Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
önceki
|
Hızlı 
Bildirim
Öğrenciye ŞİDDET konusuna yorum atan gençlere diyeceklerim var (11. sayfa)
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
2 Misafir - 2 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
quote:
Orijinalden alıntı: Einstein'ın Dili
Hocam hepsini usenmeden bikmadan usanmadan okudum. Benim aile uyelerimden bazilarinin da ogretmen olma sebepleriyle de sizi cok cok daha iyi anliyorum. Henuz bir 9.sinif ogrencisiyim ve sizin dediginiz tarzda lâkayt davranan o uyuz ogrencileri degistirmeye ne kadar calistiysam da bos. Once aile terbiyesi gerekiyor.
Bu arada keske her hoca sizin gibi olsa. İyi niyetle yaklassa. Hic unutmam ortaokulda bir fen hocam vardi. 2 metrelik bir devdi ama inanilmaz da catlak birisiydi. Ders mers anlatmazdi. Beni okuldan bezdiren de o oldu. Bize hic bir zaman babacan bir tavirla yaklastigi olmadi. Ama neyse ki ben sizin bahsettiiniz o tiplerden olmadim. Evet, okulu sevmiyorum ama ogretmenlerle kurdugum iliskide indigim son ve tek nokta baba-ogul iliskisi.
Suna getirecegim, sizin gibi bilincli ve objektif ogretmenlerimizin cevremizde oldugunu bilmek guzel. Tesekkur ediyorum
9. sınıfa gidiyorsun ama senden 3-5 yaş büyüklerin anlayamadığı şeyleri anlamışsın.
Sevgili Einstein'ın Dili
Senin gibi kardeşlerimiz okullarda olmasaydı o eğitim yuvalarının tamamı kreşe dönecekti.
Bu kadar ne dediğinden haberi olmayan öğrencilerle karşılaşmamıştım. Konuşanlardan bir kaçı saygı bile değil terbiye sınırını aştılar. Çok fazla umursamıyorum. Bunların çoğunluğu söyledikleri klavyeden öteye geçemiyor. Aslında bütün mesele bu!
-
quote:
Orijinalden alıntı: mathematical
Az önce açılan, bir internet sitesindeki öğretmenlerin kendi aralarındaki yorumlarına BURADAN yorum yapanlar içindir...
Öncelikle bende yaşı geçmiş olmayan genç öğretmenlerden biriyim.Bir matematikçi...Evet çok kişiden duyabilirim çoğunuz sevmezsiniz bilirim...
Ben de bir zamanlar sizin gibi öğrenciyken her konuda öğrencilerin haklı olduğunu düşünür, o aklımla, öğretmenlere kusur bulur, ona göre yorum yapardım.
Neyse uzatmayalım zamanı geldi öğretmen oldum...
Öğretmen olduktan sonra iki ile iki buçuk sene kadar YİNE HEP öğrencilerin yanında taraf oldum.(Hatta diğer hocalarla tartışma pahasına). Fakat bu yanlı tavrım yavaş yavaş önce ortaya, daha sonrada hocalardan taraf olmaya başladı.
Neden?
Başta bunun psikolojik olduğunu düşünmüştüm, bir ara... Ya da benim öğretmenliğe makamca tutunmuş olup olmadığımı sorguladım. Sonra aslında hiç de öyle olmadığını gördüm.
Olan şuydu: Artık her sene öğrencilerin fıtratı değişiyordu, evet her sene...
Ben hiç onları hor hakir görmedim, hep değer verdim. Dışarıda herhangi bir insanın iki çift lafını bile dinlemediği, bırak ya ergen işte, liseli ne olacak, ne bilebilir dediği insanları, genç boş dimağları, karşıma aldım. Adam gibi! değer vererek, çokça ders, biraz da hayatı anlattım. Bana bakan her şeyi algılayan gözleri gördüm.Onların gözünden baktım, forumları takip ettim, playstation oynamaya gittim, COD, Half-life, counter oynadık, masa tenisi, halı saha maçları yaptık... Yani hep onların arasındaydım. Belki onların ailesinden almadığı sevgiyi gösterdim büyük hürmet ve saygı aldım...
Uzattım farkındayım, ama yaptıklarımı anlatmamın başka bir sebebi var. Kendimi övmek değil! Az daha sabır...
Onlarla bu kadar ilgilenmem, tabii olarak okulda en çok sevilen ve sözü dinlenilen hoca olmamı sağladı.(tüm okullarımda). Fakat böyle olmasına rağmen çocuklarda ÖĞRETMENle konuşma adabında bile bir sıkıntı var.
Biz 'Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum' diyenlerin çocuklarıyız. Öğretmenine
sen diyen, eli cebinde konuşan,
arkasından küfür eden,
dersi dinlemeyen-dinlermiş gibi bile gözükmeye çalışmayan-,
gözüne soka soka sıranın altındaki telefonla oynayıp, sonra da hocam ben ne yaptım yeaaaa diyen ( hiç düşünmüyor bu arada altına işemiş çocuklar gibi yarım saattir şeyine baktığını :) )
Uyuyan,
o aklıyla dalga geçmeye çalışan,
yorumlarında öğretmenine öküz diyen (utanmadan),
Bunların %90 odundur diyen,
Ebeveynlerinin okula gitsede biraz başımız dinlesek dediği,
--Hoca çocuğa birşey söyleyince hocayı tenkit eden ebeveyler, sonrada yardım için yine hocanın yanına gelirler.--
.
.
.
gibi gibi...Burayı sonsuza kadar doldurabilirim arkadaşlar. O çok önemli değil.
Mühim olan bir öğretmenin nelerle uğraştığını görmek.
O yaz tatili, çok geliyor herkese. Kim dinliyor o yaştaki bir çocuğun derdini.
Kim arkasında duruyor öğretmenin, ve kim bekliyor 40 tane ergenin bir sınıfta hiçbir baskı altında olmadan sessizce ders dinleyeceğini...
Hiçbir zaman dayak atma taraftarı olmadım-hala da değilim- Ama öğretmen için bir azarı bile çok gören zihniyete derim ki kardeşim kendi ergen oğlunun ne zaman derdini dinledin, düşüncelerini anlamaya çalıştın. Nasıl durmasını bekliyorsun bu kadar anı kaynayan adamın 40/45 dk bir sırada sessizce oturmasını. Demesi kolay,
Öğretmen bağırmasın
Öğretmen azarlamasın
Öğretmen vurmasın
Öğretmen dövmesin
Öğretmen kötü not vermesin (-ki bu not verme olayını bile elinden aldılar, çoğu kişiyi geçiriyorlar okullarda)
Öğretmen bunları yapmasın. Tamam efendi, ne yapalım o zaman? Bak ona da bir şey diyor:
Öğretmen iyi ders anlatsın
Öğretmen çocuğumu hayata hazırlasın
Öğretmen iyi not versin
Öğretmen kolay soru sorsun
Öğretmen üniversiteyi kazandırsın
Öğretmen ahlak öğretsin
.
.
.
Haydi yaa!
Be hey efendi! Yapsın bunlar, yapsın tabii, ama hangi güçle yapacak.
Burada öğretmen şöyle olmalı böyle olmalı diyenler.
Öğretmen olsanız - hepsi için geçerli değil- kendi ağzınızı burnunuzu kırardınız. Ciddiyim!
Dışarıda kendinden 15 yaş büyük birine ağğbi amca diyene okula gelince bir hal oluyor. Askerlik arkadaşıyla konuşuyor sanki!- burayı da çoğu anlamayacak, askere gidince artık-
Bu sosyal paylaşım sitelerinin tamamı insanları özellikle de ergenleri HER KONUDA daha cüretkar yaptı.
Gizlilik ortadan kalktı zaten. Konuşmalar bile daha cüretkar, sanki benden 12 yıl önce doğan amcaoğlu..
Şimdi biz sizin yaşınızdakyen şöyleydik, böyleydik şunumuz yoktu bunumuz yoktu demeyeceğim. Zaten bu lafları kimse sevmez. Zaten aileden de yeterince duyuyorsunuz.
Birde işin diğer tarafı var ki, o da şu:
Biz çok kalabalık bir meslek grubuyuz. Bu yüzden her çeşit insan bulunuyor bu ortamda- ki öğretmen olurken insanlık mülakatı yapılmıyor. Bir çoğuyla mecbur kalmasan selamlaşmam bile. Bu işi sadece para için yapanlar da büyük bir kısım. Ama hala idealist, demokrat, laik ve en önemlisi müslüman öğretmenler de çok.
Daha söylenecek çok şey var ama çok uzattın,bileklerim ağrıdı. Buraya kadar da geldiysen bitti zaten...
En son söyleyeceğim şey bir bedduadır.Öğretmenleri hakkında bilgisi olmadan haksızca ve ahlaksızca yorum yapan genç arkadaşlarıma...
İNŞALLAH BİR GÜN ÖĞRETMEN OLURSUNUZ!
Bırak hocam ya 80 olam notumu bu cocuk bunlari yapamaz diye notumu 50 yapan hocanin ben a...... bile .........
-
Öğretmenler Yeni Nesil Sizin Eseriniz olucaktır... M.Kemal ATATÜRK... 
-
quote:
Orijinalden alıntı: ilgooz
quote:
Orijinalden alıntı: mathematical
quote:
Orijinalden alıntı: Hells Bells
Pardon da ben fen lisesinin en iyi kurundayken , karşımda uyduruk bir üniversitenin tarih bölümünü 2. Öğretimden bitirmiş birinin beni aşşağılamasına karşı sessiz durmam açıkçası.İyi öğretmenler de var , internet Kafe'ye gidip cs attıklarımız bile var ki onların dersinde ağzımı bile açmam, fakat gelip de bana her fırsatta inceden laf sokan birine karşı saygılı olmam saçmalık.Öğretmenden öğretmene değişir her şey.
Sen istersen meslek lisesinin en son kurunda ol, yada bulunduğun yerde.. Önemli olan öğretmenin sana ne verebileceğidir. O dediğin Uyduruk üniversitenin Tarih bölümünü 2. öğretimden bitiren hoca, belkide sana en çok şey katacak olan hocadır. Bilgi, birikim, en önemlisi ZEKA okuduğun lise ya da üniversite ile alakalı değildir. Sınav sistemi de zekayı ölçmez zaten.(ölçmesi de gerekmez). Ama insanları bulundukları okulla, derecesiyle,puanıyla,üniversitesiyle,lisesiyle değerlendirip, bu bana birşey veremez deme. Sokakta gördüğün dilenci, bedavaya, sana hayattaki en büyük dersi verebilir. Ama zaman var daha, bunları öğrenecek kadar yeterli olur inşallah...
@mathematical
Merhaba, izninizle size birkaç şey sormak istiyorum, teşekkürler.
- Sınav sistemi neyi ölçüyor?
- Eğitim sistemini nasıl buluyorsunuz?
- Neden öğretmen oldunuz?
Estağfurullah, bunlar tamamen benim düşüncelerim, onu belirteyim ki katılmak istemeyenler olabilir!
SINAV SİSTEMİnin aslında doğru dürüst birşeyi ölçtüğü yok. Hatta en önemlisi bilgiyi bile ölçmüyor. Belki şunu söyleyebiliriz; genellikle çok çalışmakla alınan puan doğru orantılı oluyor. İşte burada bir sıkıntı var. Çünkü çok çalışan çok şey bilmiyor. Çok soru kalıbı görüyor. Gördüğü soru kalıbına benzer soru çıkınca da yapıyor.
Ben matematik öğretmeniyim daha önce de belirtmiştim. Kendi branşım adına bir kaç örnek vermek istiyorum. Diğer branşlarda da durum ortalama aynıdır.
Örneğin; çarpanlara ayırma ile ilgili 200 soru kalıbı varsa ortalama, bende sadece bir soru kalıbından yirmişer tane soru çözsem bu konu ile alakalı 4000bsoru çözmüş olurum.Bu arada konunun özünü, anlamını, ne işe yaradığını öğrenmesem de artık soruların neredeyse hepsini çözebiliyorum. Bu da ÖSYM beni ters köşeye yatırmazsa MAT1 ve MAT2' deki bütün çarpanlara ayırma sorularını YGS-LYS'de çok rahat çözmüş olurum. Dediğim gibi artık bizden konunun özü yerine, pratik, kolay, soru çözdürecek, üniversite kazandıracak ama konuyu tam öğretmeyen metotlardan konuyu anlatmamız isteniyor. Herkes bunu istiyor. İdare, aile, öğrenci, öğretmen herkes üniversiteye odaklı olduğundan mecburen böyle bir durum ortaya çıkıyor!
EĞİTİM SİSTEMİnden aslında yukarıda biraz bahsettim. Sınav sistemi bunları gerektiriyor. Düşünün; her sene eğitim seviyesi sürekli artmasına! rağmen, bu kadar dersane harıl harıl sınava hazırlarken, konu anlatımlı, soru bankası, yaprak test, deneme, online ders... imkanlar artmışken her sene sınavda sıfır çeken öğrenci sayısı artıyor. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!
Ha! şunu atlamadan geçmeyelim. Sadece sistem mi bozuk? Tabii değil. Bozulan dünya olduğundan içindeki herkes bozuldu. Öğrencilerin artık ellerinde çok daha fazla imkan var. Ders çalışmaktan başka yapacakları çok fazla şeyleri var. Ama 'sistem bozuk hocaağğm ben napıyım düzeltin o zaman' demek yerine daha çok çalışıp sistemi değiştirmeye çalışmak daha faydalı olur diyorum.
NEDEN ÖĞRETMEN OLDUM: Hayattaki her şey beni öğretmem olmam için hazırladı! Çünkü öğrenciyken çok iyi hocaların yanında benimde sevmediğim öğretmenler oldu. Öğrencilerin aklındaki öğretmenden çok farklı bir öğretmen olmak vardı benim aklımda. Öyle de yaptım! Bu sanki bir seçimden ziyade bir görevdi bana.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mathematical -- 13 Şubat 2012; 1:02:40 >
-
eğitimde şiddete evet diyenlerdenim 
türkiyede eğitim sistemine gelirsek bir halt olmaz.
küçük yaştaki hayallerimiz ortaokul-lise döneminde sönüp gidiyor.
çünkü uğraşılması gereken birçok saçma şey var.
tartışılması yüz yüze olacak konular ne kadar yazarsan yaz ucu bucağı yok malesef.
özet olarak çoğu kişi mesleğinden memnun değil.
memnun gibi gözüksede içinde hep başka bir şeylerin hayali olur.
hep keşkeler olur.
bu sene üniversite sınavına 2.girişim olacak.
ama ben hep müzikle sanatla uğraşmak istemişimdir.
kitaplar okumak müzikler dinlemek tiyatrolara gitmek isterdim.
belki bir eleştirmen olurdum.
ya da sanatta ilerleyebilirdim.
ama böyle birşey olmayacak çünkü bunlar hemen para kazandıran şeyler değil.
paran yoksa hiçbirşeysin malesef.
o yüzden muhendislik okuyacağım.
ha çok mu istiyorum hayır.
mecburmuyum evet.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ryan Oreily -- 13 Şubat 2012; 1:05:58 >
-
WhiteSword
Sen öğrenci olma, okuma da... -
quote:
Orijinalden alıntı: mathematical
quote:
Orijinalden alıntı: ilgooz
quote:
Orijinalden alıntı: mathematical
quote:
Orijinalden alıntı: Hells Bells
Pardon da ben fen lisesinin en iyi kurundayken , karşımda uyduruk bir üniversitenin tarih bölümünü 2. Öğretimden bitirmiş birinin beni aşşağılamasına karşı sessiz durmam açıkçası.İyi öğretmenler de var , internet Kafe'ye gidip cs attıklarımız bile var ki onların dersinde ağzımı bile açmam, fakat gelip de bana her fırsatta inceden laf sokan birine karşı saygılı olmam saçmalık.Öğretmenden öğretmene değişir her şey.
Sen istersen meslek lisesinin en son kurunda ol, yada bulunduğun yerde.. Önemli olan öğretmenin sana ne verebileceğidir. O dediğin Uyduruk üniversitenin Tarih bölümünü 2. öğretimden bitiren hoca, belkide sana en çok şey katacak olan hocadır. Bilgi, birikim, en önemlisi ZEKA okuduğun lise ya da üniversite ile alakalı değildir. Sınav sistemi de zekayı ölçmez zaten.(ölçmesi de gerekmez). Ama insanları bulundukları okulla, derecesiyle,puanıyla,üniversitesiyle,lisesiyle değerlendirip, bu bana birşey veremez deme. Sokakta gördüğün dilenci, bedavaya, sana hayattaki en büyük dersi verebilir. Ama zaman var daha, bunları öğrenecek kadar yeterli olur inşallah...
@mathematical
Merhaba, izninizle size birkaç şey sormak istiyorum, teşekkürler.
- Sınav sistemi neyi ölçüyor?
- Eğitim sistemini nasıl buluyorsunuz?
- Neden öğretmen oldunuz?
Estağfurullah, bunlar tamamen benim düşüncelerim, onu belirteyim ki katılmak istemeyenler olabilir!
SINAV SİSTEMİnin aslında doğru dürüst birşeyi ölçtüğü yok. Hatta en önemlisi bilgiyi bile ölçmüyor. Belki şunu söyleyebiliriz; genellikle çok çalışmakla alınan puan doğru orantılı oluyor. İşte burada bir sıkıntı var. Çünkü çok çalışan çok şey bilmiyor. Çok soru kalıbı görüyor. Gördüğü soru kalıbına benzer soru çıkınca da yapıyor.
Ben matematik öğretmeniyim daha önce de belirtmiştim. Kendi branşım adına bir kaç örnek vermek istiyorum. Diğer branşlarda da durum ortalama aynıdır.
Örneğin; çarpanlara ayırma ile ilgili 200 soru kalıbı varsa ortalama, bende sadece bir soru kalıbından yirmişer tane soru çözsem bu konu ile alakalı 4000bsoru çözmüş olurum.Bu arada konunun özünü, anlamını, ne işe yaradığını öğrenmesem de artık soruların neredeyse hepsini çözebiliyorum. Bu da ÖSYM beni ters köşeye yatırmazsa MAT1 ve MAT2' deki bütün çarpanlara ayırma sorularını YGS-LYS'de çok rahat çözmüş olurum. Dediğim gibi artık bizden konunun özü yerine, pratik, kolay, soru çözdürecek, üniversite kazandıracak ama konuyu tam öğretmeyen metotlardan konuyu anlatmamız isteniyor. Herkes bunu istiyor. İdare, aile, öğrenci, öğretmen herkes üniversiteye odaklı olduğundan mecburen böyle bir durum ortaya çıkıyor!
EĞİTİM SİSTEMİnden aslında yukarıda biraz bahsettim. Sınav sistemi bunları gerektiriyor. Düşünün; her sene eğitim seviyesi sürekli artmasına! rağmen, bu kadar dersane harıl harıl sınava hazırlarken, konu anlatımlı, soru bankası, yaprak test, deneme, online ders... imkanlar artmışken her sene sınavda sıfır çeken öğrenci sayısı artıyor. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!
Ha! şunu atlamadan geçmeyelim. Sadece sistem mi bozuk? Tabii değil. Bozulan dünya olduğundan içindeki herkes bozuldu. Öğrencilerin artık ellerinde çok daha fazla imkan var. Ders çalışmaktan başka yapacakları çok fazla şeyleri var. Ama ''sistem bozuk hocaağğm ben napıyım düzeltin o zaman demek yerine daha çok çalışıp sistemi değiştirmeye çalışmak daha faydalı olur diyorum.
NEDEN ÖĞRETMEN OLDUM: Hayattaki her şey beni öğretmem olmam için hazırladı! Çünkü öğrenciyken çok iyi hocaların yanında benimde sevmediğim öğretmenler oldu. Öğrencilerin aklındaki öğretmenden çok farklı bir öğretmen olmak vardı benim aklımda. Öyle de yaptım! Bu sanki bir seçimden ziyade bir görevdi bana.
"sistem bozuk hocaağğm ben napıyım düzeltin o zaman demek yerine daha çok çalışıp sistemi değiştirmeye çalışmak daha faydalı olur diyorum"
hocam bu konuda belki öğretmenler olarak kendi içinizde haklı olabilirsiniz ama öğrenciler arasında bu konu tartışılır en basitinden yukarıda bi arkadaş söylemiş biyoloji kimya öğretiyolar bize alakası yok bölümümüzle diye çok doğru söylemiş benim bölümüm sayısal 2. ünv mi okuyorum 25 yaşındayım sayısal olmama rağmen türk dili edebiyatı - atatürk ilke ınklap tarihi dersimiz var ve zorunlu bu durumda öğrenci kendi içinde hesap yapıyo ya ben sayısal bölüm okuyup niye edebiyat görüyorum diye 25 yıldır türkçe konuşmayı öğrenemediysek yatıp ölelim hepimiz bu konuyu hocalarımıza sorduğumuz zamanda siz çok iyi biliyonuz herşeyi diyolar bi öğretmene göre bi öğrencinin öğretmenden herhangi bi konuda daha bilgili olması imkansız özellikle bu konu dersiyle ilgiliyse ki ben bunun problemlerini çok yaşadım bilgisayar teknikeriyim bilgisayar hocam sınıfın ortasında sadece imza atıp çıkabilirmiyim dediğim için bi ders boyunca dalga geçti sonra bende intikamını aldım tabi sonra gidip yönetime şikayet ediyo şerefsiz bunu sizin için söylemiyorum ama genelleme yaparsak siz öğretmenler olarak öğrencilerinize yaklaşım tutumunuzu değiştirmediğiniz ve onların okuldan isteklerini beklentilerini anlamadığınız sürece siz öğrencilerden öğrencilerde sizden dert yanacaktır. ve bu eğitim sistemi değişmediği sürece okullan bilgili yetenekli ve hayatta başarılı bireyler yetiştirmek yerine ilgisi merakı olmadığı alanda çalışan istesede başarılı olamayan bireyler yetiştiricektir bu sistemin sadece üniversite falan değil komple kökten ilk okul 1. sınıftan itibaren değiştirilmesi gerekiyo belki anaokulundan sistem en başından hatalı ben hayatımda 1 dk bile geometri dersi görmedim öss de geometri sorusu çıktı ki matematikten nefret ederim sadece 2x2 = 4 benim matematiğim bu kadardır bu kadar matematiklede işimde gayet başarılıyım öğrenciyi ve genç bir bireyi istekli hevesli meraklı olduğu alana yöneltmek yerine soru manyağı ucubelere çeviriyosunuz buna tepkisini göstermesi gereken kişilerde öğretmenler çünkü öğrenciler ne derse desin o sistem kalıp olmuş değişmez birşeyleri değişitiricek olan sizlersiniz
-
Türk Dili ve Edebiyatı ile Atatürk İlkeleri ve İnkılapları derslerinin bölümlerle alakası yoktur.
Her Türk vatandaşının kendi dilini kurallarıyla öğrenmesi ve kendi tarihini özellikle Atatürk'ü bilmesi için bu dersler liselerde ve üniversitelerde vardır.
Sayısalcı olmak bundan muaf olmak anlamına gelmez.
Geçmişini bilmeyen, dilini yitirmiş milletler tarihten silinmeye mahkumdur. -
Bu yazdığı başka bir konuya da yazdım al bak buraya da kopyalıyorum : Ben ilk okulda yani 3. sınıfta başlayıp 5. sınıfa kadar öğretmenimden dayak yedim matematiğe kafam basmıyordu o yaşlarda beni öyle bir döverdi o sınıfın ortasında 50 kişinin gözü önünde tokat tekme elime tahta cetvelle ve vücudumun başka yerlerine vurmalar başka bir çocuk ile benim ensemden tutup kafalarımızı bir birine vururdu. Düşündükçe o anı hem o anlar gözümün önüne geliyor hemde sinirleniyorum. Günde bir iki kere dövse takmayacam kafaya ama arkadaşlar haftanın 5 günü her gün defalarca dayak yerdim o hocadan adını da unutmadım Kemal Ergin inanın bana şimdi karşıma çıksa yine bana el kaldırsa yaşın başına bakmam kolunu üç yerinden kırarım.
--------------------------
Dayak yememin sebebi ise matematikten o zamanlar kafam basmadığı içindi... Suçlumuyum bence değilim.
-
quote:
Orijinalden alıntı: inanç_turasay
Bu yazdığı başka bir konuya da yazdım al bak buraya da kopyalıyorum : Ben ilk okulda yani 3. sınıfta başlayıp 5. sınıfa kadar öğretmenimden dayak yedim matematiğe kafam basmıyordu o yaşlarda beni öyle bir döverdi o sınıfın ortasında 50 kişinin gözü önünde tokat tekme elime tahta cetvelle ve vücudumun başka yerlerine vurmalar başka bir çocuk ile benim ensemden tutup kafalarımızı bir birine vururdu. Düşündükçe o anı hem o anlar gözümün önüne geliyor hemde sinirleniyorum. Günde bir iki kere dövse takmayacam kafaya ama arkadaşlar haftanın 5 günü her gün defalarca dayak yerdim o hocadan adını da unutmadım Kemal Ergin inanın bana şimdi karşıma çıksa yine bana el kaldırsa yaşın başına bakmam kolunu üç yerinden kırarım.
--------------------------
Dayak yememin sebebi ise matematikten o zamanlar kafam basmadığı içindi... Suçlumuyum bence değilim.
böyle öğretmenlerin meslekten uzaklaştırılması gerekiyor...
farklı memuriyetlere kaydırılmaları herkes için iyi olur.
-
quote:
Orijinalden alıntı: Prof.Matematik
quote:
Orijinalden alıntı: inanç_turasay
Bu yazdığı başka bir konuya da yazdım al bak buraya da kopyalıyorum : Ben ilk okulda yani 3. sınıfta başlayıp 5. sınıfa kadar öğretmenimden dayak yedim matematiğe kafam basmıyordu o yaşlarda beni öyle bir döverdi o sınıfın ortasında 50 kişinin gözü önünde tokat tekme elime tahta cetvelle ve vücudumun başka yerlerine vurmalar başka bir çocuk ile benim ensemden tutup kafalarımızı bir birine vururdu. Düşündükçe o anı hem o anlar gözümün önüne geliyor hemde sinirleniyorum. Günde bir iki kere dövse takmayacam kafaya ama arkadaşlar haftanın 5 günü her gün defalarca dayak yerdim o hocadan adını da unutmadım Kemal Ergin inanın bana şimdi karşıma çıksa yine bana el kaldırsa yaşın başına bakmam kolunu üç yerinden kırarım.
--------------------------
Dayak yememin sebebi ise matematikten o zamanlar kafam basmadığı içindi... Suçlumuyum bence değilim.
böyle öğretmenlerin meslekten uzaklaştırılması gerekiyor...
farklı memuriyetlere kaydırılmaları herkes için iyi olur.
Yok bunları meslekten değil hayattan uzaklaştırmak lazım.
-
Yalnızca ilk sayfayı okudum hocam, eskiden olsa hepsini okurdum ancak hem forumun yaş ortalamasının git gide düşmesi olsun hem de diğer meşguliyetler dolayısı ile gerisini okumuyorum. Ülkemizdeki öğretmenlerin bir çoğunun faydasız insanlar olduğunu düşünüyorum, en azından eskilerin. Ancak sizin sözlerinize katılmamak mümkün değil. Ben 2008 mezunuyum. Bu bahsettiğiniz, kısaca lakayıt davranışlarda bulunan öğrencilerden bizim zamanımızda da bolca vardı. Fakat görüyorumki bizden sonra da katlanarak artış gösteriyor. Ben bir kaç defa mezun oldugum liseye yaptıgım ziyaretler sırasında da tecrübe ettim bu gibi şeyleri. Büyük bir ahlaki yozlaşmayla karşı karşıyayız ve bence bunun en büyük sebebi bilinçsiz internet kullanımı ve bu yozlaşma bence sanılanın aksine porno içerikli sitelerden çok sizin de dediğiniz gibi bu tarz forum, sözlük gibi oluşumlardan besleniyor. Hepimiz öğrenci olduk, o çağlardan geçtik. Hatta ben de bu forumda büyüyenlerdenim. 16 yaşındaydım üye oldugumda, şimdi 22 olduk. Bilgisayarla yatıp, bilgisayarla kalkan bir insandım, hala da öyleyim. Her türlü pisliği, ahlaksızlığı da internetten öğrendim diyebilirim. Ama eskiden bu kadar hızlı yayılmıyordu bunlar, birine denk gelsen bile onundan uzak durabiliyordun. Şimdi öyle değil... 10 yaşındaki çocukların ağzındaki küfürler küfürbaz haydoyu şaşırtacak cinsten. Yasakçı zihniyete kesinlikle karşıyım ama artık bu tarz forum ve sözlüklere kesin ve sert bir yaş sınırlaması getirilmesi gerek diye düşünüyorum.
Son olarak dayağa karşıyım ancak ne yazık ki bazı öğrencilerin gerçekten hakettiğini düşünüyorum. Benim öyle arkadaşlarım vardı ki, kendileriyle kişisel olarak bir meselem olmasa bile benim çocugum olsa sabahtan akşama kadar döverim dediğim tiplerdi. Anne-baba gereken eğitimi vermemiş, bu yaşa gelmiş ve tam anlamıyla bir saatli bomba. Bunlarla oturup, adam yerine koyup laf bile anlatamazsın. Tamamen ziyan, kendisine ve topluma hiç bir faydası olmayan hatta zarar veren insanlar. Bu tarz sorunlu kişiliklerin okuldan çok psikologlar eşliğinde rehabilitasyon merkezlerine gönderilmesi gerek. Aslında bu da tamamen toplum psikolojisinin ve toplumdaki genel ahlaki çöküntünün gençlere yansıması ama hiç girmeyelim oralara.
Son demiştim ama buradan o çok bilmiş, "hayatın sırrını çözdüm aga! herkes mal, bi ben zekiyim, hiç birinize ihtiyacım yok" nidalarıyla doşan egosu tavan yapmış (ki doğal) genç isyankar ergen arkadaşlarıma seslenmek istiyorum; kendinize güvenmeniz güzel, sisteme karşı baş kaldırı daha ayrı bi güzel ama asılında sonunda bir bok bilmediğinizin ve o kadar da zeki olmadığınızın farkına varabilecekseniz güzel. Umarım ileride hepiniz daha meraklı, daha çok araştıran insanlar olabilmeyi ve anlamsız egolarınızdan kurtulmayı başarabilirsiniz.
-
valla ben şu son 5 ay'da şunu gördüm.
Parası olan gidiyor özel okula yazdırıyor. Eğitimi özel okullar veriyor. daha iyi şartlara sahipler en azından.
Ne bilim en kötü örneği veriyorum daha 1.ci sınıftan ingilizce eğitimi veren özel okullar var. düşünün bu şekilde liseye gelen bi ögrencinin ingilizce seviyesi nasıl olur
En basit örnekti yanlış anlaşılmasın.
Bende Devlet okulunda okudum Çogunluk gibi , bizim ögretmenlerimiz sanki toplama kampindan toplanmiş gibilerdi. içlerinde adam gibi egitmen yoktu.
inanmassiniz belki dil anlatim dersine giren hocamiz , sınav sırasında sınıfta gazete okuyordu, kitap açmak serbest kopyanın dibine vuruluyordu. kimse derse çalışmıyordu. çünki biliyordu ki sınavın böyle geçecegini.
biz bunlara ragmen öss'ye girdik bir çok kişi üniversiteyi kazandı.
başka bitanesi vardi 2 saatlik dersin 1 saatini futbol'a ayırıyordu.
ozamanlar belki öğrenci gözüyle bunlar iyi gibi görünsede şimdi geriye bakıp düşündügümde keşke öğretmenler böyle saçmaliklar yapmasaydı da ders anlatip bizlere bişeyler katabilseydiler.
edit:
ha yukarda yazdım mesela sen niye kopya çektin ? neden çalışmadın diyen olabilir.
Ya kardeşim öyle bir sınav sistemimiz vardı ki eminim hala öyledir 10 tane yazılı olunacak ders varsa hepsi aynı haftaya sıkıştırıyordu.
hangi birine çalışacaksın , mantık olarakta böyle bi dersi aradan eleyip çalışmıyorsun.
öğrencileri not almaya endeksli yaptıklari için ögrenciler kopya çekiyor / çalışmıyor.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi McCarty -- 13 Şubat 2012; 13:07:36 >
-
quote:
Orijinalden alıntı: Said6
quote:
Orijinalden alıntı: its miller time
Tamam.
Okudum bence de haklısın. Bu liselilerin %80'ini sıra dayağına çekmek lazım.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kıvan Ç -- 13 Şubat 2012; 13:13:32 >
-
quote:
Orijinalden alıntı: Prof.Matematik
Türk Dili ve Edebiyatı ile Atatürk İlkeleri ve İnkılapları derslerinin bölümlerle alakası yoktur.
Her Türk vatandaşının kendi dilini kurallarıyla öğrenmesi ve kendi tarihini özellikle Atatürk'ü bilmesi için bu dersler liselerde ve üniversitelerde vardır.
Sayısalcı olmak bundan muaf olmak anlamına gelmez.
Geçmişini bilmeyen, dilini yitirmiş milletler tarihten silinmeye mahkumdur.
söylediğiniz şeyle benim anlatmak istediğim şeyler aynı değil ben o dersi almak istemiyorum arkadaş seçmeli yapsınlar niye dayatıyolar yada nasıl ingilizceye muaf sınavı varsa onlarada olsun ilk okuldan beri güzel yazma ve okuma dersi - edebiyat - türk dili edebiyatı yani yıllardır bu dersler niye zorunlu lise için dediğinizi anlarım ama üniversite niye ? o dersleri görmek istesem gider tarih okurum edebiyat okurum üniversitede ilgili bölüm mezunu dışında kaç öğrenci bi edebi eser yapmışlığı var yada divan edebiyatının ilerdeki hayatımın neresinde bana lazım olucak ? tarım makineleri bölümünü okuyorum ben koyunlara inekleremi edebiyat yapıcam ? gençliğin hem zamanını yiyorlar hemde kafasını hiç işine yaramıcak şeylerle dolduruyorlar
-
Annem ve babam öğretmen olduğundan bu konular evde sık sık geçiyor ve genellikle hak veriyorum. Kendi ilimin öğretmen lisesinde 3. sınıf okuyorum ve şimdiye kadar öğretmenlerime babama gösterdiğimden az saygı gösterdiğim çok nadirdir. Ama bugün başıma ne geldi bakın fikirlerim bugün tamamen değişti.. Okul nöbetçisiydim bugün ilk defa yapıyorum lise hayatımda. Okul bitene kadar bana verilen görevi elimden geldiğince yapmaya çalıştım. Müdür çağırdı beni okul yakınlarındaki bir eve mektup bıraktırdı, ayak işi yaptırdı resmen yani gün boyunca yardımcılarıyla birlikte istedikleri çayların haddi hesabı yok. Neyse mektubu bıraktım döndüm yine ziyaretçi defterinin başında bekliyorum. Geldi müdür yardımcılarından biri azarlamaya başladı neden görev başında değilmişim?? ama öyle bir bağırıyor ki sabırlı olmak elde değil. Ama yine de sinirlerime hakim oldum olayı sakince anlattım. Özür bile dilemeden defoldu gitti. Neyse bu da geçti okul biticek artık defterleri topluyorum. Almanca dersi işleniyormuş alt dönemden bir sınıfta sıra ona geldi. Defteri rica ettim hocadan. Almanca iste dedi almanca.. Benim de almancam iyi değil hoca da bunu çok iyi biliyor. Ben de söyleyemem dedim. Taktı kafaya bu beni illa almanca konuşturtçak, ingilizce söyledim, ingilizce almanca karışık söyledim. rezil oldum çocuklara. benim dönemimden olsa yine tanıyolar bişey değil. Yeterince rezil ettikten sonra verdi defteri. O moralle bide müdür yardımcılarının yapması gereken fiş işlerini bize yaptırdı. 10. sınıflardan birinin defteri yoktu ortalıkta, bide ordan fırça yedik. Lanet olsun daha ne yapayım? İlla diyor ki gel arabamı çiz. Elin cebinde konuş. Ukala davran. Hepsini hak ediyorlar.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi melih81 -- 13 Şubat 2012; 21:58:45 >
-
gerçekten okudum haklısın sen ögrecıden yana olmussun hocam ben ıse hep ögretmenden yana oldum üni 1 ogrencısıyım lise 1 de ogretmenın arkasından hareket ceken arkadaşımla kavga etmıslıgım var senın neyine ögrencı savunmak sende suç kusura bakma. -
Öncelikle dünyadaki belkide en saçma eğitim sistemindeyiz. Burası doğru.. Nedeni ise doktor olmak isteyen birinin fizik dersi alması veya mühendislik isteyen birinin biyoloji alması ve bu derslerden sınava girmeleri ve bu puanlarla üniversitelere yerleşmesi. Ne kadar saçma değil mi ?
Eğitim sistemindeki yanlışları umarım PISA sınavı sonuçlarında görürüz. (Not: PISA uluslararası yapılan bir sınavdır. Okulda öğrenilen bilgilerin günlük hayatta kullanılması ve öğrencinin okuduğunu anlamasını ölçen bir sınavdır.)
Konunun her ne kadar bunla pek alakası olmasada eğitim sisteminin bu kadar yanlış olduğu yerde öğrencininde istediğiniz gibi olmaması bence çok normal...
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Lentus -- 13 Şubat 2012; 22:39:02 > -
Hoca kendini ne sanıyor da öğrencisine el kaldırır? öğrenciye hakaret veya el kaldırma hatta dövme gibi durumlar (öğrenci ilk vuran olmadığı sürece)asla ama asla kabul edilebilir bir şey değildir.
2. olarak öğretmenler öğrencilerine asla ama asla adil davranmazlar. tutup da sınıfın en ukalasına basar iyi sözlüyü sonra da gider derse katılmayan öğrenciye basar kötü sözlüyü. ki bu da öğrencileri hep o kötü olmaya iten bir davranıştır. Ayrıca sınavlarda öğretmenler göz göre göre kopya çekilmesine izin verir ve işin kötüsü öğretmen bunun kağıdını almaz üstüne üstlük he senin notların iyi al benden daha da iyi sözlü der ve verir kopya çektiğini bile bile. ama sınıfta kopya çekmemiş birine, senin notların kötü çalışmıyorsun deyip sözlünü yükseltmeye tenezzül bile etmez.
O yüzden gidip de öğrencilerde sorun arayacağınıza(kendinizi rahatlatıyorsunuz, heralde?) biraz da özeleştiri yapın sizi gidi ukala çok bilmiş hocalar. Sizin gibileri çok gördüm ben, kendinizi bir şey sanıp ortalıkta masumlara çamur atmaktan başka hiçbir işe yaramazsınız. Hiçbir şeyi hemde hiçbir şeyi hak etmiyorsunuz. İmkanım olsa hepinizi atardım okuldan.
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
