Şimdi Ara

moralim çok bozuk be konu dışı... (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü1 Mobil
5 sn
100
Cevap
0
Favori
4.168
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşım, yazını baştan sona kadar okudum. Artık gençlik sapıtmaya başladı doğru, hatta bırak gençliği bu çocuklara kadar indi. Düşün, ben geçtiğimiz yıl 7. ve 8. sınıflara Türkçe öğretmeni (ücretli) olarak ders anlatıyordum. Öyle muhabbetler dönüyordu ki sınıfta, biz o muhabbetleri belki lisede bile yapmamışızdır. Uyardığım oldu, hatta bazı öğrencilerin gerçekten daha düzenli bir hayata geçiş yapmalarını sağladım. Ama yapabildiğimle kaldım. Atıyorum bir sınıfta 50 öğrenci varsa, direkt anlıyorsun ve diyorsun içinden ''Bu sınıftan adam gibi ancak 4-5 kişi çıkar..'' Üzücü değil mi? Ben gelecekten hiç ümitli değilim, herkes kendi çıkarını düşünür olmuş ve terbiye sınırını çoktan aşmış..

    Yapacak çok şey var, var ama yapmak isteyen kişi sayısı çok az. Ne yazık ki iyiler kötülerden sayı olarak çok çok daha az. Yapılabilecek tek şey sanırım, onları görmezden gelip biraz içine kapanık kendi aleminde yaşamak..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Bulenttt324 -- 30 Aralık 2009; 3:12:10 >




  • Kendi şeritinde sakince yoluna devam ederken,karşı şeritten bir araba sana çarptı,suç burda sende mi yoksa onda mı?
    seni bozabilecek o kadar çok insan varki dışarda bir gun gelır onlara alet olacagın tutar,bu demek değildir ki sen kötü birisin.
    cehenneme giden yol hata oldugunubıle bıle yapılan yanlıslar sılsılesınden gecer.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Bulenttt324

    Arkadaşım, yazını baştan sona kadar okudum. Artık gençlik sapıtmaya başladı doğru, hatta bırak gençliği bu çocuklara kadar indi. Düşün, ben geçtiğimiz yıl 7. ve 8. sınıflara Türkçe öğretmeni (ücretli) olarak ders anlatıyordum. Öyle muhabbetler dönüyordu ki sınıfta, biz o muhabbetleri belki lisede bile yapmamışızdır. Uyardığım oldu, hatta bazı öğrencilerin gerçekten daha düzenli bir hayata geçiş yapmalarını sağladım. Ama yapabildiğimle kaldım. Atıyorum bir sınıfta 50 öğrenci varsa, direkt anlıyorsun ve diyorsun içinden ''Bu sınıftan adam gibi ancak 4-5 kişi var..'' Üzücü değil mi? Ben gelecekten hiç ümitli değilim, herkes kendi çıkarını düşünür olmuş ve terbiye sınırını çoktan aşmış..

    Yapacak çok şey var, var ama yapmak isteyen kişi sayısı çok az. Ne yazık ki iyiler kötülerden sayı olarak çok çok daha az. Yapılabilecek tek şey sanırım, onları görmezden gelip biraz içine kapanık kendi aleminde yaşamak..


    Türkçe hataları için özür dileyelim o zaman
    büyük harf alışkanlığım, sözlük yazarlığı nedeniyle klavyede pek yok.
    bir de çok uykusuzum, onun etkisi var, cümleler biraz aceleye geliyor.


    eğitim kurumları ile olur bilinçlenme, öğretmenlerdir bu işi yapacak olanlar. ama öğretmenlere ne kadar önem veriliyor bu ülkede?
    eğitime ne kadar önem veriliyor?

    bozulmanın temeli, eğitimde yaşanan aksaklıklar değil mi?

    malesef, bu ülkede en büyük bütçe eğitime ayrılmalıyken orduya milyarlarca dolar harcanıyor.
    eski bir mensubuyum ordunun, her zaman da güçlü kalmamız gerektiğini savunurum. ancak her durumda eğitimin daha büyük bütçelerle desteklenmesi gerektiğini söylerim.

    öğretmenlerimiz görmezden gelmeye başlarsa, biz yandık.

    öğrenciler üzerinde en büyük etkiyi belki de sınıf öğretmenleri bırakıyor.

    ilkokulda 3 sene, sınıf öğretmenim sendikacı bir öğretmendi, haktan hukuktan anlar ve öğrencilerini paragöz müdüre karşı korurdu.
    sağolsun ondan çok şey aldım, hakkını kesinlikle ödeyemem.

    ne yazık ki böyle öğretmenler de çok az günümüzde.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hashus1099 -- 30 Aralık 2009; 3:20:43 >




  • hocam tepki göster demişsin benim için,gösterdiğim için sözlü puanlarım 30-40 puan.Hocaya bu yüzden tepki gösterdiğim için edebiyat derslerine yarım yamalak,İngilizce derslerine hiç girmiyorum.Arkadaş çevremde ise gösterdiğim tepkilerden dolayı herkes 1-2 hafta içinde selam bile vermekten kaçar oluyor.Yalnız bu tepki işini okulda yapabilen gözlemlediğim kadarıyla birkaç kişi var.okul öğrenci sayısına 500 desek ne kadar etkileyecek bu tepkiler.Ayrıca bunu yapanları dışlıyorlar,ha ben bu yüzden mutsuz muyum hiç değilim.aksine çok da mutluyum,onlar gibi arkadaşlarım,öğretmenlerim olmadığı için.Açıkçası sadece okumakla da bitmiyor bence,imzanda da belirttiğin gibi okuyan sapıtabilirken okumayandan neler çıkabiliyor.Bence bu insanın benliğiyle alakalı bir durum.İyi geceler.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: nickimi değiştirdim

    ben lobi yapmaya bi başlayım olur mu olmaz mı görürüz

    Sistem değişicek


    bizim fakülteden 1 yönetici yeter (bkz:saltuk)


    @John___Doe,

    bu yol farklı bir yol, kendin istemediğin sürece karşıdaki araç sana vuramıyor

    iyi, 21 yıldır ben şeridimden çıkmadım




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hashus1099


    quote:

    Orijinalden alıntı: nickimi değiştirdim

    ben lobi yapmaya bi başlayım olur mu olmaz mı görürüz

    Sistem değişicek


    bizim fakülteden 1 yönetici yeter (bkz:saltuk)


    @John___Doe,

    bu yol farklı bir yol, kendin istemediğin sürece karşıdaki araç sana vuramıyor

    iyi, 21 yıldır ben şeridimden çıkmadım


    Bu konuda pek emin olma.İçimizdeki Deccal leri tek tek sayabilirmisin.Deccal her yerde




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sonuna Kadar Yardır

    hocam tepki göster demişsin benim için,gösterdiğim için sözlü puanlarım 30-40 puan.Hocaya bu yüzden tepki gösterdiğim için edebiyat derslerine yarım yamalak,İngilizce derslerine hiç girmiyorum.Arkadaş çevremde ise gösterdiğim tepkilerden dolayı herkes 1-2 hafta içinde selam bile vermekten kaçar oluyor.Yalnız bu tepki işini okulda yapabilen gözlemlediğim kadarıyla birkaç kişi var.okul öğrenci sayısına 500 desek ne kadar etkileyecek bu tepkiler.Ayrıca bunu yapanları dışlıyorlar,ha ben bu yüzden mutsuz muyum hiç değilim.aksine çok da mutluyum,onlar gibi arkadaşlarım,öğretmenlerim olmadığı için.Açıkçası sadece okumakla da bitmiyor bence,imzanda da belirttiğin gibi okuyan sapıtabilirken okumayandan neler çıkabiliyor.Bence bu insanın benliğiyle alakalı bir durum.İyi geceler.


    İstiklal Marşı'na yapılan saygısızlığa sessiz kalmadın diye mi selamı kestiler?

    senin arkandan anarşist dedikleri oluyordur muhtemelen, okuldakilere arkanı dönme, kendini ifade et. iletişimini doğru kur.

    derslerini de ihmal etme, dersle ilgilendiğin takdirde hocaların kötü not vereceğini sanmıyorum.




  • Düşüncelerine katılıyorum.Düşünüyorum ki bizim gibi yani değerleri hala var olan insanlar kendinden çok içinde bulunduğu düzeni değiştirmeyi ve onu korumayı düşünenler birlik olmalı.Çünkü kişi kendini yalnız hissediyor ve acaba benmi yalnışım diyip aslında doğru olduğu yoldan vazgeçiyor.İşte bizler birbirimize destek olursak güçleniriz bu okullarda üniversitelerde bölümler kurmalıyız.Desteklenmeyebiliriz alay edebilirler ama sonuçta doğru bildiğimizi yapıyoruz zamanla sayımız artar ve psikolojik baskı yöntemiyle herkesin kafasına girip düşünceleri değiştirebiliriz.Belki yazdıklarım abartılı bir hayal...

    Düzeltme imla



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Faivelley -- 30 Aralık 2009; 3:29:20 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: hashus1099


    quote:

    Orijinalden alıntı: Bulenttt324

    Arkadaşım, yazını baştan sona kadar okudum. Artık gençlik sapıtmaya başladı doğru, hatta bırak gençliği bu çocuklara kadar indi. Düşün, ben geçtiğimiz yıl 7. ve 8. sınıflara Türkçe öğretmeni (ücretli) olarak ders anlatıyordum. Öyle muhabbetler dönüyordu ki sınıfta, biz o muhabbetleri belki lisede bile yapmamışızdır. Uyardığım oldu, hatta bazı öğrencilerin gerçekten daha düzenli bir hayata geçiş yapmalarını sağladım. Ama yapabildiğimle kaldım. Atıyorum bir sınıfta 50 öğrenci varsa, direkt anlıyorsun ve diyorsun içinden ''Bu sınıftan adam gibi ancak 4-5 kişi var..'' Üzücü değil mi? Ben gelecekten hiç ümitli değilim, herkes kendi çıkarını düşünür olmuş ve terbiye sınırını çoktan aşmış..

    Yapacak çok şey var, var ama yapmak isteyen kişi sayısı çok az. Ne yazık ki iyiler kötülerden sayı olarak çok çok daha az. Yapılabilecek tek şey sanırım, onları görmezden gelip biraz içine kapanık kendi aleminde yaşamak..


    Türkçe hataları için özür dileyelim o zaman
    büyük harf alışkanlığım, sözlük yazarlığı nedeniyle klavyede pek yok.
    bir de çok uykusuzum, onun etkisi var, cümleler biraz aceleye geliyor.


    eğitim kurumları ile olur bilinçlenme, öğretmenlerdir bu işi yapacak olanlar. ama öğretmenlere ne kadar önem veriliyor bu ülkede?
    eğitime ne kadar önem veriliyor?

    bozulmanın temeli, eğitimde yaşanan aksaklıklar değil mi?

    malesef, bu ülkede en büyük bütçe eğitime ayrılmalıyken orduya milyarlarca dolar harcanıyor.
    eski bir mensubuyum ordunun, her zaman da güçlü kalmamız gerektiğini savunurum. ancak her durumda eğitimin daha büyük bütçelerle desteklenmesi gerektiğini söylerim.

    öğretmenlerimiz görmezden gelmeye başlarsa, biz yandık.

    öğrenciler üzerinde en büyük etkiyi belki de sınıf öğretmenleri bırakıyor.

    ilkokulda 3 sene, sınıf öğretmenim sendikacıydı, haktan hukuktan anlar ve öğrencilerini paragöz müdüre karşı korurdu.
    sağolsun ondan çok şey aldım, hakkını kesinlikle ödeyemem.

    ne yazık ki böyle öğretmenler de çok az günümüzde.


    Önemli değil, zaten aslında Türkçe öğretmeni de değilim (aslında Almanca Öğrt.). Ama öyle bir konuya değinmişsin ki yarama tuz bastın resmen Bu sene de 3 ay kadar sınıf öğretmenliği yaptım (yine ücretli olarak) sınıfıma karşı çok ilgili davrandım, çünkü eğitime gerçekten önem veriyorum. Tenefüslerde öğretmenler odasına gittiğim zaman, bazı öğretmenlerin muhabbetlerini dinlediğimde kafayı yiyecek gibi oluyordum. Bir öğretmen örnek kişi olmak zorunda değil midir? Geceleri barlardan çıkmayan öğretmenler, veya affedersiniz karı kız muhabbeti yapan öğretmenler..

    Neyse konunu saptırmayayım, kusuruma bakma.. Umarım bu düzensiz insanlar, bir daha canını sıkmaz..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hashus1099

    üniversiteler, gerçekten de gençlerin işsiz olarak piyasaya sürülmesini en az 4 yıl geciktiren ara bir evre, malesef bu ortada.

    ---

    para gözümde çok şey demek değildir, gerçekten çok para mutluluk getirmiyor. mutluluğu ummadığımız yerde de bulabiliyoruz.








  • yok hocam konu dağılmıyor, ilgilendiğiniz için teşekkür ederim.
  • Hacı sıkıldığın durumlarda içini dök. Buraya konu aç, olmadı bi arakadaşına anlat, yıllardır aramadığım bi arkadaşını ara ona anlat, olmadı duvarın karşısına geç ve duvara anlat ama yine de içini dök. Öğrencilik hayatında birazda sanırım bu öss -artık ne deniyorsa-'nin öğrencileri bir gazlama şekli var bence. Yani zorlu bir sınıavdan sonra öğrenci kendisini ödüllendirmek isitoyr hele özgürse(!) -ailesinden uzak-. Zaten baktığında üninin son senesinde kişiliklerin daha çok oturduğunu ve işin ciddiyetinin kavrandığını görebilirsin. Fazla takmamak gerekiyor diye düşünüyorum.
  • dediğiniz gibi böyle işlerde sorunlar var artık ama fazla olmasa da bu işlerde kapitalizmin payı var yani insanların artık tek düşüncesi

    böyle bir dünyada yer edinip kapitalizmin kölesi olmamaktan başka bir düşünce içine girememesidir tabi bu da tahmin ettiğiniz gibi

    sıradanlığı getirir ama bu düşünce doğru bir düşünce değildir belki çoğu insanın kolayına kaçtığı için başka bir şeyler düşünmeyip

    böyle bir dünyanın dışına çıkamıyorlar ama unutuluyor ki insan gelişimi her dönemde gerekli olan bir gereksinimdir sadece

    kapitalizmin kölesi olaraktan insan gelişiminden kaçınılacağı büyük bir yanılgıdır belki çoğu sorun biz gençlerde ama bu sorunlarda

    büyüklerinde payı olduğu aşikar kimin büyükleri aman benim oğlum kendini çok geliştirmiştir adam gibi insan olmuştur der ki artık

    herkes oğlunun veya kızının bu dünyada bir işe tutunup böyle bir dünyada okumasını ister ama bu gençler için sadece bu şekilde

    sunulursa yani büyüklerimiz bizim para kazanıp hakkımızı güzel bir şekilde devretmemizi istiyor şeklinde algılanırsa büyük bir

    ihtimalle ters teper ama mecburen arkadaş ortamlarından kopmamak için işin ucundan ucundan okuma gereksinimini duyar böyle olmasıda

    kendi gelişimine,eğitiminin seviyesine sıkı sıkı tutunup özen göstermesine engel olur biz değilmiydik ki kurtuluş savaşında

    daha bıyıkları terlememiş gençlerimizle düşman ordularına bozguna uğratan ama o zaman amacımız vardı bu amacımız bizim sadece kuru ekmekle

    yaşamamıza yetiyordu ama şimdi kapatalizmin uşağı olmak amaç olarak veriliyor :D

    daha başında başlamıştı esasında bu işler dünya düzeninde insanlık artık misyonunun belki de son hatlarına gelmişti ki bu misyonuna da

    kendini başka şeylerle kandırıp etrafı umursamazca yıkmasında başlamıştı.belki bu düzende bozulur artık karl max haklı çıkar

    hangimize küçükken ilerde ne olmak istiyorsun? diye sorulmamıştır ki böyle bir dünyadan çıkabilelim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi isviçreli bilim adamı -- 30 Aralık 2009; 5:18:04 >




  • herhangi bir düzene saplanıp kalmayalım.
    karl marx belki hala haklı çıkamaz.

    bu dünya var olduğu sürece daha farklı birçok sistem doğacaktır ve eminim bu düzeni yıkacak sistem daha önce çıkmış birşey olmayacak.
    bunun için değişim gerek. devrin şartlarına göre değişiklikler yapmak gerek.

    eğer sistem, ufak rötuşlar istiyorsa, evrim yoluyla iyiye gitme devam eder.

    ya bizdek igibi köhneleştirilmiş, altı oyulmuş bir sisteme sahip ülke?
    kökle devrimler gerekiyor, özellikle eğitim ve bürokrasi alanında.
  • Forumda takip ettiğim adım akıllı yazan sayılı kişilerden birisin dostum yine çok güzel yazmışın.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Yazılımcı Online

    Forumda takip ettiğim adım akıllı yazan sayılı kişilerden birisin dostum yine çok güzel yazmışın.


    aynı duygularla
  • Bizim sınıfta çerkez kökenli bi arkadaş vardı. sanırım 3. sınıftık. Ruslardan nefret ederdi. hımm derdim düşünürdüm belki eziyet etmişlerdir neyse günler geçti. AB dersinde kıbrıs meselesi açıldı, "verelim kurtulalım" dedi.

    Bu tip adamlarla hayatta arkadaş olmam, bi hareketi tüm artıları alır götürür bene böyledir. Bu yüzden kaybettiğimde olmuştur. ki sonrasında bu arkadaşın çok basit bir nedenle benle tartışmaya girdi. uzun uzun anlatmaya gerek yok basit bir karakter olduğunu anlamıştım o da bunu ispat etti

    demek istediğim "yanılmadım", bezen 1 eksi diğer artıların işe yaramadığını (karakter özellik vs) gösterir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi oneMoreCupofCoffee -- 30 Aralık 2009; 4:17:33 >
  • ailelerin, eğitimcilerin, çevrenin ve kültürel yaşamın etkisi özellikle bilinç altındaki etkisi çok önemli, bu durum çok acınası sebebleri kişinin geleceğini bu kadar önemsememesine olanak sağlayan kişilerde, toplumda, eğitimcilerde yaşamının çoğu alanını iletişim kalitesizliği içerisinde geçirmiş olan çevresel etkenlere bir kısmını bağlayabiliriz, kişi bu sebeblerden temel eksikliği yahut hiç bir konuda temeli olmadan hayatın ortasına bırakılmaya itilmesi ve sayılacak her alanda binlerce kalitesizleştirilmiş yaşam standartları, aileler'in büyük kısmının cahilliğini, baskısını birde kişi yaşama karşı direnci zayıf ve tam oturmamış olduğunu düşünürsek, bahsettiğim temelsizlik ve çevresel etkenlerin vermiş olduğu güçsüzlük hali diyelim buna kısaca. Bu gibi olayları ileride hiç önemsemeyeceğiz, hatta bunu bile unutup gideceğiz, kısacası kökten birşeyler değişmedikçe aynı düzen senelerce devam edecek. Neden unutup gideceğiz derseniz unutmaya mecbur kalacağız, bu topraklarda gördüğüm tek gaye '' kendi popomu kurtarayım benden kralı yokculuk(eğitimcilerin genelindede dahil) ve onu takip eden tutarsız çıkarcılık''



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi makarov -- 30 Aralık 2009; 4:31:57 >




  • herkesin kendine göre bir karakteri var insanlar çeşit çeşit ne biz herkesi sevmek zorundayız nede başkası bizi insanın mutluluğu tamamen kendinde ne istediğini bilmesinde ve onları yakalamasında diye düşünüyorum senin bahsettiğin o güzel bir hayat ve düzen dediğin yaşamı ben yaşıyorum maaşımda çok şükür idare ediyor ama dönüp baktığında çok şeyin eksik olduğunu görüyorsun gençliğini yaşayamam karakterinde büyük değişiklikler hayatını istediğin gibi serbestçe yaşayamama vs vs daha bir ton sorun var ben şahsende kendimi o meslekte harcanıyor olarak görüyorum çünkü ortaya koyduğun birşey yok elle tutulur bir olay yok buda insanı iş olarak tatmin etmiyor...senin saydıkların bende var ama bak bende mutlu değilim yakın zamanda yeni işimi ayarlayınca nbırakıcam bende bu işi önemli olan insanın hayallerinin peşinden gitmesi diyye düşünüyorum ne yapıcaksın diye sorarsanız üniyi bitiriyorum bu sene spk lisansı alıcam mali müşavirlik sınavına giricem ve daha uygun tatmin edici bir iş yapmayı deniycem diğer insanlara gelince herkes bir gün neyin doğru neyin yanlış olduğunun farkına varıyor bırakta isteyen istediği gibi yaşasın malum dewir değişti kızları eve atmakta lazım içmekte dans etmekte namaz kılmakta vs vs insanlar bazı şeyleri yaşamadan farkına varamıyor sende bence bu gbi şeyleri deneki diğer şeylerin farkına var değerini bil...hayatta herşeyden biraz yaşamak lazım dinimize uygun değil ters vs vs diyip durmadan bazı şeyleri yaşa birde herşey din değil gözünü kapatma herşeye insanlar yaşamadan denemeden araştırmadan görmeden neyin ne olduğunu tam anlamıo neyse ben iiice açılmaya başladım birazda karışık oldu bende kendi kendime söylendim işte herkese saygılar...hayat boş durma çoş oldumu acaba :S:D




  • Şimdi konu ile pek alakasız olucak ama, uzun yazılarda 2 satır arası 1 boşluk olunca okuma oranı artıyor. Mesela 2 ayrı paragraf düşün gelişme ve sonuç. Bu ikiside çok uzun olduğunda insana karmaşık geliyo (yani bana öyle geliyo) ve içindeki içerik ne kadar güzel olursa olsun beyin o karmaşıklığı direk sıkılma olayı olarak algıya tutuyo. Ama 2 satır arası 1 boşluk olunca sanki daha kısaymış gibi ve ufak ama geniş bilgi verirmiş hissine kapılıyomuş gibi algılanıp yazı okunuyor ve baştan direk önyargılı sıkılmıyorsun. Tamam böyle bişe edebiyat kuralı filandır onlara aykırı ama 1 paragrafta dümdüz yazı görünce ben okuyamıyorum abi. Bi kaç arkadaşımada aynı şeyi söylemiştim onlardada bana olan şey olmuştu. Bak şimdi bu yazının boşluklusunu koyucam aşağıya.

    ------------------------------------------------------------

    Şimdi konu ile pek alakasız olucak ama, uzun yazılarda 2 satır arası 1 boşluk olunca okuma oranı artıyor. Mesela 2 ayrı paragraf düşün gelişme ve sonuç. Bu ikiside çok uzun olduğunda insana karmaşık geliyo (yani bana öyle geliyo) ve içindeki içerik ne kadar güzel olursa olsun beyin o karmaşıklığı direk

    sıkılma olayı olarak algıya tutuyo. Ama 2 satır arası 1 boşluk olunca sanki daha kısaymış gibi ve ufak ama geniş bilgi verirmiş hissine kapılıyomuş gibi algılanıp yazı okunuyor ve baştan direk önyargılı sıkılmıyorsun. Tamam böyle bişe edebiyat kuralı filandır onlara aykırı ama 1 paragrafta dümdüz yazı

    görünce ben okuyamıyorum abi. Bi kaç arkadaşımada aynı şeyi söylemiştim onlardada bana olan şey olmuştu. Bak şimdi bu yazının boşluklusunu koyucam aşağıya.



    Tamam biraz alakasz oldu konuyla ama yazayım dedim.

    O kişiler içinde şöle diyim. "Çürükler olucak ki sağlamların yeri bilinsin" (Afedersin kıçımdan uydurdum bu lafı ama bu yani olay )




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.