Şimdi Ara

Maddenin Ezeliyeti

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
50
Cevap
0
Favori
2.086
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Konu hakkında uzun bir giriş yapacak kadar zihnim boş değil ama maddenin ezeliyeti ne kadar mümkündür, zihne bunu nasıl yerleştirebiliriz, akla bunu nasıl ispat edebiliriz, edebilir miyiz, edilmeyebilir mi, neden edilemez... sorularını veya daha ilginç sorularınızı nasıl cevaplamak lazım...



  • Benim sınırlı fizik bilgimle şöyle bir ekleme yapabilirim; "vardan yok olmaz, yoktan var olmaz"...
    Kağıdı dahi yaktığımızda havaya yanmış kağıdın farklı bir maddeye dönüşmüş molekülleri yayılıyor.
    Aynı şekilde canlılar öldüğü zamanda canlının içinde bulunan bütün elementler tekrar doğaya dönüyor.
    Bu elementler başka formlar halinde tekrar doğda kendilerine yer buluyorlar.
    İçimizdeki demir yüzyıllar sonra bir metalde tekrar hayat bulacak gibi...
    Her madde tekrar kullanılacak...

    Hatta bünyemizde barındırdığımız bir çok element yıldızların içinde aşırı basınç ve sıcaklıla oluşup onların patlamasıyla evrene yayılıyor.
    Hangi elementler olduğunu bilmiyorum ama kabaca bu bilgiye sahibim. Bir belgeselde izlemiştim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi metalok -- 6 Mayıs 2009; 23:08:29 >
  • Sonof ve etuşun yorumlarını bekliyorum ben onlardan sonra yorum yapacağım
  • Maddenin ebediyetinden ziyade ezeliyetine dikkat çekmek istiyorum. Tabi ebediyeti de konuşulmak istenecektir ama benim arzum daha çok ezeliyetinin üzerinde yoğunlaşılmasıdır.
  • Hocam pardon konuyu ben gece gece ebediyet olarak algıladım.
    Ezeliyet konusunda kimsenin mantıklı olmadan öte mantığa yatkın birşeyler dahi söyleyeceğini sanmıyorum, dini kavramlar hariç...
    Bana göre bunun cevabı büyük patlamadan öncede saklı... Oraya ulaşabilecek miyiz bilinmez.
  • Herşeyi zaman kavramı içinde düşünürsen zaten çıkamazsın.
    Zaman zihninin olayları daha iyi algılayabilmek için kotegorize etmesidir. Doğada zaman yok.
    Olmadığını da şöyle ispat edebilirim:
    Birçok insanın çocukluğunun erken evrelerine ait anıları hatırladığında zamanını hatırlamazlar. Olayların hangisinin önce hangisinin sonra olduğunu bile hatırlamazlar. Çünkü zaman kavramı çocuklukta beynimizin çevreden etilenmesi sonucu oluşur. Hatta saat okumasını öğrendikten sonra olayları sıraya koymamız daha kolaylaşır. Ama sonuçta öğrendiğimiz zaman kavramı sadece zihinde var.
  • Madde bilinç ile başlar ve onu şekillendiren yine bilinçtir. Madde kendimi fakettiğimde oluştu, benden bağımsız gerçekleşen hiç bir şey olamaz. Madde bilincin zor oyunlarından biridir, değişim sürecini kontrol etmek zordur. Henüz

    quote:

    Orjinalden alıntı: TuVNeRa

    Herşeyi zaman kavramı içinde düşünürsen zaten çıkamazsın.
    Zaman zihninin olayları daha iyi algılayabilmek için kotegorize etmesidir. Doğada zaman yok.
    Olmadığını da şöyle ispat edebilirim:
    Birçok insanın çocukluğunun erken evrelerine ait anıları hatırladığında zamanını hatırlamazlar. Olayların hangisinin önce hangisinin sonra olduğunu bile hatırlamazlar. Çünkü zaman kavramı çocuklukta beynimizin çevreden etilenmesi sonucu oluşur. Hatta saat okumasını öğrendikten sonra olayları sıraya koymamız daha kolaylaşır. Ama sonuçta öğrendiğimiz zaman kavramı sadece zihinde var.


    Öğretilen zaman değildir, sevgidir.

    Sevgi, ihtiyaç duymanızı sağlar. Bir yola çıkarsınız ve bu yolun adı zamandır.

    Sevgi olmasaydı, zamanı farkedemezdim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi SonOfPatriot -- 6 Mayıs 2009; 0:19:28 >




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Üç harflilerin Varlığı
    6 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • Madde, zaten enerjinin yoğunlaşmış halidir. Evrendeki enerjinin 0'dan türemesi bana saçma geliyor. Sadece sürekli hareket ve değişim içinde, yani dinamik. Zaman kavramı da burda çıkıyor zaten. Evrendeki herşeyin bir anda durduğunu düşünün. Zaman akmaz o anda. Enerjideki değişim, bize zamanın tanımını verir. Enerjinin yogunlaştığı yerlerde maddelerdir. Maddeler, var olamazlar ya da yok olamazlar, sadece şekil değiştirebilirler, zaman içinde.

    metalok'un söylediğini ben de söylüyorum.
    "Benim sınırlı fizik bilgimle şöyle bir ekleme yapabilirim; "vardan yok olmaz, yoktan var olmaz..."

    Varlık felsefesinin incelenmesi gerekiyor.
  • Acaba maddenin bir başlangıcı var mıdır? Yoksa madde ezeli midir? Bazı kimseler maddenin ezeli olduğunu iddia ediyorlar. Eğer madde ezeli ise elektronların hareket hali için, iki durum söz konusudur: "Elektronlar ya duruyordu sonradan harekete başladı" veya "ezelden beri hareket halindeydi". Yani bir şey, ya hareket halindedir veya sabittir.

    Elektronların "bidayette durdukları sonradan harekete başladıkları" iddia edilemez. Çünkü elektronlar, başlangıçta duruyor idiyseler; çekirdek tarafından (zıt kutuplu oldukları için) çekilirler. Çekirdek tarafından çekilen elektronların tekrar serbest kalıp, kendi yörüngelerinde dönmeleri (hareketleri) mümkün değildir. Elektronları çekirdek tarafından çekilmiş bir atomun büyüklüğü (hacmi), yaklaşık çekirdeğinin hacmi kadar olacaktı. Bu duruma göre dünyamızı düşünürsek, ağırlığı aynı kalmakla beraber, hacmi bir futbol topundan daha büyük olmayacaktı. Elektronlar serbest olmadığından, hiçbir kimyevi reaksiyonun meydana gelmesi de düşünülemez. Dolayısıyla "hayattan" da bahsedilemez.

    İkinci şık: "Elektronlar ezelden beri hareket halindedir." Eğer elektronlar ezelden beri hareket halinde olsalardı, termodinamiğin ikinci kanununa göre kâinattaki sıcaklık müsavi seviyeye şimdiye kadar çoktan gelmiş olmalıydı. Çünkü kâinatta cereyan eden hertürlü hadiseyi ancak elektronların hareketiyle izah edebilmekteyiz. Yani madde ezeli olsaydı; ileride olmasını beklediğimiz hadiseler, şimdiye kadar çoktan olmuş olacaktı. Çünkü ezel; başlangıcı olmayan, (bilinmeyen) bir sonsuzluk demektir.

    Güneşimizin çapı, dünyamızın çapının 109 katıdır. Isı ve ışık kaynağımız olan güneşte her saniye 564 milyon ton hidrojen helyuma dönüşür. Bu reaksiyon sonucu kütlesinden 4 milyon ton kaybeder (enerjiye dönüşür). Eğer madde ezeli olmuş olsaydı, güneşimiz şimdiye kadar çoktan kütlesini kaybedip sönmüş olacaktı. Öyleyse madde ezeli değildir.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Dedekorkut.

    Acaba maddenin bir başlangıcı var mıdır? Yoksa madde ezeli midir? Bazı kimseler maddenin ezeli olduğunu iddia ediyorlar. Eğer madde ezeli ise elektronların hareket hali için, iki durum söz konusudur: "Elektronlar ya duruyordu sonradan harekete başladı" veya "ezelden beri hareket halindeydi". Yani bir şey, ya hareket halindedir veya sabittir.

    Elektronların "bidayette durdukları sonradan harekete başladıkları" iddia edilemez. Çünkü elektronlar, başlangıçta duruyor idiyseler; çekirdek tarafından (zıt kutuplu oldukları için) çekilirler. Çekirdek tarafından çekilen elektronların tekrar serbest kalıp, kendi yörüngelerinde dönmeleri (hareketleri) mümkün değildir. Elektronları çekirdek tarafından çekilmiş bir atomun büyüklüğü (hacmi), yaklaşık çekirdeğinin hacmi kadar olacaktı. Bu duruma göre dünyamızı düşünürsek, ağırlığı aynı kalmakla beraber, hacmi bir futbol topundan daha büyük olmayacaktı. Elektronlar serbest olmadığından, hiçbir kimyevi reaksiyonun meydana gelmesi de düşünülemez. Dolayısıyla "hayattan" da bahsedilemez.

    İkinci şık: "Elektronlar ezelden beri hareket halindedir." Eğer elektronlar ezelden beri hareket halinde olsalardı, termodinamiğin ikinci kanununa göre kâinattaki sıcaklık müsavi seviyeye şimdiye kadar çoktan gelmiş olmalıydı. Çünkü kâinatta cereyan eden hertürlü hadiseyi ancak elektronların hareketiyle izah edebilmekteyiz. Yani madde ezeli olsaydı; ileride olmasını beklediğimiz hadiseler, şimdiye kadar çoktan olmuş olacaktı. Çünkü ezel; başlangıcı olmayan, (bilinmeyen) bir sonsuzluk demektir.

    Güneşimizin çapı, dünyamızın çapının 109 katıdır. Isı ve ışık kaynağımız olan güneşte her saniye 564 milyon ton hidrojen helyuma dönüşür. Bu reaksiyon sonucu kütlesinden 4 milyon ton kaybeder (enerjiye dönüşür). Eğer madde ezeli olmuş olsaydı, güneşimiz şimdiye kadar çoktan kütlesini kaybedip sönmüş olacaktı. Öyleyse madde ezeli değildir.



    Güneşimizin ezelinden bahsedilmiyor zaten, madde enerjinin yoğunlaşmış halidir. Sen 4 milyon ton kütleyi enerjiye çevirdiğinde bu yok olmuyor, başka bir türe dönüşüyor sadece. Enerji yok olmadığına göre, başlangıcı olmaması gerekir.




  • Evrenin sonu ile ilgili 4 model var bunlardan 3'ü evrenin tekrar oluşmayacağını söylüyor.

    1. Kapalı evren modeli
    2. Açık evren modeli
    3. Düz evren modeli
    4. Hızlanarak genişleyen evren modeli

    http://www.biltek.tubitak.gov.tr/bilgipaket/evren/01.html

    Bu modellerden sadece 1.si evrenin sürekli bir tekrar halinde olduğunu söyler. Ama yapılan araştırmalar bu modeli zayıflatır niteliktedir.
    Evren artan hızla genişlemektedir. Bu da evrenin sonsuza kadar genişlemesi veya belli noktadan sonra yok olması demektir. Bu durumda evren ezelinde hep yoğun küçük bir noktaydı diye bir kuram oluşturabiliriz. Orada öylece duruyordu. Ya da birşey onu patlaması için tetikledi?




  • BIG BANG.
    Büyük patlama ile her şey sıfırdan oluştu.
    Hiç bir şey fiziğe aykırı değil. Olamaz da. Ama bu kadar büyük bir enerji yoğunluğu nasıl mümkün olabildi. Yani Big Bang'e neden olabilecek yoğunluk nereden geliyor.
    Ezeli sonsuzdan beri süregelen bir şeyin kaynağını da aramak yersiz. Ezeli sonsuz!
    Ezeli sonsuzdan önce de Allah C.C. vardı ve onu o yarattı. Ve herşeyi bir fizik kanunu içinde yarattı. Hepsi bu..
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Ramptha
    Ezeli sonsuzdan önce de Allah C.C. vardı ve onu o yarattı. Ve herşeyi bir fizik kanunu içinde yarattı. Hepsi bu..


    Bu imkansız işte. Ezeli sonsuzluk bir kavramdır, tanrının değil insanların yarattığı bir kavram. Ayrıca ezeli sonsuz, ezeli sonsuzdur daha öncesi yoktur. Var ise ezeli değildir. Her şey fizik kanunlarına göre ise ki öyle görünüyor aksini iddia etmek mantıklı değildir, tanrının da bu kanunlara göre bir varlık olması gerekir. Asıl soru, bu mümkün mü? Fizik kanunlarına uyan bir varlık zannettiğiniz manada tanrı olabilir mi? Bir şeyi yoktan var edebilir, var olanı yok edebilir mi? Zamandan ve mekandan bağımsız olabilir mi? Geleceği görebilir mi? Fizik kurallarıyla açıklanabilen ve bunları yapabilen bir varlık fizik kurallarına aykırı hareket etmiş olmaz mı?




  • Kendi yarattığı kurallara bağlı olan bir tanrı mantıksız...
  • Benim genislegen evren ile ilgili bir sorum var.

    Evren genisliyorsa genisledigi alan neresidir? Yani evreni bir kure olarak dusunursek, bu kurenin disinda baska bir kure yada baska bir yer varki evren genislemesini surdurebiliyor. O zaman evrenden sonra ne vardir?

    Saygilarimla


    Konuyu acan arkadastan ozur dilerim. Sordugum soru konudan biraz alakasiz, eger isterse mesajimi silebilirim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Bethrezen -- 7 Mayıs 2009; 16:50:04 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: TuVNeRa

    Kendi yarattığı kurallara bağlı olan bir tanrı mantıksız...

    Bana göre de mantıksız ama kimilerine göre evren, kendi yarattığı kurallara bağlı olarak varlığını sürdürüyor. Evreni (tanrı demeden, isim vermeden) tanrı olarak görüyorlar.
    Kendi kendine varolabilen bir şeyin kendisini uzayda ve zamanda kaybolup gitmeye programlaması bana son derece mantıksız geliyor.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Bethrezen

    Benim genislegen evren ile ilgili bir sorum var.

    Evren genisliyorsa genisledigi alan neresidir? Yani evreni bir kure olarak dusunursek, bu kurenin disinda baska bir kure yada baska bir yer varki evren genislemesini surdurebiliyor. O zaman evrenden sonra ne vardir?

    Saygilarimla


    Konuyu acan arkadastan ozur dilerim. Sordugum soru konudan biraz alakasiz, eger isterse mesajimi silebilirim.

    Evren (Kâinat), sonsuz uzayda bulunan tüm madde ve enerji biçimlerini içeren bütünün adıdır.

    Dolayısıyla evren uzay değildir. Uzay sonsuzdur ve evrenin genişlemesi uzayı irdelemez. Evren genişler genişer genişler ve bu sürer. Uzay spnsuzdur ve, evren bir küre olarak düşünülemez. Uzay sonsuzluğunda evren genişlemesini sonsuza kadar sürdürebilir.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: SonOfPatriot

    Madde bilinç ile başlar ve onu şekillendiren yine bilinçtir. Madde kendimi fakettiğimde oluştu, benden bağımsız gerçekleşen hiç bir şey olamaz. Madde bilincin zor oyunlarından biridir, değişim sürecini kontrol etmek zordur. Henüz

    quote:

    Orjinalden alıntı: TuVNeRa

    Herşeyi zaman kavramı içinde düşünürsen zaten çıkamazsın.
    Zaman zihninin olayları daha iyi algılayabilmek için kotegorize etmesidir. Doğada zaman yok.
    Olmadığını da şöyle ispat edebilirim:
    Birçok insanın çocukluğunun erken evrelerine ait anıları hatırladığında zamanını hatırlamazlar. Olayların hangisinin önce hangisinin sonra olduğunu bile hatırlamazlar. Çünkü zaman kavramı çocuklukta beynimizin çevreden etilenmesi sonucu oluşur. Hatta saat okumasını öğrendikten sonra olayları sıraya koymamız daha kolaylaşır. Ama sonuçta öğrendiğimiz zaman kavramı sadece zihinde var.


    Öğretilen zaman değildir, sevgidir.

    Sevgi, ihtiyaç duymanızı sağlar. Bir yola çıkarsınız ve bu yolun adı zamandır.

    Sevgi olmasaydı, zamanı farkedemezdim.


    Sonof yorum yapmış alıntı yapıp kendi görüşümü yazayım.

    Madde sonsuzluktan gelir benim için ifade ettiği anlam benim ona yüklediğim anlam kadardır. Peki ya maddenin bana yükledi anlam? Şüphesiz madde için ben gelip gecici bir insanım benim varolmam veya olmamam madde için bir şey değiştirmez o zaten vardır hep ordadır ancak ben onu farkettiğim anda benim için maddenin ezeliyeti başlar zira bu da göreceli bir kavramdır. Zaman izafidir, herkese göre değişir bana göre, size göre, bir kelebeğe göre veya bir maddeye göre..




  • Kendimi farkedemediğimde maddenin hala devam ediyor olduğunu söyleyemiyorum. Ben olmadığımda madde hala varolmaya devam ediyor diyebiliyorsam, ben henüz yokolmamışımdır. Varolmadığımda bilincimi kullanamam.

    Bu yüzden tüm kavramlarım ile son bulmam gerekiyor. Bakış açım dahi

    Madde hakkındaki fikirleriniz ile son bulmak. Gerçek sanılan ile son bulmak.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: SonOfPatriot

    Kendimi farkedemediğimde maddenin hala devam ediyor olduğunu söyleyemiyorum. Ben olmadığımda madde hala varolmaya devam ediyor diyebiliyorsam, ben henüz yokolmamışımdır. Varolmadığımda bilincimi kullanamam.

    Bu yüzden tüm kavramlarım ile son bulmam gerekiyor. Bakış açım dahi

    Madde hakkındaki fikirleriniz ile son bulmak. Gerçek sanılan ile son bulmak.


    Kendimi farkedemediğinizi söyleyebiliyor olmak için kendinizin farkında olmanızın bir bilincinde olmanız gerekir ve nihayetinde kendinizi fark etmek asıl kendinizi farkedememek fer'olur bu da farklı bir yaklaşımdır.. Zaman göreceli bir kavramdır, siz bütüm kavramlarınız ile son bulsanız bile zaman işlemeye madde varolmaya devam edecektir siz de bilinciniz sayesinde bunun farkına varacaksınız. Ama süphe yok ki Satre nin de dediği gibi "varoluştan başka hiç bir şey yok". Şayet ezeliyette böyle birşey varsa bile algılanamaz algılansa bile farkına varılamaz. Nitekim de yokoluşa giderken de varoluş devam etmeye devam edecektir, ama yokoluşta bunu ben algılayamayacağım, algılasam da farkına varamayacağım..




  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.