız, önceden de dövüş oyunlarında başarısını Tekken ile göstermiş bir firmanın oyununu geri çevirmek pek akıl karı değil. Ne yapın edin bu oyunu edinin, eğlenin, sinirlenin. Her türlü duyguyu yaşayın derim ben.
Resimler:
Not: Kendi Arşivimdendir. Not2: Bilgiler ve Resimler Oyunla İlgili Sitelerden Alıntıdır. Not3: Devamı Gelicek
İstediğiniz Oyun İncelemesi Varsa Pmden Yazın Açayım Konuyu.
PS2 Ölmemeli
Bu oyunu ilk Soul Blade olarak PS1 de oynamıştım. Sonra Soulcalibur olunca muazzam grafiklerle DC ye çıktı. Ne mutlu bana ki zamanında Dreamcast sahibi de oldum.2 yi ve bunu oynamadım amma aldığı yüksek puanlara bakılırsa Namco bu işi iyi biliyor. Eline sağlık hocam.