Şimdi Ara

EGR NEDİR?(İPTAL ETMEK NEDENDİR?)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
19
Cevap
0
Favori
77.922
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Bir arkadaşım ısrarla bunu yapalım diyor... onun aracı s40 1.6d bunu yapınca 10-15 hp artıyomuş bide bilmem ne bi sürü şey söyledi...motora daha yararlıymış TUBİTAK kanıtlamış falan... bende en iyi bilgiyi sizden alırım diye düşündüm... Bilen, anlatabilecek olan var mı???



  • Eski büyük hacimli (3-4-5 lt) benzinli motorlarda çok az sayıda vites vardı çünkü motorlar her devirde güçlüydü ve her devirde aşağı yukarı aynı yakıyordu. Tasarruf etmek isteyen ama güçten vazgeçemeyenler baktılar enjektör ve elektronik gaz pedalı gibi teknolojiler verimi arttırsa da yetmiyor, devir bandını böglelere ayırdılar. Üst devirler çoğunlukla zorlandı; turbolar, superchargerlar vs. eklendi ve püskürtme oranları yüksek tutuldu. Alt devirlere de tork limitleyici, boğaz kelebeği kısma, EGR ekleme, az yakıt püskürtme gibi uygulamalar yapıldı ve elde edilen tork sınırlandı. Bugün küçük hacimlere turbo uygulayarak elde edilen düz tork çizgilerini aslında büyük hacimli eski araçlarda yüksek strok oranı ve nispeten dar devir bandı ile zaten sağlamışlardı.

    Neyse hikayeyi kısa kesiyim; EGR'nin çalışması şöyledir; mevcut silindirli sistemde asla tam yanma olmaz dolayısıyla da egsoz gazı aslında yanabilir bir gazdır çünkü içinde tam yanmamış bir miktar yakıt bulmak mümkündür. Günümüzde de hacmi ve alt devirleri sınırlama üzerine kurulu bir tasarruf politikası vardır. Egzozun nispeten soğumuş bir bölgesinden alınan bir miktar karışım silindirlere geri gönderilir ve yanmaya dahil olur. Şöyle hayal edin; gaza %10 basıyorsunuz ve motorunuz 1.6lt, halbuki size o an 1.2lt'lik bir motor bile yeter de artar bile. Ancak takdir edersiniz ki motorun hacmini değiştirme şansınız yok. Bu durumda EGR tam açık bir hale geçer ve yanma odasına sırf hava+yakıt koymak yerine %30 kadar da (genelde uygulanan en fazla %30'dur) egzoz gazı eklenir. Daha odaya eklenir eklenmez mevcut havayı biraz ısıtır ve genleşme için hazırlar bu yüzden yakıt+temiz havadan biraz daha sonra, sıkıştırma fazından hemen önce silindire eklenir. Daha sonra yanma birlikte gerçekleşir. Asla tam temiz hava ve hiç yanmamış yakıt kadar güçlü bir patlama elde edilemez ancak o an zaten böyle bir patlama da ihtiyaç dahilinde değildir. Gaza fazla basarsanız veya üretici tarafından belirlenen devirleri geçerseniz EGR kademe kademe kapanır, en sonunda da devreden çıkar.

    Çok eski atmosferik ve ancak büyük motorlardan yüksek güç alınan zamanlarda EGR hem tasarruf hem de çevreci şartlar için konulmuştu ancak zamanla yanma verimleri değiştirildi ve çevreci kısmı ortadan kalktı. Tek başına bir motorun turbosunun olması bile EG (egzoz gazı) içindeki azotlu zehirli bileşikleri %95'ten oranında azaltıyor. Az önce bahsettiğim hacim değiştirme derdi de büyük ölçüde azaldı çünkü motorlar büyük bir hızla küçülüyor ve EGR'nin en çok yararlı olduğu uzun yol ya da rölantide bekleme anlarında küçük hacimli motorlarımız zaten çok çok az yakıyorlar.

    Ülkemizdeki duruma gelince; dizelde zaten boğaz kelebeği uygulamasının olmaması ve strokların uzun olmasından dolayı az yakıtla düşük hızlarda tasarruflu yanma zaten mümkündür. Ancak genellikle euro 4 denenlerin motorin, euro 5 denenlerin ise euro 3.5 standartlarını anca tutturmalarından dolayı bir pisliği yandıktan sonra tekrar tekrar motorunuza göndermeyi bence istemezsiniz. Aynı yağda defalarca kızartma yapmak gibi bir şey. Hatta bir çok dizel araba ülkemizde satışa sunulmadan önce EGR iptali yapılıyor diye biliyorum. Benzinlide ise durum dizele göre daha iyi, dünya standartlarına göre hala çok kötü. Yanlış hatırlamıyorsam ülkemizde 97 oktan yakıt yok. 95+katkı şeklinde eşdeğer yanma gücü sağlanıyor ancak katkı demek silindire giren madde türü sayısı artıyor demek. Zaten 95 diyenlerin de hiç birinin ölçümlerde 95 çıkmadıklarını hatta Amerika'nın en adi benzininden bile kötü çıktıklarını (2011'de yapılan bir testte okumuştum) da düşünürsek EGR iptali yetmez, bir de üstüne 75000'de bir carbon clean yaptırmak lazım bence. Kısacası EGR'nin bir katkı yapabileceği nokta kalmıyor, etkisi atmosferik ortamda bile en aza indirilmiş durumda. Zaten bu araçlarda turbonun da çok erkenden devreye girdiğini düşünürsek EGR artık günümüz arabalarının apandistidir. Alınmasında bir sakınca yoktur hatta ve hatta günün birinde patlama riskini ortadan kaldırır ..

    Chip ile iptal edilmesi halinde tasarrufta hiç bir kayıp olmaz hatta kar bile elde edilebilir (alt devirlere özel limit konularak). Günümüz dizellerinde ve küçük hacimli turbo benzinlilerde yakıt neredeyse hiç farketmezken atmosferik benzinlilerde %5-10 arası bir artış olabilir. Bu da kişinin sürüş dinamiklerine göre değişen bir durumdur. Ancak bir kişi zaten "çok dinamik" sürüyorsa EGR zaten devrede olmayacağı için iptal edilip edilmediğini anlamaz bile. Çok sakin ve genelde sabit hızla sürüyorsa bu farkı yine anlamaz. Ortalama bir kullanıcı için böyle bir fark mümkündür, onun da chip tuning ile kapatılması ve hatta daha iyi bir yazılım hazırlanması mümkündür. Ancak en büyük güç farkını da atmosferik benzinliler yaşayacaktır. Temiz hava almakta zaten zorlanan bu motorlar hacimlerini her devirde tam verimle kullanabilir hale gelince ara hızlanmalarda daha canlı olurlar.
  • EGR egzoz gazının bir kısmını yeniden yakılmak üzere yanma odasına geri gönderen düzenektir. Böylece yakıttan tam yanma ve düşük emisyon amaçlanmıştır. Fakat güçten çalıp çalmadığını tam bilmiyorum. Sanırım az bir şey güç düşüşüne sebep oluyordur. Kalitesiz yakıt veya kirli hava vs sebeplerle tıkanma veya arıza yapma oranı yüksek; bu durumda genelde iptal yoluna gidiyorlar.

    Bu konuda başka bir topik:

    http://forum.donanimhaber.com/m_12416764/tm.htm



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Woodpecker -- 17 Şubat 2007; 18:17:20 >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.