Otobüste çok garip şeyler oldu (2. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: 01deadman01

quote: Orijinalden alıntı: Cirrus Ice quote: Orijinalden alıntı: Dhqwer aklıma şu yazı geldi quote: bir gün dolmuşa bindim. kamyon kasasına sıkıştırılan kaçak işçiler gibiydik. alt alta üst üste bir vaziyette ilerliyorduk. o sıkışıklıkta tepemden bozuk paralar vızır vızır geçiyordu. benimse tutunacak bir dalım bile yoktu. elde bir poşet, diğer elimle de bi amcanın gövdesinden bana kalan bir demir parçasıyla yere göre dik bir şekilde durmaya çalışıyordum. ortam, o kadar insanın vücut sıcaklığı nedeniyle nahoş bir havaya bürünmüştü. kendi doğal saunamızı yapmıştık bildiğin. derken tutunacak daha iyi bir yer gördüm. deminki amcanın benimle dolmuşta "dedeler" videosu çekme ihtimaline aldırış bile etmeden araya girdim. şimdi daha ferahtım. koltuklardan birinden tavana doğru giden bir demir dayanağım olmuştu. kısa süre sonra sağ kolumdan enteresan sinyaller gelmeye başladı. yumuşaktı. o tarafa bakmıyordum henüz. göt müydü bu? hmm götünün yerden yüksekliği 1.50 metre olan bir insan evladının yakınlarımda olmasına ihtimal yoktu. öyleyse neydi bu? döndüğümde korkunç gerçekle yüz yüzeydim. taciz ediliyordum! yaşıtım gibi duran kumral bir bayan göğüslerini koluma dayamak suretiyle beni iğfal etme niyetindeydi. başım dönmeye başladı. soğuk terler döktüm. sapık diye bağırmayı düşündüm ama toplumun içinde kötü gözle bakılırım korkusuyla sesimi çıkaramadım. o bayan ise sürttürdükçe sürttürüyordu. kendimi korumak durumundaydım. ona bildiği erkeklerden olmadığımı beden diliyle de olsa kanıtlamam lazımdı. buna istinaden ben de kolumu bir ileri bir geri oynatmaya başladım. artık göğüsleri benim emirlerimle sağa sola bakan iki göz gibi gidip geliyordu. bense bu korkunç yolculuk ne zaman bitecek diye düşünüyordum. çünkü taciz biteceği yerde daha da şiddetlenmişti. artık kaç numara südyen (nasıl yazılıyo lan bu) taktığını bile anlamıştım. gözlerim yaşarmıştı mevcut trajedi nedeniyle. "inmek istiyorum!" diye bağırdım. herkes dönüp bana baktı o an. dolmuşçu "burada indiremem yasak" dedi. "inmeliyim" diye ısrar ettim. daha fazla dayanamıyordum. dolmuştan atılırmış gibi indiğim vakit en yakın mc donalds'a attım kendimi zar zor. tuvaletine girdim hemen. kapıyı kilitledim. gözlerimi kapadım. şimdi o pis tacizci çırılçıplaktı karşımda. birkaç dakikada olayı sonlandırıp fayansları boyadıktan sonra kendime anca gelebilmiştim. artık özgürdüm. yüzümde pis bir gülümseme, kırlarda koşan çocuklar gibi şendim. o pis tacizci yüzünden randevuma geç kalmış olsam da bunlar sonuçta hayatın gerçekleriydi. erkek olmak çok zor bir şeydi. hangimiz her gün bizi tetikleyecek şeyler görmüyordu ki? randevuma gittiğimde ikinci bir şok yaşayacağımı bilmiyordum. kız arkadaşım (cinsiyeti kız yani) beni beklerken çantasının askısını göğüslerinin arasından geçirmişti!! "hayır yine mi?" dedim. isyanımın sesli olması onu da korkutmuş "nooldu?" dedi kedi gibi. "acilen bir mc donalds bulmalıyım" dedim. açım zannetti saf. günüm ikinci kez mahvolmuştu...

Bune beee...

quote:

Orijinalden alıntı: Simon_Adebisi

quote: Orijinalden alıntı: 01deadman01 quote: Orijinalden alıntı: Cirrus Ice quote: Orijinalden alıntı: Dhqwer aklıma şu yazı geldi quote: bir gün dolmuşa bindim. kamyon kasasına sıkıştırılan kaçak işçiler gibiydik. alt alta üst üste bir vaziyette ilerliyorduk. o sıkışıklıkta tepemden bozuk paralar vızır vızır geçiyordu. benimse tutunacak bir dalım bile yoktu. elde bir poşet, diğer elimle de bi amcanın gövdesinden bana kalan bir demir parçasıyla yere göre dik bir şekilde durmaya çalışıyordum. ortam, o kadar insanın vücut sıcaklığı nedeniyle nahoş bir havaya bürünmüştü. kendi doğal saunamızı yapmıştık bildiğin. derken tutunacak daha iyi bir yer gördüm. deminki amcanın benimle dolmuşta "dedeler" videosu çekme ihtimaline aldırış bile etmeden araya girdim. şimdi daha ferahtım. koltuklardan birinden tavana doğru giden bir demir dayanağım olmuştu. kısa süre sonra sağ kolumdan enteresan sinyaller gelmeye başladı. yumuşaktı. o tarafa bakmıyordum henüz. göt müydü bu? hmm götünün yerden yüksekliği 1.50 metre olan bir insan evladının yakınlarımda olmasına ihtimal yoktu. öyleyse neydi bu? döndüğümde korkunç gerçekle yüz yüzeydim. taciz ediliyordum! yaşıtım gibi duran kumral bir bayan göğüslerini koluma dayamak suretiyle beni iğfal etme niyetindeydi. başım dönmeye başladı. soğuk terler döktüm. sapık diye bağırmayı düşündüm ama toplumun içinde kötü gözle bakılırım korkusuyla sesimi çıkaramadım. o bayan ise sürttürdükçe sürttürüyordu. kendimi korumak durumundaydım. ona bildiği erkeklerden olmadığımı beden diliyle de olsa kanıtlamam lazımdı. buna istinaden ben de kolumu bir ileri bir geri oynatmaya başladım. artık göğüsleri benim emirlerimle sağa sola bakan iki göz gibi gidip geliyordu. bense bu korkunç yolculuk ne zaman bitecek diye düşünüyordum. çünkü taciz biteceği yerde daha da şiddetlenmişti. artık kaç numara südyen (nasıl yazılıyo lan bu) taktığını bile anlamıştım. gözlerim yaşarmıştı mevcut trajedi nedeniyle. "inmek istiyorum!" diye bağırdım. herkes dönüp bana baktı o an. dolmuşçu "burada indiremem yasak" dedi. "inmeliyim" diye ısrar ettim. daha fazla dayanamıyordum. dolmuştan atılırmış gibi indiğim vakit en yakın mc donalds'a attım kendimi zar zor. tuvaletine girdim hemen. kapıyı kilitledim. gözlerimi kapadım. şimdi o pis tacizci çırılçıplaktı karşımda. birkaç dakikada olayı sonlandırıp fayansları boyadıktan sonra kendime anca gelebilmiştim. artık özgürdüm. yüzümde pis bir gülümseme, kırlarda koşan çocuklar gibi şendim. o pis tacizci yüzünden randevuma geç kalmış olsam da bunlar sonuçta hayatın gerçekleriydi. erkek olmak çok zor bir şeydi. hangimiz her gün bizi tetikleyecek şeyler görmüyordu ki? randevuma gittiğimde ikinci bir şok yaşayacağımı bilmiyordum. kız arkadaşım (cinsiyeti kız yani) beni beklerken çantasının askısını göğüslerinin arasından geçirmişti!! "hayır yine mi?" dedim. isyanımın sesli olması onu da korkutmuş "nooldu?" dedi kedi gibi. "acilen bir mc donalds bulmalıyım" dedim. açım zannetti saf. günüm ikinci kez mahvolmuştu... Bune beee...