Şimdi Ara

BMW 3 serisi (F30)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
7 Misafir (1 Mobil) - 6 Masaüstü1 Mobil
5 sn
70.277
Cevap
510
Favori
4.410.174
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
36 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • F30 ana başlığımız olsun, F30 la ilgili tüm konuları burada birleştirelim, konular dağılmasın.



     BMW 3 serisi (F30)



  • Su halimize bak elin Alman'ı amerikalısı en dusuk 328 335 biner surus zevkinin dibine vurur dip gaz vs keyiflerine bakarlar bizlerede dunyanın en pahalı benzinini en akilalmaz vergi sistemini getirirler kuzu kuzu bineriz sesimiz çıkmaz bmw bizim icin 1.6 yaptı artik gerisini duşunun zevkimiz keyfimiz elimizden alınıyor bizede kalan nemi iste bu benzin muhabbeti en dusuk kim yakar artik yollarda gaza basamaz olduk nerdeyse inip kendimiz itekleyecegiz o dereceyiz yani
    İslamda israf ve gösteriş günahtır. İslam mütevaziliktir. Sanırım bunlar konusunda hemfikirizdir. Özelden veya genelden bu konunun tartışılacak bir tarafı yok. Bizim diyanet işleri başkanımız milletin parasıyla S500 ile gezemez. Eğer yaparsa, insanlara lükse düşmeyin, harama el uzatmayın, ihtiyaç sahiplerine kalbinizi kapatmayın nasıl diyecek?
    Uzun süren bir otomobil seçim sürecinden sonra bu süreçte yaşadığım tecrübelerimi ve görüşlerimi otomotiv sektörünün içinde yer alan bir kişi olarak sizlerle paylaşmak istedim. Umarım benzer seçim aralığında kalan arkadaşlar için faydalı olur. Aslında bu yazımı yazıp, yazmamakta da biraz tereddüt ettim. Çünkü herkesin tercihlerine beğenilerine, tüm markalara saygılı bir insanım. Burada belirteceğim bazı şahsi fikir ve görüşlerimin hiçbir arkadaşımı kırmasını istemem ve hedeflemem. Görüşlerimi son derece objektif ve markalardan bağımsız olarak yazmaya çalışacağım. Zaten şu anda hem Mercedes hem de BMW sahibi bir kişi olarak bu iki marka arasında tamamen tarafsız olmak benim için kolay.
    Aracımı sattıktan sonra premium sınıfta bir sedan almak isteğiyle yola çıktım ve bu yönde vergi avantajı da sunan Mercedes E 180 ve BMW 5.20i arasında karar vermek istedim. Zaten yılda bu araçla 7-8 bin km yapacak olduğumdan ve bazı diğer sebeplerle dizel motor hiçbir şekilde düşünmüyordum.

    Açıkçası daha önce 4 adet BMW 5 serisi sahibi olmuş bir kişi olarak bu sefer tercihimi E 180’den yana kullanmak istiyordum. E serisi 2013 makyajından bu yana tarihinde ilk kez bana çok hoş ve sportif görünüyordu. Diyebilirim ki, son makyaj ile aracın hedef kitle yaşı en az 10 yıl geri gelmişti. Performansı seven, sürekli de performanslı araçlar kullanmış bir kişi olarak artık 45 yaşına geldik, biraz prestij, konfor ve dinginlik diyordum kendime bu tercihimi doğrulamak için.
    Bu araç için önümdeki en büyük sıkıntı hali hazırda sahibi bulunduğum C180 Coupe ile olan benzerliklerdi. Aynı motor, aynı şanzıman, aynı kontrol kumandaları, aynı lcd ekran, aynı gösterge paneli, aynı direksiyon, hatta aynı sinyal vb. kolları, ne yazık ki aynı acayip kullanışsız ayak kumandalı park freni, bu çağda ve bu fiyat seviyesinde halen aynı geri görüş kamerasının standart olmaması garipliği, neredeyse aynı dizaynda kokpit tasarımı ve vites kolunun bulunduğu orta konsol hariç birebir aynı malzeme ve işçilik kalitesi…

    Ne çok aynı ile başlayan cümle oldu değil mi?

    Özellikle orta vites konsolu haricinde aynı malzeme ve işçilik kalitesi çok ilginç bir durum benim gibi bir otomotiv ve otomobil dinazoru için. Benim gençliğimde ve ilk Premium araç satın aldığım yıllarda BMW 3 serisi ve Mercedes C sınıfı, bu Premium markalara giriş modelleriydi. Bu sebeple bir üst sınıftaki 5 serisi ve E sınıfı ile aralarında kalite çıtası da hayli açıktı. Ancak 2000’li yılların ortalarından itibaren her iki marka da özellikle gelişmiş pazarlarda yükselen bir müşteri kitlesine, yani genç, dinamik, yüksek eğitimli, hayattan beklentileri yüksek ve gelirleri giderek yükselen bir kitleye, hitap edebilmek için klasik model zincirini kırarak, yeni ve genç, daha kolay ulaşılır modeller üretmeye başladılar. Daha önce olmadıkları sınıflara girdiler. Bu da tabi ki, bu markalara giriş modellerini değiştirdi. BMW 1,2, X1, şimdi 2 Active Tourer, Mercedes ise A,B,CLA ve GLA ailesini yarattı.

    Bu sınıfların yaratılmasıyla birlikte W204 kodlu bir önceki C sınıfı, özellikle makyajından sonra ve F30 kodlu 3 serisi kalite çıtasında inanılmaz şekilde bir üstteki abilerine yaklaştılar. Aslında kabul etmek lazım ki, bu yaklaşmanın büyüklüğünden çok, üstteki abiler de daha fazla onlara doğru yaklaştı. Daha önce hem E39, hem E60 BMW 5 serisi sahibi olmuş ve F10 yeni kasa 5 serisini de defalarca detaylı incelemiş ve test etmiş birisi olarak çok rahat söyleyebilirim ki, E60 E39’dan sonra 2 adım geri gitmekti. Özellikle de iç mekan kalitesi anlamında. F10 ise bunun 1 adımını geri gelmiş, ama sadece 1 adım ve halen E39 bence üretilmiş en klas, en kaliteli 5 serisi idi. Mercedes konusunda bu kadar tecrübeli değilim doğrusu ama yazılanlara baktığınızda benzer bir görüş onlar için de ortaya çıkıyor.
    Bu konuyu vurguladıktan sonra devam edelim. En sonunda neredeyse İstanbul’daki tüm bayilerde E180’i inceledikten ve almaya kesin kararlı hale geldikten sonra, otomotiv sektöründeki bir arkadaşımın tavsiyesi ile, içimde kalmasın diye bir de 5.20i denemeye ve detaylı incelemeye karar verdim. En doğru kararı verebilmek için de önce bir Mercedes bayisinde yeni C180 Fascination, ardından bir E180 Elite aracı kendim çok detaylı ve uzun uzun inceledim. Ardından da her ikisini de test ettim. Hemen aynı gün bir saat kadar sonra bir BMW bayisinde önce 3.20i ed Luxury Line ve 5.20i Premium araçları showroom’da çok detaylı inceledim ve her ikisini de peş peşe test ettim.

    Aşağıda her biri ile ilgili sıra ile görüşlerimi yazıyorum;

    1- Mercedes W205 C180; Hiç şüphe yok ki, sıradışı ve çok ilgi çekecek bir tasarım. Ama ilk izlenimim dışarıdan, Mercedes çok ilginç bir firma, her neslinde aracı inanılmaz farklı konseptlere taşıyor. Özellikle de son dönemlerdeki jenerasyonlardan bahsediyorum. W203 ilk tasarımında klasik ve hiçbir zaman ilgimi çekmeyen bir C sınıfı sedan araçtı. Daha sonra makyajında bu modeli getirebildikleri kadarıyla sportifleştirmeye çalıştılar. W204 ilk tasarımıyla dışında önden klasik, arkadan ve yandan sportif bir karmaydı. İç mekanda gerek kalite, gerek dizayn anlamında eleştiri kaynakları vardı. Ama öyle bir makyajlandı ki, araçta tek eleştirebileceğimiz konu sınıfına göre küçük olması kaldı. Dış tamamen sportif ve iç mekan da hem sportif, hem çok kaliteli bir hale geldi. Araç sportif görünümde tarihinde ilk kez belki BMW 3 serisinin üzerinde bile konumlanmaya başlandı. Kullanıcı kitlesi yaşı ciddi şekilde düştü.

    Ben gerçekten şunu çok merak ediyordum, bu kadar başarılı olmuş bir araç yenilenirken Mercedes nasıl bir yol izleyecek? Gerçekten çok farklı bir yol izlediler W205 ile. Bu aracın ne içinde, ne dışında W204 ile hiçbir ortak nokta yok görebildiğiniz, sadece kokpitin ortasından geçen alüminyum görüntülü çıta, o kadar. O da tablet görüntülü ekranın arkasında biraz saklandığı için eskisi kadar dikkat çekmiyor.

    İç ve dış dizayna çok girmek istemiyorum, çünkü sübjektif ve kişisel konular. Bu konularda beyan edeceğim fikirlerim sadece beni bağlar ve bilimsellikten uzak olur. Sadece şunu söylemek isterim ki, W204 öyle bir kasa ki, halen dönüp, arkasından bakarım ve hiçbir açıdan kötü bir görüntü vermez bana. W205 dıştan bazı açılardan bana kötü görüntü veriyor. Örneğin ben çok fazla alçalan bagaj ve tavan yapısını sevmem. Klasik sedan tasarımını daha çok seviyorum. Aracın ön burun köşesinden arkaya doğru bakış açısından durduğum bir açıda arka bagaj neredeyse hiç görünmüyor. Dedim ya, bu biraz kişisel bir konu, herkes aynı görüşte olmayabilir…

    Dizaynla ilgili söyleyebileceğim şey; Mercedes genç ve sportif bir C sınıfından, tekrar klasik ve elit bir C sınıfına geçiş yapmış. Aracın burun tasarımındaki far ve ızgara tasarımı hariç, tüm çizgiler elit bir yapıda. Bu yönüyle sanki müşteri kitlesi yaş seviyesi yine biraz yükseltilmiş ve W204 ilk dizayn edildiğinde ortada olmayan CLA sınıfı ve haleflerine yer açılmış gibi görünüyor. Bunun dışında dış panel işçilikleri, boya işçiliği yine pırıl, pırıl ve Mercedes standartlarında.

    İç mekan da aynı şekilde bariz bir şekilde sportiflikten elitliğe doğru yönlendirilmiş. Her ne kadar Tablet görünümlü ekran ve yuvarlak havalandırma kanalları sportif dokunuşlar da olsa, kokpitin geri kalanı tamamen elitlik üzerine dizayn edilmiş. Özellikle de kapı içleri İskandinav tarzı bir avangard elitizm dizaynı içinde. Ben çok geniş boşlukları olan orta konsolu çok beğenmedim. Araç içindeki geniş düz tasarımlar benim hoşuma gitmiyor ama bu bir zevk meselesi. Yalnız herhalde yorumlayan herkesin söylediği gibi, orta konsolda piyano siyahı boyadan kaçınmak gerek. Ben kokpit ortasından geçen ince çıtalarda bile piyano siyahı boyaya tahammül edemiyorum ki, bu kadar geniş alanda zaman içinde nasıl bir görüntü oluşur, tahmin bile edemem. Bazı alıcıların seçtiği diş budak ağacı herhalde en uygun çözüm olsa gerek. Bu kadar geniş ve düz yüzeylerde parlak boyalı veya kaplamalı malzeme seçimleri aracın yüzünü çabuk eskitebilir. İç mekan ile ilgili belirteceğim estetik ile ilgili bir diğer nokta ise, mümkünse kapılardaki hoparlör kapaklarını Burmester olanlar ile değiştirmek. (eğer olabiliyorsa) Ya da en iyisi direk Burmester tercih etmek. Siyah kapaklar bence çok uyumlu olmamış genel kapı trimi ambiyansı ile…

    Peki iç mekan kalitesi nasıl? Öncelikle şunu belirteyim Mercedes algılanan kalitede ders verecek nitelikte bir iç mekan tasarımı yapmış. Çünkü iç mekan olduğundan daha kaliteli algılanıyor. İç mekan kalitesiz mi? Tabiki hayır, gayet de kaliteli ama kalite algısı olduğundan yüksek. W204’ten daha kaliteli bir iç mekan havası verdiği halde, pek öyle değil. W204’teki derinlemesine plastik kalitesinden, otomotivde yayılmaya başlayan sert bir zemin üstü yumuşak kaplama düzenine geçilmiş kokpitin ve kapıların bazı kısımlarında. Sanırım D sınıfı Premium sedanlardaki algılanan kalite liderinin C sınıfı ve gerçek işçilik ve malzeme kalitesi liderinin de halen A4 olduğunu söylemek objektif bir yorum olur.

    Test sürüşü ile ilgili kısa yorumlar yaparsam, tüketimini test edecek imkanım veya gürültü seviyesini desibelmetre ile ölçecek durumum yoktu. Ancak şunları çok net söyleyebilirim ki, performans ve yol tutuş anlamında bana W204’ten farklı bir his sunmadı. Ki, bu da güzel bir şey, çünkü W204 gayet güzel dinamiklere ve sürüş konforuna sahipti sınıfında. Bu araçta yol ve rüzgar sesinin azaltılmış olmasını ve eski W204’te verilen 2 sürüş modunun sayısının arttırılmasını en önemli avantajlar olarak gördüm. Sürüşteki konfor yine her zaman ki gibi yüksek, tabi standart süspansiyon ve jantlar ile AMG’yi bilmiyorum. Dış görünüme ne derseniz deyin, AMG konsepti W204’ün gençliğine bence daha çok yakışıyordu. W204 AMG’den kapısı açılınca blue Jean ile genç bir insan ineceğini hissediyorsam, bu araçtan takım elbiseli 30’ların sonlarında, 40’larında bir ticaret/ iş adamının veya şirket yöneticisinin ineceği hissine kapıldım.

    2- Mercedes W212 E180; İlginç, bu kasa gerçekten ilk defa bu kadar ilgimi çekiyor W212 makyajından sonra. İlk kez 5 serisi kadar sportif bir his veriyor bana dışarıdan. Yeni far tasarımı biraz tartışma konusu oluyor ama benim zevkime uyuyor. Dedim ya bunlar sübjektif ve tartışmalı kişisel beğeniler. Benim için iri ama çok güzel zamandan bağımsız çizgilere sahip bir sedan, hem de spor sedan. Dış boya ve panel işçiliklerinden bahsetmiyorum bile, çünkü inceleme konusu yaptığım 4 premium sedan araç ta Premium sınıfın gereği bu konularda gayet iyi durumdalar. Hatalar yok mu? Var tabi ki ama genel olarak gayet iyiler… E sınıfına hangi açıdan bakarsam, bakayım en ufak bir sıkıntı duymuyorum.
    Gelelim içine aracın. Uluslararası magazinde zaman zaman tartışma konusu olur ama bence şu anda sınıfının kalite standartlarını en üst noktasında bulunuyor Audi A6 ile birlikte. Tasarımı sevenler var, elit bulanlar var ama demode diyenler de var. Ama tartışmasız olarak gerek işçilik, gerekse kullanılan malzemeler konusunda eleştirecek yer bulamıyorum. İlla ki bir şey söyleyeceksem, hemen hemen her Mercedes modeli için söyleyebileceğim gibi, torpido gözü kapağı sol yan aralığı neden o kadar fazla? Bu araçta dikkati çeken bir konu, Mercedes bu aracın makyajında dışını müthiş sportifleştirmeyi, gençleştirmeyi seçmiş ama iç mekan da bundan eser yok. Dışı başka, içi başka Dünya, her ikisi de benim için keyifli ama zevklere göre değişir. Bu konuda yeni C sınıfı ve eski C sınıfı iç/dış uyumu daha iyiydi.
    Sürüş nasıl? Tartışmasız bu 4 aracın içinde en konforlusu, en huzurlu sürüşe sahip olanı. Ama en performansı düşük olanı ve sportif sürüşü eksik olanı da aynı zamanda. Yetersiz mi performans ve sürüş dinamizmi? Kesinlikle değil, hele bu sınıf bir sedan için gayet yerli yerinde her şey. Bu kasanın meşhur E200 Kompressor modellerini hatırlarsanız, bugünün E200 Kompressor modeli de E180’dir. Bu aracın bir de diğer 3 araçtan daha fazla verdiği bir başka konu var bence, her ne kadar tarihin en sportif E kasası olsa bile; Business Class! Yani iş sınıfı bir prestij. Demek ki özetle bu araç; Konfor, Huzur, Prestij!
    Benim açımdan çok talihsiz bir test oldu aslında. Çünkü 4’lü içinde en beğendiğim kasa (dıştan) ne yazık ki, mevcut aracım ile gerçekten çok benzerlikler içeriyor. Nerede kaldı o sınıfların bu kadar birbirine maliyeti düşürmek maksatlı geçmediği zamanlar? Bir alt sınıf ile bu kadar ortak malzeme kullanımını biraz fazla abartılı buluyorum doğrusu. Sanırım 1 yıl sonraki yeni E sınıfı da dıştan büyütülmüş bir W205 ve içinde de çok sayıda aynı kumanda elemanı ve benzer bir dizayn sunabilir.

    3- BMW F30 3.20i ed; Öncelikle şunu belirteyim test aracım standart bir araç olmasına rağmen, showroom’da incelediğim araç Luxury Line+ paketli ve ekstra donanımlı bir araçtı. Bu sebeple lütfen test yorumlarımı Luxury Line+ modeline göre düşünün.
    BMW Mercedes’e göre çok daha muhafazakar bir tutum içinde modellerini yenilerken. Ne kadar değişiklikler olsa da tasarım dillerinde ana dizayn temalarını koruyorlar ve 3 serisi her zaman bir 3 serisi olduğunu gösteriyor. Hakeza 5 serisi de öyle. Aracın dış kalitesine daha önce yorum yaptım, klasik Premium sedan kalitesinde. Yine aracın her açıdan baktığımda beni rahatsız eden tek bir açı bile bulamıyorum. Zorlarsam belki ön farların yere doğru alçalan kaputtan sonraki pozisyonlarını yere bir tık yakın bulmamı gösterebilirim. Ancak bu dizayn felsefesi yakında herkeste görüleceği ve teknik sebebini bildiğim için bunu eleştiremiyorum.
    İçine geçtiğimde 3 serisi beni şaşırtıyor. Çünkü 3 serisi bu araçların içinde benim daha önce hiç ciddi şekilde incelemediğim bir araç. Ve beklenti olarak bu 4’lü içerisinde en albenisiz, sade ve düşük kalitede bulmayı beklediğim bir iç mekan. Standart versiyon üzerine incelemediğim için yorum yapamıyorum ama Luxury Line içindeki tam gerçek deri döşeme, elektrikli-hafızalı-ısıtmalı koltuklar, Harman Kardon müzik sistemi ve kendine has hoparlör kapakları, boyalı plastik yüzeyler yerine gerçek diş budak ağaç kaplama göğüs şeridi, hemen altında krom çıtalar beni etkiledi doğrusu. Kokpitteki işçilik tam olması gerektiği gibi ve 4 araçta da birbirinden uzak değil. Malzeme kalitesi ise, şaşırtıcı derecede yüksek. Mercedes C sınıfı ayarında mı? Hayır aynı seviyeye koymuyorum ama tahminimden daha yakın, ancak bir tık ve hatta yarım tık aşağıda.
    Bu konuda şaşırıyorum çünkü 3 serisi ile 5 serisi arasında iç mekan kaliteleri farkı çok çok düşük. C sınıfı ve E sınıfı da bu konuda daha önce dediğim gibi artık çok nadir noktalar hariç birbirine çok yakın. Ama 3 serisi ve 5 serisi arasındaki fark çok daha az.
    Geçiyorum test sürüşüne. Sanırım herkesin beklediği gibi bu araç 4’lü arasındaki en performanslı, şanzımanı en uyumlu ve başarılı ve sürüşü en keyifli otomobil. Bunda hiçbir tartışma yok. Sürüş konforu tartışmalı. Normal yollarda sürerken belki de E sınıfı kadar konforlu hissediyorsunuz ama yol koşulları normalden bozuk tanımına inince aralarındaki en düşük konforlusu olabiliyor. Araç hepsinden performanslı dedik. Çok mu fazla? E sınıfından çok fazla, C sınıfından fazla olarak adlandırılabilir. C sınıfına fark rahatsızlık verici mi? Bence değil, 3 serisi daha performanslı ama bu C sınıfı yetersiz ve eğlencesiz demek değil. Aradaki fark bu düzeyde değil. Peki 3 serisi en konforsuz ama çok mu? 3 serisini kabul edilemez sertlikte yapan bir fark değil bu. Aslında 3 serisi de gayet yeterli bir konfora sahip.
    Özetle araçlardan biri daha konforlu, diğeri daha performanslı ama hiçbiri hiçbir konuda gerçekten yetersiz değil. Seçimler tamamen kişisel öncelikler ve görüntü ile ilgili olacaktır. Bu arada 3 serisi ile ilgili bir başka bilgi vereyim, direksiyon hissiyatında ve viraj keyfinde eşsiz ve rakipsiz!

    4- BMW F10 5.20i ed; 5 serisi de klasik bir 5 serisi ama E60 kodlu selefine göre BMW genlerine daha bağlı bir model. Sanki E39 jenerasyonuna bir dönüş yapmışlar gibi bir hissiyatı var dışarıdan bakıldığında. Bana E60’tan çok E39’un halefi gibi göründü. Aracın dışarıdan baktığımda beni rahatsız eden hiçbir açısal görüntüsü yok. Gerçekten çok dengeli ve başarılı bir kasa. Hayatının son 2 yılına girmesine rağmen halen diri ve güncel göründüğüne inandığım başarılı bir dizayn.
    İç mekana geçildiğinde ilk dikkatimi Sensatec isimli suni deri çekiyor. İlk incelediğim aracın koltukları siyah ve Sensatec siyah renk ile birlikte gerçekten benim hoşuma gitmeyen bir görüntü sunuyor. Aynı Sensatec hangi modelde kullanılırsa kullanılsın, gerçekten hoş bir görüntü vermiyor ve Premium bir markada benim gözüme sırıtıyor. Yine de vurgulamam lazım ki, Sensatec 3 serisinde sanırım dizayn ve dikişleri ile olsa gerek, gerçek deriye en yakın formunda. Ama diğer modellerde beni ikna edemedi.
    İç mekan görüntü olarak sınıfının kalite ve işçilik seviyesinde. Ama şahsi fikrime göre E sınıfının işçilik olarak olmasa bile malzeme kalitesi olarak altında. Özellikle koltuğa oturup, orta klima ve müzik sistemi tuşlarına dokunmaya başlayınca, biraz hayal kırıklığı meydana geliyor. Yine aynı şekilde orta geniş vites konsolundaki açılır, kapanır kapakçıklara dokunup, açıp, kapatınca o eski E39 serisindeki süspansiyon ve açılma/kapanma kalitesini bulamıyorsunuz. Mercedes C sınıfında vurguladığım gibi, o kadar çok araçta kullanılıyor ki artık, bu piyano siyahı boya ne Premium hissettiriyor, ne de uzun sürede aynı görüntüsünü koruyor. Bunun standart olarak seçilmiş olmasını BMW 5 serisi için de, Mercedes C sınıfı için de hata olarak görüyorum.
    Kokpit üst yapısı, kapı içi trimleri, halılar vb. herşey yerli yerinde kaliteye sahip ama Sensatec döşeme, klima/müzik sistemi kumandaları ve orta konsol kapak mekanizmaları ve boyası kafamda soru işaretleri bırakıyor.
    Geçiyorum test sürüşüne. Aracın performansı E sınıfı ile 3 serisi arasında tam olarak. C sınıfı ile de aynı ayarlarda hissiyat olarak. Sessizlik ve konfor şaşırtıcı derecede iyi, bir BMW’den Mercedes sınıfı gibi bir konfor ve sessizlik beklemiyorsunuz başta. Tabi ki E sınıfı biraz daha konforlu bu bir gerçek ama 5 serisi de gayet başarılı. Dinamizm ve viraj hakimiyeti gayet iyi, belki de bu sınıfın en iyisi ama 3 serisi kıvamında değil tabi. Zaten 4,90 boy ve 2,90 dingil mesafesiyle de olamaz.

    Sonuçta alınan araç; BMW 3.20i ed Luxury Line+ mineral metalik beyaz / taba-siyah iç mekan gerçek deri Dakota

    E serisi neden değil?; Her ne kadar performansa doymuş olsam da 3 serisini kullandığımda ve 2003 model sıralı 6 silindirli, 3.0 litre, 231 bg 5 serisi aracımın performansını bana hatırlatan tek modeldi. E sınıfı yeterli olmasına rağmen bundan en uzakta kaldı. Ayrıca kasa ömrü sadece 1 yıl ve elimdeki aracımla çok fazla benzerliği var.

    En çok beni neyi etkiledi?; Bence halen 4’lü arasında dıştan beni en etkileyen kasa, tartışmalı prestij fazlası.

    5 serisi neden değil?; Tam bir 5 serisi hayranı olmama rağmen, bu 5 serisi iç mekanda bende E39 heyecanı ve kalite hissini oluşturamadı. Satış sorumlusu ile hemfikir de kaldık bu konuda. Gördüğüm 3 serisi Luxury Line aracı bırakıp, 5 serisi standart almak daha fazla paraya performans, tüketim ve iç mekan ambiyansı, kalitesi anlamında geri gitmek olacak gibi hissettim. 5 serisini Luxury Line ve Harman Kardon ile sipariş etmek mümkün bu arada. Hem bu kombinasyonda orta konsoldaki piyano siyahı yerine, gerçek ahşap kaplama da geliyor. Ama ömrü 2 yıl kalmış bir kasa için ve satarken bedelini tahsil edemeyeceğiniz bir detay için 2-3 ay bekleyip ve üzerine de zam riski almak istemedim.

    En çok beni neyi etkiledi?; Bir üst sınıf olmasını dışarıdan prestij fazlası, daha fazla arka koltuk diz mesafesi.

    C sınıfı neden değil?; Sübjektif olarak bana hitap etmeyen bazı dış dizayn ve iç dizayn unsurlarına sahip olması, elimde zaten çok memnun olduğum 2014 C180 Coupe olması ve dizaynlar çok farklı da olsa, sürüş hissi olarak birbirlerinden çok uzak olmamaları. 1-2 yıl sonra C sınıfını yine Coupe formatında ve beklentime göre en azından dışını bana daha hitap eder şekilde alabilme ihtimali, arka sırada dizaynın geriye doğru daralan yapısı sebebiyle baş mesafesi sıkıntısı.

    En çok beni neyi etkiledi?; Çarpışma önleme asistanı standart, bana hitap etsin etmesin tasarımda sıradışı olma cesareti, en yeni model olması.


    Diyeceksiniz ki, bu kadar şeyi neden yazdın birader? Son 2 ayda o kadar çok şey inceledim ve değerlendirdim ki, bu kadar tecrübe ve emek boşa gitmesin, belki benzer durumdaki arkadaşlara yardımı da olur. Olmasa da muhabbete vesile olur…

    Sonuçta bu 4 araçtan hangisini alırsanız alın veya almış olursanız alın, hepsi de birbirinden değerli otomobiller, keyfini sürün, kazasız belasız güzel günlerde kullanın inşallah. Tek bir en iyi olsa, diğerleri zaten varlığını koruyamazdı. Hepsi çok uzun yıllardır güçlü bir şekilde varlığını koruyan modeller olduğuna göre, daha iyisi kötüsü değil, size daha uygunu veya uygun olmayanı var…
    Allah bağışlasın ve benden de zeki olsun tabi. Sonuçta bu ülke onların ülkesi, bizler geldik, gideceğiz. Ülkemizin yeni jenerasyonların zekasına çok ihtiyacı var. Tekrar Allah bağışlasın, mutlulukla, sağlıkla büýüsün inşallah.

    Bu arada ben zaten hiç zekam ile ilgili iddialı bir insan olmadım. Üstelik bunu zaten insanın kendisinin takdir etmesinin de doğru olmayacağını düşünüyorum.

    İnanın bana internette diğerlerine hakaret etmek çok kolaydır. Esas zor olan ve karakterini, eğitimini, olgunluğunu gösteren ise bu kolaylığı seçmek değildir. Fikirlerini emek harcayarak, kimseyi kırmamaya çalışarak, üsluplu bir şekilde anlatmaya çalışmaktır.

    İş hayatınızda benim çok değer verdiğim bir kurumun mensubu olduğunuzu söylemiştiniz galiba. Eğitiminizin de bu vesile ile çok yüksek olduğuna inanıyorum. Sizden eğitiminize yakışır davranmanızı rica ediyorum. Hiçbirimiz burada kavga, hakaret etmek için var değiliz sanıyorum. Sağlıklı bir diyalog yoksa, burada da zamanla yazılmamaya başlanır.
    Şimdi Borusanın satış hamleleri (uyanıklık veya saçmalık) hakkında birkaç cümle etmekte fayda var.
    Yıl 2012 ve F30 çıkar;
    Level 1; Piyasaya bol miktarda baz-boş araç pompalanır. xenon-sunroof-deri-alaşım jant yok ve 136 hp ile.
    Level 2; Comfort+techno diye 2 adet paket adı altında araçta zaten olması gerekenler ekstra ödeme ile yeni sahiplerine satılır.
    Level 3; 170 hp ed motor seçeneği ile girer ve geride kalan 2 level hafızalardan silinir. Ve sanki 3 serisi yeniden doğar.
    Level 4; ed'ye line opsiyonları açılır ve gözler artık bayram eder ve tabiki ruhuda geri gelir 3 serisinin.
    Level 5; Makyaj öncesi Plus ve M paket ile araçlar kıvama oturur.Yani çiğ köfte misali tavana atınca yapışır kıvama gelir.
    Level 6; 40.yıl adı altında ilk 5 level hafızalardan silinir. Ve belki de makyaj göreceği de önemsizleştirilir.
    Level 7; Makyajlı araçlar satışa sunulmadan bir motor hacmi karmaşası yaratılarak elde kalan son araçlar pazarlanmaya devam eder. Ve bu arada şans yanlarındadır
    Euro borusana adeta el altından destek verir. Bu son pazarlama taktiği aşamasında.
    Level 8; Bütün bu pazarlama taktiklerine inat araç almayanlarda turnayı gözünden vuracakları anı beklerken, oda ne 4 GC serisine 1,6 cc düşük ötv li araç gündeme oturtulur.
    Level 9; Ama kurnaz borusan o sırada fark eder ki, 4 GC aracı 170-177 hp ile piyasa sunarsa makyajlı 3 serisinin satışlarını törpüleyeceğini öngörerek bizlere
    Tavuk dönermi- et dönermi ikilemi kıvamında makyajlı 3 istersen 170 hp yok ben 4 GC isterim dersen 136 hp seçeneğini layık görür.
    Yersek bu hocalar , yok yemem dersek salata ve turşu var. İsteyen Level aralarını doldurabilir. Afiyet olsun cümleten
    makyajlı 3 serisi ile ilgili herkes teyit etmeden bilgi paylaşıyor. şu ana kadar teyit edilmiş bilgileri yazıyorum.

    - makyajlı kasa ile birlikte Xenon far seçeneği kalktı. Halojen - Led ve Adaptif Led seçenekleri sunulacak. Bmw nin uluslararası sitesinde bu seçenekler görsel olarak sunulmuş zaten.

    - 1.6 170HP motor bazı pazarlara sunuluyordu. Biride Türkiye pazarı. Bu motor geçen yıl modifiye edilerek 1.6 177HP oldu. yüksek ihtimal piyasaya sunulacaktır.

    - Modernline kalktı, Luxury, Sport ve M paket olarak satışa devam edecek.

    - Mevcut araçlarda Turuncu olan ambiyans aydınlatma, Turuncu ve Beyaz oldu. Ayrıca klima radyo kontrol ünitesinin etrafındaki alanda da ambiyans aydınlatması olacak.

    - Tüm modeller çift egzos çıkışı ile geliyor.

    - Luxury Line da Dakota Deri standart oldu.

    - Arabanın yanlarında yer alan SportLine ve LuxuryLine logolarının şekli değişti.

    - Orta konsol bardaklık dizaynı değişti.

    - Ön konsolda yer alan şeridin rengi, kapılarda ambiyans aydınlatmanın yer aldığı şerit ile aynı renk olacak artık.

    - Vites oranları arttırıldı

    edit 1

    - elektronik servo direksiyon ile ilgili iyileştirme yapıldı.

    - süspansiyon sertliği m paket ve sportline için iyileştirildi.

    - şasi rijitliği arttırıldı.

    edit 2

    - halojen far seçeneğinde sinyal lambaları şu an mevcut olan f30 kasalar gibi farın kenarlarında yer alıyor. led ve adaptif led seçeneğinde ise, mevcut kaş şeklindeki gündüz farı şeridinin yerine sinyal ledleri konmuş.

    - arka farlar, mevcut farlar gibi led. uçları birleştirilmiş sadece. sinyal ise farın üst kısmına alınarak, far ünitesinin üst tarafında komple led olarak yer alıyor. halojen far seçeneği olursa makyajsız f30 gibi olacak sinyaller.

    - fren lambaları, led ve adaptid led farlar için; led olarak sunuluyor. halojen farlarda ise makyajsız f30un aynısı.

    edit 3

    - sinyal, silecek kollarının plastik kalitesi arttırıldı.

    - direksiyon simidi nappa deri ile gelecek.

    - tüm araçlarda connecteddrive standart.

    - harman kardon m pakette standart.

    - hi-fi ses sistemi sport ve luxury line da standart.

    - elektrikli ayarlanır koltuklarda, koltuğu ileri geri alan fonksiyonda yer alıyor.

    - ön-arka park yardımcısı, elektrokrok iç ve dış aynalar ilave eşya gözleri tüm modellerde standart hale geldi. otomatik park özelliği sport, luxury ve m pakette standart.

    - çarpışma önleme sistemi tüm linelı modellerde standart.

    edit 4

    - 40. yıl paketi; sunulduğu pazarlarda 2015 yılı sonuna kadar satılmaya devam edecek.

    - 1 Temmuz 2015 tarihinden itibaren Makyajlı kasa 2016MY olarak üretime başlayacak. Avrupa için satışıda Temmuz 2015 de başlamış olacak.

    - Türkiye ye geliş tarihi tahminlerime göre Ağustos 2. hafta olur. Hatırlarsanız Line Plus paketli araçlar geçen yaz Ağustosun 2. haftası gelmeye başlamıştı TR ye. Line plus araçların hepsi 2015MY'di. 1 Temmuz 2014'de üretime girmişti.

    edit 5

    - Borusanın SAP sipariş sistemine araçlar mayısın son haftası tanımlanmış olacak. Bu da demektir ki mayısın son haftasından itibaren makyajlı kasa için sipariş verilebilir.

    - İlk siparişler Temmuz sonu Ağustos başı Türkiyeye girer.

    edit 6

    - m paket mavi, sportline kırmızı, luxury line inci beyazı detay içeren anahtarlık ile gelecek.

    - katlanan aynaları bmw logosuna uzun basılı tutmadan kapatmamızı sağlayan ayar connecteddrive ekranında sunulacak.

    edit 7

    - m paketli tüm araçlarda fren kaliperleri mavi gelecek. aracı farklı bir renk sipariş etseniz dahi fren kaliperi mavi olacak.

    edit 8

    - borusan yeni yıla kadar kesinlikle euro cinsinden zam düşünmüyor araçlarına. buna makyajlı gelecek 3 seriside dahil. euronun süratle artması ve yıl sonuna kadar düşme eğilimine girmeyeceği beklentisi nedeniyle zam yapmama kararı verildiği söyleniyor.
    foruma girince favori başlıklarıma gelen cevap sayısı önüme geliyor, F30 forumuna bakıyorum 10 yeni mesaj yazıyor. Seviniyorum yeni paylaşımlar var diye. Ama nerede?? Hakaret kavga gırla gidiyor.

    Benim babam kapıcı değil ama makine fabrikasında işçiydi bir iş kazası geçirip ayağında sorun olunca bekçi yaptılar. İşten arta kalan zamanlarda karton toplayıp ben ve diğer 2 kardeşimi okutmaya çalıştı. Hakkını ödeyemem sayesinde meslek sahibi olduk, başkaları evini zor geçindirirken birikim yapıp hayallerimize bile ulaştık. 77 model ile başlayan bmw severliğim F30 ile devam ediyor. Allah çalışan kazanan herkese çok daha iyilerini nasip etsin.

    Bunları duygu sömürüsü diye yazmadım ama aramızdan birisinin babası kapıcıysa, bizim bmw almamız hakarete maruz kalmamızı mı gerektirecek? Yada biz de babamız gibi kapıcı olmalıyız daha iyi mevkilerime gelmemeliyiz mi?

    Her sabah kalktığımda bugüne de sağ salim gözlerimizi açtığım için şükrederim. Ne oldum değil ne olacağım derim. Bugün başkalarını aşağılayanlar yarın işleri bozulup o duruma düşerse son pişmanlık fayda etmez.

    F30 forumuna bu tarz bir yazı belki de yazmamam gerek ama artık bıktım kardeşim sizin saçma tartışmalarınızdan atışmalarınızdan. Özel mesaj diye birşey var, birbirinizle özel mesajda sidik yarıştırın. Beğenmiyorsan okumazsın falan demeyin, insanlar sustukça meydanı boş bulup saçmaladınız iyice. Bu forum hepimizin, dolayısıyla benim gibi tepki gösterenler forumun seviyesi düşmeden amacına hizmet etsin isteyenler. Başlığa yazmak için tabii ki F30 sahibi olmaya gerek yok ama belki de kullanma kılavuzunu bile açıp bakmamış, değil f30, bmw hakkında bilgisi olmayan insanların ahkam kesmeleri mide bulandırmaya başladı. Kimsenin kimseye gerzek,enayi,aptal vs demeye hakkı yok. Hayır benim hakkım var diyorsan da özel mesajdan birbirinize istediğiniz gün yüzü görmemiş küfürleri edebilirsiniz. Lütfen bunu uluorta yapmayın sizden beklentim ve ricam budur. Pis ağzınızı başka yerde açın lütfen. Tek tek isim vermek istemedim ama delikanlı gibi forumu terkederim, istenmediğim yerde durmam derseniz oylama da yapabiliriz.
    Mercedes forumunda bir arkadaşımıza hitaben yazmıştım. Ama konu güncel olduğu için burada da ilgi çekebilir diye aktarıyorum aşağıda;

    Size söz vermiştim diğer platformlarda yazdıklarımın linkini vereceğim diye ama aşağıda özet bir şeyler kaleme alayım dedim şu an vaktim varken. Tabi size cevap gibi değil aslında forumda ilgilenen herkes için yazıyorum;

    Öncelikle ben temel olarak hiçbir ülkenin veya kıtanın emisyon normlarını peşinen doğru kabul etmem. Çünkü gözümüzde çoğu zaman yücelttiğimiz ülke ve birliklerin çok güçlü lobi grupları olduğu ve hükümetlerinin de kendi ülke ekonomilerini, endüstrilerini ve istihdamlarını korumaya bazen çevre ve insan sağlığından bile daha çok önem verebildiklerini düşünürüm. Bu sebeple bilgi ile neyin ne olduğunu anlamaya ve analiz ederek,değerlendirmeye ve doğruyu bulmaya çalışırım.

    Gerçek şu ki, Avrupa Birliği emisyon normları çok fazla karbondioksit ağırlıklıdır (CO2) Bu konu yeni bir tartışma da değil üstelik.Zaman zaman otomobil basını tarafından bu tartışma gündeme taşınmıştır. Son dönemde olan olaylardan sonra şimdi nihayet daha da sert tartışılıyor ve benim yıllardır söylemekte, yazmakta olduğum şeyler alenen konuşuluyor.

    ABD emisyon normları da çok fazla zehirli gazlar (CO ve NO bileşikleri) ve partikül emisyonu ağırlıklıdır.

    CO2 doğal bir gaz olup, tüm canlıların da salgıladığı ve tekbaşına zararsız bir gazdır. Ancak salınım miktarının artması ve CO2’yi sentezleyerek tekrar O2’ye çeviren yeşil tabakanın giderek azaltılması yüzünden, dönüştürülemeyen miktar atmosfer tabakasında birikerek Dünya’nın ısı düzeyinin artmasına ve iklim değişikliklerine sebep olmaktadır. Bu sebeple uzun vadede CO2 salınımlarını azaltmak ve ormanların korunması çok önemli. CO2 tüketim miktarı ile orantılı bir salınımdır. Bu sebeple litre tüketimi yüksek benzinli motorlarda muadil dizellere göre km başına CO2 salınımı daha yüksektir.

    CO ve NO bileşikleri ise doğrudan zararlı ve insan sağlığını derhal çok olumsuz etkileyen zehirli gazlardır. Aynı zamanda partikül miktarı da ortamda asılı kalarak, soluduğunuz hava ile direk ciğerlerinize giden ve kansorejen etkisi çok yüksek materyallerdir. Bu gazlar ve partiküllerin ise tüketilen miktar yanında, yakıtın ve yanmanın cinsi ile de çok direk ilişkisi vardır. Bu sebeple dizel motorların tüketimleri düşük olsa bile CO, NO ve partikül emisyonları muadil benzinli motorlara göre daha yüksektir.

    İki farklı kıta emisyon kurallarını farklı önceliklere göre neden koyar? Neden bilimsel gerçeklerden yola çıkıp, tüm bu salınımları eşit önemde görmez? Burayı ben çok yorumlamak istemem. Çünkü yetkililer tarafından böyle bir açıklama yapılmadığına göre bizimkiler tahmin bazında kalacaktır.

    Ancak Avrupa ile ilgili bir tahminde bulunabilirim. Japon otomotiv endüstrisinin ABD pazarında ne kadar hakim olmaya başladığını gören Avrupalı üreticiler, büyük ihtimalle kendi kıtaları dışında satılmayan bir motor türünün Japonlar tarafından sadece Avrupa için üretilmesinin ekonomik olmayacağını düşünmüş olmalılar. Gerçekten de son 15 yılda büyük bir ivme kazanan dizel motorlu binek otomobil üretiminde Japonlar Avrupalılara çok uzun süre cevap veremediler. Bu sayede Avrupa pazarı Avrupalıların büyük bir hakimiyeti ile devam etti, halen de öyle. Ancak bu dizel motorluları Avrupalılar da Avrupa dışına satamadılar ve çok ilginç bir durum meydana geldi.Avrupa’da en çevreci motor diye hükümetlerce vergisel anlamda teşvik edilen dizel motorlar, Avrupa dışına çevreyi çok kirletiyorlar diye satılamadı çok uzun yıllar…

    Tabi Avrupa’da, özellikle de büyük metropollerde hızla artan dizel motorlu otomobiller, ciddi şekilde hava kirliliğini de arttırmaya başlayınca bazı çatlak sesler duyulmaya başladı. Üstelik artık Japonlar da dizel makinalarını üretip, rekabete hızlı şekilde katılmaya başladılar. Kendi ülkelerinde satmadıkları bu makineları Avrupa’da satmaya başladılar. Londra Belediye’si 2020 yılında Londra merkezine girecek EURO 6 olmayan dizel motorlu araçlara çevre vergisi uygulamaya başlayacak. Yine Avrupa’nın regülasyonlar olarak en gelişmiş ülkesi olan İsveç’te dizel otomobillerin sayısını kontrol altına almak için motorin fiyatı benzin fiyatından fazla uygulanıyor. Ayrıca dizel otomobillere ekstra çevre vergisi uygulanıyor.

    Her iki yakıt türünün de, yani içten yanmalı, fosil yakıtlı motorların hepsinin çevreye zararlı olduğu tartışmasız. Kıtaların, ülkelerin de kendi endüstrilerini korumak bazlı bazı konuları eksik görme eğiliminde olduğu da aşikar.

    Şimdi gelelim benim size demek istediğim ana konuya; Bu iki motoru verdikleri zarar olarak kıyasladığımızda dizel makinanın daha kirli ve zararlı olduğu açık bir gerçek. Bunu anlamak için mühendis olmaya da gerek yok aslında, kendi hayatımızdan basit örnekler verebiliriz. Dışarıda yürüyüş yaparken yanımızdan benzinli araç mı, dizel mi geçtiğinde çok kesif bir koku ile uzun süre muhatap oluyoruz? Dizel araçların sayısının artmasından sonra AVM otoparklarının kokusunda bir değişiklik olmadı mı? Burnunuzu kapatmadan aracınıza yürümekte zorlanmıyor musunuz? Ben 46 yaşındayım. Gençliğimde camlar açık gezerdik. Daha sonra dahili sirkülasyon tuşunu ancak dizel otobüs ve ticari araçlar önümüze geldiğinde kullanmaya başladık. Şimdi her trafik sıkıştığında ben dış havalandırmayı hiç açamaz hale geldim.

    Aslında bu konuyu çok tartışmaya da gerek yok. Çünkü benzinli motordan farklı olarak motor üreticisi dizellere DPF (diesel particulate filter) ve AD Blue kimyasal tepkime sistemi koyarak zaten bize mesajveriyor.

    Bakın size çok ilginç bir bilgi vereceğim. Bütün vergilendirme sistemini CO2 üzerine kurmuş olan AB’ye ait EU5 normunda benzinliler için öngörülen NOx salınımı km başına maksimum 60 mg dir. Aynı veri EU5 dizel makine için km başına maksimum 180 mg dır.

    EU6 benzinli motorlar için bu NOx salınımı maksimum 60 mg/km kaldı. Dizeller içinse EU6 da bile 80 mg/km maksimum.

    Zaten farkındaysanız son dönemde tartışılan konular tamamen dizel motorlar üzerinde geçiyor. Üstelik sadece ABD’de değil artık bu tartışma,Avrupa’ya da uzandı…

    Neyse uzatmayayım dedim yine uzadı, kusura bakmayın.Sonuçları şöyle özetleyeyim;

    1-Galerilerin ellerine aldıkları ucuz bir boya kalınlık ölçer ile yarattıkları boyalı dış panel efsanesi gibi ülkemizde bir de dizel otomobil efsanesi yaratıldı. Yılda 3-5 bin km yapan insanlar ikinci elde değer kaybeder korkusu ile dizel otomobillere kanalize edildi. Bu durum dizel otomobil satışlarının ciddi boyutta artmasına, aynı şekilde de çevre kirliliğinin de artmasına sebep oluyor. Halbuki benim şirketimde yaptığım gibi, dizel motorlar gerçekten ihtiyaç analizi ile seçilmeli, ikinci el endişesi ile değil.

    Unutulmamalı ki, dizel makineların kullanımları bazı şartlar gerektirir. Örneğin kısa mesafe kullanımını sevmezler. Yanlış kullanılan dizel makineların emisyon ve diğer teknik donanımlarının erken yıpranması ve çevreyi planlanandan daha fazla kirletmesi muhtemeldir. Bu sebeple bir dizel makine seçerken ikinci el kriteri yerine, yıllık kilometre, bu kilometrenin hangi şartlarda yapıldığı gibi kriterlerin iyi hesaplanması gerekir. Üstüne de dizel motorun sadece tüketimi değil, uzun vadeli bakım maliyetleri de benzinli ile kıyaslamaya alınmalıdır.

    Özellikle emisyon donanımının(DPF filtresi gibi) değişim zamanı geldiğinde bakım maliyetleri çok ciddi artar. Bu maliyetlerin artması da, bu araçları 100.000 km üstü alanların bu tip emisyon donanımlarını iptal etmeleri ve zaten bu donanımla uyabildiği EU normundan çok daha fazla zehirli gaz ve partikül yayma ihtimali bulunan dizel makinenın tam bir çevre katili haline gelmesine sebep olur.

    2-Ülkemizin en önemli ithalatı enerjidir. Bunun da önemli bir kısmı petroldür. Petrol organik ve doğal bir enerji kaynağı olduğundan dolayı, bir varilinden üretilen motorin, benzin, uçak benzini, plastik hammaddesi vb. materyallerin miktarı bellidir. Ülkemizde ticari ve tarımsal araçların tamamı zaten mecburen motorin kullanıyor. Bir de kontrolsüz bir şekilde motorin fiyatları ucuz tutularak (ki,gerçekte benzinden ucuz değildir, üzerindeki vergisi düşük tutularak ucuzsatılıyor) dizel binek araç sayısı artınca çok garip bir duruma geldik. Bir varil petrolden 1 lt motorin üretmek için belli bir miktar benzini üretmek zorundasınız. Ama artık bu benzini ülke içinde satacak yeriniz yok. Peki ne yapılıyor o zaman? Boşta kalan benzin maliyetinden Irak’a satılıyor ve biz motorin üretebilmek için tekrar petrol ithal ediyoruz.

    Yorumu sizlere bırakıyorum.

    3-Asla ve kata dizel motor tercihi yapan arkadaşlarımıza bir eleştirim yoktur. Benim şirketimde ben de dizel otomobil satın alıyorum. Sadece ikinci el gibi yapay kriterler yerine, yapılacak kilometre, aracın kullanım rota ve şekli, uzun vadeli her unsuru içeren maliyet analizi vb. kriterler ile karar veriyorum. Şirketimdeki dizel benzinli araç yüzdesi yaklaşık %50-%50!

    Bu sebeple lütfen kimse eleştiri olarak ele almasın, sadece son dönemde basında konuşulan konular ve burada konuştuğumuz konular ile ilgili bilgi vermek istedim.


    4-Yukarıda izah ettiğim sebeplerden dolayı özellikle emisyon donanımları ile oynanmasına, iptallerine tamamen karşıyım. Zaten bu durum çevre kanunlarımıza da aykırıdır. Eğer bunlar yapılmaya devam ederse, bir 10 yıl sonra ne trafikte, ne kapalı bir otoparkta nefes dahi alamaz hale geleceğiz.

    5-Artık bu konular Avrupa’da da çok yoğun tartışılıyor. Aşağıda verdiğim linkten İngiltere’nin değerli otomobil magazini Autoexpress'in bu konu ile ilgilimakalesini okuyabilirsiniz.

    http://www.autoexpress.co.uk/car-news/consumer-news/90816/euro-6-emissions-standards-what-do-they-mean-for-you

    Yukarıda verdiğim linkte İngiltere'de dizel motorların geleceği ve çevrecilerin, hükümet organlarının nasıl konuya baktığı ile ilgili bilgiler var. Benzer konular diğer Avrupa ülkelerinde de gündeme gelmiştir veya gelecektir diye tahmin ediyorum.

    Verdiğim linkte tüm EUR standartları maksimum emisyon seviyeleri de var. İlgili arkadaşlar bakabilirler. Burada görülebilecek şey şudur ki, EUR6 ile teoride dizel makinalar (teoriden kastım kağıt üstü ve NDEC testi gibi laboratuvar ortamında yapılan testler) benzinli makinalar ile aynı temizliğe ulaşıyor. Ama bu tip motorların yakıt kalitesine, bakım kalitesine, kullanıma ve emisyon donanımlarının eksiksiz bulunup, harika çalışıyor olmasına ihtiyacı olduğunu unutmamak lazım.

    Öyle görünüyor ki, Avrupa'da NEDC (new european driving cycle) yerine 2017'de uygulanacak olan RDE'ye (real driving emissions) kadar bu konu çevreciler ile yeni nesil dizellerin benzinliler kadar temiz olduğunu ispat etmeye çalışan üretici veya satıcı organizasyonları arasında tartışılmaya devam edilecek. Eğer RDE gerçekten uygulanabilirse de, gerçekler tam olarak önümüze konulacak...
    Yine boş muhabbetler almış başını yürümüş. Dizele o para verilmez onu alacagina bunu alsaydin yok ekran 1 cm buyuk olsa her tarafta sensor olsa ne olur...

    Arkadaslar sahibi olmadiginiz seyi kotulemeyi birakin. Herkesin oncelikle kendine gore bi zevki sonra da kesesi var.. 2 litre dizelin ne kadar bedavaya gezdigini hanginiz inkar edebilirsiniz? Veya 40.yil gibi full dolu bi otomobili size verseler "aa ben bu ozelligi kullanmiyorum ve kullanmayacagim" mi diyeceksiniz? Birakin bu isleri insanlarin sevklerini zevklerini kacirmayin. Yok 3 serisi 170 bin etmezmis tepki koyulsa rakamlar geri gidermis.. Bu ulke yakin tarihte gunluk yasanti olaylarindan neye tepki koydu da buna tepki koyabilir ? Hoş koyulabilse de BMW yi kaba tabirle cok ta ırgalamaz yani... Koyacak olsa ulke olarak benzin mazot fiyatina tepki koymamiz lazim once. Otomobiller cok yakmiyor benzin mazot cok pahali once bunu anlayin. Ulke olarak hepimiz sadece 1 gun benzinlige gitmeyelim. Cok degil sadece 24 saat... Var mi oyle bi imkaniniz? Burda bos konusup insanlari forumdan sogutan hic bir yararli bilgi paylasmayip, paylasilanlari sömürüp daha sonra da polemik olusturabilecek yorumlari bulunan insanlar görüyorum. Faydali olabilecek gelisim gosterebilecek seylerden bahsedin. İnsanlarin secimlerini tercihlerini elestirmeyin.
  • Bu araçla ilgili fiyat teklifi alan varmı hiç ? İstinye borusanda inceledim araçları en çok modern line'ı beğendim sport line çok hoşuma gitmedi özellikle içi hoşuma gitmedi 140.000 yazıyordu fiyatı fiyat teklifi alan arkadaşlar varsa paylaşabilirse sevinirim



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi FireSpear -- 19 Mart 2012; 19:36:05 >
  • Ben sportline+ teknoloji+ comfort paket+ cruise control:56400€ fiyat aldım. Opak renk
  • quote:

    Orijinalden alıntı: FireSpear

    Bu araçla ilgili fiyat teklifi alan varmı hiç ? İstinye borusanda inceledim araçları en çok modern line'ı beğendim sport line çok hoşuma gitmedi özellikle içi hoşuma gitmedi 140.000 yazıyordu fiyatı fiyat teklifi alan arkadaşlar varsa paylaşabilirse sevinirim

    Modern Line ların fiyatı 58.000 euro civarlarında oluyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: emre 77

    quote:

    Orijinalden alıntı: FireSpear

    Bu araçla ilgili fiyat teklifi alan varmı hiç ? İstinye borusanda inceledim araçları en çok modern line'ı beğendim sport line çok hoşuma gitmedi özellikle içi hoşuma gitmedi 140.000 yazıyordu fiyatı fiyat teklifi alan arkadaşlar varsa paylaşabilirse sevinirim

    Modern Line ların fiyatı 58.000 euro civarlarında oluyor.

    Alıntıları Göster
    Ygc61 isimli arkadaşın fiyatından sonra hesapladım sanırım %4-%5 civarı indirim yapıyorlar fiyatlarda. Fiyat için de ayrıca Teşekkür ediyorum emre 77




  • Su an % 4 yapiyolar, en fazla oda belki %7 olur, yil sonu
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ycg61

    Su an % 4 yapiyolar, en fazla oda belki %7 olur, yil sonu
    Varmı forumda F30 sahibi olan ?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: emre 77

    Varmı forumda F30 sahibi olan ?

    Alıntıları Göster
    Merhaba,

    Ben de yıl sonuna doğru kısmet olursa yeni 3.20d almak istiyorum. Önceki kasaya göre görüntü harika olmuş, içini de güzel yapmışlar ama bir nokta beni çok rahatsız ediyor. 3 serisinde neden hala inatla el freni kullanıyorlar anlamış değişim. Elektronik el freni olsa hem araçın kol dayama ve konsol arası daha estetik olur hem de daha kullanışlı olur.

    Özellikle sport line benim çok hoşuma gitti, aralık ayına kadar 50.000 Euro düzeyine gelse, çiçek gbi olurdu :)




  • El freninin öyle olması aracın sportif sürüşe izin verebilmesi İcin olabilir. Yani..inşallah bunun içindir, BMW kolaya kacmamistir
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ycg61

    Ben sportline+ teknoloji+ comfort paket+ cruise control:56400€ fiyat aldım. Opak renk

    Hocam bu fiyat dizel modeli için mi ?
  • Evet 320d İcin. ..
    Degisken spor direksiyona ne diyorsunuz. Hem konfor hem de Güvenlik sagliyormus?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ycg61

    Evet 320d İcin. ..
    Degisken spor direksiyona ne diyorsunuz. Hem konfor hem de Güvenlik sagliyormus?
    Değişken direksiyondan uzak durun derim, bugüne kadar olumlu yorumu yok (yabancı dergileri yakından izlerim). Servotronic düşünebilirsiniz.

    Hocam el freni elbette çekip arkayı bıraktırmak için var Mercedes değil ki bu gücü el frenine yetmeyen emekli amcalar kullansın



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Iratus -- 28 Mart 2012; 11:22:18 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Iratus

    Değişken direksiyondan uzak durun derim, bugüne kadar olumlu yorumu yok (yabancı dergileri yakından izlerim). Servotronic düşünebilirsiniz.

    Hocam el freni elbette çekip arkayı bıraktırmak için var Mercedes değil ki bu gücü el frenine yetmeyen emekli amcalar kullansın

    Alıntıları Göster
    F30 için krom kapı pencere çerçevesi taktırmak istiyorum, orjinali 700 euroymuş sizce bu kadar para verilirmi ya da ilerde yan sanayisi bulunurmu ?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: emre 77

    F30 için krom kapı pencere çerçevesi taktırmak istiyorum, orjinali 700 euroymuş sizce bu kadar para verilirmi ya da ilerde yan sanayisi bulunurmu ?

    Alıntıları Göster
    arkadalar bende f30 siparişi geçtim haziran sonu temmuz başı gibi teslim araç şöyle
    alp beyazı
    sportline
    teknoloji paketi
    comfort paketi
    ön arka park sensörü
    kırmız dikişli sensatec deri döşeme
    anrasit tavan
    sunrroff
    prof navii
    harman kardon
    katlanır yan aynalar siyah kapaklı
    apps
    akıllı telefon müzik bağlantısı
    bluetooth
    aldığım fiyat yüzde 5 iskontoyla 68750 euro
    arkadaşlar konuyu güncel tutup f30 konusuyla ilgili paylaşımlarımızı yapalım soralım cevaplayalım almak isteyen arkadaşlara yardımcı oluruz hemde konumuz güncel olur



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi babasulta -- 30 Mart 2012; 1:13:55 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: babasulta

    arkadalar bende f30 siparişi geçtim haziran sonu temmuz başı gibi teslim araç şöyle
    alp beyazı
    sportline
    teknoloji paketi
    comfort paketi
    ön arka park sensörü
    kırmız dikişli sensatec deri döşeme
    anrasit tavan
    sunrroff
    prof navii
    harman kardon
    katlanır yan aynalar siyah kapaklı
    apps
    akıllı telefon müzik bağlantısı
    bluetooth
    aldığım fiyat yüzde 5 iskontoyla 68750 euro
    arkadaşlar konuyu güncel tutup f30 konusuyla ilgili paylaşımlarımızı yapalım soralım cevaplayalım almak isteyen arkadaşlara yardımcı oluruz hemde konumuz güncel olur

    Alıntıları Göster
    aracın önceki kasayla arasında uçurum var çok güzel olmuş gördüğüm anda vuruldum ve kafamdaki aracı sipariş geçtim önceki kasa beni hiç ama hiç heycanlandırmıyordu ama f30 aklımı hemen çeldi araç çok süper bir tasarıma sahip
    resmen sınıf atlamış eksi kasaya göre mükkemel olmuş




  • quote:

    Orijinalden alıntı: emre 77

    F30 için krom kapı pencere çerçevesi taktırmak istiyorum, orjinali 700 euroymuş sizce bu kadar para verilirmi ya da ilerde yan sanayisi bulunurmu ?

    bence biraz bekle daha iyi alternatifler olabilir keşek aracı alırken biraz daha zorlasaydınız opsiyonlarını da şimdi sıkıntı çekmezdiniz
  • quote:

    Orijinalden alıntı: babasulta

    quote:

    Orijinalden alıntı: emre 77

    F30 için krom kapı pencere çerçevesi taktırmak istiyorum, orjinali 700 euroymuş sizce bu kadar para verilirmi ya da ilerde yan sanayisi bulunurmu ?

    bence biraz bekle daha iyi alternatifler olabilir keşek aracı alırken biraz daha zorlasaydınız opsiyonlarını da şimdi sıkıntı çekmezdiniz

    Alıntıları Göster
    benim en çok merakla beklediğim harman kardonun gümbürtüsü
    dum tıs dum dıs heyacanla bekliyoruz bakalım nasıl olacak 16 höperlör ile gelecek 650 watt gücünde




  • quote:

    Orijinalden alıntı: babasulta

    benim en çok merakla beklediğim harman kardonun gümbürtüsü
    dum tıs dum dıs heyacanla bekliyoruz bakalım nasıl olacak 16 höperlör ile gelecek 650 watt gücünde

    olmaz mı ya.. arabada muthis bir müzik keyfi yasamaya hazır ol bu arada noldu geri gorusu ekletebildin mi opsiyonlara?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: diagnotics

    quote:

    Orijinalden alıntı: babasulta

    benim en çok merakla beklediğim harman kardonun gümbürtüsü
    dum tıs dum dıs heyacanla bekliyoruz bakalım nasıl olacak 16 höperlör ile gelecek 650 watt gücünde

    olmaz mı ya.. arabada muthis bir müzik keyfi yasamaya hazır ol bu arada noldu geri gorusu ekletebildin mi opsiyonlara?

    Alıntıları Göster
    eyvallah güzel insan ekeletemedim ya kaçırdık ama olsun bu haliylede güzel çok üzülmedim biraz satış temsilcisi teselli etti çok gerek yok diye park sensörleri yeterlidir dedi



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi babasulta -- 28 Mart 2012; 19:05:41 >




  • Madem araci sparisle alacaz, Katlanir arka koltuk, Uzun far asistani, cruse c. ,12 v soket, belki hi fi music sistemi, arka kol dayama, on camda golgeleme, çeşitli iphone Aparatlari-pahalı degilse- düşünüyorum. Bunlarda 60 bin tutar. İndirim sudur budur 57-58 olur herhalde. Aslında beyaz değilde m pakatin şu mavisinden( galiba estoril blue) almak vardı ama 3000 tl bayılmak bir hayli düşündürüyor.
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.