Şimdi Ara

Meğer Hepsi Ölmüşler

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
4
Cevap
0
Favori
231
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • MEĞER HEPSİ DE ÖLMÜŞLER



    Mustafa Çoruh anlatıyor:

    "Düşman, üzerinde bulunduğumuz tepenin diplerinden usul usul bize doğru ilerliyordu. 60 kişi idik... Tığ gibi 60 delikanlı. Başımızda mektepten yeni çıkmış bir teğmen vardı. Bıyıkları yeni terleyen. Yanakları buğday renkli, gözleri henüz anne sevgisi ile pırıl pırıl parlayan... Elimizde silâh yoktu, bize silahtan daha çok insan, canlı insan lâzımdı. Ölmeyi korkudan değil, vatana lâzım olduğumuz için istemiyorduk.

    Eğer böyle olmasaydı Orta Asya'dan kalkan bir millet, dünyanın en büyük ve güçlü imparatorluğunu yıkıp yerine dünyanın yegane en büyük imparatorluğunu kuramazdı. Yabancılara çarpıcı gelen de onun bu cevheridir. Bizi biz yapan unsur da budur.

    Bir ara göğsümden göbeğime doğru akan ılık, ter gibi bir şey beni gıdıkladı ve kalbimin biraz üzerinde hafif sancı hissettim. Elimi göğsüme sokup geri çekince mesele anlaşıldı. Yaralanmıştım. Arkadaşlarım beni yatırdılar. Göğsümü açıp baktılar. 4 yerden kurşun girmişti vücuduma. Oluk gibi kan akıyordu. Sonrasını iyice hatırlamıyorum. Kendime geldiğimde siperin içindekiler tamamıyla sessizdi. Uyumuşlar diye düşündüm. Meğer hepsi ölmüşler. Elazığlı Hasan Onbaşı başını topraklara dayamış gözleri açık ileri bakıyordu. Benim inlediğimi görünce başını çevirip baktı. "Mustafa" dedi, "merak etme, bütün arkadaşlar ölü ama ben yaşıyorum. Sana kimse dokunamaz ben yaşarken..." Bir ara iri kolların beni kucakladığını hissettim. Karanlıklara daldık. Kaçıyorduk. Bana öyle acı geldi ki bu kaçış anlatamam. Ama ne yapabilirdik ki? Epeyi yürüdükten sonra bizimkilerden bir grubun arasına karıştık. Benim tedavimi yaptılar. Kurşunlan çakı ile çıkardılar. Hastaneye kaldırıldım... Sonra öğrendim ki Elazığlı Hasan Onbaşı ertesi akşam beni taşıdığı sipere tek başına geri dönmüş ve oradan bir daha geri gelmemiş.. Gün ışıdığında o sipere gidenler 24 düşman askeri ile Hasan Onbaşının ölüsünü bulmuşlar. 4 askeri bir süngünün ucuna şiş gibi geçirdiğini anlata anlata bitirememişlerdi.

    Mustafa Çoruh sustu. Ağlıyordu. Birinci Ordu Komutanı iken Alman General Liman Von Sanders Paşa, Cemil Conk ile birlikte Çanakkale'deki birlikleri denetlemeye gelmişlerdi. Mehmetçiklerin tüfek kayışları ve bellerindeki palaskalar sicimdendir. Sanders, Cemil Conk Bey'e "Ne millet be, bizde olsa bu malzeme ile askeri talime çıkaramazsınız 'belime palaska bağla çıkayım der'. Bırak şimdi palaskayı sicimi, vücuduna saplanan kurşunları çakı ile çıkarıyor ve üzerine bez basıp sipere dönüyor ve ölümü hiçe sayarak, ölümle dans ederek savaşıyor... İşte bunu izah edemezsiniz, hiçbir milletin tarihinde örneğini gösteremezsiniz!







  • dikkat +18
  • Allah onlardan razı olsun..
  • sayelerinde gecenin bu vaktinde boş işlerle uğraşıyoz
    bi aklımızı başımıza devşiremedik
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.