Şimdi Ara

Merak-Belki de Dünyanın En Derin Konusu

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
12
Cevap
1
Favori
266
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Merhaba Sayın Dh Halkı,
    Bu yazıyı buraya yazmamın nedeni içimi dökmek ve fikirlerimi genişletmek. Bu yazı büyük ihtimalle çok uzun olacak. Okumak istemeyenlerden ricam, "Lütfen konuyu sapıtmayalım". Ayrıca kendi fikirlerinizi de yazarsanız çok mutlu olurum. Bilgi en çok tartışma ortamında gelişir.

    Şimdi uzatmadan konuya girelim.

    Herkes İyidir!

    Ben her zaman insanların iyi olmasını istiyorum. Herkes iyi olabilir ve zaten herkes iyi doğar. Kötülük denen şey insanın içinde olmaz. Çevresi yapar bu kötülüğü. İnsan ayna gibidir, çevresinden gördüklerini aynen yansıtır. Bir insan iyiyse etrafında kötü biri duramaz bu nedenle. İyilik yaptığında kötülük görüyorsan kötü olan insan bir şansa daha sahiptir. Bu şansı ona vermelisiniz. Çünkü o insan bir daha kötülük yapmaz, yapamaz, utanır, pişman olur. Belki de olmaz çünkü içindeki iyiliği gizleyen o kötülüğün duvarları daha kırılmamıştır.

    En basitinden ihanet eden birini inceleyelim. Küçüklüğüne dönersek. Bu insan çevresinden kötülük görmüştür. Bir çocuk çevresini gözlemler ve yapar. Kendinizi düşünün. Ailenizi düşünün. Ailenizin ilgi alanları ve huylarıyla kendi ilgi alanlarınız ve huylarınız kesin olarak uyar ya da tam tersi olur. Çünkü burada merak faktörü devreye girer. Merak faktörü öyle gariptir ki, sürekli değişir. İnsan bilinmeyeni merak eder. Yani daha demin dediğim ayna sözü burada çelişmeye başlar. İhanet eden o kişiye birazdan geri döneriz.

    İnsan Sıkılgan Bir Hayvandır

    Sıkılmak, "merak"ın baş nedenidir. İnsan merak eder çünkü sıkılır. Merak, insanı öldürür. Günlerce susuz kalmış bir insanı düşünün. O insanın suya açlığını, ve bir su kaynağı gördüğünde neler yapabileceğini düşünün. İnsan bir şeyden yoksun kalırsa sorgulama yeteneğini o konu için kaybeder. Susuz insanın içtiği suyun kaynağının zehirli olduğunu da düşünelim. Biz belki düşünebiliriz ama o insan düşünemez. Sıkılmayı da örnekteki yoksunluk olarak görebiliriz. Yani insan çevresinden sıkıldığı için başka şeyler arar. Arar çünkü o özgürdür. Sıkılınca da doğal olarak merak başlar; iyiyi biliyorsan kötüyü, kötüyü biliyorsan iyiyi. Nedir bu iyiyi bilmek?

    İnsan Tektir

    Belki de çok iddialıyım ama insan tektir. Düşünce yapısı tektir. Düşünce ve kişilik olay, zaman, duruma göre değişir. En basitinden bir sınavdasınız diyelim. Soruyu okudunuz. Beyin yorumlamaya başladı. Karşılaştırmalara başladı. İncelemeye başladı. Soruyu boş bırakın, geri dönünce çözeceksiniz neden mi? Bir çok nedeni var ama bizim için önemli olan konu beynin olay, zaman, durum tepkisidir. Beyin aptaldır. Soruyu çözemezsiniz. Çünkü beyin strese girmiştir. Zaman geçtikçe anlamanız ve çözmeniz imkansızlaşır. Beyin durumun iç açıcı olmadığını düşünür. Pes eder. Fakat diğer sorulara geçince, soruları çözdükçe kendini akıllı hisseder. Soruyu problem etmez ve eğer cidden o konuyu bir kere bile okuduysanız çözer. Fazla başka konulara sapmak istemiyorum ama temeli atmadan üst katları çıkamayız. Belki ilerleyen zaman da yazımda çelişmeler olur ve bina yıkılır. Ama " Dibe vurmadan en yukarıya çıkamazsın" gerekirse dibe vururum düşüncelerimi resetler ve tekrar düşünürüm. Doğruyu bulmak önemlidir. Doğru ise her insanın içinde bulunur. Şöyle düşünelim 5 adet aynı kimyasalımız var, bunları hiç görmeden farklı tepkimelere sokuyoruz. Bu tepkimeleri inceleyip ortak özellikleri alırsak ana kimyasal çıkar ortaya bilmem anlatabildim mi.

    Konuya Dönelim

    Düşünce tek dedik. İnsan sıkılır dedik. İyiyi bilen kötüyü, kötüyü bilen iyiyi dedik. Buradan devam edersek, düşüncemizi çevremiz şekillendirir. Eğer bu çevre hep bize iyi davranıp iyiyi öğretiyorsa sıkılırız, eğer kötü davranıp kötüyü öğretiyorsa sıkılırız. İşte o anda merak faktörü devreye giriyor dediğimiz gibi. İyi bir ailemiz ve çevremiz var ama iyi olmamıza rağmen ,ne bileyim, serserileri daha özgür buluyoruz. Çünkü bilmiyoruz. Ve ayrıca bilmem biliyor musunuz. Bilinmeyenden korkulur. Korku bunu içimize atmamızı sağlıyor buda bir gün büyük patlamaya yol açacak!

    Büyük Patlama

    İşte bu olay olursa ölürüz. Ama insanı öldüren merak değildi. Korkuydu. Bu olay nasıl olur. Bir gün insan kalkar. Yine aynı şeyleri yapar. Ve artık yeter der. Yeter! Sıkılmıştır hayatından. Kötülük yapar ve bu duyguyu öyle bastırmıştır ki zevk aldığını sanar. İşte sorun burada başlar. Ve buradan sonrasını herkesin düşünerek anlayacağı için yazmıyorum.

    Bir Hikaye
    Direk alıntılıyorum hikaye anlatımım pek iyi değildir.
    Derler ki; adı bilinmeyen bir ülkede 'Bin aynalı dağ' denilen bir dağ vardırmış. Bu Dağın zirvesine bin tane irili ufaklı ayna yerleştirilmiş.
    Bütün insanlar, dağa tırmanma yeteneği olan tüm canlılar, bu dağa tırmanıp aynaların sırrını çözmek isterlermiş.

    Aynalı dağın büyüsüne kapılan küçük mutlu bir köpek, bu dağın sırrına sevdalanır. Mırıltılar çıkararak, kısık, bazen gürültülü, mutlu havlamalarla, dağın eteğine ulaşır. Dili dışarıda yorgundur`, küçük mutlu köpek. Başını kaldırıp dağa baktığında, yüksekliğinden ve bilinmezliğinden hiç korkmaz. Zirvede bir büyü, çözülmeyi bekleyen bir sırrın olduğunu bilmenin keyfi ile, dağın zirvesine neşe içinde tırmanır. Zirveye geldiğinde kulaklarını havaya diker, kuyruğunu sallayarak mutlu bir gülümseyiş ile etrafına bakınır. Aynı anda, onun gibi mutlu ve yüzünde gülümseme olan bin köpekle karılaşır. Bu sıcak karşılama küçük köpeği çok sevindirdiği için, sevinç içinde havlar. Etrafında dönerek mutlu hareketler yapar. Küçük köpeğin mutlu hareketlerine karşılık veren binlerce köpekte, aynı anda mutlu olup, ona karşılık verirler.

    Durmadan dostluk, sevinç, mutluluk dağıtan bu bin köpekten ayrılma saati gelmiştir. Köpek mutluluk içerisinde dağdan aşağıya inerken kendi kendisine; "Burası harika bir yer! Buraya sık sık geleceğim" diye düşünür. Bu arada, aynalı Dağın çıkışındaki anlamlı levhayı da okur ve mutluluğu bin kat daha artar...

    Aynalı dağın sırrını merak eden başka küçük bir köpek daha dağa tırmanmaya karar verir.
    Huysuz, mutsuz, yaşma sevinci çoktan sönmüş, umutsuzdur bu köpek.

    Söylene söylene yola koyulan mutsuz köpek, dağın eteklerine kadar gelip de yukarıya baktığında, oflayıp puflayarak şikayete başlar hemen.
    Mutlu köpeğin orada ne gördüğünü çok merak ettiği için dağa tırmanmaktan caymaz.
    Sızlana sızlana dağın tepesine kadar çıkar. Yorgunluk ve kızgınlığına bir de korku eklenen köpek`, dağın tepesinde kendisini kim bilir hangi hırsızların, acımasız canavarların beklediğini düşünmektedir. Aynaların olduğu alana yaklaşırken, her an bir düşmanla karsılaşacakmış gibi başını öne eğer, kaçıp kurtulmak vardır aklında . Kafasını kaldırıp da aynalara baktığında gözlerinde inanamaz . Soğuk soğuk bakan bin tane köpek gözlerini onun üzerine dikmiştir.

    Onlardan korkmadığını göstermek için hırlayarak, dişlerini gösterir. Aynı anda korkunç görünümlü bin köpek kendisine hırlayınca, korkudan ne yapacağını bilemez. Dehşete düşmüş olarak dağdan inerken, kendi kendine;
    "Burası korkunç bir yer! Buraya bir daha asla gelmeyeceğim." Der.

    Bu hikaye ile ilgili binlerce farklı çıkarım yapılır ama bizim için önemli olan bir tane. İkinci köpek neden hırladı. Çünkü korktu. ....... devam edeceğim

    not: Etrafta çok gürültü olduğundan ve amatörlüğümden cümle kopuklukları olabilir. Yazım tarzım hakkında eleştirilere açığım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi afyonkarahisarlılastirama -- 30 Haziran 2013; 1:35:16 >







  • Daha ortada pek bişi yok, o yüzden çok bi yorum bekleme bence. Biraz daha yazsaydın keşke
  • fazla merak cok derin islere sebep olur guzel tespit

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • okumaya direk 2. paragraftan başladım, turbolinea sandım. değilmişsin, yazıyı bir kez daha okudum haklısın.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: okanb3

    Daha ortada pek bişi yok, o yüzden çok bi yorum bekleme bence. Biraz daha yazsaydın keşke

    Yazacağım fakat bir an bir sıkıntı bastı. Tüm yazıyı silerim genelde sıkılınca ama istemedim. O yüzden böyle yayımladım devam ediyorum :)
  • Bana göre merak insanın ileriyi görebilmek istemesidir. Ben hep kendimizi karıncalara veya başka bir hayvanlara benzetirim. Neden mi ? Çünkü hepimiz aynı duygulara sahip hepimiz aynı özelliklere sahipiz.

    Benim boyum uzun, senin boyun kısa. Ne değişir ki ? Önemli olan her şey kafada bitiyor olması.

    Ara sıra ben kendim olarak biz insanlara gülerim. Çünkü korku-merak anlarında hep birlikte oluruz. Hep iyi insanlar vardır içimizde daima yardım etmeye çalışan. Örneğin geçen gün bizim evin orada olan kaza. Kaza anından tutun da son polis aracınının ayrılmasına kadar izledim. Kafamda şöyle hızlandırıp oynatıyorum Sonra yüzümde bir tebessüm oluşuyor. Kaza oluyor biz insanlar koşarak geliyor o sırada herkes su falan getiriyor. sonra ambulans geliyor kaldırıyor gidiyor sonra herkes dağılıyor. İşte gülerim ben buna. Hep birbirimizn ihtiyacı var yardıma. Böyle birlik beraberlik olmalı aslında.

    Gelecekte eminim ki başka yaşamlar bulunacaktır. İşte biz insanlar o zaman onlara göstermeliyiz onlara nasıl olduğumuzu. Gerçi o zamana kadar insanlık diye bir şey kalırsa.




  • Neye inanıyorsan inan sonuçta ortada bir başlangıç var din olsun evrim olsun fark etmez. Sonuçta insanlar doğarken kötülük yok içlerinde diyorsun o yüzden ilk başta bir kişinin kötülük yapmasıyla olayların başlaması gerek. O kişi neden kötülük yaptı mesela.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • İlk paragrafa katilmiyorum herkez iyi dogmaz tabi bakış açın kötü olmayan herkes iyiyse doğrudur. Ben ne iyi nede kötü bir insanım diye düşünüyorum sadece hayatta yer alıyorum gibi konu iyi aynen biraz daha yaz bencede güzel konu

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Küçüklüğümde hep merak ederdim yeni birşeyler öğrenmeyi öğrendiklerimi uyguladıktan sonra alacağım tepkiyi felan , belkide her çocuk böyledir bilmiyorum. :) Şimdi o merak hiç yok gibi birşey. Var ama hiç işime yaramayacak şeyler yarayacak olsada aklımda kalmıyor. Aslında insan merak ettiğini daha çabuk öğrenip hiç unutmaz , keşke hep o çocukluğumda ki merak ile yaşayabilseydim.
  • Biraz daha yazdım. Ayrıca ben doğru olduğumu söylemiyorum fikirlerinizi çok merak ediyorum :)
  • yarın devam etmeyi düşünüyorum
  • Sanırım devam etmeyeceğim neyse bu kadar yazmışken boşa gitmesin up
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.