Üye Girişi
Bağlan Google+ ile Bağlan Facebook ile Bağlan
Yeni Kayıt
Tüm Forumlar
  • Tüm Forumlar
  • Spor
  • Basketbol
  • Bu Konuda
Şimdi Ara

Neydim? Ne oldum? Ne olacağım? (Shaq, Iverson, T-Mac)

Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
4
Cevap
0
Favori
701
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Konuya Özel
0 oy
Öne Çıkar
Cevapla
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Uzun zaman oldu uğramıyorum bu bölüme. Bugün güzel bir yazı okudum ve paylaşmak istedim.

    Neydim? Ne oldum? Ne olacağım?
    28.07.2010


    Bu hafta sizinle bir “Geleceğe Dönüş” filmini yaşamak istiyorum. Hemen bir zaman makinesi icat edelim. Filmde arabadan yaratmışlardı. İkon arabaydı... “DeLoreen” Tabii o arabayı kimse unutamaz. Ama ismini hatırlayamayanlar olabilir. Biz biraz kalabalığız sanırım. O yüzden biraz daha bize uygun bir vasıtadan uyduralım. “Metrobüs” mesela... Bir geçmişe yolculuk yapalım, bir geleceğe... Sonra tekrar geçmişe dönelim, ardından da yeniden günümüzü, bu “an”a... Geçmişte yapacağımız bir hamle bir bakmışız ki bugün bir çok şeyi farklı sonuçlandırmış... “Domino” etkisinden de bakarsak mevzuya, başka insanların hayatlarıyla da oynamış oluruz. Bazen bir küçük detay bütün hikayeyi tersine çevirebilir. Bunu masallardan, hikayelerden, sinema filmlerinden çok iyi biliriz... En çok da hayatlarımızdan. Her zaman bir “acaba?” deriz, bazen de “keşke” diye başlarız konuşmaya...

    Bazen öyle bir noktaya geliriz ki kendi kendimize sorarız… Neydim? Ne oldum? Ama asıl mevzu “Ne olacağım?” sorusudur. Çünkü henüz gerçekleşmemiştir. Zaten bu soruyu sorarak yaşadığımızda “Neydim? Ne oldum?” psikolojisine girmiyoruz, her şey daha iyimser sonuçlanıyor. Kenan Doğulu geldi şimdi bir anda aklıma, o bile şarkısında dokunmuş;

    “NEYDİM DEMEYİP NE OLDUMCULAR
    HEP TEPE TAKLAK SAVRULDULAR
    NANKÖRLÜK HAİN HUY SANDILAR"
    Şimdi kim oldular?

    Konu NBA olunca bu tez üzerinden yüzlerce anekdot örneği çıkartabiliriz, önerebiliriz. Eminim konuyu nereye ve hatta kimlere getireceğimi az çok tahmin edebiliyorsunuz. Shaq, Iverson ve T-Mac.

    Üç soru sorarak ile konuya giriyorum.
    1) Shaq: Bu adam NBA tarihinin gelmiş geçmiş en dominant ve en eşi benzeri bulunmayan oyuncusu değil miydi?
    2) Iverson: Bu asi idol bir gençlik fenomeni, ve NBA tarihinin en ciddi skorerlerinden biri değil miydi?
    3) T-Mac: Kobe ile aynı dönemde Kobe ile kıyaslanan, hatta bir zamanlar kimilerine göre Kobe’den bile daha iyi, ligin en ofansif oyuncusu değil miydi?

    Konuya bir soru daha sorarak devam ediyorum.
    Şimdi kim oldular?

    Baştan beri diyoruz ya… Neydim? Ne oldum? Ne olacağım? Bu hem bir domino etkisi yaratan mevzular, biraz kısmettir biraz da doğanın kanunudur. Hatta eşyanın tabiatı da denilebilir. “Hiçbir şey sonsuza kadar sürmez” lafı boşuna söylenmemiştir. Emin olun. Unutmayın! 90’ların sonunda Ricky Martin’in yarattığı patlamayı ve estirdiği fırtınayı müzik tarihinde hiçbir şarkıcı yapamamıştır. Elvis dahil. Ama patlaması ve fırtınası ne kadar büyükse süreci de o kadar kısa sürmüştür. 2000’li yıllarda Ricky Martin’in kaç “hit”i var? Bugünlerde doğan çocuklar büyüdüklerinde onu tanıyacaklar mı? Halbuki adam 1998’deki “La Copa De La Vida” albümü dünya müzik tarihinin en büyük satış rekoruna ulaştı o zamanlar. İşte diyoruz ya… “Dün dündür, bugün bugündür.”

    Fazla uzaklaşmadan… Şimdi arabanın vitesini “R”ye alalım ve NBA’ye geri dönelim. Shaq dedik, Iverson dedik, T-Mac dedik. Kimdiler? Kim oldular? Bundan sonra kim olacaklar? Hayat gariptir… Ne olacağı hiç belli olmaz. “From Zero to Hero” yani “Sıfırdan kahraman olmak” gerçek bir tespittir, gerçek bir slogandır.
    O’Neal’ın Shaq’ası kalmadı

    Shaq kimdir? Formunda olduğu dönemlerde tartışmasız NBA tarihinin gelmiş geçmiş en dominant, en durdurulmaz oyuncusudur. Bir oyunun dengesini onun kadar bozabilmiş biri yoktur. Onun yüzünden kurallar yaratıldı, yürürlüğe kondu. Bugün NBA’de alan savunmasına başvuran koçlar yatsın kalksın Shaq’e dua etsin. Onun yüzünden koçlar stratejiler bile uydurmaya kalkıştı. Hatta bir Shaq yazısı yazmam için ısrar edenler oluyor. bu yazıyı bekleyenlere şimdiden söyleyeyim. Shaq’ı anlatan tek cümle şudur. “Haksız rekabetin Amerikancası” Michael’ı, Kobe’yi durdurmanın zorluğu onların her an ne yapacağını kestirememekten kaynaklıdır. Ama Shaq? Ne yapacağını biliyorsunuz ama buna rağmen durduramıyorsunuz. Shaq birine bir kızdı… Der ki “Görürsünüz Sacremanto taraftarları” ya da “Görürsün Mark Cuban”, “Bir sonraki maçta hepinizi parçalayacağım” Shaq maça çıkar, 40 küsur sayı atar 20 ribaunt çeker, Lakers maçı 20-30 sayı farkla kazanırdı. Shaq demek kazanmak demekti. Shaq, üç sene üst üste Lakers’ı şampiyon yaptıktan sonra Miami’ye gider ve der ki “Sizi şampiyon yapacağım” ve yapar. Shaq gerçekten bir şampiyonluk paketiydi. Şimdi ise kendine bir takım bulamıyor? Yaşı 38 olan Shaq zaman zaman eski günlere yad ettirmek için performanslar sergilese de artık pota altına hükmedemiyor, oyuna etki edemiyor. Eski takımları Miami ve Lakers bile ona kucak açmıyor. Çünkü merdiveni çıkarken, her şey iyiyken, o en güçlüyken korkmadan herkesin kalbini kıran Shaq, şimdi merdiveni inerken karşılaştığı kişiler tarafından doğal olarak sevgi ve vefa görmüyor. Tamam, o NBA’in en sevilen insanlarından biri, herkes ona saygı duyuyor. Ama iş “business”e gelince herkes burun kırın ediyor. Neden? Çünkü zamanında o da “kendi business”i için onları kırmıştı. Belki de bu dünyanın acımasızlığıdır, kabul etmek gerekiyor. Çünkü Shaq, “The Big Aristotle” iken, “The Superman” iken aynı zamanda “The Big Deal”dı. Yani “Büyük İş”ti. Bir şampiyonluk paketiydi. Şimdilerde ise “The Big Free Agent” oldu böyle giderse “The Big Retirement” olacak. Shaq, yine de bir takımla anlaşabilir… Mevzu bu değil. Ama yazımın temasına uygun müthiş bir anekdot olduğu bir gerçek. Beni de “The Big Shaq Fan” olarak bu yazıyı yazmak üzmüyor değil.
    T-Mac ve Iverson’da damping

    Hani sokakta gezer tozarken karşılaşırsınız ya… “Kapatıyoruz. Her şey zararına” Bir mağaza kapacaktır ve elindeki tüm malları zararına fiyatına çıkarmak istemektedir. Tabii artık bunu bir çok mağaza strateji haline getirdi. Ürünlerin sezonu biter. Mallar elinde kalır, giysi sektöründe özellikle. Camekâna kocaman yazarlar… “Ne alırsanız zararına.. Kapatıyoruz” Allen Iverson ve Tracy McGrady’nin durumu biraz buna benzedi. Ama onların ki biraz farklı… Yani onların ki marka, iflas etmiş bir markanın zararına “damping” derecesindeki satışıdır.

    Hâlbuki ne kadar enteresan… Bir zamanlar ligde bir T-Mac vardı bir Kobe. “Hangisi daha iyi?” diye tartışılırdı. Birçoğu da “T-mac daha iyi bence” derdi. Şimdi ise istenmeyen adam haline geldi. “Alsam bir türlü, almasam bir türlü” düşüncesi yaratıyor herkeste. Bir zamanlar herkes senin ayakkabını giyerken şimdi ise ismini bile kullanmak istemeyenler var.

    Iverson’ın durumu daha basit. O zaten problem bir adam. Basketbolsever.com’a bir Iverson portresi yazmıştım.

    “O olması gerektiği gibi değil, olmak istediği gibi” demiştim. Iverson’ın takımsız hatta işsiz kalması çok doğal bir durum. En azından gerekçeleri belli… Ama işin ilginç tarafı şu; Bu “asi ruh” eskiden beri böyleyken neden baştan beri istenmeyen adam değildi. Çünkü o zamanlar formdaydı, o zamanlar ligin MVP’siydi. O zamanlar Sixers’a NBA Final’i oynatmıştı. İşte sahadaki performansın senin kaderini bu kadar belirler. Bir zaman koçlarına “Hadi lan oradan!” diyebiliyorken şimdi ise onunla çalışmak isteyen koç bulamıyor. Üzücü…

    Dediğim gibi yazımın başında… Neydim? Ne oldum? Ne olacağım? Domino etkisi böyle bir şey olsa gerek. Dün dündür, bugün bugündür. O gün o anın şartlarına göre hareket ederken hamlelerimizi geleceği düşünerek yapmamız gerekiyor. “Geleceğe Dönüş” filmini izleyin… İzleyenler bilir zaten. İzlemeyenler mutlaka izlesin. Her hareketimizin her seçimimizin nasıl bir “domino” etkisi yarattığını düşüneceksiniz. Shaq, Iverson ve T-Mac elbette takım bulacaklardır. Ama bulsalar ne olacak bulmasalar. Bir daha önceden oldukları kişiler olamayacaklar. Shaq, Boston’a gidip şampiyonluk yaşasa ne olacak? Ama şu bir gerçek… Bundan sonra ne olursa olsun, kim olursa olsun, NBA tarihinde sahip olduğu yeri koruyacak. Biz de öyle. Yapacağımız her şey bizi başka biri yapacak. Daha önce olduğumuz kişiye yeniden dönüşemeyiz. Ama kendi içimizde kim olduğumuz asla değişmeyecek. Domino etkisi çalışmaya devam ediyor. Zaman makinemiz de yok geriye dönelim ve değiştirelim.

    Arda Gözbek'in yazısından alıntıdır.







  • Shaq'ın sorunu bence emekli olması gerekirken boş yere hala oynuyor olması. gerçekten boş yere uzatıyor kariyerini. birde kendini hala çok üstün görüyor. Suns'a gittiğinde Suns taraftarlarına yüzüğünü göstermişti şampiyon olacağız diye,Cavs'a geçince King'i koruyacağım demişti ne kadar koruyabildiği meçhul.
    Shaq artık çenesi durmayan koca bi adamdan ibaret. Miami'de yaşadığı şampiyonluğun ardından bırakmalıydı basketbolu...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Sanctus Diavolos -- 28 Temmuz 2010; 17:10:57 >
  • Shaq amiyane tabirle kocadı zaten,bir ara 2010'da emekli olaağını söylüyordu ama 2 yıl daha oynama peşinde şimdi.Asıl tartışılması gereken birden sönen Iverson ve 2 senedir düzgün top oynamayan T-Mac olmalı.Tabi nickim de Shaq Diesel orası ayrı
  • T-Mac'e inanılmaz sempati duyarım sevdiğim 2 oyuncudan biridir aktif oyuncu listesinde Garnett ve McGrady.
    Tmac şuan 30 yaşında ancak inanılmaz derecede sakatlıktan yakasını kurtaramamış bir oyuncu.
    Tmac bir risktir kabul ama Tmac şuan Bomba amiyane tabir ile Tmac hangi takıma giderse gitsin kesinlikle katkı verecektir buna eminim ama katkı vermesinin yolu sorumluluk.Bu riske girip girmeme kararını veremiyor NBA gm leri.
    Ben olsam bu riski kesinlikle göze alırım Tmac tutmazsa ne olur?
    Ne olur düşünüyorum takımı birbirine katacağını sanmıyorum Aİ egosu yok onda.(Ai egosu kimsede yok esasındada. McGrady her süperstar kadar ego sahibi.)
    Başkada birşey aklıma gelmiyor.Düşünceleriniz varsa tamamlayabilirsiniz burayı.
    Tuttuğunu düşünelim.
    Elbette eski öldürücü savunmaları çaresiz bırakan oyuncu olmayacak ama inanılmaz bir korku yaratacak savunmalarda acaba yeniden yapabilirmi diyecek karşı takım.
    Ritmini bulduğu an durdurulmaz bir silah olduğu su götürmez bir gerçek(33sn 13 pt)
    Sizcede bu risk alınmaz mı?
    Benim duyduğum sempati taraflı yorum yapmaya itiyor beni ama onu yeniden sahalarda görmek beni çok heyecanlandırır.




    • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    5 senelik DH liyim ilk defa aşk konusunda yardım istiyore
    13 yıl önce açıldı
    BİRİ KONULARIMA YAZINCA ÇOCUK GİBİ MUTLU OLMAM SORUNSALI
    10 ay önce açıldı
    Yaşım 41 ben ne zaman evlenicem ya?
    2 ay önce açıldı
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1

Benzer içerikler

- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.
Hizmet kalitesi için çerezleri kullanabiliriz, DH'yi kullanırken depoladığımız çerezlerle ilgili veri politikamıza gözatın.
Kabul Ediyorum