Şimdi Ara

Obez Olmak Saygı Duyulmayan Bir Engellilik Halidir. (3. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
96
Cevap
8
Favori
3.766
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mr.Lonely

    Lise sonum.

    Bizim sınıfta da kilolu birisi var. Obez olduğunu sanmıyorum, sadece kilolu. Ama sınıfta çok dalga konusu oluyor, sınıf da gülüyor. Yarım dünya, tombul filan diyorlar. Ben genelde duruma engel olmak için onu savunuyorum ama "Sen neden bu çocuğu savunuyorsun"dan ileri geçmiyor mevzu. O da bazen gülüyor ama insanın içine oturur, değil mi?

    Tabi ya oturmazmı..İlkokulda bizimde sınıfta tek kaşlı bir çocuk vardı.Ben hariç tüm sınıf dalga geçerdi Mc donals,martı kaş felan diye.Gittim buna dedim;senle dalga geçenlerle sende şu kusurlarıyla dalga geç diye.Oda öyle karşılık verince karşı tarafında tabi zoruna gitti bidahada dalga geçmediler.

    Not:Sınıftakiler zorbaysa arkadaşın karşılık verince dövmeye kalkabilirler.
    Dipnot:Çünkü bizim sınıfta öyle oldu.Yaşıtlarıma göre biraz daha kalıplı olduğum için korumuştum arkadaşı.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mr.Lonely

    quote:

    Orijinalden alıntı: hdloader11

    Siskolar sizi Saka bi yana obez olmak kisinin kendi secimidir engellilik falan hikaye. Bogazini tutamayan adam obez olur.

    Ben pek böyle düşünmüyorum. Sonuçta kişinin iştahı açıksa metabolizmasıyla alakalı bir durumdur. E bu durumda insan metabolizmasını kontrol edebilir mi? "Aşık olmak hissi durum değildir, istesen olmazsın" gibi bir şey olmuş bu.

    Vucudun her gun almasi gereken bir kalori miktari var.O civarda kalori aldigin zaman bir sorun yok. Metabolizmam hizli falan filan hikaye yani. Sporcu degilsen ekstra proteine falan ihtiyacin yoksa o civarda kalori alman yeterlidir. Obez insanlar bu miktari bayagi bir asiyorlar ki obez oluyorlar. Bu arada obezite bu cagin sorunudur. Hic obez goremezsin 200 yil once cunku tuketici toplumu degildik o zamanlar. Kisi saglikli beslenmek yerine abur cubur hamburger tost yiyorsa o onun secimidir. Salata,balik,et,tavuk(evde pisirilmis, oyle bimden alinan mikrodalgaya koy ye tarzi degil) yiyerek obez olan kimse gormedim ben.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hdloader11 -- 13 Şubat 2013; 4:40:49 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sulluky

    quote:

    Orijinalden alıntı: Mr.Lonely

    Lise sonum.

    Bizim sınıfta da kilolu birisi var. Obez olduğunu sanmıyorum, sadece kilolu. Ama sınıfta çok dalga konusu oluyor, sınıf da gülüyor. Yarım dünya, tombul filan diyorlar. Ben genelde duruma engel olmak için onu savunuyorum ama "Sen neden bu çocuğu savunuyorsun"dan ileri geçmiyor mevzu. O da bazen gülüyor ama insanın içine oturur, değil mi?

    Tabi ya oturmazmı..İlkokulda bizimde sınıfta tek kaşlı bir çocuk vardı.Ben hariç tüm sınıf dalga geçerdi Mc donals,martı kaş felan diye.Gittim buna dedim;senle dalga geçenlerle sende şu kusurlarıyla dalga geç diye.Oda öyle karşılık verince karşı tarafında tabi zoruna gitti bidahada dalga geçmediler.

    Not:Sınıftakiler zorbaysa arkadaşın karşılık verince dövmeye kalkabilirler.
    Dipnot:Çünkü bizim sınıfta öyle oldu.Yaşıtlarıma göre biraz daha kalıplı olduğum için korumuştum arkadaşı.

    Yok ya sınıf ortamı öyle değil. 15 kişiyiz, genelde sınıf içinde rekabet filan olmaz. Ama bu dalga geçen arkadaş sınıfta sürekli espri yapan, komiklik yapan sevilen birisi. O öyle söyleyince herkesin komiğine gidiyor tabi. Bu şişman olan arkadaş da biraz muhabbeti cıvık bir insandır. Oturup iki kelime sohbet edemezsin çünkü ergen muhabbetlerine çevirir durumu, cıvıtır iyice. Bu sevilen, komik olan ona eğlenceli hitaplarda bulununca, sınıf da bu kilolu arkadaştan pek haz etmediği için gülüp alay ediyorlar işte.

    Ben de sevmem kendisini pek. Okul dışında merhaba, merhaba. Ama kişilerin kusurlarıyla dalga geçilmesine katlanamıyorum, nerede olsa haklı olduğu durumlarda savunurum yani.




  • hayatım boyunca ep genç irisi dediklerindendim. boyum uzun, kilom da nispeten fazlaydı. hiç kendine güven sorunu yaşamadım. belki çevremin ve ailemin etkisi vardır. 1.84 boyla hep 90-95 arası gittim geldim ta ki 2011 e kadar. işsizlik, ardından işi batırma, borçlanma, arabayı, eşyayı satma derken kendimi , 2 senede 30 kilo almış buldum.bu kilonn rahat bir 10-12 kilosunu da ağustostan bu yana aldım. valla ben kendimde zayıflamak için gerekli iradeyi bir türlü bulamıyorum. eskiden xl bile hafif bol gelirdii, şimdi 3xe zor giriyorum
  • Kilolu biriyle dalga gecmem ya da gidip saygisizlik yapmam ama kilolu birine de asla acimam ya da haline uzulmem.

    Disarida goruyorum 120 kilo olmus adam hala gidiyor Burger King yiyor gunde 2 litre kola iciyor vs. vs.

    Acikcasi obezitenin bir hastalik oldugunu da dusunmuyorum. Doktordan sen "obezsin" lafini duyup sonrasinda spor ve diyet ile kilo verip ustune vucut gelistirme ile guzel vucut yapan bir suru kisi taniyorum.

    O yuzden ben obezim o yuzden kiloluyum mentalitesini cok yanlis buluyorum ve daha once bir kac kere bu gorusu savunan kisilerle ufak tartismalar yasadim.

    Her insan farklidir mesela metabolizmasi hizli olan biri cok fazla yemek yiyip spor yapmasa bile kilo almayabilir. Ya da bir baskasinin metabolizmasi yavastir cok yemek yemeden bile kilo alabilir. Burda muhim olan insanin kendisini bilmesidir.

    Konuyu acan arkadasa sormak istiyorum 176 kiloydum su an 125 kiloya kadar dustum demissin. Benim merak ettigim sey hadi 80 kiloyu 100 kiloyu falan gectim ama spor ve diyet yapmak icin 176 kilo olmayi beklemek zorunda miydin? 120 kiloyken ya da 130 kiloyken spor ve diyete neden baslamadin? Yanlis anlamani istemiyorum kesinlikle hesap sormuyorum sadece merak ettigim icin ve sucun buyuk kisminin sende oldugunu dusundugumden soruyorum.

    Tum bunlara ragmen su an icinde bulundugun durumu sonuna kadar destekliyorum cok guzel bir sekilde 50 kilo vermissin ve inaniyorum ki spor ve diyete devam ettigin surece 90lara bile inebilirsin. Sen yeterki sporunu yap ve yediklerine dikkat et.




  • Yemeseydin

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • İnsanlar çok cahil, şişmanlayan kişiyi suçlu görürler bu durumda hep. " yemeseydin böyle olmazdın, kçını kaldırsaydın böyle olmazdın vs..." ama bu olay %80 vücut tipiyle alakalıdır. ektomorf olan biri iştahsız olur ve kilo alamayacak kadar da metabolizması hızlıdır. Endomorf ise tam tersi, yemek yemeye bayılır ve metabolizması da yavaştır. Bir de mezomorf var ikisinin arası. Bu durumu kişi kendi seçmediği için kilo meselesinde de diğer insanlar istediği gibi beslenirken bu kişilerin formda kalmak için ne yediğine sürekli dikkat etmesi ve spor yapması gerekir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Executor06

    İnsanlar çok cahil, şişmanlayan kişiyi suçlu görürler bu durumda hep. " yemeseydin böyle olmazdın, kçını kaldırsaydın böyle olmazdın vs..." ama bu olay %80 vücut tipiyle alakalıdır. ektomorf olan biri iştahsız olur ve kilo alamayacak kadar da metabolizması hızlıdır. Endomorf ise tam tersi, yemek yemeye bayılır ve metabolizması da yavaştır. Bir de mezomorf var ikisinin arası. Bu durumu kişi kendi seçmediği için kilo meselesinde de diğer insanlar istediği gibi beslenirken bu kişilerin formda kalmak için ne yediğine sürekli dikkat etmesi ve spor yapması gerekir.

    Metabolizma farkindan bende bahsettim ama olay sadece o degil. Vucut gelistirmeci oldugunu gordum imzanda o yuzden ekto/endo arasindaki farklari gayet guzel biliyorsun ama "Benim 130 kilo olmamin nedeni endomorf olmam" diye bir zihniyet olamaz. Oyle olsaydi dunyada endo olan herkes obez olurdu ama oyle bir sey yok. Yani is kiside bitiyor vucut tipinde degil. Ekto/endo olmak bir avantaj/dezavantajdir sadece.

    Kilo aldiysan zayiflamak icin spor yapip yediklerine dikkat edersin bu kadar basit. Biri 100 kilo iken hala spor yapmayip asiri derecede yemeye devam ediyorsa burda sucu o kisinin vucut tipinde degil o kiside ararim. Yil artik 2013 spor ve diyet yapmaktan basit bir sey yok. Gunde 30 dakika tempolu yuruyus bile spordur ve bir kisi bunu yapamiyorsa ben endoyum ondan 150 kiloyum diye kendini acindirmaya calismasin.

    Bak en basitinden konuyu acan kisi 176 kilo olmus ve o noktadan sonra spor ve diyetle 125 kiloya kadar dusmus. Demek ki isteyince oluyormus.

    OZET : Kisilerin suclu gorulmesinin sebebi kilo almalari degil kilo aldiklari halde bunu onlemek icin bir sey yapmamalari. Elmayla armutu karistirmayalim.




  • Birader televizyonlarda dahi görüyoruz. Halledilebilir bir durum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sweden2

    Evet arkadaşlar.
    yıllarını obez olarak geçirmiş bir arkadaşınız olarak size obezlerin toplum içerisindeki ve kendi dünyasındaki sıkıntılarından bahsetmek istiyorum.

    Obezler Engellidir
    obezlik bir engellilik midir ? Evet, çözümü olsada var olduğu sürece engellilik halidir.
    * Rahat hareketler yapamazsınız. Ayakkabısını bağlarken zorlanma veya hiç bağlayamama engellilik hali değil midir ?
    * Herkesin koşabildiği mesafeleri koşamazsınız. (65 yaşında bir büyüğümün yağmurlu bir günde ıslanmamak için depara kalktığımızda benden daha çok koşabilmesinin utancını üzerimden atamam hala)
    * Herkesin geçebildiği dar yerlerden geçemezsiniz.
    * Herkesin yürüdüğü ince bir kalasın üzerinden geçemezsiniz. Islak bir zeminin üzerine ince bir tahta parçası koymuşlar. Islanmadan karşıya geçsinler diye. Yaşlılar geçiyor, çocuklar geçiyor, bayanlar geçiyor. Sıra size gelip cesaret edemediğinizde insanların size bakışıyla beraber başınızdan aşağı dökülen kaynar suların psikolojiniz üzerinde bıraktığı tahribatı başka birşeyde yaşamak çok zor. Hatta o anda sırf o anı yaşamamak için basıp geçmek isterseniz. Kırılırsa kırılsın. O anda engelli biri olsanız kimse size gülmez, alay etmez, hatta yardım eder. Ama obez olduğunuz için herkes alay eder, güler, kimse yardım etmez. Kimse saygı duymaz.
    * Beden eğitimi dersleri obezlerin en büyük korkusu. Beden eğitimi dersinde istediği hareketleri yapamayacağımı bildiği halde sırf kendi egosunu tatmin etmek için beni komik duruma düşüren hocanın derslerinde daha fazla komik duruma düşmemek ve arkadaşlarımın gözünde daha fazla küçülmemek için beden eğitimi dersleri olan günlerde okuldan kaça kaça devamsızlık yüzünden disipline gönderilmiştim.
    * Otobüs, minibüs, taksi vs sizin için en zahmetli alanlara dönüşür. Taksinin ön koltuğuna binerken bile zorlanmanın sıkıntısını tahmin edebilir misiniz.
    * Arkadaşlarımla maça gidiyorum. Herkes gülüp eğlenirken benim zihnimde "ya turnikeden geçemezsem" sorusu. Ya geçemezsem ? Herkes deli gibi eğlenir maçı konuşuyorken, ben utancımdan zihnimdekini paylaşamadığım insanlara sahte gülücükler atarak onlara eşlik etmeye çalışıyorum. Ne o ? Eğlenmeye geldim di mi ? Turnikeden tam geçerken karnımı içeri çekip kendimi öyle bir ileri iteşim var ki içeri girdiğimde polislerin bakışını unutamam. Peki ya adamın halimi anlayıp, herkesi didik didik ettikleri bir derbi maçında üzerimi aramaya gerek görmemesine ne demeli ? "Geç bakalım kocaman"
    * Ya maç çıkışı Fenerium anımıza ne demeli ? Maça gelmişiz, alışveriş yapalım di mi ? Bütün arkadaşlarım forma, ceket vs deneyip satın alırken ben hangi reyondayım ? Atkı - Süs eşyası.. e ne olacaktı başka ?
    * Sadece Fenerium'da değil. Bütün mağazalarda insanlar için yapılmış milyonlarca elbiselerin hiç birinin senin için olmaması nasıl bir duygu bilir misiniz ? Gidip hiç birşey alamadan, aval aval bakarak geri dönmek. Mağaza çalışanının sorusu ise ibretlik "Hediye bakıyorsunuz sanırım" Biliyoruz bize göre birşey olmadığını !
    * Obez ve genç bir erkek denize gidebilir mi ? Havuza ? Plajda güneşlenebilir mi ? Kanunen hiç bir engel yok ama yürek ister. O kadar özledim ki. Çocuk yaştaydım en son gittiğimde, denize girdiğimde, kokusu, havası, yüzmenin o heyecanı. Bir de seni davet eden arkadaşlara, akrabalara "denize girmeyi sevmiyorum" edebiyatını yapmanın zorluğu.
    * Lunaparklara ne demeli ? Ranger'a, gondola, çarpışan arabalara uzaktan bakmak. Hatta bazı oyuncakların üzerinde kilo sınırlaması tabelalarını okumak. Yanındaki arkadaşının o yazıyı okuyup "sen kaç kilosun lan" demesi.
    * Asansörde "aşırı yük" yazısını okumak nasıl bir his ? Defalarca asansörde kalmak. Fobiye dönüşen bu utanç yüzünden sırılsıklam terleyerek 30 katı medrivenle çıkmak.

    Peki ya De-Javu Sohbetlere Ne Demeli ?
    Hiç bir zaman bitmeyecek aynı muhabbetler. Seni kim görse hep ama hep aynı şeyleri milyarlarca defa işitmek
    Obezler giydikleri kıyafetler yüzünden + , - 15 kilo fazla veya eksik gözükebilirler.
    Sırf bu nedenle Hergün yaşanan diyaloglar;

    - Kilo mu verdin ?
    - Kilo mu aldın ?
    - Kilo vermeye başlamışsın.
    - İyice şişmişsin be oğlum.
    - Ya biraz kilo ver bu ne
    - İncelmeye başladın hadi bakalım
    Allah sizi davul etsin e mi.

    Şişmanlara Yönelik Öneri Üstadlarıyla Sohbetler
    "git başımdan" diyerek kovalayabileceğiniz statüden başlayıp karşısında ceketinizi ilikleyeceğiniz (ilikleniyorsa tabi) statüye kadar geniş bir yelpazedeki insanların sizinle sohbetleri. Hepsinin tek ortak özelliği vardır. Hiç biri sizin bu konuşmaları hayatınızın her günü defalarca duyduğunuzu farkında değildir ve hepsi size bunu ilk söyleyenin kendisi olduğunu zanneder. Hepsi hayatın sırrını çözmüştür ve bunu size aktarmakla yükümlüdür.
    İşte başlıyoruz.
    - "Kaç kilosun ?"
    - "Çok mu yiyorsun ?"
    - "Benimde falanca vardı şu diyeti uyguladı. Bak başlıyorum; bıdı bıdı bıdı bıdı bıdı bıdı 1 tabak bıdı 2 çatal bıdı, kibrit kutusu kadar bıdı bıdı"
    - "Bol su iç, Kolayı şekeri kes"
    - "Abicim bak ekmekten, şekerden uzak kal hemen zayıflarsın"
    - "Ne zamandır böylesin ?"
    - "Zayıflamak istiyor musun ?" (yok çok memnunum 50 kilo daha alıcam)
    Bunun gibi hergün kilo üzerine bir sürü insanla bir sürü muhabbet. Hepsi aynı. Kısırdöngü tanımlaması tam bu döngü için.
    Obez biri obez olduğunu en fazla kaç dakika unutabilir ? Unutamaz, toplum her dakika hatırlatmak için mutlaka birşey yapar.

    Hadi bunlar iyi niyetli, ya da sizin aynı şeyleri duymaktan bıktığınızı düşünemeselerde sonuca ulaşman için yardım etmeye çalışan insanlar.

    Peki ya Alaycı Tayfaya Ne Demeli ?
    Yolda yürürken tacize uğrayan bayanları en iyi obez erkekler anlar.
    Obezlerin taciz edilmediği gün sayısı çok azdır.
    - "Oh maşallah yarım dünya"
    - "Ayı yavrusu"
    - "Memeler güzelmiş"
    - "Sütyenlik memeler"
    - "Şişko patates yarım kilo domates" (genelde mahalle piçlerinin türküsü)
    - "O ne be"
    - "Dünyayı yemiş"
    - vs vs vs
    Bunlar hardcore bir de soft olanları var. Genelde espri yaptığını sanan tanıdık, arkadaş tayfasından gelir ve kahkahalara vereceğin sahte tebessümler veya küfürlerinle sona erer.

    Askerlik ve Obezite
    Obezler Askere Alınmazlar Ama Hayatlarını Kurmalarınada Tam Anlamıyla İzin Verilmez

    Ben zamanında askere gitmeyi çok istedim. Ama almadılar. 2005 yılında alınmış 33-D / F1 (Askerliğe Elverişli Değildir) Raporum var. (Bir sene öncesinde 33-C verip seneye bir daha gel demişlerdi 2. gidişimde direkt 33-D / F1 ile sağlık heyetine sevkettiler ve raporum kesinleşti)
    O günden bu yana askerlikle bir daha işim olmadı.

    Ancak zayıflamam durumunda yeniden askere çağrılma gibi bir durumum söz konusu olup olmadığını araştırdığımda, daha önceden bu konuda askere alınma yönünde çıkan AYIM kararı olduğunu öğrendim.

    Üstelik zayıfladıktan sonra kendi isteğimle gidip şubeye "ben artık askerlik yapmak istiyorum" dersem almıyorlar. Çünkü askeri makamlarca verilmiş rapora göre elverişli değilim. Ama eğer biri seni askerlik şubesine ihbar ederse veya şuben senin dsyanı kaybettiği için yeniden çağırırsa veya senin askerliğe elverişli değildir raporu aldığın doktor alehine, başka bir asker yüzünden de olsa sahte rapor verdiğine dair dava açılırsa seni yeniden şubeye çağırırlar ve yeniden muayeneye gönderirler. Muayene sonucunda bu defa askerliğe elverişlidir raporu alacağın için derhal askere sevk işlemini yaparlar.

    Fazla kilolar hayatımın her dönemimi zehir etmekle kalmadı, kilolarımdan kurtulayım dediğim anda da karşıma böyle bir durum çıktı. Şimdi içinizde "askere gitmekten mi korkuyorsun ?" diyecek kişilere peşinen cevabım; Hayır askere gitmekten korkmuyorum. Bana verilen "artık askerlikle ilişiğin yok" anlamı taşıyan rapordan sonra haliyle kurduğum düzenimin bozulmasından korkuyorum. İş kuracağım kredi çekmem lazım. Yıllardır bu korkuyla kredi çekemedim. Çalışsam kredi borcunu öderim, ama ya zayıflayıp askere alınırsam ne olacak ? Bu borçlar aileme kalacak. Ödemyemeyip mahvolacaklar. Evlendim, çocuğum oldu. Karım askerlikle ilişiğim olmadığını ve O'na Allah ömür verdiği sürece bakacağımı bildiği için rahat bir şekilde benle evlendi. Askere alınırsam onlara kim bakacak ? Peki ya ben yurtdışına çıkmak istersem ne olacak ? Çürük raporu aldığım halde" ya zayıflarsam, o zaman biri ihbar edebilir şube beni yeniden çağırır, ben de yurtdşından olduğum için icabet edemem, bu durumda da kaçak durumuna düşerim" diye düşünüp ülke dışına çıkamamalı mıyım ?

    Bunların hiçbiri olmayacak şeyler değil. Hepimiz insanız. Ben çocukluğumdan beri kiloluyum. Askeri makamların kendi Sağlık Yönetmeliğine göre ve yine Askeri hekimlerin ve Askeri Sağlık Heyeti'nin verdiği karara göre Askerliğe Elverişli bulunmadıysam, bu benim suçum mu ? Böyle bir hal var diye ben hayatımda yeni bir düzen kuramayacak mıyım ? Gönül rahatlığı ile Kredi çekemeyecek miyim ? Evlenecek miyim ? Yurtdışına çıkamayacak mıyım ?

    20 yaşında sağlıklı şekilde askere gidenlerde evli olabilir, kredi çekmiş olabilir vs. tabi ki ama askerliğini yapmadan önce bu tarz işlere girmiş olanlar bunun sorumluluğunu alarak yapmışlardır. Sonuçta anayasal bir yükümlülük olduğunu bildikleri halde askere gitmeden önce evlenmiş, askere gitmeden önce borçlanmışlardır. Bu durum askeri makamları tabiki bağlamaz. Ancak bizim gibi olanların durumu farklı. Biz askere gitmek için işlemleri yaptırdığımız sırada yine askeri makamlar tarafından çürük raporu ile "Artık askerlikle ilişiğiniz yoktur" denilerek çürük statüsüne geçtik. Bu saatten sonra kendi düzenimizi kurmak hakkımız sanırım ? Ama değilmiş işte. Evlendim, çoluğa çocuğa karıştım. Bakmakla yükümlüğü olduğum insanlar var ve eğer bırakırsam birdaha dönemeyeceğim bir işim var. Şimdi tek çare çıkacak bedelli yasasından faydalanmak. Fazla kilolar 30.000 TL'lik bir kredi borcuna mal oldu. Napalım en azından para vatana gidecek.

    Aşk Hayatı ve Obezite
    Obezlerin en büyük sorunlarından biri de bu di mi ? Benim hayatımda 3 tane real sevgilim oldu. Obeziteyi sorun etmeyen kızlarda var denk gelirsen. Zengin olmadığım halde hem de. Tabi tanışma aşaması genelde farklı şekilde olmalı. İlk görüşte aşk diye bir durum obezlerde söz konusu değildir. Ya sanal alem üzerinden tanışıp etkileyeceksin, ya da iş dünyasında, akraba ortamında tanıştığın birine güven verip açılacaksın. Ama genele bakarsak bütün kızlara itici gelir görüntümüz. Hele size baktıktan sonra yanındaki en az kendi kadar salak kız arkadaşına fısır fısır birşeyler deyip gülüşenler yok mu oklava
    3. kız arkadaşımla evlendim zaten.
    Ben en azından bu kısmı şanslı atlatan obezlerdenim. Bu konuda çok daha beter halde olanlarda var.

    Obezlik Sınıf Düşürür
    Hiç bir yerde yazmasa da toplum içerisinde uygulanan gizli kurallar vardır.
    Obezlik bütün bunlara eksi yönde etki eder.
    * Örneğin aynı okulu okumuş, aynı puanı almış, aynı cinsiyette, her konuda aynı statüde iki mühendis düşünün ve ikiside aynı işe başvuruyor. Biri filinta gibi, diğeri 140 kg. İşverenin tercihi filinta gibi olan mühendis olacaktır. Çünkü çalıştıracağı mühendisin filinta gibi olmasının şirketine artı katkıları olacağını düşünür.
    * Sinema izliyorsanız korku içeriklilerde genelde hep önce şişmanların avlandığını görürsünüz. Önce yakışıklı erkekler, güzel kızlar avlanmaz. Çünkü toplumun gözünde daha değerli statüdedirler.
    Bunun gibi örnekleri çoğaltabilirsiniz. Diğer şeylerin eşit olduğu hallerde obezler son tercih olarak yerlerini alırlar.

    Kendi Vicdani Yargılarımız
    Bir de kendi kendinize kaldığınızda sorguladığınız hallerde vardır.
    Bazısı vesvese, bazısı gerçek olsada kendi kendinize kaldığınızda da sizi rahat bırakmayan düşünceler vardır.
    * Örnek; Her çocuk ailesi için mutlaka değerlidir ve anneler babalar evlatlarını her halukarda severler. Ancak bir de şu açıdan düşünmek lazım. Babanızın yerine koyun kendinizi. Arkadaşının oğlu yüzme şampiyonu olmuş ve size misafirliğe geliyorlar. Çocuk madalyasını gösteriyor. Bu durum seni ailenin gözünde küçültmez ama sen aynı gururu ailene yaşatamamaktan dolayı üzülürsün.
    * Ya da bırakın madalyayı bilmemneyi. Aile dostlarınızın çocukları zayıf filinta gibi insanlar. Bir akşam size oturmaya geldiklerinde sizi dışarı yollarlar.Hadi beraber gezmeye gidin dediklerinde sen yanlarında farklı duruyorsun. Aileler size arkadan bakarken sana daha bir uzun bakıyorlar. Sen kafanda acaba hangi dar yerlerden geçeceğiz, arabaya nasıl sığacağım, inşallah lunaparka gitmek istemezler, inşallah sahilde koşalım demezler düşünceleri ve bu düşüncelerin yol açtığı stresle başladığın akşam gezisinden keyif alacaksın di mi ?

    Şimdi soruyorum. Obezleri asosyallikle suçlayanlara. Kendinle barışık olmamakla suçlayanlara.
    Toplum her konuda bu kadar iterken sen nasıl onların arasına katılabilirsin ?

    Zayıflamaya yemin ettim ve temmuz ayından beri diyetteyim. Yapabildiğim kadar yürüyüşte yapıyorum. 176 kilodan 125'e kadar düştüm. Daha da düşeceğim

    Belki fazla dramatik gelmiştir. Yılların birikimi tabi :D

    kilolu olmak garip bir şey yıllar önce lise 1 e başladığımda yaz tatili sürecinde asosyalliğe başlamıştım sadece 3 ay sürdü bu asosyallik ama hareketsiz yaşam beni etkileyip iştahımı açmıştı ozamanlar 1.85 boy 98 kiloydum kilo vermek istemiyordum dünyaya 1 kez geldim edasıyla yiyordum ama benim arkadaşlarım fazla dalga geçmezdi sorun etmiyordum bu 5-6 ay obezite süreci nasılmı sonuçlandı. Bir gün yemek yedim banyoya girdim çıktım giyinirken çıplak şekilde aynaya baktım dedim kendi kendime ben ne yaptım diye üsüne tartılınva o tıka basa yemeğpin üstüne gelen 2 kiloyu ve tartıdaki 100 kg yazısınmı gördü bi an şaşırdım ulan daha 15 yaşındaydım ve sadece 6 ay öncesine akdar 75 kg felandım.

    Kendi kendime düşündüm her gün diyet yapcam edasıyla kalkıp yine obur obur beslenerek yatıyordum en sonunda babamda bunu farketti.(kendiside zamanında kısa sürede iyi kilo vermişti).Dedi bana oğlum gel kilo ver bu 6 ayda bukadar aldıysan verirsinde dedim tamam ama kendimi amaçsız hissediyordum.

    bunun üstünede babamla bir antlaşma yaptık benim ihtiyacım olan elektronik bir ürünvardı.Babam 3 ay içinde 25-30 kg ver sana istediğin ürünün en üst modelini alcam demişti eğer yapamazsan bütün yaz harçlık yok dedi. İyi bir anşaimaydı ve periyod başladı.

    Hiç öyle peynir kibrit kutusu kadar uğraşmadım ne mi yaptım sadece hareketli yaşadım.yakın arkadaşlarımla basket oynadım futbol oynadım koştum yürüdüm yine yedi çükolata felan filan evet yedim ama fazla değil.Yine yedim makarna pilav ama tıkabasa değil çorbayı içtim 5 dk bekledim zaten pilab yiyesim gelmedi.

    Evet zorlandım sadece ilk hafta cehennem gibiydi evde duramıyor dışarı çıkıyor hem sanki bir hüç boğazıma baskı yapıyordum ama 1. haftanın bitiminde sabah tartıya çıktığımda verdiğim 3.5 kilo beni sevindirdi.açlık kalmamıştı zaten o 1 hafta sonundada midem alışmıştı
    yemek yiyesim gelmiyordu.

    VE HOCAM SADECE 1 AYDA 100 KG DEN 75 KG YE DÜŞTÜM evet sağlıksızdı okulda gözlerim felan kararıyodu ama vermiştim şuanda 1.90 boy 85 kg yim ideal bir vücudum var

    yıllardır halimden memnunum.

    Hocam sizde 50 kilo vermişsiniz bu bence çok aşırı iyi bir sonuç sizde iyi duygular uyandırmıştır. 1 ayda 25 kg verdim siz 50 vermişsiniz ama cidden çok iyi artık gittikçe verirsiniz diye düşünüyorum.

    BAŞARILAR




  • quote:

    Orijinalden alıntı: BenYokum

    quote:

    Orijinalden alıntı: Executor06

    İnsanlar çok cahil, şişmanlayan kişiyi suçlu görürler bu durumda hep. " yemeseydin böyle olmazdın, kçını kaldırsaydın böyle olmazdın vs..." ama bu olay %80 vücut tipiyle alakalıdır. ektomorf olan biri iştahsız olur ve kilo alamayacak kadar da metabolizması hızlıdır. Endomorf ise tam tersi, yemek yemeye bayılır ve metabolizması da yavaştır. Bir de mezomorf var ikisinin arası. Bu durumu kişi kendi seçmediği için kilo meselesinde de diğer insanlar istediği gibi beslenirken bu kişilerin formda kalmak için ne yediğine sürekli dikkat etmesi ve spor yapması gerekir.

    Metabolizma farkindan bende bahsettim ama olay sadece o degil. Vucut gelistirmeci oldugunu gordum imzanda o yuzden ekto/endo arasindaki farklari gayet guzel biliyorsun ama "Benim 130 kilo olmamin nedeni endomorf olmam" diye bir zihniyet olamaz. Oyle olsaydi dunyada endo olan herkes obez olurdu ama oyle bir sey yok. Yani is kiside bitiyor vucut tipinde degil. Ekto/endo olmak bir avantaj/dezavantajdir sadece.

    Kilo aldiysan zayiflamak icin spor yapip yediklerine dikkat edersin bu kadar basit. Biri 100 kilo iken hala spor yapmayip asiri derecede yemeye devam ediyorsa burda sucu o kisinin vucut tipinde degil o kiside ararim. Yil artik 2013 spor ve diyet yapmaktan basit bir sey yok. Gunde 30 dakika tempolu yuruyus bile spordur ve bir kisi bunu yapamiyorsa ben endoyum ondan 150 kiloyum diye kendini acindirmaya calismasin.

    Bak en basitinden konuyu acan kisi 176 kilo olmus ve o noktadan sonra spor ve diyetle 125 kiloya kadar dusmus. Demek ki isteyince oluyormus.

    OZET : Kisilerin suclu gorulmesinin sebebi kilo almalari degil kilo aldiklari halde bunu onlemek icin bir sey yapmamalari. Elmayla armutu karistirmayalim.

    Özet kısmında dediğin çok doğru, kilo aldığı halde önemsemiyorsa suçludur katılıyorum. Ama şöyle birşey de var ki endo olan biri ekto olan birine oranla %50 daha az aburcubur yese, burgera falan onun yarısı kadar gitse yine ondan fazla kilo alıyor. Hal buyken ekto olanlar bu durumun cahili olarak çıkıp diyorlar ki "şunu-bunu yemeseydin, ben de yiyorum ama hareketliyim yakıyorum" diyorlar.
    Ekto-endo-mezo desen yüzüne bön bön bakarlar. Benim kastettiğim cahillik burada.
    Küçükken ben de pek birşey bilmezdim asosyallik ve yemek sevdası 101 kiloya getirmişti beni. Sonra ufaktan araştırıp spor yapmaya falan başladım kendi çapımda. 69 kiloya kadar kendi çabamla indim. Sonra uzun zamandır hevesim olan vücut geliştirmeye başladım. Yağlıyken başlamak istemedim, aslında yağ yakmak için bir numara spor.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: IgorStravinsky

    Obeziteyi çok yemek sananlar var yıl olmuş 2013 Beyler bu obez insanların metabolizma hızları çok çok düşük oluyor. Haliyle adam sürekli acıkıyor, yakamıyor.

    Harbi ha. Hala "Suç sende." diyenler var.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Executor06

    İnsanlar çok cahil, şişmanlayan kişiyi suçlu görürler bu durumda hep. " yemeseydin böyle olmazdın, kçını kaldırsaydın böyle olmazdın vs..." ama bu olay %80 vücut tipiyle alakalıdır. ektomorf olan biri iştahsız olur ve kilo alamayacak kadar da metabolizması hızlıdır. Endomorf ise tam tersi, yemek yemeye bayılır ve metabolizması da yavaştır. Bir de mezomorf var ikisinin arası. Bu durumu kişi kendi seçmediği için kilo meselesinde de diğer insanlar istediği gibi beslenirken bu kişilerin formda kalmak için ne yediğine sürekli dikkat etmesi ve spor yapması gerekir.

    söylediklerine katılıyorum... yalnız şunu belirtmek istiyorum..

    glisemik indeksi yüksek besinler tüketmekte çok zararlı.. mesela.. kalorisi düşük olduğu halde bezelye, havuç gibi...

    bu yiyecekler vücuda girdiği anda kan şekeri anormal yükselir ve ha bire yemek yeme dürtüsünde bulursunuz kendinizi...

    birde karbonhidrat yedikçe karbonhidrat, şeker yedikçe şeker ister vücut... alınan şekeri dengelemek için salgıladığı insülini baskılamak için...


    obez olanlar evet kusra bakmasınlarama... bu hal onların suçu %80 olarak... bahane uydurmasın kimse...




  • Mesajınız flood koruması tarafından engellenmiştir. Sebebi; 15'ten fazla alıntı yapılamaz. Bunun bir hata olduğunu düşünüyorsanız forum destekten geri bildirimde bulununuz
  • Şu koca yazıyı yazarken bir iki kilo vermeyi dene bende kiloluyumda bu kadar sıkıntı yapmıyorum kilo verince geçeceğini biliyorum sürekli şikayet etmektense kendi yaptığımı düzeltirim.
  • zayıflamak isteyen arkadaşlara şunu özellikle belirtmek istiyorum
    birebir uygulamasalar bile karatay kitabını alıp okusunlar
    sırf satış yapmak için adını karatay diyeti koymuş hocamız ama gerçekte bu bir sağlıklı yaşam kitabı
    yazan herşey size fayda sağlıyor
    ben bizzat şahidi oldum.
    özellikle yüksek glisemik indeksli besinlerin zararlarını
    acıkma hissinin aslında sürekli birşeyler yemekten kaynaklandığını
    omega3'ün gerekliliğini ve faydalarını
    şekerin, fruktozun hiç bir işe yaramadığını ama buna karşılık verdiği zararları
    neleri yersem acıkmayacağımı ve sağlıklı olacağımı
    hepsini bu kitaptan öğrendim
    size de tavsiye ederim
  • biraz kendini acındırmışsın gibi geldi ayrıca ben çevremde görüyorum obez insanlar genelde mutlu oluyorlar çünkü istedikleri herşeyi yiyebiliyorlar
  • Dostum mukemmel anlatmissin durumlarimizi :( 175 boy 135 kilo biri olarak hislerine sonuna kadar katiliyorum fakat takmiyorum ya da takmiyormus komutu veriyorum beynime.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • valla sıkıntıların çok ama bazı şeyleri çok kurmuşsun kafanda. bir aşşağılık kompleksine dönüşmüş hatta.
    neyse de o kadar televizyonda orda burda görüyoruz. doktora gidiyorlar, 3 ay 5 ay 1 yıl neyse tedavisini oluyorlar ve zayıflıyor insanlar. en kötü kelepçe falan olayları da var.

    bu açıdan kendini engelli olarak düşünmen yanlış benim gözümde.
    mesela gözü bozuk bir insanı düşün. doktora gitmiyor, gözlük takmıyor ve kendini engelli olarak gösterse nasıl olmuyorsa seninki de aynı durum.
    madem bu kadar sıkıntı çekiyorsun, özlemlerin var, karşılığında fedakarlığın olmalı.
    yine de allah kolaylık versin. her şey gönlünce olsun
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Prochnow

    Şu koca yazıyı yazarken bir iki kilo vermeyi dene bende kiloluyumda bu kadar sıkıntı yapmıyorum kilo verince geçeceğini biliyorum sürekli şikayet etmektense kendi yaptığımı düzeltirim.

    +1

    Sen saatlerce otur böyle uzun uzun yazılar yaz(Okumadım bu arada) sonra kilo vercem , şu şişkoların yok iri kemikliyim yok metobolizmam öyle falan demeleride çok saçma , resmen rahatlığa , tembelliğe kılıf uydurmak , sen yiyon kendini tutmuyon , biz kendimizi tutuyoruzda salakmıyız , sora engelliyim deyip çık işin içinden , yav he he .
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.