Şimdi Ara

Osmanlı padişahı ve harem (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
81
Cevap
1
Favori
2.249
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: The Swamplord


    quote:

    Orijinalden alıntı: mudeb

    Saldırmak derken? Yukarıdaki yazıdan bunlar çıkıyor ben onu söylüyorum. En azından Osmanlıda böyle, dediğim gibi padişah türbelerinde padişahların eşleri, ikballeri, gözdeleri vs yazıyor. 25 kadınla nikâh yapılamayacağına göre cariyelik işin kılıfı oluyor.

    Sizin fikirleriniz ne peki Osmanlıdaki cariyelik müessesesiyle alakalı? Asıl konu buydu çünkü.

    İslam tam olarak ne diyor onu araştırıyoruz şu anda. Padişahların zevkine düşkünlüğü beni çok da alakadar etmiyor açıkçası.



    İslam da öyle diyor. Padişahlar neye dayandırıyor cariyelerle ilişkilerini? Roma hukukuna ya da Hristiyan kurallarına göre değil herhâlde.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mudeb


    quote:

    Orijinalden alıntı: The Swamplord


    quote:

    Orijinalden alıntı: mudeb

    Saldırmak derken? Yukarıdaki yazıdan bunlar çıkıyor ben onu söylüyorum. En azından Osmanlıda böyle, dediğim gibi padişah türbelerinde padişahların eşleri, ikballeri, gözdeleri vs yazıyor. 25 kadınla nikâh yapılamayacağına göre cariyelik işin kılıfı oluyor.

    Sizin fikirleriniz ne peki Osmanlıdaki cariyelik müessesesiyle alakalı? Asıl konu buydu çünkü.

    İslam tam olarak ne diyor onu araştırıyoruz şu anda. Padişahların zevkine düşkünlüğü beni çok da alakadar etmiyor açıkçası.



    İslam da öyle diyor. Padişahlar neye dayandırıyor cariyelerle ilişkilerini? Roma hukukuna ya da Hristiyan kurallarına göre değil herhâlde.


    Padişahların bu konuyu İslam'a nasıl dayandırdıklarıyla ilgili bir bilgim yok, ayrıca padişah dayandırıyorsa doğrudur gibi bir düşüncem de yok. Çok şükür kendim anlayıp yorumlayabiliyorum bazı şeyleri. Padişah'ın ne dediği çok önemli değil benim için. Benim kaynağım padişah mı ki?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ©hessmaste®

    Konu savaştan açılmışken(yukardaki uzun yazıyı okumadım belki geçiyordur)
    Nisa
    24.(Savaş esiri olarak) sahip olduklarınız hariç, evli kadınlar (da size) haram kılındı. (Bunlar) üzerinize Allah’ın emri olarak yazılmıştır. Bunların dışında kalanlar ise, iffetli yaşamak ve zina etmemek şartıyla mallarınızla (mehirlerini verip) istemeniz size helal kılındı. Onlardan (nikahlanıp) faydalanmanıza karşılık sabit bir hak olarak kendilerine mehirlerini verin. Mehir belirlendikten sonra, onunla ilgili olarak uzlaştığınız şeyler konusunda size günah yoktur. Şüphesiz ki Allah (her şeyi) hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

    Bir kadın evli de olsa savaş esirinizse helaldir size, evliliğe verilen önem budur. Orduların hızlıca heryeri niye fethettiklerini daha iyi anlıyorum.


    Aynı ifade anlamak istemezseniz anlayamazsınız biraz arapça bilseniz iyi olacak aslında yukarıdaki ayetde de bu ayetde de farklı bir şey geçmiyor.

    mâ meleket : sahip olduğunuz
    eymânu-kum : elinizin altında bulunan

    Birebir çevirisi budur. Burdan nasıl nikahsız çıkarım yapıyorsunuz.

    Burdada anlatılan nikahlı olarak aldığınız cariyelerdir.


    Meşru şekilde (nikah yoluyla) sahip olduklarınız dışında bütün evli kadınlar (size haramdır). Bu, üzerinize farz olan Allahın buyruğudur. Bunların dışında kalan bütün (kadınlar), kendilerine mal varlığınızdan (bir kısmını) vermeniz ve gayri meşru bir ilişki ile değil de evlilik bağı yoluyla meşru şekilde almak kaydıyla size helaldir. Kendileriyle evlenmek istediğiniz kadınlara hak ettikleri mehirlerini verin; ama bu meşru yükümlülük (üzerinde anlaştık)tan sonra (başka) bir şey üzerinde serbestçe anlaşmanızda sizin için bir sakınca yoktur. Şüphesiz Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibidir.




  • Yahu bakın yukarıda arkadaş surelerden örnekler de yazıyor. Kaynağın Kuran'sa yazılanlara niye inanmıyorsunuz? Hâlâ yazılanları görüşünüze göre değiştiriyorsunuz. İslam'ın cariyeye bakışı budur. Pratikte yapılanlar da bunu kanıtlıyor. İslam hukukuna göre yönetilen devletlerde hükümdarların cariyeleri olmuştur. Kaynağın padişah olsun filan demiyorum. Kuranda böyledir, islam devleti olan Osmanlı'da da bunun uygulaması vücut bulmuştur.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mudeb

    Yahu bakın yukarıda arkadaş surelerden örnekler de yazıyor. Kaynağın Kuran'sa yazılanlara niye inanmıyorsunuz? Hâlâ yazılanları görüşünüze göre değiştiriyorsunuz. İslam'ın cariyeye bakışı budur. Pratikte yapılanlar da bunu kanıtlıyor. İslam hukukuna göre yönetilen devletlerde hükümdarların cariyeleri olmuştur. Kaynağın padişah olsun filan demiyorum. Kuranda böyledir, islam devleti olan Osmanlı'da da bunun uygulaması vücut bulmuştur.


    E kaynağım Kuran ama alikuşçu çeviriyle ilgili bir problem olduğunu söyledi, aslında farklı bir şey denmek istediğini ve nikahsız birliktelikle bunun bir alakası olmadığını söyledi. O noktada başladı fikir alışverişi. Madem öyle işin tam doğrusunu öğrenmeye çalışıyorum ama siz ''Hayır, budur.'' diyorsunuz.




  • Bu arada alikuşçu sanırım Muhammed Esed'in mealini kaynak gösteriyor. Diğer âlimlerin, Elmalılı dâhil, "Harb esîri olarak) sâhibi bu lun duğunuz câriyeler müstesnâ, ev li kadınlar da (size haram kılındı)" demesi ilginç. Hatta âlimlerin büyük çoğunluğu böyle tercüme etmiş. Bu farklılık neden kaynaklanıyor?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mudeb

    Bu arada alikuşçu sanırım Muhammed Esed'in mealini kaynak gösteriyor. Diğer âlimlerin, Elmalılı dâhil, "Harb esîri olarak) sâhibi bu lun duğunuz câriyeler müstesnâ, ev li kadınlar da (size haram kılındı)" demesi ilginç. Hatta âlimlerin büyük çoğunluğu böyle tercüme etmiş. Bu farklılık neden kaynaklanıyor?


    Bir noktada ya yanlışlık ya da eksiklik var, yardım edin de işin doğrusunu öğrenelim.
  • nisa 23 e bakmadan yorumlamak yanlış olacak.

    23. Size şunlarla evlenmek haram kılındı: Analarınız, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeş kızları, kız kardeş kızları, sizi emziren sütanneleriniz, süt kız kardeşleriniz, karılarınızın anneleri, kendileriyle zifafa girdiğiniz karılarınızdan olup evlerinizde bulunan üvey kızlarınız, -eğer anneleri ile zifafa girmemişseniz onlarla evlenmenizde size bir günah yoktur- öz oğullarınızın karıları, iki kız kardeşi (nikâh altında) bir araya getirmeniz. Ancak geçenler (önceden yapılan bu tür evlilikler) başka. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

    24.(Savaş esiri olarak) sahip olduklarınız hariç, evli kadınlar (da size) haram kılındı. (Bunlar) üzerinize Allah’ın emri olarak yazılmıştır. Bunların dışında kalanlar ise, iffetli yaşamak ve zina etmemek şartıyla mallarınızla (mehirlerini verip) istemeniz size helâl kılındı. Onlardan (nikâhlanıp) faydalanmanıza karşılık sabit bir hak olarak kendilerine mehirlerini verin. Mehir belirlendikten sonra, onunla ilgili olarak uzlaştığınız şeyler konusunda size günah yoktur. Şüphesiz ki Allah (her şeyi) hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

    Diyanetin Kuran mealinden aldım yukarıdaki iki ayeti. 23. ayette kimlerle evlilik yapılamaz açıklanmış. 24te ise cariyeler ayrı tutularak, evli kadınlarla da evlilik yapamazsınız diyor. Yani buradaki da bağlacı 23. ayette zikredilen evlenilmesi yasak olan kadınlarla alakalı. Yoksa cariyelerle evlenemeyeceğiniz gibi evli kadınlarla da evlenemezsiniz gibi bir anlam yok. alikuşçunun dediği gibi böyle bir anlam olmuş olsa cariyelerle evlenemezsiniz anlamına gelirdi bu.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Paul Klee -- 24 Haziran 2011; 20:19:00 >




  • alikuşçu kendisi de Arapça biliyor biraz galiba. Bir şeye dayanarak söylüyordur mutlaka. Bu çeviri farkına tam olarak neyin sebep olduğunu düşünüyor ya da öyle bir anlam çıkarmamamız gerektiğini neye dayanarak söylüyor onu kendisine soralım. Çünkü bir bildiği var.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mudeb

    Bu arada alikuşçu sanırım Muhammed Esed'in mealini kaynak gösteriyor. Diğer âlimlerin, Elmalılı dâhil, "Harb esîri olarak) sâhibi bu lun duğunuz câriyeler müstesnâ, ev li kadınlar da (size haram kılındı)" demesi ilginç. Hatta âlimlerin büyük çoğunluğu böyle tercüme etmiş. Bu farklılık neden kaynaklanıyor?


    Elmalıda farklı demiyor ama okumanız gerekli

    Burada muhsenat, sahip olma karşılığı olduğundan hür kadınlar mânâsınadır. Yani içinizden her kim hür kadın ve imanlı olan kadınlarla evlenecek fazla bir mali güce sahip değil ise sahip olduğunuz genç ve imanlı cariyelerinizden nikah etsin. Hür bir kadını yoksa veya hür kadın almaya mali gücü yetmiyorsa mümin cariye ile evlensin. Çünkü cariyenin masrafı azdır. Fakat her zaman mümin kadını tercih etmelidir. Mümin kadın ve cariye nikahını mutlak surette bir alçaklık saymasın, çünkü Allah imanınızı en iyi bilendir siz birbirinizdensiniz; müminlerin hür olanları ile olmayanlarınız bir dinden, bir cinstensiniz. İyi niyetle onlarla evlenmek, gerektiğinde bir erkek için alçaklık değildir. Zina tehlikesi, daha büyük bir alçaklıktır. Şu kadar var ki, cariyeleri hür kadınlara tercih etmek de hür kadınların haklarına tecavüz etmektir. Bunun için nikahı altında bir hür mümin kadın bulunan bir adamın, onun üzerine cariye ile evlenmesi asla caiz olmayacağı gibi, bir mümin hür kadınla evlenebilme gücüne sahip hür bir erkeğin de cariye ile evlenmesi mekruh veya haramdır. Ve o zaman cariye nikahı bir aşağılıktır. İmam eş-Şafiî hazretleri âyetin mefhum-i muhalifini göz önünde bulundurarak buna haram demiş ise de İmam-ı Âzam mekruh olduğunu söylemiş, haram olanın yalnız hür kadın üzerine köle kadınla evlenmeye kalkışmak olduğunu açıklamıştır.

    Köle kadınla evlenmenin sahih olmasının şartına, hükmüne ve gayesine gelince cariyeleri sahiplerinin izni ile nikah ediniz ve mehirlerini veya nafakalarını kendilerine iyi şekilde güzelce veriniz ve bunları "Fuhuşta bulunmayarak, gizli dost da edinmeyerek namuslu yaşadıkları halde..." vasıfları ile vasıflanmış olmaları üzere, bu durumları yaşamaları maksadı ile onlarla evleniniz.

    "Haden"in çoğuludur. Yani gizli dost tutmak demektir. Cahiliyye devrinde iki çeşit zina vardı. Birisi herkesin gözü önünde açıktan genelev işletmek, diğeri de birini dost tutarak özel bir şekilde gizlice zina etmekti. Ve bu şekildeki zinalar, çoğunlukla cariyelerle yapılırdı. İslâmda bunların ikisi de yasaklanmıştır. Dikkate değerdir ki, hür kadınlara aid olan âyette, erkeklerin zinası, burada da kadınların zinası açık olarak yasaklanmıştır. Bu ise büyük bir edeb ve belagati içermektedir.

    İlk önce hür olan kadınların zinaya tenezzül etmeyecekleri ve onlar hakkında fuhuş ve zina ihtimalini düşünmek bile uygun olmadığını ve böyle bir ihtimal olsa olsa erkekler yüzünden ve erkeklerin iffetsizliği dolayısıyla tasarlanabileceği, cariyelere gelince bunların zarurete binaen zina aşağılığına düşebilmeleri pek düşünülebilen ve hatta cahiliyye devrinde âdet olduğu ve bununla beraber bunun da yine erkeklerin ahlâksızlığından meydana geldiği ve bu sefaleti (alçaklığı) kaldırmak da erkeklerin elinde bulunduğu, erkekler iyi niyetle hareket edip vazifelerini yerine getirdikleri takdirde bunların da bu sefaletten kurtulacağı ve bundan dolayı müslümanların hep bu iffet ve iyiliğinin gayesini takip etmelerinin gereği anlatılmıştır.

    Bundan dolayı, cariyeler evlenmekle iffetleri güven altına alındıktan sonra fuhuş yoluna girerler ve zina yaparlarsa o vakit bunlara da hür kadınlara uygulanması vacib olan cezanın yarısı vacib olur. Çünkü bu şartlar altında mazeretleri kalmaz ve bununla beraber esir oldukları müddetçe hür kadınlar seviyesinde de tutulamazlar. Bunun için cariye ile evlenmek içinden şehvetin üstün gelmesi ile bozulmak, günaha girmek, zina tehlikesine düşmek korkusu bulunanlar hakkındadır. Yoksa sabretmeniz hakkınızda daha hayırlıdır. İmam eş-Şafiî hazretleri buradan ne hür kadın ne cariye, hiç evlenmemeniz daha hayırlıdır, ibadet nikahtan daha faziletlidir, mânâsını anlamış ise de Hanefî imamlarının dediği gibi bunun cariye hakkında olduğu açıktır. Demek ki, mehir ve harcamaya gücü yetenler için şehvetin coşması durumunda nikah vacibdir. Ve böyle bir durumda hür kadının mehir ve nafakasına gücü yetmiyecek olanlara bir cariye ile olsun evlenmesi vacibdir ve mümin cariyeyi tercih etmesi de en azından mendubdur. Çünkü cariyelerin de sefaletten kurtulmaları istenen bir husustur. Buna ise mümin cariye hepsinden daha fazla layıktır. Bundan dolayı evlenmenin vacib olması da ancak zina korkusu bulunanlar hakkındadır. Bu korku olmadığı takdirde cariye ile evlenmek, vacib olmak şöyle dursun mendub bile değildir. Çünkü bu evlilikte bir taraftan hür kadınların (itibardan) düşmelerine sebebiyyet vermek, diğer taraftan neseb soyluluğunu ve çocukların seçimini bozmak gibi sakıncaları da vardır. Bunun için Hz. Ömer (r.a.) "Cariye ile evlenen her hangi bir hür, hürriyetinin yarısını kaybetmiş olur." demiştir. Fakat bütün bu sakıncalar zina tehlikesine karşı hiçtir. Çünkü zina doğrudan doğruya spermasını yoketmek ve genel bir şekilde gerek erkek ve gerek kadınlar için pis bir alçaklık ve insan türü için pek büyük aşağılıktır. Ve insandan başka hayvanlar içinde hiçbiri dişisini yalnız suyunu telef etmek için takip etmez. İnsanlar, elinde hapsedilen erkek hayvanlar istisna edilirse kediler, köpekler bile dahil olmak üzere, hiçbir hayvan kösnümiyen dişisine zorla saldırmaz ve işini yalnız aşılama için yapar. Hatta develerin dişi sidiğini koklaması aşılanmış olup olmadığını farketmek için olduğu bilinmektedir. Özetle hayvanların bile hayvanca birleşmelerinde zina mahiyeti yoktur. Yaratılış ve fıtratları, başka bir ifade ile iç güdüleri buna fırsat vermez. Bu rezillik, bu kısırlık sevdası insanlığı hayvanlardan daha alçak bir duruma düşüren bir beladır. Bu musibete düşmektense cariye ile olsun evlenmelidir. Bununla birlikte bu korku yoksa sabır daha hayırlıdır. Her ne kadar evlenmemede de üreme ve türemeden mahrum olmak varsa da "Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir." Halbuki zina edenler için acıklı azab vardır.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mudeb

    nisa 23 e bakmadan yorumlamak yanlış olacak.

    23. Size şunlarla evlenmek haram kılındı: Analarınız, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeş kızları, kız kardeş kızları, sizi emziren sütanneleriniz, süt kız kardeşleriniz, karılarınızın anneleri, kendileriyle zifafa girdiğiniz karılarınızdan olup evlerinizde bulunan üvey kızlarınız, -eğer anneleri ile zifafa girmemişseniz onlarla evlenmenizde size bir günah yoktur- öz oğullarınızın karıları, iki kız kardeşi (nikâh altında) bir araya getirmeniz. Ancak geçenler (önceden yapılan bu tür evlilikler) başka. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

    24.(Savaş esiri olarak) sahip olduklarınız hariç, evli kadınlar (da size) haram kılındı. (Bunlar) üzerinize Allah’ın emri olarak yazılmıştır. Bunların dışında kalanlar ise, iffetli yaşamak ve zina etmemek şartıyla mallarınızla (mehirlerini verip) istemeniz size helâl kılındı. Onlardan (nikâhlanıp) faydalanmanıza karşılık sabit bir hak olarak kendilerine mehirlerini verin. Mehir belirlendikten sonra, onunla ilgili olarak uzlaştığınız şeyler konusunda size günah yoktur. Şüphesiz ki Allah (her şeyi) hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

    Diyanetin Kuran mealinden aldım yukarıdaki iki ayeti. 23. ayette kimlerle evlilik yapılamaz açıklanmış. 24te ise cariyeler ayrı tutularak, evli kadınlarla da evlilik yapamazsınız diyor. Yani buradaki da bağlacı 23. ayette zikredilen evlenilmesi yasak olan kadınlarla alakalı. Yoksa cariyelerle evlenemeyeceğiniz gibi evli kadınlarla da evlenemezsiniz gibi bir anlam yok. alikuşçunun dediği gibi böyle bir anlam olmuş olsa cariyelerle evlenemezsiniz anlamına gelirdi bu.


    25de bak bir zahmet yukarıda elmalı tefsiri var




  • Evet Elmalılı tefsirine göre dediğiniz doğru ama ben meali kastetmiştim orda, Muminun suresindeki mealleri. Muminun suresinin tefsiri var mı onu da yazabilirsen iyi olur bakalım bir ona da.
  • Ali Kuşçu, ben nikahsız birlikteliğe izin veriliyor gibi birşey söylemedim, Ahmet arkadaşın tavrı ve dönekliği rahatsız etti beni sadece.

    Bu arada biliyorsunuz diye sorayım, nikahlı eşi ile bahsettiğiniz nikahlı cariye arasındaki fark nedir basitçe?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mudeb
    Evet Elmalılı tefsirine göre dediğiniz doğru ama ben meali kastetmiştim orda, Muminun suresindeki mealleri. Muminun suresinin tefsiri var mı onu da yazabilirsen iyi olur bakalım bir ona da.

    Elmalı tefsiri diye yazarsanız çıkar yalnız 24 25 beraber okuyun.
  • Yukarıda nikâhsız ilişkinin meşrulaştırılmışı yazdım ama şöyle bir şey de var. Cariyeleri aldıktan sonra hepsiyle imam nikâhı yapılabilir heralde (ki yapıyorlardır dine uygun olması açısından). Hz. Muhammed'in kendisinin 11 eşi olduğuna göre bu konuda bir sınır yoktur sanıyorum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ©hessmaste®
    Ali Kuşçu, ben nikahsız birlikteliğe izin veriliyor gibi birşey söylemedim, Ahmet arkadaşın tavrı ve dönekliği rahatsız etti beni sadece.

    Bu arada biliyorsunuz diye sorayım, nikahlı eşi ile bahsettiğiniz nikahlı cariye arasındaki fark nedir basitçe?


    Fark yok tavsiye normal eşten yana. Olmazsa cariyede olabilir diyor. Ama genel düşünüldüğünde kölelik gibi cariyeliğinde son bulmasını amaçlamıştır. İslam uygulamalarıda okuma yazma bilen esirlerin okuma yazma öğretmesi karşılığı serbest bırakması veya takas edilmesi hatta karşılıksız serbest bırakılmasını tavsiye etmiş ve uygulamıştır.
  • Konu iyice dolaşmış.
    Cariyelik dinin olumlu bakmadığı bir hülle.
    Bu durumda bu hülleyle saltanat süren yüce padişahlarımız da hülleci olmuş oluyor yani.
  • kur'anda Allah, "eğer savaş vakti vs. gbi durumlar varsa çok eş edinip onlara bakabilirsiniz ancak, benim tercihim bir idir" diyor diye biliyorum. alikuşçu, bilgin var mı bu konuda? ya kur'anda okudum ya da bir ilahiyatçı söyledi. gayet eminim, aklımda öyle kalmış çünkü.
  • Yarın kuran ayetlerine bakayım. Bilgisayar yok şu anda ezber yazmayayım.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: alikuşcu


    quote:

    Orijinalden alıntı: ©hessmaste®
    Ali Kuşçu, ben nikahsız birlikteliğe izin veriliyor gibi birşey söylemedim, Ahmet arkadaşın tavrı ve dönekliği rahatsız etti beni sadece.

    Bu arada biliyorsunuz diye sorayım, nikahlı eşi ile bahsettiğiniz nikahlı cariye arasındaki fark nedir basitçe?


    Fark yok tavsiye normal eşten yana. Olmazsa cariyede olabilir diyor. Ama genel düşünüldüğünde kölelik gibi cariyeliğinde son bulmasını amaçlamıştır. İslam uygulamalarıda okuma yazma bilen esirlerin okuma yazma öğretmesi karşılığı serbest bırakması veya takas edilmesi hatta karşılıksız serbest bırakılmasını tavsiye etmiş ve uygulamıştır.

    Şimdi burda bir mantıksızlık var cariye ile eş arasında fark yoksa nasıl böyle bir terim ortaya çıktı,
    4 eş serbest, cariye sınırı kaç madem fark yok? O da mı 4?
    Ölünce malından mülkünden cariyelerine kalıyor mu?

    Ortada karışık bir durum var...




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.