Dünya imaj ve görüntü konusunda hiç olmadığı kadar kafayı yemiş durumda. Yakın zamanda bir parfümeriye gittiğinizde ucuzundan pahalısına tonlarca koku tonlarca ürün görüyoruz. Bu noktada bunların üretiminde de tonlarca hacimlik ürün atığa çıkmakta tabi ki. Fakat bu üretimde harcanan atıklardan biri de tıpkı sizin bizim gibi nefes alan varlıklar: Hayvanlar. Hayvan deneyleriyle birlikte kullanılan kimyasallar bu temizlik ürünlerinin içinde büyük bir hacim kaplıyor. Bir temizlik deterjanının %70 ini bir kimyasal madde oluşturuyor diyebiliriz. Bu noktada vegan deterjanlara hiç olmadığı kadar ihtiyaç olcuğunu düşünüyorum. Lakin ne Türkiye'de ne de Dünyada henüz böyle bir girişim gözükmüyor. Sizin bu konuda bildiğiniz şeyler nedir ya da ne düşünüyorsunuz öğrenmek isterim. |
O Kadar Temiz Miyiz?
-
-
İlginç bir yazı olmuş sanırım bu konuda biraz düşünmek gerekiyor. Şahsen evde böyle bir ürün çıkana kadar diğerlerini kullanmak zorundayım ama hayvan deneysiz şeyler herkesin ilgisini çeker bir şekilde.
-
Bu konu hakkında hiç düşünmemiştim açıkçası şimdi aklımda biraz daha fikir oluşmuş oldu. Ama denildiği gibi şu an markette böyle bir şey olduğunu düşünmüyorum ama marketin ne kadar gerekli bir ürünü değil mi düşününce
-
Kozmetik, ağır endüstri ve temizlik için hayvan deneyleri kabul edilemez. Aslında epey de hızlı bir şekilde bilinç yayılıyor, tabii refahın daha iyi olduğu ülkelerde bu konu daha sık gündeme geliyor. Pek çok ürünlerin üzerinde hayvan deneylerinin yapılmadığı ile ilgili yazılar yazılıyor. Deterjanlar, deodorantlar, parfümleri hayvanların üzerinden denemenin hiç bir gerekçesi olamaz.
Tıbbi deneylerede ise, tıp gereksiz deneylere müsade etmiyor. Burada bir kontrol mekaziması eskiden beri var. Önce belirli ispatlar gerekiyor, ölü dokularda deneyler yapılıyor sonra eğer gerekirse, projenin bir başarı umudu varsa hayanlar üzerinde deney için bir kurul onayı alınabiliyor. Bu kolaylıkla her zihni-sinir proje için alınabilen bir onay değil. Bana öyle geliyor ki hayvanlar için tehilklenin büyüğü kozmetik ve temizlik endüstrisinin özel laboratuvarlarında.
Tıbbi bir cihazın geliştirilmesinde çalıştım. Mekanizmalar başarılı oldu, operatör hekimlerden öyle iyi dönüşler aldı ki canlı hayvan deneyine gerek kalmadı. Aslında prosedürde böyle bir deney de vardı, ama demek ki gerekirse bu safha aşılabiliyor. Tüketiciler de bize, veya benim gibi proje üzerinde çalışanlara üreticilere baskı uygulayarak, sorular sorarak yardımcı olabilirler. Sentetik dokular, hücre deneyleri, eskiye göre çok daha kolay olan görüntüleme ve elektronik denetleme imkanları var. Sermayaleri bu yolların daha çok kullanılmasına ikna etmemiz gerekiyor.
70'lere kadar balina yağlarının hidrolik yağları olarak kullanıldığını, bunun için avlandıklarnı düşünürsek hiç yol almadık değil. Ama daha hızlı yol almak gerekir.
-
Gerçekten baya bir umut verici bu ya. PETA gibi dernekler de bu konuda ciddi emerk veriyor en azından avrupada fakat yine de hala görüyoruz ki kozmetik endüstrisi buna hazır değil. Umarım bahsettiğiniz cihaz en kısa sürede yayılır ve tüm şirketlerin ulaşabildiği bir şeye dönüşür çünkü CSR ve filantropiye dünya şu günlerde her şeyden çok ihtiyaç duyuyor. savaşların durumunu düşününce insanlık en azından bir konuda yol almalı her şeyde geriye giderken
-
Bir kısımda yanlış anlaşıldım sanırım. Hayvan deneylerini önleyebilecek bir cihaz değil (keşke olsa), herhangi bir tıp ar-gesiysi. Sadece, ispat sırasında hayvan deneyi aşamasından kaçınabildik.
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X