Üye Girişi
Bağlan Google+ ile Bağlan Facebook ile Bağlan
Yeni Kayıt
Şimdi Ara
@R136a1
0 takipçi
Özel Mesaj

Çavuş
20 Haziran 2019
Tarihinde Katıldı
Takip Ettikleri
0 üye
Görüntülenme
Toplam: 33 (Bu ay: 0)
Gönderileri
R136a1 (Boşver İsmimi) · Bilim ve Teknoloji altına konu açtı. 4 yıl

Sinir hücreleriyle ilgili bir soru?

Örneğin elimi derin bir şekilde kesiyorum. Elimi kestiğim yer iyileşiyor fakat kalıcı bir his kaybı oluyor.

Yani alt deri katmanındaki sinir hücreleri zarar gördüğü için orası hissiz kalıyor. (Üst deri de sinir yoktur.)

Aynı şekilde kıl dönmesi ameliyatından sonra uyluk kemiğimin hemen birkaç cm üzerindeki 3-4 cm'lik keside his kaybı var. Neden? Çünkü çıkarılan kıl dönmesi olan bölgedeki alt deri katmanındaki sinir hücreleri de alındı.

Fakat sorum şu. Mesela yüz naklinde yüz oldukça kütleli ve geniş bir katman olarak alınıyor ve naklediliyor. Yüz nakli olan hastalar aylar sonra yüzlerindeki hissi tekrar kazanıyor ve yeni yüzlerini hissedebiliyorlar. Sinir hücreleri nasıl tamir edildi? Ben 1-2 cm elimi kestikten sonra bile orayı hissetmezken kocaman yüz texturesindeki sinir hücreleri nasıl düzeldi?

Aynı şekilde kopan bir uzuv (kol, bacak vs. her neyse) yeniden dikiliyor. Kas dokusu dikiş atılarak, kemik ise vidalarla sabitleniyor. Tamam güzel kolu kurtardık da koldaki kopan sinir hücrelerini nasıl diktin ya da bağladın? Kolunu nasıl hissediyor kişi?

Sinir hücrelerinden sinir hücrelerine fark mı var?

Benim bıçakla kestiğim arkasında iz bile bırakmayan gariban yaramda bile his kaybı olurken kopan kolda, bacakta his kaybı nasıl düzeliyor?
5 Yanıt Yanıtla Favorilere Ekle 0
R136a1 (Boşver İsmimi) · Bilim ve Teknoloji altına konu açtı. 4 yıl

Göz küresi nakli neden hala mümkün değil?

Kalp, böbrek, karaciğer, akciğer, bağırsak, mide, deri gibi hemen hemen her organ nakledilebilirken göz küresi -kornea değil gözün kendisinden bahsediyorum- nakledilemiyor.

Neden?

Bunun sebebi gözün beynin bir uzantısı olması. Göz de tıpkı beyincik, beyin sapı, diğer duyu organları, vücudun genel sinir sistemi gibi beynin bir uzantısıdır. Göz beyinden evrimleşmiş bir organdır.

Zaten körlük dediğimiz olayların en ciddi boyutu beyindeki görme merkezindeki sorunlar. Körlük sadece gözün kendisinin hasar alması veya hastalanmasıyla olmuyor. İşin asıl tedavisi zor kısmı beyindeki görme merkezi sıkıntıları.

Göz verileri alır ve direk beyne gönderir. Beyin bu resmi yorumlayarak bizim görmemizi sağlar.

Gözün beyinle olan bağlantısı tamamen sinir hücreleriyle ilgili. Veriler beyne direk sinir nöronlarıyla taşınıyor. Bunun için göz küresi nakli mümkün değil. Göz ile beyin arasındaki sinir bağını rejenere edemiyoruz ve bağlayamıyoruz.

Eğer insan gözü diğer tüm omurgalıların gözü gibi beyinden değil de "deriden" evrimleşseydi bu nakil mümkün olabilirdi. Omurgasızların gözleri genelde beyinden bağımsızdır ve sinir problemleri yoktur.

Ha şu anda tıp çok çok gelişti ve katlanarak gelişmeye devam ediyor. Sinir hücrelerini rejenere edebilir miyiz? Tabii ki. Ama bu ne zaman olur onu bilemiyoruz.

İnsan vücudunun en önemli hücreleri aslında vücudun en hassas hücreleri. Bu yüzden tedavisi olmayan hastalıkların çok büyük kısmı nörolojik hastalıklar.
3 Yanıt Yanıtla Favorilere Ekle 1
R136a1 (Boşver İsmimi) · Bilim ve Teknoloji altına konu açtı. 4 yıl

LQG vs String Theory

Kütleçekim hala gizemi tam çözülemeyen bir fenomen. Einstein'in görelilik kuramıyla kuantum kuramı hala birleşemedi fakat çok teorik olsa da ortaya atılan onlarca birleştirme kuramı mevcut.

Şu an en çok desteklenen 2 kuram var.

Birisi Loop Quantum Gravity diğeri de String Theory.

LQG kütleçekim ile birlikte uzay-zaman dokusunun kendisini inceliyor. String ise maddeyi oluşturan parçacıkları.

LQG'ye göre uzay-zaman dokusu madde parçacıklarından bağımsız, kendine has bir doku. Kütleçekim de bu uzay-zaman dokusunu oluşturan planck boyutundaki ilmek/halkalardan oluşuyor. Yani kütleçekim = uzay-zamanın kumaşını oluşturan ana halkalar arasındaki etkileşimler.

Stringe göre ise uzay-zaman dokusunun kendisi maddeyi oluşturan parçacıklar arasındaki etkileşimden ibaret. Yani uzay-zamanı madde "yaratıyor". Kütleçekim ise parçacıklar yoluyla taşınıyor. Tüm parçacıklar planck boyutundaki sicimlerden oluşuyor. Buna bu kuramın desteklediği kütleçekim parçacığı graviton dahil.

Bu arada LQG'deki halka ve ilmekler ile sicim kuramındaki sicimleri karıştırmamakta fayda var. İkisi de teoride aynı boyutta tamamen.
Yanıt Yok Yanıtla Favorilere Ekle 0
R136a1 (Boşver İsmimi) · Retro Konsollar altına konu açtı. 4 yıl

Bütün 3D oyun teknikleri.

3D diye net bir 3D oyun tanımı yoktur. Özellikle retro dönemde bugün aşırı yaygın olan poligon 3D dışında birçok farklı 3D tekniği kullanan oyunlar vardı.

Başlayalım.

1) Poligon 3D.

Gerçek anlamda poligonlardan oluşan, oyunun uzay-zamanında hacim kaplayan nesnelere sahip oyun tekniğidir. En, boy ve derinlik mevcuttur.

Bugünkü bütün konsol oyunlarının neredeyse hepsi buna örnek olabilir. Çok daha eskilerden mesela Starfox mesela Virtua Racing mesela Gran Turismo 1 mesela Super Mario 64 gibi.



2) Render 3D.

Burada oyunlar gerçekten 3D gibi görünür fakat kamera açısı sabittir, değişmez. Çünkü gerçekten 3D değildir, sabit bir açıyla bakıldığında 3D gibi görünür. Grafik olarak fotoğrafa en yakın grafikler bu oyunlardaydı retro dönemlerinde. Zaten bu teknik fotoğrafların üst üste geçirilmesi mantığı ve bu nesnelere hareket kazandırıyor.

Mesela Killer Instinct mesela Toy Story mesela Rise of the Robots mesela Donkey Kong Country mesela Batman Forever mesela Super Mario RPG gibi. Bugünkü Clash of Clans tipi oyunlar da bu klasmana girer.




3) Pseudo-3D.

Bu teknikte ne poligon vardır ne de fotoğraflı render. Tamamen 2D bir düzlemde 2D nesnelerin olduğu oyunlardır. Ama third person bakış açısı olduğu için 3D gibi görünür. Eski yarış oyunlarının çoğu buna örnektir.

Mesela Outrun mesela Top Gear mesela Super Mario Kart gibi.




4) Vortex-3D.

Poligon'a yakın bir tipte teknik ama tam poligon değil. Out of This World isimli oyun bu tekniği kullanmıştı. Poligon'a en yakın teknik olabilir.


Yanıt Yok Yanıtla Favorilere Ekle 1
R136a1 (Boşver İsmimi) · Retro Konsollar altına konu açtı. 4 yıl

Rise of the Robots 3 boyutlu mu?

Merhaba.

SNES emulatörde oynarken dikkatimi çekti. Killer Instinct, Toy Story, Rise of the Robots, Donkey Kong gibi oyunların hepsi aynı teknikle yapılmış gibi geldi. Bu oyunlar 3 boyutlu mu gerçekten de?

Oyun berbat bu arada. Demeden geçmemek lazım.
7 Yanıt Yanıtla Favorilere Ekle 0
Hakkında
Meslek: Serbest Meslek
İlgi Alanları: Her şey ve hiçbir şey
Forum İmzası:
Born, live, die!
Temel Bilgiler ve İstatistikler
Aktiflik: Şu anda DH'de değil
Son Giriş: 4 yıl önce
Son Mesaj Zamanı: 4 yıl
Mesaj Sayısı: 42
Gerçek Toplam Mesaj Sayısı: 42
İkinci El Bölümü Mesajları: 0
Konularının görüntülenme sayısı: 1.313 (Bu ay: 47)
Toplam aldığı artı oy sayısı: 2 (Bu hafta: 0)
En çok mesaj yazdığı forum bölümü: Kültür ve Bilim
Mesajları
İkinci El Referansları
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.
Hizmet kalitesi için çerezleri kullanabiliriz. DH’ye girerek kullanım izni vermiş sayılırsınız.
Anladım Veri Politikamız