Şimdi Ara

Match Point (2005) (3. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
45
Cevap
0
Favori
1.145
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • ......Woody Allen, genellikle kadın-erkek ilişkilerini ölümle, ayrılıkla bitiren senaryoları filme almasıyla tanınır ama bunu yaparken hayatın her yönünü mütemadiyen sorgulayan komik bir filozof gibi davranır. Önce güldürür, sonra acıtır. Medeniyetleri bir arada tutan her türlü alt yapı ve üst yapı kurumunu sorgular. Bundan önceki filmi Melinda ve Melinda'da trajedi ve komedi ayrımını sorgulayan Allen, Maç Sayısı’nda kader ve tesadüf (şans) ilişkisini masaya yatırıyor. Şans, saplantı, tutku, aşk, cinsellik, ölüm ve daha birçok gözde Allen teması kişisel sorgulamaya ön ayak olacak şekilde bir bir beyazperdeye yansıyor......
    _____________________________
    ¡Nosotros escribimos nuestro destino!
  • beğenmedim nedense
    _____________________________
    üüü

  • İzlemeyenler okumasın.

    Chris ilk başlarda bana oldukça tutarlı ve duruşunu ortaya koymaktan çekinmeyen biri olarak göründü.Aslında filmin sonuna yaklaşıncaya kadar Nola hariç tüm karakterler kendi içinde tutarlı ve açık olarak görünüyordu.Sadece Nola muamma göründü bana.Gerçekten bir servet avcısı mı yoksa sadece tutkularının peşinde koşan ve gerçekten ne istediğini bilmeyen kendini aşık olduğuna inandıran bir tip mi çözemedim.Filmin bir yerinde Nola, Chris ile cafede konuşurken "erkekler bende özel bir şeyler olduğunu düşünür" demesi kadın erkek işilkilerinde kadının çok güzel,seksi vs olması ile erkeği fiziksel ve şehvet anlamında etkilemesinin ötesinde,erkeklerin başka bir şeyler umut ettiklerini anlattı bana.

    Her ne kadar Woody allen filmi olsa da klişe öğeler yok değildi.Mesela Evi terkeden bir babaya sahip,oyuncu olmak için kasabasını terkedip bir daha oraya dönememeye yemin etmiş Nola...Belki de yönetmen bu alt metinle Nola'ya "bir kader kurbanı olarak" film boyunca acımamızı istemiş olabilir.
    Nola'nın hamile kaldıktan sonraki halleri filmin başında çizdiği "istediğimi elde ederim" havasına yakışmadı.Aciz ve mızmız bir haldeydi.Filmin Nola'nın ilk nişanlısından ayrılıncaya kadar olanki bölümünü izledikten sonra bana Nola'nın filmin ilerleyen blümlerinde anlatıldığı gibi evli bir adamdan hamile kalması durumunda ne yapacağını sorsalar, cevap olarako adama durumu anlatıp , adamda umut görmemsi durumunda sessizce çekip gideceğini söylerdim.Bana ilk başlarda güçlü bir insan izlenimi verdi çünkü Nola.

    Filmde yaratılan atmosfer ve sahne geçişleri alışılmışın dışında tarzı olan bir yönetmenin varlığını işaret ediyordu.Oyunculuklar konusunda methiyeler düzemeyeceğim.Vasattı bence.
    Filmin başında Dostoyevski okuması ve filmin sonunda Dostoyevski'nin en bilinen eseri Suç ve Ceza'daki Rasvolnikov'un işlediğine benzer bir cinayet işlenmesi bence çok güzel bir atıftı.Her ne kadar Chris'in yaşadığı suçluluk duygusu Suç ve Ceza'da Rasvalnikov'un çektiği ruh ızdırabı kadar güzel anlatılmasa da ...Dostoyevski bir insanın ruh halini anlatmada bence bir numaralı yazar.
    Son olarak yüzüğün ırmağa düşmemesi katil açısından kötü olarak görünürken bir anda onu kurtaran şey olarak karşımıza çıkması, bu hayatta bizim için iyi olanı bilmemizin mümkün olmadığını göstermesi açısından ve senaryoya yeni ölen bir eroinmanın üstünden çıkması tazrzında küçük bir hikayecik eklenmesi katılması suretiyle süpriz son yaratması açısından güzeldi.

    Filmi genel olarak beğendim...10/8
    _____________________________
    Ben Türküm!
  • megi21 fiLmde ne var ne yok anLatmışın be hocam bi spoiLer uyarısı yap istersen.

    Neyse bende sıkıLır gibi oLdum bi ara genede sardı fiLm. İyiki izLemişim çok sağLam bi fiLmdi.
    _____________________________
  • güzel filmmiş izledim
    _____________________________
  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.